25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 MART 2006 CUMARTESİ 4 HABERLER Unakıtan’a kamuoyu önünde sahip çıkan Başbakan, özel sohbetlerde rahatsızlığını dile getiriyor DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Truva Atı 1516 Mart günlerini, Cumhuriyet’in geleneksel ‘‘Anadolu Aydınlanması’’ gezilerinden sonuncusuna katılmak üzere Çanakkale’de geçirdim. Kent 18 Mart’ın yıldönümüne hazırlanmaktaydı. Çanakkale tarihle haşır neşir olmuş, hem antik döneme, hem modern çağlara damgasını vurmuş bir kent. Buranın uygar hemşehrileri, Çanakkale Savaşları’nın Kurtuluş Savaşımızın ve çağdaş Türkiye’nin önsözü olduğunun bilincindeler. Son yıllarda, Kurtuluş Savaşımızı hazırlayan bu savaşlarda Mustafa Kemal’in rolünü görmezden gelip, oluşmakta ve uyanmakta olan bir milletin zaferini mistik güçlere bağlamak isteyen AKP yandaşı çevrelerin girişimlerine karşı da son derecede uyanıklar. Belki bu yüzdendir ki, merkezi İstanbul’da olan ‘‘Çanakkale Vakfı’’nın bu yılki anma toplantısını da büyük merak, biraz da kaygıyla belkliyorlar. Kaygılarının nedeni, ne kendilerinin, ne Çanakkale Belediyesi’nin (oysa Biga ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi işin içinde) ne Valiliğin ne de 18 Mart Üniversitesi Rektörü’nün konudan haberdar olması. Ben program ve katılımcıları inceledim; umarım, vakfın toplantısı da başka kimi toplantılar gibi, kimi tarikatların güdümüne girmez ve değerli bilim adamı katılımcılar, kimi amaçlara alet edilmez. Henüz elimizde bu kaygıları destekleyecek herhangi bir bulgu yok. Ama son yıllarda ağızları sütten çok yananların artık yoğurdu üfleyerek yemelerine de şaşmamak gerek. ??? Amerikalılar çevirdikleri filmden sonra, dekor olarak kullandıkları Truva atını Çanakkalelilere hediye etmişler. Şimdi Kordon’da duruyor bu at. Çanakkaleli gençlerle sohbet ediyoruz. Sakın, diyorum, bu ata bakarak kanmayın, Amerikalıların asıl Truva atı bu değil, bu dekor, aslının nerede olduğunu... Biliyoruz, diyor içlerinden biri, nerede olduğunu çok iyi biliyoruz... Gülüşüyoruz karşılıklı, ağlanacak halimize. Aynı gün ajans bültenlerine düşüyor haber, Afganistan’da, 100 milyar dolarlık petrol ve 111 milyar dolarlık doğalgaz rezervi bulunmuş. Afganistan neresi? ABD’nin 11 Eylül saldırısından sonra ‘‘Kalıcı Özgürlük Operasyonu’’ adı altında operasyon düzenlediği, mağaralarında Usame bin Ladin’i nafile aradığı, önümüzdeki dönemde de asayiş görevini Türkiye’nin üstleneceği ülke. Tam bunlar olurken, petrol ve doğalgaz yataklarının yolu üzerinde komşusu olan Afganistan’da zengin petrol ve doğalgaz yatakları bulunuyor. Ne tesadüf değil mi? İşin ilginci, bakmasını ve görmesini bilen birçok kişi, ABD’nin Afganistan’daki ‘‘kalıcı özgürlük operasyonu’’nun özgürlükle, demokrasiyle hiçbir ilişkisi olmadığını, orada petrol ve enerji oyunu oynandığını söylüyordu. ??? BOP ya da GOP için de söyleniyor sürekli olarak aynı şey. Geçenlerde Harp Akademileri’nde yapılan bir toplantıda, Emekli General Armağan Kuloğlu da dile getirdi bu gerçeği, Cumhuriyet’teki yazılarında Emekli General Doğu Silahçıoğlu da... Hatta bir yazımızda, TSK’nin bu olayı doğru değerlendirmesinin sevindirici olduğunu söylerken, siyasi iradenin değerlendirmesinin de aynı doğrultuda olmasını temenni ettiğimizi, pek de ummamakla birlikte, belirtmiştik. Tabii ABD’nin gerçek niyetlerini bilmek, bu emperyalizmin karşısına tek başına dikilerek onu püskürtmek anlamını taşımıyor. Ama oyunu bilmek, oyuna düşmemenin önkoşulu. ABD bölgede gerçekten ne istiyor, biz gerçekten Washington’un stratejik müttefiki miyiz? Bütün bunları bilmek, ona göre bir politika oluşturmanın ilk adımıdır. Neyse, siyasi iradenin durumu nasıl değerlendirdiğini öğrenmek için fazla beklemeye gerek kalmadı, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül bu konudaki tavrımızı açıkladı. Ortadoğu’ya özgürlük ve demokrasi getirmek için, ABD ile birlikte hareket ediyoruz, diyor Dışişleri Bakanı. Demek ki siyasi irade böyle değerlendiriyor, ABD’nin bölgedeki ve dünyadaki amaçlarını; tabii bu durumda politikası da belirttiği doğrultuda biçimleniyor. Çanakkaleli gençler, kentlerindeki Truva atının göstermelik olduğunu, aslının nerede durduğunu bildiklerini söylerken, neyi kastediyorlardı acaba dersiniz? Erdoğan da rahatsız oldu EMİNE KAPLAN ANKARA Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a kamuoyu önünde ‘‘Seyir halinde hatalar olabilir. Tökezleyen ve takati kesilenlere omuz verelim’’ diyerek sahip çıkan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın özel sohbetlerde rahatsızlığını dile getirdiği belirtiliyor. Kulislere yansıyan bilgiye göre Erdoğan’ın, Kızılcahamam kampında, ‘‘İddialar doğru ya da yanlış ama Unakıtan artık partiye zarar veriyor’’ diyen milletvekillerine, ‘‘İddiaların yüzde 90’ının doğru olduğunu düşünmüyorum. Ama ailesi ve çocuklarıyla ilgili durumu ben de etik bulmuyorum’’ dediği öğrenildi. Kulislerde, Erdoğan’ın rahatsızlık duyması nedeniyle ‘‘Unakıtan pastö ‘Etik bulmuyorum’ Kızılcahamam kampında bazı milletvekilleri, Başbakan Erdoğan’ı, Maliye Bakanı konusunda uyardı. Milletvekillerinin ‘‘İddialar partiye zarar veriyor’’ demeleri üzerine Erdoğan’ın, ‘‘İddiaların yüzde 90’ının doğru olduğunu düşünmüyorum. Ama ailesi ve çocuklarıyla ilgili durumu ben de etik bulmuyorum’’ dediği belirtildi. rize yumurta’’ reklamlarının kaldırıldığı dile getiriliyor. Kızılcahamam kampında milletvekilleriyle uzun toplantılar yapan Başbakan Erdoğan, kamp süresince milletvekilleriyle özel görüşmeler de yaptı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile ilgili bazı iddiaları gündeme getiren Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez ile Hatay Milletvekili Fuat Geçen, kampta hiç konuşmadı. Ancak bazı milletvekilleri, özel sohbetlerde Unakıtan ile ilgili olarak grup içindeki rahatsızlığı Başbakan Erdoğan’a iletti. Kulislere sızan bilgilere göre Erdoğan’a ‘‘Maliye Bakanı Unakıtan artık partiye zarar veriyor. İddialar doğru ya da iftira olabilir. Ama parti tabanında bu iddialara inanılmaya başlandı. Bir şeyler yapmalısınız’’ görüşü iletildi. Erdoğan’ın bu uyarılar üzerine, ‘‘İddiaların yüzde 90’ının doğru olduğunu düşünmüyorum. Ancak ailesi ve çocuklarıyla ilgili durumun ben de etik olduğunu düşünmüyorum’’ dediği belirtildi. Bu sohbetlerde Erdoğan’ın Bakanlar Kurulu’nun yapısı için ‘‘hantal’’ nitelemesinde bulunduğu dile getirildi. Erdoğan’ın ‘‘Bakanlar Kurulu’nun yapısı çok hantal. Benimle ilgili eleştirilere bile ben yanıt vermek zorunda kalıyorum. Kabinede en çevik bakan ise Kemal Abi’’ dediği kaydedildi. Parti kulislerinde, ‘‘Başbakan kabinede değişiklik yapmak istiyor. Unakıtan’a sahip çıkmakla birlikte bazı iddialardan rahatsızlık duyuyor. Ancak CHP’nin sık sık gensoru önergesi vermesi nedeniyle ‘muhalefet hükümetten kelle aldı’ görüntüsü ver memek için bakana sahip çıkmak zorunda kalıyor. Medyanın da Unakıtan ile ilgili iddiaları sık sık gündeme getirmesi nedeniyle ‘medya istiyor diye kabine değişikliği yapmam’ anlayışıyla kabinede düşündüğü revizyonu sürekli ertelemek zorunda kalıyor’’ yorumları yapılıyor. Erdoğan’ın kampın kapalı bölümünde yaptığı konuşmanın satır aralarına dikkat çekiliyor. Erdoğan’ın, ‘‘Bu bir bayrak yarışıdır. Atletizm gibi düşünün. Bir koşucu 300 metre koştuktan sonra bayrağı diğer arkadaşına devrediyor. Diğer koşucu da bir 300 metre daha koşup bayrağı diğer arkadaşına devrediyor’’ sözleri, yakın zamanda bir kabine revizyonunun işareti olarak değerlendiriliyor. BELEDİYEDE ARAPÇA İMZA TÖRENLER Harf devrimine karşı duruş GÜRSU KUNT Zaferin yıldönümü ÇANAKKALE (Cumhuriyet) Çanakkale Zaferi’nin 91. yıldönümü, ‘‘Zafer Haftası’’ ve ‘‘18 Mart Şehitler Günü’’ törenleri bugün Çanakkale Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başlayacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacağı törenler, 18 Mart Stadı’nda yapılacak resmi geçitle sürecek. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Türk Yıldızları Akrotim Filosu Çanakkale Boğazı semalarında gösteri uçuşu sunacak. 18 Mart’ta Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nda da Çanakkale Şehitler Abidesi önünde yapılacak törenin ardından, Morto Koyu Ziyaretçi Dinlenme Parkı, Ertuğrul Tabyası, 57. Alay Şehitliği’nin bulunduğu bölgede 23 numaralı şehitliğin açılışı yapılacak. Ayrıca Yahya Çavuş Muharebe mizanseni gerçekleştirilecek ve Mehmetçik Ormanı’na fidan dikilecek. ‘‘Zafer Haftası’’ boyunca, Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde ‘‘Belgeler ve Resimlerle Çanakkale Zaferi Sergisi’’ açılacak. 90. Yıl Kültür Merkezi’nde 2. Kolordu Bölge Bandosu ‘‘Çanakkale Deniz Zaferi’’ konseri verecek. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Süleyman Demirel Konferans Salonu’nda ‘‘Harmanyeri 1915’’ adlı tiyatro oyunu sahnelenecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘‘Çanakkale Zaferi’’ konulu fotoğraf sergisi dün Vasıf Çınar Meydanı’nda açıldı. Ziya Gökalp Kültür Merkezi’nde de Türk sanat müziği konseri gerçekleştirildi. asirmen?cumhuriyet.com.tr AİLESİ ADINI YAŞATMAK İSTİYOR ANTALYA Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Süreyya Köleoğlu kabul etmemesine karşın imzasının Arapça olduğu kesinleşti. İmzayı yeminli bir tercümanda tercüme ettiren CHP’li Meclis Üyesi Birol Kaya, ‘‘İmza Arapça karakterli, el yazması, şifre bir cümle. Anlamı kişiye özel. Olasılık verilen anlamları ise ‘Tamam genç bana ait’ ya da ‘Tamam kanal bana ait’ olarak belirlendi’’ dedi. Arapça imzanın, Harf Devrimi’ne bir karşı duruş olduğunu belirten CHP’li Meclis Üyesi Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Bizim, savaştığımız düşüncenin amacı belli. Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya yönelik düşünceleri var. Arapça imzanın da şifreli bir anlam taşıdığı ortaya çıktı. Şifre, şeriat özlemindeki örgütlenmenin ayaklarının ? Antalya kendisine ait olduğunu Büyükşehir belirten bir anlam taşıyor Belediyesi Genel olabilir.’’ Arapça imzayla Sekreter Yardımcısı birlikte başka bir sorumsuzluğun ortaya Süreyya çıktığını belirten Kaya, Köleoğlu’nun şunları söyledi: imzasının ‘‘Genel Sekreter Arapça olduğu Yardımcısı Ahmet ortaya çıktı. Şahin’in, görevde olmadığı bir tarihte, kendisine CHP’li meclis Süreyya Köleoğlu vekâlet üyesi, imzayı ediyor. Ama yazışmalarda, yeminli bir Şahin’in yerine Köleoğlu tercümanda imza atıyor. İsim başka, tercüme ettirdi. imza başka ve vekâlet edildiği belirtilmiyor. Bu, yönetmeliklere uygun değil. Bu nasıl bir sorumsuzluk. Ayrıca Köleoğlu’nun bu imzasıyla, başka yazışmalar altındaki imzaları da birbirine uymuyor.’’ CHP’li Meclis Üyesi Mehmet Yöndem ise Arapça imzanın Türkiye Cumhuriyeti’ne Arapça’yı getirme girişimi olduğunu belirterek ‘‘Kamu kurumları arasında, böyle bir iş başlarsa bunun önüne geçilmez. 2006’nın ilk çeyreğinde, Türkiye’de Arapça yazı karakteriyle, imzalar başladı. Arapça şifreleşme sistemi devam eder ve başka kentlerde de görülürse, karşımızda çok büyük bir tehlike var demektir’’ ifadesini kullandı. CHP’liler şimdi de belediye içinde ve diğer kentlerdeki AKP’li belediyelerde benzer nitelikte imza olup olmadığını araştırıyor. Antalya İl Örgütü’nün Genel Merkezi uyarması üzerine diğer kentlerde de imza araştırmaları başladı. Çanakkale Zaferi’nin 91. yıldönümü , ‘Zafer Haftası’ ve ‘Şehitler Günü’ törenleri bugün Çanakkale Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başlayacak. (Fotoğraf: AA) Sezer, Çanakkale’yi kazanan bilincin korunması gerektiğini söyledi ‘Tarihin akışı değişti’ ANKARA (Cumhuriyet Büro ye yazılan bu başarı, ‘ulus’ olma için ‘‘ölümü’’ bir görev olarak alsu) Cumhurbaşkanı Ahmet Nec bilincinin de tohumlarını atmış maya hazır Türk askerinin çok det Sezer, ‘‘Atatürk ilke ve devrim tır. Mustafa Kemal, Çanakkale zor şartlarda neleri başarabilecelerinin yol göstericiliğindeki ulu Cephesi’ndeki üstün savaşımıyla ğini gösteren canlı bir belge nisal değerlere, Cumhuriyete sahip herkesin sevgi, saygı ve övgüsünü teliğinde olduğunu vurguladı. Özçıkmak, Çanakkale’yi ve Kurtu kazanmıştır. Çanakkale’de dün kök, şunları kaydetti: ‘‘Bu zafer, luş Savaşı’nı kazanan bilinci ko yanın en büyük ordularına kar yıllar süren acı verici bir küçülmerumak, bu bilinci genç kuşaklara şı verilen direniş, Türk’ün gücü nin sona erdirilebileceği inancını aktarmak durumundayız’’ dedi. nü belleklere kazımıştır. Yurdu yeşerten bir zaferdir. Başta büSezer, Çanakkale Deniz Zafe için savaşan şehitlerimiz bağım yük önder Atatürk olmak üzere, ri’nin 91. yıldönümü nedeniyle sızlığın ve özgürlüğün simgesi ola bir avuç vatansever, bu zaferden yayımladığı mesajda, zaferin Türk rak Türk ulusunun kalbinde aldıkları güçle Türkiye Cumhuaskerine büyük güç ve moral ve ölümsüz yer edinmiştir.’’ riyeti’ni kurmuşlardır.’’ rerek direniş gücünü artCHP Genel Başkanı tırdığını ifade etti. ÇaDeniz Baykal 18 Mart’ın ? Sezer, Çanakkale’nin yalnız nakkale’yi denizden gebir destan olduğunu besavaşın bir cephesi değil, insanlığın çemeyeceklerini anlayan lirterek Mustafa Keönemini dünyaya haykıran bir ibret karşı güçlerin, karada da mal’in büyük iradesi ve beldesi olduğunu vurguladı. aynı yenilgiye uğradıkliderliği ile 18 Mart’ta larını belirten Sezer, şunyeni bir milletin doğları kaydetti: ‘‘Birinci Dünya SaSezer, Çanakkale’nin yalnız sa makta olduğunun ortaya konulvaşı’nın en kritik aşamalarından vaşın bir cephesi değil, insanlığın duğunu vurguladı. olan Çanakkale Savaşları, siyasal önemini dünyaya haykıran bir ibANAVATAN Genel Başkanı ve askeri sonuçlarıyla dünyada ret beldesi olduğunu vurguladı. Erkan Mumcu, ülke bağımsızlıki güç dengelerini etkilemiş, tariTBMM Başkanı Bülent Arınç, ğının, şehitlerin kutsal bir emahin akışını değiştirmiştir. Türk Çanakkale Zaferi’nin temelinde, neti olduğunun akıldan çıkmahalkı, içinde bulunduğu olanak güçlü bir inanç, büyük bir vatan ması gerektiğini belirtti. sızlıklara karşın, bağımsızlık tut aşkı ve özgürlük tutkusunun olDSP Genel Başkanı Zeki Sezer, kusu ve yurt sevgisi ile Çanakka duğunu ifade etti. ‘‘Günümüzde bu topraklar uğle’de inanılması güç, dünya tariGenelkurmay Başkanı Orge runa canını vermiş şehitlerimizin hine geçen bir zafer kazanmıştır. neral Hilmi Özkök, Çanakkale kemiklerini sızlatacak gelişmeler Tarihe ‘Çanakkale Geçilmez’ di Zaferi’nin, gerektiğinde vatanı yaşanmaktadır’’ dedi. Arpalı ailesinden tazminat davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Van cezaevinde intihar eden Yüzüncü Yıl Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı’nın ailesi, Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, Van Cumhuriyet Cezaevi Savcısı Gökhan Maden, Van Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan ile Adalet Bakanlığı hakkında tazminat davaları açtı. Enver Arpalı’nın eşi Necmiye Arpalı ve çocukları adına dava açan avukat Turgut Kazan, Aslı Kazan ve Halil Sevinç, Ankara İdare Mahkemesi Başkanlığı’na sundukları dava dilekçesinde, Van Cumhuriyet Savcılığı’nın Enver Arpalı hakkında kimliksiz, tarihsiz, imzasız bir ihbar mektubuna dayanarak soruşturma açtığını belirtti. Dilekçede, ‘‘Davalı idarenin çok açık kusuru sonucu meydana gelen (cinayet gibi) intiharla uğranılan maddi zararı karşılamak ve dayanılmaz acıyı azaltmak’’ amacıyla Arpalı’nın adını yaşatacak bir eğitim kurumunun ilk adımını atmak üzere Adalet Bakanlığı’nın maddi ve manevi tazminat ödemesi talebinde bulunuldu. Enver Arpalı ailesinin avukatları ayrıca Van’da görev yapan savcılar Sarıkaya, Maden ve Kaçan hakkında ‘‘savcılık görevi yaparken kişisel kusurlarıyla Enver Arpalı’nın ölümüne yol açtıkları’’ savıyla 500 bin YTL manevi tazminat istemiyle dava açtılar. Zeugma sulara gömülürken bir travma yaşamıştık. 30 yıllık ömrü olan bir baraj için binlerce yıllık bir hazineyi yok ediyorduk. Tam bize özgü bir acımasızlıkla, hoyratlıkla... Şimdi benzer bir hoyratlıkla yüz yüzeyiz. Bergama’daki antik Allianoi kenti Yortanlı Barajı nedeniyle sular altında kalacak. Aylardır, sivil toplum kuruluşları uyarılar yapıyor, mahkemelere başvuruyor, kamuoyunu aydınlatmaya çalışıyor. CHP İzmir milletvekili Erdal Karademir , Kültür Bakanı Atilla Koç’tan Allianoi antik kentinin akıbetinin ne olacağını öğrenmek istiyor. İşte Karademir’in soruları ve uyarıları: ??? ‘‘Yortanlı Barajı’nda su tutulması ile birlikte, sular altında kalacak olan 1800 yıllık tarihi Allianoi antik kentinde kazı çalışmalarının esasen 1998 yılından beri yürütüldüğü ve Bergama Müzesi’ne 11 bin eser kazandırıldığı bilinmektedir. Bugün, barajda su tutulması ile sular atında kalacağı bilinen antik kent, Bergama Müze Müdürlüğü’nün 1998 tarihinde yaptığı başvuru sonucunda, I. Derecede arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir. Antik 1800 Yıllık Tarih Sulara Gömülüyor kentin kurtarılması için projede değişiklik yapılması konusundaki girişimler bugüne kadar bir sonuç vermemiştir. Yortanlı Barajı ile Allianoi arasındaki açmazı çözmek için Başbakanlık tarafından gelen uyarı üzerine, toplanan akademik komisyon, Allianoi’ye gelerek inceleme ve istişarelerde bulunmuştur. Komisyonun 18.07.2005 tarihinde bakanlığa sunduğu raporun sonuç bölümünde şu uyarılar yer alıyordu; ‘‘Heyetimiz, (...) Allianoi arkeolojik sit alanının, kültür tarihimize katkıları nedeniyle korunmasının tartışmasız olduğu; ancak bu amaçla sunulmuş olan koruma önerilerinin alanın korunması konusuna gerçekçi bir çözüm getirmediği görüşündedir. ‘‘On binlerce yıllık bir süreçten geçerek bize ulaşan bir kültür varlığını yok etme hakkına sahip olmadığımız gibi, bunları gelecek nesillere aktarma yükümlülüğümüzün olduğu da kesinlikle unutulmamalıdır. Bu nedenle anlık çözümler aramak yerine, alanın bütüncül ve kalıcı olarak korunması ve sergilenmesi için daha fazla zaman kaybetmeden harekete geçilmesi, bu konuda ulusal ve uluslararası sorumluluğumuzun bir gereğidir.’’ ??? Bakanlığınıza bağlı İzmir Koruma Bölge Kurulu; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, yerinde inceleme yapmış ve ‘‘Allianoi’nin dünya mirası literatürüne girebilecek nitelikte korunması gerekli kültür varlığı olduğuna, Allianoi’nin korunmasına yönelik önlemlerin, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından çözümlenmesine, çözüm üretilene kadar barajda su tutulmamasına’’ karar vermiştir. Yeni Asır gazetesinde, ‘Allianoi’ye Bilim Kurulu Desteği’ başlıklı bir haberde, Yortanlı Barajı kazıları sırasında ortaya çıkarılan Allianoi Antik Sağlık Yurdu’nun kurtarılması amacıyla Kültür Bakanlığı tarafından, yeni ‘‘bilim kurulu’’nun oluşturulduğu bilgisi edinilmiştir. ??? 10 Mart 2006 tarihli haberde; Antik kenti sulara terk eden projedeki değişikliğe ilişkin işlemin iptali için İzmir 2. İdare Mahkemesi’nde görülen davada, DSİ avukatları, ‘‘Allianoi diye antik bir kent olduğuna dair herhangi bir kalıntıya rastlanmadığı’’nı öne sürmüşlerdir. Erdal Karademir, Kültür Bakanı Koç’a şu soruları yöneltiyor: 1(...)Kurul kararlarına aykırı uygulamalar karşısında, Bakanlığınızca ne tür bir işlem yürütülmektedir? 2 Hakkında üç kez, birinci derecede arkeolojik sit alanı kararı alınmış ve Dünya Kültür Mirası literatürüne girmeye aday bir kültür varlığı olarak tasdik edilmiş Allianoi’nin, ziyarete açılması ve turizme kazandırılması için Bakanlığınızca yürütülen bir çalışma var mıdır? 3 DSİ’nin, ‘Allianoi diye antik bir kent olduğuna dair herhangi bir kalıntıya rastlanmadığı’ yönündeki ifadeleri, kamu kurumlarının, kendi aralarındaki koordinasyon eksikliğinin bir sonucu mudur? 4İzmir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararında, ‘‘konunun ve korumaya yönelik önlemlerin Bakanlığınızca çözümlenmesi’’ istenilmiştir. Bu anlamda, Bakanlığınızca, söz konusu karar doğrultusunda herhangi bir çalışma başlatılmış mıdır? 5 Tur operatörlerinin Allianoi’yi tur programlarına aldığı, TV kanallarının belgesel veya dizi film çektikleri basınımızda yer almaktadır. 2005 yılında, Bergama ilçemize gelen ziyaretçi sayısı nedir? Bu ziyaretçilerden ne kadarı Allianoi’yi ziyaret etmiştir? 6 Bir konuşmanızda, ‘‘AB üyelik müzakerelerinin başlatıldığı bir dönemde Türkiye’nin stratejisini belirleyebilecek en önemli olay olma özelliği taşımaktadır kültür... Hep birlikte ulusal düzeyde bir kültürel miras listesi oluşturalım’’ dediniz. Bakanlığınızca ‘Ulusal düzeyde kültürel miras listesi’ oluşturulması çalışmaları başlatılmış mıdır? Allianoi antik kenti, kültürel miras listesinde yer alacak mıdır? 7 Antik kentin korunarak, barajın da yapılabileceğine dair mühendislik çözümlerinin olduğu bilim çevreleri ve meslek odalarınca dile getirilmektedir. Bu mühendislik çözümleri doğrultusunda bakanlığınızın bir girişimi olmuş mudur? CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle