18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2006 PERŞEMBE 10 DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr TAHRAN’A KISKAÇ ABD Azeri kartını oynuyor BAHADIR SELİM DİLEK İran’da, ılımlı Hatemi döneminde yaşanan göreceli özgürlük de tarihe karışıyor Molla, kadına savaş açtı Dış Haberler Servisi Tahran’da polisin 21 Nisan’dan itibaren türban operasyonuna başlayacağını duyurması, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın ülke içinde muhafazakâr politikalarını derinleştireceği yönündeki görüşleri güçlendirdi. İranlı yetkililerin art arda yaptığı açıklamalar, operasyonun sıkı bir şekilde yürütüleceği ve baskıların artacağı şeklinde yorumlanıyor. Tahran Güvenlik Güçleri Komutanı General Murtaza Talay, yarı resmi Fars Haber Ajansı’na verdiği demeçte, operasyon çerçevesinde İslami kuralları ihlal eden kadınlara karşı konulacağını belirtti. ‘‘Kampanya çerçevesinde kısa pantolon giyerek bacaklarını sergileyen kadınları hedef alacağız’’ diyen Talay, park ve so ? Başkent Tahran’da İslami kurallara uygun olmayan ANKARA ABD, nükleer gerginliği gerekçe gösterip etkisizleştirmeyi amaçladığı Mahmut Ahmedinejad liderliğindeki Tahran yönetimine karşı, Azeri kartını oynamaya başladı. İran’daki Azerilerin yanı sıra Azerbaycan’ın desteğini de almak isteyen ABD, 25 Nisan’da Washington’a gidecek olan Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’i ikna etmeye çalışacak. Ankara’ya ulaşan ve devletin resmi belgelerine de yansıyan değerlendirmelere göre ABD, İran nüfusunun 3’te 1’ini oluşturan Azeri kökenli İran vatandaşlarının, ‘‘etkin muhalefet’’ yürütmesi için düğmeye bastı. Irak’ta yürüttüğü politikanın benzerini uygulamaya koyan Washington, ABD’de yaşayan ve Tahran’a muhalif çizgide olan Azerileri, İran’da olası iktidar değişikliğinin ardından yönetimde yer almalarını sağlamak için eğitim programlarını uygulamaya koydu. Azeri muhaliflerin bir bölümüne Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA), Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nda ‘‘devlet eğitimi’’ verilmeye başlandı. ABD, Tahran muhaliflerine ayırdığı 15 milyon dolar ödeneği 70 milyon dolara yükseltti. ABD’den İran’a yayın yapan GünAz TV’nin Türksat’ta kullandığı kanal Türkiye tarafından iptal edildi. Halen, diğer uydular üzerinden yayın yapan GünAz TV’nin Türksat’tan çıkarılmasının nedeni, hem Tahran yönetiminin hassasiyeti hem de Roj TV’ye örnek teşkil etmesi olarak gösterildi. şekilde giyinen kadınlara karşı sert önlemler alınacak. Dar giysiler giymek, başörtüsünü saçını gösterecek şekilde gevşekçe bağlamak yasaklanacak. kaklarda gezerken türbanını İslami kurallara tam uygun biçimde takmayan, kısa ve dar mantolar giyen kadınlarla da uğraşacaklarını söyledi. Talay, İslami kurallara uygun olmayan dar giysiler satan dükkân sahiplerini de suçlayacaklarını belirtti. Polis şefi, taksi şoförlerini kurallara uygun giyinmeyen kadınları arabalarına almamaları konusunda uyardı. zasına çarptırılacağını söyledi. Rad, kurallara uygun olmayan biçimde örtünerek sokak ve park gibi kamusal alanlara çıkan kadınların 10 gün ile 2 ay arasında hapis cezasına ya da 50 bin ile 500 bin riyal (6.5 YTL ile 65 YTL) arasında para cezasına çarptırılacaklarını belirtti. Uygunsuz örtünmeyi ‘‘açık bir suç’’ olarak niteleyen Rad, polisin yasa gereği bu tür insanlara müdahale etme hakkı olduğunu vurguladı. İran’da, 1979’dan bu yana, milliyeti ve dininden bağımsız olarak tüm kadınların, ev dışında İslami kurallara göre giyinmesi zorunluluğu bulunuyor. Ancak ılımlı Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi döneminde, son 8 yıldır kadınlar üzerindeki baskılar fiilen hafiflemiş ve giysi kuralları gevşemişti. Ancak son düzenlemeyle birlikte muhafazakârların güçlü olduğu Tahran Belediye Meclisi, polisin yetkilerini arttırmış oldu. Geçen haziranda ‘‘devrim değerlerine dönüş’’ vaadiyle iktidara gelen Ahmedinejad’ın tutumunun baskıcı uygulamaları teşvik edici olduğuna dikkat çekiliyor. Çözüm kurala uygun giysi Belediye Meclisi üyesi Nadir Şeriatmadari ise sorunun çözümünün giysi satıcılarının İslami kurallara uygun giysiler satmasından geçeceğini savundu. Baro Başkanı Bahman Keşaverz ise uygulamanın yasal dayanağı olmadığını belirtti. Keşaverz, bu konudaki yasada örtünmenin sınırları veya ölçülerinin belirlenmediğini hatırlattı. Bu nedenle söz konusu yasaya dayanılarak böyle bir uygulamaya gidilemeyeceğini belirten Keşaverz, bahsedilen yaptırımın uygulanabilmesi için türbanla örtünmenin sınırlarının yasal olarak belirtilmesi gerektiğinin altını çizdi. Gürültülü müzik de yasak Polisin, arabalarında gürültülü müzik dinleyenleri de ‘‘gürültü kirliliği yaratmakla’’ suçlayacağı kaydedildi. Talay, önlemleri uygulamak için 50 devriye aracının Tahran’da görev yapacağını da açıkladı. Adalet Bakanı Cemal Kerimi Rad da ‘‘uygunsuz örtünenlerin’’ para ve hapis ce (Fotoğraf: AFP) 4 ayda 20 bin Iraklı kaçırıldı Moskova’da 125 sivil toplum kuruluşunun hazırladığı bir rapor, Irak’ta yaşanan kargaşayı gözler önüne seriyor. Ülkede ocaktan bu yana 3 bin 457 şiddet olayı gerçekleşti Dış Haberler Servisi Irak’ta 2006 başından bu yana 20 bine yakın Iraklının kaçırıldığı öne sürüldü. 125 sivil toplum örgütü tarafından hazırlanan raporda, ocak ayından bu yana 19 bin 548 kişinin kaçırıldığı, bunlardan 12 bin 237’sinin erkek, 4 bin 959’unun kadın ve 2 bin 350’den fazlasının çocuk olduğu ve bu kişilerin akıbetinin bilinmediği belirtildi. 125 örgütü çatısı altında toplayan ‘‘Şiddetin olmadığı Irak’’ ağının yetkilisi Şeyh Celal Hannavi tarafından sunulan raporda, 2006 başından bu yana 3 bin 457 şiddet olayının kaydedildiği bildirildi. Bu şiddet olaylarında, aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 15 bin 462 sivilin yaralandığı kaydedildi. Baskılar ve sindirme politikaları yüzünden 6 bin 877 ailenin yerlerinden olduğunun sanıldığı belirtilen raporda, verilen rakamların yaklaşık olduğu, çünkü bütün şiddet olaylarının hepsinin sayılmasının zor olduğu ifade edildi. Dış Haberler Servisi Moskova’da önceki gün bir araya gelen BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ve Almanya, nükleer programı konusunda İran’a uygulanacak yaptırımları görüştü, ancak uzlaşmaya varamadı. Rusya ve Çin ile Batılı devletler arasında görüş birliğine varılamadığı açıklamalarına karşın Batılı liderler ‘‘birlik’’ mesajı vermeyi tercih ettiler. 3 saat süren toplantının ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov anlaşmaya varamadıklarını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Tom Casey de Dışişleri Bakan Yardımcısı Nicholas Burns’ün Tahran’a karşı yaptırımların gerekliliğini ortaya koyduğunu, ancak karar alınmadığını söyledi. Nicholas Burns, İran’ın ‘‘uluslararası sorumluluklarını ihlal etmesine’’ sert karşılık verilmesi konusunda uzlaşmaya vardıklarını kaydetti. Ancak Burns, bu karşılık konusunda bir anlaşmaya varılamadığını, yaptırım kararı için görüşmelerin süreceğini belirtti. Toplantı öncesi Çin, taraflara soğukkanlılıklarını koruma ve görüşmelerde esnek olma çağrısı yaptı. Rusya ise güç kullanımına ve yaptırım uygulanmasına karşı çıkı İRAN’A YAPTIRIMLAR uzlaşma yok yor. Rus basınında Moskova’nın İran’a yaptırım konusundaki isteksizliğinin ABDRusya ilişkilerini önemli ölçüde zedeleyeceği değerlendirmeleri yer alırken özellikle 1517 Temmuz arasında Rusya’da yapılacak G8 Zirvesi’ne gölge düşeceği yorumu yapıldı. Ancak Rusya’nın itirazlarını er geç geri çekeceği değerlendirmeleri de basına yansıdı. Üç dinleme tesisi Washington, İran’daki Azerilere destek vermesi için, 25 Nisan’da ABD’ye gidecek olan Aliyev’i ikna etmeye çalışacak. ABD, olası bir operasyonda Azerbaycan’da asker konuşlandırabilmek için de Aliyev’in tutumunu değiştirmesini isteyecek. Azerbaycan’da biri Baku’da olmak üzere üç dinleme tesisi bulunuyor. Bu tesislerden ABD’nin de bilgi aldığı belirtilirken Cumhuriyet’e bilgi veren strateji uzmanları, ‘‘ABD’nin, Azerbaycan’a asker yerleştirmek için sadece Aliyev ile anlaşması yetmez. Rusya, Çin ve İran’ın da ikna edilmesi lazım. İran’ın tutumu belli olduğuna göre, Çin veya Rusya’nın buna evet demesi gerekir. Azerbaycan, Çin ve Rusya’ya karşın, ABD askerlerini topraklarında konuşlandıramaz’’ değerlendirmesini yaptılar. Kaynaklar, Azerbaycan’da 15 bin ABD askerinin barındırılabileceği bir tesis olmadığına işaret ederlerken, ABD’nin Doğu Avrupa’daki askerlerini konuşlandırmak istemesi durumunda bu sayının en fazla 1000 civarında olacağını dile getirdiler. ‘İran Irak değil’ İngiltere Başbakanı Tony Blair, dün ‘‘İran’ın Irak olmadığını sürekli söylüyorum. Hiç kimse bir askeri işgalden söz etmiyor’’ dedi. Dışişleri Bakanı Jack Straw, İran’daki iktidarın, nükleer programı konusunda uluslararası toplumu bölmeye çalıştığını, ancak bunu başaramayacağını söyledi. Straw, Fransa Dışişleri Bakanı Philippe DousteBlazy de İran’ın nükleer programı konusunda uluslararası toplumun bölünmemesi gerektiği uyarısında bulundu. Bakan, ‘‘Uluslararası toplum birlik içinde olursa, Çin ve Rusya bizimle olursa, o zaman İranlılar ‘Tecrit edilemeyiz’ diyecek. Birlik olmazsak, bu İranlıların devam etmesi için örnek bir kolaylık oluşturacak’’ dedi. İmzalar Saddam Hüseyin’e ait Şiddet olaylarının meydana geldiği yerler listesinin başında başkent Bağdat’ın yer aldığına işaret edilen raporda, Bağdat’ı Bakuba, El Anbar, Kerkük, Musul, Selahaddin ve Basra’nın izlediği kaydedildi. Devrik lider Saddam Hüseyin ve Baas partisinin 7 eski yöneticisinin yargılandığı davanın dünkü duruşmasında el yazısı uzmanları, Duceyl katliamıyla ilgili belgelerdeki imzaların, Hüseyin’e ait olduğunu doğruladı. Belgeler arasında 148 Şiinin ölüm cezasının onaylanmasıyla ilgili bir belge de bulunuyor. Başyargıç Rauf Abdülrahman, ‘‘Uzmanlar imzaların eski Irak liderine ait olduğunu doğruladılar’’ dedi. Bağdat’ta, eski başbakanlardan İyad Allavi’nin bürosu yakınlarında düzenlenen bombalı saldırıda 1 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. Bağdat’ın güneyinde atık su arıtma tesisi yakınlarında kurşunlanmış 5 kişinin cesedi bulundu. Bakuba kentinde bomba yüklü aracın patlaması sonucu iki sivil yaralandı. (Fotoğraf: AFP) ABD’li işadamı Irak’ta ihale almak için para yağdırmış İşgalciye 2 milyon dolar rüşvet Dış Haberler Servisi ABD’li bir işadamı Irak’ta Amerikan işgal yönetiminin yetkililerine rüşvet verdiğini kabul etti. Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, müteahhit Philip Bloom’un Aralık 2003 ile Aralık 2005 arasındaki dönemde, Irak’ın başkenti Bağdat’ın güneyindeki Hille’de görev yapan geçici işgal yönetimine, yeniden yapılandırma çerçevesindeki ihaleleri kazanmak için 2 milyon dolardan fazla nakit rüşvet verdiğini kabul ettiği belirtildi. 7.2 milyon dolar ödeyecek Açıklamada ihalelerin toplamının yaklaşık 8.6 milyon dolar olduğu kaydedildi. 40 yıl hapis cezasının yanı sıra 750 bin dolar para cezasıyla karşı kar şıya kalma riski bulunan işadamı Bloom’un, suçlu olduğunu kabul ettiği için büyük olasılıkla 7.2 milyon dolar ödemesine karar verileceği ifade edildi. Söz konusu rüşvet olayında, geçici işgal yönetiminde hazineden sorumlu Robert Stein’ın yanı sıra Michael Wheeler ve Debra Harrison isimli iki yarbayın adı geçiyor. indzmarauli ve Hvançkara. Bu kelimeleri yıllar önce zar zor ezberlemiştim. Sovyetler Birliği’nde şarap keyfi, bu Gürcü markalarında yatıyordu. Şili’den Avustralya’ya kadar bir dizi ülkeden ucuz şarapların piyasaya girdiği son yıllarda, Rusya ile Gürcistan’ın siyasi ilişkileri bozuldu. Benzeri bir gerginlik bir başka şarap ihracatçısı Moldova ile de yaşandı. Ve geçen günlerde medyada küçük bir haber çıktı: ‘‘Artık Rusya’da Gürcü ve Moldova şarapları içilmeyecek.’’ Nedeni, birdenbire bu şaraplarda saptanan ‘‘sağlığa zararlı maddeler’’... Ruslar daha çok votka ve bira içiyor. Ama şarap da seviyorlar. İçtikleri şarabın yüzde 64’ü bu iki ülkeden. Şimdi siyasi nedenlerle bu şaraplara hasret kalacaklar. Ama bu konunun asıl mağduru onlar değil. Zaten ciddi ekonomik sorunlar yaşayan söz konusu iki ülke... Bunların şarap ihracatının yüzde 70’i Rusya’ya idi. Başa geldiğinden bu yana sırtını ABD’ye dayayarak Kremlin’e meydan okumaktan büyük keyif duyan Gürcü lider Saakaşvili acele şarap satacak ülke aramaya başladı. O arayadursun Rusya’dan yeni bir açıklama geldi: Dünyaca ünlü Gürcü madensuyu Borjomi’de de ‘‘sağlığa zararlı unsurlar’’ keşfedilmiş, onun da Rusya’ya ithali durdurulmuştu. Önce doğalgaz, sonra şarap ve madensuyu darbeleri... Galiba Rusya artık tankıyla topuyla değil, ekonomik silahlarıyla vurma talimi yapıyor. Şarap Kozu K PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY [email protected] Herkes Savaşa Hazır rtık herkes savaşa hazır gibi. İran üzerine Rusya, ABD, Çin ve A Avrupa Troykası (İngiltere, Almanya, Fransa) temsilcilerinin ‘‘sonuçsuz’’ biten Moskova toplantısından çıkan resmi görevlilerin bakışlarında garip bir ‘‘netlik’’ vardı. Hesaplar kitaplar tamamlanmış gibiydi. Şimdi gündemde konuyla ilgili BMÖ Güvenlik Konseyi’nin 28 Nisan toplantısı var ve sonra... ABD: Görev süresini ‘‘tarihe geçerek’’ tamamlama amacındaki Bush, Ortadoğu planlarını gerçekleştirmek için İran engelini ortadan kaldırmaya kararlı. Bu, zaten Afganistan ve Irak operasyonlarının ‘‘mantıksal devamı’’. Çünkü bu operasyonlar sonucu İran’ın bölgedeki ağırlığı arttı. Afganistan’ın batısında ve Irak’ın güneyinde İran, ABD’den daha etkili. Bölgede bir türlü kesin başarıya ulaşamayan askeri ri işlerde İnsanlar önemli gördükle adan sır ve k rol yaparlar, ufa i davranırlar. konularda ise oldukları gib s de SebastianRoch Nicola Chamfort şı ve Batı’yla ilişkilerini koparmak yerine ‘‘pazarlık edip anlaşma’’ya daha yatkın görünüyorlar. G8 zirvesine ev sahipliği yapacak olan Putin, bu tablosunun bozulmasını, Rusya’daki demokratik özgürlükler konusunun gündeme gelmesini ve Dünya Ticaret Örgütü’ne giriş yolunun iyice çetrefilleşmesini istemiyor. Çin ise uygun bir anda Tayvan sorununu çözmek için ABD’nin nabzını yokluyor. İran: İran yönetimi, savaştan çekinmek şöyle dursun, onu istiyor gibi. Cumhurbaşkanı Ahmedinejad siyasi muhalefeti ve etnik azınlıkları bastırarak ülkesinin bütünlüğünü sağlama, hatta bölgesel bir lider olma heyecanını yaşıyor. Doğalgazda dünyanın ikinci, petrolde dördüncü ülkesi olarak enerji piyasalarını sarsacağı hesaplarını yapan İranlı lider, bir taraftan da ABD ve başka ülkelerde terör eylemleri gerçekleştirme imkânlarının El Kaide’den daha fazla olduğunu ima ediyor. Şu anda 40 bin intikam eylemcisinin hazır bekletildiği haberi yayılıyor. Tahran, İran’ın Irak’tan çok daha güçlü olduğuna vurgu yaparak kendisinin savaşı kaybetmesine ihtimal bile vermiyor. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, iktidarını iyice pekiştirmek ve dünya çapında “Batı’ya karşı direnişin simgesi” olmak için olası bir savaşı heyecanla bekliyor. (Fotoğraf: AP) çevrelerden İsrail’e kadar bir dizi baskı unsuru İran’ı hedef gösteriyor. Popülaritesi azalan Cumhuriyetçiler açısından sonbahardaki Kongre seçimlerinden önce yeni bir savaşın ‘‘dengeleri değiştirebileceği’’ beklentisi var. Tıpkı Irak saldırısında olduğu gibi ‘‘baharın kan dökmek için uygun bir mevsim olduğu’’ kanısından hareketle, savaşın nisan sonu mayıs başı başlayabileceğini düşünenler az değil. Avrupa: Avrupa genel olarak ABD’yi destekliyor görünse de Batı cephesi içindeki çatlaklar büyüyor. Fransa ve Almanya’nın Amerikan yayılmasıyla ilgili kaygıları artarken Washington’un en yakın dostu Londra’nın ‘‘Bu sefer savaşta yokum’’ açıklaması ilginçti. Popülaritesi iyice düşen Blair’in yeni darbelere dayanması zor olacak. Diğer yandan olası terör eylemleri, Avrupa’nın kâbusu. Bu kâbusu Türkiye’nin de paylaşması gerektiği, ayrıca ABD’nin İran’ın onlarca nükleer tesisini vuracağı koşullarda herhangi bir ‘‘kaza’’nın, bütün komşuları tehdit edeceği açık. Rusya ve Çin: Rusya ve Çin, İran konusunda yaptırımlara karşı çıkıyor. Ama Tahran’ın nükleer silah üretimine onlar da kar Bush hastalanır. Doktoru onu muayeneye başlar. Lütfen ağzınızı açın ve aaaa deyin! Nasıl yani, hepsini birden mi? ir okurun internetten gönderdiği ileti: ‘‘Tanrım, beni yavaşlat! Aklımı sakinleştir, kalbimi dinlendir. Günün karmaşası içinde, bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükunetini ver. Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka. Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret. Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat. Hatırlat ki yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim. Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla. Bakıp göreyim ki onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır. Ve hepsinden önemlisi: Tanrım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için ‘cesaret’, değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için ‘sabır’, ikisi arasındaki farkı bilmek için ‘akıl’ ve beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak ‘dostlar’ ver!’’ Ve bir küçük not eklenmiş: ‘‘Bu metin milattan yaklaşık 2000 yıl önce Hititler’e ait kalıntılar içerisinde bulunan bir duvar yazısına aittir.’’ Yavaşlayın Biraz!.. B CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle