22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 NİSAN 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER MİMARLAR ODASI MYK 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Topbaş ve jüri için inceleme İstanbul Haber Servisi Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu (MYK), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile yabancı mimarların Kartal ve Küçükçekmece için hazırladığı projeleri değerlendirmek için kurulan jüride yer alan Hüseyin Kaptan, Necati İnceoğlu, Süha Özkan hakkında inceleme başlattı. Mimarlar Odası, cuma günü gerçekleştirdiği MYK toplantısında Topbaş’ın kınanmasına ve kamuoyu önünde Türk mimarlardan özür dilemesine karar verdi. Konu ile ilgili yazı Topbaş’a gönderildi. Topbaş özür dilemezse MYK konuyu tekrar görüşüp Onur Kurulu’na gönderebilir. Onur Kurulu’nun da ‘‘meslekten men’’ cezası verme yetkisi bulunuyor. Ancak oda yöneticileri, kendilerini kamuoyu önünde rencide eden Topbaş’ın kendilerinden yine kamuoyu önünde özür dilemesini istiyor. Jüride yer alan İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi Yürütücüsü Prof. Dr. Hüseyin Kaptan, Ağa Han Mimarlık Ödülleri Merkezi Genel Sekreteri Süha Özkan, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necati İnceoğlu’ndan da jüride yer alma koşulları ile ilgili değerlendirme istendi. MYK, bölgesel projelerde yerel mimarlarında kullanılması eğiliminde olan Uluslararası Mimar Birliği’ne başvurarak son gelişmelerle ilgili şikâyette bulundu. Kritik Eşik Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün Güneydoğu gezisi anlamlıydı. Geziye Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın katılması da anlamlıydı. Sokak eylemleri ve mayınlı tuzakların artmasından sonra komuta kadrosunun orada görünmesinin bir kararlılık gösterisi olduğu açık. Asker, bölgenin sahipsizliğe terk edilmediği, terk edilmeyeceği mesajını verdi. Halkı sokağa dökme girişimleri... Güvenlik güçlerine saldırılar... Cizre’de susuzluk nedeniyle başgösteren uyuz salgını... Ve saymakla bitmeyen birçok sorun... Bunların hiçbiri sivil yöneticileri bölgeye götürmediğine göre askerlerin gitmesi gerekiyordu, gittiler. Genelkurmay Başkanı’nın verdiği iki tarihsel mesajı, Cumhuriyet dün manşetine taşıdı: Ülke bölünmeyecek. Rejim değişmeyecek. Bu ikisinin de, tartışılabilirliğine inanan saftiriklerin boy gösterdiği bir ortamda, ordunun zirvesinden gelen bu güvence, elbette ‘yurt’ ve ‘uygarlık’ değerlerine bağlı kitlelerin yüreğine su serpmiştir. Orgeneral Özkök’ün altı çizilmesi gereken başka sözleri de vardı: ‘‘Burada olup bitenleri, hiçbir zaman bütün Diyarbakır veya Güneydoğu halkını temsil eden bir olay olarak görmüyoruz. Evet sıkıntılarımız vardır. Ama sıkıntıları ifade tarzında hepimiz çok dikkatli olmalıyız. İleride buranın halkına zarar verecek oluşumların meydana gelmesine mani olmalıyız.’’ Ben bu sözleri, ‘‘Evet, terörle mücadele edilecektir ama, teröristle halk birbirinden ayrılacaktır’’ şeklinde anlıyorum. Doğru tavır budur. Mayınların üzerinde siyaset yaparak, kitleleri karşı karşıya getirmeyi amaçlayanların oyununu boşa çıkaracak olan tavır da budur. Zamanlama da doğrudur. Çünkü, kitle hareketi görüntüsü vermek için çoluk çocuğu sokağa dökenlerin asıl amacı, gerçekten kitleleri sokağa dökmektir. Son provada başaramamışlardır. Ama bölge sahipsiz kaldığı sürece bir gün bunu da başaracaklarına, kritik eşiğe geldiklerine inanmaktadırlar. Komutanlar tutumlarını ortaya koyduğuna göre, asker durumun bilincinde demektir. Teröristle halkı birbirinden ayırma konusunda askerin titizliği bu tavırla ortaya konmuştur. Ya sivil tavır? Halkı kazanmak, teröre kaptırmamak için askerlerin tavrı yeterli mi? Hiç işi ve görevi olmadığı halde bölgenin kuş uçmaz kervan geçmez dağ köylerine askerin yol, okul, su, sağlık götürmeye çalıştığını çoğu kez gözlerimizle gördük. Bir omzunda silah, bir omzunda sağlık malzemesi tepeleri tırmanan askerlerin çabasıyla bölge halkı kazanılabilir mi? Sadece küçük bir soru... Kapsamlı yatırım programlarından, kalkınma hamlelerinden falan söz etmiyoruz. Sadece tek bir olayı hatırlatıyor ve küçük bir soru soruyoruz: Cizre’de iki hafta sular akmadı. Binlerce insan uyuz salgınına yakalandı, okullar kapandı. Hangi bakanı, hükümet yetkilisini, vesaireyi Cizre’de kolları sıvamış, Cizre halkıyla omuz omuza gördünüz? [email protected] ÂDEM KİM DİKTİ SANA BUNU HAVVA’CIĞIM?.. 17 Ağustos depreminde çok sayıda kişinin ölümünden sorumlu tutulan müteahhit 5 yıl sonra cezaevinden çıkacak Göçer’e 18 yıl hapis SABİT HORASAN Öğretmene suçlama ? AĞRI (Cumhuriyet) Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesindeki bir ilköğretim Okulu’nda görevli, evli bir kadın öğretmenin, aynı okulda 8. sınıftaki erkek öğrencisiyle ilişkiye girdiği iddiasında bulunuldu. Ağrı Milli Eğitim Müdürü Turgut Koçak, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kendilerine gönderdiği yazı üzerine olayın araştırılması için müfettiş görevlendirdiklerini belirtti. Avukat ölü bulundu ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu avukatlarından, Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi Hüdayi Berber (41), Şişli’deki bir evde ölü bulundu. Berber’in sol baldırının iç kısmında bıçak yarası belirlendi ve kan kaybından öldüğü anlaşıldı. Polis, evde bulunan Toraman A. (68) ile Hatice K’yi (32) gözaltına aldı. Komşuların evden gürültü ve kavga sesi duyulduğunu anlattığı belirtildi. KONYA Marmara Depremi’nde Yalova’da yaptırdığı ve sattığı bazı binaların yıkılması üzerine ‘‘birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verdiği’’ gerekçesiyle yargılanan Veli Göçer ile ortağı mimar İsmet Kösebalaban’a, 18’er yıl 9’ar ay hapis cezası verildi. Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Göçer ve Kösebalaban ile müdahiller Salim Çakır, Mustafa Ergüden ve Şehriban Ergüden katıldı. Duruşmada Göçer’in avukatı Kadir Çiçek davanın 8 yıldır sürdüğünü, müvekkilinin sanık sıfatının bile tartışılacağını belirterek ‘‘Deprem doğal afettir. Binalar Konya’da yıkılan Zümrüt Apartmanı gibi olsaydı müvekkilim 383. maddeden yargılanabilirdi. Müvekkilimin tahliyesini istiyorum’’ dedi. Göçer de ‘‘Daireleri pazarlamak için satın aldım. Ben arsa pazarlamacısıyım. Bu kadar süre tutuklu kalarak mağdur edilmiş durumdayım. Tahliyemi talep ediyorum’’ diye konuştu.Mahkeme, müteahhit Göçer ileKösebalan’ı, TCY’nin 383. maddesi gereğince, 18 yıl 9’ar ay hapis ve 250’şer bin YTL para cezasına çarptırdı. Müdahillerden Salim Çakar, cezaları az bularak ‘‘Ben depremde yaşamını yitiren oğlumu bundan sonra hiç göremeyeceğim’’ diyerek ağladı. Müdahil avukatı Rıza Pehlevi Şat, mahkemenin verdiği karara göre Göçer’in 5 yıl daha cezaevinde kalacağını belirtti. Barıman yaşamını yitirdi ? İstanbul Haber Servisi Gazeteciler Cemiyeti üyesi ve 1997 Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü sahibi gazeteci Nurullah Barıman, 9 Nisan Pazar günü 95 yaşında hayata veda etti. Barıman’ın cenazesi, 12 Nisan Çarşamba günü Karacaahmet Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Merkezefendi Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Zihinsel Engelliler Atletizm Ankara il birinciliği yapıldı. Zihinsel Engelliler Federasyonu tarafından Naili Moran Spor Kompleksi’nde düzenlenen il birinciliğinde, Ankara’da bulunan ve zihinsel engelli çocuklara eğitim veren rehabilitasyon merkezi ile iş okullarındaki yaklaşık 100 sporcu yarıştı. Zihinsel Engelliler Federasyonu İl Temsilcisi Savaş Ekin, Ankara’da ilk defa düzenlenen yarışmalarda, zihinsel engellilerin sosyal yaşama uyumu ve spor yoluyla toplumla kaynaşmasını sağlamak amacıyla bu yıl birincisi yapılan müsabakaların, engelli çocuklara eğitim verildiğinde her alanda başarılı olacaklarını göstermeleri açısından önemli bir fırsat olduğunu söyledi. Sporcular, 2123 Nisan tarihleri arasında Malatya’da düzenlenecek bölge şampiyonasında yarışmaya hak kazandı. (AA) Engellilerin yarışı (3/9/1978 12/4/2004) BİRİCİK EVLADIMIZ 28 Şubat sürecinde yurtdışından çağrılanlar için kadro yolu açılıyor BARIŞ Güleryüzlü, güzel yavrumuz, seni sevgiyle ve özlemle anıyoruz!.. Sevgili Barış, ne yazık ki; şiddet, yaşamımızdaki vahşetini hâlâ sürdürüyor, insancıl duyguları incitiyor, yürekleri sızlatıyor!. Dileğimiz o ki.. yaşama sevgiyle ve umutla bağlılığın, herkesin pusulası olsun, artık başka canlar yanmasın, ocaklar sönmesin, yurtta ve dünyada barış özlemimiz gerçekleşsin!. İrticacı öğrencilere af önerisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Grup Başkanvekili İrfan Gündüz, 28 Şubat sürecinde, irticai faaliyetlere karıştıkları gerekçesiyle YÖK tarafından yurtdışından geri çağrılan öğrencilerin borçlarına af ve ödeme kolaylıkları getiren bir yasa önerisi hazırladı. AKP daha önce de yurtdışından geri çağrılan öğrencilerle ilgili af girişiminde bulunmuş, ancak CHP’nin itirazı üzerine sonuç alamamıştı. Düzenlemenin devlet bursuyla yurtdışına gönderilen bin dolayında kişiyi ilgilendirdiği, bunlardan bir bölümünün ‘‘28 Şubat sürecinde irticai faaliyetlere karıştıkları için geri çağrılanlar’’ olduğu vurgulanmıştı. AKP’li Gündüz tarafından hazırlanan öneri dün TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Gündüz’ün önerisi, daha önce CHP’nin itirazı üzerine geri çekilen düzenlemeleri içeriyor. Buna göre; yurtdışına gönderilen ve eğitimlerini tamamlayamayanların ödemesi gereken tazminatın faizi silinecek, borçları 10 yıla kadar taksitlendirilecek, kadro olanağı sağlanacak, borçlarını mecburi hizmet yaparak ödemeleri yolu açılacak. Öneri, borçlarını ödeme gücü olmayanlar veya yurtdışına gönderiliş amacına uygun olarak borçlarını yurtiçinde mecburi hizmet yaparak ödemek isteyenlere de kolaylık sağlıyor. GAZETECİLERİN 301. MADDE DAVASI DÜŞTÜ İstanbul Haber Servisi Ermeni Konferansı’nın iptaline ilişkin yazıları nedeniyle, gazeteciler Haluk Şahin, İsmet Berkan, Hasan Cemal ve Erol Katırcıoğlu hakkında TCK’nin 301. maddesi uyarınca açılan davalar düştü. Dosyası ayrılan gazeteci Murat Belge’nin yargılanmasına ise devam edilecek. Gazetecilerin, ‘‘İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları’’ konulu konferansı iptal eden İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin kararına ilişkin yazıları nedeniyle yargılandıkları dava sonuçlandı. Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada mahkeme yargıcı, Hukukçular Birliği avukatlarından Kemal Kerinçsiz’in de aralarında bulunduğu 4 avukatın davaya katılma ve reddi hâkim taleplerini reddetti. Mahkeme kararının ardından salonu terk eden Kerinçsiz ve beraberindeki avukatlar, yargıç Bulut’a bağırarak ‘‘Bu fetret dönemi geçicidir. Şu yazılanlar dosyaların arasında kalmayacak. Çekilme talebimizde ne kadar haklı olduğumuz ortada’’ dediler. Çocuklar kitap bekliyor ? İstanbul Haber Servisi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve TNT Ekspres işbirliğince düzenlenen ‘‘Yarınlara katkı için, siz de bir kitap bağışlayın’’ kampanyası sürüyor. Kampanyaya, geçen 6 yılda, 912 okula 1 milyon 350 bin kitap bağışlandı. Bu yıl 2 milyon kitap dağıtmayı hedefleyen kampanyaya katılmak isteyen yurttaşların 444 08 68’e başvurabilecekleri belirtildi. BARIŞ’I ÇOK, AMA ÇOK SEVİYORUZ... AİLEN CUMHURİYET 03 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle