25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 NİSAN 2006 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr İDOB’un Y ekta Kara yönetiminde sahnelediği Verdi’nin ‘Otello’ operası başarıyla sürüyor BirMağripli’ninilkelkıskançlığı HAYATİ ASILYAZICI DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Yeni Bir Dergi Vazgeçemediğimiz bir şey mi, biz edebiyatçıların hep yeni dergiler peşinde koşması... Pek çok dergi var yayımlanmakta olan, kitap olanakları eskisine göre çok fazla. Ama eksikliğini duyduğumuz bir şey yine de: Yeni bir dergi. Günümüz edebiyatının ticari bir alana dönüşmesi, yazdıklarının gelir getirici bir ‘‘mal’’ olarak görülmesi yazarları da gerçek edebiyat okurlarını da rahatsız ediyor. Alıp başını giden bu eğilimin uzağında durmak çok zor. Yazar, yazdıklarının dışında bir magazin konusu olmaya zorlanıyor. Fotoğrafları, yazdıklarından daha geniş yer buluyor gazete, dergi sayfalarında. Magazine elverişli olmayanlar saha kenarında bırakılıyor. Oysa edebiyat; ürünle kendini gösterecek, tartışılacak, konuşulacak bir alan. Yazarların geri çekilip ürünlerin öne çıkması, tartışma yaratması, düşünce üretmesi gerek. ??? Tek başımıza dünyayı değiştirme gücüne sahip değiliz. Ama düşüncelerimiz, tutumumuz egemen anlayıştan farklıysa bunu gösterebilmek, kendimize bir söz alanı açabilmek de en doğal hakkımız. Belki günlük hayatın karmaşası içinde sesimizi kimse duymayacak, ama biz o sesi yine de çıkarmayı sürdüreceğiz. Edebiyatın insani bir değer olduğunun bilincindeki belki de son kuşağız. Bizden sonrakiler belki de, giderek bir tüketim metaına dönüşen edebiyatın temsilcileri olacak, edebiyat değil tüketim ürünü üretecekler. Oysa bizim derdimiz insan. Bilgiyle, kültürle donanmış insanın mutluluğu. Edebiyatın insan ve toplum için yaşamsal bir gereklilik olduğuna inanıyoruz. Edebiyatın sorgulama, eleştirme, uzlaşmama, yetinmezlik gibi temel değerlerinin savunusunu amaçlıyoruz. Beğeni ve değer ölçülerimizi göstermek için yeni bir dergiye gereksinim duyuyoruz. Yaşanan kaos ortamının oluşturduğu değerler aşımına karşın edebiyatın değerlerini öne çıkarmak, yüceltmek istiyoruz. Bu yüzden edebiyat ürünüyle okur arasına giren resim, fotoğraf, renk vb. magazin unsurlarına gerekmedikçe yer vermeyecek, saf, som bir edebiyatın soluklanma alanı olacağız. ??? Edebiyat sorulmamış sorular sorar, o soruların yanıtları ardında koşarken doyumsuz tatlar ve güzellikler yaratır. İnsan kişiliğinin bağımsızlık duygusunu yüceltir. Edebiyatın temel değerlerine duyduğumuz bağlılık, Sözcükler’in yayımlanmasının temel nedeni. Adımız da bu nedenle edebiyatın ana gereci olan ‘‘sözcük’’ten geliyor. Sözcükler daha hazırlık aşamasında yazarlarımızca heyecanla karşılandı. Bu heyecanın derginin sayfalarına da yansıyacağını ve gerçek edebiyat okurlarınca da paylaşılacağını umuyoruz. Sözcükler, yazarlarından ve okurlarından güç alan bir dergi olacak. Arkasında yazarları ve okurlarından başka destekleyeni yok. Yayınını sürdürebilmesinin bir koşulu da bu olacak: Gerçek edebiyat okurlarıyla yazarların desteği. ??? Bugünün dünyasında böylesi bir girişim ‘‘çocuksu’’ bulunabilir. Biraz da bu duygumuza yandaşlar bulabilmek için Türkiye’de bir ‘‘ilk’’e soyunduk ve dünyanın önde gelen yazarlarına başvurarak girişimimize destek olmaları için, bugünün dünyasında ‘‘Edebiyatın Ne İşe Yaradığı”nı bizlere yazmalarını istedik. Bu yanıtları da okurlarla paylaşacağız. Sonrası? Sonrasını birlikte göreceğiz. turgay?fisekci.com Shakespeare’in bütün oyunlarında insan leitmotif gibidir. Rönasans’ta bireyselcilik, çağına damgasını vurmuştur. Bu nedenle özgürleşmiş birey, Shakespeare’in ilgi alanıdır. Anatoli Vasilyeviç Lunaçarski: ‘‘Shakespaere, içinde yaşadığı dünyada başlı başına büyük bir güç durumunda olan insan usuna, başarıya ulaşma savaşında etkili bir silah gözüyle bakmaktadır. Onun usa karşı tutumunun bir yönü işte budur’’ der. M.R. Ridley Otello’nun en iyi son yorumcusudur. Bakınız ne diyor Otello için: ‘‘En büyük yapıtı değil, ama en iyi oyunu’’. Shakespeare uzmanları Otello’yu Hamlet, Macbeth ve Kral Lear’den sonra ya da bu tragedyalarla birlikte Shakespaere’in dördüncü büyük tragedyası sayıyorlar. Verdi gibi, opera edebiyatının büyük bestecilerinden birinin Otello’yu seçmesi de raslantısal değil, tragedyanın önemindendir. ShakespeareVerdi buluşması İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), Yekta Kara’nın yorumuyla Verdi’nin ‘Otello’ operasını ramp ışıklarına getirdi. Bütün yönleriyle iyi çalışılmış bir ‘Otello’ izledik. Yapıtın bestelenme işi Verdi’ye gelmeden işin kotarılmasının ne kadar önemli olduğunu göstermesi bakımından Shakespear’le Verdi’nin buluşması ilginç olmuştur. Yanlış anlaşılmasın, burada Verdi’nin buluştuğu Shakespeare’in ünlü tragedyası ‘Otello’dur. Tiyatro ile opera arasındaki sahne bağlantılarının ‘Otello’ ne ilkidir, ne de sonuncusu. Müzik yayıncısı Ricordi’nin kendisine gönderdiği, ozanbesteci Arrigo Boito’nun hazırladığı metni, Verdi başlangıçta istememiş, müzik yayıncısının Verdi’yi beste için inandırması da kolay olmamıştır. Yetmiş yaşındaki Verdi, ‘Aida’ operasından sonra, doyuma ulaşmış olduğunu, artık beste yapmak istemediğini söyleyip duruyormuş. İşte kimi yapıtlar böyle isteklendirilmelerle gün ışığına çıkmaktadır. 5 Şubat 1887’de Scala’da ‘Otello’nun ilk gösterimi tamamlandığında Verdi ayakta alkışlanır. Tiyatrodan dışarı çıktığında binlerce kişi Verdi’yi beklemektedir. Faytonun atlarını çözerler ve bestecinin kaldığı otele kadar faytonu hayranları tarafından çekilir. Bilenler değil, sanatı küçümseyenler, sanattan uzak duranlar için bu küçük notu yazımın içine aldım. Yıl, 1887, Giuseppe Verdi (18131901), İtalyan opera sının büyük soluğuydu. Yönetmen Yekta Kara, ‘Otello’da olanakları iyi birleştirmiş, yapıtı başarıyla sahneye koymuştur. Operanın üç önemli karakterinden Otello’yu, müziksel yönüyle bilinen Hakan Aysev, yorumu ve oyunuyla başarıyla yansıttı. İlkel ve tutkulu (burada beyaz) Otello’yu çizmesi, tiyatroyla opera müziğini dengeli götürmesi önemliydi. İstanbul’da beklenenin üstünde bir çıkış yapan Eralp Kıyıcı, ‘Iago’da başarı düzeyini çok üstlere taşıdı ve Batı’daki opera sahnelerine kısa sürede uzanacağını gösterdi. Dolandırıcılığı ve ikiyüzlülüğü, usunu (aklını) insanlara karşı bir silah gibi kullanan ‘Iago’yu karakter olarak betimledi ve sesiyle üstün bir yoruma ulaştı. Yapıttaki ‘Desdemona’ tiplemesiyle Burçin Çilingir, rolüne uygun fiziği ve sesiyle uyumlu görüntü çizdi. İkinci perdeden sonra yükselen başarısını gördük. Üç eksen solistin dışındakilerin de ‘Otello’yu bütünleyerek başarıya taşıdıklarını söylemeliyim: ‘Cassio’da Turgut İpek, ‘Roderigo’da Çağrı Köktekin, ‘Montano’da Göktuğ Alpaşan, ‘Emilia’da Deniz Erdoğan, ‘Haberci’de Barbaros Taştan, ‘Otello’nun başarısına katkı sağlıyorlar. Değişik bir yorum hakespeare uzmanları Otello’yu Hamlet, Macbeth ve Kral Lear’den sonra ya da bu tragedyalarla birlikte Shakespaere’in dördüncü büyük tragedyası sayıyorlar. Verdi gibi, opera edebiyatının büyük bestecilerinden birinin Otello’yu seçmesi de rastlantısal değil, tragedyanın önemindendir. S ‘Otello’nun, değişik bir yorumla desteklendiğini belirtmeliyiz. Giysilerle başlayan çağdaş değişimle birlikte, beyaz bir ‘Otello’ izledik. Mağripli ‘Otello’nun zenci olması gerekmiyor. Mağriplinin beyaz ve Venedik komutanı oluşu, belki de beyaz tenli karaktere daha uygundur. Koreograf Selçuk Borak Otello’nun, dansçı Can Tunalı‘Iago’nun, balerin Tatyana Egeli ‘Desdemona’nın gölge ruhlarını canlandırıyorlar. Verdi’nin müziğini, İDOB orkestrası, Fabrizio Ventura yönetiminde başarıyla seslendirdi. Yekta Kara, ‘Otello’yu başarıyla yorumlamış; sahne tasarımını Ali Cem Köroğlu, giysileri Şanda Zıpçı, ışık düzenlemesini Ahmet Defne, Otello’ya uygun biçimde gerçekleştirmişler; sanatçılar oyunculuk ve müziksel aktarımlarıyla yeni bir çalışmaya başarıyla imza atmışlardı. Bu arada koro yönetmeni Markus Baisch’yi de beğeni odağımızın içinde gördüğümüzü belirtmeliyim. 10. Yapı Kredi Sigorta Afife Tiyatro Ödülleri’nin adayları ve özel ödül sahipleri belirlendi Tiyatronun 2006 yıldızları... Kültür Servisi10. Yapı Kredi Sigorta Afife Tiyatro Ödülleri’nin adayları ve özel ödül sahipleri belirlendi. Turgut Özakman Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü’ne, Mücap Ofluoğlu Nisa Serezli Aşkıner Özel Ödülü’ne, Yeşim Özsoy Gülan Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü’ne, Bartu Küçükçağlayan Tiyatroda Yeni Kuşak Özel Ödülü’ne ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de Yapı Kredi Sigorta Özel Ödülü’ne değer görüldü. Özel ödüller ve 14 dalda verilecek diğer ödüller 24 Nisan Pazartesi akşamı Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenecek törende kazananlara sunulacak. Cem Duygulu, Göksel Kortay, Hasan Anamur, İzzet Günay, Merih Tangün, Nami Başer ve Tijen Par’dan oluşan seçici kurulun belirlediği adaylar şunlar: ‘En Başarılı Yapım’da ‘İhtiras Tramvayı’ (İBB Şehir Tiyatroları), ‘IV. Murat’ (İBB Şehir Tiyatroları), ‘Uyarca’ (İDT); ‘En Başarılı Yönetmen’ dalında Kemal Aydoğan (Jeanne d’arc’ın Öteki Ölümü Oyun Atölyesi), Şakir Gürzumar ? Özel ödüller ve 14 dalda verilecek diğer ödüller 24 Nisan Pazartesi akşamı Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenecek törende kazananlara sunulacak. (Uyarca (İDT), Engin Uludağ (IV. Muratİhtiras Tramvayı İBB Şehir Tiyatroları), ‘En Başarılı Erkek Oyuncu’ dalında Can Başak (İhtiras Tramvayı İBB Şehir Tiyatroları), Erdal Beşikçioğlu (Aşk ve Anlayış Dot), Emre Kınay (Kara Sohbet Duru Tiyatro); ‘En Başarılı Kadın Oyuncu’da, Ayşen İnci (Tek Kişilik Düet İDT), Zuhal Olcay (Nathalie Aysa Organizasyon), Tilbe Saran (Nathalie Aysa Organizasyon), ‘ En Başarılı Yardımcı Erkek Oyuncu’da Aziz Sarvan (İhtiras Tramvayı İBB Şehir Tiyatroları), Serhat Tutumluer (Küller KüllereBir de Yolluk Akbank Sanat Yeni Kuşak Tiyatro), Selçuk Yöntem (Gece Mevsimi Kent Oyuncuları); ‘En Başarılı Yardımcı Kadın Oyuncu’da Esra Bezen Bilgin (Küller KüllereBir de Yolluk Akbank Sanat Yeni Kuşak Tiyatro), Demet Evgar (Gece Mevsimi Kent Oyuncuları), Aliye Uzunatağan (IV. Murat İBB Şehir Tiyatroları); ‘Müzikal ya da Komedi Dalında En Başarılı Erkek Oyuncu’da Atılgan Gümüş (Casablanca Tiyatro Kedi), Ali Poyrazoğlu (Ben Eskiden Küçüktüm Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu), Ali Sunal (Kaç Baba Kaç (Sadri Alışık Tiyatrosu); ‘Müzikal ya da Komedi Dalında En Başarılı Kadın Oyuncu’da Aslı Aybars (Kantocu İBB Şehir Tiyatroları), Nilgün Belgün (Tepetaklak Tiyatro İstanbul), Berna Laçin (Dönme Dolap Tiyatro İstanbul); ‘Müzikal ya da Komedi Dalında En Başarılı Yardımcı Erkek Oyuncu’da Erdem Akakçe (Aymazoğlu ve Kundakçılar Dostlar Tiyatrosu), Haluk Bilginer (Jeanne d’arc’ın Öteki Ölümü Oyun Atölyesi), Mert Turak (Kantocu (İBB Şehir Ti yatroları); ‘Müzikal ya da Komedi Dalında En Başarılı Yardımcı Kadın Oyuncu’da Uğur Kıvılcım (Kantocu (İBB Şehir Tiyatroları), Özgü Namal (Kiralık Oyun Ortaoyuncular) Selen Uçer (Kantocu İBB Şehir Tiyatroları); ‘En Başarılı Sahne Tasarımcısı’da Barış Dinçel (Saygılı YosmaKantocu/İBB Şehir Tiyatroları) (Gece MevsimiKumarbazın Seçimi/Kent Oyuncuları, Ali Cem Köroğlu (Uyarca (İDT), Atıl Yalkut (IV . Murat (İBB Şehir Tiyatroları); ‘En Başarılı Giysi Tasarımcısı’ dalında Funda Çebi (Süleyman ve Öbürsüler Semaver Kumpanya), Nilgün Gürkan (IV. Murat İBB Şehir Tiyatroları), Türkan Kafadar (Bağdat Hatun İBB Şehir Tiyatroları); ‘En Başarılı Sahne Müziği’ dalında Selim Atakan (Bağdat Hatun İBB Şehir Tiyatroları), Serpil Günseli (Kantocu İBB Şehir Tiyatroları), Nurettin Özşuca (Zaman Adında Bir KadınTiyatro Ayna); ‘En Başarılı Işık Tasarımcısı’ dalında Yakup Çartık (UyarcaİDT), Özcan Çelik (Saygılı Yosma/IV. MuratİBB Şehir Tiyatroları), Kemal Yiğitcan (Aşk ve AnlayışDot). Festivalin hatıra ürünleri satışta ? Kültür Servisi İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nca (İKSV), Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin 25. yılı nedeniyle hazırlanan hediyelik ürünler satışa sunuldu. İstanbul Film Festivali’nin 25. yılı nedeniyle hazırlanan film güncesi, Yurdaer Altıntaş tarafından kadınlar için hazırlanan Chaplin tişörtleri, erkekler için hazırlanan afişli tişörtler ve festivalin afiş görselleriyle süslenmiş çantalar, festival kataloğu ve afişleri ile küçük mıknatıslar da sinemaseverlerin beğenisine sunuldu. Özel olarak tasarlanan İstanbul Film Festivali ürünleri, festival sinemaları olan Beyoğlu’ndaki Emek, Atlas, Sinepop ve Beyoğlu sinemaları ile Kadıköy’deki Rexx sinemalarındaki standlarda 118 YTL arasında değişen fiyatlarla satışa çıkarıldı. ‘Mucizevi çocuk’ İstanbul’da ? Kültür Servisi İ stanbul Jazz Center, 1822 Nisan tarihleri rasında, özgün yorumuyla ‘New York’un Mucizevi Çocuğu’ olarak tanımlanan Jon Regen’i ağırlayacak. Beş gece boyunca saat 21.30’da başlayacak konserlerde Jon Regen’a basta PJ Phillips ve davulda Eric Addeo eşlik edecek. Yorumcu, söz yazarı ve piyanist olarak kendisini farklılaştıran Jon Regen, çağdaş pop müziğini cazla birleştiren duygu dolu ezgileriyle tanınıyor. Washington Post’un dünyadaki en iyi genç caz piyanistlerden biri olarak nitelediği saratçı piyano çalmaya beş yaşında başlamış. (0 212 327 50 50) Türk tiyatro ekibi Gürcistan’da ? Kültür Servisi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te Orhan Veli Kanık’ın dilimize kazandırdığı, Giya Antadze’nin yönetmenliğini yaptığı, ‘Tartuffe’ adlı oyunu sahneledi. Rustaveli Tiyatrosu’nda sahnelenen oyunu, Türkiye’nin Tiflis Büyükelçisi Ertan Tezgör, Tiflis’te yaşayan Türk yurttaşları izledi. BESAM’da görev bölüşümü yapıldı ? Kültür Servisi Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği’nin (BESAM) geçen hafta sonunda yapılan genel kurulunda belirlenen yeni yönetim kurulu genel kuruldan hemen sonra toplanarak görev bölüşümünü yaptı. Başkanlığa yeniden Alpay Kabacalı getirilirken ikinci başkanlığa Egemen Berköz, saymanlığa Esen Arslandoğan seçildi. Besam’dan yapılan açıklamada genel sekreterin daha sonra yönetim kurulu dışından atanacağı; Yeşim Ağaoğlu, Arife Kalender, Sabri Kuşkonmaz ve Nihal Yeğinobalı’nın yönetim kurulu üyesi olarak görev yapacakları bildirildi. Onur Kurulu’na Rona Aybay, Nursel Duruel ve Afşar Timuçin, Denetleme Kurulu’na Faik Akçay, Lütfi Kaleli ve Dursun Özden, Bilim Teknik Kurulu’na ise Gülsüm Cengiz, Ünsal Piroğlu ve Gürsel Üstün seçildi. Avrupa filmlere yansıyacak ? Kültür Servisi SinAkademia’nın düzenlediği ‘Filmlere Yansıyan Avrupa’nın teması, ‘Akıl’ olarak belirlenen nisan ayı programında, Olivier Hirschbiegel’in yönetmenliğini yaptığı ‘Das Experiment’ (Deney) ile Lars von Trier’in yönetmenliğini yaptığı ‘Idioterne’ (Geri zekâlılar) filmleri gösterilecek. Filmler ücretsiz ve herkese açık olarak saat 18.30’da Alman Kültür Merkezi’nde izlenebilir. Film gösterimlerinin bitmesinden sonra yapılacak söyleşinin nisan ayı konuğu ise 26 Nisan’daki ‘Akıl’ konulu söyleşiyle Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ayhan Yalçınkaya olacak. CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle