25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2006 PERŞEMBE 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y B B 20 20 22 18 22 22 24 24 18 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B Y Y PB Y PB PB PB 17 21 21 22 23 23 22 22 22 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB Y B Y Y Y Y Y 25 24 25 28 25 25 18 19 16 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün bölgelerimiz parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Kuzey ve Kıyı Ege, Göller yöresi, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu’nun doğusu ile Bolu, Düzce ve Eskişehir çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı yağış alan yerlerde biraz azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y 10 Helsinki Y 10 Stockholm Y 8 Londra Y 13 Amsterdam Y 14 Brüksel Y 15 Paris PB 17 Bonn PB 16 Münih Y 18 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB PB PB Y Y PB PB B 15 20 20 19 17 17 20 23 17 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB PB PB Y PB Y Y PB B 13 25 14 24 16 16 19 35 34 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Sosyal Güvenlik Kurumu Yasası ile bir kez daha kanıtlandı. Bırakalım işçileri, emeklileri korumayı bir yana; bu yasa ile örneğin emekli aylıkları yüzde 50’ye kadar düşüyor. Emekli maaşı 900 YTL olan bir işçi emeklisinin aylık geliri, bu yasa yürürlüğe girdikten sonra 550 YTL’ye iniyor. 30 yıl çalışan bir memurun yürürlükte olan sisteme göre aylığı 591 YTL, yeni yasayla bu miktar 481’e düşüyor. Bugün 357 YTL aylığı olan bir SSK’linin yeni sistemle geliri 299 YTL’ye iniyor. Emekli maaşlarını düşüren, emekli yaşını kademeli olarak 68’e çıkaran, 18 yaşa kadar hastanelerin bedava olmadığını ortaya çıkaran bu yasayı RTE, grubunda reformlara reform kattıklarını söyleyerek övüyor. ??? İşçinin, memurun ve esnafın aynı ölçütlerde emekliliğini öngören yasaya karşı çıkan meslek kuruluşlarının yürüyüşü ile çalışan insanın ayak sesleri TBMM duvarlarına çarpıyor ve iktidar grubuna, hükümete ne yazık ki ulaşamıyor. Zira iktidarın kulakları sağır! Muhalefetin Meclis’te yasayı irdeleyerek gerçekleri halka ve hatta iktidara anlatma çabaları tepeden gelen emirle engelleniyor. Muhalefetin söz hakkı iktidar bağnazlığıyla 1520 saniyeyle kısıtlanıyor. Bu koşullarda Sosyal Güvenlik Kurumu Yasası’na reform adı verilebilir mi? Özel sektörde bir işçi, kesintisiz 25 yıl çalışarak emeklilik hakkını elde edebileceğine göre, bu durumda olan işçilerin sosyal güvenlik hakları tarihe karışıyor. Zira güvenlik hakkı kazanmak için prim ödeme sayısı 7 binden 9 bine çıkarılıyor. IMF’nin bastırmasıyla şipşak kabul edilen yasalarla kamu harcamalarının açık vermesi engellenmeye çalışılıyor. Fakat RTE reformu emekliye daha rahat bir yaşam vaat etmiyor. Tersine, devlet elini emeklinin, kimi yerde çalışanın cebine sokuyor. ??? Yolsuzluk, yoksulluk, işsizlik... Terörle mücadeledeki zafiyeti iktidarın bir türlü çözemediği bu üç temel soruna eklemek gerek. Son anketler AKP’nin içeride dışarıda yüzde 44 dolayında oy alacağına ve alternatiflerinin olmadığına dayalı propagandasının geçersizliğini ortaya koyuyor. ABD’ye RTE’yi kullanın diye satmaya girişen, Washington’da yüzde 44 oy alacaklarını söyleyen özel danışman C. Zapsu’yu, Siyasal Strateji Merkezi’nin anket sonuçları yalanlıyor. Bugün seçim yapılsa AKP’nin oyu yüzde 28. Buna benzer sonucu geçenlerde başka bir ankette de gördük. AKP oyları seçime kadar iki puan daha düşerse RTE; tek başına iktidarı ancak düşlerde görebilir. Medyanın yalakalıktan ağzından sular akarak ‘‘tek lider RTE’’ diye çığırtkanlık yaptığı günler geride kalıyor. Siyasal Strateji Merkezi’nin anketinde RTE de güvenilmeyen liderler arasında. Bu sonuçlar: Laik rejimin, ulusal sorunların, dış ve iç siyasetin dışa bağımlılıktan kurtarılmasını bu iktidarın gitmesine bağlı olduğuna inananlar... ve RTE’yi güvenilmeyen lider görenler için sürpriz değil. Savcıya uyarı istemi Şemdinli iddianamesini hazırlayan Van savcısına ‘uyarı’ cezası verilmesini isteyen Adalet Bakanlığı, Genelkurmay’ın suç duyurusunu ise ‘yersiz’buldu İLHAN TAŞCI GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY CHP’Lİ AHMET ERSİN’DEN TBMM BAŞKANI BÜLENT ARINÇ’A YANIT ANKARA Adalet Bakanlığı, tartışmalı Şemdinli iddianamesini hazırlayan Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’ya ‘‘uyarı’’ cezası verilmesini isterken, Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘‘Genelkurmay Başkanı’nın yasal yetkilerine tecavüz edildiği’’ gerekçesiyle yaptığı suç duyurusunu yersiz buldu. Sarıkaya savunmasında, kanıtlayacak delillere ulaşabilseydi Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkında da ‘‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma’’ suçundan soruşturma başlatacağını söyledi. Cumhuriyet, Şemdinli iddianamesi sonrasındaki gelişmelere ilişkin resmi yazışmalara ve müfettiş raporlarına ulaştı. Genelkurmay Başkanlığı, olayların ardından Adalet Bakanlığı’na Van Başsavcıvekili İbrahim Özer ve Sarıkaya hakkında suç duyurusunda bulundu. Genelkurmay’ın 20 Mart tarihli suç duyurusunda, Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Yasası’na aykırı davranıldığı, yetkili olunmamasına karşın Kara Kuvvetleri Komutanı ve bir kısım askeri şahıs hakkında soruşturma, suç tavsifi ve şüpheli nitelendirilmesi yapılarak ‘‘Genelkurmay Askeri Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmak suretiyle Genelkurmay Başkanı’nın yasal yetkilerine tecavüz edildiği’’ belirtildi. ‘Kulağı çekilecek ilk kişi Başbakan’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şemdinli olaylarıyla ilgili Van savcısının hazırladığı iddianameyi bahane ederek ‘‘180 derece çark edenlerin kulağını çekmek istediğini’’ söyleyen TBMM Başkanı Bülent Arınç’a CHP’li TBMM Şemdinli Araştırma Komisyon üyesi Ahmet Ersin’den yanıt geldi. Ersin, ‘‘Bu konuda kulağı çekilecek ilk kişi Başbakan’’ dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Şemdinli’deki patlamanın ardından ‘‘bu olayın lokal olmadığı’’ yönünde açıklama yaptığına li olan EMASYA direktiflerine yanlış yorumlarla iddianamede yer verilmesine tepki gösterilen yazıda, ‘‘suçların şahsiliği ilkesi ihlal edilerek, şüphelilere yüklenen suça ilişkin illiyet bağının hiyerarşik şekilde amirlerine kadar yansıtıldığı, yargısal alanda siyasi etki ve beklentilerin ön plana çıkarıldığı ve terörle mücadele eden TSK’nin azminin yıpratılmaya çalışıldığı’’ vurgulandı. dikkat çeken Ersin, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Biz 4 aylık çalışmalarımız boyunca olayın lokal olmadığına dair bir bilgiye ulaşamadık.Ama Başbakan, ‘Lokal değil’ dedi. Başbakan her türlü bilgi ve belgeye ulaşabilecek bir insan. Demek ki bir bildiği var ki bunu söylüyor, diyerek biz komisyona gelip bildiklerini açıklamasını istedik. Çünkü Başbakan ‘Lokal değil’ diyerek aslında bu olaya Susurluk izlenimi vermek istemiştir, onu ima etmiştir. Madem olay lokal değilse o zaman bu konuda bilgi vermeyerek Başbakan olayı kilitlemiştir. AKP’liler Başbakan’ı komisyona çağırmayarak komisyon çalışmalarını baltalamıştır.’’ natlara uğratılması ihtimaline yol açabileceğini düşünerek, daha dikkatli ve özenli davranması gerektiği, Orgeneral Büyükanıt ve öteki askeri yetkililer yönünden ileri sürülen iddiaların kötü niyetli kişilerce gerçek olaylarmış gibi kullanılabileceğini, vazifeleri nedeniyle yanlış mecralara çekilebileceğini nazara alarak, ifadelerin bu bölümlerini ayıklamak suretiyle iddianameye dercetmesi, tefrik kararı verdiği hususlarda da ilgililerin konumlarını dikkate almak suretiyle herhangi bir suç vasıflandırması yapmadan ve yalnızca gereğinin takdir ve ifası için ilgili evrakı merciine göndermekle yetinmesi gerekirken, tanık ifadelerini aynen iddianameye nakletmek ve ihbarcıların iddialarını vasıflandırarak tefrik kararı vermek suretiyle açıklanan hususlarda yeterli hassasiyeti göstermediği kanaatine varılmıştır.’’ Dosya, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) gönderildi. HSYK’nin dosyayı bugün görüşmesi bekleniyor. Ceza İşleri, Sarıkaya hakkında, Hâkimler ve Savcılar Yasası’na göre en hafif ceza olan ‘‘uyarı’’nın verilmesini istedi. Yasaya göre, uyarı cezası ‘‘kusurlu’’ bulunmayan ancak ‘‘görevde kayıtsızlık ve düzensizlik’’ gösterenler hakkında uygulanıyor. ‘İddialar sabit değil’ Adalet Başmüfettişi İbrahim Kır ve Adalet Müfettişi Cevat Gül tarafından hazırlanan 27 Mart tarihli raporda, Sarıkaya’nın haklarında görevsizlik kararı verilen askeri yetkililere ilişkin herhangi bir delil toplanmadığı ve soruşturma yapılmadığı belirtildi. Orgeneral Büyükanıt ve sıralı komutanlar hakkında askeri savcılığa suç duyurusunda bulunulması nedeniyle Sarıkaya hakkında Genelkurmay Başkanlığı’nın suç duyurusundaki iddiaların ‘‘sabit olmadığından soruşturmaya yer olmadığına’’ karar verildi. Sarıkaya, savunmasında, iddianamedeki Büyükanıt hakkındaki iddiaların kendisinin değil şikâyetçinin (M. Ali Altındağ) iddiaları olduğunu savundu. Sarıkaya, Diyarbakır’da işlendiği savlanan suçların ‘‘Şemdinli ile bağlantısını kurmuş olsa idi Büyü ‘Taraflı değerlendirme’ Askeri kişiler hakkında neredeyse esastan inceleme yapıldığı belirtilen dilekçede, iki ihbarcının ifadesiyle ‘‘TSK personelinin kaçakçılık yaptığı ve bombalama olaylarına katıldığı görüşüne ulaşılarak, TSK’nin çete gibi gösterildiği, terör örgütünce üstlenilmeyen bombalama eylemlerinin jandarma ve diğer TSK unsurlarınca gerçekleştirildiği izlenimi yaratıldığı iddianamede somut maddi olaydan uzaklaşılarak maksadın aşıldığı, hukukilikten çok siyasi içerik ve taraflı değerlendirmelerin ön plana çıkarıldığı’’ değerlendirmesi yapıldı. Giz kanıt ve askerler hakkında ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma’ suçu nedeniyle resen soruşturmaya geçip bu şahıslar hakkında da TCK 302. madde gereğince dava açması gerektiğini’’ ileri sürdü. Sarıkaya, Altındağ’ın iddialarının ayrı bir soruşturma konusu olduğunu düşündüğü için bu suçlardan görevsizlik kararı vermeyi uygun gördüğünü anlattı. Tutuklu astsubaylar Ali Kaya ile arkadaşlarının eylemlerini yalnızca Şemdinli olayından ibaret görmediğini kaydeden Sarıkaya, bölgede meydana gelen olayları Kaya ve arkadaşlarının gerçekleştirebileceğine inanmadığını, mutlaka arkasında başkalarının bulunması gerektiğini düşündüğünü, ancak bunları ‘‘ispat edebilecek delillere ulaşmadığı için’’ yalnızca astsubaylar hakkında ‘‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma’’ suçundan dava açtığını söyledi. ‘Dikkatli davranmadı’ Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan dosyadaki müfettiş raporunda, iddianame savcının ‘‘rutin stili’’ olarak değerlendirildi. Raporda, Sarıkaya’nın ‘‘özensizliği’’ şöyle anlatıldı: ‘‘Dava dışı bıraktığı kişi ve kurumların da olayın bir parçası olduğu şeklinde izlenim doğurabileceğini ve devletin çeşitli kurumlarının haklıhaksız is GENEL MERKEZE ZİYARET Wilson özellikle Zapsu’yu istemiş MAHMUT GÜRER ANKARA ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson’ın AKP Genel Merkezi’ne önceki gün gerçekleştirdiği ani ziyaretin, planlanandan farklı biçimde gerçekleştiği öğrenildi. ‘‘Siyasi müsteşar’’ seviyesinde gerçekleştirilmesi ve Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli ile görüşülmesi planlanan ziyarete Wilson’ın son dakika değişikliğiyle katıldığı ve bu kapsamda Cüneyd Zapsu ile ‘‘özellikle’’ görüşmek istediği vurgulandı. Büyükelçilik yetkilileri Wilson’ın ABDTürk dosluk derneklerinde büyük ağırlığı olan Zapsu ile son dönemde Türk halkındaki ABD’ye olan güveninin azalması konusunu görüştüğü öğrenildi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, ‘‘siyasi müsteşar’’ seviyesinde tutulması planlanan görüşmenin heyetine büyükelçi de katılmak istedi. Wilson’ın, görüşülecek AKP heyetinin içerisinde Zapsu’nun da bulunmasının da iyi olacağını ilettiği ve bu kapsamda Zapsu’nun görüşmeye katıldığı kaydedildi. Dişli ile gerçekleştirilmesi planlanan görüşmelerin büyük bölümü Zapsu ile yapıldı. Dişli ise görüşmelerin bölgesel konularla ilgili kısmında bulundu. Görüşmenin Dişli’nin de olduğu bölümünde, İran ve Irak konularıyla Hamas ziyaretinin gündeme geldiği öğrenildi. den bir kişi. Bu nedenle Sezer’e yönelik, anayasal görevi gereği yaptıklarıyla ilgili hakaretler aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’ne... Eleştiriye evet ama, ağır ithamları da içeren saldırıya hayır! Bu durum karşısında sağduyulu kesimlerin, Cumhurbaşkanı’nın 15 sayfalık Türkiye’nin temel çıkarlarından güncel sorunlarına kadar geniş bir yelpazeyi içeren konuşmasını olumlu bulanların yapabileceği 3 şey var: 1 Sessiz kalmak, ciddiye almamak. 2 Aynı yöntemle karşılık vermek. 3 Cumhurbaşkanı’nın yalnız olmadığını herkese hissettirmek. İlk ikisi yakışmayacağına göre, üçüncü seçenek öne çıkarılamaz mı? Toplumun çok büyük bir kesiminin Cumhurbaşkanı’nın önemli süreçlerdeki konuşmasını desteklediğini AKP dahil, herkes biliyor. Ama bilmek yeter mi, hissettirmek de gerekmiyor mu? İsteyen Sezer’in konuşmasının bütününü, internet ortamında ‘‘www.cankaya.gov.tr’’ adresinden edinebilir. ??? 15 Nisan Cumartesi günü İstanbul Kadıköy’de Cumhuriyet okurlarının (CUMOK) düzenlediği toplantıda konuşmacıydım. 17 Nisan Pazartesi günü öğleden sonra Beşikdüzü’nde, akşam da Trabzon’da ADD şubelerinin düzenlediği toplantıda hem Köy Enstitülerinin kuruluş yıldönümünü kutladık, hem de Türkiye’nin güncel sorunlarını tartıştık, Karadenizlilere Ankara’yı anlattım. Açık yüreklilikle paylaşmak gerekirse, Trabzon’da salondakilerin iki katı kadar dışarıda kalan insanın olması, bize yönelik ilgiden çok, toplumun arayış duygusundandı. Ciddi bir arayış ve bulamayış hâkim! Her 3 toplantıda da en çok alkışı şu tümce aldı: ‘‘Bugün Türkiye için en büyük şans, Cumhurbaşkanı Sezer’dir.’’ Bundan cesaret alarak Beşikdüzü ve Trabzon’da, ‘‘Ne yapmamız gerekir’’, ‘‘Saptamalar güzel de, atılacak bir adım söyleyin’’ türünden sorulara Sezer’in konuşmasının dökümünü gösterip şunu önerdim: ‘‘Arkadaşlar; o zaman var mısınız, Cumhurbaşkanı’nın konuşmasının arkasındayım, diye bir kampanyaya...’’ Coşkuyla karşılık verdiler... İmza mı toplanır, toplu halde telgraf mı çekilir, yasaların dışına çıkmayacak bir yöntemle böyle bir toplumsal çıkış, iyi bir yanıt ve başlangıç olabilir... ??? AKP’nin yarıtam resmi yayın organlarının saldırı yöntemleri düşünsel karşılık verilebilecek içerikte değil. Ancak İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’la Sezer’i karşılaştırmalarına bir kez daha dokunmak gerek. Ahmedinejad’ın ABD’ye kafa tutarak çok onurlu çıkış yaptığını, halk kahramanı olduğunu söylüyorlar. Peki, Türkiye’de ABD’ye kafa tutmak yerine çanak tutan, ‘‘Bizim başbakanımızı faraçla süpürüp atacağınıza, kullanın’’ diyen, sonra da partinin genel merkezinde ABD büyükelçisiyle 2 saat görüşen kim? ABD karşıtlığını da işin içine katıp ‘‘İşte iki Ahmet farkı’’ diyeceklerine şunu demeleri gerekiyor: Nejad’la Recep farkı! ankcum?cumhuriyet.com.tr Kütüphaneler devrediliyor Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı Meclis’ten geçti Sosyal güvenlikte ‘köle’ düzeni ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP hükümetinin, IMF’nin direktifleri doğrultusunda hazırladığı ve sosyal güvenlik sistemini yeniden düzenleyen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Tasarı ile getirilmek istenen bazı değişiklikler şöyle: Emekli olmak için gerekli prim gün sayısı 7 binden 9 bine yükseltilecek. 2007 yılında işe girecekler için 7 bin 100 gün olacak. 2008’den itibaren her yıla 100 gün eklenecek. Emeklilik yaşı 2036’dan itibaren arttırılacak. 1 Ocak 2036 ile 31 Aralık 2037 tarihleri arasında kadın için 59, erkek için 61 olacak. Sonraki her 2 yıl 1 yaş arttırılarak erkek için 1 Ocak 2044, kadın için ise 1 Ocak 2048 tarihinden itibaren 65’e çıkacak. Aylık bağlama oranı, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için 2015 yılı sonuna kadar yüzde 2.5; 2016 yılı başından itibaren ise yüzde 2 olarak uygulanacak. Emeklilik geldiğinde bunlar toplanarak sigortalının maaşının yüzde kaçı oranında aylık alacağı belirlenecek. Sigortalılardan ayakta hekim ve diş hekimi muayenesi için 2 YTL, ayaktan tedaviden sağlanan ilaçlar, ortez, protez, iyileştirme araç ve gereçleri için ise yüzde 10 ila 20 oranında katılım payı alınacak. Eğer sigortalı sevk zincirine uymadan tedavi görürse belirtilen oranlar yüzde 50 oranında arttırılacak. Sigortalılar, sözleşme yapılmayan hastanelerden ve öğretim üyesinden hizmet almak isterse bunun için fark ödemek zorunda olacak. Genel sağlık sigortalısı sayılanların, sağlık hizmetlerinden faydalanabilmek için son 1 yıl içinde 30 gün prim ödemesi gerekecek. İsteğe bağlı sigortalılarda ise prim borcu bulunmaması koşulu aranacak. Yasa 1 Ocak 2007’de yürürlüğe girecek. ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı galeriler, müzeler, kütüphaneler, kültür merkezleri ile danışma bürolarının belediyelere, halk kütüphaneleri ile arkeolojik eser bulunan müzelerin il özel idarelerine devredilmesine ilişkin yasa tasarısı, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Tasarıya göre, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası’nda tanımlanan ören yerleri ve ulusal nitelikli müzeler ile yazma eser kütüphaneleri bakanlık bünyesinde kalacak. Duygu Asena adına ödül ? Haber Merkezi Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) Türkiye Merkezi, Duygu Asena adına bir ödül koydu. PEN, Duygu Asena’nın 60. doğum günü dolayısıyla tören düzenledi. Tören, Nebil Özgentürk’ün, Duygu Asena’nın 1980’lerden bugüne gazetecilik yaşamını yansıtan ‘‘Bir Duygu Yolculuğu’’ belgeseliyle başladı. Törende konuşan Merkezin başkanı Vecdi Sayar, ‘‘Duygu Asena’nın adını sonsuza kadar sürdürecek bir ödül yaratmaya karar verdik’’ diye konuştu. KESK Başkanı Tombul’dan, sosyal güvenlik yasasına karşı eylem çağrısı ‘Binlerce dava açacağız’ KEMAL ÖZDEN Ulusal Sanayici İşadamları Derneği Onursal Genel Başkanımı Değerli dostumu kaybettim. Cenazesi 21 Nisan Cuma günü Şişli Mezarlığı’nda defnedilecektir. TACETTİN BAYIR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’nın, ‘‘yangından mal kaçırırcasına, tartışılmadan çıkarılmaya çalışıldığını’’ belirtti. Tüm toplum kesimlerini sokağa çıkmaya çağıran Tombul, ‘‘bireysel mağduriyetlerin giderilmesi için binlerce dava açacaklarını’’ duyurdu. KESK Genel Başkanı Tombul, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Seren ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Metin Bakkalcı, TMMOB Genel Merkezi’nde, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası konusunda basın toplantısı düzenledi. Tombul, yasaya ilişkin düzenledikleri ‘‘referandum’’ sonucuna göre, halkın çok büyük bölümünün tasarıyı istemediğini, ancak hükümetin bunu dikkate almadığını kaydetti. Tombul, “Tasarıya Fransız kalmayacağız ama Fransa halkı, Fransa örneği gibi yasanın geri çekilmesi için çağrımızı sürdüreceğiz’’ dedi. BAŞSAĞLIĞI Vakfımızın değerli üyesi, Ulusal İşadamları Derneği Onursal Başkanı ‘Emeklilik hayal olacak’ Bakkalcı, toplam yüzde 55 oy alan DSPANAPMHP koalisyonunun, 2002’deki seçimlerde toplam yüzde 15 oy alabildiğini, bu düşüşte rol oynayan en önemli etkenin de ‘‘sosyal güvenlik reformu’’ olduğunu belirtti. ‘‘O günlerde, Abdullah Gül, hükümete, ‘Mezarda emeklilik sizin sonunuz olacak’ de mişti’’ diyen Bakkalcı, AKP’nin ‘‘kendi sonunu hazırladığını’’ söyledi. Soğancı, düzenleme ile ‘‘mezarda bile değil, ancak hayal ortamında’’ emekli olunabileceğini söyledi. ‘‘Bu bir hesaplaşma yasası’’ diyen Soğancı, TMMOB üyelerinin hak kayıplarını engellemek için mahkemelere başvuracaklarını söyledi. Seren de, esnek çalışan kişilerin emekli olmalarının daha da zorlaşacağına dikkati çekerek, bazı belediyelerdeki uygulamaları buna örnek gösterdi. Seren, birçok belediyede işçilerin yılın 6 ayı çalıştığını ve bu durumda 180 gün primlerinin ödendiğini anlatarak bu şekilde, düzenlemenin öngördüğü prim gün sayılarının doldurulmasının mümkün olmadığını kaydetti. KEMAL ÖZDEN’i yitirmiş bulunuyoruz. Yarattığı derin acıyı tüm 68’liler topluluğu olarak ailesi, yakınları ve dostları ile yürekten paylaşır, geride kalanlara sabır ve başsağlığı dileriz. 68’liler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle