17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 2006 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok: AKP avukatlar arasında kadrolaşıyor Şecaat Arzederken... DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün adına bakanlar, burada bir dizgi yanlışı olduğunu düşünebilirler. Gerçekten de ‘‘Ahmet Bey’in soyadı, aynı harflerle yazılan başka bir sözcük olmalıydı, eylemi bunu gösteriyor’’ diyenlere karşı söyleyecek fazla bir şey bulamazsınız. Kimileri de ülkemizde sözün özü yansıtmadığı günlerde (hoş şu sıralarda da tam yansıtmıyor ya!..) seçilmiş olan bu soyadda bir etnik takıyye arayabilirler. Gerçek bunların hepsinin dışında, Ahmet Bey Türk aşiretinden olduğu için taşıyor bu adı. Ahmet Türk, DTP’nin Eşbaşkanı, öbür eşbaşkan da Aysel Tuğluk. ‘‘Bu eşbaşkanlık kurumu da nereden çıktı?’’ diyebilirsiniz. Ama unutmayınız ki bunlardan biri kırsal kesimi ve dağda faaliyet gösteren, başı şu sırada İmralı’da bulunan gücü, öbürü de bunun kente yansımasını temsil ediyorlar. Ahmet Bey ikinci kesimin temsilcisi olarak Eşbaşkan. Durum böyle olunca, iki eşbaşkan, Aysel Hanım ile Ahmet Bey’in eşit başkanlar olduğunu söylemek mümkün mü dersiniz? Hangi eşbaşkanın, daha eşit olduğunu de takdirinize bırakırım. Tabii olay yalnız bunlarla sınırlı değil, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da belirttiği gibi, kimi belediye başkanları da işin içindeler. Deniz Bey haklıdır. Bu konuda doğru tanı koymadan, sorunu ne tam olarak görebilir, ne çözüm yolunda ilerleme sağlayabilirsiniz... ??? Demokrasi talepleri öne sürerek takıyye yapan DTP, Başbakan Tayyip Erdoğan’dan görüşme isteminde bulunuyor. Tayyip Bey bu konularda kaçın kurası? Haklı olarak bir koşul öne sürüyor: Sen, diyor, önce terörü kına! Sonra gel görüşelim! Başbakan cin gibi adam. Gayet iyi biliyor ki teröriste ‘‘gerilla’’ diyenler, terörü kınamaz, kınayamazlar. Ama sırtlarını teröre dayayarak ‘‘demokrasi’’ tartışması yaparlar. Saflar da onlara kanarlar, daha fazla demokrasi, daha iyi ekonomik koşullar, daha fazla özgürlük, kişisel temelde kültürel özgürlükler olursa sorun çözülür sanırlar. Son günlerde, bu konuda röportaj yapan Avrupalılar da hep aynı şeyleri söylüyor; kültürel haklar verilirse, acaba bu olaylar önlenir veya hiç değilse yavaşlar mı diye soruyorlar? Ya bu konuyu bilmiyorlar, ya gerçekleri görmek istemiyorlar, ya aptallık ediyorlar ya da bizleri etnik sorunları hiç bilmez, dünyayı görmez aptallar sanıyorlar. DTP’liler, Başbakan’ın restini göremiyorlar, terörü tabii ki kınayamıyorlar. ??? DTP’liler terörü kınayamıyorlar, ancak iki eş, ama eşit olmayan Başkan Aysel Tuğluk ile Ahmet Türk, bir basın toplantısı yapıyor ve diyorlar ki: Hamas ile konuştun, bizimle neden konuşmuyorsun? Mantık mükemmel, terör örgütü ile konuşmuyorsan, Hamas ile nasıl konuştun? Terör örgütü Hamas ile görüşüyorsan, bizimle neden görüşmüyorsun? Adamlar doğru söylüyorlar, ‘‘Biz terör örgütü değiliz’’ demiyorlar. Başbakan’ı terör örgütleri arasında ayırım yapmakla suçlayıp, köşeye de sıkıştırıyorlar. Bu arada kendi suretlerini de gizlemeden ortaya koyuyorlar. Hani eskilerin bir sözü vardır, ‘‘Şecaat arzederken merdi Kıpti sirkatin söyler’’ diye. Yani Kıptinin merdi, bağlılık bildirirken, aslında taksirini söyler anlamına... DTP’nin yanıtı tümüyle deyime uyuyor. Doğrusu kendilerini zekâları ve açık sözlülükleri dolayısıyla kutlamamız gerekiyor. Hem dürüst hem de zekice bir çıkış yaptılar, kimseyi kandırmaya çalışmadan Başbakan’ı köşeye sıkıştırdılar. Ama göz ardı ettikleri bir tek şey var. Başbakan’ın yanlışı kendileriyle görüşmemesi değil, Hamas ile görüşmesiydi. Yani zeki açık sözlülükle, muhataplarını köşeye sıkıştırdılar, ama kendileri herhangi bir puan kazanamadılar. ‘‘Hasma puan kaybettirmek de yeterli bir marifettir’’ diyorlarsa, o başka. Barolardan hükümete rest ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, vekil tayini konusunda gerekli yasal ve parasal düzenlemelerin 9 Mayıs’a kadar gerçekleştirilmemesi durumunda tüm müdafi/ vekil görevlendirmelerini durduracaklarını açıkladı. Özok, düzenlediği basın toplantısında, 1 Nisan 2006’da Ankara’da bir araya gelen baro başkanlarınca hazırlanan bildiriyi açıkladı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve CMK’nin müdafilik görevinin yerine getirilmesinde kabul ettiği ‘‘isteğe bağlı müdafilik’’ ve ‘‘zorunlu müdafilik’’ sistemleriyle maddi durumu uygun olmayanlara da ücreti devlet tarafından ödenen müdafi/vekil görevlendirileceğini anımsatan Özok, yasadan ve uygulamadan kaynaklanan sorunlar giderilmeden bu sistemin hayata geçiril ? Özok, siyasi iktidarın avukatlar arasında kadrolaşmaya gittiğini, hükümete bağlı tüm kurum ve kuruluşlarda eski avukatların işine son verilerek AKP yandaşı yeni vekillerin atandığını vurguladı. Vekil tayini konusunda gerekli düzenlemelerin 1 ay içinde yapılmasını isteyen Özok, aksi halde vekil tayinini durduracaklarını açıkladı. diğini söyledi. Özok, 1 Haziran’da yürürlüğe giren CMK ile görevlendirilen vekil sayısının dört kat arttığını belirterek ayrılan kaynağın bu artış karşısında yetersiz kaldığını kaydetti. CMK kapsamındaki tüm müdafi/vekil görevlendirmelerimizi çözüm sağlanana kadar durduracağımızı kamuoyunun bilgilerine sunarız’’ dedi. Özok, Türkiye’de bilinen yargı, yurt ve meslek sorunlarının, sistem ve siyaset sorunu olmaktan çok, üniter yapı başta olmak üzere, demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin geleceğini doğrudan ilgilendiren ‘‘rejim sorunu’’ haline dönüştüğünü söyledi. AKP’nin, çok kısa sürede kendi marjinal görüş ve düşüncelerine uygun politikalar geliştirmeye başladığını anlatan Özok, dinsel simgelerin ve İslami motiflerin kamusal ve toplumsal yaşama yansımasına yönelik yaklaşımlar sergilediğini kaydetti. Özok, siyasi iktidarın avukatlar arasında kadrolaşmaya gittiğini, hükümete bağlı tüm kurum ve kuruluşlarda eski avukatların işine son verilerek AKP yandaşı yeni vekillerin atandığını vurguladı. Doğu ve Güneydoğu bölgeleriyle büyük illerde yaşanan şiddet ve terör eylemlerine de değinen Özok, bu eylemlerin, maddi ve manevi zararlarının yanı sıra ülke demokrasisi ve insan hakları bakımından da büyük teh ‘9 Mayıs’a kadar çözün’ Özok, bu yıl yapılacak görevlendirmeler için 150 milyon YTL ’ye ihtiyaç duyulduğunu belirterek ‘‘Meslektaşlarımızın büyük özveri ile yürüttükleri ve angaryaya dönüşen hizmetin devam edebilmesi için gerekli yasal ve parasal düzenlemelerin 9 Mayıs 2006’ya kadar gerçekleşmemesi durumunda, ditler ve hayal kırıklıkları oluşturduğunu söyledi. Özok, ‘‘Öncelikle hükümeti, daha duyarlı ve ilkeli davranmaya, yurttaşlarımızı sakin ve soğukkanlı olmaya, terörü çıkış olarak görenleri de tarihten ders alarak sorunlarını aklı ve bilimi öne çıkaran demokratik yöntemlerle çözmeye çağırıyoruz’’ diye konuştu. Hiçbir dönemde yargının bu denli ‘‘itham altında kalmadığını ve eleştiriye muhatap olmadığını, yargı üzerinden siyasal iktidara ültimatom niteliğinde yanıtlar verilmediğini’’ belirten Özok şunları kaydetti: ‘‘Van Yüzüncü Yıl Rektörü’ne açılan ceza davasıyla ilgili olarak başlayan, yine Şemdinli iddianamesi ile tırmanan tartışmalar, yargının siyasallaştığı veya yargının üzerine siyasetin gölgesinin düştüğü konusunda ciddi kanılara varılmasına neden olmuştur.’’ S İĞNELİ FIRÇA EZER’DEN MESAJ: ZAFER TEMOÇİN Hak arama özgürlüğü korunmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türk yargısının karşı karşıya bulunduğu sorunlara çözüm aranırken bir hukuk kurumu olarak demokrasinin ve hukuk devleti ilkesinin işlerlik kazanmasında yadsınamaz rolü bulunan baroların ve avukatların sorunları üzerinde de özenle durulması gerektiğini bildirdi. Sezer, Avukatlar Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, hukuksal ve yönetsel alanların bireye öncelik verilerek düzenlendiği, temel hak ve özgürlüklerin güvenceye alındığı hukuk devletinin, devletin eylem ve işlemlerinin yargısal denetime bağlı olduğu bir yapıyı öngördüğünü kaydetti. Hukuk devletinin gereğinin, devletin hak arama özgürlüğünü sınırlayan engelleri kaldırması, bu yolla yargısal denetimi yaygınlaştırarak adaletin gerçekleşmesine hizmet etmesi olduğunu vurgulayan Sezer, toplumsal huzurun, gelişmenin ve ilerlemenin önkoşulunun, yurttaşların devlete güven duymaları, haksızlığa uğradıklarını düşündüklerinde demokratik yollardan sorunlara çözüm bulabilmeleri, adalete inançlarını yitirmeden haklarını aramalarını sağlayacak olanaklara ulaşabilmeleri olduğunu kaydetti. Sezer, ‘‘Bireylere hukuk güvenliğinin sağlanabilmesi, temel hak ve özgürlüklerin korunmasına, geliştirilmesine ve yargının diğer erkler karşısında tam bağımsız olmasına, karışmalardan uzak biçimde çalışabilmesine bağlıdır. Hukuk devleti ilkesini yaşama geçirerek, hukukun üstünlüğünü egemen kılan toplumlarda yargı sistemini oluşturan savsavunmayargı üçlemesi sağlıklı biçimde işleyebilir’’ dedi. K Yargı bağımsız değil AZIM KOLCUOĞLU: [email protected] İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, yargının tam bağımsız olduğunu söylemenin mümkün olmadığını belirtti. İstanbul Barosu’nun, 128. kuruluş yıldönümü ve Avukatlar Günü nedeniyle düzenlediği kutlama etkinlikleri dün başladı. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda düzenlenen törenin açış konuşmasını yapan Kolcuoğlu, ‘‘Gerçek anlamda yargının tam bağımsız olduğu, yargının bağımsız ve tarafsız görev yaptığını söylemek mümkün değil’’ dedi. Yargıçların idarenin müdahalesi ve baskılarından kurtarılamadığını söyleyen Kolcuoğlu, yargıç ve savcıların göreve alınması için yapılan sınavların, tamamen siyasi bir erke bağlı olan Adalet Bakanlığı içindeki komisyon tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Avukatlardan ‘ulema’ tepkisi Avukatlar Günü nedeniyle barolar tarafından yapılan açıklamalara Başbakan Erdoğan’ın hukukçulara yönelik sözleri damgasını vurdu Yurt Haberleri Servisi Avukatlar Günü nedeniyle yurt genelinde düzenlenen etkinliklere hukukçuların hükümete karşı tepkileri damga vurdu. Birçok hukukçu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘‘ulema’’ konusundaki açıklamalarına tepki gösterirken Güneydoğu’daki baroların yöneticileri de çatışmalar nedeniyle çalışma koşullarının giderek zorlaştığına dikkat çektiler. Yalova Barosu Başkanı Cemal İnci, bağımsız yargıya müdahale edildiğini vurgulayarak Başbakan Erdoğan ve Van Savcısı’na eleştiride bulundu. İnci, yıllardır her adli yıl başında bağımsız yargıdan söz edildiğini belirterek ‘‘Bu ülkenin insanları bu hale getirilmiş, yargının neresine bağımsız desinler’’ dedi. Başbakan Erdoğan’ı da ‘‘ulema’’ sözlerinden dolayı eleştiren İnci, şöyle devam etti: ‘‘Devletin Başbakanı, bir rektörün yargılanışına eleştiri getiren, tavrını eyleme döken, yargıya müdahale etmeye çalışan kimselere ‘Bağımsız yargıya müdahale ediyorsunuz’ diyerek bağımsız yargıdan yana olduğunu açıklıyor. Yüksek yargı kurumlarından biri olan yüce Danıştay, devletin laik düzeni için bir yargı kararı çıkarıyor; bu kez devletin Sayın Başbakanı bu yüksek yargı kurumuna hitaben ‘Bu senin işin değildir, bu ulemanın işidir’ diyecek kadar yargıya müdahale edebiliyor. Bu yargının neresi bağımsızdır.’’ Zonguldak Baro Başkanı Erol Mekik, hukukun evrensel, savunma hakkının kutsal olduğunu belirterek ‘‘ Bu anlamda, hukuku siyasal otoritenin üzerinde, olması gereken üstün bir yerde tutmak ve yargıyı siyasallaştırmaktan korumak zorundayız’’ diye konuştu. Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu da yaptığı açıklamada, yaşam hakkının en kutsal hak olduğuna inanan savunma örgütünün mensupları olarak son birkaç gün içerisinde bunun pervasızca ihlal edildiğine yaşayarak tanık olduklarını kaydetti. asirmen?cumhuriyet.com.tr Markete bombaya müebbet istemi İstanbul Haber Servisi Bahçelievler’deki Kiler Hipermarket’e yönelik bombalı saldırıyla ilgili 5 kişi hakkında ‘‘anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek’’, ‘‘terör örgütü PKK’nin üyesi olmak’’ suçlarından dava açıldı. Akmerkez’e bombalı saldırı hazırlığında oldukları ileri sürülen iddianamede sanıklar Mülkiye Doğan ve Hatice Bozkurt’un ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, diğer sanıkların ise 4 yıldan 133 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Üniversitelerarası Kurul’dan yapılan yazılı açıklamada, son günlerde meydana gelen terör olayları değerlendirildi ‘Cumhuriyet’i koruma’ sözü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Üniversitelerarası Kurul (ÜAK), ‘‘son zamanlarda ülkenin belirli bölgelerinde odaklanan ve büyük kentleri de hedef alan ayrılıkçı terör hareketinin, Atatürk’ün Anadolu halkına aşıladığı birlik ve dayanışma ruhunu yok etmeyi hedeflediğini’’ bildirdi. Kurul, üniversitelerin, Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar koruyacağını vurguladı. Üniversitelerarası Kurul’dan yapılan yazılı açıklamada, son günlerde meydana gelen terör olayları değerlendirildi. Açıklamada, anayasanın 2. maddesinde ‘‘Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir’’ tanımının yapıldığı anımsatıldı. Bu tanımla Cumhuriyet’in niteliklerinin belirlendiği vurgulanan açıklamada, anayasanın 3. madde ? Son günlerde artan terör olayları nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, bir kez daha zorlu bir sınav verdiği belirtilen ÜAK açıklamasında, “Böyle bir dönemde Türk üniversiteleri olarak bize düşen görev; sahip olduğumuz genç, aydınlık ve dinamik insan gücümüz ile ‘Yurtta barış, dünyada barış’ ilkesi doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni daima korumak ve ileriye taşımaktır’’ denildi. sinde ise ‘‘Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür’’ tanımının yapıldığına dikkat çekildi. Açıklamada şöyle denildi: ‘‘Mustafa Kemal Atatürk, ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına, Türk milleti denir’ sözleriyle Türk milletine dair saptamasını yaparken, etnik kökeni ne olursa olsun, yepyeni bir ülkeyi yepyeni bir millet olma inancıyla kuran Anadolu halkına birlik ve dayanışma ruhu Aşçı, ölüm orucu eylemine başladı İstanbul Haber Servisi Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Behiç Aşçı, Dünya Avukatlar Günü’nde cezaevlerindeki tecritin kaldırılması için ölüm orucu eylemine başladı. F tipi cezaevlerinin insana yabancı olduğunu belirten Aşçı, ‘‘Demokrasi mücadelesi davalara girmekle sınırlı tutulamaz. Bu cezaevlerinin kaldırılması gerekir. Yüzlerce tutuklu ve hükümlüde hastalıklar ortaya çıktı’’ dedi. TAYAD üyesi 4 kişi de Aşçı’ya destek vermek üzere açlık grevine başladı. ÜNİVERSİTE SENATOLARINDAN TERÖR EYLEMLERİNE ORTAK TEPKİ: Bölünmez bütünlükten taviz verilemez BURSA (Cumhuriyet) Anadolu, Balıkesir, Osmangazi, Karaelmas, Kocaeli, Sakarya ve Uludağ üniversiteleri senatoları yayımladıkları ortak bildiride, son dönemde Güneydoğu’da yaşanan olayları kınadı. Bildiride ‘‘Üniversiteler olarak; ülkemizin bölünmez bütünlüğünden hiçbir koşulda taviz vermeyeceğimizi ve hiçbir haklı nedene dayandırılamayacak terör ortamı ile mücadelede üzerimize düşen görevi sonuna kadar yerine getireceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz’’ denildi. Üniversite senatolarının hazırladığı ortak bildiride son dönemdeki olayları özellikle dış odakların yönlendirdiği ve teşvik ettiği belirtildi. Bu tür yönelişlerin ‘‘anarşi ve terör’’ kapsamında değerlendirileceğine dikkat çekilen bildiride, şöyle denildi: ‘‘Üniversiteler olarak; ülkemizin bölünmez bütünlüğünden hiçbir koşulda taviz vermeyeceğimizi ve hiçbir haklı nedene dayandırılamayacak terör ortamı ile mücadelede üzerimize düşen görevi sonuna kadar yerine getireceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.’’ nu aşılamıştır. Ve bu ruh, bunca yıldır bölünmez bütünlüğü yaşatan en önemli unsur olmuştur. İşte bugün, ülkemizin belirli bölgelerinde odaklanan ve son günlerde büyük kentlerimizi de hedef alan ayrılıkçı terör hareketi, bu ruhu yok etmeyi hedeflemektedir. Ancak tarih boyunca sayısız saldırılara maruz kalmasına rağmen topyekun mücadele veren Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir kez daha zorlu bir sınav vermektedir. Ve Türk ulusu, bir kez daha ülke barışını tehdit eden gelişmeler karşısında sımsıkı kenetlenmiş, dimdik ayakta ve topyekun karşı durmaktadır. Böyle bir dönemde Türk üniversiteleri olarak bize düşen görev; sahip olduğumuz genç, aydınlık ve dinamik insan gücümüz ile ‘Yurtta barış, dünyada barış’ ilkesi doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni daima korumak ve ileriye taşımaktır. Bu kutsal görevimize sonsuza dek sahip çıkıyor, bu yoldaki kararlılığımızı kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz.’’ CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle