27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 MART 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB Y PB Y Y PB Y PB PB 17 19 19 16 20 19 19 19 18 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB B B B S PB S B Y 15 22 16 17 17 14 18 14 18 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B PB B B B B B S S 21 20 19 20 17 16 11 9 5 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey ve batı kesimleri çok bulutlu, akşam saatlerinden sonra Marmara’nın batısı, kıyı Ege ile Batı Akdeniz kıyıları sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı, diger yerler az bulutlu geçecek. İç ve Doğu kesimlerde sabah saatlerinde sis görülecek. Lodos yurdun kuzeybatı kesimlerinde kuvvetli fırtına şeklinde esecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo B 6 Helsinki K 6 Stockholm K 4 Londra PB 9 Amsterdam Y 6 Brüksel Y 4 Paris Y 5 Bonn K 2 Münih K 2 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K PB PB K K Y Y Y K 3 1 12 3 4 15 12 17 1 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB B K PB B Y PB Y B 2 19 2 15 13 13 14 24 23 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Gerilimin Kaynağı ? Baştarafı 1. Sayfada masının anlamı düşündürücü olmuyor mu? ? Öyle görünüyor ki Sayın Erdoğan ve arkadaşları bir hedefe doğru yürümeyi öngörüyorlar. Meclis ve hükümet ellerindedir, önümüzdeki yıl yapılacak seçimde Cumhurbaşkanlığını ele geçirecek çoğunlukları parlamentoda vardır; bu aşamadan sonra aynı yıl gerçekleşecek seçimi de kazanarak tüm devlet kurumlarına sahip çıkacaklarını ve ülkede egemenleşeceklerini tasarlıyorlar. Sayın Erdoğan’ın Kemal Unakıtan’ı savunması, bu geniş tasarımda doğal ve zorunlu görünüyor; dava ve iş arkadaşını amiyane tabiriyle harcayamaz. Başbakan Erdoğan’ın yaşadığı gerilim bu bakımdan doğal sayılmalıdır; yürüdüğü yol çetin ve rizikolu görünüyor. ‘Görüşlerimizi açıklarız’ Şemdinli iddianamesinde adının geçmesiyle ilgili “Yargılanırsam bundan onur duyarım” diyen Orgeneral Büyükanıt, sözlerinin yarım değerlendirildiğini söyledi MUSTAFA BALBAY GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY AŞKIN VE BÜYÜKANIT OLAYLARINDAKİ BENZERLİK Eğitim fuarı sona erdi NİHAN İNAL C ANKARA Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Şemdinli iddianamesinde adının geçmesine ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, ‘‘Sözlerimin yarısını alıp değerlendiriyorlar. Bu ahlaki bir durum değil. Yargılanırsam bundan onur duyarım. Hiç değilse görüşlerimizi açıklayacak bir zemin buluruz’’ dedi. Orgeneral Büyükanıt, terörle mücadelenin belli bir düzlemde devam ettiğini, ayrıntıya girip tartışma yaratmak istemediğini söyledi. Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Şemdinli iddianamesine ilişkin olarak Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Büyükanıt’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: Şemdinli olaylarında adı geçen astsubay Ali Kaya için, ‘‘Tanırım iyi çocuktur’’ değerlendirmeniz, olayla ilgili iddianamede yer aldı. Nasıl yorumladınız? Söylediklerimizin yarısını alıp Soruşturma aynı savcıda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın adına Şemdinli iddianamesinde yer veren savcı Ferhat Sarıkaya’nın, daha önce Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yücel Aşkın hakkındaki soruşturmayı da yürütüğü ortaya çıktı. Sarıkaya, geçen yaz Prof.Dr. Aşkın hakkında başlatılan soruşturma kapsamında uzun bir çalışma yapmıştı. Soruşturma, Aşona göre yorum yapıyorlar. Sayın Balbay ben o sözleri sarf ederken siz de oradaydınız... Evet 45 gazeteci birlikte dinlemiştik sizi... Gazetecilerin sorusu üzerine ben, ‘‘Evet Ali Kaya’yı tanırım iyi çokın’ın yurtdışında olmasına karşın evinin polis zoruyla aranmasını sağlamıştı. Şemdinli’de eski PKK üyesi Seferi Yılmaz’ın kitabevine yönelik saldırının ardından ilçe savcısı soruşturmayı başlattı. Soruşturma daha sonra Van’a devredildi ve bu aşamadan sonra Van Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütüldü. Ferhat Sarıkaya da halen Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi Savcılığı’nı yürütüyor. cuktur.Ancak suç işlemişse cezasını da çeker’’ dedim. Şimdi benim bu sözlerimin sadece, ‘‘Tanırım iyi çocuktur’’ bölümünü alıp, ‘‘suç işlemişse cezasını çeker’’ bölümünü görmezlikten gelmek ve bu yönde hukuki bir metin oluşturmak ne ölçü Media Force Fuarcılık tarafından Yeşilköy’deki CNR EXPO’da düzenlenen ‘‘Kampus 2006 Eğitim, Gençlik ve Kariyer Fuarı’’ dün sonra erdi. Fuar için yapılan Atatürk büstü ‘‘Yüzde Yüz Eğitime Destek’’ projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirleyeceği bir okula hediye edilecek. Media Force Eğitim Fuarı Proje Koordinatörü İlker Kara, 2 metre 70 cm yükseklikte Atatürk büstünü fuar boyunca sergilediklerini ve Atatürk büstü olmayan bir okula göndereceklerin anlattı. Anaokulundan üniversiteye kadar 150’ye yakın eğitim kurumunun fuara katıldığını anlatan Kara ‘‘ Eğitim alanında faaliyet gösteren birçok kuruluş fuarda yer aldı.Amacımız A’dan Z’ye eğitimi sağlamak. Devlet okullarımız ve sivil toplum kuruluşlarımız ücretsiz stantlar açtılar’’ dedi. Hava Harp Okulu İnsan Kaynakları Seçme Değerlendirme Merkezi Başkanı Hava Mühendis Albay Naci Uçar da Türkiye Silahlı Kuvvetleri’nin de ilk kez tüm eğitim kurumları ile bir fuara katıldığını söyledi. Hava Mühendis Albay Naci Uçar, fuarın çok kapsamlı olduğuna dikkat çekerek, ‘‘Türk Silahlı Kuvvetleri, bu ülkedeki çağdaş cumhuriyetin değerlerine iyi davranan bir kurum. Silahlı Kuvvetler Türk halkının en güvendiği kurum ve sorumluluğunun bilincinde’’ dedi. Fuarda, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Makina Mühendisliği, Fizik ve çeşitli fakültelerin öğrenciler de bilimsel projelerini fuarda sergileme olanağı buldu. ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi’nde bulunan deneylerden örnekler sunulurken TÜBİTAK’ın düzenlediği FormulaG Güneş Arabaları yarışında birincilik alan araba deneyi ziyaretçilere tanıtıldı. de ahlaki. Acayip bir şey... İddianamede sizinle ilgili bölümün ayrıldığı, Genelkurmay Savcılığı’na gönderildiği söyleniyor. Bununla ilgili değerlendirmeniz nedir? O sürecin devamında ne olur, ne olmaz, ben karar veremem. Ancak eğer böyle bir durumda yargılanırsam bundan onur duyarım. Hiç değilse düşüncelerimizi söyleriz. Böyle bir zemin bulmuş oluruz. Bu süreçte sizin müdahil olabileceğiniz bir mekanizma var mı? Ne gibi? Dosya Genelkurmay’a gönderildiğine göre, sizin bir istemde bulunma isteğiniz örneğin...Yargılanma ya da başka bir şekilde... Hayır, ben o mekanizmaların muhatabı değilim. Şimdi ben ne söylesem olay oluyor. Aslında benim ağzımdan bu konuda gazetelerde haber yer almasından yana da değilim. Ancak olay bu safhayı aştı. Bire bir sizi de hedefte tutan bir durum dikkati çekiyor. Buna ilişkin bir değerlendirmeniz olacak mı? Ben kamuoyuna güveniyorum. Her şey açıkça cereyan ediyor. Benim her yaptığım yorum ya da değerlendirme olay oluyor, başka yönlere çekiliyor. Eğer yargılama gibi bir durum söz konusu olacaksa, avukat dahi tutmam. Kendi savunmamı kendim yaparım. Kimi gazeteler, sizinle ilgili yargılama kararının Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün elinde olduğu yorumunu yapmış.TBMM’de kurulan Şemdinli Komisyonu’nun CHP’li üyesi Ahmet Ersin de, ‘‘AKP’de bazı grupların 30 Ağustos’a ilişkin bazı emelleri var’’ demecini verdi. Siz bu yönde bir hava seziyor musunuz? Lütfen beni bu tartışmalarla muhatap etmeyin. Ben söyleyeceğim her şeyi söyledim. Yargılanırsam, düşüncelerimi anlatabileceğim bir zemin de oluşmuş olacak. Ben bu olayların yorumunu kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. ‘‘uzay hâkimiyeti’’ eklendi. Teknolojik gelişim ne olursa olsun, su yollarının ağırlığını yitirmediğini, hatta arttırdığını görüyoruz. XXI. yüzyıla, ‘‘yeni Amerikan yüzyılı’’ adını vermek isteyen ABD, bu yaklaşım için Türkiye’nin çevresindeki denizlerde de etkin olmak istiyor. Akdeniz’de belli bir yol aldı. Hedefte Karadeniz var. Hafta içinde Ankara Büromuzun iki diplomasi muhabirinin bu konudaki haberleri, birbirini tamamlayan ilginç bir gelişmeyi gösteriyordu. Mahmut Gürer’in haberinde ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson şunları söylüyordu: ‘‘Karadeniz uluslararası bir su. Montrö’den kaynaklanan haklarımız var. Karadeniz’deki haklarımızdan faydalanmak istiyoruz.’’ Bahadır Selim Dilek’in haberi ise Çanakkale ve İstanbul Boğazı’nın uluslararası durumuna açıklık getiren Montrö Sözleşmesi’ni, ABD’nin kendine yontma arayışlarını ortaya koyuyordu. ABD, Montrö’de taraf ülke olmadığı için, bu statüye sahip Romanya’ya ‘‘Montrö’nün feshini iste’’ diyordu! ??? İki sıcak haber, Cumhuriyet’te 2002’den beri yaptığımız haberleri bir kez daha doğruluyor. ABD’nin, Irak işgali öncesinde Türkiye’den istemlerini sıralarken Karadeniz’deki iki liman kentimizden üs arzusunun da olduğunu vurgulamıştık. Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) kapsama alanına Karadeniz de giriyor! 1991’de Sovyetler Birliği’nin çökmesinin ardından, Karadeniz’deki Sovyet deniz gücü, Rusya ile Ukrayna arasında paylaşılmıştı. Bu durum, Türkiye’yi ‘‘Karadeniz’de en güçlü deniz filosu olan ülke’’ konumuna getirmişti. Bunu sağlayan unsurların başında Montrö geliyor. Buna göre, Boğazlar’dan geçecek savaş gemilerinin, eğer Karadeniz’de kıyısı olmayan bir ülkeye aitse, 21 gün içinde Karadeniz’i terk etmesi gerekiyor. Montrö bu ve benzeri maddelerle, deyim yerindeyse Karadeniz’de Karadenizlilerin etkin olmasını öngörüyor. ABD bunu kabul etmiyor ve Türkiye’ye diyor ki: ‘‘Arkadaş, ben Montrö falan dinlemem. Bu sözleşmeyi bana uygulama. Karadeniz’in hâkimiyetinde ben de olmak istiyorum. Dünya etkinliğimin önemli bir parçası... Sen bana Trabzon ve Samsun’da üs ver. Gemilerim oraya yanaşsın, olsun bitsin.’’ Türkiye, Montrö’yü deldirmeme politikası izleyince, ABD soluğu Bulgaristan ve Romanya’da aldı. Her iki ülkenin Karadeniz kıyılarında usul usul ABD üsleri oluşacak. Yukarıda aktardığımız haberler bu bakımdan önem taşıyor. ??? ABD Büyükelçisi Wilson, ‘‘Karadeniz planlarınızı Türkiye’ye aktardınız mı, aktardınızsa ne yanıt aldınız’’ sorusuna şu yanıtı veriyor: ‘‘Bu soruyu bana değil, Türk hükümetine yöneltmelisiniz!’’ ABD’nin, istemlerini AKP hükümetine ilettiğini 2005’te aktarmıştık. ABD’nin ‘‘En azından bir NATO gücü bu denize girsin’’ biçiminde özetleyebileceğimiz baskılarına karşılık Rusya da Türkiye’ye şunu önerdi: ‘‘Karadeniz’de birlikte tatbikat yapalım. Terör başta olmak üzere uluslararası sorunların buraya yansıyan bölümünü birlikte çözelim!’’ Önerinin amacı açık; ABD’nin Karadeniz’e girmesini engellemek... Karadeniz’in suları kabarıyor! ankcum?cumhuriyet.com.tr Terörle mücadele sürüyor Son olarak Güneydoğu gezisine gittiniz. Terörle mücadelede görünüm ne? Belli bir düzeyde mücadele devam ediyor. Görevimizin başındayız. Vatan görevi neyi gerektiriyorsa onu yapıyoruz. Bu konuda bile bir değerlendirme yapsam, herkesin farklı yorumlar yapabileceğini görüyorum. Kendimizi savunma gücümüzün olduğunu herkesin bilmesini isterim. Bu konularda hiç konuşmaktan yana değildim ama, dilerim çok zorunlu bu değerlendirmeler de tartışma konusu olmaz. ŞEMDİNLİ İDDİANAMESİ: ODTÜ’de festival günleri Kuruluşunun 50. yılını kutlayan ODTÜ, festival neşesini, yüzünü göstermeye başlayan baharla birlikte yaşıyor. Bu yıl üçüncü kez düzenlenen Martfest ODTÜ, ünlü caz sanatçısı Yıldız İbrahimova’nın kızı Suna Dinçer ile birlikte seslendirdiği ‘‘Çocukça Şarkılar’’ ile başladı. ODTÜ öğrencileri, baharın gelmesiyle kendilerini okulun bahçesindeki çimlerin üzerine atarak, güzel havanın tadını çıkardı. Pırıl pırıl güne renk katan Martfest ODTÜ’nün Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki ilk ziyaretçileri de rengarenk bahar çiçekleri çocuklar oldu. Caz müziğinin tanınmış ismi Yıldız İbrahimova’nın ilköğretim üçüncü sınıftaki kızıyla birlikte verdiği ‘‘Çocukça Şarkılar’’ adlı konsere, aileleriyle birlikte gelen minikler keyifli bir gün yaşadı. (AA) Terör örgütü gibi MAHMUT ORAL/ İLHAN TAŞCI CHP’li Ersin, AKP içinde bazı grupların ‘30 Ağustos’a yönelik emelleri’olduğunu söyledi Meclis’te ‘Büyükanıt’ tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Şemdinli iddianamesinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın ‘‘adil yargıyı etkilemeye teşebbüs’’ etmekle suçlanması, milletvekilleri arasında tartışma yarattı. TBMM Şemdinli Olaylarını Araştırma Komisyonu’nun CHP’li üyesi Ahmet Ersin, AKP içinde bazı grupların ‘‘30 Ağustos’a yönelik emelleri’’ olduğunu söyledi. AKP Adıyaman Milletvekili Faruk Ünsal ise hukuk devleti ve demokrasi açısından iddianameyi uygun bulduğunu belirtti. CHP’li Esat Canan ise ‘‘sevindirici bir gelişme’’ yorumunu yaptı. Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 9 Kasım’da Şemdinli’de yaşanan bombalama eylemiyle ilgili olarak hazırladığı iddianamede, zanlılardan astsubay Ali Kaya için ‘‘Tanırım, iyi çocuktur’’ diyen Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı ‘‘adil yargıyı etkilemeye teşebbüs’’le suçladı. İddianamede, Van Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Selahattin Uğurlu, Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Erdal Öztürk ile Hakkâri Alay Komutanı Albay Eren Kubat da, astsubaylara yasadışı istihbarat faaliyeti yaptırmakla suçlandı. İzin beklenecek Büyükanıt ve diğer komutanlar hakkında ‘‘görevsizlik’’ kararı veren savcı Ferhat Sarıkaya, dosyayı Genelkurmay Askeri Başsavcılığı’na gönderdi. Askeri başsavcılık, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün izin vermesi halinde komutanlara dava açabilecek. Savcılığın Büyükanıt ve 3 komutan hakkında suç duyurusunda bulunması, Meclis’te de yankı buldu. TBMM Şemdinli Olaylarını Araştırma Komisyonu’nun CHP’li üyesi Ahmet Ersin, ‘‘Büyükanıt’ın olaylara karıştığı iddia edilen bir astsubayla ilgili sözleri yargıya müdahale olarak değerlendiriliyor. Başbakan’ın, Danıştay’ın türban kararına ilişkin açıklamaları da yargıya müdahale niteliği taşıyor’’ dedi. Ersin, Büyükanıt’a yönelik eleştirilerde 30 Ağustos’ta kuvvet kademesinde yaşanacak değişikliğin de etkili olduğunu vurguladı. Büyükanıt ile ilgili suç duyurusunu sevindirici bulan CHP Hakkâri Milletvekili Esat Canan, savcılığın önemli bir soruşturma yaparak ciddi bulgulara ulaştığını belirtti. Canan, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Bana göre çok yerinde bir tespit. Ben daha önce, Büyükanıt’ın o sözlerinin yargıyı etkilemeye dönük bir beyan olduğunu söylemiştim. İddianamenin en önemli tarafı da Şemdinli’de çıkan olayın lokal olmanın ötesinde yukarılara doğru bağlantıları olan bir olay olduğudur. Bunun tespit edilmesi, çok önemli ve sevindirici bir gelişme. Oradaki yasadışı bir uygulama, yasadışı bir eylemdi.’’ İddianameyi olayın aydınlatılması açısından önemli bir adım olarak gördüğünü kaydeden Canan, ‘‘Bence yargı, Meclis araştırma komisyonundan daha ileri bir çalışma yapmıştır. TBMM İnsan Hakları Komisyonu da, çok çekingen davrandı. Savcılık, cesur davranarak gerçeği olduğu gibi iddianameye yansıtmıştır’’ diye konuştu. Ünsal: Mutluluk duydum TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun Şemdinli raporundan Yaşar Büyükanıt’ın adının çıkarılması nedeniyle rapordan imzasını çeken ve tartışmalara neden olan AKP’li Faruk Ünsal ise savcılıkla aynı noktada buluşmuş olmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi. İddianamenin hukuk devleti ve demokratikleşme açısından çok önemli olduğunu anlatan Ünsal, ‘‘Arkadaşlar, komisyonda verdiğimiz önergeye ret oyu verdiler. Bundan sonra demokratik anlayışlarını ve hukuk devletinin yerleşmesi noktasındaki anlayışlarını tekrar gözden geçirirler diye umuyorum’’ diye konuştu. Ünsal, Genelkurmay Başkanlığı’nın konuya vatandaşların beklentisini karşılayacak bir dikkat içinde yaklaşacağını ümit ettiğini söyledi. DİYARBAKIR/ ANKARA Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı ‘‘adil yargıyı etki altına almaya teşebbüs etmekle’’ suçlayan ve bölgedeki üst düzey askeri yöneticilerin gündeme getirilmesiyle dikkat çeken Şemdinli iddianamesinde, sanıkların ‘‘terör örgütüne benzer eylemler’’ yaptığı belirtiliyor. Van Ağır Ceza Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Ferhat Sarıkaya’nın Jandarma Astsubay Başçavuş Ali Kaya, Jandarma Uzman Çavuş Özcan İldeniz ve PKK itirafçısı Veysel Ateş hakkında hazırladığı 100 sayfalık iddianame birbirinden çarpıcı savları içeriyor. Savcı Sarıkaya, iddianamede olay gerçekleştiği zaman sanık Ali Kaya için ‘‘Tanırım, iyi çocuktur’’ diye açıklama yapan Orgeneral Büyütanıt’ı, ‘‘adli yargılamayı etki altına almaya teşebbüs’’le, astsubayların komutanlarının bilgisi dışında istihbarat faaliyeti yapamayacağından yola çıkarak Van Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Selahattin Uğurlu, Hakkâri Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Erdal Öztürk ile Hakkâri Alay Komutanı Albay Eren Kubat’ı da ‘‘görevlerini kötüye kullanmakla’’ suçluyor. Sarıkaya, iddianamesinde kitabevine bomba attıklarını kabul etmeyen sanıkların iddialarına karşı deliller sunuyor. Sanıkların ifadelerinde bombanın patladığı sırada ‘‘araç içinde olduklarını’’ belirtmelerine karşın Sarıyaka bu ifadeleri GSM kayıtlarıyla çürütüyor. Kitabevine bombayı atan kişinin Ateş olduğunu savunan Sarıkaya, yapılanmayı ‘‘terör örgütü’’ne benzetiyor. Sarıkaya iddianamesinde, ‘‘Terör örgütünün yapmış olduğu eylemlerin aynısını, kamu görevlilerinin yaptığı’’nı vurguluyor. Emniyet bölgesinde jandarma Emniyet bölgesinde jandarmanın istihbarat yapmasını dikkat çekici bulan savcı, bu durumdan ilgili makamların haberdar edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Sarıkaya, titizlikle hazırladığı iddianamesinde Şemdinli’de bombanın patlamasının ardından gazetelerde çıkan haberlere, itirafçıların kamuoyuna yansıyan anlatımlarına, emniyet yetkililerinin ve Genelkurmay’ın konuyla ilgili açıklamalarına da yer veriyor. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle