25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 NİSAN 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER SİNOP DERNEKLERİ BULUŞTU 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN AYDINLANMA EMRE KONGAR ‘Santrala izin vermeyeceğiz’ ATAKAN ADALI Erdal İnönü Haklıydı Adına ister ‘‘Kürt Sorunu’’, ister ‘‘Güneydoğu Sorunu’’, ister ‘‘Ayrılıkçı Etnik Sorun’’ deyin, isterseniz sadece ‘‘PKK Terörü Sorunu’’na indirgeyin, önümüzde, tarihten gelen, başta emperyalist güçler olmak kaydıyla, komşularımızın ve uluslararası camianın gırtlağına kadar içine girmiş olduğu son derece önemli bir sorun bulunduğu açık. Bu sorunun tarafları arasında pek çok dış güç ve hatta bütün uluslararası camia olsa da, çözümün ‘‘ulusal irademizden’’ geçeceği açık. Peki ‘‘ulusal irademiz’’ nerede tecelli ediyor? Meclis’te. O halde sorunla ilgili iç güçlerin ve tabii bunlar arasında yer alan Kürt kökenli vatandaşlarımızın da Meclis’te yer alması gerekmez mi? Gerekir. Meclis’te Kürt kökenli milletvekillerimiz yok mu? Var. Bunlar sorun hakkında, Kürt kökenli vatandaşlarımızın sahip olduğu tüm görüşleri Meclis’te yansıtıyorlar mı? İşte orası kuşkulu. Çünkü Kürt kökenli vatandaşlarımız, hem içte hem de dışta parçalı bir yapı sergiliyor, iç ve dış pek çok farklı örgüt çerçevesinde bölünmüş görünüyor. Bu örgütlenmelerin en önde gelenleri arasında dıştan da destek alan, terör örgütü PKK var. Bir de etnik Kürtçülük üzerine örgütlenmiş görünen, bu nedenle de anayasaya aykırı bulunduğu için kapatılıp sürekli yeni isimler alarak siyaset sahnesine çıkan bir siyasal parti: DEP, HEP, HADEP, DTP; gibi isimler alan bu partinin PKK ile ilişkileri, PKK ile bütünleşmiş olup olmadığı hep bir tartışma konusu. ??? İşte Erdal İnönü’ye yöneltilen eleştiriler tam bu noktadan kaynaklanıyor: 1989 yılında Paris’te yapılan Kürt Konferansı’na SHP’nin katılmama kararına karşın iştirak eden, bu nedenle partiden ihraç edilen ve HEP adlı partiyi kuran Kürt kökenli milletvekilleri, 1991 genel seçimlerine yine SHP’den katılmak istediler ve İnönü’ye kendi partilerinden ayrılarak yeniden SHP’li olmayı arzuladıklarını, HEP’in kapatılmasını önereceklerini belirttiler. Samimiyetlerine inanan İnönü, bunlardan 22 kişiyi Meclis’e taşıdı, çünkü anılarında da açıkça belirttiği gibi, ‘‘Kürt kökenli milletvekillerinin ayrı bir partide değil de SHP’de bulunmalarının sorunların çözümüne yardımcı olacağını’’ düşünüyordu. Ben de bu konuda aynen İnönü gibi düşünüyorum. ??? Ama ne yazık ki bu 22 milletvekili Meclis’te ‘‘milletin vekili gibi’’ değil, ayrılıkçı bir biçimde davrandı, SHP’den istifa edip DEP’i kurdu ve sonunda bir bölümünün dokunulmazlıkları kaldırılıp tevkif edildi; İnönü’ye verdikleri sözü tutmamışlardı, bu nedenle de deneme, başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Ama bunun sorumlusu İnönü değil, sözlerini tutmayanlardı. Böylece en azından ‘‘neyin olamayacağı’’ görüldü. ??? İnönü, bugünlerde Türkiye’ye dayatılmaya çalışılan, ‘‘masaya oturma’’ gibi yöntemlerin, çözüm üretilmesinde kullanılmasına ortak zemin ve olanak hazırlayabilecek bir yaklaşımı, bundan 15 yıl önce, büyük bir yumuşaklık ve gerçekçilikle denemiş, ama karşı tarafın yanlışları yüzünden başarısız kalmıştı. ‘‘Kürt Sorunu’’ dediği soruna çözüm arayan Başbakan’ın, İnönü’yü ve SHP’yi, yukarda anlattığım çabasından dolayı kınayacağına, oluşturacağı politikada onu örnek göstermesi, onun deneyimlerinin olumlu ve olumsuz sonuçlarından yararlanması gerekir. Başbakan’ın politikalarını eleştiren ve onun İnönü ve SHP’ye yönelttiği suçlamaları, ‘‘Ben o dönemde sorumlu değildim’’ gerekçesiyle savuşturmaya çalışan Deniz Baykal’ın da, ‘‘reddi mirasta’’ bulunacağına, o deneyimden öğrendiklerini gündeme taşıması doğru olur. İnönü’nün girişimi, haklıların, haklı da olsa tek taraflı çabaların her zaman başarılı olamayacaklarını gösteriyor. Eleştirileceğine, yararlanılmalı. ??? Ulusal bir soruna çözüm bulma çabaları particilik ve hizipçilik anlayışına kurban ediliyor. Ne kadar yazık! ekongar@cumhuriyet.com. tr; www.kongar.org Sinop Dernekleri Federasyonu (SİNDEF) ve Sinoplu İşadamları Derneği’nin (SİAD) İstanbul’da düzenlediği sempozyumda nükleer santrallar tartışıldı. TAEK Nükleer Bilgi Merkezi Başkanı Gül Göktepe’in nükleer enerjiden gerekliliği yönündeki konuşmasına bazı Sinoplular ‘‘Çevre katili santralın yapımına izin vermeyeceğiz’’ diyerek tepki gösterdiler. SİNDEF Genel Başkanı Ramazan Ulu Sinop’a nükleer santral yapılma kararını geçen hafta düzenledikleri ‘‘Sinoplular Gecesi’’nde Başbakan’dan öğrendiklerini ve bu konuda kamuoyunun daha önce bilgilendirilmediğini belirterek ‘‘Başbakan’a çanak tutanlara sesleniyorum: Sinop dernekleri satılık değildir’’ dedi. Nükleer mühendislik uzmanı Prof. Dr. Tolga Yarman konuşmasında ‘‘Ruhsat ve lisansı dahi olmayan bir nükleer santralın kurulması bizi nükleer teknoloji sahibi yapmaz. Yaklaşım gayriciddidir ve santralı kuracaklarını iddia edenlerin bilgisi yeterli değildir’’ diyerek Türkiye Aton Enerjisi Kurumu (TAEK) Başkanı’nı istifaya çağırdı. TAEK adına söz alan Nükleer Bilgi Merkezi Başkanı Gül Göktepe’nin ‘‘Nükleer teknoloji, kalkınmada öncelikli faktördür ve gereklidir’’ sözlerine Sinoplular tepki gösterdiler. IRAK’TA İÇ SAVAŞ.. Varilleri çevre felaketi olarak değerlendiren Bakan, ‘Neden müdahale edilmedi’ sorusunu yanıtsız bıraktı Pepe: Bir aydır biliyorduk ÖZLEM GÜVEMLİ Lise öğrencisi öldürüldü ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Aliağa’da çıkan kavgada bir lise öğrencisi bıçaklanarak öldürüldü. Zeytinlik Caddesi’nde H.S.Y. (17), henüz bilinmeyen nedenle Ö.E.Ö. (17) ile tartıştı. Kavgaya dönüşen olayda, Yıldırım, göğsünden ve karnından bıçaklandı. Aliağa Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Yıldırım, ilk müdahalenin ardından Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Yıldırım, tüm çabalara karşın kurtarılamadı. Yapılan soruşturmalarda Hüseyin Sezgin Yıldırım’ın, Aliağa Lisesi 2. sınıf öğrencisi olduğu belirlendi. Ö.E.Ö’nün gözaltına alındığı olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. Tuzla Orhanlı’da geçen hafta bulunan zehirli atık yüklü varillerin çıkarılmasına başlandı. Yaklaşık 1 hafta süreceği tahmin edilen çalışmaların sonunda çıkarılacak variller ve kirlenen toprağın nasıl bertaraf edileceğine, yapılan analiz sonuçlarına göre karar verilecek.Bölgedeki çalışmaları izleyen Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Orhanlı’daki olayı bir aydır bildiklerini söyledi ancak bir aydır neden duruma müdahale edilmediği ile ilgili soruları yanıtlamaktan kaçındı. Tuzla’nın Orhanlı beldesindeki Mescit ve Konaşlı mahallelerinde bulunan varillerin çıkarılma işlemleri dün Bakan Pepe’nin saat 14.30’da olay yerine gelmesiyle başladı. İstanbul İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile İzmit Atık ve Artıkları Arıtma, Yakma, Değerlendirme AŞ (İZAYDAŞ) ekipleri, bölgede sabah saatlerinden itibaren hazırlık çalışmaları yaptı. Herhangi bir olumsuzluğa karşı sağlık ekipleri ve itfaiye araçları da bölgede hazır bulundu. ORUMLULUĞUMUZ OLABİLİR Varilleri çıkarma işlemleri başlamadan önce açıklama yapan Bakan Pepe, buradaki olayı bir aydır bildiklerini belirterek, ‘‘İl müdürlüğümüz ile çalışmalarımızı sürdürüyorduk’’ dedi. Pepe, bir aydır neyi bekledikleri ile ilgili bir yorum yapmadı. Bu olayın en hafif tabirle ‘‘çevre felaketi’’ olarak tanımlanabileceğini ifade eden Pepe, ‘‘Bu konuda sanayicilerin de, vatandaşların da, bakanlık olarak bizim de sorumluluğumuz olabilir. Hiç kimsenin haberi olmadan kamyonlarla varilleri taşıyıp buralara gömmeleri mümkün değil. Belli ki buraya uzun süredir periyodik olarak zehirli variller gömülüyor. Bu, Türkiye’nin çevre fotoğrafının sadece küçük bir karesi’’ dedi. Pepe, zehirli atık üreten firmaların bunların bertarafı ile ilgili sorunlar yaşadıklarının kendilerine iletmediğini söyleyerek SERA GAZI Türkiye’ye Kyoto baskısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin, Anavatan Partisi İstanbul Milletvekili Emin Şirin’in soru önergesine verdiği yanıtta, Türkiye’nin, atmosferdeki ozon tabakasının delinmesine yol açan sera gazı emisyonunu 19902000 yılları arasında yüzde 65 arttırdığını, AB’ye aday ülkelerin ise yüzde 35 azalttığını bildirdi. Pepe’nin yanıtına göre, Türkiye’nin henüz taraf olmadığı Kyoto Protokolü’nü imzalaması durumunda, 20082012 döneminde, aralarında karbondioksit gazının da bulunduğu sınırlama getirilen 6 sera gazının toplam emisyonunu, 19902000 dönemi seviyesinin en az yüzde 5 altına indirmesi gerekiyor. Buna karşın emisyon azalışı üretimin kısılması anlamına geldiği için ABD halen Kyoto Protokolü dışında bulunuyor ve bu nedenle protokolün bu şekliyle uygulanma ihtimali bulunmuyor. Türkiye’de kömür, petrol, doğalgaz gibi ‘‘birincil enerji kaynaklı’’ karbondioksit emisyonu 1990’da 127.2 milyon ton, 2000’de 210.4 milyon ton olarak gerçekleşti. S Rafting botu devrildi: 1 ölü ? GİRESUN (AA) Giresun’un Yağlıdere ilçesine bağlı Üçtepe beldesi yakınlarındaki Yağlıdere Deresi’nde rafting yapan amatör sporcular Salih Ekiz ile Hakan Gümüş, botun alabora olması sonucu dereye düştü. Salih Ekiz yüzerek kıyıya çıkmayı başardı, Hakan Gümüş ise akıntıya kapılarak kayboldu. Hakan Gümüş’ün (40) cesedi kaza yerinden yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta, bulundu. Başka bölgelerden de zehirli atık gömüldüğüne ilişkin ihbarlar aldıklarını söyleyen Bakan Pepe, alanın boşaltıldıktan sonra yeşil alan yapılacağını belirtti. (UĞUR DEMİR) ‘‘Tehlikeli atık üreten sanayicilerden, atık İstanbul Valisi Muammer Güler olaybertarafı sektörüne yatırım yapmalarını la ilgili şu ana dek gözaltına alınan olmaistedik’’ diye konuştu. İstanbul ve çevre dığını söyledi. İZAYDAŞ Genel Müdüsinde yılda 1 milyon ton atık üretildiğini rü Recep Bilal Şengün ise atıkların buluntahmin ettiklerini dile getiren Pepe, Tuz duğu alandaki toprağın sıyrılarak geçici la’daki tablonun başka yerlerde de olduğu olarak depolanacağını, daha sonra atık vanu, sürekli ihbarlar aldıklarını anlattı. rillerin üzerindeki bulgular kaybolmayacak şekilde kaldırılacağını anlattı. ŞenEŞİL ALAN OLACAK gün, çürümüş varillerin özel kaplara alıPepe, olayla ilgili ellerindeki tüm bilgi narak özel araçlarla İZAYDAŞ tesislerive evrakı savcılığa gönderdiklerini belir ne götürüleceğini bildirdi. Jandarmanın günlerdir geniş güvenlik terek şöyle devam etti: ‘‘Alınan numuneler gerekirse üniversitelere, kriminal labo önlemi aldığı varillerin gömülü bulunduratuarlara da gönderilecek. Elimizdeki ve ğu alanın yakınında inşaat atıkları bulunriler failin birden fazla olabileceğini göste du. Küle benzeyen atıkların önceki gece riyor. Varillerinin hangi sektöre, hangi fir otoban kenarına döküldüğü öğrenildi. maya ait olduğunu yüzde 8090 tespit et İZAYDAŞ ekipleri atık yığınından numutik. Ancak yüzde 100 emin olmadan isim ne aldı. Mescit ve Konaşlı mahallelerinaçıklamayacağız. Bu alandaki atıkların de sağlık taramasından geçirilen yaklaşık hepsi çıkarıldıktan sonra DSİ yeraltı sula 150 kişide hastalık belirtisine rastlanmarında sondajlar ve analizler yapacak. Ala dı. İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri bölge nı tamamen boşalttıkltan sonra yeşil alan halkının Ömerli Havzası’ndan gelen şeolarak değerlendirmeyi planlıyoruz.” beke suyunu kullandığını söylediler. Y Hamamda zehirlenme ? AFYONKARAHİSAR (AA) Afyonkarahisar’ın Bayat İlçe Belediyesi’ne ait hamamda karbonmonoksit gazından zehirlenen 17 kişi hastanede tedavi altına alındı. Bayat Belediyesi’ne ait hamamın, kadınlar ve erkekler kısmına giden 17 kişi, mermerlerin altından sızan korbonmonoksit gazından zehirlendi. Olay, bazı kişilerin hamamdayken bazılarının ise evlerine gittiklerinde rahatsızlanmasıyla ortaya çıktı. Zehirlenenler, Bayat Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Soruşturma sürdürülüyor. Barınakta inceleme Avrupa Birliği Sokak Hayvanları Koruma Komisyonu’na rapor hazırlamak üzere Büyükçekmece Belediyesi Hayvanlar Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’ni inceleyen Alman raportörler hayvan barınağının AB standarlarında olduğunu açıkladılar. Schalke 04 Futbol Kulübü Başkanı Gerhard Rehberg ve Geirsenkirchen Üniversitesi Dekan Yardımcısı Albert Witelman’dan oluşan heyet ,Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ün eşliğinde barınakta incelemelerde bulundu. Barınağın AB standartlarında olduğunu ve raporlarını bu yönde yazacaklarını söyleyen Rehberg ve Witelman, barınağın giderleri için AB fonundan finansal kaynak alabilmek için gayret sarf edeceklerinin sözünü verdi. Ülkemizin en temel eğitim ve sağlık sorunu ‘‘trafik kazası'', Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'nin evsahipliğindeki başarılı ve coşkulu (uluslararası katılımlı) V. Ulusal Sinirbilimleri Kongresi'ni ve Türkiye Sinirbilimleri Çevremiz'i derinden sarstı. Hacettepe Üniversitesi Nörolojik Bilimler ve Psikiyatri Enstitüsü ile Tıp Fakültesi Psikiyatri ve Nöroloji Anabilim Dallarının değerli Öğretim Elemanları, TÜBAS Mezuniyet Sonrası Sinirbilim Yazokulları ve Kurslarının değerli katılımcıları, Doç.Dr. MURAT REZAKİ ve Uzm.Dr. GÜNFER AYŞE GÜRER AYDIN'ı, sinirbilimci, sağlık geliştiricisi ve aydın olarak kendilerinden en yüksek beklentilerimizin bulunduğu çok genç yaşlarında aramızdan ayırdı. Dr. HATİCE ÖZDEMİR Aynı kazada ciddi yaralar aldı. ÜZÜNTÜMÜZ ÇOK BÜYÜKTÜR. Y itirdiğimiz meslekdaşlarımızın ailelerine, Hacettepe Üniversitesi İle Türk Psikiyatri, Nöroloji ve Sinirbilimleri çevrelerine başsağlığı ve sabır, yaralı meslekdaşımıza yeniden sağlık diliyoruz. TÜRKİYE BEYİN ARAŞTIRMALARI ve SİNİRBİLİMLERİ DERNEĞİ (TÜBAS) adına Başkan Prof.Dr. Gönül Özsoy Peker INTERNATIONAL BRAIN RESEARCH ORGANISATION (IBRO) (Sinirbilimcilerin Dünya Federasyonu) Başkanı Prof.Dr. Albert Aguayo FEDERATION OF EUROPEAN NEUROSCIENCE SOCIETIES (FENS) (Sinirbilimcilerin Avrupa Federasyonu) Başkanı Prof.Dr. Richard Morris CUMHURİYET 03 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle