Katalog

23 ARALIK 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA OKS DENEME SINAVI SOSYAL BİLİMLER 11 CEVAP ANAHTARI TÜRKÇE TESTİ 1. C, 2. D, 3. B, 4. B, 5. A, 6. C, 7. D, 8. D, 9. C, 10. B, 11. A, 12. B, 13. C, 14. D, 15. C, 16. A, 17. B, 18. A, 19. A, 20. B, 21. D, 22. C, 23. D, 24. A, 25. D FEN BİLİMLERİ TESTİ 1. A, 2. D, 3. A, 4. B, 4. B, 6. C, 7. D, 8. A, 9. C, 10. A, 11. B, 12. D, 13. B, 14. C, 15. B, 16. A, 17. C, 18. D, 19. C, 20. D, 21. A, 22. B, 23. D, 24. C, 25. B MATEMATİK TESTİ 1.B, 2. C, 3. A, 4. D, 5. A, 6. D, 7. A, 8. D, 9. C, 10. A, 11. C, 12. B, 13. D, 14. C, 15. D, 16. B, 17. A, 18. C, 19. D, 20. A, 21. B, 22. C, 23. B, 24. A, 25. C SOSYAL BİLİMLER TESTİ 1. A, 2. B, 3. A, 4. D, 5. C, 6. B, 7. A, 8. C, 9. D, 10. B, 11. C, 12. B, 13. A, 14. A, 15. D, 16. C, 17. D, 18. D, 19. B, 20 D, 21. C, 22. A, 23. B, 24. A, 25. C Özel okullar destek istiyor İstanbul Haber Servisi Özel Okullar Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, özel okullardan yüzde 1 oranında KDV alınması ve eğitimcilerin gelir vergisinden muaf tutulmalarını istediler. Gazetemizi ziyaret eden Türkiye Özel Okullar Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, özel okulların temel sıkıntısının ekonomik girdiler olduğunu dile getirdiler. Özel okulların, eğitim sisteminin lokomotifi olduğunu belirten Özel Okullar Birliği Başkan Yardımcısı Yusuf Tavukçuoğlu, Türkiye genelinde bin 799 özel okulda toplam 280 bin 393 öğrencinin öğrenim gördüğünü ve bu okullarda 34 bin 699 öğretmenin görev yaptığını belirterek, “Özel okulda okuyan bir öğrencinin yıllık eğitim masrafı 8.5 ile 20 bin YTL arasında değişiyor. Bu ücretlerin yüzde 40 ile 50’si ise devlete gidiyor. Devlet, özel okulların önünü açmadığı takdirde özel okullarda süren ekonomik sıkıntılar çözülmeyecek ve bu kurumlar gün geçtikçe kötüye gidecek” dedi. Özel okullarda ekonomik girdi olmadığı takdirde akademik başarının olmayacağını dile getiren Tavukçuoğlu, “Toplumun kafasında oluşan özel okul imajının değiştirilmesi gerekiyor. Özel okul sahipleri, bu ülkenin insanı olup, bu ülkeye vergi verip, bu ülkenin gençlerini yetiştiriyorlar” diye konuştu. Özel okulların önü açılmalı Sınav Yürütme Kurulu Başkanı Nurullah Bal, istatistiklere bakıldığında dünyada eğitimin kaliteli olduğu iddia edilen ülkelerde özel okulculuk oranının yüzde 20’leri aştığını vurgulayarak “Türkiye’de ise bu rakam yüzde 1.8’de. Bu durum, 20 sene öncesinde de aynıydı. Türkiye’de özel okulculuk oranının artması gerekiyor. Veliler, aldıklarının karşısında verdikleri paranın çok olduğunu düşünüyorlar. Ancak bu paranın fazla olmasının nedeni özel okullar değil, devlettir. Özel okulların önlerinin açılması için devletin yüzde 1 oranında KDV alması, eğitimcilerin gelir vergisinden muhaf tutulmaları ve eğitime destek için devletin teşvikte bulunması gerekiyor” dedi. Yönetim Kurulu Üyesi Ful Akıngüç Över ise okullarda eğitim programı açısından serbestliğe ihtiyaç olduğunu söyleyerek “Özel okullarda kaliteli eğitimin yanı sıra öğrencileri hayata hazırlayacak ve aynı zamanda onların sosyal hayatını zenginleştirecek faaliyetlere de yer veriliyor. Ancak öğrenciler sınav sistemi nedeniyle sosyal aktiviteler yerine dershanelerdeki etüdleri tercih ediyor. Sınavı kazanmak isteyen öğrenci bu nedenle özel okullar yerine devlet okullarına gidiyor. Bu nedenle kontenjanlar dolmuyor. Eğitim sistemi içinde yapılacak değişikliklerle kaliteli eğitim kazanılabilir” diye konuştu. Promosyon bütçesi gençlere Eğitim Servisi Arıkanlı Holding, yeni yıl promosyon bütçesiyle bu yıl da bir okul yeniledi. ‘’İnci Değerindeki Gençlerimize Hepimizden Bir Hediye’’ projesi kapsamında, 2007 yeni yıl bütçesi ile 1650 öğrenciye eğitim veren Beyoğlu İTO Kadınlar Çeşmesi İlköğretim Okulu’na, konferans salonu, kütüphane, otistik öğrenciler için özel sınıf, oyun parkı, anaokulu yemekhanesi ve öğretmenler odası kazandırıldı, binanın çeşitli ihtiyaçları karşılandı. Yeni yıl promosyon bütçelerinin topluma değer katacak projelerle desteklenmesi gerektiğini belirten Arıkanlı Holding yöneticileri, şu çağrıda bulundular: “Yarınlara umutla bakabilmemiz için kurum ve kişilerin ‘bir seçim yapmalarını’, promosyon bütçelerini oluştururken sadece İstanbul’da dağil, tüm Türkiye’de temel ihtiyaçlardan uzak okulların, hastanelerin, sağlık merkezlerinin, kültür merkezlerinin varlığını hatırlamalarını diliyoruz.’’ 106 okuldan 1000 öğrenci yarıştı Eğitim Servisi Geleneksel “Eyüboğlu Dostluk Satranç Turnuvası” 11. yılında da satrançsever öğrencilere ev sahipliği yaptı. Turnuva, Eyüboğlu Eğitim Kurumları Çamlıca Kampusu’nda, devlet okulları ve özel okullardan katılan 1000 satrançsever öğrenciyi bir araya getirdi. Öğrencilerin, Küçükler, Yıldızlar ve Gençler kategorilerinde yarıştığı turnuvada, her kategori için 4 masada 7 tur karşılaşma yaşandı. Turnuvada dereceye girenlere ödülleri, törenle verildi. Çocuklarda öğrenme bozukluğu... MEHLİKA AKGÜN İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümran Korkmazlar, bu yıl yapılan bir taramaya göre okul öncesi dönemdeki çocukların yüzde 23.5’inin öğrenme bozukluğu (disleksi) riski taşıdığını söyledi. Araştırmaların zor ve pahalı olması nedeniyle tam sayıyı belirlemenin güç olduğunu belirten Prof. Dr. Korkmazlar, farklı ülkelerde öğrenme bozukluğu görülme oranının yüzde 1030 arasında olduğunu belirtti. Bu yıl İstanbul’da yapılan bir araştırmada, öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunun öğrenme bozukluğunu bilmedikleri, hatta öğrenmek de istemediklerinin ortaya çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Korkmazlar, “Ne yazık ki hâlâ öğrenme bozukluğundan haberi olmayan ya da bu çocukları sınıflarından ya da okuldan atarak yok sayan öğretmenler var. Görme engelli bir öğrenciyi tahtaya çıkarıp yazamadığı için aşağılamak nasıl yanlış bir davranışsa, öğrenme bozukluğu olan bir öğrenciyi de tahtaya çıkarıp yazamadığı için aşağılamak aynı derecede yanlış bir davranıştır” diye konuştu. Öğrenme bozukluğu olan çocukların, özelliklerine ve yetersizliklerine uygun eğitim alamazlarsa pek çok ruhsal sorunla karşılaşabileceğini belirten Korkmazlar, “Sürekli başarısız olduklarında öğrenme onlar için sancılı, travmatik bir hal alır. Bu nedenle bu çocukların yaklaşık yüzde 40’ ı eğitimlerini yarım bırakıyor. Oysa dislektik bireylerin eğitimlerine önem verilen ülkelerde, ilgi alanları doğrultusunda özel kontenjanla yükseköğrenimlerini de sürdürebiliyorlar” dedi. Öğrenme bozukluğu olan çocukların normal ya da normalin üzerinde zekâya sahip olduklarını söyleyen Prof. Dr. Korkmazlar, bu çocukların dinleme, ifade etme, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik becerilerin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlükler yaşadıklarını söyledi. Bu çocukların kendini idare etme, sosyal algılama ve etkileşim sorunlarının olduğunu belirten Prof. Dr. Korkmazlar, şöyle devam etti: “Öğrenme bozukluğu yaşayan çocuklar standart eğitime rağmen yaşlarına ve zekâlarına uygun okul başarısı gösteremezler. Genellikle anneler, çocuklarının diğer çocuklardan farklı geliştiğini anlarlar. Bu çocuklar, dil gelişiminde gecikme yaşarlar, kelimeleri doğru telaffuz etmekte, sözcük bulmada ve isimlendirmede güçlük çekerler. Mavi yerine vami, sifon yerine fison gibi sözcükleri ya da heceleri çevirirler. Çizim veya kopyalamaya karşı isteksizlik, düğme ilikleme, makas kullanma becerilerinde güçlük yaşarlar. Dikkat gerektiren oyunları reddederler, bisiklet sürmede, ip atlamada koordinasyon güçlüğü yaşarlar. Benzerlikfarklılık kavramının gelişmesinde yaşanan güçlüklerin yanı sıra uyaranları sınıflandırma, gruplandırma, sıralama güçlükleri ile renk, sayı, öncesonra, önarka gibi kavramları öğrenmede güçlük çekerler.” Türkiye’de okul çağındaki çocukların yüzde 3 ile 5’i arasında öğrenme bozukluğu görüldüğünü belirten Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Mazlum Çöpür, “Öğrenme bozukluğu, erkeklerde kızlara oranla daha fazla görülüyor” diye konuştu. Bu çocukların aynı zamanda uyum, dikkat, davranış bozukluğu da yaşayabildiklerini dile getiren Çöpür, öğrenme bozukluğu yaşayan çocukların okul öncesi dönemde teşhis edilip, gereken yardımı ve eğitimi alırlarsa öğrenme alanlarında başarılı olabileceklerini dile getirdi. CUMHURİYET 11 K