18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 NİSAN 2006 PERŞEMBE 4 ALİ SİRMEN Yazarımızın bugünkü yazısı elimize ulaşmadığından yayımlayamıyoruz. HABERLER DÜNYADA BUGÜN Cumhurbaşkanı, laikliğin sistemli bir şekilde yıpratılmaya çalışıldığına dikkat çekti CHP GENEL KURULU TERK ETTİ Sezer: İrtica devlete sızıyor Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ‘‘irticai tehdidi’’nin kaygı verici boyutlara ulaştığını belirterek ‘‘İrtica siyasete, eğitime ve devlete sızmaya çalışmakta, Cumhuriyetin temel niteliklerine yönelik, başta milliyetçilik ve laiklik gibi toplumun büyük kesimince özümsenmiş değerlerin yıpratılmasına yönelik etkinlikleri sistemli biçimde uygulamaktadır. Türkiye’nin bu tehdide karşı en büyük güvencesi laik düzenidir’’ dedi. Türbanı bir siyasal görüşün simgesi ve laiklik ilkesinin ihlali olarak kabul eden, kamusal alanda türban yasağını uygun gören ulusal ve ulusalüstü yüksek mahkeme kararlarının ‘‘yasama, yürütme ve yargı organları’’ ile ‘‘idari makamları, özel ve tüzelkişileri’’ bağladığına dikkat çeken Sezer, ‘‘Anayasa Mahkemesi’ne göre, Atatürk devrimlerinin hareket noktasında laiklik ilkesi yatmakta ve devrimlerin temel taşını bu ilke oluşturmaktadır. Laiklikten verilecek en küçük ödün, Atatürk devrimlerini yörüngesinden saptırarak yok olması sonucunu doğurabilecektir’’ uyarısında bulundu. Cumhurbaşkanı, Harp Akademileri Konferansı’nda yaptığı konuşmada, önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları ana başlıklarıyla şöyle: İRTİCA KAYGI VERİCİ BOYUTTA: İrticai tehdit, kaygı verici boyutlara ulaşmıştır. Türkiye’nin bu tehdide karşı en büyük güvencesi laik düzenidir. İrtica siyasete, eğitime ve devlete sızmaya çalışmakta, Cumhuriyetin temel niteliklerine yönelik, başta milliyetçi AKP’nin sosyal güvenlikte ‘temel yasa’ planı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda AKP’nin sosyal güvenlik tasarılarının da aralarında bulunduğu 5 tasarının ‘‘temel yasa’’ olarak hızla görüşülmesi önerisi kabul edilirken ana muhalefet partisi CHP genel kurulu terk etti. CHP’nin muhalefetinin söz hakkının sınırlandırılmasını protesto ederek genel kuruldan ayrılmasından sonra SSK, BağKur ve Emekli Sandığı’nın ‘‘Sosyal Güvenlik Kurumu’’ adıyla tek çatı altında birleştirilmesini öngören tasarı görüşülmeye başlandı. CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, düzenlemelerin mutfağında IMF, Dünya Bankası ile ‘‘Başbakan’ın kerameti kendinden menkul danışmanları’’ olduğunu söyledi. ANAVATAN lideri Erkan Mumcu, tasarının çekilmesini istedi. Mumcu, ‘‘Yasa bu haliyle yeni Düyunu Umumiye olarak IMF’nin sistemin açıklarını daha etkin izlemesini sağlar’’ dedi. ‘TSK’yi yıpratma etkinliği akılla bağdaşmaz’ ŞEMDİNLİ İDDİANAMESİ: Şemdinli’de dile getirilen savlar adalet duygusuna büyük zarar vermiş; Türk ordusunu hak etmediği bir tartışmanın konusu yapmıştır. Esin kaynağını Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ten alan şanlı Türk ordusunu yıpratma etkinliklerinin, akılla ve yurtseverlik duyguları ile bağdaştırılabilecek bir durum değildir. lik ve laiklik gibi toplumun büyük kesimince özümsenmiş değerlerin yıpratılmasına yönelik etkinlikleri sistemli biçimde uygulamaktadır. Ayrıca devletin ekonomik, sosyal, siyasal ve hukuksal temel düzenini din kurallarına dayandırmak amacıyla dinin, din duygularının ve kimi objelerin dinsel kural ve yorumlar geliştirilerek sömürülmesi, toplumumuzu kamplara bölmeye yönelik bir girişim olarak duyarlılık yaratmaktadır. Laikliğin demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olduğu unutulmamalıdır. GERİCİLİĞE KARŞI TOPYEKÛN SAV AŞ VERİLİYOR: Bu bağlamda, gerici girişimlere karşı, anayasa ve demokratik hukuk düzeni çerçevesinde, devletin tüm kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları tarafından anayasal düzenimizin temelini oluşturan laikliğin korunması, dinin siyasal amaçlarla kullanılmasının önlenmesi, ulusal eğitimin bu tür hareketlerin etkisinden kurtarılması ve toplumumuzun gericiliğe karşı bilinçlendirilmesi amacıyla topyekun bir savaşım verilmektedir. Gericiliğe karşı bu savaşımın, halkın dinsel inançlarına karşı çıkmak gibi gösterilmesi de başlı başına bir din sömürüsüdür. LAİKLİK ANLAMSIZ KILINMAYA ÇALIŞILMAKTA: Son günlerde artarak sürdürülen söylemlerde laiklik, ‘‘din ve vicdan özgürlüğü’’ olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımla laiklik, din ve vicdan özgürlüğüne indirgenmekte ve anlamsız kılınmaya çalışılmaktadır. Bu tanımlama iki önemli sonuç doğurmaktadır. Birincisine gö ‘Tek çatı’ düzenlemesi Tasarıya göre; SSK, BağKur ve Emekli Sandığı, ‘‘Sosyal Güvenlik Kurumu’’ (SGK) adıyla tek çatı altında birleştirilecek. Birleşme kademeli olarak üç yılda tamamlanacak. İşçi, memur, esnaf ayrımı yapılmaksızın herkesi aynı sosyal güvenlik şemsiyesi altında toplayacak olan SGK’ye bağlı olarak emeklilik işlemleri için Sosyal Sigortalar, sağlık işleri için Genel Sağlık Sigortası genel müdürlükleri kurulacak. Özellikle Emekli Sandığı başta olmak üzere vatani hizmet, 65 yaş aylığı alanlar da dahil olmak üzere ödeme güçlüğü içindekilere yönelik olarak da Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü kurulacak. re, tanımlamayla tesettür amacıyla kullanılan türban bireysel özgürlük kapsamına alınarak kamusal alanda da bu uygulamanın kaçınılmaz olduğu vurgulanmak istenmektedir. İkincisine göre ise bu yaklaşım, toplumu ‘‘Mademki laiklik din ve inanç özgürlüğüdür, laik düzende herkesin kendi istenciyle seçeceği hukuk düzeninde yaşama hakkı vardır’’ sonucuna kadar götürecektir. Anayasamızda yer alan iki önemli öğe, özgürlük ve eşitliktir. Bunların gerçekleşmesi ancak dinsel zorlamaların olmadığı laik toplumlarda olanaklıdır. Türkiye Cumhuriyeti’ni ileriye götürecek ve geleceğe taşıyacak ana öğeler laiklik ve çağdaşlıktır. Bu konuda asla ödün verilmemesi temel ilkemizdir. CUMHURBAŞKANININ NASIL DAVRANACAĞI BELLİDİR: Cumhurbaşkanının bu konuda nasıl davranması gerektiği sıkça tartışılmaktadır. Oysa anayasal kurallar ve Yüksek Mahkeme kararları bunun yanıtını vermektedir. Bu nedenle, cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamak ve içerikleri bu kararlarla belirginleşen anayasal kuralların uygulanmasını gözetmekle yükümlüdür. Cumhurbaşkanının, anayasa uygulamasını gözetme görev ve yetkisi ile ant içtiği öğeler birlikte değerlendirildiğinde, yansızlığının siyasal yansızlık olduğu, Atatürk ilke ve devrimleri ile laik Cumhuriyet söz konusu edildiğinde bu değerlerden yana tutum takınmak zorunda olduğu görülecektir. ‘Demokrasiyle gelenler terör söylemi kullanıyor’ DOST VE KOMŞULARIMIZ DÜŞ KIRIKLIĞI YARATIYOR: Ülkemiz, başta bölücü ve irticai tehdit olmak üzere, çeşitli iç tehdit öğelerine karşı topyekun savaşımını, hukuk devleti ilkesini gözeterek ödün vermeden, başarı ile sürdürmek kararlılığı içindedir. Terör örgütünün büyük bölümünün Irak’ın kuzeyinde üslenmesi karşısında, örgütün bölgedeki varlığının yok edilmesi için gerekli desteğin dost, komşu ve müttefiklerimizce sağlanmamasının ülkemizde yarattığı düş kırıklığı sürmekte ve her platformda dile getirilmektedir. TERÖRLE SAV AŞIM SİLAHLA BAŞARILI OLAMAZ : Terörle savaşımın yalnızca silahla başarılı olamayacağından hareketle, sosyoekonomik iyileştirmelerin hızlandırılması ve kamu kurum ve kuruluşlarıyla sivil toplum kuruluşlarının da bu çabalara etkin katılımlarının sağlanması gerekli görülmektedir. BÖLÜCÜ VE İRTİCAİ TEHDİT: Türk ulusunun birliğini ve huzurunu bozmaya yönelik uğraşlar, tekil devleti hedef alan girişimlerdir. Bu girişimlerin sonuçsuz kalmaya mahkum olduğu bilinmelidir. Hiç kimse, Türkiye Cumhuriyeti’nin hoşgörüsünden kuşku duymaya, sabrını ve gücünü sınamaya kalkmamalıdır. Yurttaşlarımızı soğukkanlılıklarını yitirmemeye, kışkırtmalardan etkilenmeden, barışın sürdürülmesine katkıda bulunmaya çağırıyorum. Bölgenin ekonomik yönden geri kalmışlığına gerekçe aranırken terör örgütünün ve yandaşlarının rolünün göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti her yurttaşına eşit uzaklıktadır. Demokrasinin olanaklarından yararlanarak yönetime gelen kimilerinin terör örgütü yandaşlığını andıran söylemleri, bulundukları konumla ve onları oraya getiren sistemin özüyle çelişmektedir. SOSYAL GÜVENLİK TASARISINI REFERANDUMA GÖTÜREN SENDİKALAR AKP’Yİ BİR KEZ DAHA UYARACAK Emekçiler eyleme hazırlanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ‘‘Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’’nı referanduma götüren KESK, DİSK, TTB ve TMMOB bu kez eylem hazırlığında. Kuruluşlar, tasarının geri çekilmemesi halinde, AKP il binaları önünde oturma eylemi yapacaklarını, TBMM’ye çıkacaklarını ve işyerlerinde etkinlikler düzenleyeceklerini açıkladı. KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, DİSK Başkanvekili Mahmut Seren, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı ve TTB 2. Başkanı Metin Bakkalcı, dün KESK Genel Merkezi’nde, Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’nın neler getireceği ve tasarının yasalaşmaması için yapılacak eylemler hakkında bilgi verdi. KESK Genel Başkanı Tombul: ? Tüm illerde alanlar ve AKP binaları önünde oturma eylemleri yapılacak. ? Gelecek hafta başından itibaren temsilcilerimizi illerdeki iradeyi ortaya koymaları için Ankara’ya davet edecek ve bu iradeleri TBMM’ye sunacağız. ? İşyerlerinde tasarıya karşı irademize sahip çıkan etkinlikler düzenleyeceğiz. yonu’nda tartışmaların ardından lütfedip 65’e düşürdüler’’ dedi. Tombul, konuyla ilgili halka yanlış bilgi verildiğini ve yanlış yönlendirildiğini söyledi. Tasarının yasalaşması halinde, 29. maddeye göre, 2007 yılından itibaren kamu çalışanlarının emekli aylıklarının düşeceğini bildiren Tombul, ‘‘Bu, ilerleyen zamanla, yeni işe başlayacaklarla birlikte emekli aylıklarının yüzde 2333 oranında düşmesi anlamına geliyor’’ diye konuştu. ‘‘70 milyon insanı sigorta kapsamına alacağız’’ denildiğini, ancak tasarıda toplam 30 gün sağlık sigortası primi ödemeyenlerin sistemin içine giremeyeceğinin yer aldığını vurgulayan Tombul, şöyle devam etti: ‘‘Şu anda BağKur kapsamında olan 9.5 milyon vatandaşın 6.5 milyonu prim borcu olduğu için sağlık hizmetinden yararlanamayacak. Peki nasıl, 70 milyon kapsama alınıyor?’’ kilerin ardından bunun kademeli hale getirildiğini ifade etti. Kayıt dışına teşvik Türkİş Yönetim Kurulu da Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı’nın, işverenlerin ve sigortalıların yükümlülüklerini ağırlaştırarak kayıt dışı istihdamı daha cazip hale getireceğini vurguladı. Yapılan açıklamada, ‘‘Sigortalı işçilerde, esnaf, sanatkâr ve çiftçilerde prime esas kazanç üst sınırı öngörülürken kamu görevlisi sigortalılarda üst sınır öngörülmeyerek bazı yüksek aylık alan kamu görevlilerinin, milletvekillerinin yüksek emekli aylığı almalarına olanak sağlanmıştır’’ denildi. SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devrinin ardından, kurumun açıklarının 4.8 milyar YTL arttığına işaret edilirken halen sigortalı işçilerin, memurların, esnaf ve sanatkârın çocuklarının 18 yaşına kadar zaten ücretsiz tedavi olabildiği, ayrıca kız çocuklarının 18 yaşını doldursalar bile çalışmadıkça ve evlenmedikçe sağlık yardımlarından yararlanabildiği belirtildi. Sağlık hakkı gasp ediliyor Tombul, ‘‘Bu tasarı yasalaşırsa önümüzdeki yıldan itibaren birçok vatandaşımız prim ödeyemediği için sağlık hizmetinden yararlanamayacak. Yaklaşık 1015 milyon vatandaşımıza sağlık hizmetleri için kırmızı kart gösterilecek. 70 milyon vatandaşımızın sağlık hakkı gasp edilecek. Ne kadar para, o kadar sağlık hizmeti anlayışı hüküm sürecek’’ dedi. Ayakta tedavi ve laboratuvar hizmetlerinde de yurttaşın para ödeyeceğini ve katkı payı alınacağını söyleyen Tombul, tasarıda prim ödeme gün sayısının 9 bin olarak öngörüldüğünü, ancak tep Emekli aylıkları düşecek Tombul, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda ‘‘reform’’ olarak adlandırdığı tasarıda, emeklilik yaşının 65 olduğunu ifade ederek ‘‘Nereden çıktı 68’’ dediğini anımsattı. Tombul, ‘‘Bu tasarıda ilk öneri 68 yaştı. Karşı çıkılınca Plan ve Bütçe Komis ERDOĞAN GERÇEKLERİ GİZLİYOR Herkese sağlık hizmeti ama parayla ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Tabipleri Birliği (TTB) 2. Başkanı Metin Bakkalcı, önceki gün AKP grup toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Genel Sağlık Sigortası ile ilgili sözlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Bakkalcı, Başbakan’ın 18 yaşından küçüklerin sağlık güvencesine kavuşturulduğunu söylediğini anımsatarak ‘‘Bu yasayla sistem dışındakilere de bakılacak ama verilecek hizmet sınırlı ve üstelik ücretli olacak’’ dedi. Başbakan’ın tasarıdan ‘‘Devrim Paketi’’ diye bahsettiğini söyleyen Bakkalcı konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘‘Başbakan sorularımıza yanıt vermedi. Bugün itibarıyla emeklilik maaşı, çalışanların ücreti düşüyor. Emeklilik prim gün sayısı kademeli olarak 9 bine, emekli olma yaşı 65’e çıkıyor. Geliri 127 YTL olan yeşil kartlılardan bile 64 YTL prim alınıyor.’’ Başbakan’ın ‘Devrim Paketi’! Genel Sağlık Sigortası Tasarısı ile Sosyal Sigortalar Tasarısı’nın dikkat çekici bazı unsurları şöyle: ? Birçok hastalığın tedavisi sigorta kapsamı dışında kalacak ve sigorta hiçbir ödeme yapmayacak. ? Yalnız ilaç alırken değil, muayene olurken, ortez ve protez alırken de ek ödeme yapılacak. ? Genel Sağlık Sigortası Yasası, devlet memurlarına artık sağlık primi ödeme yükümlülüğü getirecek ve memur maaşları yüzde 5 düzeyinde azalacak. ? Emekli maaşı yüzde 33’e varan oranda azalacak. ?Ortalama yaşam süresi kadınlarda 71, erkeklerde 67 olan Türkiye’de, emeklilik yaşı 65’e çıkarılacak. ? 9 bin işgünü çalışmayan kişi emekli olamayacak; 9 bin işgünü çalışmış olanlar bile emekli maaşı bağlanabilmesi için 65 yaşına kadar bekleyecek. CUMHURİYET 04 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle