15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 KASIM 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA MÜZİK haticetuncer?hotmail.com 9 Ali Rıza Binboğa müzik yaşamının sekizinci albümünde yine dostluk ve sevgi mesajları veriyor Önder Bora’nın ilk albümü: ‘Y arınlar Bizim’i aşamadım ? “Ecevit’in 12 Mart darbesine kesinlikle karşı çıkışı bizim kuşakla yollarını kesiştirdi. O günlerde bir sınav için İTÜ’nün Gümüşsuyu Kampusu’na gittiğimde içeri alınmadım, bazı arkadaşlarımın götürülüşünü gördüm. Daha sonra fakülteye girince doğru piyanonun başına gittim, Yarınlar’ı besteledim. Benim artık en büyük amacım ‘Yarınlar’ı aşmaktır. Her şarkımı ‘Seni aşacağım ‘Yarınlar’ diye yazdım. Fakat koca konser veriyorum, yine de insanlara yetmiyor, ille ‘Yarınlar’ı istiyorlar.” HATİCE TUNCER li Rıza Binboğa 70’lerde yarınlardan umudun, özgürlük ve barış istemlerinin sempatik sesiydi. Yarınlar, Karaoğlan’lı yılların özlemlerini dile getirerek jüriye rağmen halkın şarkısı olmuştu. Bugünün Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Başkanı Ali Rıza Binboğa, sanatçı arkadaşlarının telif hakları için mücadele ederken sevgi ve barış dolu şarkılar yazmaya devam ediyor. “Biz Aşkı Bahçelerde Toplamadık” albümünde sevginin her türlüsünü kendine özgü coşkuyla anlatan, Mustafa Kemal Atatürk için de bir şarkı yazan Ali Rıza Binboğa’yla sohbetimiz, darbeler, genç kuşaklar ve sanatçılar üzerindeki etkilerinin de tanıklığı niteliğindeydi. 3 Haziran 1977’de dönemin başbakanı Süleyman Demirel’in suikast yapılacağına ilişkin duyum aldığını anlattığı mektubuna karşın dönemin CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Taksim Meydanı’ndaydı. Onbinlerce kişi “6 Haziran Ecevit Başbakan” sloganlarıyla meydana akıyordu. Ali Rıza Binboğa, Teşvikiye’deki çatı katından insanların ellerinde CHP bayraklarıyla bir ağızdan Yarınlar şarkısını söyleyerek Taksim’e yürüdüklerini görür. Binboğa, İTÜ Maden Fakültesi’nin piyanosunda bestelediği Yarınlar şarkısını okul kantininden anımsayan bir arkadaşının önerisiyle Eurovision 1975 Türkiye Yarışması’na katılma kararı alır. Dostlar Tiyatrosu’nda bir piyano eşliğinde şarkıyı hazırlar, ancak çok az zaman vardır ve Ankara’ya yetiştirmesine olanak yoktur. O sırada stüdyoya Şerif Yüzbaşıoğlu gelir, “Çabuk olun ben gidiyorum, götürürüm” der. Son anda yarışmaya katılan Binboğa, ‘Yarınlar’la halk oylarının büyük bölümünü alarak birinci, ancak jürinin değerlendirmesinde sonuncu oldu. ‘Yarınlar’, Eurovision’u kaybetti ama o dönem CHP’nin seçim şarkısı olarak bütün toplantılarda, mitinglerde çalındı. Hatta Adalet Partisi de şarkıyı satın almak istemiş, ancak Binboğa “düşüncelerini satamayacağını” söylemişti: “Bu şarkın koreografisi için Mehmet Akan ağabeye danışmıştık. O el hareketi üstüne yıkılan duvara direnmektir. O yüzden halk çok benimsedi. Gösteri bir bütündür. Sanat bütün unsurlardan yararlanabilen bir olaydır. Entelektüel anlamda neyi biliyorsanız, neye yeteneğiniz varsa karmalayabildiğiniz sürece bir sanatsal olgudan söz edersiniz.” IŞIK nder Bora, dizi filmlerden, tiyatro oyunlarından bilinen bir isim. Yıllardır göz önüne çıkmadan müzik yaşamını sürdüren Önder Bora, ilk albümü “Işık”la pop müziği dünyasına sakin bir giriş yapıyor. “İnsanlık Hali”, “Hayat Bilgisi”nin de aralarında bulunduğu çeşitli dizilerde rol alan Bora, Ali Poyrazoğlu’nun tiyatro kurslarına da devam etmiş ve oyunlarında oynamış. Çeşitli tiyatro oyunlarını Fransızcadan Türkçeye uyarlayan Bora, sonraki yıllarda müziği tercih etmiş. Önder Bora, yapımcılığını Papağan ProdüksiyonGamze Platin’in üstlendiği, Topkapı Müzik tarafından yayımlanan ilk albümü Işık’ta aşkı ve yaşamı anlatıyor. Düzenlemelerini Cengiz Özdemir ve Febyo Taşel’in yaptığı albümdeki 3 şarkının söz ve müziğini Önder Bora yazmış. Albümdeki iki şarkı Önder Bora ile Leo’nun ortak çalışması, beş şarkının söz ve müziği ise Leo’ya ait. Önder Bora’ya şarkılarında Volkan Öktem, Eylem Pelit, Erdem Sökmen, Levent Altındağ, Orhan Osman gibi, enstrümanlarında usta müzisyenler eşlik ediyor. Albümün ilk klibi ise tango ritmindeki Dünün Hikâyesi adlı şarkıya çekildi. Popun evrensel tınılarına Balkan ve Ege ezgilerinden, Türk müziği makamlarından hafif renk tonları katan müziğinde Bora, sade bir yorumu tercih etmiş. Müziğini “sofistike pop” diye tanımlayan Bora, bu kavramı tekerleme benzeri sözlerden ve eller havaya ritimlerinden uzak durmak olarak açıklıyor. Halk kültürü ve opera eğitimi inboğa, bu yıl kendi yapım şirketinden çıkardığı yeni albümünün kayıtlarına 2000 yılında başlamış ve 2003’te bitirmiş, ancak ekonomik nedenlerle yayımlanması gecikmiş. Albüm yine kardeşlik, dostluk, sevgi ve özgürlük mesajlarıyla yüklü. ‘Sen Bilmezsin Ben Bilmezem’ şarkısında kardeş kavgasına son verilmesini istiyor: ‘Müzikal olarak bu albümü altyapısından sunuşuna kadar hep senfonik düşündük. Ney, duduk, bağlama, obua, perküsyonlar, elektrogitar kullandık. Senfonik bir tarzda yer yer geleneksel motifler hissettirdik. Halk müziği kökeninden geliyoruz. Sonra operada bambaşka bir yere gittik. Bunların hepsinden yararlanıyorum. Benim şarkılarımda ayrı bölümler, farklı ritimler olur, balattan uzun havaya, bozlak okumalara dönüyorum. ’ MESAM’da telif savaşımı Ö B M A SOFİSTİKE POP ESAM Yönetim Kurulu’na 1999’da üye olarak seçilen Binboğa, 2003’ten bu yana MESAM Yönetim Kurulu Başkanı olarak Türkiye’de telif haklarına saygının yerleşmesi için çalışıyor: “İlk fikri mülkiyet hakkı alınışından 150 yıl sonra ülkemizde bu hakka ilişkin bir şeyler yapılmış, yani Türkiye kültüre verilen değerde 150 yıl geride. 1987’de MESAM kurulana kadar kimse bu hakkın peşinden gitmemiş. MESAM bir eser üretildikten sonra ticari anlamda açığa çıkan maddi haklarını, telif hakkını takip ediyor. Bu hak insan hakları bildirgesine de girmiş en önemli insan haklarından biridir. Bu ürünlerden yararlanarak yaşamını güzelleştiren insanlar onun bedelini de ödemek zorundadır. Ülkelerin gelişmişlik düzeyleri artık telif haklarına saygıyla ölçülüyor. Almanya’da yılda 1.5 milyar Avro telif ödenirken Türkiye’de 15 milyon dolara çıkamadık. Radyoda, televizyonda, müzikholde, otelde, her yerde müzik çalıyorsun, bedelini ödemiyorsun. ‘Tarifeler yüksek’ diyorlar. Dünyanın beşte biri fiyat koyuyoruz. Yine de Türkiye’de 800 bin telif borçlusu yer var. Fırından ekmek alırken ödeniyorsa, müzik de entelektüel ihtiyaçları karşılayan bir üründür, hakkı vardır ve mutlaka ödenmelidir.” Ece İdil ve Metin Ülkü’den Güran besteleri ürkiye’nin iİlk kadın bestecilerinden Nazife Güran’ın eserleri soprano Ece İdil’in piyanist Metin Ülkü eşliğinde yorumuyla Kalan Müzik tarafından “Nurdan Bir Hale” adıyla yayımlandı. 1921 doğumlu olan Nazife Güran’ın ilk piyano öğretmeni annesi Hüseyin Hilmi Paşa’nın kızı Ayşe Aliye Aral olmuş. Cemal Reşit Rey’den piyano ve şan dersleri alan Nazife Güran, diplomat babası Selahaddin Nusret Aral’ın görevi nedeniyle bulunduğu Berlin’de müzik eğitimine devam ederken ilk bestelerini de verdi. Çoksesli müziği yaygınlaştırmak ve öğretmek için korolar, dernekler kuran Güran, 1993 yılında yaşamını yitirdi. “Nurdan Bir Hale” albümünde Güran’ın Ahmet Haşim’in Merdiven ve Yahya Kemal Beyatlı’nın Mehlika Sultan şiirine yaptığı senfonik çalışma ve kendi şiirlerinden bestelediği lied’leri yer alıyor. Eserleri yorumlayan soprano Ece İdil, İstanbul Devlet Konservatuarı Şan bölümünü bitirdikten sonra İDSO, Cumhurbaşkanlığı Senfoni ve birçok orkestranın konserlerine solist olarak katıldı.Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda öğretim görevlisi olan İdil, 2000 yılından beri Prof. Metin Ülkü ile beraber konser çalışmaları yapıyor. EUROVISION 1975 T MÜZİKLE TANIŞMA Kayseri’nin Sarız ilçesi Ördekli köyünde 1950 yılında doğan Ali Rıza Binboğa, ortaöğrenimini parasız yatılı olarak ilköğretmen okulunda okudu. Yeteneğini keşfeden müzik öğretmenleri Binboğa’yı bağlama ekibinin solisti yaparlar: “Daha 12 yaşındayken o dönemin popüler olmuş yüzlerce türküsünü, destanını biliyordum. Kayseri’deki bütün kültürel et kinliklerde konser veren ekibin solistliğini sürdürdüm. Üçüncü sınıftan itibaren yetenekli öğrenciler için Ankara’da Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü’nde açılan özel sınıflarda ders aldım, piyano öğrencisi olarak klasik Batı müziği eğitimi gördüm. Müziğin altyapısıyla ilgili her türlü konuda bilgili müzik öğretmeni olarak yetiştiriliyorduk.” İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’ndan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Fakültesi’ne giren Binboğa, öğrencilik yıllarında Dostlar Tiyatrosu’nda tiyatro dersleri aldı. Yine bu dönemde Devlet Opera ve Balesi’nin yüksek bariton yetiştirmek üzere açtığı sınavı kazanan Binboğa, 5 yıl boyunca Saadet İkesus Altan’ın şan öğrencisi oldu. 1970’te Bilim Sanat Ödülleri Yarışması’nda birinci olan Cenan Akın’ın düzenlediği ‘Mehriban’ türküsünü seslendirerek 45’lik plak yaptı. İTÜ’den elektrik mühendisi olarak mezun olduktan sonra Telefon Başmüdürlüğü’nde çalıştığı dönemlerde Eurovision Yarışması’na katıldı. 12 EYLÜL 12 Eylül 1980 askeri darbesi döneminde Ali Rıza Binboğa birçok sanatçı arkadaşı gibi dinleyicilerinden ayrılmak durumunda kaldı. 1982 ve 1983’te Anadolu turnelerine çıkan Binboğa, bir süre sahnelerden uzak durma kararı aldı. Binboğa, çeşitli ticari girişimlerinin ardından son yıllarda eşiyle birlikte kurduğu “Yarınlar Çocukevi”ni işletiyor. “Birden para el değiştirince, parayla sanat üretilince, etraf yüzlerce birbirine benzer şarkıyla doldu, toz duman bir ortam oluştu. Bu sırada yaptığımız ‘Göçmen Kuşlar’ ve ‘Paylaşmak Ne Güzel’ albümlerimiz de o toz duman içinde kaldı. Birdenbire insanların tercihleri öyle bir noktada odaklanmış ki siz tercih dışı kalmış gibi oldunuz. Çünkü 12 Eylül’den sonra ‘Kendini kurtar da nasıl kurtarırsan kurtar, sana ne elden? Bu toplum adam olmaz, ancak böyle olur’ anlayışları geçerli oldu. Bu yozlaşma içinde kaybolmamak için kendimizi geriye çektik... İki oğlum bir kızım vardı, bu sefer de yaşamımı sürdürebilmek için çeşitli sanat dışı işlere giriştik.” inboğa, ‘Biz Aşkı Bahçelerde Toplamadık’ albümündeki Mustafa Kemal Marşı’nı gençlere ve çocuklara armağan ediyor: “Ben bütün albümlerimde ya çocuklara ya da Mustafa Kemal’e yönelik bir eser koymayı ödev sayıyorum. Çocukların söyleyebileceği şarkıları çoğaltmamız lazım. Gençlerimizin, çocuklarımızın