25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 2006 SALI 2 ‘‘Cumhuriyet’’in ‘‘Bilim Teknik’’ ekini okur musunuz? Saklar mısınız? Ben yıllardır ilgiyle izlediğim için özdeşleşmiş gibiyim! Kolay değil, tam yirmi yıl!.. Bininci sayının önsözünde Orhan Bursalı okur soruşturmasının sonuçlarını açıklıyor, şunları yazıyor: ‘‘1000’inci sayımızdan itibaren, görselliğivitrini yenilenmiş bir dergi bulacaksınız. Ayrıca içeriğimizde hafif bir ağırlık kayması olacak.’’ Bunu neden söylüyor, anlamadım. Yirmi yıldır okunması, anlaşılması zor yazılarla mı yayımlandı bu dergi? Ben hiç de öyle bulmuyorum. Belli bir öğrenim görmüş her okur okuduğunu kolayca anlıyor, bir şeyler öğreniyordu. ‘‘Hafifletmek’’ deyimi hoşuma gitmedi. ??? Her zaman yazılarını ilgiyle, hep bir şeyler öğrenerek okuduğum Prof. Dr. Celal Şengör’ün ‘‘Cahillerle Sohbet’’ yazısı da beni eski anılara sürükledi. Bir süredir AKP milli eğitimini yönetenlerde garip bir düşünce oluşmuş, Darwin kuramı yerine din kitaplarındaki düşsel uydurmalar anlatılacakmış! Sayın Şengör de bu konuyu Rus meslektaşı Nata EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Cahille Tartışılır mı? lin’le konuşurken dile getirmiş. ‘‘Türkiye’de bazı gazeteler Darwin kuramını artık bir iki fanatik taraftarı dışında savunan kalmadığını yazıyor’’ demiş. Aldığı yanıt ilginç: ‘‘Bunlar deli mi, halk bu kadar yalana inanıyor mu?’’... Halkımızı zaman zaman aldatmak kolaydır. Amaç çoğunluğu bilgisiz bırakmak olunca, böyle bir sonuç kaçınılmaz oluyor. Çirkin politikacıların işine gelen bir şeydir; kandır, aldat, uyut, oyunu al, iktidar ol, keyfine bak... Şengör, Goethe’nin bir şiirini de almış yazısına: ‘‘Hiçbir zaman itirazın seni şaşırtmasına izin verme. Cahille tartışan bilgeler cehalete düşerler.’’ ??? Tartışma eşit koşullardakiler arasında olur. NTV’de Kongar’la Barlas’ın akşamları yaptıkları ‘Yorum Farkı’nda gördü ğümüz gibi... Ne kadar da birbirine zıt, birbiriyle uyuşmaz görünse de bu iki aydın kişi görüşlerini birbirlerine, dolayısıyla izleyenlere ulaştırabiliyorlar. ‘‘Yorum sizlerin’’ diyorlar. Uğur Mumcu boşuna mı söyledi. ‘‘Bilgi sahibi olmadan görüş sahibi olunmaz’’ diye... Bir zamanlar ben de bazı doğruları tartışırdım. Karşımdaki siyaha beyaz der durur, bense o siyahın beyaz olmadığını anlatmaya çalışırdım. Böyle bir olay Dağlarca’nın Kitap Kitapevi’nde geçmişti. Çok iyi bilinen bir konuydu ortaya atılan... Ama karşımdaki direniyordu... Anlattıkça yoruluyordum. ‘‘Aç kitaplara bak’’ diyordum. Ansiklopedilere bak. Hayır, anlamıyor, ille de kendi görüşünü savunuyordu. Belki yarım saat geçti. Adam düşüncesinde saplandı, çekti gitti. O zaman Dağlarca, ‘‘Adam ben ille de karanlıkta kalacağım diyor, ne diye onu aydınlatmaya çalışıyorsun, bırak kendi karanlığında boğulsun’’ demişti. Celal Şengör de, yazısını bir İngiliz sözüyle bitirmiş: ‘‘Cahille tartışma, dışardan bakanlar aranızdaki farkı anlayamayabilirler.’ OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Bilim ve Sağlık Prof. Dr. Coşkun ÖZDEMİR PENCERE Köy Enstitüleri Davası Sürüyor... Çarpıcı olsun diye gerçeği yalınlaştırıp vurucu söyleyişe dönüştürmekte yarar var: Tarım döneminde topluma damgasını vuran iki sınıf vardı.. ‘Senyör’ denen toprak ağalarıyla ‘serf’ denen köylüler demokrasiden ‘bîhaber’ yaşamayı Hıristiyanlığın mutluluğu diye biliyorlardı.. Vakta ki insan toplumuna ‘fabrika’ adında bir canavar musallat oldu ve sanayi burjuvasıyla proletarya diye vurgulanan işçi sınıfı ortaya çıktı; işler değişti... Devlet düzeni dönüştü.. Laiklik türedi.. Demokrasi üredi.. ? İki yeni sınıf: Sanayi burjuvazisi.. Proletarya.. Peki, bu iki yeni sınıfın oluşmadığı ülkelerde çağdaşlık, laiklik ve demokrasi olamaz mıydı?.. Kemalist devrim bu denemeyi Anadolu’da ve İslam dünyasında devreye sokmuştur... Bizde ne sanayi burjuvası vardı.. Ne fabrika.. Ne işçi.. Batı tarihine sınıfsal dönüşümle yazılan laiklik ve demokrasiyi Türkiye’ye kim getirecekti?.. Elde, sınıf değil; iki kuvvet bulunuyordu.. Askersivil bürokrasi bu işi kıvırabilecekler miydi?.. Öncü güç işlevini üstlenebilecekler miydi?.. Tarım daha başka deyişle köylü toplumunda bir mucize gerçekleşebilir miydi?.. ? Mustafa Kemal Türkiye’nin dışa dönük yüzünde emperyalizme, içe dönük yüzünde dinciliğe (dine değil) karşı savaşarak laik Cumhuriyeti kurmuş, hukukunu Aydınlanma Devrimi’nin içeriğiyle donatmış, köylü toplumundan çağdaş bir devlet çıkarma yolunda inanılmaz bir aşamayı gerçekleştirmiştir... Köy Enstitüleri bunun önemli atılımlarından biriydi... İnönüYücelTonguç döneminde ‘eğitimde iş işte eğitim’ yöntemiyle üretici ve yaratıcı bir metodu tarım toplumunda yakalayan ve uygulayan öğretim, köylüyü Aydınlanma’ya bağlayacak seferberliği başlatıyordu... Çok partili rejime açılan Türkiye’de sandığa egemen olan toprak ağalığı ve müttefikleri tehlikeyi görüp Köy Enstitüleri’nin belini kırdı... ? Yeni kuşakları nasıl yetiştirirsen toplumun geleceği de öyle olur... Köy Enstitüleri 1954’te kapatıldı.. Ama, kavgası günceldir; bugün de sürüyor. Nedir o kavga?.. Çocuklar, gençler, yeni kuşaklar ya dinci, İslamcı, çağdışı öğrenimle yetiştirilecekler.. Ya Aydınlanma’nın bilimsel yöntemleriyle eğitilecekler... Dikkat edin: AKP iktidarının eğitimde siyaseti ve uğraşı, imam okullarını temel öğretim kurumlarına dönüştürmek üzere büyük bir meydan savaşından başka şey değil... 1950’lerden bu yana hedefe doğru adım adım yürünüyor... Ö vünmek gibi olmasın, İstanbul Tabipler Odası bana Cumhuriyet’teki kök hücre ile ilgili yazılarım nedeniyle 14 Mart günü yapılan törende ödül verdi. Aynı törende Musa Kart’ın ödülünü de benim vermemi uygun buldular. Bundan onur duydum. Tabip odası övgüye değer bir tavırla sağlık alanında aydınlatıcı, doğruları savunan yayınları ödüllendirmek istiyor. Şu hazin çelişkiye bakın, bizim Türkiye Kas Hastalıkları Derneği’nin üyelerinden bir bölümü internette siteler kurdular. Orada yapabildikleri kadar kas hastalıklarıyla ilgili bilgiler sunuyor ve aralarında yazışmalar yapıyorlar. Bu sitelerde Coşkun Özdemir’in yazdıkları ile ilgili olarak kırgınlıklarını ve üzüntülerini dile getiriyorlar ve bu yazılardan şikâyetçi oluyorlar. İçlerinden biri bana doğrudan elektronik posta gönderiyor ve ‘‘Hocam sizi seviyor ve sayıyoruz, ama lütfen bizim umutlarımızı kırmayın, bizi desteksiz, umutsuz bırakmayın’’ diyor. Bu masum insanlar bir bakıma ‘‘bırakın bizi uydurma tedavilere, safsatalara, magnetik yatağın ölü hücreleri canlandıracağına, akupunkturun genetik hastalığı iyileştireceğine, henüz klinik uygulama aşamasına ulaşmış olmaktan uzak kök hücre uygulamalarının şifa sağlayacağına inanıp aldatılmaya devam edelim’’ demek istiyorlar. Nitekim hastaların büyük çoğunluğunun kendilerini uydurma tedavilere, üfürükçülere, medyumlara, sahte aletlere, yeşil çaputa, cin çıkaranlara teslim ettiğini görüyorum. Her fırsatta her vesileyle bu toplumda bilim dışı inanışların yaygınlaştığına tanık olmaktayız. ‘‘Hayatta en hakiki yol gösterici bilimdir’’ ? Arkası 8. Sayfada N O V I TA S Turizm Frig Dünyası (Kütahya,Afyon, Frig Vadisi, Gordion) BursaMudanyaCumalıkızık Orta Anadolu’da İslam Sanatı (KayseriDivriğiSivasTokatAmasya) GeliboluÇanakkaleAssos BoluAbantYedigöller Hitit Dünyası (AnkaraÇorumHattuşaş) Klasik GAP (Uçakla) GAP’ın Batısı (Uçakla) (GaziantepUrfaNemrutAntakyaAdana) : 2830 Nisan : 2930 Nisan : 0106 Mayıs : : : : : 0507 Mayıs 0607 Mayıs 1214 Mayıs 1721 Mayıs 1721 Mayıs Doğu Anadolu (Uçakla) İyonyaKarya Endülüs – Madrid – Toledo : 1721 Mayıs : 1821 Mayıs : 1320 Mayıs İstanbul günübirlik ve diğer turlarımızı acentemizden sorunuz. Tel: 0212 251 28 08 (pbx) novitas@novitas.com.tr www.novitas.com.tr ADANA CUMOK ÇAĞIRIYOR CUMHURİYET İÇİN CUMHURİYET TOPLANTISI İzmir İktisat Kongresi’nde konuşulanlar nasıl hayata geçer? Hükümetler dışında, bu ülkenin bireyleri olarak bize düşen görev yok mu? BİZLER NELER YAPABİLİRİZ? Gelin konuşalım ve somut bir şeyler yapalım. Aklınızda uygulanacak bir proje varsa onu da konuşalım. Gazetemizin Adana Bürosu Toplantı Salonu’nda buluşuyoruz. İki haftada bir, çarşamba günü yapılacak buluşmamıza gençlerimizi ve dostlarınızı da getiriniz. Yer: Cumhuriyet Gazetesi Adana Bürosu Toplantı Salonu İnönü Cad. SSK İl Müdürlüğü Karşısı Aksoğan İşhanı Kat: 1 Tarih : 19.04.2006 Çarşamba Saat : 17.3019.30 İletişim : 0 537 275 27 33 CUMHURİYET 02 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle