Katalog

18 NİSAN 2006 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER İSTAÇ’ın kapasitesinin üzerinde çıkan günlük tıbbi atığın nereye gittiği bilinmiyor 9 PETKİM: BAKANLIĞA BİLDİRDİK On ton tıbbi atık bilmecesi Özal, devlet töreniyle anıldı ? İstanbul Haber Servisi 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 13. ölüm yıldönümünde, Topkapı’daki Anıt Mezar’da, devlet töreniyle anıldı. Cumhurbaşkanı adına Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu’nun Özal’ın mezarına çelenk koymasıyla başlayan törene, Özal’ın eşi Semra Özal, oğlu Efe ile çocukları Naz ve Turgut, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu katıldı. Bazı yurttaşlar da ‘‘Seninle gülmüştü yüzümüz, hâlâ seninle ağlıyoruz’’, ‘‘Gidişine çok ağladık, seni şimdi anladık’’ yazılı dövizler taşıdı. Uzmanlar, tıbbi atıkların normal çöplerle birlikte toplandığını söylediler. ? Uzmanlar, İSTAÇ’ın imha edemediği ve nereye gittiği bilinmeyen yaklaşık 10 ton civarındaki tıbbi atığın birçok hastalığa davetiye çıkardığını söylediler. Özel hastanelerin denetimlerinin yetersiz kaldığını belirten uzmanlar, ayrı toplanması gereken tıbbi atıkların normal çöplerle birlikte imha edildiğine dikkat çektiler. SİBEL BAHÇETEPE İstanbul’daki tıbbi atıkları yakarak imha eden İstanbul Çevre Koruma ve Atık Maddeleri Değerlendirme Sanayi AŞ’nin (İSTAÇ) kapasitesi 24 ton olmasına karşın, toplam 202 hastaneden günde ortalama 34 ton tıbbi atık ortaya çıkıyor. Geri kalan yaklaşık 10 ton civarındaki atığın ise nasıl yok edildiği bilinmiyor. Tıbbi atıkların, birçok hastalığa davetiye çıkarabileceğini belirten uzmanlar, ayrı toplanması gereken tıbbi atıkların diğer atıklarla birlikte toplanma olasılığına dikkat çektiler. Tıbbi atıkların ayrı ayrı toplanması amacıyla 2005 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından ‘‘Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’’ çıkarıldı. Yönetmeliğe göre, tıbbi atıkların di ğer atıklardan ayrı toplanması ve geçici depolanması sağlık kuruluşlarına; depolardan alınarak taşınması ve imha edilmesi belediyelere; denetimi ise Çevre Bakanlığı’na verildi. ‘DENETİM YETERSİZ’ İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Zafer Kaplan, tıbbi atıkların toplanması konusunda ülkemizde organizasyon ve denetim sorunlarının olduğunu öne sürerek, bu konuda yerel yönetimlere ciddi görevler düştüğünü söyledi. Kaplan, ‘‘Tıbbi atıkların büyük kısmının normal çöplerle birlikte toplanıp imha edildiğini biliyoruz. Bu şekilde bertarafı sağlıklı olmaz ve vahim tablolara yol açabilir’’ dedi. Özel hastanelerin tıbbi atıklarının toplanmasında denetimlerin yetersiz kaldığına dikkat çeken Kaplan, ‘‘Yeterli denetim yapılmadığı zaman bu atıklar Tuzla’da ortaya çıkan variller gibi toprak altına gömülebilir. Bunların kaynak sularına, tarlalara karışması hepatit başta olmak üzere birçok hastalığa da davetiye çıkarır’’ diye konuştu. Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi ve Katı Atık Türk Milli Komitesi Başkanı Prof. Dr. Günay Kocasay, yaptıkları araştırmadan geçen yıl İstanbul’da günde 30 ton olan tıbbi atığın bu yıl yaklaşık 34 tona çıktığını anımsatarak Kemerburgaz’daki İSTAÇ’ın tıbbi atık yakma tesisinin kapasitesinin de yetersiz kaldığını ifade etti. İSTAÇ’ın çözüm olarak yeni fırın yapmayı planladığını dile getiren Kocasay, ‘‘Bunun yerine hastane, sağlık ocağı gibi kurumların biriktirdikleri atıkları toplayan mobil seyyar sterilizasyon araçları yapılmasını da önerdik’’ dedi. Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Çevre Danışmanı ve İstanbul Sanayi Odası Çevre İhtisas Kurulu Başkanvekili Dr. Caner Zambak ise Türkiye’de yılda 2 milyon ton atık çıktığını, ancak İzmit Atık Yakma ve Depolama Şirketi’nin (İZAYDAŞ) kapasitesinin 4050 bin ton olduğunu belirterek bunun yetersiz olduğunu söyledi. Zambak, ‘‘Belediyeler, üniversiteler, hastaneler... Herkesin arka bahçesinde gömülü bir iskelet vardır. İZAYDAŞ tek başına yetersiz. Tuzla’daki olay çok eski değil. Gömme yok orada, bu işi yapan öyle düzgün kazıp gömmez. İZAYDAŞ sanayiciden atık alamıyor. Boğazına kadar dolmuş durumda. Atık getirmek isteyen sanayiciye 1, 2 ay sonra getirmesi söyleniyor.’’ Çin’den ithal PVC’lerde kanser uyarısı ? Çin’den ithal edilen asetilen bazlı PVC’lerin PETKİM laboratuvarlarında yapılan incelemesinde, içinde olmaması gereken çok sayıda organik madde bulunduğunun belirlendiği, bu konuda ilgili bakanlıkların da uyarıldığı bildirildi. İ Altın madeninde bir işçi öldü ? BERGAMA (AA) İzmir’in Bergama ilçesinde, Koza Altın Şirketi tarafından işletilen Ovacık Altın Madeni’ndeki tünelde çalışan işçi Erdinç Aydeniz (33), Halil Eftal’in kullandığı kepçenin boşalttığı kaya parçalarının altında kaldı. Evli ve 1 çocuk babası Aydeniz, olay yerinde yaşamını yitirdi. Aydeniz’in ölümüyle ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. Kazdıkça varil çıkıyor İstanbul Haber Servisi Tuzla’nın Aydınlı Beldesi Konaşlı mevkiinde gömülen varillerin 83’ü dün çıkarılarak İZAYDAŞ’a gönderildi. Bu varillerin 5’i delil niteliği taşıdığı için bölgede özel bir bölümde saklanıyor. Yetkililer, tahminlerinin üzerinde varil bulunması halinde çalışmaların bir ay sürebileceğini bildirdiler. İZAYDAŞ ekipleri, bölgede çok sayıda varil tespit etti. Çalışmalar sırasında kepçe operatörü Erdal Çelen sızan gazdan etkilendi. Gaz sızması nedeniyle çalışmaların geçici olarak durdurulduğunu açıklayan İstanbul Çevre ve Orman İl Müdürü Mehmet Emin Birpınar, “İGDAŞ’tan yetkili istedik. Onlar yarın burada gelip gaz ölçümü ve gerekli incelemeleri yaptıktan sonra çalışmalarımıza yeniden başlayacağız. Bu durumda arkadaşlarımı riske atamam’’ dedi. Birpınar, Tuzla’nın Orhanlı Beldesi’ndeki Mescit Mahallesi’nde tespit edilen 1000 kadar varilin çıkarılmasına henüz başlanmadığını, çalışmaların Konaşlı mevkiindeki variller üzerinde sürdürül düğünü söyledi. Konaşlı’da dün dere yatağında 83 varil çıkarıldığını anlatan Birpınar, ‘‘Varillerin üzerinde 20012002 tarihleri yazılı. Belli ki atıkları ham madde varillerinin içine doldurmuşlar. Varillerin kapakları kasıtlı olarak açılmış, içerisindeki sıvı atıklar dere suyuna akıtılmış” dedi. Arazinin şahsa ait olduğunu kaydeden Birpınar, para karşılığında bu alanda gömü yapılmasına izin verildiğini tahmin ettiklerini söyledi. ZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) PETKİM, Avrupa Birliği’nin ithalatını yasakladığı Çin’den gelen asetilen bazlı PVC’lerin yeni pazarının Türkiye olmasından kuşku duyulduğunu bildirdi. Söz konusu ürünlerin PETKİM laboratuvarlarında yapılan incelemesinde, içinde olmaması gereken çok sayıda organik madde bulunduğunun belirlendiği, bu konuda ilgili bakanlıkların da uyarıldığı bildirildi. Edinilen bilgiye göre, kapı ve pencere profillerinden kırtasiye malzemelerine dek geniş bir alanda kullanılan termoplastik olan PVC’nin ülkemizdeki tek yerli üreticisi PETKİM. Kuruluş AB normlarına uygun, yıllık 150 bin tonluk üretim kapasitesiyle, ülkedeki PVC talebinin yaklaşık yüzde 25’ini karşılıyor. Kalan talep ise ithalat yoluyla gideriliyor. Ancak son aylarda, AB ülkelerinin ucuz fiyatına karşın tercih etmedikleri asetilene dayalı Çin PVC’sinin yoğun olarak ülkemize girdiği bildiriliyor. Türkiye geçen yıl Çin’den toplam 6 bin ton PVC ithal ederken 2006’nın ilk iki ayında ise toplam rakamın 9.5 bin tona ulaştığına dikkat çekiliyor. Bu konuda ilgili bakanlıkları uyaran PETKİM yetkilileri, ‘‘AB üyesi ülkelerin ülkelerine sokmadıkları Çin kaynaklı PVC’nin yeni pazarı acaba Türkiye mi’’ sorusunu yöneltiyor. İÇİN SAĞLIK BÜYÜK RİSK PETKİM yetkilileri söz konusu ürünlerle ilgili şu uyarıları yapıyor: ‘‘Piyasadan temin edilen Çin orijinli PVC, PETKİM laboratuvarlarında analizlenmiş ve içinde çok sayıda olmaması gereken organik madde bulunmuştur. Bu maddelerin çevre ve gıda ile temasları halinde olası etkileri ve müsaade edilen limitleri belirsizlik taşımaktadır. Bu kapsamda, bu safsızlıkların gelişmiş laboratuvarlarda fare deneylerinin yapılması gerekmektedir. Çin’den ithal edilen asetilen kökenli PVC’de bulunan, özellikle çocuk oyuncakları ve serum hortumları imalatında kullanıldığında insan ve çevre sağlığı açısından risk oluşturacağı düşünülen bu yabancı organik maddeler, PETKİM PVC’sinde bulunmamaktadır. Ayrıca bu safsızlıklar zaman içinde atmosfere yayılarak veya kullanım sırasında suya, yağa geçerek insan sağlığı ve çevre açısından risk oluşturma potansiyeline sahiptir. PETKİM, Çin’den ithal edilen asetilen bazlı PVC’yi mercek altına almış ve bu ürünün kullanılması durumunda oluşacak riskler konusunda ilgili bakanlıkları bilgilendirmiştir. AB ülkelerine girmekte zorlanan, alınan önlemlerle hatta giremeyen Çin PVC’sinin ithalatı konusunda gerekli önlemler alınarak öngörülen riskler bertaraf edilmelidir.’’ Kapıkule Operasyonu ? EDİRNE (Cumhuriyet) Kapıkule Sınır Kapısı’nda görevli memurlara ilişkin ‘‘örgüt kurma suretiyle irtikap ve rüşvet iddiası’’yla 58’i tutuklu, 2’si tutuksuz 60 kişinin yargılanmasına başlandı. 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacak olan gümrük ve gümrük muhafaza memurları, sayılarının fazla olması nedeniyle, mahkeme ortamı sağlanan Edirne Ticaret Borsası Konferans Salonu’na getirildi. Sanıkların binaya sokulmaları sırasında, sanık yakınları gazetecilere saldırdı. Seralardaki ürünün satışı durduruldu İstanbul Tarım İl Müdürü Ahmet Kavak da sahadaki bitki ve hayvanlar üzerinde yaptıkları incelemelerde bir olumsuzluk gözlemlemediklerini, dere kenarında bulunan seralarla ilgili çalışma yürüttüklerini ifade etti. Kavak, ‘‘Seraların Konaşlı Deresi’nden su almadıklarını tespit ettik. Kendi açmış oldukları kuyudan su çekerek ürünlerini suluyorlar, ancak bu sularla ilgili de incelememiz devam ediyor. Seralarla ilgili ürünlerinin satışını şimdilik durdurmaları için ihtiyati tedbir koyduk. Bir hafta içerisinde sonuçlar belli olur’’ diye konuştu. Kavak, dere sularına karışan zehirli atığın denize ulaşmış olabileceğini tahmin ettiklerini kaydetti. Öte yandan varillerin olduğu alandaki kulübede jandarmanın makbuz, telefon numaraları, araç plaka kayıtları gibi evraklar buldukları öğrenildi. Kulübede Ali Y. ve Turan Y. adlı kişilere ait kimliklerin de bulunduğu, söz konusu evrakların soruşturmayı yürüten Tuzla Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildiği bildirildi. (Fotoğraflar: AA) Sultanbeyli’de, içinde ne olduğu bilinmeyen şüpheli 7 adet likit taşıma tankı bulundu. Tankların bir ay önce alana bırakıldığı, toprak altından çıkarıldıkları sanılan likit taşıma tanklarının, daha önce Ümraniye’de bulunduğu, oradan bu alana taşındığı iddia edildi. Öğrenciye bıçaklı saldırı ? KOCAELİ (AA)İzmit’te Mimar Sinan Lisesi son sınıf öğrencisi U.U. (17), okul çıkışında eve giderken başka bir okulda öğrenci olduğu iddia edilen 4 kişi tarafından yolu kesildi. Zorla bir ara sokağa soktukları U.U’yu bıçakla yaralayan saldırganlar kaçtı. Baldırından ve elinden yaralanan U.U, Kocaeli Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Pepe erteledi ama suçluyor ‘Belediye başkanları hapse girer’ diyerek cezaların uygulanmasını erteleten Çevre ve Orman Bakanı, ortaya çıkan zehirli variller nedeniyle şimdi belediyelerden yakınıyor EMİNE KAPLAN ‘NÜKLEER SİLAH ÜRETİR Mİ?’ 3 kişiye 139’ar bin YTL ? ANKARA (AA) On Numara Oyunu’nda 10 bilen 3 kişi 139 bin 864’er YTL 80’er YKr kazandı. Numaraların; 2, 3, 9, 10, 15, 19, 20, 21, 22, 23, 26, 31, 36, 38, 43, 44, 46, 58, 66, 70, 73 ve 75 olarak belirlendiği çekilişte, 9 bilenler 1489 YTL, 8 bilenler 67 YTL, 7 bilenler 7 YTL, 6 bilenler 1 YTL 15’er YKr, hiçbir numarayı bilemeyener 1 YTL 30’ar YKr ikramiye kazandı. ANKARA Yeni Türk Ceza Yasası’nın (TCY) çevrenin kasten ve taksirle kirletilmesinin cezalandırılmasını öngören 2 maddesinin uygulamasını, ‘‘3 bin 200 belediye başkanı hapse girer’’ diyerek 2 yıl erteleten Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, şimdi zehirli atıklar konusunda belediyeleri suçluyor. AKP hükümeti, yeni TCY’nin TBMM’de görüşüldüğü 26 Eylül 2004 tarihinde, yasanın ‘‘çevrenin kasten kirletilmesi’’ başlıklı 181. maddesi ile ‘‘çevrenin taksirle kirletilmesi’’ başlıklı 182. maddesinin birinci fıkralarının yürürlüğünü, muhalefetin tepkisine karşın 2 yıl erteledi. Buna göre söz konusu 2 maddede yer alan cezaların 1 Nisan 2007 tarihinden ÇEVRE MÜHENDİSLERİNDEN PEPE’YE SUÇ DUYURUSU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, Tuzla’daki tehlikeli atıklarla ilgili olarak Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe hakkında görevi ihmal ettiği iddiasıyla, Ankara İdare Mahkemesi’ne suç duyurusunda bulunacağını bildirdi. Çevre Mühendisleri Odası’ndan yapılan açıklamada, Bakan Pepe’nin Tuzla’daki tehlikeli atıklardan bir ay öncesinden haberdar olmasına karşın gerekli işlemleri yapmadığı belirtilerek bu nedenle Ankara İdare Mahkemesi’ne suç duyurusunda bulunacakları ifade edildi. sonra uygulanması benimsendi. BAŞKANLARI ‘BELEDİYE HAPSE GİRER’ Yasanın 181. maddesinin birinci fıkrası, ‘‘İlgili yasalarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’’; yasanın 182. maddesinin birinci fıkrası ise, ‘‘Çevreye zarar verecek şekilde atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya verilmesine taksirle neden olan kişi adli para cezası ile cezalandırılır. Bu atık veya artıkların, toprakta, suda veya havada kalıcı etki bırakması halinde 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur’’ hükmünü düzenliyor. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, o dönem ertelemeye gerekçe olarak ‘‘belediyelerin arıtma tesisinin olmadığını, söz konusu suçlarla ilgili cezaların yürürlüğe girmesi durumunda belediye başkanlarının hapse gireceğini’’ gösterdi. Pepe, o dönemde şu açıklamayı yapmıştı: ‘‘Türkiye’de 3 bin 200 belediyenin 1700’ü AKP’ye, 1600’ü ise muhalefet partisine (CHP) bağlı. Bunların kaç tanesinin arıtma tesisi, düzenli çöp depolama yerleri var. Yasa çıkarsa 3 bin 200 belediye başkanı ertesi gün hapse girer. Şimdi 2 yıllık süre veriliyor. ‘Düzenli çöp tesisi, arıtma tesisi yapın’ diyorsunuz. Ne kadar zamanda yapacaksınız bunları? Bu boyacı küpü mü? Akşam dan koyup sabahtan çıkaracaksınız bunu? Süre lazım. Yani burada belediye başkanlarını düz duvara tırmandırmanın manası yok.’’ Cezaların ertelenmesini ısrarla savunan Pepe’nin, şimdi zehirli variller nedeniyle belediyeleri suçlaması dikkat çekiyor. Pepe, son yaptığı açıklamalarda ‘‘Sanayiciden yerel idarecisine kadar herkes işin içinde. Yani yerel idarecilerin haberi olmadan böyle kamyonlarla bu atıkların buraya gömülmesi mümkün değil’’ dedi. Rusya’da ‘Nükleer Türkiye’ endişesi E CHP UYARMIŞTI TBMM Genel Kurulu’nda, TCY’nin söz konusu maddelerinin yürürlüğünün ertelenmesiyle ilgili önergenin görüşmeleri sırasında söz alan CHP’li Orhan Eraslan, şu görüşleri dile getirmişti: ‘‘Bu tür talepler, çevre duyarlılığı olmayan, yeni palazlanmaya çalışan kimi sanayiciler tarafından bize de getirildi. Doğrudur, sanayileşelim, istihdam alanı da yaratılsın, ama Yatağan’daki insanlara da zehir solutmayalım, denizlerimizi kirlettirmeyelim. 2 yıl, haraç mezat ‘Buyrun, kirletebildiğiniz kadar kirletin, Yatağan’ın anasını ağlatın, denizlerin anasını ağlatın, salın kimyasal atıkları, yaptığınızı yapın, 2 yıl ceza takibi yoktur’ noktasına getirmeyelim.’’ Osman Pepe. konomi Servisi Rusya’da iş çevrelerinin saygın finans sitesi RBC’de yayımlanan bir yorumda, Sinop’ta nükleer enerji santralı kurulacağına ilişkin haberler, ‘‘Türkiye nükleer kulübe mi giriyor’’ başlığıyla ‘‘flaş haber konuları’’ arasında gösterildi. Yorumda, Pakistan’ın geçtiği sürece atıfta bulunularak Türkiye’nin atom enerjisi santralı kurarak gireceği yolda nükleer silah üretecek duruma gelebileceği belirtildi. RBC’ye göre, ‘‘Bu proje Türkiye’nin enerjide Rusya’ya bağımlılığını kaldırmak amacıyla atılan bir ilk adım’’ niteliği de taşıyor. RBC’nin konuştuğu bazı uzmanlar da, Türkiye’nin temel amacının doğalgazda Rusya ve İran’a olan bağımlılıktan kurtulmak olduğunu vurguluyorlar. Yorumda Türkiye’nin Rus gazına bağımlılık oranı yüzde 50 olarak gösteriliyor. Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’nın Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Konstantin Kosaçev’e göre nükleer santral ihalesi için büyük mücadele yaşanacak, ama Rusya’nın şansı az. Kosaçev’e göre, Sinop’a kurulacak santral dev bir ihale olarak birçok ülkenin ağzını sulandırıyor. Bu ülkeler arasında Rusya, ABD, Japonya, Güney Kore, Kanada, Fransa, Çin ve İngiltere sıralanıyor. CUMHURİYET 09 K