Katalog

21 NİSAN 2006 CUMA Herkes için matematik Eğitim Servisi MEF Okulları, kuruluşunun 10. yıldönümü nedeniyle, İstanbul genelindeki İlköğretim 6. sınıf öğrenci ve öğretmenlerine yönelik ‘‘Matematik Etkinlikleri’’ düzenliyor. MEF Okulları Büyük Konferans Salonu’nda yarın düzenlenecek etkinliğe, 44 okul; 88 öğrenci ve 44 öğretmen katılacak. Matematiğe ilgisi ve özel yeteneği olan öğrencilere, matematiği kullanabilme, karşılaştıkları problemlere analitik çözümler üretebilme ve grup içinde işbirliği yaparak hayatın içindeki matematiği keşfetme fırsatı vermek amacıyla düzenlenen etkinliklerde öğrenciler; Bireysel ve Grup Etkinlikleri çerçevesinde, keyifli bir matematik atmosferi yakalayacaklar. Bireysel Etkinliklerde birinci olan öğrenci; dizüstü bilgisayar, ikinci masaüstü bilgisayar, üçüncü ise kitap kırtasiye seti ile ödüllendirilecek. SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk ENFLASYON SEN BİTTİN, ZAYIFLADIN DİYORLAR AMA, KİLO ALMIŞIM BEN.. Çanakkale’de rezervasyonlar üçte bir oranında düştü, CHP’nin önerisi ise konser Anzaklar ‘kuş gribi’ oldu! AYŞE SAYIN ANKARA Türkiye’de bu yıl insan ölümüne de yol açan ‘‘kuş gribi’’ ve artan terör olayları Çanakkale’deki ‘‘Anzak turizmini’’ de vurdu. Her yıl 20 Nisan’dan itibaren Avustralya’dan Çanakkale’ye gelen ve 24 Nisan’ı 25’ine bağlayan gece ‘‘Şafak Ayini’’ ile sona eren anma etkinliklerine katılan Anzaklar bu yıl etkinliklere ‘‘ilgisiz’’ kalınca, Çanakkale milletvekilleri devreye girdi. CHP Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük, bu yıl rezervasyonların geçen yıllara göre üçte bire düştüğünü belirterek, hükümeti bu konuda özendirici önlem almaya çağırdı. Çanakkale Savaşları’nın 90. yıldönümü nedeniyle geçen yıl Prens Charles’ın da aralarında bulunduğu 15 bini aşkın yabancı turist Çanakkale’ye gelirken bu yıl rezervasyonlar 56 bin civarında kaldı. CHP Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük, rezervasyonlardaki ciddi düşüşü TBMM gündemine taşıdı. Rezervasyon iptallerinde Avustralya hükümetinin ‘‘kuş gribi’’ nedeniyle yayımladığı ‘‘Türkiye’ye seyahat etmeyin’’ uyarısının baş etken olduğunu belirten Küçük şunları söyledi: ‘‘Diğer etkenler ise son dönemde artan terör olayları ve Avustralya Milli Takımı’nın ilk kez haziran ayında yapılacak olan Almanya’daki Dünya Kupası’na katılacak olması. Hem Çanakkale’ye gelmek, hem de iki ay sonra Almanya’ya gitmek yerine, bu kez Almanya’yı tercih etmiş olabilirler. Bizim yapmamız gereken Anzakların Çanakkale’ye ilgisini sürekli tutmak. Bunun için de önlemler alınması gerekir.’’ İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörlüğü’nün düzenlediği ‘‘23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Şenliği’’ 250 çocuğun katılımıyla büyük bir coşkuyla kutlandı. Rektörlük binası önünde dün düzenlenen şenliğe, üniversite çalışanlarının çocuklarının bulunduğu yuvalardaki 250 çocuk katıldı. Şenlikte konuşan rektör Prof. Dr. Mesut Parlak, çocukların Cumhuriyetin aydınlık yüzle Minikler doyasıya eğlendi ri olduklarını vurgulayarak ‘‘Cumhuriyetimizin geleceği çocuklarımızdır’’ dedi. Türk analarının eğitimli olmasının çocukları üzerindeki önemine değinen Parlak, ‘‘Eğitimli anneler eğitimli kuşaklar yetiştirir’’ dedi. Daha sonra temsili olarak rektörlük görevini, koltuğunu şenliğe katılan bir çocuğa bırakarak devretti. Tören, çocukların söylediği şiir ve şarkılarla sürdü. (NİHAN İNAL) MAÇ VE KONSER ÖNERİSİ Ahmet Küçük, bu çerçevede, TürkiyeAvustralya Milli Takımları arasında her yıl 2224 Nisan tarihleri arasında ‘‘dostluk ve kardeşlik maçı’’ ile yine iki ülke sanatçılarının katılacağı ‘‘barış ve kardeşlik konseri’’ düzenlenmesini önerdi. Küçük, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde de Çanakkale Milli Parkı’nın 18 Mart22 Nisan kutlamaları sırasında gerek yurtiçinden gerekse dünyanın dört bir yanından on binlerce insanı ağırladığına dikkat çekerek, ‘‘Çanakkale’ye yapılan bu uluslararası ziyaretler, dostluğun, kardeşliğin, dünya barışının pekişmesi ve yerleşmesinin en önemli göstergesidir’’ görüşüne yer verdi. Küçük, Erdoğan’dan bu çerçevede, 2007 veya 2008 yılında iki ülke futbol takımları arasında futbol maçı ve ‘‘dostluk ve barış konseri’’ düzenlenmesi için girişimde bulunup bulunmayacağı konusunda bilgi istedi. Fuhuşa göz yumarak haftada bin dolar rüşvet almakla suçlanıyor ‘Pembe Hat’ta kadın komisere gözaltı Haber Merkezi Antalya polisinin kentteki fuhuş sektörünü çökertmek için gerçekleştirdiği ‘‘Pembe Hat’’ operasyonunda, aralarında ikisi komiser 12 kamu görevlisinin de bulunduğu 41 kişi gözaltına alındı. Gözaltındaki kadın komiser S.Y’nin, fuhuşa göz yumma karşılığı haftada bin dolar para aldığı ileri sürülüyor. aracılık eden bazı kişilerin telefonlarının dinlenmesiyle tespit edilen 5 otel ve 15 eve baskınlar yapıldı. Operasyonda ‘‘fuhuş baronu’’ lakabıyla bilinen 60 yaşındaki M.K., ‘‘hanımağa’’ lakaplı eşi 50 yaşındaki L.K. ve kardeşi G.K.’nin yanı sıra 26 yabancı uyruklu kadın yakalandı. Baskınlarda 20 bin Avro, 20 bin YTL ve 8 lüks otomobile el konuldu. Zanlıların verdiği ifadeler doğrultusunda operasyonu genişleten polis ekipleri, ‘‘fuhuş yapanlara aracılık etmek’’, ‘‘fuhuşa göz yummak’’ iddiasıyla 2’si komiser 12 kamu görevlisi gözaltına aldı. Gözaltına alınan kamu görevlilerinden kadın komiser S.Y, fuhuşa göz yummak karşılığı şebekeden haftada bin dolar rüşvet almakla suçlanırken diğer kamu görevlilerinin de şebekeye yardımcı oldukları ve menfaat sağladıkları ileri sürüldü. Öte yandan Düzce’de gerçekleştirilen fuhuş operasyonunda ise 28’i yabancı uyruklu kadın, 38 zanlı gözaltına alındı. OTEL VE EVLERE BASKIN Antalya Emniyet Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği operasyonda, fuhuşa Üniversitelerde son zamanlarda meydana gelen bazı olayların ne kadar kaygı verici olduğu, devam eden tartışmadan anlaşılıyor. Kimileri, ‘üç beş kişinin işi’ ya da ‘kıyıda köşede kalmış olaylar’ dese de toplumun huzuruna, ülkenin rejimine yönelik saldırıların hangi boyutlara varabileceği de geçmiş deneyimlerden biliniyor. İstanbul Üniversitesi’nde öğrencilerin kantine zorla kapatılıp 31 Mart ayaklanmasının anılması, kız öğrencilerin başlarının zorla kapattırılması, Ankara Üniversitesi’nde palalı, baltalı kişilerin öğrencilere saldırması, Gazi Üniversitesi’nde uzun saçlı diye bir öğretim üyesinin dövülmesi hiç de iç açıcı olmayan bir gidişin ilk adımlarıdır. Dicle Üniversitesi’nde de ‘‘Türk, Türkçü, Türkçe giremez’’ şeklinde sloganların yazıldığı şeklinde iddialar da vardı. Bu üniversitede okuyan bazı öğrencilerin mektuplarında dile gelen bu iddialar basında birçok yerde olduğu GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Üniversite Tavrı gibi bu köşede de yer aldı. Aslında iddialar bununla sınırlı kalmıyordu. Üniversite bahçesinde bölücü propaganda yapıldığı, dershanedeki öğrencilerin yine bölücü sloganlar atılarak zorla dersten çıkarıldığı, Atatürk heykeline boyalı saldırı yapıldığı da öne sürülüyordu. Bu haberlere çok üzüldüğü anlaşılan Dicle Üniversitesi Rektörlüğü, bir kamuoyu duyurusu yaptı. Duyuruda şu ifadeler var: ‘‘Yapılan haber ve yayınlar kamuoyunu yanıltıcı ve maksatlı olup Dicle Üniversitesi olarak; Laik demokratik Cumhuriyeti, Atatürk ilke ve inkılaplarını sonuna kadar korumaya yeminli, kararlı, milli ve üniter devletin yaşatılması ve bölünmez bütünlüğünün korunması için her türlü tehdide karşı durma azmindeyiz ve bizi yolumuzdan hiçbir güç ayıramayacaktır.’’ Dicle Üniversitesi Rektörlüğü, tavrını işte böyle koymuş. Bu tavrın açıklanmasına vesile olduğu için o iddiaların yararı olduğu bile söylenebilir. Bir üniversitenin, özellikle de hassas bölgedeki bir üniversitenin tavrını bu kadar açık ve kararlı biçimde ortaya koyması, bu ülkede huzur içinde yaşamak ve gelişmek isteyen herkesi memnun eder. Bu arada Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Ramazan Çiçek’in siteminden de söz etmek zorundayım. Prof. Çiçek, elektronik posta mesajında şöyle diyor: ‘‘Kırılgan bir zeminde, zor ve meşakkatli bir görev icra eden üniversitemiz çalışanları, siz değerli basın mensuplarından, maalesef bu güne kadar göremediğimiz, sıcaklık, yakınlık ve ilgi ve desteği bekliyoruz. Bunu fazlasıyla hak ediyoruz. Ne yaptığımıza ve kendimize inancımız tamdır. Doğrusunu söylemek gerekirse yapacaklarımız için de ayrıca desteğe ihtiyacımız yoktur. Çünkü muhtaç olduğumuz kudretin damarlarımızda bulunduğunun bilinci içindeyiz.’’ Sayın Hocam, yapacaklarınız için sizin desteğe ihtiyacınız olmayabilir, ama bu ülkenin iyiliğini isteyen insanların, sizin, sadece sizin değil bütün üniversitelerin desteğine ihtiyacı var. hikmet.bila@ntv.com.tr CUMHURİYET 03 CMYK