18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 NİSAN 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B B B 17 19 17 19 24 24 26 23 12 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B Y Y Y PB PB PB PB B 13 13 12 12 16 18 15 11 24 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B B B Y Y Y Y 24 22 19 23 16 18 10 11 10 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Orta Karadeniz kıyıları, Doğu karadeniz, Doğu Anadolu’nun doğusu, Güneydoğu Anadolu’nun doğusu yağışlı, Doğu Anadolu’nun kuzeyinde karla karışık yağmur şeklinde olacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 12 Helsinki Y 8 Stockholm Y 13 Londra B 16 Amsterdam PB 14 Brüksel PB 15 Paris PB 17 Bonn Y 15 Münih Y 16 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y B PB Y PB Y 19 22 25 17 20 19 22 21 16 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B Y Y A Y A K PB A 12 26 26 37 13 30 0 30 24 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada diklerinde 2007 seçimlerinde de tek başına iktidarı sürdüreceğine inandıkları AKP grubuyla birlikte uygulayacakları politikanın programını kapalı ifadelerle açıklıyorlar. Devleti olanağı çerçevesinde din temellerine oturtmayı vaat ediyorlar. Arınç devletin dini inançları kısıtladığını söylüyor. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin Meclis’ten kaçırılarak hazırlandığını öne sürerken, aslında belgede irtica tehlikesinin birinci madde olmasına karşı çıkıyor. Yanı sıra laikliğin yeniden tanımlanmasını istiyor. RTE ise daha önceki ‘‘Demokrasi bizim için araçtır’’ sözünü daha başka yoldan, bu kez ulusal egemenliğin kimde olduğunu tartışmaya getirerek yineliyor. Mustafa Kemal Atatürk imzalı ‘‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’’ sözünü tersinden okuyarak ‘‘egemenliğin milletin kendisinde olmadığını’’ söylüyor ve kuşkusuz, ‘‘Egemenlik millette olsaydı yüzde 99’u Müslüman olan TC, çoktaan bir din devleti kimliğine kavuşurdu’’ demek istiyor. Fincancı katırlarını ürkütmemek için bu sonuca ayırdığı süre en azından 1015 veya 30 yıl. Oysa, ben cumhurbaşkanı seçildikten sonra dememek kurnazlığını göstererek: 2007’den itibaren üçbeş yılda bu hedefe varılacağını söylüyor. Bu iki AKP kodamanı tartışmaya açılmasını istemedikleri hedefleri ortaya koyuyorlar: 2007’de AKP’nin kendinden hemen hemen aynı doğrultudaki iki adamdan birini, az olasılıkla Arınç’ı, görünen aday RTE’yi cumhurbaşkanı seçtikten sonra... Laik demokratik Cumhuriyeti tarihe gömmeye kararlı olduğu anlaşılıyor. ??? Nedense Arınç’la RTE’nin su üzerine çıkardıkları hedefi medya ele almadı. Örneğin Arınç’ın konuşması için kimileri ‘‘Olsa olsa, (sözcük anlamı: bayağı, sıradan) banal ‘Cumhurbaşkanlığı’na adaylık’ dilekçesidir’’ diye yazdı. Kimileri Başbakan’ın konuşmasındaki şifreleri çözmeye girişti. Konuşmayı ‘‘muhtemelen uzun yıllar siyasi niyetlerinin okunması açısından önemli bir referans belgesi’’ diye niteledi. Fakat Arınç ve RTE’nin gelecekte nasıl bir Türkiye gördüklerine, laik rejimin ipini çekmeye hazırlandıklarına değinen yok! Bu konuşmalar baştan aşağı dinsel bir devlete hazırlığın katlanılmaz kokusunu yayıyor. Yazan yok! Bu konuşmalar 2007 yılının birçok kez vurguladığımız gibi Türkiye’nin ‘‘kader yılı’’ olacağını gösteriyor. ??? Deniz Baykal, ‘‘Türkiye’yi Ortaçağ’a götürmek isteyenlere izin vermeyeceğiz’’ diyor. Bu içten haykırışa şapka çıkarmamak olanaksız ama şu soru yanıtsız: Kiminle Baykal, kiminle? Uyuyan güzel tepkisiz toplumla mı? Pısırmış sivil toplum örgütleriyle mi? Devletin üniter yapısına, laik cumhuriyet ilkelerine bağlı ama bugün artık eylemsizliği yeğleyen kimi önemli kurum ve kuruluşlarla mı? İran’da olduğu gibi iş işten geçtikten sonra o da izin verirlerse laik rejim üzerine ağıt yakmaya başlaması olası, bugün ‘‘tehlikenin farkında’’ olmayan medyayla mı? Kiminle? Bir de bakacağız bir gün: ‘‘Gelmişler!’’ Kara çarşaflarıyla, takkeleriyle... Demokrasiyi araç gibi kullanarak, geleceği planlayan konuşmalarında laikliğe tek bir kez sözcük olarak kuşkusuz o da kerhen yer vererek... Hemen her alanda o güne, D Günü’ne hazırlanıyorlar. Ne yapmak istediklerini açıkça söyleyerek... İran’a benzer bir rejimin temelini atıyorlar. Bağdat: TSK, operasyonları durdursun. Ankara: Olağan önlemler GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY K. Irak’ta sıcak takip ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Irak, TSK’ye bağlı özel birliklerin Irak’ın kuzeyine girdiğini ve sıcak takip yaptığını ileri sürüp Türkiye’ye çifte nota verdi. Bağdat yönetimi sıcak takip ve operasyonların durdurulmasını isterken Ankara ise ‘‘sıcak takip ve operasyon’’ iddialarını reddetti. Türkiye’nin sınır ötesi operasyon yaptığı ve TSK’ye bağlı özel birliklerin Irak sınırını geçerek PKK’ye yönelik sıcak takip gerçekleştirdikleri iddiaları, AnkaraBağdat arasındaki ipleri gerdi. İlk nota Bağdat’ta verildi. Irak Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Ünal Çeviköz’e verdiği notada, TSK’ye bağlı özel kuvvetlerin bazı birliklerinin zaman zaman Irak tarafına geçip küçük çaplı nokta operasyonlar yaptığı ileri sürüldü. Irak ikinci notasını ise Ankara’da verdi. Irak’ın Ankara Büyükelçisi Sabah Omran, dün sabah saatlerinde Dışişleri Bakanlığı’na gelerek Türkiye’nin Irak Özel Temsilcisi Büyükelçi Oğuz Çelikkol ile görüştü. Omran, Bağdat’takine benzer bir notayı Çelikkol’a ileterek ‘‘bu tür operasyonların Irak’ın egemenlik haklarının ihlali olduğunu’’ belirtip durdurulmasını istedi. Diplomatik kaynaklar, Irak büyükelçisinin TürkiyeIrak sınırında yaşanan askeri hareketlilik nedeniyle bilgi almak için nota verdiğini belirtip Türk özel kuvvetleri birliklerinin Irak’ın kuzeyinde PKK’ye karşı sıcak takip yaptığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını kaydettiler. Edinilen bilgilere göre Çelikkol, Omran’a TSK’nin Irak sınırında PKK sızmalarını önlemek için aldığı önlemler konusunda bilgi verdi. Görüşmenin ardından Dışişleri’nden yapılan açıklamada, ‘‘Irak büyükelçisine, TürkiyeIrak sınırına yakın bölgedeki konuşlandırmanın ve alınan tedbirlerin TürkiyeIrak sınırının güvenliğinin sağlanmasına yönelik olduğu, bu tedbirlerin her yıl bahar aylarında mutaden alındığı ve PKK’nin Irak’taki varlığı ve faaliyetlerinin bu önlemleri zorunlu kıldığı bildirilmiştir’’ denildi. Omran’a, Irak’taki PKK varlığı ve faaliyetlerinin sona erdirilmesi gerektiği konusunda Türkiye’nin görüşünün tekrar edildiğinin dile getirildiği açıklamada, “Kurulmakta olan yeni Irak hükümeti ile bütün bu konuları kapsamlı biçimde ele alma isteğimiz dile getirilmiştir’’ görüşüne yer verildi. Özkök: Bana sormayın Bu arada Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Anadolu Kartalı 20061 Tatbikatı sırasında bir gazetecinin, sınırın güvenliği konusunda Iraklı yetkililerle yapılan görüşmeye ilişkin sorusunu, ‘‘Bu konunun herhalde başka sahipleri vardır, onlar cevaplandırsın, onu bana sormayın’’ şeklinde yanıtladı. Türkiye’ye geliyor Laricani için onay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İran Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Dr. Ali Laricani’nin ertelenen ziyareti, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Ankara temaslarının ardından netleşti. Laricani’nin bölge ülkelerini kapsayan geziye çıkacağı, bu kapsamda önümüzdeki hafta Türkiye’ye de ‘‘uğrayacağı’’ belirtiliyor. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, bu hafta içerisinde gerçekleştirilmesi planlanan ancak ertelenen Laricani ziyareti, önümüzdeki hafta yapılacak. Laricani’nin ziyaret kapsamında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüşmesi kesinleşirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret edebileceği dile getiriliyor. Laricani’nin ziyaretine, İran Büyükelçisi Devletabadi’nin Başbakan Erdoğan ile Başbakanlık’ta gerçekleştirdiği gizli ziyarette karar verilmişti. İranlı kaynakların verdiği bilgiye göre Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın istemiyle gerçekleşeceği ifade edilen ziyarette Laricani’nin İran’ın nükleer programını anlatması ve buna ilişkin çeşitli raporlar sunması kararlaştırıldı. Ahmedinejad’ın dünya görüşünü benimsemiyoruz. İzlediği politikanın ülkesine de zarar vereceğini, dolayısıyla bundan Türkiye’nin de olumsuz etkileneceğini düşünüyoruz. Ancak ortada bir gerçek var; Ahmedinejad ne söylemek istiyorsa, ne düşünüyorsa, açıkça söylüyor. ABD mi? ‘‘Bize diş geçiremez, onunla gerekirse savaşırız.’’ İsrail mi? ‘‘Yeryüzünden silinmesi gereken, suni bir devlettir.’’ Irak mı? ‘‘Şiiler çoğunluktadır. Hükümeti onlar kurmalıdır, bunun için çalışıyoruz, Irak’ın içine karışıyoruz.’’ Türkiye mi? ‘‘Kemalist rejim yıkılmalıdır. O günler yakındır...’’ ??? Ahmedinejad böyle... Ya Bülent Arınç... Laiklik mi? ‘‘Elhamdülillah ben de laikim ama, tarifini yeniden yaparsak...’’ 23 Nisan mı? ‘‘Ben de kutlarım ama, sadece benim düşüncelerim dile getirilirse...’’ Demokrasi mi? ‘‘Tabii ki demokratız ama, toplumu inananinanmayan diye ayırıp seçimi böyle yaparsak!’’ Mustafa Kemal Atatürk mü? ‘‘Mustafa Kemal’e evet, ama Atatürk kısmını çıkarırsak!’’ Örnekleri burada keselim, soralım: Resmi sıfatı Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olan Bülent Arınç nasıl bir rejim istiyor? Bunun adını koymuyor, tarif ediyor! İstediği rejimin adını söyleyecek kadar cesur değil... Parlamenter sistemin tüm olanaklarını kullanıp, tüm ilkelerini reddedecek kadar sinik! Bu bağlamda Arınç’ın nedensiz çıkışlarını önemli kılan, oturduğu koltuk... Hani Arınç, neredeyse ikinci bir Saidi Nursi olmanın temellerini hazırlıyor. Nerede? TBMM Başkanlığı koltuğunda! ??? Parlamenter sistemin üç temel ayağı vardır: Yasama, yargı, yürütme. Sistemin yürümesi için hem bu üçlünün kuvvetler ayrılığı ilkesi içinde çalışması hem de anayasal kurumlarla uyumun öne çıkarılması gerekir. Arınç, Meclis’in yanı sıra tüm anayasal kurumların da AKP’ye bağlı birer yan makamlar olduğunu düşünüyor. Ama bunu açıkça söylemiyor, tarif ediyor. Son sözümüz; Arınç’ın, herkesin gözü önünde, ulusal bir bayramda yaptığı konuşma karşısında, Türkiye’deki sessiz çoğunluğa ve sistemin kurumlarına... Bizim rejim narindir, Ağır sözü kaldırmaz. Eleştirirsin kızar... Altını oyarsın aldırmaz! ankcum?cumhuriyet.com.tr Kartalı 20061 Tatbikatı’nın F4 ve F16 uçaklarının Konya’da tatbikat Anadolu gündüz şartlarında klasik ve modern mühimmat atışlarıyla gerçekleştirilen ilk safhası başarıyla tamamlandı. Konya Atış Sahası’nda gerçek mühimmatla yapılan atışları, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Orgeneral İsmail Koçman ile diğer üst düzey komutanlar izledi. ( AA) Acavit toprağa verildi ? Haber Merkezi İstanbul’da yaşamını yitiren SHP Kâğıthane İlçe Başkanı Öztürk Acavit dün toprağa verildi. Önceki gün yaşamını yitiren Acavit için Levent Sanayi Mahallesi Merkez Camisi’nde cenaze namazı kılındı. Cenaze namazının ardından Acavit, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenaze törenine Acavit’in ailesi, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda siyasetçi ve yurttaş katıldı. Yunan basını rahatsız oldu İbrahimova: Sanatta 30 yıl ? Baştarafı 1. Sayfada Dış Haberler Servisi ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Türkiye ziyareti, ABD basınının yanı sıra Rice’ın Ankara’dan önce uğradığı Yunanistan basınında da geniş yer buldu. Los Angeles Times, Rice’ın Ankara’ya üstü kapalı olarak ‘‘Irak’ta kendi başına iş yapma’’ mesajı verdiğini ve sınır ötesi operasyon konusunda ‘‘Türkiye’nin cesaretini kırdığını’’ yazdı. Yunan basını, Rice’ın Atina ziyaretinde Türkiye’nin AB üyeliğine yönelik olumlu açıklamalarını ‘‘Rice’ın, Türkiye’ye arka çıktığı’’ şeklinde değerlendirdi. Elefterotipia gazetesi, ‘‘Rice’ın, Kuzey Kıbrıs’a izolasyonun kaldırılmasını talep ettiğini’’ yazdı. Ethnos ise ‘‘Rice’ın Türkiye ve Kıbrıs konulu açıklamalarının Atina’da soğuk duş etkisi yarattığını’’ kaydetti. Fileleftheros, Rice’ın Rum kesiminden Kuzey Kıbrıs ve Türkiye’ye yönelik jest istediğini yazdı. Gemi battı: 5 kişi kayıp ? YALOVA (Cumhuriyet) Bursa’nın Gemlik ilçesinden Samsun’a gübre taşıyan ‘‘Hacı İbrahim’’adlı yük gemisi önceki gece Armutlu açıklarında battı. Kıyı Emniyeti ekipleri, ikinci kaptan Mustafa Bahar, ikinci makinist Emin Savut, aşçı Baki Şentürk ile miço Mehmet Ali Günaydın’ı kurtardılar. Geminin kaptanı Mehmet Çelik, makinist Cafer Bayrak, telsiz görevlisi Ömer Türkay, yağcı Mustafa Çiçek ve Yakup Saygan aranıyor. Washington ile Ankara arasındaki ciddi görüş ayrılıkları soru işareti yarattı na az gibi geliyor’’ diyen İbrahimova, yeni albümü ‘‘Sahnede 30 Yıl’’ ile de sevenleriyle buluşuyor. Enstrümansız, sadece çıplak sesle 90 dakikalık solo vokal konserler veren İbrahimova, yaptığı onca çalışmanın ardından kendine ‘‘sanatçı’’ yerine ‘‘müzisyen’’ denmesini tercih ediyor. İbrahimova, klasik şan eğitimi almış olmasına karşın cazı seçme nedenini şöyle açıklıyor: ‘‘Bulgaristan’da aldığım 14 yıllık klasik müzik eğitiminin ardından operada aryalar söylemem beklendi. Ancak ben özgürlüğü seçtim. Klasik operadan zevk alıyorum, ancak ses aralığım çok geniş olduğu için yalnızca operayla uğraşsaydım kendimi sınırlamış olacaktım. Oysa caz, özgür bir müzik. Sesimin tüm renklerini kullanabiliyorum. Sahnede hissettiğim gibi doğaçlama yapabiliyorum.’’ Türk müziği ve Türk kültürünün içine kapanık olduğunu söyleyen müzisyen, ‘‘Türk kültüründeki zenginliği, dünya üzerindeki hiçbir ülkede bulamazsınız. Yapılacak iş ‘pop’a değil, gerçek ve kaliteli müziğe yüklenmektir’’ diyor. Türkiye’ye geldiği 1994 yılından bu yana geçen 12 yıllık süre zarfında sanattaki yozlaşmanın son iki üç yıldır hız kazandığını da vurgulayan İbrahimova sözlerini şöyle tamamlıyor: ‘‘Kültürünüz, sanatınız aslında yaşam tarzınızın ifadesidir. Bakın televizyona, her yerde bilinçli olarak yedirilmeye çalışılan kalitesiz bir müzik var. Kendi öz ezgilerinden koparılmış, özenti mahsulü bir müzik. Bu gidiş de kültürel yozlaşmayı beraberinde getiriyor. Türkiye’ye geldiğim ilk yıllarda sanatın gördüğü ilgi ve desteği bugün görmek mümkün değil.’’ İbrahimova, bugün Uluslararası Ankara Müzik Festivali kapsamında saat 20.00’de Milli Eğitim Bakanlığı MEB Şura Salonu’nda konser verecek. ‘Ortak vizyonda’çerçeve tartışması BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Ankara ziyaretinde, hazırlanması üzerinde mutabakata varılan ‘‘Stratejik Ortak Vizyon Belgesi’’, ‘‘Türkiye ile ABD arasında hangi konularda ortak stratejik vizyon olduğu’’ tartışmalarını da beraberinde getirdi. Türkiye ile ABD arasında, başta İran ve Irak olmak üzere bölgesel konularda ciddi görüş ayrılıklarının bulunması, söz konusu belgeyle nasıl bir stratejik ortak vizyon oluşturulacağı sorusunu gündeme taşıdı. Cumhuriyet’in ulaştığı de ğerlendirmelere göre iki ülkenin ‘‘stratejik ortak’’ olabilmesi için, ‘‘yüksek düzeyli siyasi ilişkiler, ulusal ve uluslararası alanda ortak çıkarların maksimize edilmiş olması, yüksek düzeyli askeri temaslar, bu bağlamda iki ülke orduları arasında yüksek teknoloji transferi, ekonomik açıdan ortak girişimler, yatırımlar’’ konularında işbirliği içinde olmaları gerekiyor. Ancak, Ankara ile Washington arasında, başta İran, Irak konuları olmak üzere iki ülkenin ulusal çıkarları bağlamında, stratejik ilişkilerin çok uzağında keskin çelişkiler bulunuyor. Türkiye, Irak’ın toprak bütünlüğü konusundaki ısrarını korurken, ABD yönetimi, ‘‘büyük Kürdistan’’ söyleminden vazgeçmeyen Kürt gruplara önemli siyasi avantajlar verdi. Bunun yanı sıra, Washington yönetimi, terörle mücadelede Ankara’nın istediği adımları atmak yerine, konuyu yeni Irak yönetimine havale etmeyi tercih etti. İran konusunda ise Türkiye, askeri bir müdahaleye soğuk bakarken ve olası bir müdahalede de ‘‘uluslararası meşruiyet ararken’’ Washington yönetiminden, ‘‘Gerekirse yalnız hareket ederiz’’ açıklaması geldi. Bunların yanı sıra, ABD yöneti mi, ‘‘terorizmle mücadeleyi’’ gerekçe gösterip, donanmasını Karadeniz’e çıkarmak için nabız yoklamaya başladı. Edinilen bilgilere göre, söz konusu belgenin çatısını, ‘‘demokrasi, insan hakları, piyasa ekonomisi’’ gibi ortak değerler oluşturacak. İran, Irak, Orta Asya gibi ağırlıklı olan siyasi başlıkların yanı sıra ekonomik başlıklar da belgede yer alacak. Bu başlıklara bağlı olarak da iki ülkenin stratejik ortak vizyonu belgeye yansıtılacak. İki ülke heyetlerinin bir araya gelip hazırlayacağı belge, bir anlaşma özelliği taşımayacağından dolayı, taraflarca imzalanmayacak. Tunceli Belediye Başkanı’na dava ? TUNCELİ (AA) Tunceli Belediye Başkanı Songül Erol Abdil, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, DEHAP İl Başkanlığı binasında 4 Nisan 2005’te terör örgütü elebaşısının doğum günü kutlamalarına katıldığı gerekçesiyle kendisiyle birlikte 9 kişi hakkında, ‘‘cürüm işleyeni övme’’ suçundan dava açıldığını bildirdi. Abdil, ‘‘Savcılığa, kutlamaların yapıldığı gün belediye meclis toplantısında olduğumu bildirmiştim’’ dedi. Göstericiler için müebbet istemi ? DİYARBAKIR (AA) Diyarbakır’daki izinsiz gösteriler sırasında tutuklanan 10 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Sanıkların ağır ceza mahkemelerindeki yargılanmalarına önümüzdeki günlerde başlanacağı bildirildi. Uçağın kokpit camı çatladı ? İSTANBUL (AA) THY’nin İstanbulNew York uçağı, kokpit camının çatlaması üzerine geri döndü. 152 yolcusuyla Atatürk Havalimanı’ndan ayrılan ‘‘Ankara’’ uçağı İtalya üzerindeyken ‘‘windsield’’olarak bilinen kokpit camında çatlama meydana geldi. THY Basın Müşaviri, ‘‘Uçak çatlak camla New York’a kadar gidebilirdi. Ancak uçuş riske edilmeyerek İstanbul’a geri dönüldü’’ dedi. PKK’nin kanlı ‘1 Mayıs’ hazırlığına darbe Barzani ve Kürt Parlamentosu’na ziyaret 13 kilo A4 ele geçirildi İstanbul Haber Servisi İstanbul’da terör örgütü PKK’ye yönelik düzenlenen operasyonda 2 kişi 13 kilogram A4 tipi plastik patlayıcıyla birlikte yakalandı. Zanlıların 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda bombalı saldırı düzenleme hazırlığında oldukları belirtildi. İstanbul polisi, kentteki patlamaların ardından PKK’ye yönelik operasyonları yoğunlaştırdı. Bu kapsamda bir istihbaratı değerlendiren İstanbul Terörle Mücedele ekipleri, İkitelli’de bir eve operasyon düzenledi. A.K. ve K.K’nin gözaltına alındığı operasyonda 13 kilogram A4 tipi plastik patlayıcı ele geçirildi. Zana ‘destek’istedi Haber Merkezi K. Irak’ta bulunan, kapatılan DEP’in eski milletvekili Leyla Zana, KDP lideri Mesud Barzani ve Erbil’deki yerel Kürt Parlamentosu’nu ziyaret ederek Türkiye’nin olası sınır ötesi operasyonundan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Xebat gazetesine göre Barzani, ‘‘Kürt sorunu’’ konusunda destek isteyen Zana’ya ‘‘Sertlik ve radikalizm dönemi bitti’’ dedi. KDP’nin internet sitesine göre Kürt Parlamentosu Başkanı Adnan Müftü de ‘‘Savaşla hiçbir şey olmaz’’ dedi. Zana’nın, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile de bir araya gelmesi bekleniyor. 2 kişiye 255’er bin YTL ? ANKARA (AA) Şans Topu’nda 5+1 bilen 2 kişi, 255 bin 717 YTL 55’er YKr kazandı. Numaraların 06, 10, 11, 14, 16 + 07 olarak belirlendiği çekilişte, 5 bilenler bin 550 YTL 30’ar YKr, 4+1 bilenleri 137 YTL 20’şer YKr, 4 bilenler 15 YTL 80’er YKr, 3+1 bilenler 7 YTL 95’er YKr, 3 bilenler 1 YTL 85’er YKr, 2+1 bilenler 119 kişi 2 YTL 40’ar YKr, 1+1 bilenler 1 YTL 25’er YKr kazandı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle