25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 NİSAN 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Çevre ve Orman Bakanı Pepe: Yeraltı sularını çekip zehirli atık enjekte ediyorlar DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Zehir zemberek açıklama ? Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, İstanbul’da bulunan zehirli varillerle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Başka yerlerde de zehirli variller olduğuna ilişkin bilgileri olduğunu belirten Bakan Pepe, şüphelerin bir ilaç fabrikası üzerinde yoğunlaştığını kaydetti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Tuzla’daki zehirli varillerin bir ilaç firması tarafından toprağa gömüldüğünü kaydederek, firmayı henüz belirleyemediklerini açıkladı. Bakan Pepe, bazı fabrikaların insanın kanını donduracak yöntemlere başvurduklarını belirterek ‘‘Yeraltı sularını çekip yerine zehirli atık enjekte ediyorlar’’ dedi. Pepe, birçok yerde gömülü zehirli varil olduğu yönünde istihbarat aldıklarını bildirdi. lar. Boşalttıkları kuyulara kansorejen maddeler içeren sıvı atıkları enjekte ediyorlar. Yeraltı sularını bir daha temizlenmemek üzere kirletiyorlar. Bu ülkeye ihanettir. Birtakım bulgular var, önümüzdeki günlerde size net bir açıklama yapacağım’’ diye konuştu. Cezalar yetersiz Washington Buluşmasında Satır Araları Parti içi hiyerarşisinde Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin adı öne çıksa da, AKP nin Merkez Yönetim Kurulu üyesi Cüneyd Zapsu’nun, Perle ile yapılan görüşmede asıl inisiyatif sahibi olduğunu bilmeyenimiz yok. ‘‘Genel Başkanın Özel Asistanı ve Veri Koordinatörlüğü’’ gibi, aslında AKP dönemi açılıncaya kadar politik sözlüğümüzde hiçbir anlamı olmayan görevlerin sahipleri, bu sayede devlet bürokrasisinde de, mesela Dışişleri Bakanlığı müsteşarından bile daha çok yetki taşıdıklarını göstermek istiyorlar. Hem sırtlarında yumurta küfesi bulunmuyor. Yani sorumluluk taşımıyorlar hem de Kıbrıs gibi, Güneydoğu Anadolu gibi çok yaşamsal sorunlarda, sadece kendi partileri değil, birkaç adım öne çıkarak devlet adına bile konuşma hakkına sahip olduklarına inanıyorlar. O sırada da, tıpkı bir zücaciye dükkânına giren fil gibi, etrafta ne varsa döküp saçtıklarını bile düşünemiyorlar. Parlamentodaki sandalye açısından ezici bir çoğunluğa sahip olmanın dayanılmaz mağrurluğu, iktidar partisini devletin Osmanlı İmparatorluğu’ndan beri uyguladığı gelenekleri altüst etmeye iteledi. Özellikle dış politikanın yönetiminden sorumlu olması gereken diplomatlar devre dışı bırakılarak resmi görüşmeler fındık alımsatımı yapılırmışçasına ayaküstü buluşmalarda ele alınıyor... Çok önemli görüşmelerin tutanaklarının tutulması zul sayılıyor... Hatta Özal’dan devralınmış bir uygulama yeniden öne çıkarılarak, Başbakan’ın ya da bakanın eşdeğer karşıtları ile görüşmelerinde, deneyimli devlet bürokrasisi, özel kalemlerin bekleme odalarında kendi başlarına bırakıldıkları unutulmuyor. İktidar partisinin öteki üyeleri dışında, Erdoğan tarafından adeta birer VIP işlemine tabi tutulmuş olan Zapsu, Çelik, Bağış gibi ‘‘danışman’’ların, gerektiği zaman uluslararası konferansların kulislerinde, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına girişimlerde bulundukları görülüyor. Tuzla Orhanlı’da bulunan kanserojen madde yüklü zehirli varillerle ilgili olarak çalışmalar sürdürülüyor. Çevrenin kirletilmesine ilişkin cezaların yetersiz olduğunu kaydeden Pepe, ortaya çıkan tablonun ‘‘yüz karası’’ olduğunu söyledi. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, dün partisinin grup toplantısı öncesinde Tuzla Orhanlı’da Mescit Mahallesi Değirmentepe mevkiinde bulunan kanserojen madde yüklü zehirli varillerle ilgili olarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Zehirli varillerin bir ilaç firmasına ait olduğunu açıklayan Pepe, firmanın ismini henüz belirleyemediklerini söyledi. ‘Ülkeye ihanet ediyorlar’ Başka yerlerde de zehirli atık dolu varillerin gömülü bulunduğu yönünde istihbaratlarının olduğunu, bu duyumlarını derinleştirdiklerini kaydeden Pepe, valilikler ve il çevre ve orman müdürlükleriyle araştırma yürüttüklerini söyledi. Bazı yerlerde kendilerine ulaşan bilgilerin insanın kanını donduracak nitelikte olduğunu vurgulayan Pepe, ‘‘Onlardan biri de şudur; bazı fabrikalar yeraltı sularını çekiyor Çevrenin kirletilmesine ilişkin cezaların yetersiz olduğunu kaydeden Pepe, ortaya çıkan tablonun ‘‘yüz karası’’ olduğunu söyledi. Pepe, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Maalesef mevcut Çevre Yasası’nda cezalar kuşa dönmüş. Tabii önce Danıştay beşte bire indirmiş. Katsayı uygulamasından dolayı tekrar bir daha indirilmiş. 13 kat azaltılmış para cezalarıyla, doğrusunu söylemek gerekirse insanlığın ortak geleceğine ihanet edilmektedir. Adı, sanı, şöhreti ne olursa olsun bu firmalar mutlaka en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Yerli veya yabancı firma fark etmez. Çünkü çevre suçlarını işleyenlerin yerlisi ve yabancısı olmuyor. Bizin için suç işleyenin ne kadar aymaz, vurdumduymaz olduğu önemlidir. Bunlara sadece para cezası değil, hapis cezası gelmesi lazım. Ticaretten men bile düşünülmeli ki yapmaya cesaret edemesin.’’ 6 yıllık avans istemi PerleZapsuDişli görüşmesinde, AKP’lilerin ev sahiplerinden partilerine iktidarda kalmak için 67 yılık bir avans tanınması yolundaki ‘‘istirhamları’’, elbette Erdoğan’lı bir Çankaya olupbittisinin gerçekleşmesini öngörmektedir. Ülkeyi, bugün elde tutulabilen son güvence odaklarından da temizleyebilmek için AKP Genel Başkanı’nın Çankaya’ya çıkarılması, o süre içerisinde yüksek yargı organlarından YÖK’e kadar uzanan bir dizi anayasal kurumda, iktidar partisi doğrultusundaki kurumsallaştırmaların gerçekleşmesi planı işletilecektir. Yine o 67 yıllık süre içerisinde, cumhurbaşkanı ile tam bir uyum içerisinde çalışacak olan yürütme organının kararnameleri hızlı bir şekilde onaylanacak, yasaların bir daha görüşülmesi için parlamentoya gönderilmesi işlemine gerek görülmeyecektir. Ve elbette, yine cumhurbaşkanına tanınan, yasaları gerektiği takdirde Anayasa Mahkemesi’ne götürmek gibi bir ‘‘lüks’’ten de kurtulunmuş olacaktır. Ülkedeki sağduyu sahipleri, Bay Zapsu ve Bay Dişli’nin, Mister Perle’ye, ABD’nin koruyuculuk şemsiyesini kapatmaması için ‘‘Bizim alternatifimiz yok’’ gerekçesini öne çıkarmış oldukları haberlerini sabah akşam okumalıdır. Bu iktidarın gidişini, Cumhuriyetin geleceği açısından tehlikeli görenlerin, her şeyden önce o ‘‘alternatifi yaratmak’’ için bir an önce işbaşı yapmaları gerekiyor. Cumhurbaşkanı seçiminin Nisan 2007’de yapılacağını da unutmamaları... S AĞLIK TARAMASI YAPILACAK Zehirli alan emniyet çemberinde İstanbul Haber Servisi İstanbul Valisi Muammer Güler, zehirli varillerin bulunduğu Tuzla’daki alanda karantinanın söz konusu olmadığını belirterek ‘‘Bölge güvenlik çemberine alındı. Bölge halkına sağlık taraması yapılacak. Varilleri gömenlerin bulunması için çalışmalar sürüyor. İdare olarak bizim için en acil konu bölgedeki kirliliğin kaldırılması’’ dedi. Tuzla’nın Orhanlı beldesinde bulunan zehirli varillerin bertarafı ile ilgili koordinasyonun sağlanması için dün İstanbul Valiliği’nde toplantı yapıldı. Toplantıdan önce gazetecilere bilgi veren Vali Güler, İstanbul’un birinci öncelikli konusunun, su havzalarının korunması olduğunu belirterek kirlenen su havzalarının da 300500 yılda eski haline gelmediğini belirtti. Güler, kanserojen fenol maddesi taşıdığı tespit edilen varillerin üzerindeki maddelerden yola çıkarak, ihbarları değerlendirerek faillerin bulunacağını söyledi. Bölge halkına sağlık taraması yapılacağını dile getiren Güler, bölgedeki her yerden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve İl Sağlık Müdürlüğü’nün su numuneleri alacağını kaydetti. Vali Güler, ‘‘Bu tip kirliliklerde çok uzun yıllar sonra ortaya çıkan sıkıntılar olabiliyor. Zehirli maddeler yeraltı suyuna kolay karışmıyor, en az 1020 yıl geçmesi gerekiyor. Ama uzun vadede bertaraf edilmezse yeraltı sularını mutlaka kirletecektir. Çevre kirliliği her tür hastalığı getirebilir. Bu kanser de başka hastalık da olabilir’’ dedi. Orhanlı Belediye Başkanı Cemil Ekşi de varillerin bulunduğu bölgenin su kaynaklarından uzakta tepelik bir alan olduğunu belirtti. Yavru köpeğe umut oldu ‘‘Duvara Karşı’’ filminin başrol oyuncusu Sibel Kekilli, hayvanseverler tarafından bugün düzenlenecek protesto yürüyüşüne destek vermek amacıyla Ankara’ya geldi. Armada Alışveriş Merkezi’ne gelerek buradaki bir petshopta hasta bir yavru köpeğe elleriyle su içiren Kekilli gözyaşlarına hâkim olamadı. Kekilli, daha sonra hasta yavru köpeği alarak Nenehatun Caddesi’ndeki hayvan hastanesine götürdü. Kanında enfeksiyon tespit edilen ve durumu ağır olan köpeğe ilk müdahale sırasında başında bekleyen Kekilli, ‘‘Yaşam’’ adını verdiği minik köpeği tedavisinin tamamlanmasının ardından Almanya’ya götürmek istediğini söyledi. (Fotoğraf: AA) Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net Çernobil’e 60 bin kurban iddiası Beykoz’da köpek katliamı Hayvanları kaybolan yurttaşların Çavuşbaşı’nda belediyeye ait arazide kendi olanaklarıyla yaptıkları kazıda yüzlerce yavru köpek ölüsü bulundu BERİV AN TAPAN B AKANLIĞA GÖNDERİLECEK Nükleere karşı imza kampanyası İstanbul Haber Servisi Nükleer Karşıtı Platform, AKP hükümetinin nükleer enerji programına ve enerji alanındaki senaryolarına karşı imza kampanyası başlattı. Toplanan imzalar Çernobil faciasının 20. yıldönümü olan 26 Nisan günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na gönderilecek. Nükleer Karşıtı Platform (NKP), ‘‘Nükleer santrallara hayır! Güneş bize yeter’’ sloganıyla bir dizi eylem ve etkinlik kararı aldı. Kamuoyunu bilgilendirmeyi ve yaşama sahip çıkmayı hedefleyen bu etkinliklerin ilk adımı imza kampanyası olarak belirlendi. NKP’den yapılan açıklamada Çernobil kazasının etkilerinin Türkiye’ye de yansıdığına dikkat çekilerek Karadeniz başta olmak üzere, Türkiye’de binlerce insanın radyoaktif serpintiye bağlı, kanser vakalarından öldüğü vurgulandı. Nükleer atık sorunu, kaza olasılığı, nükleer santral teknolojisinin pahalı ve dışa bağımlı olması gibi nedenlerle dünya genelinde nükleer santral yatırım programlarının durdurulduğuna dikkat çekilen açıklamada, ‘‘Oysa ki Türkiye’de uluslararası nükleer santral tekelleri yeni bir pazar arayışına çıkmışlardır. AKP hükümeti de bu pazar arayışlarına çanak tutmakta, yerli ve yabancı büyük sermayeyi nükleer çılgınlığa davet etmektedir’’ denildi. İstanbul’un Beykoz ilçesi Çavuşbaşı beldesinde belediye arazisinde yapılan kazı sonucunda yüzlerce yavru köpek ölüsü bulundu. Geçmiş yıllara ait kemiklerin de ortaya çıktığı alana 12 yılda 5 bin köpek ölüsü gömüldüğü bildirildi. Köpeklerinin kaybolmasının ardından belediyeye başvuran yurttaşlar, bir belediye çalışanının, köpeklerin öldürülerek Çavuşbaşı’nda belediyeye ait araziye gömüldüğü yönünde bilgi vermesi üzerine Beykoz ilçe be Köpeklerin çoğunun ağızlarından halen kan aktığı görüldü. Numuneler otopsi için İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi ve Pendik Veteriner Kontrol ve Araştırma’ya gönderildi. lediyesine başvurdu. Belediye yetkililerinden, ‘‘köpeklerin kuduz olduğu için öldürülerek gömüldüğü’’ yanıtını alan yurttaşlar, köpeklerin gömüldüğü araziyi belirleyerek kendi olanaklarıyla kazı yaptı. Kazı sonucunda ortaya yaklaşık 5 bin köpeğin gömüldüğü mezarlık çıktı. Kazı çalışmalarına belediyeden yetkililerin gelmemesi dikkat çekti. Ortaya çıkarılan köpek ölülerinin çoğunun yavru olduğu ve ağızlarından halen kan aktığı gö rüldü. Yurttaşların kiraladıkları kepçe ile yaptıkları kazı çalışmasına katılan veteriner hekimler, arazinin yan tarafında bulunan jandarma karakolundan yetkililere, kazıya ilişkin tutanak tutturdu. Veteriner hekimler, köpek ölülerinden aldıkları numuneleri, otopsi için İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi ve Pendik Veteriner Kontrol ve Araştırma’ya gönderdi. Kazı çalışmasına mazeret göstererek katılmayan AKP’li Beykoz Belediye Başkanı Hanifi Dilmaç yurttaşların tepkisini çekti. ? KİEV (AA) Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu üyesi Rebecca Harms, 1986’da meydana gelen Çernobil faciasıyla ilgili BM uzmanlarınca hazırlanan ve ölü sayısının yaklaşık 4 bin olarak tahmin edildiği bildirilen raporunun geçen eylülde yayımlanmasının ardından bir araştırma yapılması talebinde bulunduklarını belirtti. İngiliz bilim insanları Ian Fairlie ve David Sumner’in yaptığı araştırmada, ‘‘kanser nedeniyle meydana gelen ölüm vakalarının sayısının kuşkusuz hiçbir zaman kesin olarak bilinemeyeceği’’ ifade edilerek ancak bu sayının 30 bin ila 60 bin arasında olabileceği iddiasında bulunuldu. Meclis lojmanları TOKİ’de ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, milletvekili lojmanlarının, arsalarıyla birlikte TOKİ’ye devredildiğini açıkladı. TBMM Genel Kurulu’nda, TOKİ’nin yaptığı işlerden harç dışında bir bedel alınmamasını düzenleyen yasa teklifinin görüşmeleri, çoğunluk sağlanamaması üzerine tamamlanamazken Pepe, teklifin maddelerinin görüşmeleri sırasında soruları yanıtladı. Lojmanların TOKİ’ye devredildiğini açıklayan Pepe, TOKİ projelerinin arz talep doğrultusunda yürütüldüğünü söyledi. Danıştay’da kadınlar yarıştı VAHŞET GÖRÜNTÜLERE RAĞMEN İTHALAT YASAĞI UYGULANMIYOR Türkiye de fok kürkü ithal ediyor İstanbul Haber Servisi Dünya çapında hayvanseverlerin protestolarına neden olan fok avı nedeniyle birçok ülke bu hayvanlardan elde edilen ürünlerin ithalatına yasak getirdi. Türkiye ise 2005 yılında Kanada’dan 62 bin 556 Kanada Doları değerinde işlenmiş fok kürkü aldı. Meksika, ABD, Grönland, Hollanda, Belçika, Almanya, Britanya, Lüksemburg ve Hırvatistan, foklardan elde edilen ürünlerin ithalatını yasaklamaya karar verdi. Kanada’nın resmi istatistiklerine göre Norveç, fok kürkü ithalatında başı çekiyor. Ocak 2006 itibarıyla Kanada’dan en çok fok kürkünü Norveç, Danimarka ve Yunanistan aldı. Birçok ülkenin yasaklamasına karşın Türkiye 2005 yılının Eylül ayında Kanada’dan 62 bin 556 Kanada Doları değerinde işlenmemiş fok kürkü aldı. ABD İnsani Muamele Derneği (HSUS) yetkilisi Rebecca Aldworth’ün verdiği bilgilere göre, Kanada’da halkın yüzde 85’i bir yaşın altındaki fok yavrularının avlanmaması gerektiğini düşünüyor. Son kırk yıl içinde Kanada’da avlanan fokların hemen hepsi üç aylıktan daha küçük. Geçen aylarda fok avının vahşetini gözler önüne seren belgelerin, özellikle canlı canlı derileri yüzülen fokların görüntülerinin basında yer almasıyla gerek Kanada’da gerekse diğer ülkelerde fok avına karşı kampanyalar yeniden hız kazandı. ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ender Çetinkaya’nın yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Danıştay Başkanlığı için dün yapılan seçimlerde de yine sonuç alınamadı. Seçimlerin dünkü bölümünde 9 tur oylama yapıldı. Son beş turda Başkanvekili Tansel Çölaşan ile 4. Daire Başkanı Sumru Çörtoğlu yarıştı. 15. turda Sumru Çörtoğlu 36, Çölaşan 35 oy aldı. Çölaşan, 15. turda 36, 17, 18 ve 19. turda 42 oy alırken Çörtoğlu sırasıyla 36, 33, 29, 30 ve 32 oy aldı. Danıştay Başkanlığı seçimine bugün de devam edilecek. CHP’den Koç’a: Kim yanılttı? ? ANKARA (AA) CHP İstanbul Milletvekili Berhan Şimşek, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’a, koyların otel yapımı için tahsis edilmesine ilişkin konularda ‘kimler tarafından yanıltıldığını’ sordu. Şimşek, Koç’un cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergede, bu kişilerin başka hangi konularda yanıltmış olabileceklerini öğrenmek istedi. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle