25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MART 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Başbakan Erdoğan ile görev süresi pazartesi günü dolacak olan Serdengeçti’nin görüşmesi 40 dakika sürdü 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Atama son güne kaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kamuoyunda merakla beklenen Merkez Bankası Başkanlığı’na yapılacak atama konusundaki açıklama son dakikaya bırakıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti’yi kabul etti. ErdoğanSerdengeçti görüşmesi, 40 dakika kadar sürerken, taraflar konuyla ilgili bir açıklama yapmadılar. Görüşmeden yalnız çıkan Süreyya Serdengeçti’nin makam aracına binerek Başbakanlığı hızla terk etmesi dikkati çekti. Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti’nin 5 yıllık görev süresi 13 Mart 2006 mesai saati bitimi itibarıyla sona erecek. Atamanın, aynı gün yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısından sonra kesinleşeceği belirtiliyor. Kulislerde Ser Can Simidi Hükümetin, Şemdinli iddianamesinin dışında olduğu savunmasının inandırıcılığının olmaması bir yana, hükümeti çok zorda olduğu birçok konudan birden kurtardığı, can simidi gibi işine yaradığı ortada. Bir hafta önce Başbakan Erdoğan’ın başı Maliye Bakanı Kemal Ağabey’i ile bağlantılı ciddi belada idi. Gensoru önergesinin milletvekillerinin sıkı izlenmesi ile atlatılmasıyla konu kapanmamıştı. Arkadan Unakıtan ailesinin sabıkalarına ilişkin yeni gelişmeler medyaya yansımış, yeni gensoru hazırlığı gündeme gelmişti. Hükümete en yakın medya yorumcuları bile Unakıtan’ın görevden alınması, en iyi sonuç olarak ise istifasını isteme noktasına gelmişlerdi. Olay tabii ki Unakıtan’ın ayrılması ile kapanacak gibi değildi. Kader ortaklığı, aslında suç ortaklığı durumları hükümetin, AKP iktidarının geleceğini sallama boyutlarına varmıştı. Artık AKP milletvekilinin girişimi ile hazırlandığı ortaya çıkan Şemdinli iddianamesi ile bir hafta gibi kısa bir zaman diliminde gündem tümden değişti. Her ne kadar hükümet adına resmi söylem bu konuda iradelerinin olmadığı, bağımsız yargıya karışmayacakları çizgisi içinde ise de yine sadece kimi milletvekillerinin değil, doğrudan bakanların açıklamalarında, satır aralarında çok farklı bir tablo ortaya konuyor. En sonuncusu Gül’den bakanlar adına yapılan açıklamalarda, yargının karşısına çıkma, iddianamelerde suçlamalara hedef olma durumlarının herkes içi geçerli olduğu vurgulaması yapılıyor. Kendi durumları ile en üst dereceden komutanların durumları arasında ilişki kuruluyor. Kamuoyunda gerçek bir gündem, kavram kargaşası... Erdoğan hükümetini, AKP’yi kaçınılmaz olarak içten sarsacak Unakıtan krizinden kurtarmasa da ertelenmesini sağlamakla kalmadı. Dış politikada çok zorlayan birkaç gelişmenin birden gerçek anlamı ile algılanması ve tartışmasından da uzaklaştırdı. Önem sıralaması zor. Çünkü Karadeniz’de ABD’nin askeri söz sahibi olmakta direnmesi, Montrö’yü tarihe gömme girişimi en vahimi desek. İran’a ilişkin son gelişmelerde Türkiye’ye biçilen ve Erdoğan hükümetinin büyük çapta teslim olduğu ortaya çıkmış taraf olma rolünden doğabilecek sonuçları atlarız. Ya da Kıbrıs’a ilişkin AB’den gelen son kararlarla ortaya çıkan yakıcı gerçekleri: AKP iktidarının bir dizi bağışlanamaz sorumsuz kararlarıyla, Türkiye’nin kozlarını teslim etmiş politikalarının açığa çıkmasından doğan sıkışıklığın su yüzüne çıkmasını hafife almış oluruz. ??? Irak’ta artık ABD şahinlerinin bile itiraf ettikleri iç savaşın Türkiye’yi tehdit eden boyutlarında Erdoğan hükümetinin ılımlı İslam kimliği, ikircikli politikalarının varlığı ile katlanan olumsuz sonuçlar da var. Erdoğan hükümeti, içerden ve dışardan yalpalamalarında sıkıştıkça, siyasal İslama ödün veren politikalarla ayakta kalmayı tek kurtuluş olarak görmekten vazgeçmiyor. Laiklikten ödün veren hükümet icraatlarının sonu gelmiyor. Adım adım gelen kararların toplumsal tepkisi şimdilik yavaş yavaş ısıtılan, kaynatılan suda tepki veremeyen kurbağanınkine benzer oluyor. Eğitimde en son Danıştay gizli bypass edilerek imam hatiplilerin aksine yargı kararına karşı çift diploma ile üniversite sınavlarında puanlarının arttırılmasının yolu açıldı. YÖK’ün yargı, hukuk kararı uygulanmadığı için protesto edip katılmadığı TÜBİTAK uygulaması gibi hükümet bu konuda da yargı kararı, hukuku tanımama, delme yolunda yürüyor. Hukuku yok sayma icraatlarında hükümetin şampiyonluk yaptığı alanlar arasında elbette ekonomi de var. Sayısız özelleştirme kararında, ‘‘oldu da bitti maşallah..’’ denilerek yargı kararlarının fiilen yok sayılması sıradan bir yöntem. Benzeri döne döne izleyememekten, sayamamaktan başımızın döndüğü partizanca kadrolaşmalarda yaşanıyor. Elbette haksız, hukuk dışı, vurgun, yağma niteliğindeki çıkar sağlamalara gelen afların çok ağır yaralayıcı toplumsal sonuçları var... Şemdinli iddianamesi gölgesinde kalan bir başka önemli konu ise ekonomideki balayı günlerinin bitişine ilişkin. Elbette tek başına Kemal Derviş’in çıkışı ile dikkat çeken, aslında tekstilciler, turizmciler ve otomobilcilerin sırada büyüyen ‘‘batıyoruz, önlem istiyoruz’’ yakınmalarını kastetmiyorum. Erdoğan hükümetinin şansına kriz sonrası ekonominin toparlanması süreci ile dünyada dolaşan sıcak paranın rüzgârlarının Türkiye lehine işlemesi sürecinin çakışması ile yaşanmış ‘‘balayı döneminin bittiğinin’’ piyasacılar tarafından sık sık vurgulanmasını kastediyorum... Piyasalardaki sert iniş çıkışlar da kamuoyunun gözünden kaçıp duruyor... soner@cumhuriyet.com.tr ? Merkez Bankası Başkanlığı için yapılacak atama, büyük olasılıkla pazartesi günü yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasına kaldı. AKP döneminde başkan yardımcılığına atanan Devlet Bakanı Babacan’ın eski danışmanı Erdem Başçı’nın Merkez Bankası Başkanlığı’na atanması olasılığı güçleniyor. dengeçti’nin büyük olasılıkla Başkanlığa yeniden atanmayacağı konuşulurken, yerine ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ın okul arkadaşı, Merkez Bankası Başkan Yardımcısı ve Para Koordinasyon Kurulu Üyesi Erdem Başçı’nın getirileceği belirtiliyor. İktidara yakınlığı bilinen Zaman gazetesinin Başçı’nın adaylığı konusunda geniş yayın yapması da dikkat çekiyor. Yaşıtı Devlet Bakanı Babacan’la aynı dönemde TED Ankara Koleji’nde okuyan 1966 doğumlu Başçı, ODTÜ Elektrik ve Elektronik Bölümü mezunu. Bilkent Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisans Programı’nı tamamlayan Başçı, ABD’de Babacan’la aynı dönemde master yaptı. Merkez Bankası’na atanmadan önce de Babacan’ın danışmanlığını yapıyordu. Serdengeçti’nin ise pazartesi akşamı itibarıyla emekliliğini isteyeceği konuşuluyor. Serdengeçti’nin görev süresi 13 Mart Pazartesi sona ereceği için, o tarihe kadar yapılacak atama Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından onay lanarak yürürlüğe girmezse, en kıdemli üyesi başkanlığında toplanacak Banka Meclisi, Başkanlığa vekâleten bir başkan yardımcısını atayacak. Erdoğan’ın bir süre önce Egeli tekstilcilerle yaptığı toplantıda ‘‘Merkez Bankası’nda yönetim değişikliği olacağı ve bu değişikliğin sonrası faizlerin düşeceği’’ yönünde konuştuğu ifade edilmişti. Yeni Başkan’ı bekleyen konuların başında cari açıktaki artış ve büyümedeki yavaşlama gelirken, uzmanlar Banka’nın politikasında bu kaygılara yönelik değişim bekliyor. Emekliliğini isteyecek Türkiye’de enflasyonun düşürülmesi sürecinde gösterdiği başarı ile dünya finans çevrelerinin saygısını kazanan ve geçen yıl “En Başarılı Merkez Bankası Başkanı” seçilen Sürreyya Serdengeçti, şimdiden emeklilik dilekçesini hazırladı. TİCARET İÇİN STRATEJİ Devlet Bakanı Abdüllatif Şener’e bağlı TKB’de yoğun atama furyası ABD’ye odaklanma yılı Ekonomi Servisi İhracat pazarlarını genişletmek isteyen Türkiye’nin aklına ABD gelince, 6 hedef eyalet belirlendi ve yeni bir strateji oluşturulması kararı alındı. TürkAmerikan İş Konseyi’nin (TAİK) evsahipliğinde düzenlenen toplantıya katılan Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen ‘‘ABD stratejisi’’ hakkında bilgi verdi. Yaklaşık 12.5 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğü ile ABD’nin günde yaklaşık 4 milyar dolar, yılda ise 1.7 trilyon dolarlık ithalat yaptığına dikkat çekti. ‘‘Türkiye’nin ihracatının yüzde 7’si ABD’ye yapılan sevkıyat ancak Türk firmalarının bu pazardaki yalnızca binde 3’’ diyen Tüzmen oluşturdukları strateji kapsamında ABD’nin 52 eyaletinden 6’sının, New York Kaliforniya, Teksas, Illinois, Florida ve Georgia’nın ihracatta hedef eyaletler olarak seçildiğini bildirdi. Bakan Tüzmen’in verdiği bilgiye göre, bu yıl yapılacak bazı etkinlikler şöyle: Bu eyaletlerde düzenlenecek 200’ün üzerinde fuara katılan firmalara daha önce verilen yüzde 50 oranındaki mali destek oranı ABD pazarı için yüzde 60 olarak uygulanacak. Bilişim sektörü için ilk defa yapılacak bir programla Silikon Vadisi ile Türk firmaları arasındaki bağları güçlendirilecek. Fındık tanıtım grubunun yanı sıra doğal taş, seramik ve deri tanıtım grupları ABD pazarında çalışmalarını yoğunlaştıracak. Yılın ikinci yarısında New York’ta ‘‘Turquality Projesi’’nin tanıtımı için faaliyet düzenlenecek. Kalkınma Bankası ‘darmadağın’ Vestel, Manisa’da ürettiği Türkiye’nin ilk ‘dizüstü’ bilgisayarını tanıttı MURAT KIŞLALI Hannover’de teknoloji şöleni Almanya’nın Hannover kentinde dün başlayan Uluslararası Bilgisayar ve Bilişim Fuarı CeBIT’te Microsoft, Intel ve Samsung şirketleri, ortak geliştirdikleri yeni minyatür taşınabilir bilgisayar ‘‘Ultra Mobile Origami PC’’yi (UMPC) tanıttı. Vestel de Türkiye’nin ilk dizüstü bilgisayar fabrikasında ürettiği prototipleri fuarda sergiliyor. Intel Celeron işlemcili ve Windows XP’nin 2005 Tablet PC işletim sistemini kullanan 20x15 cm boyutlarındaki yeni bilgisayarın dokunsal bir ekranı bulunuyor. Yeni PC’nin MP3 çalabilme özelliğinin yanı sıra GPS (küresel konumlandırma sistemi) ve kablosuz internet bağlantısı bulunuyor. Microsoft’un bir süredir üzerinde çalıştığı ve ‘‘Origami Projesi’’ adı verilen çalışmanın ürünü yeni tür bilgisayar, Windows XP’nin gücü ile hazır mobil teknolojileri bir araya getirerek, küçük, hafif ve her yere taşınabilir özelliğiyle internete bağlanma, iletişim kurma, her yerde her türlü işi yapabilmenin yanı sıra eğlence ve bilgi alma özgürlüğünü sağlıyor. Origami PC’nin gelecek ay satışa çıkması ve satış fiyatının 600 ile 1000 dolar olması bekleniyor. Verilen bilgiye göre Vestel’in tanıttığı bilgisayarlar, Manisa’daki Vestel City’deki tesiste nisan ayından itibaren seri olarak üretilmeye başlanacak. Vestel, bu tesiste üretimini yapacağı bilgisayarları Türkiye pazarının yanı sıra ihraç edecek. ANKARA Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’e bağlı Türkiye Kalkınma Bankası’nda (TKB) ‘‘yönetmelik değişikliği’’ gerekçe gösterilerek 8 müdür ile 23 müdür yardımcısı görevden alındı, 5 müdür istifa etti. Toplam 47 kişinin de yeni yönetim kadrolarına atamalarının yapıldığı bankada, kurumun çekirdeğini oluşturan dört proje müdürlüğü ile üç kredi müdürlüğü birleştirilip ‘‘kredi değerlendirme müdürlüğü’’ adıyla, AKP tarafından geçen ekimde atanan Genel Müdür Yardımcısı Adnan Dinçer’e bağlandı. TKB Genel Müdürü Abdullah Çelik imzasıyla kuruma duyurulan yeniden yapılanmaya göre görevlerinden alınan Proje I Müdürü Mustafa Toy, Proje IV Müdürü Atilla Çatak ve Bankacılık İşlemleri Müdürü Ertan İnan kıdemli uzman olarak, Savunma Sekreteri Ümit Aktaş uzman olarak, Proje II Müdürü Şevket Çetin, Muhasebe Müdürü Halis Pektaş, Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ayşe Topuzlu ve Hukuk Müşaviri Hilmi Tekoğlu da genel müdür müşaviri olarak atandılar. İştirakler Müdürü Cevdet Bayraktaroğlu, Proje Geliştirme Müdürü Ş. Esat Oğanbilen, Kredi III Müdürü Adem Davarcı, Araştırma Müdürü Ahmet Kandemir ve Finansal Kiralama Müdürü A. Cihan İnankur ise görevlerinden istifa etti. Yeni yapılanmayla toplam yedi kredi ve proje müdürlüğünden 4’ünün müdürü değiştirilirken, bütün kredi ve proje müdürlüklerinden de toplam 15 müdür yardımcısı görevden alınmış oldu. Cumhuriyet’e bilgi veren bir banka çalışanı, ‘‘TKB hükümetin ele geçiremediği tek kamu finansman kuruluşuydu. Bu yeni yapılanma, TKB’de AKP kadrolaşmasının bir sonucudur’’ derken, 2005 Aralık’ında göreve getirilen Genel Müdür Çelik, Cumhuriyet’in telefonuna çıkmadı. Şirket bu yıl 350 milyon dolarlık yeni yatırım yapmayı planlıyor Turkcell’den ArGe merkezi Ekonomi Servisi Turkcell, araştırmageliştirme (ArGe) faaliyetlerini, 3 bin metrekarelik kapalı alanda 263 çalışanın hizmet vereceği ArGe Merkezi’nde tek çatı altında topladı. 2006 yılında yapacağı 350 milyon dolarlık yeni yatırımın bir bölümünü ArGe çalışmalarına aktarmayı planlayan Turkcell’in farklı merkezlerde yürüttüğü araştırma geliştirme faaliyetlerini tek çatı altında topladığı GSM Teknolojileri ArGe Merkezi, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Çukurova Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet, Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer ve Turkcell Genel Müdürü Muzaffer Akpınar’ın katılımıyla açıldı. Ulaştırma Bakanı Yıldırım, hükümetin ArGe’ye çok önem verdiğini belirterek ‘‘Yeni hazırladığımız Elektronik Haberleşme Kanunu’nda, sektörden topladığımız paralardan Sanayinin sorunları tartışılacak ? Türk sanayisinin sorunları ve çözüm önerileri, bugün toplanacak olan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komiteleri toplantısında ele alınacak. Saat 11.00’de İstanbul Ceylan Otel’de yapılacak toplantıda, İSO Başkanı Tanıl Küçük’ün konuşma yapması beklenirken İSO Meslek Komiteleri’nin üyeleri sorunları ve çözüm önerilerini aktaracaklar. IFC’den 400 milyar dolar kredi ? Dünya Bankası Grubu’nun özel sektör finansman kolu olan International Finance Corporation’ın (IFC) Başkanvekili Lars Thunell, bu yıl Türkiye’ye verecekleri kredi desteğinin 200400 milyon dolar olarak planlandığını, ancak bunun üst sınıra yakın düzeyde gerçekleşeceğini söyledi. Thunell, ‘‘IFC’nin diğer finansörlerden farkı, Türkiye’deki şirketlere uzun vadeli finansman sağlayan önemli kaynak olması” dedi. iletişim alanında ArGe’ye çok önemli destek verme imkânına kavuşacağız’’ dedi. Yıldırım, amaçlarının 2010’a kadar ArGe desteğini AB ülkelerinin seviyesine çıkarmak olduğunu ifade etti. Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Tayfun Acarer de Turkcell’e ilk defa geldiğini, bir mühendis olarak çok etkilendiğini belirterek, Türkiye’de 2. nesilde olduğu gibi 3. nesil fırsatının da kaçırıldığını, 3. neslin teknolojiden ziyade içerik sağlamaya yönelik olduğunu vurguladı. Turkcell Genel Müdürü Muzaffer Akpınar ise şirket olarak ArGe’ye her zaman çok önem verdiklerini, geliştirmeye çok sermaye ayırdıklarını ifade ederek 27.9 milyon abonesi olan Tukrcell’in uluslararası yatırımlarıyla birlikte 32.1 milyon aboneye ulaştığını bildirdi. Akpınar, Turkcell’in bugüne kadar 4.7 milyar dolar yatırım yaptığını belirterek ‘‘2005 yılında abonelerden toplanarak devlete aktarılan vergi, katkı 2.5 milyar dolardır. Türkiye ne kadar büyükse biz de o kadar büyüyebiliriz. Türkiye’de gidilecek daha yol var’’ dedi. Yalçıntaş TUGEV Başkanı oldu ? İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, Turizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (TUGEV) Yönetim Kurulu Başkanlığı’na ve vakıf bünyesinde bulunan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Başkanlığı’na seçildi. İstanbul’un bir kongre şehri haline getirilmesi alanında çalışmalar yapan ICVB’in üyeleri arasında oteller, acenteler, konferans ve sergi merkezleri, havayolları ve benzer kuruluşlar bulunuyor. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle