21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 2006 CUMA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 10 14 11 12 16 11 12 9 9 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y B B K K K K Y 6 6 5 5 3 5 4 3 11 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B K K K 11 11 3 7 6 3 6 2 6 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün bölgelerimiz parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu, Batı Karadeniz, Orta Karadeniz’in iç kesimleri ve Samsun çevreleri ve Doğu Anadolu’nun doğusu yağışlı geçecek. Yağışlar Güney Ege ve Batı Akdeniz’de yağmur ve sağanak, İç Anadolu, Batı ve Orta Karadeniz, İç Ege ve Doğu Anadolu’da karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Yurdun iç batı kesimlerinde hava sıcaklığı artacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K Y Y Y Y K Y 4 7 4 9 8 7 6 5 7 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K Y Y Y Y Y PB PB Y 5 8 13 8 12 11 16 18 6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K 11 K 13 PB 3 Y 15 K 2 PB 15 K 12 Y 16 PB 12 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Çok bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Mehmet Çiçek’e göre, ‘‘İslam yaşamın her aşamasında yaşanmalı’’. Çiçek, ‘‘O zaman (örneğin türbanla ilgili karar alırken Danıştay) bir hâkim karar vermeden önce Kuran’daki ayete bakmalı’’ diyor ve sürdürüyor: ‘‘(Türk toplumu demiyor) Türkiye toplumu Allah’la kul arasına, Allah’ın emriyle kanunun emri arasına sıkıştırılmamalı.’’ Bay Çiçek’in Star TV’deki bu açıklamaları önemli. Zira Çiçek, anayasanın 2. maddesindeki Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olduğunu saptayan özelliklerini dinsel açıdan yorumluyor. ‘‘Türkiye demokratik, laik bir ülke’’, Diyanet İşleri Başkanlığı ‘‘anayasal bir kuruluş olduğuna’’ göre diyor Çiçek: ‘‘başörtüsü dahil neyin dini neyin dini olmadığına karar verme görevi Diyanet’e ait’’ olmalıdır! Başbakan’ın birçok kez aynı kafada olduğuna işaret eden söylemleri de dikkate alınırsa varılmak istenen hedef beliriyor. Bu kafaya göre, demokratik rejimin temel taşlarından yargı dinle ilgili kararlarında laik Cumhuriyetin yasalarına bakarak karar vermeyecek; davayı ya Diyanet’in görüşünü alarak karara bağlayacak veya Diyanet’ten, örneğin kamusal alanı tanımlamasını ve buna göre türbanın takılabileceği yerleri saptamasını isteyecek!.. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, AB hedefi, laik devlet anlayışı çöpe! ??? RTE, giderek Özallaşıyor diyenler yanılıyor. Başbakan, giderek ‘‘Anayasa bir kez delinirse ne çıkar’’ diyebilen Özal’ı çoktaaan solladı. Birçok konuda anayasa maddelerini hiçe sayan davranışlar sergiliyor ve ne yazık ki anayasal sınırlar içinde görev yapması zorunlu olan RTE’yi uyarana da rastlanmıyor. Danıştay; sokakta başka görevde başka kimlik sergileyen bir öğretmenin başvurusu üzerine ilgili dairenin verdiği kararı eleştiren başta Başbakan ile ötekilerin söylediklerine yazılı bir açıklamayla verdiği yanıtta; bu denli irdelemeler yapmanın anayasanın 138. maddesine aykırı olduğunu belirtti. RTE, bunun üzerine grupta konuştu. ‘‘Ne demekmiş yargı kararları üzerinde konuşamamak’’ dedi. ‘‘Henüz kesinleşmemiş yargı kararı üzerinde konuşulmaması, telkin ve tavsiyelerde bulunulmaması’’ kuralını, bana vız gelir mantığıyla silip attı. İdare mahkemesine dönmesi beklenen dava ile yargı sürecinin sona ermediğine dikkat çeken Danıştay’a veryansın etti ve böylece anayasayı takmadığını bir kez daha kanıtladı. Bir an için.. küfrü benimseyen, anayasayı kendine yontan, yeri geldiğinde hiçe sayan, ne yaptıysa doğru olduğunun kabul edilmesini isteyen (RTE’nin temsil ettiği) zihniyetin cumhurbaşkanı seçildiğini... ...Meclis’te Çankaya’nın buyrukları doğrultusunda emre amade (bu kez cımbızla seçilmişlerden oluşan) AKP çoğunluğunun tek başına iktidar olduğunu varsayın... ...Göreceksiniz, bu adamlarla: Çağdaşlığa, aydınlığa koşan Türkiye’nin yerinde yeller esiyor. Ankara’da Hamas şoku ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Ankara’ya geldi. Hamas, AKP Genel Merkezi tarafından davet edilirken Dışişleri Bakanlığı ziyaretten önceki gece geç saatlerde haberdar oldu. Bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, ‘‘Konuyu gerekli yerlere ilettik. Ancak ziyaret istemi resmi kanallarla Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılmadı’’ dedi. Bakanlık, heyetle görüşmeleri de müsteşar yardımcısı düzeyinde yaptı. Abbas’tan onay alındı AKP yöneticileri, Gül’ün ziyaret gerçekleşmeden önce Filistin ve İsrail ile temas kurduğunu söyledi. Gül’ün, Hamas’ın Ankara’ya geleceğini Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’a ilettiğini dile getiren yöneticiler, Abbas’tan da onay alındığını kaydetti. Kaynaklar, ziyaretin önceki akşam İsrail’e de bildirildiğini belirtti. AKP yöneticileri, ‘‘Ne yapsaydık. Filistin’i Suriye’nin, İran’ın kucağına mı bıraksaydık’’ açıklamasını yaptı. Filistin Büyükelçiliği yetkilileri, ziyaretten kendilerinin de haberdar olmadıklarını söyledi. Gül, yaptığı açıklamada, Filistin’de demokratik bir seçim ya pıldığını, sonuçlarına Filistin halkının karar verdiğini, bu nedenle de saygı duyulması gerektiğini söyledi. Gül, ‘‘Doğru mesajların verilmesi gerekir. İşler çıkmaz sokağa girince bundan Filistin ve İsrail halkları da zarar görür, tüm dünya da...’’ diye konuştu. Türkiye olarak barış sürecinin devam etmesi, Filistin devletinin kendi toprakları üzerinde kurulması ve bağımsız Filistin ile İsrail devletlerinin yan yana barış içinde yaşaması gerektiğine inandıklarını belirten Gül, şöyle konuştu:‘‘Bu kritik günlerde üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. Bizden bu tip ricalar oldu ve biz de değerlendirdik.’’ Son dakika düzeltmesi Hamas heyeti Ankara’daki ilk temaslarını ise Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Üzümcü, Ortadoğu Dairesi Genel Müdürü Bozkurt Aran ve Müdür Yardımcısı Şakir Torunlar ile gerçekleştirdi. Ankara Emniyeti, Devlet Konukevi’nde 3 saat süren toplantı için yoğun güvenlik önlemleri aldı. Dışişleri diplomatları görüşmede Meşal’e, seçimlerin ardından silahın bir an önce bı rakılması ve AB tarafından açıklanan yol haritasına uyulması gerektiği mesajlarını iletti. Heyetin, akşam saatlerinde Başbakan Tayyip Erdoğan’la görüşeceği yönündeki söylentiler yayılırken Başbakanlık kaynakları öğleden sonra ‘‘Başbakan’la görüşme yok’’ açıklamasını yaptı. Başbakanlık’ın, uluslararası haber ajanslarının heyetin Erdoğan’la görüşeceği yönünde haberler geçmesinin ardından adım atması dikkat çekti. Hamas’ın ziyaretinin resmi olmadığını vurgulayan Başbakanlık kaynakları, Hamas siyasi bürosunun AKP’yi ziyaret etmek için doğrudan partiye başvurduğunu partinin ise bu teklifi Erdoğan’ın bilgisi dahilinde kabul ettiğini söyledi. Başbakan’ın Hamas’a ‘‘fırsat tanınması’’ yönündeki görüşlerini bugüne kadar kerelerce tekrarladığını belirten kaynaklar, şöyle dedi: ‘‘Hükümet kurulmuş olsaydı, Sayın Başbakan ziyareti o çerçevede değerlendirirdi. Bugüne kadar benzer ziyaretlerde uyguladığı yöntemi, Filistin hükümeti için de gösterirdi. Başbakan’ın heyetle telefon görüşmesi yapması da söz konusu değil.’’ Erdoğan’ın heyet le görüşmeyeceğinin kesinleşmesinin ardından Meşal ve beraberindeki heyet, akşam AKP Genel Merkezi’ne gitti. Gül de, heyetten önce partiye geldi. Genel merkeze arka kapıdan giren Gül, daha sonra AKP Genel Başkan Yardımcıları Dengir Mir Mehmet Fırat, Şaban Dişli, Akif Gülle ve Şükrü Ayalan’la birlikte Filistin’li heyeti kabul etti. Görüşmeye, parti kimliğiyle katılan Gül, yarım saat sonra yine gizlice genel merkezden ayrıldı. Heyetin gün boyu süren temasları hakkında Erdoğan da sürekli olarak bilgilendirildi. 2 saat süren toplantının ardından basının karşısına geçen Meşal, açıklamalarına besmeleyle başladı. Ankara’da çok yararlı görüşmeler yaptıklarını söyleyen Meşal, şöyle konuştu: ‘‘Bu güzel ülkenin değerli yetkilileri tarafından çok yararlı tavsiyeler aldık. Bizim için nasihat noktasında olan tavsiyeler, Filistin halkının ve Filistin’in geleceği açısından çok önemli tavsiyelerdir. Kardeş İslam Arap ülkelerinden aldığımız aynı desteği buradaki yetkili arkadaşlarımızdan da almış bulunmaktayız.’’ Heyet, bugün de temaslarda bulunduktan sonra Ankara’dan ayrılacak. Dışişleri: Meşru temsilci AKP Genel Merkezi’ne arka kapıdan giren Dışişleri Bakanı Gül, Hamas’ın sürgündeki lideri Meşal başkanlığındaki heyeti Ensar El İslam’ın Türkiye sorumlusu AKP MKYK üyesi ünvanıyla kabul etti. Görüşmenin ardınan basın toplantısı düzenleyen Meşal, ‘‘Gerçek barışın yerleşmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması, işgalin kaldırılması için bütün ülkelerle olduğu gibi özellikle Türkiye hükümetiyle de görüşmelerimiz devam edecektir’’ dedi. (AA) Dışişleri Bakanlığı, Hamas heyetinin Türkiye’ye gelmek üzere talepte bulunduğunu ve Filistin seçimlerinden galip çıkan bir grubun temsilcileri olarak da heyetin gelişine izin verildiğini bildirdi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, şöyle denildi: ‘‘Ülkemizin bölgede üstlendiği yapıcı rol çerçevesinde Filistin yasama seçimlerinden galip çıkmış bir grubun temsilcileri olarak heyetin gelişine izin verilmiştir. Görüşmelerde Hamas heyetine uluslararası toplumun beklentileri ve yeni Filistin Yasama Konseyi ve hükümetinin Filistin halkı halkına karşı sorumlulukları hatırlatılmış; akılcı, gerçekçi, uzlaşmacı ve esnek tutum benimsenmesinin önemi vurgulanmıştır.’’ arasında yer alan Halid Meşal, 5 kişilik bir ekiple dün sabah Ankara’ya geldi. Ocak sonunda açıklanan sonuçlar, 132 sandalyeli Filistin Meclisi’nde Hamas’ın 74 vekil kazandığını, Arafat’ın El Fetih’inin ise 45’te kaldığını gösteriyordu. Şubat başından beri bütün dünya şu sorunun yanıtını arıyor: Hamas, elini tetikten çekip iktidar kürsüsüne koyabilecek mi? Bunun için başta ABD olmak üzere küresel aktörlerin 3 temel istemi vardı: 1 Hamas’ın silahlara veda etmesi. 2 Teröre son verdiğini ilan etmesi. 3 İsrail’i tanımasa bile en azından ‘‘yıkacağım’’ demekten vazgeçmesi. ??? Hamas’ın bu 3 konuda adım atmadan önce dünya sahnesine çıkmasının örgütü eski alışkanlıklarını bırakmamaya itebileceği konuşuluyordu. Rusya’nın bu ay sonunda Hamas’ı Moskova’ya davet etmesi de bu çerçevede tartışılıyordu. Bu tartışmalar devam ederken Hamas’ın Şam’da yaşayan liderlerinden Meşal’in Ankara’ya gelmesi önümüzdeki günlerde de çok tartışılacak bir adım niteliği taşıyor. Sabah saatlerinde patlayan haberin ardından şu sorunun yanıtı arandı: Kim davet etti? Dışişleri hemen açıklama yaptı: Biz çağırmadık, AKP’nin konuğudur! AKP, daveti üstlenmedi. Sonrasında orta yol bulundu. Ziyareti Hamas çok istemişti. Resmi değil, teknik bir ziyaretti! Bu tablo yeri geldikçe vurguladığımız gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Ankara’da birden fazla dış politika merkezi var. Şöyle bir bölümleme yapabiliriz: Başbakan ErdoğanAKP, Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanı Gül ve öteki devlet organları. Belki alt bölümlemeler de yapılabilir ama Ankara’da zaman zaman 4 ayrı dış politika oluşabildiğini vurgulayalım. Bu bağlamda Meşal, AKP’nin davetlisi, Dışişleri Bakanlığı’nın konuğu! ??? Hamas’a gelirsek... Bu örgütün açılımı şu: Hareketu’l Mukavemet’il İslamiyeti’l Filistiniyye! Türkçesi: Filistin İslami Direniş Hareketi. Yaser Arafat, Ortadoğu ölçekleri içinde laik bir liderdi. Hamas, onun bu kişiliğine karşılık İslami bir hareket olarak gelişti. Hamas hareketinin kökenini ‘‘cihat’’ mantığı oluşturdu. Bu uğurda, intihar eylemlerini savundu. Böyle bir örgüt şimdi Filistin’i yönetmeye aday! Sandık böyle dedi. ABD, demokrasiyi tüm Ortadoğu’ya yayacağım demişti. Al sana demokrasi! Herkes Hamas’ın nasıl bir açılım yapacağını beklerken Erdoğan, Davos’ta şu demeci vermişti: ‘‘Hamas’a şans verilmeli.’’ Erdoğan’ın o demeci ziyaretin de altyapısını oluşturdu. Dünkü uzun görüşmelerden ne çıktığını bilmiyoruz. Ancak şu yorumu yapabiliriz: Hamas’la AKP anlaşmıştır ama, Hamas’la Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ne ölçüde anlaşmıştır, bilmiyoruz! ankcum?cumhuriyet.com.tr Polis bıraktığı teröristi arıyor ECEVİT KILIÇ ‘İklim değişikliği kampanyası’ ? İstanbul Haber Servisi ‘‘Türkiye Yeşilleri’’, Kyoto Protokolü’nün 1. yılında Avrupa’daki bütün yeşil partilerle eşzamanlı olarak ‘‘iklim değişikliği kampanyası’’ başlattı. Taksim Gezi Parkı’nda toplanan Türkiye Yeşilleri üyeleri adına açıklama yapan İklim Değişikliği ve Küresel Ekoloji Koordinatörü Ümit Şahin, 1 yıl önce yürürlüğe giren Kyoto Protokolü’nü ABD ve Avustralya’nın yanı sıra Türkiye’nin de imzalamadığını hatırlattı. Türkiye’nin ‘‘İklim Değişikliği Sözleşmesi’’ni 2004’te onaylamasına karşın sera gazı envanterinin halen çıkartılmadığını kaydeden Şahin, Türkiye’nin Kyoto Protokolü’nü bir an önce imzalayarak, sera gazı envanterini bütün ayrıntılarıyla en kısa zamanda açıklaması gerektiğini söyledi. İsrail: Derin yara açıldı Hamas liderinin Ankara ziyaretinin ‘büyük hata’ olduğuna işaret eden Başbakanlık Sözcüsü, ‘Biz Abdullah Öcalan ile bir araya gelsek siz ne hissederdiniz’diye sordu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hamas lideri Halid Meşal’in sürpriz Ankara ziyareti, Türkiye ile İsrail arasında diplomatik gerginliğe yol açtı. İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni’yi arayan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, muhatabından net bir şekilde ‘‘Bu ziyarete karşıyız’’ mesajı aldı. İsrail Başbakanlık Sözcüsü Raanan Gissin ise Meşal’in Ankara ziyaretinin İsrailTürkiye ilişkilerinde derin yara açacak büyük bir hata olduğuna işaret ederek ‘‘Biz Abdullah Öcalan ile bir araya gelsek siz ne hissederdiniz?’’ diye sordu. Diplomatik çevrelerden alınan bilgilere göre, Meşal’in ziyaretinin kesinleşmesinin ardından Bakan Gül, önceki gece İsrail Dışişleri Bakanı Livni’yi aradı. Livni, Gül’e, ziyaret nedeniyle duydukları hayal kırıklığını iletti ve ‘‘Uluslararası toplumun beklentileri var. Bu beklentiler karşılanmadan arabuluculuğa gerek yok’’ dedi. Gül’ün ise ‘‘Hamas heyetinin ziyareti gerçekleşecek. Biz kararımızı verdik’’ dediği öğrenildi. Diplomatik kaynaklar, Hamas’ın muhatap alınmaması durumunda radikal unsurların ön plana çıkacağı tezini savunurken Hamas’ın seçimlerden sonra sadece Sudan ve Suudi Arabistan tarafından kabul edildiği belirtiliyor. Gül’ün, Hamas’ın ziyaretiyle ilgili Alman Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier’e bilgi verdiği ifade edildi. Bu arada NTV’nin sorularını yanıtlayan Gissin, Ankara’nın Meşal’i kabul etmesinin hiçbir haklı gerekçesi bulunmayacağını belirterek ‘‘Terörist bir örgütün başıyla ilişkiye geçmek, Ortadoğu sürecine vurulacak en ağır darbedir’’ dedi. Gissin, Hamas’ı ABD ve AB’nin terörist örgütler listesine koyduğunu anımsatarak ‘‘Biz Türkiye’nin neden böyle bir hata yaptığını anlayamıyoruz’’ diye konuştu. İsrail’in varlığını resmen kabul etmedikçe, terörist eylemlerinden vazgeçmedikçe Hamas’la masaya oturmayacaklarını söyleyen Gissin, ‘‘Örneğin İsrail hükümeti Abdullah Öcalan’ı ve onun adamlarını muhatap alıp konuşsa, onları İsrail’e davet etse Türkiye başbakanı ne hisseder? Biz bunu hissediyoruz ve bu duyarsızlığı anlamakta güçlük çekiyoruz’’ diye konuştu. NATO zirvesi sırasında bombalı saldırılar planlamak suçundan aranan Ensar El İslam örgütünün Türkiye Sorumlusu Abbas Gafur Koyi’nin 2003’teki bombalı saldırılar sırasında gözaltına alındığı, ancak daha sonra masrafları karşılanarak sınır dışı edildiği ortaya çıktı. Polis, şimdi serbest bıraktığı Koyi’yi arıyor. Bursa polisi, 2004’te İstanbul’da düzenlenen NATO zirvesi sırasında ABD Başkanı George Bush’a saldırı hazırlıkları yapan bir örgüt ortaya çıkardı. CIA’nın da verdiği bilgiler doğrultusunda 29 Nisan 2004’te kentte düzenlenen operasyonda 16 kişi bomba düzenekleriyle yakalandı. Bu kişilerin Kuzey Irak’ta faaliyet yürüten Ensar El İslam örgütüyle bağlantılı olduğu ortaya çıktı. Yakalananlar arasında örgütün Bursa sorumlusu olduğu açıklanan Alpaslan Toprak da vardı. Bu kişiler hakkında terör örgütü yöneticisi ve üyesi olmak suçundan dava açıldı. Sanıklar örgütün Türkiye sorumlusu olarak Koyi’nin adını verdi. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün dava dosyasına gönderdiği yazıda sanıkların üyesi olduğu örgütün El Kaide ile bağlantılı olduğu ve K. Irak’ta ABD hedeflerine 285 saldırı düzenlediği belirtildi. 7 İspanyol istihbaratçının da bu örgütçe öldürüldüğü ifade edilen yazıda, örgütün Türkiye sorumlusunun Koyi olduğu vurgulandı. Yazıda, Koyi’nin 20 Kasım 2003’te HSBC Genel Müdürlüğü ve İngiltere Başkonsolosluğu’na düzenlenen saldırılardan sonra gözaltına alındığı, daha sonra olaylarla ilgili bulunmadığı gerekçesiyle sınır dışı edildiği anlatıldı. Sigaradan ölümler katlanacak ? LONDRA (AA) Sigaradan ölenlerin sayısının 2020’ye kadar iki katına çıkarak, yılda 10 milyonu bulması bekleniyor. Dünya çapında 1315 yaşları arasındaki çocuklarla yapılan araştırmaya katılan uzmanlar, her yıl sigaradan ölenlerin gerçek sayısının tahmin edilenden daha fazla olabileceğini, özellikle genç kızlar arasında sigara içenler, duman altı olanlar ve diğer tütün ürünlerini kullananların sayısında önemli artış olduğunu belirttiler. ABD’nin Georgia eyaletindeki Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin 130’dan fazla ülkede 750 bin çocuk üzerinde yaptığı araştırma, öğrencilerin yüzde 9’unun sigara içtiğini, yüzde 11’inin diğer tütün ürünlerini kullandığını ortaya çıkardı. Washington: Herhangi bir hükümetin Hamas’la görüşmesi bizi ilgilendirmiyor AİHM, Türkleri haklı buldu ? STRASBOURG (AA) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Muhammed Ahmed Osman ve eşi İlmiye Hasan Osman’ın evleri ve topraklarına zor kullanılarak el konulduğu gerekçesiyle yaptıkları şikâyet başvurusunda, Bulgaristan’ı suçlu buldu. Bulgaristan’daki Türk azınlık mensubu çiftin yaptığı başvuruyu değerlendiren AİHM’nin kararı doğrultusunda Bulgaristan, Plovdiv bölgesindeki Brani Pole köyünde yaşayan Osman çiftine 8340 Avro tazminat ödeyecek. ‘Önemli olan verilen mesaj’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD Büyükelçisi Ross Wilson, uluslararası toplumun Hamas konusunda ‘‘net’’ bir tutumu olduğunu, Türkiye’nin buna katıldığını belirterek ‘‘Hamas ile herhangi bir temas konusunda en önemli şey, verilen mesajdır’’ dedi. Wilson, gazetecilerin Hamas’ın Ankara ziyaretine ilişkin sorularını yanıtlarken, uluslararası toplumun Hamas’ın terorizmden vazgeçmesini, milislerini silahsızlandırmasını, İsrail’in var olma hakkını tanımasını ve Filistin yönetiminin üstlendiği yükümlülüklerine sadık kalmasını beklediğini anımsatarak ‘‘Türkiye bu ilkelere destek verdi. Hamas’a uluslararası meşruluk kazanması için bu adımları atması gerektiği net biçimde iletilmesi gerekir’’ dedi. Hamas heyeti ile bazı randevuların iptal edilmesine ilişkin soruyu yanıtlayan Wilson, bu konuda bilgisi bulunmadığını belirterek ‘‘Dün (önceki gün) geç saatte bize Hamas’ın geleceği konusunda bilgi verildi. Dün bunu Washington’da ve Ankara’da konuştuk. Bu (dün) sabah ek konuşmalarımız oldu’’ dedi. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ‘‘Hamas’a ilişkin tutumumuz gayet net ve değişmedi. Hamas’ı terör örgütü olarak görüyoruz. Herhangi bir hükümetin Hamas’la görüşmesi bizi ilgilendirmiyor. Biz kesinlikle görüşmeyeceğiz’’ denildi. ABD’DEN FİLİSTİN’E YARDIM UYARISI WASHINGTON (AA) ABD Temsilciler Meclisi, Filistin’de hükümeti kurması beklenen Hamas, İsrail’i yok etme amacından vazgeçmedikçe, Filistin’e doğrudan yapılan Amerikan yardımının durdurulmasını öngören karar tasarısını kabul etti. Bağlayıcılığı bulunmayan tasarı 1’e karşı 410 oyla benimsendi. Temsilciler Meclisi’nin bazı üyelerinin, Filistin’e Amerikan yardımının kesilmesi için bağlayıcı bir karar çıkarmaya çalıştığı belirtiliyor. ABD, 2006 bütçesinde Filistinliler için 150 milyon dolar, Filistinlilere yardım sağlayan BM’ye ödenmek üzere de 84 milyon dolar ayırmıştı. Ladin’e tutuklama istemi El Kaide’nin Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bölgenin eylem organizatörü olan ve Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulanan Louai Sakka’nın avukatı Osman Karahan, örgütün liderleri Usame Bin Ladin, Ebu Musab El Zerkavi ve Ebu Hafs El Mısri hakkında gıyabi tutuklama kararı verilmesini istedi. Karahan, ‘‘Bu karar verilemeyecekse isimler dosyadan çıkartılmalı’’ dedi. Karahan, daha önce Ensar El İslam örgütünün üstlendiği 2004’te Irak’ta ABD casus uçağının düşürülmesi eylemini Sakka’nın gerçekleştirdiğini iddia etti. Avrupa Üniversite Birliği Çalıştayı ? İstanbul Haber Servisi Avrupa Üniversitesi Birliği (Europear University AssociationEUA) bu yılki ilk çalıştayını 1718 Şubat 2006 tarihlerinde İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) gerçekleştirecek. ‘‘Üniversitelerde kaynak yaratma/bağış’’ konulu çalıştayda, ABD ve İngiltere üniversitelerinde yaygın olarak kullanılan bağış yoluyla kaynak yaratma sisteminin Avrupa kültüründe bulunmadığı ele alınacak. 80 katılımcı ile sınırlanan çalıştaya, Avrupa üniversitelerinden rektörler, rektör yardımcıları ve üst düzey yöneticiler katılacak. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle