25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MART 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Tanrıçalar büyülü gücünü yitiriyor ağara çağında erkeğin ana görevi avlanma ve toplayıcılıktı. Kendisinden fizik olarak daha zayıf olan kadının bedeninde bir canlı büyütüp doğurması gizemli bir olaydı. Erkekler, bir türlü akıl erdiremedikleri bu olaya karşı korku duyuyorlardı. Sadece korku mu? Eski çağlarda dünyanın birçok yerinde kadın hamilelik, doğurma ve bebeğini sütüyle beslemesi yüzünden büyülü ve kutsal kabul edildi. Ne var ki kadının icadı olan bahçecilikten saban tarımına geçilmesiyle erkek egemenliği doğdu; tarım ve çiftçilik birçok bölgede erkek işi haline geldi. Yeni icat edilen tarımsal araçları erkekler kullanıyorlardı. Daha önemlisi, tarımsal faaliyet sonucunda ortaya çıkan mülkiyet erkeklerin eline geçti. Mülkiyet, sınıfsal fark ve hiyerarşiyi de birlikte getirdi. M ? Sümerlerde yazının bulunmasıyla o dönemin tapınak rahiplerinin erkekler lehine koyduğu yasalar da kayda geçip neredeyse ölümsüzleşti. Büyük dinler aracılığıyla tanrıçalar tanrıya dönüştü. Bir zamanlar, her şeyin yaratıcısı olan toprak (kadın bedeni) sonradan yalnızca erkeğin ‘‘can veren tohumunu’’ taşımaya yarayan bir araca dönüştürüldü. da tanrıçalık vasfı kazandıran özellikleri sonradan uğradığı lanetler haline geldi. Havva (kadın), Âdem’e yasak meyveyi yedirdiği için günah işlemiş ve bu yüzden doğum sancısı çekmek, her ay âdet görmek gibi cezalara uğratılmıştı. İngiliz yazar Rosalind Miles’e göre tektanrılı beş büyük din olan Yahudilik, Budizm, Konfüçyüsçülük, Hıristiyanlık ve Müslümanlık, kendi yapılarına uygun biçimde erkeğin üstünlüğünü vurgulamışlardır. Prof. Fatmagül Berktay, burada can alıcı noktanın kadının doğurganlığı dolayısıyla can verme gücünün ‘‘ideolojik’’ olarak elinden alınıp tek erkek tanrıya ve onun aracılığıyla ‘‘yeryüzü erkeği’’ne aktarılması olduğunu belirtiyor. Yani kadın doğurganken tek tanrılı üç dinde kadının erkeğin kaburgasından yaratıldığı söylenmekte, yani doğurma gücü kadının elinden alınıp bizzat erkeğe verilmektedir. Prof. Dr. Aysel Ekşi’nin, ‘‘Büyük Dinler Öncesi Kadın’’ adlı kitapta yer alan yorumu ise şöyle: ‘‘Tektanrıcılık sadece bir din değil, kudretle de ilişkili bir kavramdır. Tektanrı fikri, tektanrının üstünlüğü üzerine bina edilir. Bir tanrı her şeyin üstündedir. Bu sistem kaçınılmaz biçimde bir hiyerarşi yaratır. Güçlünün zayıf, inananın inanmayan üstünde gücü vardır. Tektanrılı din, ‘Allah Baba’ kavramını yaratmış CAN VEREN TOHUMUN TAŞIYICISI Joseph Campell, ‘‘Kadının sahip olduğuna inanılan büyüsel güç ve mucizelerin kadına büyük bir güç vermekle birlikte, erkekler için de ciddi bir endişe kaynağı olmuştur’’ der. Dolayısıyla erkeklerin temel kaygısı, kadının sahip olduğu bu güçten kurtulmak, onu denetlemek ve kullanmak olmuştur. Sümerlerde yazının bulunmasıyla o dönemin tapınak rahiplerinin erkekler lehine koyduğu yasalar da kayda geçip neredeyse ölümsüzleşti. Büyük dinler aracılığıyla tanrıçalar tanrıya dönüştü. Bir zamanlar, her şeyin yaratıcısı olan toprak (kadın bedeni) sonradan yalnızca erkeğin ‘‘can veren tohumunu’’ taşımaya yarayan bir araca dönüştürüldü. Sümer kültüründen derin izler taşıyan Ortadoğu kökenli dinlerde, kadına eski çağ tır. Tanrı erkek olunca, kadın hiyerarşide onun altına düşmüştür.’’ Bu arada, şunu da belirtmek gerekir ki, hiçbir inanç sistemi bir öncekinin izlerini tamamen silememiştir. Örneğin tektanrılı dinlerde bile eski inanışlara ait bazı izleri görmek mümkündür. Katoliklerin ‘‘Bakire Meryem’’, ‘‘Cennet Kraliçesi’’ sıfatları ise ana tanrıça kavramının tümüyle ortadan kalkmadığını gösteriyor (ancak dikkat edin ‘‘Cennetin Kraliçesi’’, ‘‘Yeryüzünün Kraliçesi’’ değil). Hz. Meryem’in bazı heykellerinin ayaklarındaki yılan figürü, eski tanrıça inanışının çağrışımını yapar. Yılan, yenilenmeyi ve üretkenliği sembolize eden spiral şekliyle yaratılış mitoslarında önemli bir yere sahiptir. Tektanrılı dinlerde bile Âdem’e Havva için, ‘‘Bütün Canlıların Annesi’’ dedirtilmiştir. Yine Yahudi mitolojisinde tanrıça yerin altına gönderilmiş ama tamamen yok edilmemiştir. Bu arada, Yahudi efsanelerinde önemli bir yeri olan başka bir kadın ise Lilith’tir. Özürlüler Yasası’na protesto ? Haber Merkezi Engelli Aileleri Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği üyeleri, TBMM’nin Dikmen Kapısı önünde, 5378 Sayılı Özürlüler Yasası’nın ihtiyaç ve taleplerine cevap veremediği gerekçesiyle protesto gösterisi yaptı. Engelli Aileleri Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Salih Sezgin, yasayla ‘‘özürlülerin birçok hakkının elinden alındığını’’ söyledi. Başbakanlık’ta sigara yasağı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)Başbakanlık’ta sigara içilmesi yasaklandı. Başbakanlık Merkez Binası’nda ve ek binalarda koridorlar dahil sigara içilmesine izin verilmeyecek. Birim amirleri sigara içenler için ‘‘tütün mamulleri kullanım yerleri’’ oluşturacak ve bu uygulamadan sorumlu olacaklar. İnternet suçları aydınlatılıyor ? İstanbul Haber Servisi İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü bünyesinde kurulan İnternet ve Bilişim Suçlarıyla Mücadele Büro Amirliği, 2 aylık süre içinde 22 suçun aydınlatılmasını sağladı. Konuya ilişkin özel eğitimli 1 komiser ile 7 polis memurunun görev yaptığı büro, faaliyete başladığı günden bu yana 6 ayrı gasp, 6 hırsızlık, 5 dolandırıcılık, 1 cinayet, 3’ü çocuk pornosu olmak üzere 4 ahlak suçu ve bir de kayıp olayının aydınlatılmasında rol oynadı. Herodot, Babil’de her kadının evlenmeden önce mabette bir erkekle yatmasının zorunlu olduğunu yazar Ladin’in şovmen yeğeni ? Haber MerkeziEl Kaide örgütü lideri Usame Bin Ladin’in popçu olmak isteyen yeğeni Vefa Dufur (Bin Ladin), ABD’li izleyicilerin karşısına realityşov yıldızı olarak çıkacak. New York Post gazetesinin duyurmasıyla dünyanın en çok tanınan ikinci Bin Ladin’i durumuna gelen Vefa Dufur, ABD’nin önde gelen realityşov yapımcılarından Judith Regan ile sözleşme imzaladı. Henüz ismi belli olmayan realityşovda boy gösterecek olan Ladin, ‘‘İnsanlar ismimi duyunca önyargılı fikirlere kapılıyorlar, ama ben ABD’li olarak doğdum ve ülkemi seviyorum’’ diye konuştu. Tapınaktayaşayanfahişeler ümer’in Aşk ve Savaş Tanrıçası İnanna için kocası Çoban Tanrısı Dumuzi de ‘‘O fahişedir, benim eşim fahişedir’’ diyor. İnanna, fahişelerin de koruyucusu. Kutsal fahişelik, sokaklarda değil mabetlerde yapılana deniliyor. Mabetlerde, özellikle İnanna’nın mabetlerinde rahibelerin özel bir görevi de genel kadınlık, bir tür fahişelikti. Tapınak fahişesini Sümer mitolojisinin en önemli eserlerinden birisi olan Gılgameş Destanı’nda görüyoruz. Gılgameş’e arkadaş yapılmak istenen Enkidu bir orman adamıydı. Ormanda hayvanlarla yiyip içiyor, onlarla yaşıyordu. Onu insan gibi yapmak için mabetten bir fahişe gönderilir. Bu kadın ona insan gibi yemeyi, içmeyi, konuşmayı öğrettiği gibi cinsel ilişkiyi de öğretir. Bu da fahişe olarak adlandırılan bu rahibelerin, acemilere cinsel ilişkide bir tür öğretmenlik görevi yaptıkları S yıllarında bir Asur kralının yaptığı kanunun 40. maddesiyle o tarihten sonra bütün evli ve dul kadınların başlarını örtmeleri şart koşulmuş. Kızlar ve sokak fahişeleri ise örtünemeyeceklerdi. Böylece evli ve dul kadınlar da mabet fahişeleri gibi yasal seks yaptıklarından kutsallaştırılmışlar. Sokak fahişeleri örtünürse ağır cezalar görüyorlar. Kuşkusuz mabet fahişeliği yanında sokak fahişeliği iyi görülmüyor. Bu mabet fahişeliği geleneği, Babilliler ve Asurlular yoluyla Kenanlılara, oradan da İsrail’e geçmiş. ‘‘...Son yaptığım araştırmalar sonucu Sümer’in Aşk ve Bereket Tanrıçası İnanna ve onun bereket kültüne ve mabet fahişeliğine ait izler buldum Tevrat’ta. Bereket kültünün İsa’nın doğumuna kadar, hatta ondan sonra da başka bir karakter halinde devam ettiğini görüyoruz’’ diyen Çığ, Tevrat boyunca bu geleneğin kaldırılma çabaları olduğunu ifade ediyor. Tarihin ilk feministi Lilith Louvre Müzesi’ndeki Artemis heykeli. ilith, Yahudi ve Hıristiyan kaynaklarında, Âdem’in ilk L karısı diye geçer. İnanışa göre Âdem ile aynı anda topraktan yaratılmıştır. Âdem’in her konuda söz sahibi olmak istemesi üzerine cennette kavga ederler. Eşitlik isteyen Lilith, Tanrı’nın söylenmemesi gereken adını andığı için cennetten kovulur. Sonra ne mi olur? Kızıldeniz yakınlarındaki bir mağaraya sığınan Lilith, çevresindeki cinler ve şeytanlarla ilişkiye girerek çocuklar doğurur. Cennette yalnız kalan Âdem ise Tanrı’ya yakararak karısını geri ister. Tanrı, meleklerini gönderir ama Lilith dönmeyi kabul etmez. Tanrı, o uyurken kaburga kemiğinden Havva’yı yaratır. İnanışa göre Âdem ile Havva ilk günahı işleyip cennetten kovulduktan sonra çocukları olunca, Lilith kıskanır ve duyduğu acıyla bundan sonra Âdem soyundan gelen tüm insan yavrularının, hamile ve doğum yapan kadınlarla bebeklerin baş düşmanı olmaya ant içer. Öyle ki erkek çocuklarının doğduktan sonra ilk sekiz gün içinde, kız çocuklarının ise ilk yirmi gün içinde canını alacaktır. Yahudilikte erkek çocukların doğduktan sekiz gün sonra sünnet edilmesi de Lilith’den korunmak için bir önlemdir. Lilith, hava karardıktansonra evlere girerek lohusa kadınların bebeklerini boğmaktadır. Bu sebeple günümüzde bazı Yahudiler arasında bir âdet olarak, lohusa kadın akşamları evde yalnız bırakılmaz. Kaynaklarda, ilk katil Kabil’in anası olarak, bazılarında Havva’yı baştan çıkaran yasak elmayı sunan yarı kadın yarı yılan yaratık olarak geçer. Bazen uzun siyah saçlı güzel bir kadındır, belden aşağısı ise insana benzemez. Kimi kaynaklara göre ateştendir, kimilerine göre yılan kuyrukludur, kimi yerde de keçi gibi kıllı ve çirkin olduğu belirtilir. Saba Melikesi kılığına girerek Süleyman Peygamber’i baştan çıkarmaya bile çalışır. Baştan çıkarıcı, fahişe, cadı, vampir, cinlerin başı gibi ne kadar olumsuz sıfat varsa Lilith’e yakıştırılır. Sadece Yahudi efsanelerinde yok Lilith. Geçmişi çok eskilere dayanıyor. Örneğin, Sümerler’de Rüzgâr Tanrıçası Lilitu olarak, Babil’de ise İştar’ın Tapınak Fahişesi Lamatşu olarak çıkıyor karşımıza. Karanlıklar Tanrıçası Lilith, her gittiği yerde başka bir adla anılıyor. Kimi zaman da yukarıda da bahsettiğimiz Saba Melikesi ya da Truvalı Helen gibi mitolojik kişiliklerle özdeşleştiriliyor. Gılgameş Destanı, Kabala, Talmud, Ölü Deniz Tomarları, Tevrat gibi mitolojik ve dini metinlerde de Lilith’in ismi geçiyor. Tevrat’ta ise Lilith’ten üstü kapalı bahsediliyor, ancak farklı yerlerde farklı bilgi var: Tevrat’ın ilk bölümü olan ve dünyanın ve insanın yaradılışını anlatan Tekvin’in ilk iki kısmı arasında bir çelişki vardır: İlk kısmında 1.27: ‘‘Ve Tanrı insanı kendi suretinde yarattı, onu Tanrı suretinde yarattı; onları erkek ve dişi olarak yarattı’’ denildikten sonra ikinci kısımda 2.18: ‘‘Ve Tanrı dedi: Adamın yalnız olması iyi değildir; kendisine uygun bir yardımcı yapacağım.’’ 2.22: ‘‘Ve Tanrı adamdan aldığı kaburga kemiğinden bir kadın yaptı’’ diye yazılmış. THY’den Gökçen’e özel fiyat ? İSTANBUL (ANKA) Türk Hava Yolları (THY) Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan yaptığı tüm iç hat uçuşlarında indirimli özel fiyat uygulayacak. THY’den yapılan açıklamaya göre 1326 Mart tarihleri arasında Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan yapılacak tüm iç hat uçuşlarında bilet fiyatları 69 YTL olarak uygulanacak. Sabiha Gökçen Havalimanı çıkışlı ve varışlı Adana, Antalya, Diyarbakır, Erzurum, Trabzon, Van, İzmir, Ankara, Kars seferlerinde tüm koltuklar 69 YTL’den (10 YTL akaryakıt harcı hariç) satışa sunulacak. Diğer taraftan, Tevrat araştırıcıları da iki kısma ayrılmış. Bir kısmı İsrail’de mabet fahişeliğinin olduğunu, bir kısmı da tanrı namına cinsel ilişki yapılmasının akıl alamayacağını söylüyor. Bütün söylentilere karşı, İnanna’nın bereket kültünün ve mabedinin İştar ve Astarte adlarıyla İsa’nın doğumuna kadar sürdüğünü görüyoruz... Bu arada, cinsellik sadece Babil’de değil, yakın kültürlerde de bir ibadet ve kutsanma yolu olmuş. 1800 yıllık Venüs, Allianoi’de güzellik uykusundan Örneğin, Eski İran’da Zerdüşt reuyandırıldı. Venüs, asfaltın da 8 metre altındaydı. formu yapılmadan önce Anaitis (tanrıçalardan birisinin adı) tarikaizlenimi veriyor. Daha sonra bu gelenek, tındaki ayin şöyle anlatılıyor: Kendisini Babillilere ve Asurlara geçmiş. ibadete adamış bir fahişe, tanrıça rolüHerodot kitabında, Babil’de her kadının nü üstlenir. Lüks bir tahtın üzerine evlenmeden önce mabette bir erkekle yatherkesin göreceği şekilde oturur. Kömasının zorunlu olduğunu, bu yüzden evleler arasından seçilen eş getirilir. lenmek isteyen kadınların mabedin etraKendinden geçerek çığlıklar atan sefında oturarak erkek beklediklerini, güzel yirciler ortasında birleşme gerçekleşir. Beş gün boyunca tüm kadınların hemen bulduğunu, çirkin kadınevlilikler askıya alınır. Bir kadın ların ise uzun süre bulamadıklarını yazıya da erkek istediğiyle birlikte yor. Muazzez İlmiye Çığ ise ‘‘Sümer’de böyle bir gelenek olamaz...’’ diyor. Çünkü olur. Gece yapılan bu ayinde, her onlarda kadınların evlenmesinde bekâret kadın o anda kutsal Anaitis’i temaranıyor. Sümer kanunlarına göre evlenen sil eder. Beş günün sonunda erkek kadın bakire değilse, kocasından boşanıreş yakılır, bu da erkeğin kadının ken bakire olarak evlenen kadının alacahizmetinde olduğunun acımasızğı tazminatın yarısını alabiliyor. Mabet faca işaretidir. hişeliği bir meslek. Onlar kendilerini tanEski Hindistan’da Tanrıça Şakrı namına bu işe gönüllü olarak adayan ti, genç bir bakirenin bedeninde kadınlar. Bunlar aynı zamanda bereket temsil edilir. Ayinde çırılçıplak kakültünün de temsilcileri. Sümer dininin lan genç bakire, yine herkesin göbir simgesi olan 100 kadar kurumu kapzü önünde kutsal birleşmeyi yaşar. sayan ‘‘me’’ler arasında fahişelik de bir Tektanrılı büyük dinlerde ise cinsel kurum olarak görünüyor. ilişki dini nikâha sahip kişiler arasında üreme amaçlı olduğu zaman kabul edilir. Diğer cinsel eylemler RTÜNME GELENEĞİ ‘‘eski zaman ibadetlerini’’ hatırlatRahibelerin diğerlerinden ayrılmaları tığı için hoş karşılanmaz. için başlarını örtmeleri gerekir. MÖ 1600 ESKİ İRAN’DA... İNTİKAMI... Asker arkadaşlarını öldürdü ? HATAY (AA) Hatay’ın Altınözü’nde Şanlı Piyade Hudut Karakolu’nda görevli Yozgat doğumlu Piyade Er E.G. cinnet getirerek arkadaşları Siirt doğumlu A.H. ile Erzincan doğumlu T.İ’yi, G3 silahıyla ateş ederek vurdu. Yetkililer, A.H. ve T.İ’nin olay yerinde öldüğünü, E.G’nin gözaltına alındığını bildirdiler. RİVAYETLER ÇEŞİTLİ Ağrı’da ‘sağlık’ operasyonu ? AĞRI (AA) Ağrı Valisi Halil İbrahim Akpınar, Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 20 öğretmen hakkında daha işlem yapılmaya başlandığını söyledi. Akpınar, Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında, Doğubayazıt ve Ağrı’daki 12 eczane hakkında, ‘‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, kamu kurum ve kuruluşlarına zarar vermek suretiyle dolandırıcılık yapmak’’ suçlarından işlem yapıldığını anımsatarak, bu soruşturma kapsamında 51 kişinin, önceki günden bu yana Doğubayazıt Cumhuriyet Savcılığı’nda ifade verdiğini belirtti. İNTİKAMI... Eşini 35 yerinden bıçakladı ? ERZİNCAN (AA) Erzincan’da bir kişi, tartıştığı 4 yıllık eşi Nilgün Ş’yi 35 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Aralarında bir süredir geçimsizlik bulunduğu öğrenilen A.Ş. ile eşi Nilgün Ş. arasında Cumhuriyet Mahallesi Ali Kemali Caddesi’ndeki evlerinde tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine A.Ş, evde bulunan bıçakla eşi Nilgün Ş’yi 35 yerinden bıçakladı. N.Ş. kaldırıldığı Erzincan Devlet Hastanesi’nde öldü, A.Ş. ise Şehit Enes Bediz Karakolu’na teslim oldu. Eşiyle aralarında bir süredir geçimsizlik bulunduğunu belirten A.Ş, cinayetten pişmanlık duymadığını söyledi. Ö YARIN: TEK TANRILI DİNLER VE KADIN CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle