Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 NİSAN 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK Avcılar’da iki devlet hastanesinin bitirilmesini Müezzinoğlu’nun engellediği iddia edildi 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT AKP’nin sağlık rantı Akdağ hayat kurtardı ? İSTANBUL (AA) Oğlu Ramazan Akdağ’ın evde geçirdiği kaza nedeniyle Afganistan gezisini yarıda keserek yurda dönmek üzere yola çıkan Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, THY’nin, Dubaiİstanbul seferini yapan uçağında kalp krizi geçiren Cezayirli bir yolcuya ilk müdahaleyi yaparak kurtardığı bildirildi. Hasta, uçağın İran’ın Tebriz kentine acil iniş yapması üzerine hastaneye kaldırıldı. THY yetkilileri, hastanın durumunun iyi olduğunu belirtti. Bakan Akdağ, yaşam kurtaran müdahaleyi yanındaki doktor arkadaşıyla birlikte gerçekleştirdiklerini söyledi. ŞULE KÖKTÜRK Devekuşu Olmaya Gerek Var mı? Dün de, başkent Ankara’da ve nasıl bir rastlantıysa, yine Gazi Üniversitesi’nde ‘‘uzun saçlı ve sol görüşlü’’ olduğu gerekçesi ile bir öğrenci dövülmüş. 20 kişiden oluşan saldırganlar, MakineResim Bölümü öğrencisi Cengiz Dülger’in iki kolunu kıracak kadar ağır bir şiddet kullanmışlar. Kolları alçıya alınan genç öğrenciden önce, yine aynı üniversitede, uzun saçlı bir öğretim görevlisi de benzer bir saldırının hedefi olmuştu. Başkentte bu tür hazımsızlıklar olur mu, diye düşünenler, lütfen aşağıdaki haberi de okusunlar: ‘‘Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resimİş Eğitimi Ana Sanat Dalı son sınıf öğrencilerinin, aralarında nü tabloların da yer aldığı sergisi, bir hafta önce Büyükşehir Belediyesi Sanat Galeri’sinde sanatseverlerin beğenisine sunulmuştu. Sergiyi değerlendiren ve ‘Torun nü ressamı, anneanne model’ başlıklı bir haberin Hürriyet Ankara’da yayımlanmasından hemen sonra, haberde ‘torun’ olarak adından söz edilen Damla Can’ın üç nü tablosu sergiden çıkartıldı.’’ Ankara Büyükşehir Belediyesi ve özellikle Melih Gökçek’in bu konuda 12 yıl önce ‘‘sanatın içine tükürmek’’le simgelenen bir sabıkaları vardı. Demek artık, resim öğrenimi gören öğrencilerin ‘‘nü’’ tablolarının sansürüne ya da yasaklanmasına kadar uzanan bir aşama kaydediyor AKP’nin ülkemizde estirdiği özgürlükler rüzgârı. İktidarın yarı resmi sözcüsü Yeni Şafak gazetesi, İstanbul Üniversitesi’nin eğitim fakültesinden bir grup öğrencinin 31 Mart’ın yıldönümü diye yola çıkarak yaptıkları zorbalığın tevili için günlerdir seferber olmuş. Başka bir gazetede yer alan haber asılsız ise gerçeğini ortaya koyacak ilgililerin açıklamalarına başka bir medya organı da elbette yer verebilir. Ama bunu bir yalanlama kampanyasına döndürmeye çalışmanın tek izahı, minareye kılıf arama çabasıdır. O da gazetecinin görevi değildir. Bırakınız ilgili kuruluşlardaki basın danışmanları yapsın açıklama görevlerini. Sizin yüklenmek istediğiniz işleve Batı ‘‘embedit ‘’ yani iliştirilmiş gazetecilik adını veriyor. Kanser hastalarına ilaç ? İstanbul Haber Servsisi Bakırköy Belediyesi, kanser haftası nedeniyle yurttaşlardan topladığı yaklaşık 20 bin YTL tutarındaki kanser ilaçlarını Türkiye Kanserle Savaş Vakfı’na bağışladı. Gönüllü yurttaşlar ve belediye çalışanları tarafından kullanma süresi ve raf ömürleri dikkate alınarak toplanan ilaçlar, ihtiyaç sahibi kişilere verildi. İlaçları Türkiye Kanserle Savaş Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Ertem’e sunan Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, yaptıkları çalışmaların tüm yerel yönetimlere örnek olması gerektiğini söyledi. Avcılar’da iki devlet hastanesinin yapımı yılan hikâyesine döndü. Yaklaşık 4 yıl önce yapımına başlanan devlet hastanesi binasının kaba inşaatının tamamlanmış olmasına karşın, 6 ay önce Hükümet Konağı’na çevrildi. AKP hükümeti, ilçede yapılmaya başlanan üniversite hastanesinin 500 bin YTL’lik ödeneğini ise Beyoğlu’ndaki bir hastaneye aktardı. Avcılar halkı ise hastanelerin yapımının, Özel Avcılar Hospital’in ortağı olan AKP İstanbul İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından engellendiği görüşünde. 380 bin nüfuslu Avcılar’da 6 tane özel hastane bulunuyor. Bunlardan bir tanesi AKP İstanbul İl Başkanı Müezzinoğlu’nun ortağı olduğu Avcılar Hospital. Kamuya ait ise bitirilemeyen iki hastane inşaatı bulunuyor. İlçeye en yakın kamu hastaneleri ise 15’er kilometre uzaklıktaki Büyükçekmece’deki ve Bakırköy’deki hastaneler. İnşaat halindeki binalardan biri Cihangir Mahallesi’nde yapımına 4 yıl önce başlanan devlet hastanesi binası. Mimari yapının hastane binası olarak tasarlanmasına ve binanın yüzde 40’ının B. Değirmenci Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlı Beyoğlu Semt Polikliniği bakım ve onarımına aktarıldı. Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci, ‘‘Avcılar Belediyesi ve halkının oyalandığını’’ belirterek, ‘‘Bize La Fontane’den masallar anlatmasınlar’’ dedi. ‘CEZALANDIRILIYORUZ’ Avcılar CHP İlçe Başkanı Bayram Acar ise AKP’nin burada da ‘‘Ben yaptım oldu’’ mantığı ile hareket ettiğini ifade ederek ‘‘Avcılar halkını özellikle sağlıkla ilgili cezalandırıyorlar. Halka hizmet edeyim gibi bir mantıkları yok. Ülkeyi ikiye bölmüşler bizden olanlar ve olmayanlar’’ diye konuştu. Avcılar Kent Yaşam isimli yerel gazetenin haber müdürü Ümit Ersoy şunları söyledi: ‘‘AKP iktidara geldiği zaman, Mehmet Müezzinoğlu’nun bazı yerlerde de, ‘Ben olduğum sürece Avcılar’a devlet hastanesi yapılamaz’ dediğini duyduk.’’ AKP İl Başkanı Mehmet Müezzinoğlu ise, ‘‘Konunun benim hastanemin olmasıyla uzaktan yakından bir alakası yok’’ dedi. Avcılar halkı, hastanelerinin tamamlanmasını istediler. B. Acar tamamlanmasına karşın, bina hakkı 6 ay önce Sağlık Bakanlığı’ndan alınıp İçişleri Bakanlığı’na verildi ve binanın adı Hükümet Konağı oldu. DENEK BAŞKA HASTANEYE Ö İstanbul Üniversitesi kampusu için de bulunan diğer hastane binasının yapımına ise 8 yıl önce başlandı. Avcılar Belediyesi’nin yaklaşık 4.5 trilyon lira harcayarak yüzde 40’ını tamamla dığı binanın yapımı, bütçe yetersizliği nedeniyle İl Özel İdaresi’ne devredildi. 20 Haziran 2005’te İl Sağlık Müdürlüğü, Avcılar Belediyesi, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü ve İstanbul Valiliği tarafından imzalanan protokol çerçevesinde, binanın yapımı 24 ay içinde tamamlanarak Sağlık Bakanlığı’na devredilecekti. Ancak, protokolün imzalanmasından sonra 15 Şubat 2006’da, buraya ayrılmış 500 bin YTL ödenek, Prof. Dr. N. Reşat Belger Göz CHP Milletvekili Şimşek’ten Sağlık Bakanı Akdağ’a soru önergesi: ALACAKLARI ÖDENMİYOR ‘Hastaneler neden iki yıl geç açıldı’ Eczacılar İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a yönelik verdiği soru önergesinde, 57. Hükümet döneminde inşaatına başlanan devlet hastanelerinin AKP hükümeti döneminde bittiği halde neden 2 yıl geç açıldığını sordu. Şimşek, Akdağ’dan, inşaatı biten hastanelerin geç kabul edilmesi nedeniyle bakanlığın 9 trilyon tazminat ödeyerek devleti zarara uğratıp uğratmadı Berhan Şimşek ğını yanıtlamasını istedi. Soru önergesinde, 57. Hükümet döneminde anahtar teslim usulüyle kaç hastane yapıldığını soran Şimşek, önergede ‘‘Bilkent Atatürk Araştırma Hastanesi’’ ve ‘‘Keçiören Devlet Hastanesi”nin açılışının 2 yıl geciktirilmesinin ve ‘‘Adana Seyhan Devlet Hastanesi’’nin inşaatının bitmesine karşın yine 2 yıldır hâlâ açılmamasının gerekçesinin açıklanmasını istedi. Şimşek, AKP hükümetinin kendi dönemlerinde yapılmış gibi göstermek amacıyla hastaneleri geç açtığını savundu. Şimşek, ‘‘Bakanlığınız döneminde Erzurum Onkoloji Hastanesi yaptırılması için ihale açılmış mıdır? Bu hastanenin 87 trilyona ihale edildiği doğru mudur?’’ diye sordu. Biz mi İranlaşıyoruz? İran mı?.. Aslında, hiçbir tevil, ülkenin hızla sürüklendiği o bilinen limanı gizleyecek kadar güçlü ve inandırıcı olamıyor. Son yazımda, Ahmedinejad İran’ında bugün, yani 21 Nisan kutsal cuma günü kadınlar için yürürlüğe girecek yeni önlemlerden söz etmiştim. Tahran Polis Komutanı’nın önerdiği o örtünme biçimi, Türkiye’de Bayan Emine Erdoğan tarafından özenle sergilenmekte değil midir? Şah rejiminin yolsuzluğundan ve despotizminden bıkmış olan İran halkı, ABD’nin ve uluslararası petrol devlerinin ‘‘7 kardeşler’’, desteklediği Humeyni’nin iktidarını çılgınlar gibi alkışladı. Tahranlı işadamları bayram yaptı. Örtünen İranlı kadınlar, biraz nefes alabilir miyiz diye başörtülerini bir iki parmak açmak mı istediler? Tahran polisinin yasaklar listesi bugün uygulanmaya başlayacak ve İranlı hanımlar, tıpkı Emine Erdoğan ya da yeni Merkez Bankası Başkanımızın eşi Duriye Yılmaz gibi giyinmek zorunda kalacak. zorda İstanbul Haber Servisi SSK’lilerin serbest eczanelerden ilaç almaya başlamasının ardından eczacıların yaşadıkları sorunlar da katlanarak arttı. Türkiye’deki 11 eczacı odası, hükümetin sosyal güvenlik kurumlarına verdikleri ilaçlarda yapılan indirimi yüzde 3.5’tean yüzde 4.5’e çıkartması girişimlerinin ardından ayağa kalktı. Ancak eczacıların sorunları bununla da bitmiyor. SSK il müdürlükleri, eczacıların reçetesinde herhangi bir sorun olması ihtimaline karşı, ilaç karşılığı, eczacılara ödeyeceği paranın yüzde 10’unu, yaklaşık 7 aydır vermiyor. Eczacı odaları başkanları ise SSK’yi finanse ettiklerini söylüyorlar. Eczacı odalarının verdiği bilgiye göre, İstanbul SSK İl Müdürlüğü’nden geri ödemelerini alan eczanelerin, 7 aylık alacağı yaklaşık 40 milyon YTL ’yi (trilyon lira) buluyor. 5. Eczacılık İhtisas Fuarı ? İstanbul Haber Servisi Dünyada ve Türkiye’de eczacılık sektörüne yönelik gelişmelerin sağlık mensupları tarafından izlenebilmesi, ilaç ve eczacılık konularındaki proje, ürün ve etkinliklerin sektörün tüm bileşenleriyle buluşturulması amacıyla düzenlenen fuar bugün Uluslararası Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Fuarı bu yıl 12 binin üzerinde ziyaretçinin gezmesi bekleniyor. Adana Seyhan Devlet Hastanesi Siz bana bakmayın... Anneler, bacılar, eşler... Çok mu içinizi karartacak şeyler yazıyorum? Siz bana bakmayın. Boş verin bir iflah olmaz Cumhuriyet dinozorunu.. Yarın değil ama pazar günü 23 Nisan, O bize çocukluğumuzda öğretilen marşı okursunuz pazar günü. ‘‘Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insaann’’ diye başlayan. Sonra televizyonların başına geçer Başbakan’ın ‘‘ulusa sesleniş” konuşmalarından bir yenisini daha dinlemeye hazırlanırsınız. Ya da Milli Eğitim Bakanı Çelik’in Ankara’da Anıtkabir’i ziyaret ederek ‘‘Büyük Devrimci’’ için neler neler yazdığını öğrenirsiniz. Unutmayın lütfen. 23 Nisan 2006 Sayın Ahmet Necdet Sezer’in de cumhurbaşkanı olarak son Egemenlik Bayramı’dır. Gelecek yıl 23 Nisan’da Çankaya’da kimin oturacağını düşünerek birbirinize sorunuz: ‘‘Tehlikenin farkında mısınız?’’ O halde, bu 23 Nisan’da ulusal bayrağımızı evlerimize, işyerlerimize mutlaka asarak caddelerimizi gelincik tarlasına çeviriniz. Mahkeme şef ve şef yardımcılığı kadrolarına sınavsız atamaya ‘dur’ dedi Yandaş atamalara son SİBEL BAHÇETEPE ‘GİDER ARTTI, KÂR AZALDI’ İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Kaplan, ‘‘TEB Başkanı Mehmet Domaç, ‘Türkiye’de 47 eczacı odası var ve 11 eczacı odası azınlıkta kalıyor’ diyor. Bu 11 eczacı odasına bağlı eczaneler, sayı açısından, TEB’in yüzde 65’ini oluşturuyor. Yani sahip olduğumuz güç bu, 11 eczacı odası isterse Türkiye’yi sallar’’ diye konuştu. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılgan ise, ‘‘SSK hastalarına ilaç vermeye başladıktan sonra, giderler arttı, kâr azaldı. Ödemelerdeki gecikmeler, eczacının kusuru olmayan hatalar, nedeniyle ödemelerin yapılmaması bizi zor durumda bıraktı. Aylarca kontrol yapmadığı için de alacaklarımızı da alamıyoruz’’ diye konuştu. Bursa Eczacı Odası Başkanı Deniz Biçer de, ‘‘eczacıların tam bir kamu hizmeti yaptığını, SSK’yi finanse ettiğini’’ söyledi. Antalya Eczacı Odası Başkanı Havva Kurnaz ise yüzde 10 alacaklarının henüz ödenmediğini söyledi. Acıbadem diyabet kampı ? İstanbul Haber Servisi Acıbadem Diyabet Okulu’ndan sonra diyabet hastalarına, Tip 2 Diyabet Kampları düzenleniyor. Dört günlük programda beslenmeden spora, insülin kullanım tekniklerinden vücut bakımına kadar pek çok konuda eğitim verilecek olan kampta, eğlenceli aktiviteler de yer alıyor. Acıbadem’in eğitim ve sosyal tesisi olan Acıbademköy’de gerçekleştirilen kampla ilgili bilgi veren Dr. Yaser Süleymanoğlu, diyabet hastalarının hastalıkla yaşamayı öğrenmeleri durumunda uzun ve sağlıklı bir yaşam sürebileceklerini belirtti. Profesör ve doçent unvanını taşıyan hekimlerin, klinik şef ve yardımcılığı kadrolarına koşulsuz ve sınavsız getirilmesine olanak tanıyan kanun çerçevesinde atanan Doç. Dr. Mustafa Ertek aleyhine Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nde açılan davada, şeflik atamasının durdurulmasına karar verildi. Böylece şimdiye kadar yapılan sınavsız şef ve şef yardımcılığı atamalarının iptalinin önü açıldı. 1 Kasım 2005’te yürürlüğe giren ve 12 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından ‘‘kamu yararı bulunmadığı ve hukuka aykırı olduğu’’ gerekçesiyle veto edilen ‘‘5413 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personelinin Çalıştırılması ve Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ile Sağlık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Ka ? Doç. Dr. Mustafa Ertek aleyhine Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nde açılan davada, şeflik atamasının durdurulmasına karar verildi. İstanbul Tabip Odası yaptığı açıklamayla “Bu önemli kararla şimdiye kadar yapılan sınavsız şef ve şef yardımcılığı atamalarının iptalinin önü açıldı” dedi. nun’’ çerçevesinde 179 şef ve şef yardımcısı sınavsız olarak göreve atanmıştı. Kanunun yürürlüğe girmesinden önce, şef ve şef yardımcılığı atamaları eğitim ve araştırma hastanelerinde ilgili dalda uzman olan profösör ve doçentler arasında yapılıyor, yapılan yazılı, sözlü sınavda ve yabancı dil sınavında başarılı olma şartı aranıyordu. Ancak Sağlık Bakanlığı’nca ataması yapılan şef ve yardımcılarının hiçbirinin bu kurallara uymadan atandığı ortaya çıktı. yandaşlarının atamalarını yaptığını öne sürerken şu görüşü dile getirdi: ‘‘Ankara 10. İdare Mahkemesi tarafından yürütülen davada, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji kliniğine yapılan Doç. Dr. Mustafa Ertek’in şef ataması durduruldu. Ankara Bölge İdari Mankemesi’nin bu kararıyla Anayasa Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararının geriye işlemediği ve bu dönemde atamaların hukuka uygun olduğuna dair Sağlık Bakanlığı’nın iddialarının hukuki olarak geçerliliği olmadığı da açığa kavuştu. Böylece şimdiye kadar yapılan sınavsız şef ve şef yardımcılarının atamalarının iptalinin önü açıldı.’’ Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net SAĞLIKTA PARA KAZANMA HIRSI ‘Böbrek taşı istismar aracı’ İstanbul Haber Servisi Türkiye’nin ilk böbrek taşı kırma merkezlerinden Biosan uzmanı Dr. Okan Gökhan, Türkiye’de böbrek taşı tedavilerinde de istismarlar yaşandığını belirterek, ‘‘Temel yaklaşım biraz daha fazla para kazanmaya yönelik ama etik kurallar ikinci plana itiliyor’’ dedi. Dr. Gökhan, 2.5 santimetreye kadar olan böbrek taşlarının, taş kırma yöntemi ile tedavi edilebildiğini, daha büyükse, ameliyat ya da endoskopik yöntemlere başvurulduğunu ifade etti. Sağlık alanında bir çerçeve çizilmesi gerektiğine dikkat çeken Gökhan, ‘‘Bazen 1 santimetrelik taş için sizi ameliyat ediveriyorlar. Sağlık artık ticarileşti. Böyle olaylarla çok karşılaşıyoruz’’ dedi. Gökhan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Kırılması gerekmediği halde taşı kıranlar, kırma işlemi tam olarak tamamlanmadığı halde, bitti geçmiş olsun diyenler çıkıyor. Hastanın şikâyeti nüksedince, hastaya taşın tekrar oluşmuş deniyor. Geride taş parçaları kaldıysa, çekirdek oluşturur, hasta daha çabuk taş oluşturuyor. Temel yaklaşım biraz daha fazla para kazanmaya yönelik ama etik kurallar ikinci plana itiliyor.’’ ‘İ PTALİN ÖNÜ AÇILDI’ İstanbul Tabip Odası yaptığı açıklamada, Sağlık Bakanlığı’nın kendi Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR İnsülin pompası eğitimi ? Haber Merkezi Uluslararası Diyabet Federasyonu üyesi iki organizasyon Türk Diyabet Cemiyeti ve Türkiye Diyabet Vakfı olarak ‘‘İnsülin Pompaları Eğitim Programları’’ başlatıyor. Yapılan ortak açıklamada, insülin pompalarının kullanımındaki bilgi eksikliğinin hastanın sağlığında ciddi sorunlar oluşturabileceği vurgulandı. arım asırdan beri Türkiye’ye sağcı muhafazakâr iktidarlar egemen olmuşlardır. Bu iktidarlar halkın oyları ile sandıktan çıktılar ama.. hiçbirisi hiçbir zaman gerçekten Türk halkının temsilcisi olamamış, halktan yana bir siyaset izlememiş, aklın ve bilimin yolunu benimsemekten uzak durmuşlardır. 27 Mayıs devriminin getirdiği sosyal içerikli 1961 Anayasası bu iktidarların dünya görüşüne, benimsedikleri siyasete aykırı düşmüştür. Bu anayasayı bol bulan siyasetçiler tez zamanda onu tırpanladılar ve geçersiz kıldılar. Sağlığı, ‘‘Yalnız hastalık ve maluliyetin yokluğu olmayıp bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan tam bir iyilik halidir’’ Y Toplum Sağlığı ve Tabip Odaları olarak tanımlayan, sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi hakkındaki kanun ve sağlığın korunmasında hükümetleri sorumlu tutan anayasa maddesi, sağcı iktidarlar tarafından yürürlükten kaldırılmıştır. Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları, büyük bir çoğunlukla uzun yıllardan beri halktan, toplumculuktan yana ulusal bir sağlık politikasını savunan yurtsever hekimlerin yönetiminde olmuştur. Onların, globalizmin dayatmalarına, özelleştirmelere, sağlığın serbest piyasa kurallarına uydurularak alınır satılır bir meta haline getirilmesine ve bu doğrultudaki Genel Sağlık Sigortası Yasası’na ve muayenehane hekimliğinden farklı bir şey olmayan aile hekimliği modeline karşı savaşımlarını yıllardır izliyoruz. Muhafazakârlığın zirvesinde oturan AKP yönetiminde sağlık harcamaları 10 milyardan 19 milyar dolara çıkmış, ilaç tüketimi en az iki kat artmış ve bu harcamalar büyük çapta kamudan özele aktarılmıştır. AKP’NİN HEDEFİ TABİP ODALARI Genel sağlık sigortası ile vatandaşlar daha çok prim ödeyecekler ve sağlık hizmeti almak için katkı payı yükünü üstleneceklerdir. Klinik şefliklerine yandaş atamalarını başarı ile sürdüren, yandaşlığı kabul etmeyenleri sürgüne gön deren, devlet hastanelerinin alacaklarını iptal ederek onları gerekli malzemeleri edinmekten yoksun bırakan, Başdanışman Zapsu’nun Amerika’daki efendilerine süpürmeyin, iyi kullanın tavsiyesinde bulunduğu Başbakan ve AKP yönetimi, şimdi de ülkedeki tüm kurumlar gibi Tabip Odalarını ele geçirmek istiyor. Bu amaçla asistanlar üzerinde baskı kuran yandaş klinik şeflerini ve ilaç firmalarını da kullanarak üyelik kayıtları yaptırdığını öğreniyoruz. 30 Nisan’da İstanbul Tabip Odası’nda genel kurul ve seçimler yapılacak. Yurtsever hekimler bu seçime önem ve öncelik vermeli ve etik dışı hizmet veren ve sağlık bakanlığı ile şaibeli ilişkiler içine giren çokuluslu büyük ilaç firmalarına tepkilerini açıkça ortaya koymalıdırlar. CUMHURİYET 07 K