14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2006 PAZARTESİ 6 Kızının düğününde öldürüldü ? ANKARA (AA) Batman’ın Sason ilçesinde Naciye Demir (52), Ahmet Şahin ile evlenen kızı Semra’nın evden çıkarılışını izlemek amacıyla dama çıktı. Bu sırada, havaya ateş açılmaya başladı. Kurşunlardan birinin isabet etmesi sonucu yaralanan anne Naciye Demir kaldırıldığı hastanede öldü. HABERLER Zrvenkovski iki ülkenin stratejik önceliklerinin bulunduğunu söyledi 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK 11 polise rüşvetten gözaltı ? İZMİR (AA) İzmir Bölge Trafik Şube Müdürlüğü Torbalı İstasyon Amirliği’nde görevli bazı polislerin, kamyon sürücülerinden rüşvet aldıkları ihbarı üzerine operasyon düzenlendi. Aralarında bir emniyet amirinin de olduğu 11 polis gözaltına alındı. ‘Fırsatlar sınırsız’ BAHADIR SELİM DİLEK Karakter... Karakter; çevremizle olan davranışlarımızdaki tutarlı bütünlüktür. Olaylar karşısında, kişilerle ilişkilerimizde davranışlarımız belirli etkiler altında oluşur. Aile içinde, okulda, toplum yaşamımızda davranışlarımız belirgin bir biçim alır. Bu belirgin biçim alış da ‘karakter’ olarak nitelediğimiz bir bütünlük taşır. Güçlü karakter, davranışların kendi bütünlüğünü koruyan biçimini yansıtır. Zayıf karakter, olaylar ve kişiler karşısındaki tutarsız davranışları anlatır. Güvenilir karakter, sahibinin ne yapacağının, daha da önemlisi ne yapmayacağının bilindiği kişinin karakteridir. Güvenilmez karakter, sahibinin ne yapacağının da, ne yapmayacağının da bilinmediği kişinin özelliğidir. Karaktersiz kişi, çok olumsuz bir nitelemedir, ama doğrusu belirgin davranış özelliği olmayışını anlatır. Aslında düşüncelerimize de, duygularımıza da, davranışlarımıza da karakterimiz yön verir, biçim verir. Ama bunu pek bilmeyiz, pek de önemsemeyiz. Oysa aile içinde de, okulda da çocuğun, gencin karakterini yapılandırırız. Kopya çekerse başarılı olacak bir öğrencinin, kopya çekmediği takdirde uğrayacağı başarısızlık karşısında önem verdiğimiz hangisidir? Başarısı mı, kopya çekmemesi mi? Kuralları uygulamadığı takdirde çok para kazanacak olan kişiyi ‘olumlu bir kazanan’ olarak mı görürüz, yoksa bir ‘sahteci’ olarak mı değerlendiririz? Yalan söylediği zaman ceza almayacak birisinin bu çözümü bize göre ‘akıllı davranmak’ mıdır, yoksa ‘yalancılık’ mı? Bunları kendi çocuğumuz ya da bir yakınımız yaptığı zamanki davranışımız ile hiç tanımadığımız birisinin yapması karşısındaki tutumumuz aynı mıdır, yoksa farklı mı? Karakter, ’tutarlı davranışlar bütünüdür’ diye tanımlamıştık. Çevremizde bu ‘tutarlı davranışlar bütünü’nü görüyor muyuz? Yoksa duruma göre değişen, kişiye göre değişen, bize yakınlığına göre değişen, koşullara göre değişen davranışlarla mı karşılaşıyoruz? Kendimize de bakıyor muyuz? Herkesin yüzüne söylediklerimizle arkasından konuştuklarımız aynı mı, yoksa farklı mı? Karakterli insanlar mıyız? Karakterli bir toplum olabiliyor muyuz? Olaylara kendi koşulları içinde nesnel bakabiliyor muyuz, yoksa kendi çıkarımıza göre mi değerlendiriyoruz? İnsanları yaptıklarıyla, kişilikleriyle değerlendirebiliyor muyuz, yoksa kendi ilişkilerimizle mi bakıyoruz? Bütün bunların yanıtını veren özelliğimiz ‘karakterimiz’dir. Onun için de “İnsanın karakteri kaderidir” denmiştir. Karakterin temelinde de değer yargılarımız yatıyor. Değer yargılarımıza göre güçlü ya da zayıf karakterli oluyoruz. 10 Kasım günü Atatürk töreninde ‘onun karakteri’ni düşündüm. “Benim karakterim özgürlük ve bağımsızlıktır” sözünü düşündüm. Özgür olmak, bağımsız olmak, doğruyu, yeniyi, insandan yana olanı aramak. Bilimi önder yapmak, ulusunu bilmek, uygar dünyayla bütünleşmek. Hiçbir koşula boyun eğmeden mücadele etmek. “Ama ben zayıfım, onlar güçlü” demeden savaşmak. “Ama ben uzlaşırsam rahat ederim” dememek. “Canım herkes öyle yapıyor, bana mı kaldı?” diye kendini kandırmamak. “Şimdi ortaya çıkarsam herkes ne der?” demeden ortaya çıkmak. Yanlışlarla, haksızlıklarla, utanmazlıklarla sonuna kadar mücadele etmek. Karakter. Var mı? Yok mu? Yarınımızı belirleyecek çok önemli bir konu. ‘Karakter eğitimi’ yapmayı birincil konumuz sayalım mı? Yoksa aldırmayalım, geldiği gibi gitsin mi? Karar hepimizin. email:[email protected] [email protected] www.erdalatabek.com FİSKOBİRLİK deposunda yangın ? FATSA (AA) Ordu’nun Fatsa ilçesinin Bolaman beldesindeki FİSKOBİRLİK’e ait Toprak Mahsulleri Ofisi’nin deposunda yangın çıktı. Fındık alımı yapılan depoda elektrik kontağından kaynaklandığı sanılan yangında yaklaşık 3 bin 500 ton fındık zarar gördü. Yetkililer zarar gören fındıkların piyasa değerinin 14 milyon YTL olduğunu belirttiler. Bankanın kapısı açık unutuldu ? KAYSERİ (Cumhuriyet) Kayseri’de bir banka şubesinin kapısı gece açık unutuldu. Bankayı açık zanneden 3 Kazak öğrenci bankaya girince alarm çaldı. Polis banka önünde bekleyen öğrencileri gözaltına aldı. Yetkililer herhangi bir şeye dokunulmadığını belirtirken öğrenciler serbest bırakıldı. Fatih’te silahlı kavga: 2 ölü ? İstanbul Haber Servisi Fatih Sahil Kennedy Caddesi’ndeki bir eğlence merkezine gelen Emin Yasin Dirier ile işletme müdürü İsmail Dinç arasında çıkan silahlı kavgada Dinç yaşamını yitirdi. Sokakta da süren kavgada, adının Mahmut Aktaş olduğu belirtilen bir kişi de vurularak öldü. Kavga sonucu Dirier ile iki müşteri de yaralandı. Ankara’da deprem korkuttu ? ANKARA (AA) Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, önceki gece saat 04.35’te merkez üssü Ankara’nın Kazan ilçesi olan 4.4 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Depremde can ve mal kaybı olmazken, yurttaşlar sokağa döküldü. ANKARA Makedonya Cumhurbaşkanı Branko Zrvenkovski, ülkesinin Türkiye ile ‘‘stratejik öncelikleri’’ bulunduğunu dile getirdi. Makedon Cumhurbaşkanı, iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik işbirliği olanaklarını ise ‘‘sınırsız’’ olarak tanımladı ve Türk işadamlarını ülkesine davet etti. Ankara’ya yapacağı resmi ziyaret öncesinde Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Zrvenkovski’nin sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: Avrupa ve Balkanlar’da son dönemde yaşanan gelişmeler ışığında Makedonya ile Türkiye arasındaki ilişkiler nasıl bir çerçeveye oturmuş durumda? ? Objektif olarak şunu söyleyebilirim, Makedonya ile Türkiye arasındaki ilişkiler çok iyi bir seviyede gelişiyor. İki Makedonya Cumhurbaşkanı Branko Zrvenkovski. ülke olarak ? Makedonya Cumhurbaşkanı Branko Zrvenkovski Türkiye ile ilişkilerin çok iyi bir seviyede geliştiğini söyleyerek “Birçok konu hakkında benzer hatta tamamen aynı pozisyondan hareket etmekteyiz’’ dedi. ortak stratejik önceliklerimiz var ve birçok konu hakkında benzer, hatta tamamen aynı pozisyondan hareket etmekteyiz. Makedonya için Türkiye geleneksel bir dost ve ortak oluyor. Siyasi, ekonomini ve sosyal alandaki fırsatları ve güçlükleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Politik ve ekonomik açıdan Türkiye’den beklentileriniz nelerdir? ‘Birbirimize destek olmalıyız’ ? Fırsatlar sınırsızdır ve güçlükler yok denecek kadar azdır. Hem Makedonya hem Türkiye, AB ile bütünleşme üzerine yoğun bir şekilde çalışıyor. Bu yolda ilerlerken ülkelerimizin birbirlerine destek olması gereğini özellikle vurgulamak isterim. Makedonya’nın NATO’ya üye olması için gerçekleştirmekte olduğu çabalar Türkiye tarafından olumlu karşılanıyor ve destekleniyor. Ülkem, bu desteği her zaman büyük bir takdirle karşılamaktadır. İki ülke Balkanlar’da, Avrupa ve Asya’da hangi alanlarda işbirliği yapabilir ve bu işbirliğini nasıl geliştirebilirler? ? Bence işbirliğimizi geliştireme yeceğimiz bir alan yoktur. Ancak burada önemli olan konu önceliklerin belirtilmesidir. Burada organize suçlara, terör faaliyetlerine ve yasadışı ticarete karşı yürütmekte olduğumuz başarıları da eklemek istiyorum. Eğitimde, bilimde ve kültürde gerçekleştirmekte olduğumuz fevkalade iyi ilişkilerimizi de vurgulamak istiyorum. Bir Balkan ülkesi cumhurbaşkanı olarak bölgede meydana gelen etnik sorunları nasıl değerlendiriyorsunuz? Ülkenizin konuyla ilgili politikası nedir? ? Üzülerek belirtmek zorunda olduğum konu, etnik sorunlar bölgemizde uzun bir zamandan beri görülmektedir. Yine üzülerek söylüyorum, yakın bir geçmişte bu sorunlar silahlı çatışmalara, yıkımlara ve acılara neden oldu. Makedonya Cumhuriyeti bu dönemde yürütmüş olduğu siyaset sayesinde eski Yugoslavya topraklarında başlatılan savaşın dışında kalmayı başardı. Bir aday ülke olarak AB hakkında ne düşünüyorsunuz? ? Bağımsızlığını kazandıktan sonra Makedonya öncelikli olarak AB’ye katılmayı saptadı. Bu süreç başka bir seçeneğimizin olmadığını, dolayısıyla siyasette hemfikirliliğin üstün gelmesi gereğini ortaya atmış oluyor. Şu anda Makedonya gereken standartları yakalamak amacıyla bizler için çok ağır olan reformları gerçekleştirmektedir. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Profesör Tahsin Yeşildere, YÖK’ün yıldönümü nedeniyle yaptığı değerlendirmede; “YÖK üniversiteyi militarize etti” dedi. YÖK’ün örgütlenme ve yetki düzeyi askeri bir hiyerarşiye uygun olarak kuruldu. Askeri darbe döneminin cuntacılarının zaten başka türlü yapması da mümkün değildi. Ancak, herhalde “asker millet” olduğumuz için gelen bütün iktidarlar bu askeri düzeni sevdiler. Kimse YÖK’ü kökten değiştirmek gibi bir çaba içine girmedi. Otorite ve disiplin içinde eğitim yapmak dışında fazla bir derdi olmayan tüm siyasi güçler asıl olarak YÖK’ü değiştirmeyi değil YÖK’e egemen olmayı tercih ettiler. Üniversitelerimizin bilimsel düzeyinin oldukça geri olduğunu herkes biliyor. Bunun da ötesinde üniversiteler bugün daha çok egemen ideolojilerin çarpıştığı ve çarpıştırıldığı yerler haline geldi. Öğretim üyeleri ve üniversite yöneticileri de kaçınılmaz olarak bu ideolojik kamplaşmanın unsurları haline dönüştüler. Hangi üniversitede “Kim kimdendir” meselesi bilimsel birikimin, akademik özgürlüğün önüne geçti. Hakkını Arayan Bir Öğretim Üyesi Üniversitede iktidar olmak aynı zamanda ranta dönüştü. Çünkü her türlü yetkiyi elinde toplayan yöneticiler, üniversitelerinin maddi olanaklarını da kendi iktidarlarının bir aracı olarak kullanmayı seçtiler. Bu sistem en çok da öğrencileri ve öğretim üyelerini ezdi, onları mutsuz etti. Kavganın bir parçası olmak istemeyen, bilimsel çalışma yapmak, akademik alanda ilerlemek isteyen öğretim üyeleri birçok üniversitede itilip kakıldılar, mağdur edildiler. Bir kısmı okullarını, kürsülerini terk etmek zorunda kaldılar. ??? Sizinle bir öğretim üyesinin, bir profesörün başına gelenleri paylaşmak istiyorum.. Profesör Dehen Altıner’in. Dostum olduğu için çektiği sıkıntıların yakın tanığıyım. Olaylar 15 aralık 2003’te başladı diyebiliriz. Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ndeki bir bölüm toplantısında kürsüsüyle ilgili sorunları dile getiren Dehen Altıner’in bakın başına neler geldi: O gün bölüm başkanı toplantıya başkanlık ediyordu. Fakülte dekanı, dekan sıfatıyla değil, bölümün bir öğretim üyesi olarak toplantıda bulunuyordu. Herkes gündemle ilgili görüş ve önerilerini bildiriyordu. Prof. Dr. Dehen Altıner de söz alarak kendi biyokimya anabilim dalındaki araştırma görevlisi kadrosu sorununu ve bununla ilgili mağduriyetini dile getirdi. Dekan, Prof. Altıner’in bu konuşmasından hoşlanmadı ve sert bir dille Altıner’e karşılık verdi. Hakarete uğrayan Altıner, bölüm başkanından toplantının resmi bir şekilde yürütülmesini ve tutanak tutulmasını talep edince de dekan tarafından toplantıdan kovuldu. Prof. Altıner, uğradığı kötü muamele nedeniyle üniversitenin rektörlüğünden dekan hakkında disiplin soruşturması talebinde bulundu. Rektörlüğün bu başvuruya sessiz kalması üzerine ayrıca savcılığa başvurdu. Savcılık hem onun hem de toplantıda bulunan üç öğretim üyesinin ifadelerini aldı. Şahitler Prof. Altıner’in lehinde ifade verdiler. Olaydan üç buçuk ay sonra rektör, Prof. Altıner’e, şikâyetinin yapılan ön incelemede mesnetsiz bulunduğunu bildirdi. Ancak bu arada 31 Ağustos 2004’te rektörlükten başka bir yazı daha geldi. Prof. Altıner’in savcılığa yaptığı şikâyet nedeniyle rektörlüğün soruşturma açtığı, bu nedenle ifade vermesi gerektiği bildirildi. YÖK Kanunu’na göre savcılığın kovuşturma açması için rektörlükten izin alması gerekiyormuş. Rektörlük savcılığın isteği üzerine bu izne karar vermek için soruşturma açtı. Prof. Altıner, ifadesini verdikten sonra 2006 yılına kadar ne rektörlükten ne savcılıktan haber alamadı. ??? Uğradığı haksızlığın peşini bırakmayan Dehen Altıner bir de manevi tazminat davası açtı. Manevi tazminat davasının sonunda mahkeme, dekan Prof. Dr. Mürşit Pekin’in, söz ve davranışlarıyla Prof. Dr. Dehen Altıner’in kişilik haklarına saldırıda bulunduğu, davacının küçük düşürüldüğü, zor durumda bırakıldığı, itibarının zedelendiği, manevi tazminat şart larının lehine oluştuğu ve bunun tüm dosya kapsamı ile sabit olduğuna karar verdi. Dekanın tazminat ödemesini hükme bağladı. Yargıtay da dekanın temyiz istemini reddedince karar kesinleşti. Bu kesinleşmiş mahkeme kararı, Dehen Altıner’in Dekan Mürşit Pekin’in hakaretine uğradığını da belgelemiş oldu. Dehen Altıner, rektörlüğe ve Üsküdar Savcılığı’na yaptığı şikâyetlere ise aradan geçen üç yıla yakın süreye rağmen hâlâ bir cevap alamadı. Savcılık ise yıllar sonra Altıner’e rektörlüğün meni muhakeme kararı aldığını, bu nedenle kovuşturma yapılmasına gerek olmadığını bildirdi. Dehen Altıner hakarete uğradığını mahkeme kararıyla belgeledi, ama bence başına da büyük bir dert aldı. Çünkü üniversitede iktidar güçleriyle karşı karşıya gelmiş oldu. Bir dönem de İstanbul Üniversitesi’nde Bülent Tanör’ün, Tahsin Yeşildere’nin neler çektiğini bildiğim için bunu da tahmin edebiliyorum. YÖK sistemi üniversitede iktidar sahiplerine öylesine büyük bir güç ve yetki veriyor ki, bunun karşısında durabilmek, direnebilmek mümkün değil. Ona sabırlar diliyorum. Dosya No : 2001 1559 Ta. Bir borçtan dolayı hacizli bulunan: Tapu Kaydı: Kadıköy 4. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nün Kadıköy ilçesi Küçükbakkalköy mahallesinde kain 244 pafta, 1888 ada. l parsel sayılı 23075 m2 miktarlı bahçeli kargir apartmanda kat mülkiyetli 156/50494 arsa paylı 1002 blok. ikinci kat 6 nolu mesken Özellikleri: İmar Durumu: Değeri: Satış Saati: Söz konusu gayrimenkul Kadıköy İlçesi Küçükbakkalköy Mahallesi . Emlak Bankası Ataşehir Blokları, Mimoza 215 Blok ikinci normal kat 6 nolu dairesidir. Bina betonarme karkas sistemde bir bodrum, bir zemin, yedi normal katlı inşa edilmiştir. Binada her katta çift daire bulunmaktadır. Daireye girişte duvarları ahşap lambrili hol. hole açılan balkonlu salon, tuvalet, solda mutfak, karşıda bir koridorda biri balkonlu üç yatak odası ve banyo mahalleri mevcuttur. Döşemeler hol, mutfak ve banyoda seramikle, salon, odalar ve koridorda laminant parke ile kaplıdır. Mutfakta tezgah altı üstü dolapları, banyoda küvet, klozet ve lavoba vardır. Daire net 115.00 m2 sahalıdır. Bina vasat üstünde malzeme ve işçilikle inşa edilmiş olup binada su, elektrik, kalorifer ve asansör tesisatları vardır. Bina Kadıköy’ün ikamet yönünden tercih edilen mevkii olup Modern şehircilik anlayışı ile site sosyal donatıları tamamen yapılmıştır. Kadıköy Belediye Başkanlığı Kentsel Dönüşüm ve Planlama Müdürlüğü’nün 28.03.2006 tarih, 06/599742 sayılı imar durumu yazısında söz konusu 1 sayılı parselin, 09.11.199025.02.1991 t. t. li imar planında bina yüksekliği H: serbest irtifada, kat alanı sayısı KAKS: 2.04, taban alanı kat sayısı TAKS: 0.25 yapılanma şartlarında ayrık nizam konut sahasında kaldığı bildirilmiştir. 230. 000, 00 YTL 14.10 14.20 Açık artırma suretiyle satılarak paraya çevrilecektir. Satış Şartları: 1 Satış 05.01.2007 tarihinde yukarıda yazılı saatler arasında Kadıköy 1. icra Müdürlüğü’nde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetinin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şarti ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle 15.01.2007 tarihinde yukarıda yazılı saatler arasında Kadıköy 1. İcra Müdürlüğünde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse taşınmaz en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetinin % 20’si nispetinde pey akçesi (YT Lirası veya devlet tahvili dışındaki döviz kabul edilmeyecektir.) veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, tapu satım harcı satış bedelinden ödenecek, damga resmi, tahliye ve teslim masrafları ile KDV, tapu alım harcı alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ile satış ilanının tebliğ edilemeyen alakadarlara tebliğ yerine kâim olacağı ilan olunur. 04.11.2006 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 55484 TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI KADIKÖY 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN DTP kongresinde Öcalan posteri ? İSTANBUL (AA) DTP Gençlik Meclisi yönetiminin seçilmesi amacıyla düzenlenen DTP Gençlik Meclisleri 1. Olağan Kongresi, Bağcılar Spor Salonu’nda yapıldı. Kongrede partililerin terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın posterini ve terör örgütünün sözde bayrağını açtıkları görüldü. Kongre boyunca Öcalan lehine sloganlar atıldı. Polis, Öcalan’ın posterini açtıkları gerekçesiyle 12 kişiyi gözaltına aldı. Aşçı’ya destek ziyareti ? İstanbul Haber Servisi Gazi Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği üyesi bir grup, F tipi cezaevlerinde tecrit uygulamasının kalkması istemiyle ölüm orucunda bulunan avukat Behiç Aşçı’ya destek ziyaretinde bulundu. Şişli Meydanı’nda toplanan ve slogan atarak Aşçı’nın evine kadar yürüyen grup, Adalet Bakanlığı’na ölümlerin durdurulması çağrısında bulundu. DOSYA NO: 20041789 Es. SATILMASINA KARAR VERİLEN TAŞINMAZIN CİNSİ, NİTELİĞİ, KIYMETİ, ADEDİ, ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ: Gayrimenkul, Osmaniye İli, Kadirli İlçesi, Ş. Orhan Gök mahallesi, 722 ada, 9 parselde kayıtlı, 250.60 m2 yüzölçümlü, Avlulu kargir ev cinsi, taşınmazın tamamı satılarak paraya çevrilecektir. İMAR DURUMU: Kadirli Belediye Başkanlığının 27.06.2006 tarih ve 2006742 sayılı yazısının tetkikinde Kadirli İlçesi, Ş. Orhan Gök Mahallesi, 722 ada, 9 nolu parsel imar planında ayrık nizam 2 katlı konut alanı olarak görülmektedir denilmektedir. TAŞINMAZIN ÖZELLİKLERİ: Söz konusu parsel içerisinde tek katlı sıvalı ve badana boyalı zemini beton, 2 oda, 1 mutfak ve WC’den ibaret elektrik ve su tesisatı faal olarak çalışan halen mesken olarak kullanılan eski ve yıpranmış 2. sınıf bir yapıdır. Yapı yaklaşık olarak 3040 yıllık olup inşaat m2 değeri 250,00YTL ve yıpranma payı %40’tır. Yapının alanı 13x5= 65 m2 dir. Söz konusu parsel bulunduğu konum ve komşu parsellerin de değeri göz önüne alındığında arsanın m2 değeri 40,00YTL olmaktadır. MUHAMMEN BEDELİ: Söz konusu parselde bulunan mesken ile arsanın tamamı 19.774,00 YTL muhammeı bedel üzerinden satılarak paraya çevrilecektir. İ.İ.K.’nun 127. Maddesine göre, iş bu satış ilanının tapuda adresi bulunmayan ilgililere ve tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olacağı tebliğ olunur. Satış Şartları: I Satış 19.12.2006 Salı günü saat 09.40’tan 09.50’ye kadar Kadirli Belediyesi Mezat Salonunda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 29.12.2006 Cuma günü aynı yer ve saatte 2. arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen bedelinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir %18 KDV alıcıya aittir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefiller teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 20041789 Es. sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 07.11.2006 Basın: 55342 KADİRLİ İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Gülçin İlci Bozkurt 19591998 Armağan İlci 19491998 Bugün aramızdan ayrılışınızın 8. yılında sizi bir kez daha ve daha da büyüyen özlemle anıyoruz. Yeniden buluşacağımız güne kadar ışıklar içinde rahat uyuyun. Zehra İlci SelinNurçinOsman Gök CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle