21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 ARALIK 2006 CUMARTESİ 6 HABERLER Erdoğan hem kararını verdiğini hem de istişarelerde bulunacaklarını söyledi Adaylık çelişkisi ‘Erdoğan Köşk’e çıkamaz’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, İP’nin Dedeman Oteli’nde yapılan 7. Genel Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) eşbaşkanı olmakla iftihar eden Recep Tayyip Erdoğan Çankaya’ya çıkamaz. Çünkü eşbaşkan ve haçlının adamı Çankaya’ya çıkamaz’’ dedi. AB konusunda da “AB’ye bütün girişler şerefsizdir’’ şeklinde konuşan Perinçek, TSK komutanları dahil kimsenin bu millete AB’nin devlet politikası olduğunu söylememesi gerektiğini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda çelişkili açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanlığı’na aday olup olmayacağını kendisinin bildiğini, ancak bunu açıklamayacağını kaydeden Erdoğan, cumhurbaşkanı adayını belirlerken kamuoyu anketleri, parti örgütü ve sivil toplum örgütleriyle istişarelerde bulunacağını söyledi. Erdoğan, birden fazla aday belirleyebileceklerini de kaydetti. Başbakan Erdoğan, atv’de yayımlanan “Teke Tek” programında siyasetteki son gelişmelerle ilgili soruları yanıtladı. Erdoğan’ın açıklamaları şöyle: CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Siyasetin Bulanık Sularında Türkiye’de siyaset bulanık sularda seyrine devam ediyor. Fırtınalı sularda demeyeceğim. Çünkü fırtınada belirlilik vardır. Neye karşı neyi yapmak gerektiğini bilirsiniz. Ve elinizden geleni yaparsınız. Türkiye’de siyaset, dibi belirsiz bulanık sularda, belirsiz bir geleceğe doğru ilerlemeye çalışan derme çatma bir gemiye benziyor. Ve kimse ne yapacağını, ne yapılması ve nasıl yapılması gerektiğini bilemiyor. Karışıklık ve bulanıklık, hepimizin, herkesin zihnini ele geçirmiş gibi.. Bu bulanıklık ve karışıklığın başlıca sorumlusu, iktidardaki partinin başında bulunan kişi, son demeçlerinden birinde “risk” sözcüğünü kullandı. “Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek” gerektiğine göre, kendisi adına, bu sözün sahibini alkışlamak gerekir. O kendince doğru bildiği yolda ilerlemesini sürdürüyor. Ve bu anlamda, kendi amaçları doğrultusunda, şimdilik zihni en açık görünen kişi, siyasetin yine şimdilik bu en tepedeki aktörüdür. Çünkü o, bir “risk”i göze almış olduğunu açıkça ilan etmekten artık çekinmiyor. Öyle sanıyorum ki, sözünü ettiğim bulanıklığı yok etmede tutamak olabilecek sözcük de yine bu “ risk” kavramı içinde gizli. ??? CHP “sinei millet” riskini göze almalı mı, alabilir mi? CHP lideri, Meclis’i terk etme durumunda yalnız kalabileceklerinden haklı olarak korkuyor. Böyle bir “risk”i göze almak istemiyor. İş çevrelerinin, sivil toplum örgütlerinin, halkın bu yönde açık çağrısını ve desteğini bekliyor. Meclis’teki öteki muhalefet partileri başka hesaplar peşinde. Gelecekteki seçim sonrasında belki AKP ile bir koalisyon hesabı yaptığı varsayılabilecek DYP, bu olasılığı riske atamaz. ANAP, bugünkü görünümüyle, geleceği en belirsiz ve bulanık parti. CHP dışındaki bu partilerin, yeni cumhurbaşkanının bugünkü Meclis’teki AKP çoğunluğu tarafından seçilmesi durumunda, ülkeyi nasıl bir “risk”in beklediği konusunda bilinçli ve kaygılı oldukları da zaten söylenemez. Sivil toplum örgütlerinin, halkın sokaklara dökülmesini beklemek de gerçekleşmesi gittikçe olanaksızlaşan bir hayale dönüşmekte. Öyleyse, siyasetin bir risk olduğunu söyleyen kişiye karşı, onun ya da onun gibi birinin cumhurbaşkanı olması durumunda ülkeyi bekleyen risk konusunda bilinçli ve kaygılı olanların, bir başka riski göze alması gerekiyor. Bekleyip görmek yerine harekete geçmek gereğidir bu.. Gözü karalığı aynı gözü karalıkla yanıtlamaktır. Toplumun en sağlıklı güçleri, Cumhuriyet Halk Partisi’nden, sonuçları ne olursa olsun, bu hareketliliği ve kararlılığı bekliyor. CHP’nin bir karşı riski göze almasının, belki de soldaki parçalanmışlığı, bulanıklığı da sona erdireceği, riski göze alan siyasi hareketin içinde birleşip bütünleşmeyi sağlayacağı konusunda toplumda filizlenmeye başlayan görüşleri yabana atmamak gerektiğini düşünüyorum... ??? CHP bugün için “sinei millet” kavramında odaklanan bir riski göze alamazsa, ülkenin geleceği konusunda kaygı duyan başka güçler başka riskleri göze alırlar mı, alabilirler mi, almalılar mı? Bunun için şu anda bir şey söylemek belki erken olur. Fakat kişisel yaşamda olduğu gibi en başta siyaseti içeren toplumsal yaşamda da her sorun ille de ve ne yazık ki uzlaşmalarla çözülemiyor. Bazı risklerin göze alınması gerekebiliyor. Eğer açıkça haksız ve yanlış konumda olan taraf “risk”ten söz edecek bir kararlılık içindeyse, haklı ve doğru konumda olanların da bulanıklık ortamına son vermek için aynı kararlılıkla karşı riskleri göze almaları gerekebiliyor. Bunun yapılmamasının, yapılamamasının adı ise, her ne kadar bin bir çeşit gerekçe bulunabilirse de, öyle sanıyorum ki, “teslim olmak”tan, “teslimiyetçilik”ten başka bir şey değildir. ? Başbakan Tayyip Erdoğan, bir yandan Cumhurbaşkanlığı’na aday olup olmayacağını kendisinin bildiğini, ancak bunu açıklamayacağını belirtirken diğer yandan da adayı belirlerken kamuoyu anketlerini değerlendireceklerini ve sivil toplum örgütleriyle istişarelerde bulunacaklarını söyledi. Erdoğan daha sonra birden fazla aday da olabileceğini, bunu da parti kurullarında değerlendirip karar vereceklerini belirtti. Cumhurbaşkanlığı adaylığı: Bir siyasetçinin kafasında herhangi bir planın olmaması mümkün mü? “Nisan ayına kadar bizden herhangi bir şey duymayacaksınız” derken aslında planın uygulaması başlamıştır. Bu konuda bazı hassasiyetlerimiz var. Herkes bizden isim beklerken biz isim açıklamıyoruz. Onlar kendi kendilerine meşgul oluyorlar. Nisana kadar bu açıklanmayacak. Böyle bir şeyi asla ortaya koymayacağız. Bunun nedenini, niçinini açıkladığım takdirde, orada da ben şu andaki kendi yol haritamızı ifşa etmiş olurum ki, bu da bir lider, siyasetçi olarak benim bir yanlışım olur. Adaylık konusunda parti içinde, sivil toplum örgütleriyle istişarelerde bulunacağız, kamuoyu anketlerine bakacağız. “Muhalefet partileriyle de istişarede bulunacak mısınız” sorusu üzerine: Gönlümüz bunu da ister de ama iş o noktaya gelmeden bütün kapılar kapanır. Bu kapılar kapanırken maalesef gerilimin boyutu çok çirkin. Bana göre siyasetin kendi içinde ahlak kuralları var. Aday olur muyum, olmaz mıyım bunu ben biliyorum. Ama ben bunu kimseye açıklamam. ESKİ DANIŞMAN CHP’den çuval önergesi ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül’ün yazılı yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi. Ersin önergesinde Kuzey Irak’taki Süleymaniye’de, ABD askerlerinin TSK timinin başına çuval geçirmesiyle gündeme gelen baskın olayıyla ilgili çelişkili açıklamalar yapıldığını vurgulayarak, olayın aydınlatılmasını istedi. AKP’den bürokratına suç duyurusu ? Erdoğan’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde danışmanlığını yürüten ve AKP iktidarında Özürlüler İdaresi Başkanlığı’na vekâleten atanan Mehmet Aysoy hakkında suç duyurusunda bulunuldu. SERTAÇ EŞ Deniz Baykal İzmir’de ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, çeşitli etkinliklere katılmak amacıyla bugün İzmir’de olacak. Sabah saatlerinde kente gelecek olan Baykal, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce yaptırılacak Adnan Saygun Kültür Merkezi’nin temelini atacak. Baykal, öğleden sonra da Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) üyeleriyle yemekli toplantıda buluşacak. İlk helikopter gövdesi tamam ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tusaş Havacılık ve Uzay Sanayi (TAI) Tesisleri’nde üretilen ilk AW139 helikopter gövdesi, İtalyan AgustaWestland firmasına gönderildi. Anlaşma geregi 2006 yılında iki adet teslim edilecek olan gövdeden, 2007 yılında ayda iki adet olmak üzere toplam 24 adetin teslim edileceği belirtildi. Bolu tüneli 23 Ocak’ta açılıyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmeleri sırasında konuşan Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Özak, 23 Ocak’ta İtalya Başbakanı Romano Prodi’nin de katılacağı törenle, Bolu Tüneli’nin İstanbulAnkara tarafını açacaklarını kaydetti. Özak, gerekli iklim şartları oluştuğunda Ankaraİstanbul bölümünün de açılacağını ifade etti. ANKARA AKP’nin iktidara gelmesinin ardından Özürlüler İdaresi Başkanlığı’na getirilen Mehmet Aysoy hakkında Başbakanlık’ın onayıyla suç duyurusunda bulunuldu. Eylül 2003’te Mehmet Aysoy, Özürlüler İdaresi Başkanlığı’na vekâleten getirildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde daha önce danışmanlığını da yapmış olan Aysoy’un ataması Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından onaylanmayınca görevi vekâleten sürdü. Daha sonra Aysoy’un uygulamaları hakkında şikâyetler başladı. Akçeli konuları içeren şikâyetler arasında, alınan hizmetlerin paralarının ödenmediği iddiaları da yer alıyor. İddialara göre Özürlüler İdaresi ile Yeditepe Üniversitesi arasında hizmet alımı nedeniyle protokol yapıldı. Hizmetin alınmasına karşın bedeli ödenmeyince üniversitenin rektörü Prof. Dr. Ahmet Serpil tarafından kuruma yazı yazıldı. Birkaç yazışmanın yapıldığı anlaşılan 4 Ekim 2006 tarihli Prof. Dr. Serpil’in yazısında ödemelerin bir an önce yapılması istendi. Aysoy hakkındaki diğer iddialar ise kurumun engellilere yönelik yürüttüğü Gökkuşağı Projesi ile gündeme geldi. Bu projenin çeşitli harcamaları için Hayrad Düzgün adlı kişi ile protokol imzalandı ve bazı senetler verildi. Proje konusunda “hayırsever işadamı” olarak sunulan Düzgün, zamanı gelmesine karşın senetlerini tahsil edemeyince kuruma ihtarname çekti. Gökkuşağı Projesi ile ilgili diğer iddia ise anlaşma yapılan bir firma ile gündeme geldi. Firma, 2 Şubat 2006 tarihinde İstanbul Çırağan Otel’de gerçekleştirilen organizasyonun parasını tahsil edemediğini, yasal yollara başvuracağını kuruma bildirdi. Şikâyetlerin artması ve iddiaların Bakan Nimet Çubukçu’ya ulaşmasının ardından Aysoy, Ağustos 2006’da görevinden alındı. Konuyu soruşturmak üzere Başbakanlık Teftiş Kurulu görevlendirildi. İddialar üzerinde araştırmasını tamamlayan Başbakanlık Teftiş Kurulu, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılığın halen soruşturmayı yürüttüğü öğrenildi. Ayrıca, Aysoy hakkındaki disiplin soruşturmasının Yüksek Disiplin Kurulu’nda devam ettiği de öğrenildi. CHP’li gençlerden AKP protestosu CHP Kadıköy Gençlik Kolları üyeleri, Bahariye Caddesi’nde toplanarak AKP’nin AB ve ABD politikalarını protesto ettiler. Kadıköy Gençlik Kolu adına açıklama yapan Başkan Cenk Oral Özdemir, AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana AB ve ABD’ye taviz vermekten kaçınmadığını belirterek, yurttaşları AKP iktidarının sandığa gitmesi için mücadele etmeye çağırdı. Özdemir, “Gün Türkiye’nin sahip olduğu gücü, tam bağımsızlık inancını tüm çevrelere gösterme günüdür. Gün direnme, kazanma günüdür. Gün erken seçim için mücadele etme, AKP iktidarını sandıkta devirme günüdür” dedi. (Fotoğraf: SELİN GÖRGÜNER) Harem savunması: Bunun sözlük anlamı eş ve çocuklardır. Ben göreve geldiğimden beri bu kesim maalesef eşimden çocuklarıma kadar hepsiyle ne yazık ki çok çirkin, hakaretamiz tabirler kullanmak suretiyle ilgilendiler, hâlâ da devam ediyorlar. Sinei millet tartışmaları: Çıkıyorlar diyorlar ki, millete gidelim. Dün kendileri o makama gelirken veya mensubu oldukları partiler o makama insanlar gönderirken niye millete gitmediler? Bu ülkede CHP örneğin bugünün partisi değil. Bugüne kadar onların ağzından hiç cumhurbaşkanını millet seçsin ifadesini duydunuz mu? Hayır. Aynı şekilde Anavatan Partisi, millet mi seçsin dedi bugüne kadar? Anavatan Partisi’nin genel başkanı merhum Özal’ı millet mi seçti? Birden fazla aday olabilir: “Cumhurbaşkanı seçilirseniz partinizde karışıklık olur mu” sorusu üzerine: Biz bu yola çıkarken tek adam mantığıyla yola çıkmadık. Birden fazla aday da olabilir, buna da parti kurullarımızda karar vereceğiz. Atamalar: “Eşlerinin başı örtülü, dini yönleri kuvvetli kişilerin seçilmesinin rahatsızlık yaratıp yaratmadığı” sorusu üzerine: Ama ben bir bürokratın eşinin başıyla uğraşılmasını bir defa medeni bir çıkış olarak bulmuyorum, bunu gayri medeni buluyorum. Din ve vicdan hürriyeti anayasal bir haktır. “Sizin yaptığınız atamaların tamamı imam hatipli” deniyor. Müsteşar, genel müdür, daire başkanı seviyesinde atamaları çıkardım, 857 kadar atama yaptık. Bunların içinde imam hatip menşeli 52 atama bulunuyor. İmam hatip dediğimiz nedir, illegal örgüt mü burası? Bu düşmanlık nedir? ‘CHP’li vekiller istifa etmeli’ Sinei millet olmadan erken seçimin mümkün olmadığını söyleyen Murat Karayalçın, toplumun CHP’den bunu beklediğini savundu SALİHLİ (AA) SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, CHP’nin ‘’sinei millet’’ uygulamasından vazgeçtiğini savunarak “Sinei millet olmadan erken seçim mümkün değil’’ dedi. Karayalçın, Manisa’nın Salihli ilçesinde, SHP ilçe merkezinde partililerle bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Karayalçın, “sinei millet’’ tartışmalarıyla ilgili soru üzerine, toplumun bu uygulamayı CHP’den beklediğini söyledi. Sinei millete dönme düşüncesinin resmi olarak dile getirilmese de bazı CHP milletvekillerince ortaya atıldığını, bunu kendilerinin de desteklediğini ifade eden Karayalçın şöyle konuştu: “Öyle görünüyor ki CHP, sinei millete dönmekten vazgeçmiş bulunmaktadır. CHP’li bazı yöneticilerin ‘Sinei millet olmaz ama erken seçim olsun’ açıklamalarının tutarlı hiçbir yanı yoktur. Sinei millet, Meclis’i erken seçime zorlamak için düşünülmüştür. CHP milletvekilleri istifa edecek, TBMM seçime gidecekti.’’ Karayalçın, CHP’lilerin istifa etmesinin, hukuki olarak AKP’nin onayına bağlı olduğu yönündeki tezlerin ise bu konuda doğruluk taşımadığını söyledi. Hukuken böyle bir şey olsa bile 170 milletvekilinin istifa etmesinin Meclis’i seçime götüreceğini belirten SHP lideri Karayalçın şu görüşlerini dile getirdi: “Sinei millet olmadan erken seçim olmaz. Toplumu boş yere meşgul etmesinler. Bunun tek yolu CHP’li milletvekillerinin istifasıdır. Onları istifaya davet ediyorum. Aralıkta istifa ederlerse, tereyağından kıl çeker gibi bu iş olur.’’ Karayalçın, CHP’nin sinei millete dönerek erken seçime gitmesi ya da cumhurbaşkanını halkın seçmesi için kanun teklifi hazırlaması gerektiğini de ifade etti. Daha sonra Salihli Ziraat Odası’nı ziyaret eden Murat Karayalçın, sadece erken seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimleri için değil, tüm konularda ittifaka ihtiyaç duyulduğunu belirterek “Biz herkesin suyunu içeriz, yemeğini yeriz, bunda bir sakınca yok. Yeter ki birliktelik sağlansın. Ama bu zamana kadar, bu maalesef olmadı’’ diye konuştu. Düzenledikleri Tarım Kurultayı’ndan çıkan sonuçları anlatan Karayalçın, tarımda tarihin en büyük gerilemesinin yaşandığını iddia ederek Manisa ve Ordu’daki mitinglerin, Türk çiftçisinin siyasi ağırlığını koymaya başladığını gösterdiğini söyledi. ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 EMEKLİ ORGENERAL BAŞER ‘ABD’nin müdahalesini beklemek ütopik olur’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin Terörle Mücadele Koordinatörü Emekli Orgeneral Edip Başer, ABD’nin Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığına karşı askeri güç kullanmasını beklemediklerini belirterek “Gerçekçi baktığınız zaman, örgütün Kuzey Irak’taki varlığına karşı askeri güç kullanmasını beklemek ütopik olur, hayal olur. İçinde bulundukları koşullarda böyle bir şeye olanak yok” dedi. NTV’de katıldığı bir programda, terörle mücadele konusunda ABD’li karşılığı Joseph Ralston ile yaptığı temaslara ilişkin bilgi veren Başer, “Geldiğimiz bazı noktaların, acele istediğimiz somut sonuçların elde edilemediğini ve bizim için tatminkâr olmadığını kendilerine söyledik. Kuzey Irak’ın terör üssü olarak kullanılmaya devam ettiğini ve halkımıza zarar verdiğini örnekleri ile anlattık” dedi. Başer, somut adımlar görmeye başlamak için ne kadar bir süre geçmesi konusunda kafalarında bir tarih olduğunu ancak bunun henüz dolmadığını dile getirdi. Başer, “Bu dolduğunda somut adımlar koyamadıysak, ‘bu bir oyalama taktiğidir, istemeseler de bu bizi oyalamıştır, zaman harcamamıza gerek yoktur’ diyerek müşterek çalışmamızı bitireceğiz” dedi. Bekaroğlu’ndan Aşçı’ya destek Eski Fazilet Partisi Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu ile İnsan Hakları Derneği (İHD) ve MazlumDer üyeleri, tecride karşı başlattığı ölüm orucunun 262. gününde olan avukat Behiç Aşçı’ya dün destek ziyareti gerçekleştirdi. Tecridin insan hakları ihlali olduğunu anımsatan Bekaroğlu, önceki gün Adalet Bakanlığı’nın, “Behiç Aşçı hukuk dışı eylem yapıyor” açıklamalarını tüyler ürpertici olarak değerlendirdi. F tipi cezaevlerinin niyet meselesi olduğunu vurgulayan Bekaroğlu, “Başbakan’a sesleniyorum, sizin inançlarınıza göre bu bütün insanların hayatını kurtarmak anlamına geliyor. Niçin bütün insanlığın hayatını kurtarmıyorsunuz” dedi. (Fotoğraf: NİHAN İNAL) CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle