Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 NİSAN 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Leyla Hayat, Dünya İş Kadınları Zirvesi’nde hem giyimi hem konuşmasıyla dikkatleri üzerine çekti 13 NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Tunuslu senatörden çağdaşlık dersi ? Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen zirvede, şık giyimli Hayat, İslam ülkesi Tunus’u anlatırken kendi ülkelerinde kadının toplumdaki ve iş dünyasındaki rolünün güçlendirilmesinin, ancak devlet politikası olarak benimsenmesi sayesinde başarı sağladığını söyledi. ÖZLEM YÜZAK Petrolcülerin Yönettiği Dünyaya Seyirci Kalmak Bu sütunlarda daha önce yapılan değerlendirmelerin yeniden hatırlatılması, bazen zorunlu olur. Çünkü eleştiri ve uyarılar, sanıldığı gibi, sırf karşıtlık olsun diye yapılmaz. Yapılan uyarı ve eleştiriler, uygulamalardan farklı bir sonucun çıkabileceğini belirtmek, buna yönelik önlemlerin alınmasını sağlamak içindir. Genellikle de bu farklı sonuç gerçekleşir. Bu durumda, daha önce dikkat çekilen konuya bir daha dikkat çekmek gereği ortaya çıkar. Petrol fiyatlarıyla ilgili değerlendirmelerde olduğu gibi. Petrol fiyatlarının 75 dolara yükseleceği öngörüsü, bu sütunlarda 23.7.2003 tarihinde, yani bundan yaklaşık üç yıl önce yer almıştı. Bundan yaklaşık bir yıl önce de, 25.8.2005 tarihinde; 70 dolara dayanan petrol fiyatlarının artışını sürdüreceğini, ‘‘Bu artış süremez, konjonktürel olarak artan petrol fiyatları düşecek ve 2005 yılı ortalaması 40 doların altında olacak’’ diyenlerin kestirimlerinin tutmayacağını belirterek, dünyanın petrolde kalıcı yüksek fiyat dönemine girdiğini artık kabullenmek gerektiğini, bu gelişmeler karşısında, yapısal değişim programlarını gerçekleştiremez ise, Türkiye’de yeni petrol krizinin bedelini ağır şekilde ödeyen ülkeler arasında yer alacağını yazmıştık. Ancak Türkiye, gelmekte olan bu kriz konusunda enerji politikasını tamamen değiştirebileceği üç yılı değerlendirmek yerine, ‘‘olay bizim dışımızda gelişiyor’’ diyerek, olaylar karşısında seyirci kaldı. Petrol ve petrol fiyatlarına bağlanmış olan doğalgaza bağımlılığını daha da arttırdı. Öngörüler gerçekleşti, petrolün varil fiyatı 75 doları aştı. ??? Petrol fiyatlarının yüksek kalıcı fiyat dönemine gireceği öngörülürken, dünya petrol talebinin artacağı, ABD Irak savaşının kısa vadede sonuçlanmasının olanaksız olduğu, savaşın maliyetinin trilyon dolarları aşacağı, dünya petrol üretiminin düşeceği, savaşın maliyetinin de petrol fiyatları yoluyla petrol üreticisi olmayan ülkelere yükleneceği varsayımlarına dayanılmıştı. Bu varsayımlar güçlenerek sürüyor. Petrol bölgelerindeki savaş, bitmek bir yana genişleme eğiliminde. Savaş başlamadan önce yıllık iki buçuk milyon varil olan Irak petrol üretimi yarıya düşmüş durumda. Nijerya petrol üretim bölgesi Delta’da petrol üretim ve nakliye tesislerine saldırılar nedeniyle günlük üretim 500.000 varil azalmış. ABD’nin stratejik petrol rezervlerindeki düşüşün tarihinin en alt düzeyinde olduğundan bahsediliyor. ??? Tüm bu gelişmeler, ABD’nin petrolcüler tarafından yönetilmeye başlamasıyla hız kazandı. Ne demek istediğimizi anlamak için, ABD’nin başında bulunanların özgeçmişlerine bakmak yeterli. Araştırmacı Ian Rutledge’ın ‘‘Addicted to Oil’’ adlı kitabındaki bilgilere göre, ABD Başkanı G. W. Bush, 1977’de kendi petrol şirketi Arbusto Energy Inc.’i kuran, daha sonra Spectrum Energy Corp. şirketinde başyönetici (Chief Executive Officer, CEO) olarak görev alan bir petrolcü.(sf.54) ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, 1991 yılında Chevron Corp. petrol şirketinde, 129.915 tonluk bir tankere adı verilecek kadar üst düzeyde yöneticilik yapmış biri. (Hükümette görev alınca tankerin adı değiştirilmiş).(sf.60) Başkan yardımcısı Dick Chenney Ekim 1995’te Halliburton Comp. (Petrol alanında petrol şirketlerine hizmet üreten bir şirket) başyönetici (CEO) olarak görev yapmış.(sf.62) Benzeri bilgiler, yazar Amy Goodman’ın ‘‘The Exception to the Rulers’’ isimli kitabının 41. sayfasında da var. Bu kitapta ayrıca, Ticaret Bakanı Don Evans’ın eskiden petrol ve doğalgaz şirketi Tom Brown Inc. başyöneticisi (CEO) olarak çalıştığı da belirtilmekte. Aynı şekilde İçişleri Bakanı Gale Norton’un da geçmişte Delta Petroleum şirketinde avukatlık yaptığı yazılı. ??? Hiçbir ekonomik olay, doğal afet gibi, birden meydana gelmez. Ekonomik olaylar, iyi sonuçlar doğursa da kötü sonuçlar doğursa da geliyorum diyerek gelir. Sorumluların bu göstergeleri okuyabilmesi ve buna göre önlemler alabilmesi, olumsuz etkileri hafifletebilmesi gerekir. Özellikle dış faktörlerden kaynaklanan etkiler karşısında seyirci kalınamaz. Petrolcülerin yönettiği büyük devletlerin hangi sonuçları doğuracağı tahmin edilen davranışlarıyla belirsizliğe sürüklenemez. Dünyaya büyük petrol şirketlerinin penceresinden bakanların politikaları karşısında sessiz kalınamaz. Türkiye enerji sorununa ivedi yeni çözümler oluşturmak, gelişmelere göre yeni seçenekler oluşturmak zorundadır. Özellikle petrol fiyatlarındaki bu tırmanıştan sonra cari açık sorununa önemsiz bir olay olarak yaklaşılamaz. Petrol fiyatlarındaki artışın büyüteceği, cari açık ve bunun yaratacağı sorunlar konusundaki uyarılara kulak tıkanamaz. Uluslararası petrol şirketlerinin çıkarlarıyla ülke çıkarlarımızın aynı olacağını sanmak kadar da aymazlık olamaz. temizel?cumhuriyet.com.tr İstanbul’da Çırağan Sarayı’nda başlayan Dünya İş Kadınları Zirvesi’nde şık giyimli Tunuslu kadın senatör Leyla Hayat hem giyimi, hem farklı konuşmasıyla laiklik ve çağdaşlık dersi verdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın ev sahipliğinde ve Batı kulübünden hiç katılımın olmadığı zirvede Hayat, İslam ülkesi Tunus’u anlatırken kendi ülkelerinde kadının toplumdaki ve iş dünyasındaki rolünün güçlendirilmesinin, ancak devlet politikası olarak benimsenmesi sayesinde başarı sağladığını söyledi. ‘‘İş dünyasında kadın eli’’ temalı Dünya İş Kadınları Zirvesi İstanbul Çırağan Sarayı’nda başladı. Zirvenin yapıldığı ülkenin ‘‘first ladysinin’’ ev sahipliğini üstlenmesi bu toplantıların bir özelliği. Geçen yıl Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın eşi Esma Esad’ın davetlisi olarak ‘‘İş dünyasında kadın eli’’ temalı Dünya İş Kadınları Zirvesi, Emine Erdoğan’ın ev sahipliğinde başladı. Erdoğan, bu yıl Afganistan, BosnaHersek, KKTC, Lübnan, Mısır, Pakistan, Suriye, Ürdün, Yemen ve Rusya liderlerinin eşlerini ağırlıyor. Şam’da düzenlenen ‘‘zirveye’’ katılan Emine Erdoğan, bu yıl Afganistan, BosnaHersek, KKTC, Lübnan, Mısır, Pakistan, Suriye, Ürdün, Yemen ve Rusya liderlerinin eşlerini ağırlıyor. Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın ve Suriye Cumhurbaşkanı’nın eşi Esma Esad’ın açış konuşmalarını yaptığı toplantıda, Erdoğan’ın ‘‘sadece hükümetin çabalarıyla kadınların sorunlarının çözülebileceğini düşünmemek gerektiği’’ni belirten sözlerine karşılık, Hayat, Tunus’ta kadının toplumdaki ve iş dünyasındaki rolünün güçlendirilmesinin, ancak devlet politikası olarak benimsenmesi sayesinde başarı sağlandığını söyledi. Aynı zamanda Dünya Girişimci İş Kadınları Derneği’nin (FCEM) onursal başkanı da olan senatör Leyla Hayat, ‘‘Bizim ülkemizde kız çocuklarının yüzde 99’u okula gidiyor. Artık tartışılan konu eşitlik değil, bunları çoktan aştık. Biz ortaklıkları konuşuyoruz. Küresel ekonomide kadınlarımızın başarılarını nasıl arttıracağımızı konuşuyoruz’’ diye konuştu. Emine Erdoğan konuşmasında, üstü kapalı bir şekilde türban konusundaki tartışmalara da değindi. Bazı toplumlarda gelenek, örf ve âdet, bazı toplumlarda eşitliğe aykırı haksız yasalar, bazı toplumlarda ise aşırı bireyselleşmenin kadınların sosyal değer, sevgi ve adalet üretmesini engellediğine dikkat çeken Erdoğan, bunun toplumdan topluma, kültürden kültüre değişen nedenleri olabileceğini anlattı. Her coğrafyada farklı tezahürlerinin de görülebileceğini belirten Erdoğan, ‘‘Ama önyargılarımızın bizi körleştirmesine izin vermeyelim. Benim kültürel körlük dediğim hastalığın bizi esir almasına, birbirimizin sorunlarına yabancılaştırmasına da müsaade etmeyelim’’ görüşünü dile getirdi. TİKAD’ın panelinde açış konuşmasını yapanlar arasındaki tek erkek konuşmacı olan TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı ise Türkiye’de kadının siyasi yaşamda daha etkin yer alması için, mutlaka kota ve benzeri yeni düzenlemeler yapılması gerektiğini vurguladı. Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkının en gelişmiş ülkelerden önce verildiğine dikkat çeken Sabancı, 1935 yılında Meclis’teki kadın oranına bugün ulaşılamamış olmasının üzücü olduğunu belirtti. Sabancı, ‘‘Türkiye’de kadınların siyasete katılma oranı yüzde 4.4. Bu oran AB’de yüzde 21, dünya ortalaması ise yüzde 16.5. Bu utanç verici’’ diye konuştu. CocaCola’dan 3. deneme Ekonomi Servisi CocaCola İçecek 3. halka arz denemesine hazırlanıyor. 1 Mayıs Pazartesi günü bir basın toplantısı düzenleneceği açıklanan CocaCola İçecek’in üst düzey yöneticilerinin katılacağı toplantıda İş Yatırım’ın yetkilileri de hazır bulunacak. CocaCola İçecek Başkanı Tuncay Özilhan, geçen günlerde konuya ilişkin soruları yanıtlarken yaptığı açıklamada, SPK beklenen onayın gelmesiyle, halka arzı mayıs sonu veya haziran başına yetiştirmeyi düşündüklerini söylemişti. CocaCola’nın halka arzı ilk olarak Haziran 2004’te planlanmış ancak daha sonra ileri bir tarihe ertelenmişti. Ardından 35 Kasım 2004’te talep toplanmış, fakat özellikle yurtdışından kaynaklanan talep yetersizliği nedeniyle bu halka arz girişimi iptal edilmişti. 18 firmaya, 5 bin100 bin YTL arasında para ve reklam durdurma kararı Yanıltıcı reklama ceza yağdı ? Alkolün etkilerini azalttığı öne sürülen ‘‘Zoberade’’ isimli ürünün reklamı da 50 bin YTL ceza aldı. Ekonomi Servisi ret Ltd. Şti. de 50 bin Reklam Kurulu, rek YTL para ve reklam lamlardaki yanıltıcı durdurma cezası alanifadeler nedeniyle, 18 lar arasında. Aydınlar firmaya, 5 bin100 bin Baharat 50 bin YTL, YTL arasında idari ce Arifoğlu Baharat ve za ve reklamları dur Gıda Sanayi Ltd. Şti, Pınar Baharatçılık, durma cezası verdi. Kurul, 11 Nisan’daki Bahçeci Sağlık Hiztoplantısında, alkolün metleri Ltd. Şti, Roze etkilerini azalttığı iddia Shop Fantezi Ürünler edilen, O.T.C İç ve Dış Satış Merkezi de 5 bin Ticaret AŞ’ye ait ‘‘Zo YTL ceza alırken ‘‘Örberade’’ isimli ürünün tülü reklam’’ konusunreklamına durdurma da daha önce de ceza ve 50 bin YTL para ce alan Vatan gazetesi, zası verdi. Clarins Tür HABERTÜRK, Bir kiye Distribütörü Ben Numara Radyo ve Tenahmias Kâğıtçılık ve levizyon AŞ’ye ait NR Tic. AŞ, Ülviye Koz 1 logolu televizyon kametik Ürünleri Nakli nalına da iki katı ceza yat Sanayi ve Dış Tica uygulandı. İpana’dan ‘Sen Gülerken Çok Güzelsin’ sergisi İpana 50. yılını ‘‘Sen Gülerken Çok Güzelsin’’ sergisiyle kutluyor. İpana’nın Türkiye’deki 50. yılı kutlamaları çerçevesinde düzenlediği ‘‘Sen Gülerken Çok Güzelsin’’ sergisi önceki gün Sultanahmet Darphanei Amire’de açıldı. Burçak Evren’in danışmanlığında hazırlanan ve özel arşivlerden derlenmiş orijinal fotoğraflarla belgelerden oluşturulan sergide, son 50 yılda Türkiye’yi gururla gülümseten anların orijinal fotoğraf ve belgeleri yer alıyor. Serginin açılışında konuşan Procter ve Gamble (PG) Genel Müdürü Saffet Karpat, İpana olarak Türk halkına, 50 yıllık yolculuklarında katkılarından dolayı teşekkür etmek istediklerini belirterek ‘‘Sağlıklı dişler kendinden emin gülüşler hedefiyle Türkiye’nin yüzünü güldürmeye devam edeceğiz’’ dedi. Ayrıca son 50 yıla tanıklık etmiş ve Türkiye’yi gururlandıran başarılara imza atan bazı isimlere, PG Genel Müdürü Karpat tarafından plaket verildi. (SALİM HALİMOĞLU) MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU Geçen hafta birinci bölümünü sunduğum Prof. Özer Ozankaya’nın makalesinin ikinci bölümü Atatürk’ün görüşlerini içeriyor. Bu değerli makalenin bu bölümünü okuyuculardan gelen istek üzerine kısaltmadan aynen aktaracağım. ‘‘Atatürk, belli başlı her alanda, siyasetin hem bilim hem de sanat yönlerinin nasıl karşılanabileceği konusunda insanlığa çok seçkin örnekler vermiştir. Bunlardan birisi olan ‘demokratik ekonomi’ ilke ve uygulamasıyla, toplumları sosyalist doktrinin ‘bireylerden soyutlanmış toplum’ düşlemesinin (fiction) yıkımlarından da, kapitalist doktrinin ‘yalnız başına yaşayan birey’ düşlemesinin yıkımlarından da sakınmanın olanaklı olduğunu kanıtlamıştır.’’ Arjantinli siyaset bilimci Blanco Villalta da aynı değerlendirmede bulunmuştur: ‘‘Atatürk insanlık tarihinin kaydettiği zafer taklarının altından, asıl olarak bütün zamanların en büyük komutanlarından biri özelliği ile değil, bir ulusu bağımsızlığına kavuşturup yeni, çağdaş ve gönençli bir devlet kurucusu niteliği ile de değil, asıl olarak siyaset kuramının en büyük filozoflarından biri olarak geçmiştir. Atatürk, insanlığın geleceği için geniş olanaklar içeren bir siyasal plan katkısında bulunmuştur: Ortaya attığında tümüyle devrimci nitelik taşıyan bir düzen; ekonominin yönetiminde temel sorumluluğu devlete veren ve devleti, zorunlu ve yararlı olduğu ölçüde ekonomiye karıştıran, ama onun ötesine de geçirtmeyen, ekonomik ve toplumsal nitelikte bir siyasal düzen ve yöneticilerini seçmekte, kendi düşüncelerini benimsemekte, vicdani pamukm?superonline.com Atatürk’ün İnsanlığa Hizmeti inançlarında tam anlamıyla özgür olan ve seçim hakkına sahip bulunan bir ulus yarattı.’’ Yalnız başına birey ve bireylerden soyutlanmış devlet olamaz! ??? Yazımı Atatürk’ün ekonomik demokrasi üzerine düşünceleriyle noktalamak istiyorum: ‘‘Devletin, güvenlik, adalet ve bağımsızlığı koruma dışında, yollar, demiryolları gibi bayındırlık işlerini, eğitim, sağlık, toplumsal yardımlaşma işlerini, tarım, ticaret, sanata ilişkin ekonomik işleri yapmaması, bireylere bırakması gerektiği iddiasında bulunanlar vardır. Bu kuramı onaylayıp izleyenlere ‘bireyci’ derler. Ulusun genel ve ortak yararlarına ilişkin siyasal, düşünsel işlerde olduğu gibi ekonomik her türlü işlerin bireylere bırakılmayıp devlet tarafından yapılmasının daha uygun olacağı kuramını savunan ‘devletçi’ler de vardır. Biz devletimizce izlenmesi uygun olan ilkeyi saptamak için, ‘bireyci’ ve ‘devletçi’lerin dayandıkları noktaları ve bir de demokrasinin belirgin niteliklerini göz önünde bulundurarak kısa bir uslamlama (muhakeme) yapalım: Bilindiği üzere Türkiye Cumhuriyeti demokrasi temeline dayalı bir devlettir. Demokrasi ise asıl olarak siyasal niteliktedir; düşünseldir, bireyseldir, eşitlikseverdir. (Altını çizen Atatürk, Ö.O.) ... Öyleyse demokrasi temeline dayalı bir devlet, bir toplumsal dayanışma sistemi ya da bir ekonomik örgüt sistemi değildir. Bunun için bu alanlara ilişkin işleri bireylere ya da bireylerden oluşmuş ortaklıklara (şirketlere) bırakabilir. Bu olanağın ölçüsünü anlamak için devletin ulusa ve ülkeye karşı yerine getirmek zorunda olduğu temel görevlerinin ikinci derecede görülen görevlerle ilişkilerini ve bağlarını düşünmek gerekir. Devlet güvenliği sağlamak için, ülkeyi savunmak için, sağlığı yerinde, gürbüz ve anlayışları, ulusal duyguları, yurt sevgileri yüksek yurttaşlar ister. Devlet içerde ve dışarıda ulus işlerini sürdürecek yüksek yetenekte yurttaşlara muhtaçtır... Devlet genellikle yurttaşların herhangi sanat ve meslekte, zamanımız ilerlemelerinin gerektirdiği ölçüde başarılı olmasıyla ilgilenir....’’ Bu bölüme devam edeceğiz... VEFAT AleviBektaşi kültürünün en önemli taşıyıcılarından ARDEŞEN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1999/240 / Karar No: 2004/33 Davacı Orman İdaresi tarafından davalılar Halis Karabiber, Şefki Karabiber, Reşat Karabiber, Sait Karabiber aleyhine mahkememizde açılan kadastro tespitine itiraz davasının yapılan açık yargılaması sonucunda, Davacı Orman İdaresi tarafından açılan ve Rize ili, Ardeşen ilçesi, Işıklı köyünde bulunan 3588 nolu parselin davalı adına tespit gördüğünden bahisle kadastro tespitine itiraz davası açılmış olduğu söz konusu davanın yapılan açık yargılaması sırasında sonucunda davacının davasının 28.12.2004 tarihinde davasının kabulüne karar verildiği ve Rize ili, Ardeşen ilçesi, Işıklı köyünde bulunan ve davalı adına tespit gören 3588 nolu parselin kadastro tespitnin iptaline ve devlet ormanı olarak Hazine'ye kayıt ve tesciline. Aşağıda maddeler halinde yazılı olan davalılara daha önce dava dilekçesi ilanen tebliğ edildiğinden mahkememiz tarafından verilen karar ve davalı tarafından temyiz edilen temyiz dilekçesinin davalılara ilanen tebliğine, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28, 29, 30 ve 31. maddeleri gereğince ilanına, ilan tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağının, ilan masraflarının ve yargılama masraflarının daha sonra davalılardan alınacağı hususu ilanen tebliğ olunur. Davalıların kimlik bilgileri: 1 Ayşe Karabiber, Mehmet Ziya ve Fatma kızı, 1930 doğumlu, İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, Keçecipiri nüfusuna kayıtlı, 2 Fehmi Karabiber, Sait ve Ayşe oğlu, 1961 doğumlu, aynı yerden, 3 Birol Karabiber, Sait ve Ayşe oğlu, 1964 doğumlu, aynı yerden, 4 Filis Karabiber, Sait ve Ayşe kızı, 1965 doğumlu, aynı yerden, 5 Halis Şentürk, Ahmet ve Emine oğlu, 1958 doğumlu, Balıkesir ili, Marmara ilçesi, Saraylar köyü nüfusuna kayıtlı, 6 Adnan Şentürk, Ahmet ve Emine oğlu, 1962 doğumlu, aynı yerden, 7 Hatice Karabiber, Mustafa ve Saniye kızı, 1942 doğumlu aynı yerden, 8 Selime Yeniay, Şahin Ali ve Nazmiye kızı, 1950 doğumlu, aynı yerden, 9 Nejla Karabiber, Şahin Ali ve Hatice kızı, 1955 doğumlu, aynı yerden, 10 Ertan Karabiber, Şahin Ali ve Hatice oğlu, aynı yerden, 11 Nermin Karabiber, Arslan ve Behliye kızı, 1953 doğumlu, aynı yerden, 12 Belgin Karabiber, Arslan ve Behiye kızı, 1965 doğumlu, aynı yerden, Basın: 19270 SAMSUN CUMOK ÇAĞRISI 28 Nisan 2006 Cuma 16.00 CUMHURİYET OKURLARI ULUSAL BAĞIMSIZLIK VE AYDINLIK TÜRKİYE İÇİN TOPLANIYOR. BÜTÜN CUMHURİYET OKURLARI DAVETLİDİR. Yer : Giresunlular Derneği Lokali (CHP İl Binası Üstü) SAMSUN Tarih : 28 Nisan 2006 CUMA Saat : 16.00 19.00 İletişim : Şükrü Kumbasar Süleyman Çelik 0 533 664 94 55 0 533 365 76 96 ALİ EKBER ÇİÇEK’i Hakk’a uğurladık. Sevenlerine ve ailesine başsağlığı dileriz. Köln AleviBektaşi Kültür Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı GÜLİZAR CENGİZ www.cumok.org CUMHURİYET 13 K