18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 ŞUBAT 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 13 Şekerbank’ın Rabobank’a satışı suya düştü ? Şekerbank Personeli Munzam Vakfı, yeni koşulları gerekçe gösterirken Rabobank mahkeme kararıyla fiyat yükseltildiğini, ‘‘bunun iş ahlakıyla bağdaşmadığını ve hayal kırıklığına uğradıklarını’’ bildirdi. Ekonomi Servisi Şekerbank Personeli Munzam Vakfı, yüzde 36.5 oranındaki Şekerbank hisselerini, yeni koşullar ileri sürdüğü gerekçesiyle Rabobank’a satmaktan vazgeçti. Şekerbank Personeli Munzam Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfı tarafından yapılan açıklamada, Şişli 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Munzam Vakfın sahip olduğu Şekerbank hisselerinin 4.93 YTL’lik fiyattan aşağı olmamak üzere satışına izin verdiğine ilişkin kararının Rabobank’a gönderildiği, Rabobank’ın mahkemenin söz konusu asgari fiyatı belirleyen kararıyla bağdaşmayan bazı koşullar ileri sürdüğü belirtildi. Vakıf yönetim kurulunun, aynı gün toplanarak kabul edilmesini mümkün bulmadığı önerilerin reddedilmesine karar verdiği, süre uzatımı kararı alınmadığından hisse satış sözleşmesinin kendiliğinden sona erdiği bildirildi. Rabobank, hisseleri 2.72 YTL’lik fiyattan satın almayı kabul etmişti. Ancak İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 4.93 YTL’den az olmayacak bir fiyattan hisselerin satışına izin vermesi Rabobank’a 100 milyon YTL’nin üzerinde ek fatura getirmişti. Rabobank mahkeme kararından sonra, ‘‘çıkmazı aşabilmek için çok cömert bir teklifte bulunduklarını, buna rağmen vakfın izlediği tutumdan ötürü son derece hayal kırıklığına uğradıklarını’’ bildirdi. Açıklamada, vakfın hisse satışından vazgeçerek mahkeme kararıyla fiyat yükseltmesinin ‘‘profesyonel iş ahlakıyla bağdaştırılamadığı’’ ve mahkeme kararının sağlam bir mali analize dayanmadığı da belirtildi. NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Kamyonculardan Ne İstiyorsunuz? Karayolu Taşıma Kanunu’nda, 2003 yılında değişiklikler yapıldığında, kara taşımacılığı yapanlar kendilerini nelerin beklediğinin farkına bile varmadı. Değişiklikler AB uyum yasaları arasında yer aldı ve hükümetin başarı hanesine kaydedildi. 25 Şubat 2004’te de, yasanın gereği olarak Karayolları Taşıma Yönetmeliği çıkarıldı. Yine kimsenin sesi çıkmadı. Yeni Karayolları Taşıma Yönetmeliği’nin, bu sektörde çalışanlara ne gibi yükümlülükler getirdiğini, taşımada güven ve düzen sağlamak, sektörü disipline etmek adına hangi kuralların konulduğunu kimse öğrenemedi. Bu sektörde çalışanların bilgilendirilmesi için tanınan iki yıllık süre boşuna geçirildi. Yetki belgesi alan kamyon şoförlerinin itibarının artacağı ve daha kolay evleneceklerine ilişkin radyo reklamları dışında, bir faaliyete tanık olunmadı. Sonunda yönetmeliklerin yürürlüğe gireceği gün gelip çattı. Taşıma işi yapanların bu işi sürdürebilmeleri için almaları gereken yetki belgelerini almaları için tanınan süre 25 Şubat’ta bitiyor. Belgesiz olarak iş yapanların cezalı dönemleri başlıyor. Yetki belgesi alma süresinin dolmasına 10 gün kala, yetki belgesi alanların sayısının 25000 dolayında olduğu tahmin ediliyordu. Oysa yetki belgesi almaları gerekenlerin sayısı bunun çok çok üstünde. ??? Sorunun boyutlarını anlamak için ülkemizdeki motorlu taşıt sayılarına bakmak gerek. Kasım 2005 itibarıyla motorlu kara taşıtı sayısı Minibüs 336 202 Otobüs 162 236 Kamyonet 1 451 733 Kamyon 674 088 Ara Toplam 2 624 259 Otomobil 5 730 320 Motosiklet 1 424 407 Özel Amaçlı Taşıtlar 29 888 Traktör 1 243 377 Toplam 11 052 251 Kaynak: TÜİK, Motorlu Kara Taşıtları İstatistikleri. Ülkemizdeki 11 milyon araçtan özel binek araçları, kamu araçları, kent içerisinde çalışan araçlar, 100 kilometre mesafede taşıma işi yapanlar bu yönetmeliğe şimdilik tabi değil. Sonuç olarak tüm bu yaygara yurtiçi ve dışına taşıma yapan kamyoncu ve otobüsçülerin başında patlıyor. Karayolları Taşıma Yönetmeliği, karayolu taşımacılığı yapan gruba ve bunlarla ilgili çalışanlara yetki belgesi verilmesini öngörmekte. Bu amaçla verilecek tam 39 çeşit yetki belgesi var. Karayolu taşımacılığı ile uğraşanlar bu yetki belgelerinin ne işe yaradığını bilmiyorlar. Kendilerine ne sağlayacağından da haberleri yok. Bilgi veren de yok. Çoğunluğun anladığı kamyoncu esnafından para almanın yolu bu. Çünkü her belgenin bir bedeli var. Bedeller de 1 milyar lira ile 200 milyar lira arasında değişiyor. Ancak yönetmelikte yapılan bir değişikle ‘‘K1 yetki belgesi’’ alacak tek taşıt sahibi gerçek kişiler, 25.2.2006 tarihine kadar yetki belgesi almak üzere başvuruda bulunmaları ve indirimli ücreti ödemeleri kaydıyla yetki belgesi ücreti yüzde 97 oranında indirimli olarak uygulanacak. Yani 10 milyar lira olan K1 yetki belgesi için 300 milyon lira ödenecek. Ancak sanki herkes bu kadar ödeyecekmiş gibi anlatılan bu indirim, sadece K1 yetki belgesi alacak kamyonculara. Oysa otobüsçüler, yani B yetki belgesi alacaklar, K2 ve K3 belgesi alacak kamyoncular ve diğerleri bu indirimden yararlanmayacaklar. ??? Peki bu harç neyin karşılığı ödeniyor? Kamyonculara verilen bir hizmetin karşılığı değil. Kamyoncuların eline tutuşturulan ve ne işe yaradığı henüz kimse tarafından bilinmeyen bir kâğıt parçasının bedeli mi? Zorlanarak yorum yapılırsa verilen bu iznin karşılığı denilebilir. Ancak yıllardır bu işi yapan insanlar zaten bu iznin sahibi sayılır. Yukarıdaki tablonun verilerine göre, yıllardır bu işi yapan ancak bu bedeli ödeyecek taşıma esnafının sayısı 700.000 dolayında. Yani bu grup yüzlerce trilyon liralık harç ödeyecek. Bu uygulama anayasaya aykırıdır. Bu harç alınsa alınsa taşıma işine yeni gireceklerden alınabilir ki, bu para da bu sektörün geliştirilmesine harcamak, dayanışma fonları oluşturmak için olabilir. Türkiye yanlış ulaşım politikaları nedeniyle Avrupa’nın en büyük kamyon pazarı haline gelmiştir. Buna karşın ortalama on tonluk kamyonlarla binlerce kilometreden yük taşıyan kamyoncu esnafına devletin sağladığı hiçbir olanak yoktur. 6 milyona yakın insan bu sektöre bağlı olarak yaşamını sürdürmektedir. Kamyoncuların kamyon üreticilerine, yedek parçacılara ve benzine çalıştığını bilmeyen yoktur. Bu sektörün koşullarını iyileştirmek yerine sorumsuzca yükümlülük getirmek AB uyumu olarak tanımlanamaz. Çünkü Avrupa’nın hiçbir ülkesinde bizimkinin benzeri olan bir kamyonculuk faaliyeti yoktur. BASİFED BAŞKANI: Destek gelmezse işyerleri kapanacak İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) ve Türkiye Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKKONFED) Yönetim Kurulları Başkanı Eniz Özsaruhan, tekstil ve hazır giyim sektörünün sorunlarının göz ardı edilemez duruma ulaştığını belirterek hükümeti bir an önce gerekli adımları atmaya çağırdı. Özsaruhan, sektördeki sorunların bölgenin ve ülkenin sosyal yaşantısını olumsuz etkilediğini belirterek hükümetin önlem almaması ve gerekli desteği vermemesi nedeniyle birçok işyerinin kapanma noktasına geldiğini söyledi. Özsaruhan, ‘‘Hükümetin acilen sektöre yönelik yeni stratejiler oluşturması ve destek sağlaması gerekmektedir’’ dedi. Moda Show kapsamında düzenlenen İstanbul Fashion Festival, önceki akşam Sirkeci garında, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Süleyman Orakçıoğlu ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Törende konuşan Tüzmen, ‘‘İstanbul’u dünya moda merkezi haline getireceğiz’’ derken Orakçıoğlu da, en geç 2 sene içinde dünya ölçeğinde bir marka yaratacaklarından hiç şüphesi olmadığını söyledi. (Fotoğraf: FATİH ERDOĞDU) YENİDEN YAPILANACAK Hedef, moda merkezi İstanbul 2006 İstanbul Moda Show Fuarı ve İstanbul Fashion Festival ünlü modacıların katılımı ile başladı ? Tasarımcı, endüstri ve marka işbirliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkan İstanbul Moda Show yarın sona erecek. Organizasyonu gerçekleştiren İHKİB Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, Türkiye’nin ilk gerçek moda fuarının endüstrinin geleceği için çok önemli olduğunu vurguladı. Ekonomi Servisi İstanbul’u bir moda merkezi konumuna getirme yolunda atılan adımlardan en önemlilerinden biri daha gerçekleştirildi. 2006 İstanbul Moda Show Fuarı ve fuarla eş zamanlı olarak düzenlenen İstanbul Fashion Festival ünlü modacıların katıldığı bir törenle, önceki akşam Sirkeci’den hareket eden Moda treni ile başladı. Dün de CNR’da yapılan resmi açılışın ardından modacı Hakan Yıldırım’ın koleksiyonundan oluşan bir Gala Defilesi ile devam eden İstanbul Moda Show, yarın sona erecek. Irak’tan alacak sorunu çözüldü ANKARA (AA) Irak ile petrol ürünleri ihracatından kaynaklanan alacak sorunu çözümlendi. Irak’a petrol ürünleri ihraç eden 34 Türk firmasının 1 milyar 20 milyon dolar tutarındaki alacağının tahsiline dönük, Irak ve Türkiye arasında yapılan ‘‘Anlayış Muhtırası’’ imzalandı. Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda gerçekleştirilen ‘‘Anlayış Muhtırası’’nın imza törenine katılan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, 1 milyar 20 milyon dolar tutarındaki petrol ürünleri sevkıyatından kaynaklanan Türk firmalarının alacaklarının yeniden yapılandırıldığını açıkladı. Tüzmen, ‘‘Bu çerçevedeki alacakların tamamı, yıl sonuna kadar aylık eşit taksitler halinde ve yüzde 3 gecikme faizi uygulanmak suretiyle ödenecek’’ dedi. Devler ve markalar buluştu Yeşilköy’deki CNR Fuar Merkezi’ndeki açılan fuara aralarında İpekyol, Altınyıldız, Fimka, Damat, Joy’s Pola, Seven Hill, Motif Triko, Vitali Ricci, Avva, Defacto, Arslanlı, Neyir gibi Türkiye’nin önde gelen hazır giyim ve konfeksiyon firmaları katılıyor. Ayrıca Ralph Lauren, Armani, Ann Taylor, Lord, Austin Reed, Raw Sirkeci Garı’nda gerçekleştirilen festival ile dün CNR Expo’da gerçekleştirilen İstanbul Moda Show’un açılış törenine katılan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ‘‘İstanbul artık bir moda şehri oluyor. Daha kat edeceğimiz çok yol var. Bu konuda iddialıyız’’ dedi. Türkiye’nin eylül ayında ilk moda enstitüsüne İstanbul’da kavuşacağını belirten Tüzmen, organizasyonda Fashion, House of Fraser gibi dünyaca ünlü firmaların üst düzey yöneticileri de fuarı ziyaret edenler arasında bulunuyor. İstanbul Moda Show ve İstanbul Fashion Festival 2006/1’in dün akşam gerçekleştirilen açılış galasında da moda tasarımcısı Hakan Yıldırım’ın defilesi yer aldı. emeği geçenlere teşekkür etti. Organizasyonu gerçekleştiren İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da çok uzun süredir üzerinde çalıştıkları Türkiye’nin ilk gerçek moda fuarında olmaktan büyük mutluluk duyduğunu kaydetti. Fuarın tasarımcıendüstrimarka işbirliğinin bir sonucu olarak orta ECA TÜRKİYE Catering platformu faaliyete geçti Ekonomi Servisi Avrupa Catering Birliği (ECA) Türkiye Platformu kuruldu. ECA’nın 2006 ile 2008 yılları arasındaki ‘‘Yeni Ufuklar Yaratmak’’ adı altındaki ‘‘Catering Endüstrisi, Turizm ve Konukseverlikte Kalite, Üretim ve İşletme Performansına Bakış’’ projesine Türkiye talip oldu. ECA Türkiye Platformu Başkanlığı, 27 sivil toplum örgütünün desteklediği Sağlıklı Gıda Platformu’yla birlikte projeyi yürütecek. Proje çalışmalarıyla, AB’nin sivil toplum örgütlerine ayırdığı fonlardan yararlanılması planlanıyor. ya çıktığını ve bu yönüyle Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıdığını belirten Orakçıoğlu, şunları kaydetti: ‘‘Bu fuarın yakın bir gelecekte dünya moda fuarları takviminde hak ettiği yeri alabilmesi için öncelikle tasarım yönünün ev moda fuarları standartlarına ulaştırılması gerekiyordu. Endüstri olarak bütün konsantrasyonumuzu bunun üzerine yoğunlaştırdık ve Türkiye’nin önde gelen tasarımcılarıyla birlikte İstanbul Fashion Festival’i tasarlayarak fuarımıza güç kattık. Fashion Festival fuarımızla birlikte büyüyecek ve yakın bir gelecekte İstanbul Moda Show’un küresel tanınırlığına sahip bir moda fuarı olmasına hizmet edecek. Türk moda endüstrisinin markalarıyla dünyaya açılabilmesi için öncelikle kendi gücünü kendi içinde ispat etmesi gerekir. Bu, endüstrinin toplam tasarım değerinin bir arada görülebileceği, dünyaya gösterileceği bir fuar olacak.’’ TCDD gayrimenkullerini satışa çıkarıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Demiryolları, işletmecilik faaliyetlerinde kullanılmayan taşınmazlarını satışa çıkarıyor. İlk bölümde imarlı 531 parselini satmayı planlayan TCDD Genel Müdürlüğü, daha sonra imar çalışmaları süren yaklaşık 6 milyon metrekare taşınmazını paraya çevirmeyi hedefliyor. TCDD, içinde bulunduğu darboğazdan kurtulmak amacıyla, atıl durumdaki taşınmazlardan elde edilecek geliri hızlı tren projelerinin yanı sıra yeni demiryolu inşaatı ve mevcut hatların bakım ve onarımında kullanmayı öngörüyor. Taşınmazların satışını kısa sürede gerçekleştirebilmek için halktan teklif toplayacak olan TCDD Genel Müdürlüğü, bu çerçevede ‘‘Eskidji’’ ile anlaşarak mart ayı içinde müzayedeler gerçekleştirecek. TCDD, ‘‘Marmaray Projesi’’nin tamamlanması halinde Haydarpaşa Garı ve çevresinin tren işletmeciliği açısından atıl konuma geleceği düşüncesiyle bu bölge için de özel bir proje hazırlıyor. pamukm?superonline.com MALİYE YAŞAMINDAN / MUSTAFA PAMUKOĞLU Para kazananlar veya daha fazla kazanmak isteyenler için özellikle vergisel bazı seçenekleri hatırlatmak istiyorum. Özellikle vergi ödemeyin! Çok kâr ettiyseniz, vergiye esas kârınızı istediğiniz rakama indirin. Tüm vergiden kaçınmaları ve kaçamakları uygulayın. Aman dikkatli olun; fazla vergi sağlığı bozar. Ödemediğiniz vergiyi işletme sermayesine dönüştürdüğünüzü hayal edin! Vergi ödeseydiniz, devletten size un, helva, şeker olarak döneceğini bildiğiniz için, ödemediğiniz vergiyi işletme sermayesine dönüştürmekle daha verimli bir iş yaptığınızı düşünün. Sağmal inekler zaten vergi ödüyor, siz başka şeyle ekonomiye katkıda bulunun.. Sabahın köründe kitle ulaşım araçlarında ıkına sıkına işine giden emekçi, esnaf, ücretli zaten Türk bütçesini ayakta tutuyor.. Bunlar varken siz işi büyütmek, kârı arttırmak, cari açığa katkıda bulunmakla uğraşın. Vergiden istisna edilmiş menkul kıymetlere yatırım yapın! IMF’den yapılan anapara kullanımları ve geri ödemeleri Milyon SDR 2002 2003 2004 2005 2006* Anapara kullanımı 9.929 1.191 794 1.665 0 Anapara geri ödemesi 4.916 1.224 3.158 5.267 108 IMF’ye borç (Yıl sonu) 16.246 16.213 13.848 10.247 10.139 IMF’ye ödenen faiz 628 639 647 644 0 * 27 Ocak 2006 itibarıyla. Çok Para Kazanmanın Yolları Vergi kanunlarındaki vergi istisnalarını ezberleyin. Vergiden istisna edilmiş kıymetlere para yatırın. ‘‘Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır’’ görüşünün demode bir görüş olduğuna inanın. ‘‘Vergi ödemek sıhhattir, berekettir, kutsaldır’’ diyenlere inanmayın. Bunlar eskilerde kaldı. Şimdi ödenmeyen vergiyi işletmede sermaye olarak kullanma zamanıdır. Bir kısmını özel refah seviyenizi geliştirmekte de kullanabilirsiniz. Bu sizin en doğal hakkınız. Vergi oranlarını mazeret gösterip kayıt dışına kaçın! Vergi yükünün çok ağır olduğunu bahane edip mümkün mertebe kayıt dışında işlem yapın. Bu size daha verimli kazanç sağlayacaktır. Çünkü kayıt dışılık ekonominin amiral gemisidir. Serbest bölge ve vergi cennetlerini öğrenin.. Kârlarınızı transfer edeceğiniz vergisiz alanları keşfedin. Buralarda faaliyet gösterin. Paranızı yurtdışında rezerve edin. Kârınızı veya işletme sermayenizin bir bölümünü yurtdışında bulundurun. Bunu kredi olarak Türkiye’ye getirin. Aksi halde servetinizi riske edersiniz. Gayrimenkullerinizi satarken gerçek değerden göstermeyin! Satışlarda gayrimenkullerinizin tapu değerini belirlerken, harca esas değeri dışında bir değer göstermeyin. Açığa çıkan bu kazancınızı parçalara ayırarak menkul kıymetlerde değerlendirin. Yabancı ortak bulun, her türlü ihalelere girin.. Bir yabancı ortak veya uzun vadeli kredi bulursanız, her türlü kamu ihalelerine girin. Birini kazanırsanız önünüz açılacaktır Parayı ve piyasa kurallarını insanın önüne koyun.. Para kazanmak isteğiniz bir bencillik haline gelmeli. Parasal değer yargılarını insanın önüne koyun. Küreselleşme, piyasaları insanların önüne koymuş durumda. Buna parelel hareket etmelisiniz. Çocukları IMF’ye borç 14.7 milyar dolar Hazine Müsteşarlığı, Türkiye’nin IMF’ye borcunun 27 Ocak 2006 tarihi itibarıyla 14.7 milyar ABD Doları olduğunu, kullanım ve geri ödeme öngörülerinde bir değişiklik olmaması halinde, borcun 2007 yılı sonunda, 8.9 milyar ABD Doları’na inmesinin beklendiğini açıkladı. Hazine Müsteşarlığı’ndan yapılan açıklamada, Türkiye’nin IMF’ye olan borcuna ilişkin bazı basın ve yayın organlarında çıkan haber ve değerlendirmelerde ‘‘yanlış anlaşılma ve hesap hatalarının’’ olduğunun görüldüğü belirtildi. nıza para kazanmanın erdemlerini öğretin. Bol bol harcama yapmalarını sağlayın. Çocuğunuzun arkadaşlarının ailelerinin maddi durumlarını soruşturun, onları maddi değer yargılarıyla donatın. ??? Bu seçenekleri okuyacak sınırlı gelirli kişiler, ‘‘Biz iş sahibi değiliz, çalışanız. Bunlar bize uymaz’’ diyeceklerdir. Bu doğru ama, onlar çalıştıkları yerin sahibine bu seçenekleri uygulatabilirlerse, işletme kârı büyüyecek ve kendilerine de fayda getirecek. Ücretleri yükselecek. Bu seçeneklerin aksini yapanlar sanırım para kazanamıyorlardır veya bir süre sonra tıkanıp seçeneklerimizi uygulamaya başlayacaklardır. Durun bir dakika! Uzaktan bir ses duydum, ne diyor dikkat kesilelim: ‘‘Ülkemizi geleceğe taşıyacak ulus bilinci gelişmiş, insanı piyasaların önüne koyan bir küreselleşmeden yana olan, servetini devletiyle yani kardeşleriyle paylaşan, sermayesini, varlığını ülkesinin kalkınmasına hasreden ey insanlar, bu önerilere kulak asmayınız. Ülkemizin sizin gibi insanlara ihtiyacı var. Yoksa...’’ Ses gitti. Ne diyecekti acaba? temizel?cumhuriyet.com.tr ‘Aganigi naganigi’ doping etkisi yaptı TRABZON (AA) Fındık Tanıtım Grubu (FTG) tarafından hazırlanan fındık reklamı, tüketimi yüzde 50 arttırdı. Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Arslantürk, reklam sonrası özellikle çerez tüketiminde önemli artış sağlandığını vurgularken ‘‘Türkiye’de fındık tüketimi istenilen noktada değil, en az iki üç katına çıkarılması lazım’’ dedi. Fındığın tanıtımı için FTG tarafından 2.53 milyon dolarlık kampanya başlatıldığını anlatan Arslantürk, ‘‘Reklam eleştirildi, ama bir gerçek vardır reklam konuşuluyorsa, başarılı olmuşsunuzdur demektir’’ dedi. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle