25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MART 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sezer: Pervasızca yolsuzluk yapılıyor ? ANKARA (ANKA) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ‘‘Hükümet yolsuzluk denizinde yüzüyor’’ dedi. Zeki Sezer, TMMOB Maden Mühendisleri Odası’nın genel kurulunda yaptığı konuşmasında, tarihin en büyük yolsuzluklarının bu dönemde yaşandığını ve bunun en pervasızca, toplumun gözünün içine baka baka yapıldığını söyledi. ‘‘Hükümet yolsuzluk denizinde yüzüyor’’ diyen Sezer, ekonomide dışa bağımlılığın da hızla arttığını ifade ederek büyümenin tamamen hormonlu ve ithalata dayalı olduğunu savundu. Dış ticaret açığının 42, cari işlemler açığının 23 milyar dolara ulaştığını kaydeden Sezer, enerji alanında da dışa bağımlılığın hızla artmakta olduğunu bildirdi. 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Sezer, Erbakan’ın hapis cezasını evinde çekmesini öngören yasayı TBMM’ye geri gönderdi ‘Kişiye özgü af olmaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, kapatılan RP’nin lideri Necmettin Erbakan’ın 2 yıl 4 aylık hapis cezasını evinde çekmesi yolunu açan yasayı TBMM’ye geri gönderdi. Gerekçede, yasanın ‘‘kişiye özgü’’ olduğu ve ‘‘cezanın konutta çektirilmesinin zorlayıcı öğesi olan zararın ödenmesi önkoşulunun ortadan kaldırılması nedeniyle kamu yararı bulunmadığı’’ vurgulandı. ‘‘Kayıp trilyon’’ davası nedeniyle 2 yıl 4 ay hapse mahkum edilen Erbakan’ın cezasını evde çekmesini sağlamak amacıyla yasa çıkarılmıştı. Bu yasada, ‘‘65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 6 ay, 70 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 1 yıl, 75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları 3 yıl veya daha az süreli hapis cezasının konutlarında çektirilmesi’’ öngörülüyordu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, dün bu yasayı kişiye özel olduğu gerekçesiyle bir kez daha görüşülmek üzere Kan Gölünde Rant... Mehmet Ali Altındağ, Güneydoğu’nun kan ve gözyaşıyla yoğrulduğu bir dönemin aktörlerinden birisiydi... Altındağ, Güneydoğu’da ‘‘Hacı’’ olarak tanınıyor, kamu ihaleleriyle servetine servet katıp ‘‘Kan Gölü’’nde büyük bir rant sağlıyordu... 1996 yılının şubat ayında dönemin CHP İl Başkanı Mesut Değer’in (Şimdi CHP Diyarbakır Milletvekili) yeğeni işadamı Hüseyin Değer, bir köprünün altında ölü bulundu... Altındağ’ın Söz gazetesi ve Söz TV’si Hüseyin Değer’in infazından önce günlerce yayın yapmıştı: ‘‘Hüseyin Değer PKK’lidir, bölücülere yardım etmiştir...’’ Bir başka olay... Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Seyfettin Kızıltan’ın evi, Söz gazetesi baskıya girdiği geceyarısı kuşatıldı... ‘‘Başhekimin evi cephanelik gibi...’’ SSK Hastanesi Başhekimi olan Seyfettin Kızıltan’ı PKK’li olarak suçlayan ‘‘Hacı’’nın gazetesi yine yapacağını yapmıştır... Oysa Seyfettin Kızıltan sosyal demokrat bir insandı... DGM’de süren yargılama sonucu aklandı... Bu olayı on yıl önce yazdığımda, Diyarbakır Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu şöyle demişti: ‘‘Hacı, sevmediği kişileri ihbar ederdi. Olayı araştırdım, Doktor Seyfettin Kızıltan’ın PKK’yle uzaktan yakından ilişkisi olmadığını, sadece sol görüşlü bir insan olduğunu saptadım...’’ 16 Nisan 1996 yılı... Mehmet Ali Altındağ, Söz gazetesinde başyazı yazıyor, okuyalım: ‘‘Bugün Hizbullah ve HizbulKuran diye bilinen İslamın sarsılmaz yüce kahraman erleri, yeryüzündeki birçok bölgesinde Hizbulşeytan denilen küfürün, inkârın, ilhadın temsilcileriyle çarpışmaktadır...’’ ??? Mehmet Ali Altındağ işte böyle bir insan!.. ‘‘Hacı’’nın Hizbullah ve PKK’yle bağlantısı olduğu, istihbarat birimlerinin tutanaklarında geçiyor... Altındağ Tesisleri’nin arkasında kurulmuş binalar ‘‘Kuran kursu’’ olarak biliniyor ama orada Hizbullah’ın örgütlendiği bir gerçek... Bir Hizbullah kampı burası... 1520 konuttan oluşan kampın güvenliğini 78 köy korucusu sağlıyor. Diyarbakır’daki Altındağ3 Apartmanı’nda Hizbullahçıların barındığını ise bilmeyen yok... Mehmet Ali Altındağ’ın yaptıklarını MİT, jandarma, polis herkes biliyor... ‘‘Hacı’’yı o dönemde ‘‘devlet’’ kullanıyor, bunun karşılığı kamu ihalelerini ona verip zenginleştiriyor... 1994 yılında Güneydoğu’da Hizbullah’ın yükselişe geçtiğini anımsatmakta yarar var... Güvenlik birimlerinin PKK’ye karşı Hizbullah’ı kullandıkları da bir gerçek. İki yıl içinde Batman ve Diyarbakır’da 500 faili meçhul cinayetin ardında Hizbullah bulunuyor... Tüm bu gelişmelere baktığımızda elbet akla şu soru geliyor: ‘‘Acaba Altındağ’ı devletin bazı istihbarat birimleri 1970’li ve 80’li yıllarda kullanmış mıydı?’’ Orasını bilemem, bildiğim şu: TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinin uygulandığı yıllarda çakmakçı dükkânı arandı Mehmet Ali Altındağ’ın... Polis, Altındağ’ın dükkânında çok sayıda Saidi Nursi’nin Risalei Nur kitaplarından buldu... Gözaltına alınan Altındağ MİT’te sorgulandı, ancak daha sonra salıverildi. Hakkında dava açılmadı... ??? Mehmet Ali Altındağ’ı on yıl önce yine birileri koruyup kolluyor, devlet ihalelerini ona veriyor, o da bunun karşılığı ihbarcılık yapıyor, HizbullahPKK arasında gidip geliyordu... On yıl sonra da değişen bir şey yok!.. Yine kamu ve AKP’li belediyelerden ihale alıyor, TBMM Şemdinli Komisyonu’nda demokrasi ve insan hakları üzerine konuşup, ihbar ediyor... Bir savcı da bu ‘‘Hacı’’yı ciddiye alıyor... Çakmak, dolmakalem ve gözlük tamirciliğinden başlayıp, devlet ihaleleriyle köşeyi dönen ‘‘tarikatsiyasetticaret’’ ilişkisini ‘‘ihbarcılık’’la perçinleyen Mehmet Ali Altındağ’ın kimliği işte böyle... Altındağ Dinlenme Tesisleri’nde ağırlanan ‘‘önemli kişiler’’ vardı yıllar önce. Bugün de var... Merak ettiğim ise şu: ‘‘Nasıl bir dokunulmazlık zırhıdır bu?’’ ? Yasanın, bir siyasi parti liderinin Hazine yardımını geri ödemeden cezasının infazını evinde sağlamak amacıyla yapıldığını tüm kamuoyunun bildiğini belirten Cumhurbaşkanı Sezer, düzenlemede kamu yararı olmadığını belirtti. TBMM’ye geri gönderdi. Gerekçede, ‘‘Yasal düzenlemenin, bir siyasal parti eski genel başkanının durumuna çözüm getirmek ve üzerine geçirdiği Hazine yardımını geri ödemeden cezasının infazını evinde sağlamak amacıyla yapıldığı, tüm kamuoyunun bildiği ve hiç kimsenin yadsıyamadığı bir gerçektir’’ denildi. Gerekçede, yasanın kişiye özel olduğu vurgulanırken şu değerlendirmelere yer verildi: ‘‘Yasaların genelliği ilkesi, özel, aktüel ve geçici bir durumu gözetmeyen, belli bir kişiyi hedef almayan kuralların getirilmesini zorunlu kılmaktadır. Getirilen kuraldan kapsama giren ya da girecek olanların da yararlanacak olması, değişikliğin, zamanlaması itibariyle bir siyasal partinin eski genel başkanı için yapıldığı, dolayısıyla kişiye özgü olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Ayrıca getirilen kuralın kamunun değil, kişilerin yararını gözettiği gözardı edilemeyecek bir olgudur. Cezanın konutta infazı için aranan, işlenen suç nedeniyle doğan zararın ödenmesi koşulunun kaldırılması, değişikliğin kamu yararı amacı taşımadığını göstermektedir. Düzenlemede, zarara ilişkin hukuksal sorumluluğun saklı tutulduğunun belirtilmesi sonuca etkili değildir. Çünkü cezanın konutta çektirilmesinin zorlayıcı öğesi olan zararın ödenmesi önkoşulu ortadan kaldırılmaktadır.’’ İktidarın yasayı TBMM’den aynen geçirmesi bekleniyor. Bu durumda Cumhurbaşkanı Sezer yasayı onaylamak zorunda kalacak. Ancak yasanın Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi yolu açık olacak. Çirkin suçlama AKP Grup Başkanvekili Sadullah Ergin, Cumhurbaşkanı Sezer’in iade kararını ‘‘izaha muhtaç bir takdir yetkisi’’ diye değerlendirdi. Ergin, iade gerekçelerinin hukukla bağdaşmadığını, Meclis’in yasama yetkisine müdahale anlamına geldiğini savunurken ‘‘Bu yasadan Erbakan faydalanamaz, diye bir hüküm koyalım, olsun bitsin’’ açıklamasını yaptı. Ergin, Cumhurbaşkanı Se zer’in kendisine verilen yetkiyi kullanarak bugüne kadar 200’den fazla hükümlüyü affettiğini belirterek bunlardan 200’e yakınının terör örgütü üyesi olduğunu, polise ve askere silah çektiğini ve affedildikten sonra güvenlik güçleriyle çatışmaya girdiğini savundu. Sezer’in af yetkisini kullanırken objektif kriterleri göz önünde bulundurduğuna inandığını söyleyen Ergin, ‘‘Cumhurbaşkanı’nın af yetkisini kullanmasını sorgulamadık. Ama bu yasayı ‘şu kişi yararlanacak’ diye iade etmesi, hukukun genel kurallarıyla örtüşmüyor. Bir ülkenin cumhurbaşkanının, 70 milyonun tüm renklerini kucaklaması gerekir’’ dedi. ‘‘Kadayıf gönderemediler’’ Anavatan Partisi Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş da parti olarak ‘‘bu yasanın bu şekilde çıkamayacağını’’ söylediklerini anımsattı. Sarıbaş, ‘‘Sayın Cumhurbaşkanı’nı kutluyorum. İktidar partisinin çoğunluğu var ama Hoca’ya kadayıf gönderemediler’’ diye konuştu. Çokuluslu deneme tatbikatı ? İstanbul Haber Servisi NATO Barışı Destekleme Harekâtı senaryosu çerçevesinde, ‘‘Etki Odaklı Harekât Konsepti’’ni denemek amacıyla planlanan ‘‘Çokuluslu Deneme4 (Multinational Experiment MNE4) Tatbikatı’’nın basın günü, 14 Mart’ta Harp Akademileri Komutanlığı Atatürk Harp Oyunu ve Kültür Merkezi’nde yapılacak. NATO Karargâhları ve Türkiye’den toplam 148 personelin katıldığı tatbikatın basın gününde NATO Müttefik Transformasyon Komutanı Orgeneral Lance L. Smith de hazır bulunacak. GÜNDEM UNAKITAN ÇİZMEDEN YUKARI ABD’nin 2005 İnsan Hakları Raporu açıklandı. MUSA KART AKP’liler kampta hesaplaşacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin Kızılcahamam kampı bugün başlıyor. Kamp için hazırlanan muhalif milletvekillerinin, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan başta olmak üzere hakkında yolsuzluk iddiası bulunan bakanları eleştiri yağmuruna tutması bekleniyor. Unakıtan’a sert eleştiriler yönelten Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez’in disipline sevk edilip edilmeyeceği de netleşecek. Milletvekili, bakanlar ve parti yöneticilerinin eşleriyle birlikte katıldığı AKP’nin Kızılcahamam kampı, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açılış konuşmasıyla başlayacak. Erdoğan’ın konuşmasında, asker ve hükümet arasındaki ‘‘Şemdinli’’ gerginliğini daha da yumuşatacak açıklamalar yapması bekleniyor. Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal’ı da sert bir dille eleştirecek. Erdoğan’ın, Şemdinli iddianamesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Adıyaman Milletvekili Faruk Ünsal ile AKP Manisa Milletvekili Hakan Taşçı’yı uyaracağı dile getiriliyor. Erdoğan, konuşmasının ardından milletvekillerinin tümüyle geniş kapsamlı bir toplantı yapacak. Bu toplantının ardından bakanlar, milletvekillerine çalışmalarıyla ilgili brifing verecek. Kampın son gününde milletvekilleri gruplar halinde bakanlar ile görüşecek. Erdoğan da gruplar halinde milletvekillerini kabul edecek. Uzun süredir kamp için hazırlanan muhalif milletvekillerinin, hakkında yolsuzluk iddiası bulunan bakanları eleştiri yağmuruna tutması bekleniyor. Hatay Milletvekili Fuat Geçen ile Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Unakıtan hakkında ‘‘parti içi güvenoylaması’’ sürecinin işletilmesini gündeme getirecek. Afyon Milletvekili Mahmut Koçak ile Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır’ın parti içi demokrasinin yetersizliğine vurgu yaparak parti yönetimini eleştirmesi bekleniyor. Unakıtan’a istifa çağrısı içeren bir mektup gönderen Turhan Çömez’in durumunu kampa erteleyen parti yönetiminin, bu konuda da bir tavır belirlemesi bekleniyor. Çömez’in disipline sevk edilip edilmeyeceği kampta netleşecek. Parti yönetiminde, ‘‘Eğer disipline sevkedilirse Çömez’i kahraman yaparız. Bunun yerine soğutma politikası uygulamalıyız’’ görüşünün ağırlık kazandığı belirtildi. Erdoğan, Arınç’la görüştü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dün öğle yemeğinde Meclis’te bir araya geldi. Başbakan Erdoğan, yemek çıkışında gazetecilerin sorusu üzerine, ‘‘Görüşmemiz planlı değil. Epey zamandır Sayın Başkan ile görüşemiyorduk. Kendilerinin cumadan sonra böyle bir daveti oldu. Birlikte yemek yedik ve mevcut durumu değerlendirdik’’ dedi. Erdoğan, Şemdinli, Yüksekova ve Hakkâri’deki olaylarla ilgili kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’na ilişkin soruları ise yanıtsız bıraktı. TBMM Başkanı Arınç’ın odasında yapılan görüşme yaklaşık 1.5 saat sürdü. musakart@yahoo.com KONU: İSLAMA HİZMET ‘TALEPLERİ GÖRMEZDEN GELİNİYOR’ Arabistan yarışmasına Başbakanlık duyurusu FIRAT KOZOK CHP’den Aleviler için araştırma önergesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Millekvekili Ahmet Ersin, Alevi yurttaşların inanç ve kültürlerini yaşama, yaşatma ve öğretmede karşılaştıkları engellerin Meclis tarafından araştırılmasını istedi. Ahmet Ersin, TBMM Başkanlığı’na verdiği araştırma önergesinde Türkiye’de 20 milyon civarında Alevi yurttaş bulunduğunu belirterek bu kesimin inanç ve kültürlerini yaşamak, öğrenmek ve öğretmek konusunda ciddi sorunlarla karşılaştığına işaret etti. Alevilerin tarihte çeşitli kıyım ve iftiralara uğradığına dikkat çeken Ersin, ‘‘Alevi vatandaşlarımız, halen dahi bazıları kasıtlı ve bazıları da bilgisizlikten kaynaklanan haksız söz, davranış ve yakıştırmalara muhatap olmaktadır. Ne yazık ki, bugüne kadar ne Alevilerin tamamen haklı olan talepleri karşılanmış ve ne de Alevilik hakkında toplum yeterince bilgilendirilmiştir’’ görüşüne yer verdi. Ersin, laik cumhuriyet ve Atatürk ilkelerine, üniter devlet yapısına son derece bağlı olan Alevilerin taleplerinin görmezden gelinmesinin son derece üzücü olduğunu kaydetti. Koyupınar tahliye edildi ? İstanbul Haber Servisi F tipi cezaevlerindeki tecrite karşı 315 gündür sürdürdüğü ölüm orucu eylemi nedeniyle Gebze Hastanesi’ne kaldırılan Fatma Koyupınar tahliye edildi. Koyupınar’ın yasadışı DHKP/C örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle yargılanmasına, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme heyeti, yaklaşık 2.5 yıldır Gebze M Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Koyupınar’ın, tutuklu kaldığı süreyi ve delil durumunu dikkate alarak tahliyesine karar verdi. ANKARA Türkiye bir ilke imza atarak Suudi Arabistan’ın ‘‘İslama hizmet’’ konulu, ‘‘Kral Faysal Ödülleri’’ni resmi olarak duyurdu. Suudi Arabistan’ın, kralları için yaklaşık 30 yıldır düzenlediği ‘‘Kral Faysal Ödülleri’’, Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) tarafından resmi olarak duyuruldu. ‘‘İslama Hizmet’’ konulu yarışmanın duyurusu, BYEGM’nin internet sitesine konuldu. Duyuruda, ‘‘Kral Faysal Vakfı tarafından, 1979 yılından bu yana, İslam Dünyasına ve insanlığa katkıda bulunan kişilere İslam araştırmaları, Arap Dili ve Edebiyatı, tıp ve bilim dallarında Kral Faysal Uluslararası Ödülleri verilmektedir. 2007 yılında 30. kez verilecek olan ödüller 4 kategoriyi kapsamaktadır’’ denildi. Duyuruda yarışma alanları da, ‘‘İslama Hizmet’’, ‘‘İslam Araştırmaları (Müslümanların temel ve uygulamalı bilimlere katkısı)’’, ‘‘Arap Dili ve Edebiyatı (eski Arap retoriği)’’, ‘‘Tıp (prostat kanseri)’’ ve ‘‘Bilim (kimya)’’ olarak sıralandı. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 İŞÇİ TEMSİLCİLERİ BULUŞACAK Söz Alınterinin Kurultayı başlıyor İstanbul Haber Servisi Dünya işçi hareketinin temsilcileri, Türkiye’deki işçi hareketinin önderleri ile İstanbul’da düzenlenen ‘‘Söz Alınterinin Kurultayı’’nda buluşacak. Kurultayın gündem maddelerini, neoliberal politikalarla gittikçe işlevsiz hale getirilmeye çalışılan işçi sendikaları, iş güvencesi ve toplu pazarlık hakları oluşturacak. ‘‘Söz Alınterinin Kurultayı’’ bugün Levent’te Halay Salonları’nda saat 10.00’da başlayacak. Yarın sona erecek kurultaya Kolombiya’dan Petrol İşçileri Sendikası temsilcisi Freddy Pulecio Perez, Arjantin’nden İşsiz İşçiler Hareketi temsilcisi Tomas Eliaschev, Güney Afrika Cumhuriyeti’nden APF Özelleştirme Karşıtı Forum Temsilcisi Richard Mokolo, Almanya’dan Nurmberg Fabrikası IG Metan Sendikası temsilcisi Okay Kaynar, Brezilya’dan Topraksız Köylü Hareketi temsilcisi Alipio Freire katılacak. Kurultayda Türkiye’den İstanbul, Gebze, Bursa, İzmit, Çorlu, Muğla, Ankara gibi çok sayıda ilden büyük fabrika ve işletmelerden işçi temsilcileri tebliğler sunacak. Sunulacak tebliğler arasında ‘‘İşçi sınıfının değişen yapısı’’, ‘‘Yeni sendikal perspektifler’’, ‘‘Kolektif işçi bilinci’’ gibi konu başlıkları bulunuyor. ‘Lan artistlik yapma’ davası Ressam Genco Gülan, Başbakan’ın Mersinli çiftçiyi azarlarken söylediği sözlerin mesleki itibarını zedelediğini belirterek mahkemeye başvurdu HİLAL KÖSE Düzeltme ? İstanbul Haber Servisi 8 Mart Çarşamba günü gazetemizde ‘‘Nükleer gerçeği afişlerde’’ başlıklı haberde IPPNW örgütünün açılımı Nükleer Savaşa Karşı Fizikçiler Birliği olarak yazılmıştır. Doğrusu ‘‘Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler Birliği’’ olacaktır. Düzeltir, özür dileriz. Recep Tayyip Erdoğan. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aleyhine, Mersin’de bir yurttaşa söylediği ‘‘Lan artistlik yapma’’ ifadeleri nedeniyle manevi tazminat davası açıldı. Mesleki itibarının zedelendiğini ileri süren Ressam Genco Gülan, 6 bin YTL tazminat istemiyle mahkemeye başvurdu. Ressam Genco Gülan, İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Hâkimliği’ne dilekçe ile başvurarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 11 Şubat’ta Kemal Öncel adlı yurttaşla yaptığı konuşmanın, mesleki itibarına saldırı niteliği taşıdığını ifade etti. Ken disine ‘‘Artistlik yapma, edepsizlik yapma’’ denen Öncel’in ‘‘Artistlik yapmıyorum, ben sanatçı değilim’’ yanıtını verdiğini, Başbakan’ın da, ‘‘Sanatçısın, çok iyi sanatçısın...’’ dediğini anımsatan Gülan, Başbakan’ın yurttaşla arasında geçen diyalogda ‘‘artistlik’’ mesleki tanımı ile ‘‘edepsizlik’’ ithamının, benzer vurguyla, aynı anlama gelecek şekilde kullanıldığını dile getirdi. ‘‘Artistlik ve edepsizlik aynı cümlede, aynı kategoriye ait sıfatlarmış gibi değerlendirilmiştir. Ayrıca Başbakan’ın vatandaşa sarf ettiği ‘Sanatçısın, çok iyi sanatçısın’ ifadesi azarlama ve suçlama biçiminde kullanıl mıştır’’ diyen Gülan, bu diyaloğun şahsına, tüm sanatçı ve artistlere yapılan küçük düşürücü ithamlardan ibaret olduğunu dile getirdi. Borçlar Kanunu’nun 49. maddesine göre, şahsiyet hakları hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişinin, uğradığı zarara karşılık manevi tazminat talebiyle dava açma hakkı olduğuna dikkat çeken Gülan, şöyle devam etti:‘‘Hem artist hem de sanatçı olarak senelerce uğraş verip edindiğim ve gurur duyduğum mesleki sıfatlarımın bu aşağılayıcı ve hakaretvari ithamlar ile bu şekilde kullanılmasından derin üzüntü duydum.” CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle