Katalog

24 NİSAN 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Irak’ta hükümet kurulmasındaki çözümsüzlük Tahran yönetimine geri adım attırdı BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI İran Maliki’ye vize verdi ? Bağdat’ta Washington destekli teknokrat hükümeti kurulmasından korkan Tahran yönetimi, İbrahim Caferi’yi gözden çıkarıp Cevad el Maliki’ye destek verdi. BAHADIR SELİM DİLEK Komünizm Korkusundan Kapitalizmin İşgaline... Soğuk savaş yıllarında ABD ve Batı Avrupa’da ‘‘komünizm korkusunun’’ kol gezdiği ve gezdirildiği bir dönem yaşandı. Avrupa ve ABD on dokuzuncu yüzyıl boyunca yaşadığı ‘‘sömürgeciliğin cennet yıllarını’’ yirminci yüzyılda geride bırakmıştı. Önce Sovyetler Birliği, arkasından Çin geçen yüzyıldaki küresel sömürgeciliğin karşısındaki en büyük engeli oluşturdular. Bu aynı zamanda, Batı’nın ‘‘komünizm ile korkusunun’’ yaşandığı bir dönemdi. Türkiye NATO’ya girdikten sonra Batı’ya daha sıkı bağlanırken komünizm korkusu ‘‘öcü filmleri’’ gibi, hükümetlerin ellerindeki kırbaçlar gibi şaklatılır oldu. Türkiye’de ‘‘Komünizmle Mücadele Dernekleri’’ bile kuruldu. 2005’te Avrasya Bir’de konferans vermek için gittiğimde bir şahıs yanıma yaklaştı ve benimle resim çektirmek istediğini söyledi. Acı acı gülerek ‘‘Şimdi sizinle resim çektirmek isteyen bu insan bir zamanlar Komünizmle Mücadele Derneği başkanıydı hocam’’ dedi. Pişmandı, yapılan hataları şimdi görüyordu. Türkiye’yi emperyalizmin sağsol kavgasına nasıl soktuğunu, ancak Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bir turnosol kâğıdı gibi görüyordu. Ne komünizmle mücadele dernekleri, ne vatan cepheleri kurdurulmuştu... Kuranların büyük çoğunluğu Batı emperyalizmi tarafından kullanıldıklarının farkında bile değillerdi. Yıllar öncesinin ‘‘Komünizmle Mücadele Derneği’’ başkanı şimdi gelip benim konferansımda, ‘‘vahşi kapitalizmin Türkiye’yi nasıl işgal etmekte olduğunu’’ benden dinliyordu. Nereden nereye geldik; komünizmle mücadele oyunlarından kapitalizmle mücadele gerçeğine... ANKARA Irak’ta hükümet kurulmasındaki kilit 4 ay sonra açılırken, sıkıntının aşılması sürecinde TahranBağdatWashington hattında adeta bir sinir savaşının yaşandığı ortaya çıktı. Şiilerin başbakan adayı İbrahim Caferi’den son ana kadar desteğini çekmeyen Tahran yönetimi, kilidin açılmaması durumunda ABD’nin bir teknokrat hükümeti kurduracağını ve İran’ın Bağdat yönetimi üzerinde etkisini tamamen kaybedeceğini anlayınca, Caferi’den desteğini çekip Ce vad el Maliki’ye vize verdi. Cumhuriyet’in Iraklı kaynaklardan aldığı bilgilere göre, Bağdat’taki siyasi krizin aşılmasında süreç şöyle işledi: Şiilerin adayı Caferi, özellikle Türkiye’ye yaptığı ziyaretin ardından, başta Kürt gruplar olmak üzere, ABD’ye yakın duran siyasi odakların hedefi haline geldi. Caferi, Türkiye’nin de destek verdiği, ‘‘Ulusal Birlik Hükümeti’’ kurulacağı güvencesini sürekli tekrarladı. Bu durum, ABD’nin sağladığı siyasi avantajı kaybetmemek isteyen Kürt grupların tepkisine neden oldu. Kürt gruplar, Caferi’nin adaylıktan çekil mesi için resmen başvuruda bulundular. Bu noktada Şii koalisyonu içinde de çatlak oluştu. Mehdi Ordusu’nun da liderliğini yapan Mukteda el Sadr, Caferi’den desteğini çekmedi. Buna karşın siyasi olarak Caferi’nin geri çekilmesi yönünde baskılar giderek arttı. Ancak Caferi başbakan adaylığından vazgeçme yönünde geri adım atmadı. Bu dönemde, Bağdat’taki siyasi kulislerde, İyad Allavi liderliğinde bir teknokrat hükümeti kurulması ısıtılmaya başlandı. Buna el altından Washington yönetimi de destek verdi. Irak’ta Türk şirketin yöneticisi öldü Irak’ta hükümet krizinin aşıldığı haberleri verilirken Bağdat’ta Savunma Bakanlığı binası yakınına atılan 11 havan topu 7 kişinin ölümüne yol açtı. Ölenlerin yakınları gözyaşlarına boğuldular. Kerkük yakınlarında, demiryolu alanında etkinlik gösterdiği belirtilen bir Türk şirketinin yöneticisinin öldürüldüğü iddia edildi. Polis, adını ‘‘Ardhul Battra’’ olarak verdiği şirketin yöneticisi Muhammed Fethi’nin aracıyla seyahat halindeyken vurulduğunu belirtti. Öldürülen kişinin uyruğu hakkında ayrıntı verilmedi. Dünkü saldırılarda toplam 23 kişi öldü. Son 2 günde 8 ABD askeri yaşamını yitirdi. Bağdat’ta 8 ceset bulundu. (REUTERS) Pazarlıklar son dakikaya kadar sürdü Bu gelişmeler yaşanırken Tahran yönetimi son ana kadar Caferi’den desteğini çekmedi. Ancak ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın üç hafta önce yaptığı Bağdat ziyaretinin ardından süreç hızlı biçimde ilerlemeye başladı. ABD, krizin aşılmaması durumunda ‘‘Allavi liderliğinde bir teknokrat hükümeti’’ kurulması için bastırmaya başladı. Bu dönemde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adil Abdülmehdi’nin adı da kulislere yansıdı. TahranBağdat, BağdatWashington hattında pazarlıklar son dakikaya kadar sürdü. Caferi, uzlaşmaya varılmadan bir akşam öncesine kadar, adaylıktan çekilmeme yönündeki düşüncesini korudu. Ancak bu durumda, ABD’nin teknokrat hükümeti projesinin, ‘‘sistem içinde bir darbe’’ ile gerçekleşmesi olasılığı güçlendi. Bunun üzerine Tahran yönetimi, ‘‘ABD destekli bir teknokrat hükümeti kurulması durumunda, Bağdat yönetimi üzerindeki etkisini tamamen yitireceği’’ değerlendirmesini yaptı. Bu değerlendirme üzerine İran, Caferi’yi gözden çıkarmayı tercih etti. Yerine Dava Partisi’nin ikinci adamı Maliki’nin aday olması kararlaştırıldı ve 4 aydan bu yana süren sıkıntılı süreç aşılmış oldu. Maliki, siyasi kişiliğinden daha çok ‘‘müzakereci’’ kişiliği ile biliniyor. Kapitalizmde ‘Bizi kullan’ diyenler dönemi Büyük çoğunluğu soğuk savaş kurbanlarıydılar. Nasıl kullanıldıklarını 1990’lı yıllarda anlamaya başlamışlardı. Hele hele Türkiye’de yönetime gelen İslamcı, muhafazakâr ve liberallerin Batı’ya gidip ‘‘Ne olur bizi kullanın’’ diye yalvardıklarını gördükçe herhalde içleri daha fazla sızlamıştır. Çünkü bunlar da ‘‘komünizmle mücadele cephesinin’’ doğal üyeleriydiler. Bütün ömürleri Batı kapitalizmine ve çıkarlarına hizmet etmekle geçiyordu. O kadar ki açık açık, Türk halkının gözleri önünde, Türkiye’nin kullanılması için Batı’ya yalvarıyorlardı. Dünyamız nereden nereye gelmiş, ne acı... Bir yanda soğuk savaş yıllarının 20. yüzyıl boyunca sürdürülen komünizm tehlikesi serüveni: Sovyetler Birliği dağılınca da ortaya çıkan vahşi kapitalizmin öldürücü sömürgeciliği... 21. yüzyıl Batı sömürgeciliğinin küresel düzen olarak yeniden gerçek tehlikenin kimliğini de açıklıyor. Kore Savaşı’nın, Vietnam Savaşı’nın, Ortadoğu ve Güney Amerika’daki darbelerin mercek altına yatırılması bile gerçek tehlikenin, kapitalizmin sömürgeci kimliğinden kaynaklandığını açık olarak ortaya koymaya yetiyor. 21. yüzyılda dünyamız Batı kapitalizminin sömürgeci baskısı altında bulunmaktadır: Asya’daki, Ortadoğu’daki ve Güney Amerika’daki yeni oluşumlar bu tehlikeye karşı tepkiler olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye Batı kapitalizminin hedefleri arasında ön sıralarda bulunan bir ülkedir. Yıllar öncesinin Komünizmle Mücadele Derneği başkanının yüzündeki acı gülümseme, bu gerçeğin çarpıcı bir yansımasıdır. 1990 yılından bugüne kadar ABD’nin yaptığı askeri, iktisadi, siyasi ve kültürel operasyonlara bakmak bile bu tehdidin kaynağını gözler önüne serecektir. ABD’nin başkomutanı General Franks, Türkiye’ye küfrederek bu sömürgeci ve faşist kimliğini de itiraf etmiş oldu. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Washington Times, Ankara’yla ittifakın güçlendirilmesini savundu ‘TÜRKİYE’Yİ VURURUZ’ AÇIKLAMASI ‘Rice’ı zor bir görev bekliyor’ Dış Haberler Servisi Türkiye’nin desteğinin ABD’nin Ortadoğu ve İran politikaları için kilit önemde olduğu belirtildi. Washington Times gazetesi, Dışişleri Bakanı Rice’ın Ankara ziyareti öncesi yayımladığı başyazısında, şiddet olaylarının, Türkiye’nin desteğinin ABD’nin Ortadoğu ve İran politikaları açısından ‘‘yaşamsal’’ olduğu bir dönemde ikili ilişkileri gerginleştirdiğini öne sürdü. Son dönemde AKP’ye yönelik sert eleştirileriyle dikkat çeken Washington Times, bu kez ‘‘ABD Türkiye ile daha güçlü bir ittifak oluşturmalı’’ görüşünü savundu. Washington Times, ‘‘Türkiye ve Kürtler’’ başlıklı başyazısında ‘‘Türkiye’de son haftalarda devam eden huzursuzluk, Ankara’nın ABD’nin Ortadoğu ve İran konusundaki politikalarına desteğinin hayati olduğu bir dönemde ABDTürkiye ilişkilerini gerginleştiriyor’’ yorumunu yaptı. İran sorununda Türkiye’nin desteğini desteğini kaybetmek, ABD için büyük bir başarısızlık olurdu’’ sözlerini kullandı. Gazete, Rice’ın ABD’nin oluşturduğu ‘‘hassas denge’’yi koruma zorluğuyla karşı karşıya kalacağını belirterek şöyle devam etti: ‘‘Washington’ın yakarttığı savına da yer verdi. Yazıda ‘‘Washington, laik bir Müslüman demokrasi ve Batı ile Müslüman dünyaları arasında bir köprü olan Türkiye’de, köktendinciliğin ve Amerikan karşıtlığının yükselmesinden kaygı duymalı’’ denildi. Gazete, ‘‘Terorizm hükümet için acil bir konudur ve Washington, Ankara’nın ABD’nin Türkiye’nin PKK ile savaşma kapasitesini sınırlandırdığını düşünmesine izin vermemeli. Bu yöndeki bir görüş, Batı ile olan bağlarını zayıflatarak Türkiye’yi, İran dahil, Müslüman komşularına yaklaştırır’’ diye yazdı. Yazıda, ABD’nin İran’a karşı bir harekât düzenlemesine güçlü bir muhalefetin bulunduğu kaydedildi. Hizbullah’ın görüşü Tahran’ı bağlamıyor Dış Haberler Servisi Tahran yönetimi, İran Hizbullahı lideri Ayetullah Muhammed Bager Harrazi’nin ‘‘bir saldırı sırasında üslerini kullandırması durumunda Türkiye’yi de vurabilecekleri’’ yönündeki açıklamalarının ülkenin resmi tutumunu yansıtmadığını bildirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hamid Rıza Asefi, dün düzenlediği basın toplantısında, Harrazi’nin bir Türk televizyonuna verdiği röportajda söylediği sözlerin İran’ın resmi tutumunu yansıtıp yansıtmadığının sorulması üzerine, şunları söyledi: ‘‘Buradaki sorun, muhabirin sorduğu sorudur. Muhabir, çok tuhaf bir soru sordu. Sakin bir ortamda, mantıklı soruların sorulması gerekiyor. Böyle varsayımlar ve açıklamalarla ortamı germek medya ahlakına yakışmaz. İran’ın yaklaşımı, ülkenin resmi makamları tarafından açıklanır. Bu açıklamalar İran hükümetinin resmi tutumu olduğu anlamına gelmez.’’ Asefi, askerlerin silahlı Kürt grupların Irak’ın kuzeyindeki mevzilerini bombaladığını da doğruladı. ‘‘İran, güvenliğini koruma doğrultusunda, Irak ile yaptığı anlaşmalar çerçevesinde girişimlerde bulunmuştur’’ diyen Asefi, terörist unsurların sınırdan geçmesine izin vermeyeceklerini vurguladı. ? Amerikan gazetesi, haftalardır süren PKK kaynaklı huzursuzluğun, Ankara’nın ABD’nin İran politikasına desteğinin yaşamsal olduğu bir dönemde WashingtonAnkara ilişkilerini gerdiğini savundu. kazanmanın ‘‘zor bir görev’’ olacağını yazan gazete, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın AB üyeliğini hedeflemeyi sürdürürken Türkiye’yi tüm Arap komşularıyla iyi ilişkilere yöneltmeye çalıştığını belirterek ‘‘Türkiye’nin laşımı, Türkiye ile daha güçlü bir ittifak oluşturmayı, Iraklı Kürtleri Irak’taki hükümet sürecinde tutmayı ve çoğu PKK’nin eseri olan şiddet olaylarına karşı çıkmayı kapsamalı.’’ Gazete, başyazısında, Türkiye’de köktendinciliğin T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞI’NDAN 1. Anne veya babası, işi veya görevi nedeniyle yurtdışında bulunduğu sırada, ortaöğrenimlerinin tamamını bu ülkelerin lise veya dengi meslek okullarında yapan öğrenciler için yükseköğretim kurumlarımızın Türk Dili ve Edebiyatı, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği, Tarih, Tarih Öğretmenliği, Coğrafya, Coğrafya Öğretmenliği, İlahiyat, İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, İşitme Engelliler Öğretmenliği, Zihin Engelliler Öğretmenliği, Alman Dili ve Edebiyatı, Almanca Öğretmenliği, Fransız Dili ve Edebiyatı, Fransızca Öğretmenliği, İngiliz Dili ve Edebiyatı, İngilizce Öğretmenliği, Sınıf Öğretmenliği, Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik, Konaklama İşletmeciliği, Konaklama İşletmeciliği Öğretmenliği, Seyahat İşletmeciliği, Seyahat İşletmeciliği ve Turizm Rehberliği, Seyahat İşletmeciliği ve Turizm Rehberliği Öğretmenliği, Radyo, Sinema ve Televizyon, Gazetecilik, Halkla İlişkiler ve Tanıtım, Sosyoloji, İktisat, İşletme, Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler, Uluslararası Ticaret, Bankacılık ve Finans programlarında T.C. Yükseköğretim Kurulu’nca ayrılan 1000 kişilik kontenjana öğrenci seçmek amacıyla Yurt Dışında Çalışanların Çocukları İçin Yükseköğretime Giriş Sınavı (YÇS) yapılacaktır. Bu sınava başvuru koşulları 2006 YÇS Kılavuzu’nda yer almaktadır. 2. Sınav, 2 Temmuz 2006 tarihinde Türkiye’de Ankara ve Almanya’da Köln şehirlerinde yapılacaktır. 3. Sınavla ilgili ayrıntılı bilgi içeren Kılavuz ile Başvurma Belgeleri 1 18 Mayıs 2006 tarihlerinde (a) ‘‘ÖSYM Bilkent Ankara’’ adresinden, (b) Türkiye’nin yurtdışı temsilciliklerindeki eğitim ataşelikleri veya eğitim müşavirliklerinden veya (c) ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden sağlanabilecektir. İlgililere duyurulur. TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI KOCAELİ CUMOK ÇAĞIRIYOR BAŞARAN 80 YAŞINDA Sunuş Enver Ercan, TYS Genel Başkanı Konuşmacılar: Hıfzı Topuz, Sami Karaören, Cengiz Bektaş, Öner Yağcı, Şadan Aytaç, Emin Halebak, Erdoğan Kantüre Şiir Dinletisi: Arif Damar, Osman Şahin, Nurullah Can, Erdoğan Ersever Belgesel: Fotoğraflarla Başaran/İsa Çelik, Köy Enstitüleri ve Başaran/ Orhan Kurtuldu Müzik: MÜ Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü, Doç. Dr. Zekeriya Başarslan yönetiminde türküler Sunan: Mehrizat 25 Nisan Salı, Saat 19.30 Barış Manço Kültür Merkezi Nail Bey Sok. 46, Kadıköy Telefon: 0216 418 95 49 25 Nisan 2006 Saat: 18.00 ULUSAL EGEMENLİK HAFTASI NEDENİ İLE Ç.Y.D.D. İZMİT ŞUBESİ TARAFINDAN DÜZENLENEN KONFERANSA Gazetemiz Yazarı MUSTAFA BALBAY katılacaktır. Kocaeli’li CUMOK’ları, gençlerimizi ve yurttaşlarımızı bekliyoruz. Yer: Sabancı Kültür Sitesi İletişim: 532 381 99 27 www.cumok.org ŞANLIURFA TEREKE MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2005/6 Şanlıurfa Merkez Mağaracık köyü nüfusuna kayıtlı Mahmut ve Ayne oğlu 1954 doğumlu Mehmet Aydoğdu’nun 03.01.2005 tarihinde vefatı ile terekesinin teslimi davası Şanlıurfa Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2005/6 esas sayılı dosyasında görülmektedir. Ölenin mirasçılarına ulaşılamadığından mirasçıları, Meral, Aynur, Leyla, Mahmut, Yunus, Ayşe, Fatma ve Tuba Aydoğdu’ya ölenden kalan tereke eşyalarını 1 yıl içerisinde gelip teslim almalarını aksi halde tereke eşyasının hazineye devredileceği ilanen tebliğ olunur. 05.04.2006 Basın: 18893 ÖSYM BAŞKANLIĞI Basın: 17185 CUMHURİYET 11 K