bu marşı, 10 Kasım’larda sevdikleri bir şarkıyı söyler gibi söylemelerini istiyorum.” B ‘İlköğretmen’in ödenmez emeği B inboğa’nın 1978’de yaptığı “İlköğretmen” şarkısı da unutulmaz şarkıları arasında yer alıyor: “Benim anlayışıma göre sanat onu üreten kişiyle alıcısı olan kişi arasında kurulan bağın adıdır. Beni etkileyen o olay, insanların çoğunu etkilemişse ve evrensel bir boyuta gidebilecek anlam taşıyorsa, sözümü şiirimi yazarım, bestelerim. Öğretmen okulunda çok çelimsiz bir çocuktum. Öğretmenlerim beni ders aralarında bebek gibi besliyorlardı. Reçelli ekmek yedirirlerdi. Yeteneklerimin önünü açabilmek için cesaret verirlerdi. İlköğretmen, 2 dakika 40 saniyelik bir şarkıdır, ama müthiş bir bağ kurmuştur halkımızla. Türkiye’nin en ücra köşesinde beni öğretmen zannedip ‘hocam’ diye çağırırlar.” Öncel’den ‘7’n Bitirdin’ op müziğin aykırı ismi Nazan Öncel’in yeni albümü “7’n Bitirdin” ekim ayı sonlarında Avrupa Müzik tarafından yayımlandı. “Yan Yana Fotoğraf Çektirelim” albümünün ardından konserlerinde izleyicisiyle buluşan Nazan Öncel, iki yıl aradan sonra hayranlarına 12 yeni şarkısını sundu. Prodüktörlüğünü Öncel’in üstlendiği albümün mastering çalışmaları Londra’da yapılmış. Düzenlemelerde Öncel’le birlikte Hamit Ündaş, İskender Paydaş, Hakan Kurşun ve Tufan Taş çalışmış. Cem Aksel, Ahmet Koç, Erdinç Şenyaylar, Eylem Çelin Mehmet Akatay gibi usta müzisyenlerin katkıda bulunduğu albümde Öncel, kendine öz JD Rock Geceleri stanbul’da 9 Kasım’da başlayan Jack Daniel’s Rock Geceleri, dört ay boyunca devam edecek. “JD Music Rock Turkey Tour” ve “JD Music Rock Competition” olarak iki ana bölümden oluşuyor. JD gecelerinde açıklaması yapılacak Rock Müzik Yarışması’nda birinci olan grup ABD’de nisan ayında gerçekleştirilecek JD Müzik gezisine katılacak. JD Rock geceleri 16 Kasım’da Ankara’da Overall’da Soul Staff, 17 Kasım’da Hayal Kahvesi’nde Yeni Harman, 22 Kasım’da Bursa Resimli’de Tünel, 25 Kasım’da İstanbul’da Tierra’da Asrın/RUGA, 29 Kasım’da Bursa Beri’de Detone konserleriyle sürecek. Tütüncü Londra’da ürkiye’de caz müziğin önemli isimlerinden piyanistbesteci Ayşe Tütüncü Uluslararası Londra Caz Festivali’nde Pizza Express’te 1516 Kasım tarihlerinde üç konser verecek. Bu yıl EMI Blue Note etiketiyle yayımlanan ‘Panayır’ adlı albümü İngiltere ve dünyanın birçok ülkesinde ilgiyle karşılanan Ayşe Tütüncü’ye konserlerinde soprano ve tenor saksofonda Yahya Dai, perküsyonyonlarda Serdar Gönenç, Timuçin Gürer ve Saruhan Erim eşlik edecek. KISA..KISA.. İzmir Rockizm 2006 Fuar Atlas’ta 15 Kasım’da Duman konseriyle başlıyor. 16 Kasım’da Mor ve Ötesi, 17 Kasım’da Kıraç ve ilk solo albümü Duygusal Tuzaklar’la çıkış yapan Bertuğ Cemil sahne alacak. Cem Özkan, Kendimce albümünün tanıtım konserini 30 Kasım’da Beyoğlu’ndaki Balans’ta verecek. Funda Arar, TRT1’de Kıraç’la birlikte hazırladığı “Gölgeler” programına devam ederken “Camdan Kalp” şarkısına klip çekecek. Umut Kuzey’in rock müzik programı “KonuşaROCK” cuma akşamları 23.30’da Kral TV’de yayımlanıyor. Kuzey, salı günleri de Genç Rock adlı bir program yapıyor. P İ T gü müzikal çizgisini sürdürüyor. Şarkılara ilişkin bilgi ve sözler ise İsmail Gülgeç’in çizimlerinin yer aldığı küçük kartlarda tanıtılıyor. İlk klibini “Aşkım Baksana Bana” şarkısını karikatürist Ergün Gündüz’ün çizgileriyle hazırlayan Öncel, aşk ilişkilerinde yine sözünü sakınmıyor. CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle