23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 ŞUBAT 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Atamalar öncesi stenograflar arasında ‘Ahlaken nasıldır’ araştırması yapıldığı iddia edildi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Meclis’te namaz sorusu CHP’den ‘Yeşil’ sorusu ? ANKARA (AA) CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, ‘‘Yeşil’’ adıyla bilinen Mahmut Yıldırım’ın akıbetini sordu. Ersin, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun cevaplaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu yazılı soru önergesinde, Mahmut Yıldırım’ın, polis operasyonundan son anda kaçıp kurtulduğu haberlerinin doğru olup olmadığını öğrenmek istedi. İddialar hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmadığına açıklık getirilmesini isteyen Ersin, ‘‘Susurluk skandalının kilit ismi olan ve yıllardan beri yakalanamayan Yeşil’in akıbeti nedir?’’ diye sordu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM’de uzman stenograf atamaları sırasında ‘‘içki içer mi, namaz kılar mı, ahlaken nasıldır’’ benzeri soruların yöneltildiği sözlü bir araştırma yapıldığı savları bir soru önergesiyle TBMM gündemine taşındı. CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu, ‘‘Özel hayata ilişkin bu tür soruları sormaya kimsenin hakkı yoktur’’ dedi. TBMM Tutanak Müdürlüğü ve Stenografi Kursu Yönetmeliği 25 Ocak 2006 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlana Yeşil Bey Öldü mü?.. Birkaç gündür ‘‘Yeşil’’le yatıyor, ‘‘Yeşil’’le kalkıyoruz... Bu ‘‘Yeşil’’, in midir cin midir, yoksa bir görünüp bir kaybolan ‘‘Van canavarı’’ mıdır? ‘‘Susurluk Çetesi’’yle birlikte ortaya çıkan Mahmut Yıldırım, yani ‘‘Yeşil’’ yıllardır yakalanmıyor... ‘‘Yeşil Bey’’ her taşın altından çıkıyor. Telefon konuşmaları televizyonlarda yayımlanıyor, eroin kaçakçılarından ‘‘haraç’’ istediği biliniyor, ama ortada yok... ‘‘Yeşil Bey’’in oğlu Murat Yıldırım yakalandı. Gazete ve televizyon haberlerine bakılırsa, ‘‘hayalet adam’’ son anda polisin elinden kaçtı... Peki sonuç ne oldu? Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, ‘‘Yeşil Bey’’in öldüğünü açıkladı. Hoppala!.. Böyle bir açıklama şimdiye dek yapılmamıştı... Dün sabah kendi kendime sordum: ‘‘Neden böyle bir açıklama yaptı İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah?’’ Kanımca ‘‘Yeşil Bey’’in mahdumu Murat Yıldırım, babasının nerede olduğunu büyük olasılıkla biliyordu... Bilmemesi olanaksız!.. Medya olayın üzerine gidecek, Murat Yıldırım polisin elinde olduğuna göre, ‘‘Yeşil Bey’’in yakalanmasının kolay olacağı yorumları yapılacaktı... Acaba İstanbul Emniyet Müdürü, böyle bir yöntem mi uyguladı? Bu benim senaryom... Ama işler bir hayli karışık... Bir dönem ‘‘Yeşil Bey’’le çalışan MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür ‘‘Yeşil öldü’’ dememiş miydi? ??? ‘‘Yeşil Bey’’in oğlu Murat Yıldırım babasının adını kullanarak ‘‘çete’’ kurmuş. Edindiğim bilgilere göre Murat da yıllardır babasını arıyor, ama bulamıyormuş... Murat Yıldırım, ABD’de yaşayan ve Türkiye’ye gidip gelen Mehmet Eymür’ü sürekli arayıp ‘‘Babam nerede’’ diye soruyormuş. Eymür, sonunda şu açıklamayı yapmış: ‘‘Baban öldü!’’ Ancak hiçbir yetkili bugüne dek ‘‘Yeşil öldü’’ diye bir açıklama yapmadı. Sadece şu söylendi: ‘‘Yeşil, heyecanlı bir adamdır. Yaşasaydı mutlaka ortaya çıkardı...’’ ‘‘Yeşil Bey’’in yaşayıp yaşamadığı üzerine yoğun bir tartışma var... Kimilerine göre yaşıyor, kimilerine göre birileri onu koruyor... Bir dönemin karanlık ilişkileri, bir başka deyişle ‘‘Susurluk Çetesi’’nin suç ayakları tam olarak ortaya çıkmadı... Örneğin Cem Ersever’i ‘‘Yeşil’’in öldürdüğü, Tarık Ümit’in Abdullah Çatlı ve ekibinin Silivri’de bir villada sorgulayıp öldürdüğü yıllardır konuşulup tartışıldı... Peki sonuç ne oldu? Cem Ersever’in cesedi Ankara yakınlarında bulundu, Tarık Ümit’in cesediyse bulunamadı... Bugünlerde ‘‘Yeşil Bey’’ üzerine senaryolar kuruluyor... Mahmut Yıldırım yaşıyor mu, yaşamıyor mu? Mehmet Eymür bir hafta önce ‘‘Yeşil öldü’’ diyor, bir hafta sonra oğlu yakalanınca Celalettin Cerrah açıklama yapıyor: ‘‘Yeşil öldü... Ölmüş insan aranır mı?’’ ??? Bugüne dek ‘‘Yeşil Bey’’ çok konuşuldu tartışıldı... Bazı siyasiler ‘‘Yeşil Bey’’in yaşamadığını örtülü biçimde açıklamışlardı... Şimdi durum değişik... ‘‘Yeşil Bey’’ ölmüş! Eceliyle mi orası belli değil!.. Peki ‘‘Yeşil Bey’’in mezarı nerede? Orası da belli değil!.. Bu noktada insanın kafası karışıyor, devlete olan güvenini yitiriyor... O nedenle de soruyorum: ‘‘Yeşil Bey’’, yaşıyor mu, öldü mü, öldürüldü mü? Öldü ya da öldürüldüyse ‘‘Yeşil Bey’’ hangi mezarlığa gömüldü?’’ ? CHP Milletvekili Feridun Baloğlu, TBMM Başkanı Bülent Arınç’tan, ‘‘Stenograflar arasında özel hayata ilişkin sözlü bir araştırma yapılarak, içki içmek, namaz kılmak gibi sorular sorulmuş mudur? Böyle bir araştırmanın yasal dayanağı nedir?’’ sorularına yanıt istedi. rak yürürlüğe girdi. Bu yönetmelikte yapılan bir değişiklikle uzman stenograflığa atanmada sınav koşulu kaldırıldı. CHP Antalya Milletvekili Feridun Baloğlu, TBMM Başkanı Arınç’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde bunun gerekçesini sordu. Baloğlu, ‘‘İlk atamalar için 2 sınav koşulu bulunurken, uzmanlığa atamalarda sınav yerine getirilen ‘gayret ve başarı’ kıstasları nasıl ölçülecektir? Uzman stenograflığa yapılacak atamalar için getirilen ‘1. dereceyi iktisap etmiş olma’ koşulu nasıl belirlenmiştir? Bir stenografın 1. dereceye gelebilmesi için çalışması gereken süre ne kadardır? Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin ardından, uzman stenograf ataması yapılmış mıdır?” sorularını yöneltti. Baloğlu, atama yapılmadan önce stenograflar arasında özel yaşama ilişkin sözlü bir araştırma yapıldığı savlarına da dikkat çekerken Arınç’tan, ‘‘Stenograflar arasında özel hayata ilişkin sözlü bir araştırma yapılarak, içki içmek, namaz kılmak gibi sorular sorulmuş mudur? Böyle bir araştırmanın yasal dayanağı nedir? Atamalarda, bu araştırmanın sonuç ları dikkate alınmış mıdır? Yönetmelikte yer almayan, objektiflikten uzak ve özel hayata müdahale niteliğindeki bu tür uygulamaları önleyecek misiniz’’ sorularına da yanıt istedi. Baloğlu, ‘‘Meclis’te yıllardır görev yapan stenografların haklarına tecavüz ediliyor. Hak ettikleri yerlere gelmeleri engelleniyor. Özel hayata ilişkin bu tür soruları sormaya, TBMM Başkanı dahil kimsenin hakkı yoktur’’ dedi. Baloğlu, Arınç’ın böyle bir rezalete izin vermemesi gerektiğini, duruma hemen el konulmasını istedi. YURTTAŞTAN BAŞBAKAN’A ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ‘Terbiyeli ol’ protestosu ? Ankara’da bir açılış sırasında Erdoğan’a ‘‘Vatandaşa hakaret etme özgürlüğünüz yok’’ diye bağıran Hasan Kurt ve Dilşat Aktaş, emniyete götürüldüler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mersin’in ardından dün de Ankara’da protesto edildi. Mersin’de çiftçiyi azarlayan Erdoğan’a tepki gösteren Halkevleri üyeleri, ‘‘Vatandaşa hakaret özgürlüğünüz yok. Mersinli çiftçiden özür dile, terbiyeli ol’’ diye bağırdı. Mersin’deki temasları sırasında sıkıntısını anlatan çiftçiye ‘‘Hadi, ananı da al git buradan’’ diye tepki gösteren Başbakan Erdoğan, Ankara’da protesto edildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın OSTİM Hizmet Merkezi’nin açılışına katılan Başbakan, burada bir de konuşma yaptı. Erdoğan’ın konuşmasına başlamasından yaklaşık 5 dakika sonra, salonun orta sıralarında oturan iki kişi ayağa kalkarak Başbakan’ı protesto etmeye başladı. İsimlerinin Hasan Kurt ve Dilşat Aktaş olduğu öğrenilen gençler, Başbakan’a ‘‘Tayyip Erdoğan, vatandaşa hakaret etme özgürlüğünüz yok. Başbakan halka hakaret edemez. Mersinli çiftçiden özür dile. Terbiyeli ol, Mersin’de tutuklattığın Halkevciler serbest bırakılsın’’ diye bağırdı. Başbakan Erdoğan konuşma metnini okumaya devam ederken kısa bir süre panikleyen korumalar eylemcilere müdahale etti. Salonda bulunan bazı kişiler, eylemcilere tepki gösterirken iki genç yaka paça salondan çıkarılarak gözaltına alındı. Erdoğan ise konuşmasında, geçmişte Türkiye’nin en önemli şikâyet konularından birisinin bürokrasinin hantallığı ya da ‘‘bugün git, yarın gel’’ felsefesi olduğunu söyledi. Kendilerinin bu yapıyı ortadan kaldırmak için bugüne kadar çeşitli çalışmalar yaptıklarını söyleyen Erdoğan, ‘‘Benim vatandaşıma iş, aş kapısı olan, onlara bu tür kapıları açan her vatandaşımızın başımız, gözümüz üzerinde yeri vardır. Onlar her türlü takdirin üstündedir’’ dedi. ‘Erdoğan’a hakaret’ cezası ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Star gazetesinin, ÇEAŞ ve Kepez Elektrik firmalarına el konulması sürecindeki yayınlarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret edildiği gerekçesiyle, eski Yazıişleri Müdürü Serdar Akbıyık ve eski köşe yazarı Halil Sezai Şengün hakkında açılan 2 dava, Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde karara bağlandı. Mahkeme Erdoğan’ın kişilik haklarının ihlal edildiği kanaatine vararak, Akbıyık’ı 4 bin 40 YTL, Şengün’ü de 2 bin 525 YTL adli para cezasına çarptırdı. Şirin’den Adnan Hoca sorusu ? ANKARA (ANKA) ANAVATAN Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Emin Şirin, TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, Adnan Hoca olarak bilinen Adnan Oktar ile Bilim Araştırma Vakfı ve Milli Değerleri Koruma Vakfı arasındaki ilişkiler ile vakıfların mali durumları ve AKP’li belediyelerde düzenledikleri toplantı bulunup bulunmadığını sordu. Şirin, Bilim Araştırma Vakfı’nın İstanbul’daki AKP’li belediyelerden ihale alıp almadığını da öğrenmek istedi. musakart@yahoo.com CHP, Doğubeyazıt’taki vakadan 1 ay önce saptanan olayların gizlendiğini açıkladı Kuş gribini saklamışlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın ilk insan ölümlü kuş gribi olayının ortaya çıktığı 30 Aralık 2005’teki Doğubeyazıt’taki vakadan yaklaşık 1 ay önceden Doğu illerindeki 8 ayrı yerde ‘‘kuş gribi’’ tespit ettiğini, ancak kamuoyundan gizlendiğini açıkladı. CHP kuş gribi komisyonu üyeleri tarafından açıklanan Tarım Bakanlığı belgesine göre ilk olay 14 Kasım 2005’te Ağrı’da Cihangir Oktay ve İsmet Karakoyun’a ait kanatlılarda ortaya çıktı. CHP’nin kuş gribi komisyonu üyeleri Sıvas Milletvekili Nurettin Sözen, Muğla milletvelilleri Ali Aslan, Fahrettin Üstün ve Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan birlikte basın toplantısı düzenledi.Sözen, Türkiye’nin ‘‘kuş gribinden ölüm’’ vakalarında kısa sürede dünya üçüncülüğüne yükseldiğini belirterek bunda hükümetin yeterli önlemi almaması ve hastalığın kamuoyundan gizlenmesinin etkili olduğunu bildirdi. Daha sonra Fahrettin Üstün, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı kayıtlarına göre ‘‘gizlenen’’ vakaları belgesiyle açıkladı. Üstün’ün yaptığı açıklamaya göre ‘‘gizlenen’’ vakalardan ilki 14 Kasım 2005’te Ağrı’da Cihangir Oktay ve İsmet Karakoyun’a ait kanatlılarda alınan örneklerde tespit edildi. Laboratuvar sonucuna göre alınan örneklere 9 Aralık 2005’te tavuk vebası teşhisi konuldu. Kars, Ağrı, Erzincan ve Iğdır’daki 7 ayrı yerde daha kuş gribi tespit edilmesine karşın kamuoyuna açıklanmadığı belirtildi. Belgeleri, Manyas ve Doğubeyazıt’taki incelemelerin birlikte değerlendirildiği rapora koyacaklarını belirten Nurettin Sözen, parti yönetiminin ‘‘suç duyurusu’’ dahil bu konuda gerekli hukuki girişimlerde bulunacağını bildirdi. Nejat Daş’a 1 yıl 8 ay hapis ? İstanbul Haber Servisi Akdeniz’in uluslararası sularında 3.1 ton uyuşturucu yüküyle batırılan ‘‘Kısmetim 1’’ adlı gemiyle ilgili mahkum olan Nejat Daş, Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden yargılandığı İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkamesi tarafından 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Yeni TCK’nin lehine olan hükümlerinden yararlanarak cezası düşen Nejat Daş, halen üzerinde uyuşturucuyla yakalandığı İspanya’da tutuklu bulunuyor. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 68’LİLER BİRLİĞİ VAKFI Yurt genelinde 200’ü aşkın kişi gözaltına alındı Öcalan gösterileri ortalığı karıştırdı Yurt Haberleri Servisi Terör örgütü raklarını taşıyan topluluk, Öcalan lePKK’nin lideri Abdullah Öcalan’ın ya hine sloganlar attı. Polis tarafından kalanıp Türkiye’ye getirilmesini ‘‘ulus durdurulmak istenen grup, taş atarak lararası komplo’’ olarak gören sem karşılık verdi. Uzun kovalamacaların patizanların olaylı gösterileri sürüyor. ardından grup dağıldı. Batman’da polise molotofkokteyli Mersin: Önceki gece bazı mahalatan göstericiler, Nusaybin’de güven lelerde eylemler düzenleyen gruplalik güçlerini taşladı. Birçok kentte ra polis müdahale etti. 17 kişinin göçok sayıda kişi gözaltına alındı. zaltına alındığı açıklandı. Gözaltına Adana: Adana’nın alınanlar arasında Dİardin Nusaybin’de HA muhabirleri NesŞakirpaşa, Ova, Uçak, PKK bayrakları Barbaros ve Anadolu rin Yazar ve Evrim mahallelerinde önceDengiz’in de buluntaşıyan grup, polisi ki gece yaşanan olayduğu öğrenildi. taşladı. Batman’da da lar ve buralarda bildiBitlis: Bitlis’in molotofkokteyli atıldı. ri dağıtılması olaylarTatvan ilçesinde bala sonuçlandı. ‘‘5 Ocak Meydanı’nda sın açıklaması yapmak isteyen DTP’li açıklama yapılacağı’’ için DTP önün grup ile polis arasında arbede yaşande geniş güvenlik önlemi alan polise dı. 30 kişi gözaltına alındı. tepki gösteren partililer, daha sonra aşaBatman: Batman’da DTP il binağıya taş, sopa, kitap, kova, cam, bı sı önünde toplanan ve çoğunluğu çoçak gibi ellerine geçen her şeyi fırlat cuklardan oluşan bir grup, Sanat Somaya başladılar. 150 kişinin gözaltı kağı’na kadar yürüdü. Grup daha sonna alındığı olaylar sırasında 2 polis ve ra caddeye molotofkokteyli attı. bazı göstericiler yaralandı. Siirt: Kentte şüpheli görülen 4 kiMardin: Nusaybin’de örgüt bay şi gözaltına alındı. ‘Gericiliğe izin vermeyeceğiz’ İstanbul Haber Servisi 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Targan, 16 Şubat 1969’da 2 kişinin ölümüyle sonuçlanan 6 Filo’yu protesto gösterilerinin arkasındakilerin ülkedeki gerici güçler olduğunu belirterek ‘‘Biz devrimci gençliğin geleneğini sürdürenler olarak, gericilere ve emperyalistlere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Gericiliğin Çankaya’ya tırmanmasına müsaade etmeyeceğiz’’ dedi. 68’liler Birliği Vakfı üyeleri, yakın tarihimize ‘‘Kanlı Pazar’’ olarak geçen ABD’ye bağlı 6. Filo’nun İstanbul’a gelişinin 37. yıldönümünde, protesto gösterilerinde yaşamını yitirenleri ve yaralananları, düzenledikleri basın toplantısıyla andı. Vakıf üyeleri, Taksim’deki Cumhuriyet Anıtı önünde saygı duruşunda bulundu. Grubun, Cumhuriyet Anıtı önünde açıklama yapmasına polisin izin vermemesi nedeniyle, açıklama tramvay durağı önünde yapıldı. Burada vakıf adına açıklama yapan 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Targan, 2 kişinin yaşamını yitirdiği olayları tertipleyenlerin başta ABD olmak üzere emperyalist güçler olmasına karşın, o günün siyasal iktidarı tarafından hiçbir araştırma yapılmadığına dikkat çekti. Vakıf Başkanı Targan, bugünkü gerici siyasal yapılanmanın, siyasal erkin başına tırmanmasının temellerinin o günlerde atıldığını belirtti. Umut Vakfı’na ödül ? İstanbul Haber Servisi Silahsızlanma ve barış üzerine yaptığı çalışmaları ile bilinen Umut Vakfı, İzmir Karşıyaka Belediyesi tarafından ‘‘2005 Yılı insan Hakları Ödülü’’ne layık görüldü. Umut Vakfı Başkanı Nazire Dedeman, bireysel silahlanmanın en önemli sosyal problemlerden biri olduğuna dikkat çekerek, ‘‘Hepimiz, yurttaş bilincinin yerleştiği, barış kültürünün benimsendiği hukukun üstün olduğu bir ülkede yaşamak isteriz’’ dedi. Her şey daha iyi eğitim için Doğubeyazıt Kaymakam Vekili Mustafa Koç, 1. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Tarık Özkut, tugay komutanının eşi Özlem Özkut, Yazıişleri Müdürü Erol Abaylı, İlçe Milli Eğitim Müdürü İshak Aslan ve Tugay Aile Destek Birimi tarafından Karabulak Pansiyonlu İlköğretim Okulu ziyaret edildi. Ziyaret esnasında ilçe kaymakamı ve tugay komutanı girdikleri dersliklerde çocukların durumlarını yerinde inceleme fırsatı buldular. Heyetin ziyaretiyle eşzamanlı olarak tugay komutanlığının diş doktoru tarafından öğrencilere diş taraması yapıldı ve her muayene edilen öğrenciye Tugay Aile Destek Birimi aracılığıyla personel ailelerinden toplanan yardım paraları ile alınan sabun, diş macunu ve diş fırçası hediye edildi. Tugay Aile Destek Birimi, belirlenen fakir öğrencilere ayakkabı hediye ederken okul kütüphanesine konulmak üzere, okul müdürüne, 18 adet ansiklopedi ve 5 adet Nutuk kitabı teslim edildi. M CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle