17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN 2006 CUMA 4 HABERLER CHP lideri Baykal, ilk kez terör örgütü yöneticilerinin de pişmanlık indirimi kapsamına alındığını söyledi DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN El İnsaf! Nasrettin Hoca’ya sormuşlar: Hocam eski Cumhurbaşkanları ne işe yararlar? Konu sıkıntısı çeken haber müdürleri ile tıfıl muhabirlere olur olmaz konularda demeç vererek, onların sorunlarını çözmeye yararlar, yanıtını vermiş Hoca. Aaaa! O ne biçim söz Hoca? demişler. Bizimki gülümseyerek üstelemiş, Yalan mı demiş, Çankaya’dan inip de hâlâ hayatta kalmış olan 7. ve 9. Cumhurbaşkanlarına baksanıza, başka ne yapıyorlar ki? Bununla da yetinmemiş Hoca, hafifçe gazetecilere de dokundurmuş. Gazetecileri de anlamıyorum, bunlardan neden akıl sorup, yol göstermelerini isterler ki.. hani devri iktidarlarında tuttukları yol yol olsa, bir şey demeyeceğim, amma... Rejimin can çekişmekte olan laik niteliği ile ilgili tartışmalar üzerine, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de bu kez, bir gazetecinin sorusu üzerine değil de, ‘‘Karadeniz Ekonomik İşbirliği Üye Ülkeleri Ombudsmanları Konferansı’’nda yaptığı konuşmada şöyle buyurmuş: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin laiklik ilkesini kimse zedeleyemez. ??? Hani Demirel’i tanımasak, bir siyaset dehası olduğu kadar laiklik uzmanı da sanacağız. Sayın Demirel değil miydi, ‘‘Kemalist laiklik, Marksist ateizmden etkilenmiştir’’ diyerek, bu kavramı hiç mi hiç anlamadığını ortaya koyan? Hani, ‘‘Bir şeyin tartışılmasından kimse korkmamalı’’ diyen Demirel’i tanımasak, kendisini müthiş bir özgürlük savunucusu sanacaktık. Oysa o değil miydi, eski TCK’deki 141142. maddelerin kaldırılmasına karşı çıkan? Hani Demirel’i tanımasak, kendisini büyük bir demokrasi yandaşı zannedecektik. Oysa o değil midir, Şili’de 11 Eylül 1973’te ABD güdümündeki faşist katil Pinochet tarafından iktidardan düşürülüp öldürülen Cumhurbaşkanı Salvador Allende için, ‘‘Eyi oldu, eyi.. derdest edip götürüverdiler’’ diyen? Hani Demirel’i tanımasak, uzun yılların politikacılığının verdiği tecrübe sayesinde laiklik ilkesinin demokrasi için önemini kavramış, laiklik savunucusu bir devlet adamı olduğu gibi yanlış bir kanıya sahip olabilirdik. Oysa o değil midir, Cumhuriyet laikliğinin temeli olan Tevhidi Tedrisat Kanunu’nu, en çok imam hatip okulu açarak en fazla delmiş olan politikacı? Hani Demirel’i tanımasak... Hadi, neyse!.. ??? Süleyman Demirel, ‘‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin laiklik ilkesini kimse zedeleyemez, çünkü Türkiye Cumhuriyeti Türk vatandaşının, halkının koruması altındadır’’ diyor. Bir bakıma haklıdır. Öyle olmasaydı, hazretin iktidar dönemlerindeki icraatından sonra, bugüne laiklik adına hiçbir şey kalmamış olurdu. Ama bir bakıma da haksız. Çünkü vatandaşın, cebir ve şiddet kullanarak laiklik ilkesini çiğneyenler karşısında gücü ne de olsa sınırlı. Yıllardır, devlet erkini kullanarak anayasal ilkelerin içini boşaltanlara, devletin kadrolarını din devleti yandaşlara, Cumhuriyet’i vatandaş değil, cemaat ve tarikat temeli üzerine oturtmak isteyenlerin devletin kadrolarını istila etmesine zemin hazırlayıp, onları destekleyenlere karşı direnen vatandaş, artık iyice azıtmış olan yeni şeriatçı takım karşısında gerçekten çaresiz durumdadır. Tabii bu çaresiz durumda, çareyi laiklik kavramını saptıran, içini boşaltan, laik uygulamaları baltalayıp dinci rejimin (dindar değil) kurumlarını ana kuruluşlar haline getirenlere çare sorup, tesellilerinde umar aramak en büyük yanlıştır. Onun için derim ki, laiklik konusunda başınız sıkıştı mı, siz siz olun, sakın, ‘‘bir bilen’’e, ‘‘Ne yapmalı?’’ diye sormayın. Zaten yasaklı döneminde adı ‘‘bir bilen’’ e çıkmış olan hazret aslında bir bilen değil, ‘‘bir işini bilen’’dir. Hani bütün bunları bilmesek... ‘Öcalan 2 yıl içinde çıkar’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Deniz Baykal’ın, yeni Terörle Mücalede Yasası’ndan (TMY) PKK elebaşısı Abdullah Öcalan’ın da yararlanabileceğini açıklaması siyaset gündemini sarstı. Baykal, tasarının ‘‘Terörle Mücadele Yasası olmaktan çok, Öcalan’a af yasası’’ olduğunu belirterek bu düzenleme yasalaşırsa terör örgütü liderinin 2 yıl içinde cezaevinden çıkabileceğini belirterek TMY tasarısının 6. maddesinin derhal geri çekilmesini istedi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in, bu iddiayı yalanlaması üzerine açıklama yapan CHP’li TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Orhan Eraslan ise düzenlemeden Öcalan’ın yanı sıra Murat Karayılan, Osman Öcalan dahil örgütün üst düzey yöneticileri ? CHP liderinin ardından Adalet Bakanı Çiçek’in, “CHP’yi siyaset yapmakla” suçlayıp, Öcalan’ın TMY’den yararlanmasının mümkün olmadığını söylemesinin ardından basın toplantısı düzenleyen CHP’li Adalet Komisyonu Üyesi Eraslan, ‘‘Öcalan’ın yanı sıra Karayılan, Osman Öcalan da yararlanır’’ dedi. nin de yararlanabileceğini söyledi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal dün sabah düzenlediği basın toplantısında, TMY tasarısıyla Öcalan’a af getirildiğini açıkladı. Bu iddiasını, Türk Ceza Yasası’nın ‘‘suç örgütü kuran, yönetenlerin’’ etkin pişmanlık ifade etmeleri durumunda cezalarında üçte bir ile dörtte üç oranında ceza indiriminden yararlanacağı hükmünün, TMY tasarısının 6. maddesine taşınmasına dayandıran Baykal, ‘‘Böylece terör örgütü kurucuları ve yöneticilerinin’’ de ceza indiriminden yararlanabileceğini ifade etti. Tasarıyı avukatlarıyla incelediklerini, uzmanlardan, akademik çevrelerden görüş ve Yargıtay’ın yeni ve eski üyelerinden düşünceler aldıklarını anlatan Baykal, ‘‘Bu tasarının aslında bir Terörle Mücadele Yasası olmaktan çok, Abdullah Öcalan’a af getiren bir yasa olduğunu tespit ettik’’ dedi. Bu sonucu doğuracak düzenlemelerin tasarının 6. maddesinde yer aldığını kaydeden Baykal, ‘‘Hükümet bu maddeyi derhal yasanın içinden çekip çıkarmalıdır’’ diye konuştu. 6. maddenin son fıkrasında ‘‘terör örgütü yöneticisi kişiler etkin pişmanlıktan ve ceza indiriminden bir kez yararlanabilir’’ hükmünün yer aldığını belirten Baykal, ‘‘Bundan önce örgüt kurucuları ve yöneticileri pişmanlık yasalarından uzak tutulmuşlardı. Ancak ilk kez Terörle Mücadele Yasası’nda terör örgütü kurucularının da bu kapsam içinde yer aldığı açıkça ifade ediliyor’’ dedi. Baykal, etkin pişmanlık uygulaması ile terör örgütü ADALET BAKANI ÇİÇEK ‘Affa kimse evet diyemez’ ? Öcalan hakkında hüküm verildiği için etkin pişmanlıktan yararlanamayacağını savunan Çiçek, ‘‘Bu ülkede hiç kimse, bir başka kişinin vatanseverliğini ölçmenin terazisi değildir’’ diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Cemil Çiçek, CHP lideri Deniz Baykal’ın, ‘‘Terörle Mücadele Yasa Tasarısı ile Öcalan’a af getiriliyor’’ açıklamasını yanıtlarken, bir yandan Öcalan hakkında hüküm verildiği için etkin pişmanlıktan yararlanamayacağını savundu. Adalet Bakanı Çiçek dün öğle saatlerinde düzenlediği basın toplantısında, CHP lideri Baykal’ın Terörle Mücadele Yasa Tasarısı’na (TMY) yönelik eleştirilerini yanıtladı. TMY tasarısını ‘‘zor bir tasarı’’ olarak nitelendiren herkesten varsa olumlu bir katkı, teklif beklediklerini açık yüreklilikle ifade ettiklerini söyledi. CHP’den katkı beklediklerini belirten Çiçek, ‘‘Sayın Baykal, kamuoyu için de bizim için de çok yadırgamadığımız ve kamuoyunun çok yakından bildiği agresif, hırçın ve suçlayıcı bir üslup içinde, önemli bir tasarıyı hukuk çerçevesinde değerlendirmek yerine, adeta itham eden, niyet sorgulayan, suçlayan, neredeyse bizim, hükümetin ve bu tasarıyı hazırlayanların vatanseverliğini tartışmaya açan, neredeyse işi vatana ihanet noktasına götürme üslubu içinde bir değerlendirme yapmıştır. Bu ülkede hiç kimse, bir başka kişinin vatanseverliğini ölçmesinin kantarı, terazisi değildir’’ değerlendirmesini yaptı. Hukukun bir yorum meselesi olduğunu vurgulayan Çiçek, şunları söyledi: ‘‘Hiçbir hükümet, bu parlamentoda görev yapan hiçbir milletvekili, Türk vatandaşı olmaktan gurur duyan hiçbir Türk vatandaşı, terörist başının affına evet, demez ve diyemez. Böyle bir sorumsuzluğu, böyle bir vicdansızlığı hiç kimse yapamaz. Evvela bundan emin olmamız lazım. Kim benim vatanseverliğimden şüphe eder? Kim neden ve hangi hükümet onu affetme noktasında özel bir gayretin içine girsin, böyle kanunların içinde, arasında, arkasında dolaşarak, böyle bir sonucu Türkiye’nin önüne getirsin? Bunu söylemek hükümetle bühtandır, bu tasarıyı hazırlayanlarla bühtandır.’’ kurucusuna da üçte birden dörtte üçe kadar ceza indirimi öngörüldüğünü belirterek ‘‘36 yıl üzerinden hesapladığımızda, Abdullah Öcalan için 27 yıllık bir ceza indirimi anlamına gelir. 7 yıllık tutukluluk süresi dikkate alındığında, Öcalan’ın 2 yıl içinde tahliyesi mümkün hale gelir’’ dedi. Böyle bir yanlışlığın ‘‘bilmeden, cehaletle’’ yapılmasının mümkün olmadığını ileri süren Baykal, hükümetin terörle mücadele konusundaki zihin karışıklığını ortaya koyduğunu ve bu maddenin derhal çekilmesi gerektiğini söyledi. Bu düzenlemeyi ‘‘tuzak madde’’ olarak nitelendiren Baykal, Başbakan ve bakanların bu tasarıyı nasıl imzaladıklarına ‘‘hayret ettiğini’’ ifade etti. Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in Baykal’ın basın toplantısı bittikten yaklaşık 1.5 saat sonra basın toplantısı düzenleyerek ‘‘Öcalan affı’’nı yalanlaması üzerine bu iddiayı ilk gündeme getiren CHP’li TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Eraslan, Grup Başkanvekili Ali Topuz ile Meclis’te basın toplantısı düzenledi. CHP’nin dayanakları ‘‘Tasarıda bir Öcalan’ın fotoğrafı eksik’’ diyen Eraslan, Çiçek’in iddialarına şöyle yanıt verdi: Öcalan hüküm kesinleştiği için yararlanamaz iddiası: TCY’nin uygulanmasına ilişkin yasanın 9. maddesinde, ayrıca evrensel bir hukuk kuralı olarak, ‘‘lehe olan hükümler uygulanır’’ ilkesi yer almaktadır. Hangi yasada getirirseniz getirin, yararlanan lehine hükümler içeriyorsa uygulanır. Öcalan 125. maddeden hüküm aldığı için TMY’den yararlanamaz iddiası: Tasarının 6. maddesinde, 1. maddede belirtilen amaçlara yönelik suç işlemek için terör örgütü kuranlar deniyor. Tasarının 1. maddesini okuduğumuzda, 125. maddeyi de kapsayacak şekilde hüküm var. Çağdaş Hukukçulardan protesto Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatlar, Terörle Mücadele Yasa (TMY) Tasarısı’nı protesto etti. Sultanahmet’teki İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen grup adına açıklama yapan Avukat Cem Demirçivi, tasarının eylem tarzı artık gerçekleşmiş bir suç edimine karşı tepki değil, önceden müdahale olduğunu vurguladı. Tasarıyla ağır hak ihlallerinin yaşandığı 1980’li, 1990’lı yıllara geri dönüleceğine dikkat çeken Demirçivi, ‘‘Yaşam hakkının, savunma hakkının, kişi özgürlüğü ve güvenliğinin ihlali anlamına gelen sayısız örnek tekrar gündelik yaşamın bir parçası haline gelecektir’’ dedi. Terör suçu için ‘şiddet’ unsurunun aranmamasının tasarının mantığını ortaya koyduğunu ifade eden Demirçivi, ‘‘Herkes potansiyel terörist olarak görülmektedir. Düşünce ve ifade özgürlüğünü kullananlar terör yanlısı olmakla suçlanacaktır. Yargısız infazların yolu açılıyor’’ diye konuştu. Tasarının geri çekilmesi gerektiğini vurgulayan Demirçivi, güvenlik güçlerine tutuksuz yargılanmalarının sağlanması ile sınırsız yetki veren tasarıya karşı tüm toplumu tepki göstermeye çağırdı. (Fotoğraf: HİLAL KÖSE) Terör örgütü liderine af tartışmasına yol açan düzenlemenin metinden çıkarılması istendi Askerden de 6. maddeye ret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM AB Uyum Komisyonu, TMY’de değişiklik getiren tasarıyı alt komisyona sevk ederken; Milli Savunma Bakanlığı Temsilcisi Hâkim Albay İsmail Hakkı Dirik, ‘‘tereddütlere yol açan 6. maddenin son fıkrasının çıkarılmasını’’ istedi. Adalet Bakanlığı Kanunlar Kararlar Genel Müdürü Niyazi Güney, ‘‘diğer güvenlik birimlerinin bu görüşü teyit etmediğini, tanıklık etmek isteyenler için bu düzenlemenin yapılması isteklerinin dile getirildiğini’’ söylerken; Albay Dirik, ‘‘Bizim gördüğümüz metinde bu düzenleme yoktu. Bizden ve Jandarmadan böyle bir şikâyet olmadı’’ dedi. Niyazi Güney, kaygıların giderilmesi için maddeye ‘‘Bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra işlenecek suçlar bakımından uygulanır’’ diye bir ekleme yapılabileceğini bildirdi. TBMM AB Uyum Komisyonu dün tali komisyon olarak TMY tasarısını ele aldı. CHP’li üyelerden Algan Hacaloğlu, TMY TASARISI’NDAKİ TARTIŞILAN DÜZENLEME Terörle Mücadele Yasası’nın 6. maddesinin son fıkrası şöyle: ‘‘Türk Ceza Kanunu’nun 221. maddesi hükmü bu madde açısından da uygulanır. Kişi etkin pişmanlık hükümlerinden ancak bir defa yararlanabilir.’’ Türk Ceza Kanunu’nun ‘‘etkin pişmanlık’’ başlıklı 221. maddesinin Öcalan’a af öngören ve TMY 6. maddeye taşınan 4. fıkrası ise şöyle: ‘‘Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöne‘‘Abdullah Öcalan 2 yıl sonra serbest kalabilir. Bunu, saygın hukukçulara danıştık. Öcalan’a açılan özel af kapısıdır, eli güçlendirilmektedir’’ dedi. AKP’li bazı üyeler de, ‘‘hükümeti töhmet altıda bırakmamak için konunun açıklığa kavuşturulmasını’’ istedi. Tasarıdaki keyfi, fevri, ten veya örgüte üye olan kişinin gönüllü olarak teslim olup örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır.’’ husumete yol açabilecek, savunma hakkını sınırlayan bazı düzenlemelerle ilgili kaygılar da dile getirildi. Adalet Bakanlığı Kanunlar Kararlar Genel Müdürü Niyazi Güney, ‘‘Öcalan’ın yalnızca örgüt kurmaktan mahkum olmadığını, vatana ihanetten yargılandığını, hiçbir şekilde af asirmen?cumhuriyet.com.tr Almanya’ya töre heyeti gidiyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Almanya’da yaşayan Hatun Sürücü’yü aile meclisi kararıyla öldüren kardeşine yalnızca 9 yıl hapis cezası verilmesi, diğer kardeşlerinin ise serbest bırakılmasını yetersiz bulan Alman Adalet Bakanlığı, yeni Türk Ceza Yasası’nı (TCY) incelemeye aldı. Bakanlık, TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu’nu Almanya’ya davet etti. Mayıs başında Berlin’e gidecek olan komisyon üyeleri, töre ve namus cinayetlerine verilen cezaları arttıran yeni TCY’yi Almanlara anlatacak. fı tehlikesinin söz konusu olmadığını’’ söyledi. Güney, MGK, Genelkurmay Başkanlığı, MİT gibi kuruluşların temsilcilerinin de aralarında yer aldığı 35 kişiden oluşan bir kurulun tasarıyı hazırladığını vurguladı. Milli Savunma Bakanlığı Temsilcisi Hâkim Albay İsmail Hakkı Dirik, ‘‘tereddütlere yol açan 6. maddenin son fıkrasının metinden çıkarılmasının uygun olacağı’’ görüşünü bildirdi. Bunun üzerine Kanunlar Kararlar Genel Müdürü Niyazi Güney, ‘‘MSB temsilcisinin görüşünü, diğer güvenlik birimlerinin görüşü teyit etmiyor. ‘Tanıklık etmek istiyorum, yardım edilsin’ diyenler olduğu söyleniyor. Bu düzenlemeye ihtiyaç var’’ dedi. Albay Dirik, daha sonra gazetecilerin bu konudaki sorularını yanıtlarken ‘‘Jandarmanın ve bizim böyle bir sıkıntımız yok. Emniyetten istekler olmuş olabilir. 6. maddenin son fıkrası bizim gördüğümüz metinde yoktu’’ açıklamasını yaptı. ‘Çocukluk tespiti’ için dava ? Haber Merkezi Çocuk Hakları Derneği Genel Başkanı Cengiz Kaplan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında TBMM’de kürsüye çıkan Erzurum Anadolu İmam Hatip Lisesi (İHL) öğrencisi 21 yaşındaki İbrahim Seyhan’ın çocuk olup olmadığının tespiti için dava açtı. Kaplan, Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açtığı davanın dilekçesinde, ‘‘23 Nisan’da kürsüye çıkan kişi, çocuk olmadığı gibi Cumhuriyet’e de meydan okumaya kalkmıştır’’ görüşünü dile getirdi. Uğurlu’ya 12 yıl hapis cezası ? İstanbul Haber Servisi Uluslararası düzeyde uyuşturucu kaçakçılığı yapmakla suçlanan Abuzer Uğurlu’nun da aralarında bulunduğu 3 sanık, ‘‘kokain ithal etmek’’ suçundan 12 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, mahkeme heyeti sanıklara ayrıca 1000’er YTL para cezası verdi. İstanbul ve Ankara’da doktorlar seçim yarışı içindeler. Doktorların seçimi bizi ilgilendirmez mi? Sağlık ve sosyal güvenlik konularının tamamen değişime uğradığı günlerde doktorların seçimi iyice önem kazanıyor. Doktorlar hükümetin izlediği sosyal güvenlik siyasetini güvensiz buluyorlar. Paralı tedavi sistemine geçileceğini ve bu sistemin yoksul kesimlerin sağlık hizmeti alamaz duruma düşeceğini söylüyorlar. Bu koşullarda hükümete muhalefet eden Tabipler Birliği’ni kimin yöneteceği daha da önem kazanıyor. İstanbul’daki seçimlere üç grup katılıyor. Birinci grup, şu anda odanın başkanlığı yürüten Profesör Dr. Gençay Gürsoy ’un desteklediği ‘‘Demokratik Katılım Grubu.’’ Bu grubun önümüzdeki dönemdeki başkan adayı Profesör Dr. Özdemir Aktan. Aktan, Meclis’te kabul edilen Genel Sağlık Sigortası sistemine itiraz ettiklerini ifade ediyor ve şunları söylüyor: ‘‘Bu sistemin yürürlüğe girmesiyle, tüm ağırlık ve güç, özel sağlık si Doktorların Seçim Yarışı... gortaları ve özel hastane işletmelerine geçiyor. Tabip odalarının asgari ücret uygulamaları, hekim emeğini korumak yanında hizmetteki kaliteyi korumayı amaçlarken, bu yetki de Maliye Bakanlığı’nın eline verildi. Böylece ücretlendirme, Bütçe Uygulama Talimatı’na bağlı hale getirildi. Bu yetkinin devri, hekim hizmetlerini ucuzlatacak, kaliteyi düşürecek ve özel sağlık sigortalarının ekmeğine yağ sürecek.’’ AKP yanlısı olarak tanımlanan Hekim Hakları Grubu ise hiçbir partiyi desteklemediklerini, hekim haklarını savunmak dışında bir amaçlarının olmadığını ifade ediyorlar. Demokratik Katılım Grubu adaylarından Dr. Nazmi Algan, doktorları oy vermeye çağırıyor ve önceliklerini şöyle sıralıyor: ‘‘Kamu sağlığı alanındaki partizanca kadrolaşmaya karşı çıkacağız. Sağlık ocaklarımızdan, iş güvencemizden, mesleğimizden vazgeçmeyeceğiz, ya tüccar olacaksın, ya sefalet ücretine mahkum olacaksın dayatmasına boyun eğmeyeceğiz.’’ Üçüncü grup ise adı üstünde ‘‘Milliyetçi Hekimler.’’ ??? Ankara’daki seçimlerde ise Hekim Dayanışması listesiyle Çağdaş Hekimler grubu yarışacak. Şimdiki Başkan Ümit Erkol Hekim Dayanışması listesinin başkan adayı. Erkol, programlarını şöyle açıklıyor: ‘‘Öncelikle hekimlerin sorunlarına duyarlılık göstereceğiz. Yeni Türk Ceza Kanunu sürecinde hekimleri yalnız bırakmayacağız. Bu nedenle tıp hukuku çalışma grubu oluşturarak hekimlere danışmanlık yapacağız. AKP’nin sağlığı tahrip eden politikalarına karşı, uzman bilim adamları tarafından hazırlanan araştırmaları kamuoyuna sunacağız.’’ Ölüm oruçları döneminde iktidarın en çok baskısına uğrayan odalardan birisi, Doktor Ümit Erkol başkanlığındaki Ankara Tabip Odası’ydı. O dönemde doktorlar çok haksız suçlamalarla yüz yüze geldiler, yapılan operasyonlara destek vermeleri istendi. Medyanın da çok ağır baskılarına hedef olmuşlardı. Onurlu bir duruş sergilediler. Çağdaş Hekimler grubu da hekimlerin kazanılmış haklarının korunması için çalışacaklarını, hükümetin hekimlere kimlik sorunu yaşattığını ifade ediyorlar: ‘‘Sağlık sisteminin hekim ve hasta açısından sorunları giderilmeli. Eğitim hastanelerinde yürütülen kadrolaşmaya karşı çıkacağız.’’ İstanbul Tabip Odası Genel Kurulu, 29 Nisan Cumartesi günü İstanbul Tabip Odası binasında toplanacak, 30 Nisan Pazar günü Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi’nde yapılacak seçimlerle son bulacak. Ankara Tabip Odası Kongresi de 29 Nisan günü Ankara Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Hasan Âli Yücel Konferans Salonu’nda, seçimler ise 30 Nisan günü Ankara Tıp Fakültesi Morfoloji Binası kanti ninde gerçekleştirilecek. ??? Yeni Kitaplar: İlhami Algör ‘‘Albayım Beni Nezahat ile Evlendir’’, roman, Merkez Kitaplar; Yılmaz Odabaşı, ‘‘Sakla Yamalarını Kalbim’’, şiir, Alkım Yayınları; Mehmet Faraç, ‘‘Doğu Yakasında Yeni Bir Şey Yok’’ , araştırma, Dharma Yayınları, Sarkis Paçacı, ‘‘Kalpler Birleşmez Hatıralarda’’, karikatür, Aras Yayınları; Antoniette de Jong, ‘‘Nükleerin Doğa ve İnsan İçin Bedeli’’, Metis Yayınları, Nail Güreli, ‘‘1 Mayıs 1977’’, araştırma, Ozan Yayıncılık; Stephen Barber, ‘‘Jean Genet’’, portre, Güncel Yayıncılık; Zafer Berke, ‘‘Yeni Zaman’’, öykü, Yaba Yayınları; Banu Bozdemir, ‘‘Nasreddin Hoca’’, mizah, Say Yayıncılık; Muzaffer Hacıhasanoğlu, ‘‘Evlerde Sevgi Yoktu’’, roman, Heyamola Yayınları; Aytekin Yılmaz (derleyen), ‘‘Hapiste Yazmak’’, edebiyat, Kanat Yayınları; Ayşe Emel Mesci, ‘‘Tiyatro’da Düş Zamanı’’ anı, Cumhuriyet Kitapları; İlhan Taşcı, ‘‘Af Dağının Ardındaki AKP’’, araştırma, Ümit Yayıncılık. CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle