14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 2006 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 12 12 14 14 18 17 18 10 12 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y Y Y Y Y 16 16 19 18 13 12 12 11 21 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y PB PB PB PB PB PB B 19 18 15 17 14 14 10 9 8 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün bölgelerimiz parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, öğle saatlerinden sonra Batı ve Orta Karadeniz, İç Anadolu, Doğu Karadeniz ile akşam saatlerinden sonra Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun batısı, Adıyaman, Kilis ve Gaziantep çevreleri yağışlı geçecek. Yurdun iç kesimlerinde yer yer sis görülecek Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K Y Y Y Y Y Y 1 4 2 15 15 13 13 12 9 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y B Y Y Y B Y Y 12 10 19 8 9 6 19 20 11 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K PB PB PB PB PB Y PB B 2 19 9 29 11 18 12 22 20 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu SOLDA BİRLİK ARAYIŞLARI Bülent Ecevit’in cenazesini değerlendiren CHP lideri, ‘AKP gidici’ dedi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Gözler Baykal: Taban buluşuyor Rahşan Ecevit’te MUSTAFA BALBAY ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Başbakan Bülent Ecevit’in cenaze töreni tüm sol eğilimleri bir araya getirirken solda birlik arayışlarının yeniden gündeme gelebileceği belirtildi. Rahşan Ecevit’in beklenen açıklamasıyla bu sürece katkı yapabileceği dile getiriliyor. CHP lideri Deniz Baykal’ın yarınki grup toplantısında sıcak mesajlar vereceği kaydedildi. Rahşan Ecevit’in, bundan sonraki süreçte gelişebilecek arayış girişimlerinde etkin rol oynayabileceği, yeniden görüşmeler yapabileceğine dikkat çekiliyor. Rahşan Ecevit, eşinin ölümünden önce Bülent Ecevit’in ‘‘sağlı sollu birlik’’ vasiyeti üzerine CHP lideri Deniz Baykal, DYP lideri Mehmet Ağar, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın başta olmak üzere siyasi parti liderleri ve sivil toplum örgütleri ile görüşmüş, ancak sonuç alamamıştı. Ecevit, yalnızca Karayalçın’dan olumlu yanıt almıştı. Rahşan Ecevit, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in başbakanlığında yeni bir oluşum üzerinde duruyor. Ancak böyle bir oluşuma CHP destek vermiyor. CHP lideri Baykal, daha önce ‘‘CHP’nin kapıları herkese açık’’ mesajını vermişti. ANKARA CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Bülent Ecevit’in cenaze töreninin muhteşem bir buluşma ve kaynaşma olduğunu vurgulayarak ‘‘Irmak yatağına akıyor. Türkiye’nin gerçekleri hepimizi bu noktaya getirdi. Taban buluşuyor, biz de gereğini yapacağız’’ dedi. Baykal, Rahşan Ecevit için ‘‘Düşüncelerine saygımız var, o bize emanettir’’ değerlendirmesini yaptı. AKP’nin gidici olduğunu belirten Baykal, ‘‘önümüzdeki bir yılın her gününü değerlendireceğiz. Cumhuriyetimiz daha da pekişecek, güçlenecek, yeniden doğacak’’ diye konuştu. Baykal, Cumhuriyet’in sorularına şu yanıtları verdi: Cenaze törenini nasıl buldunuz? BAYKAL Muhteşemdi. Kaynaşma ilgi çekiciydi. Bir süredir gözlemlediğim bir özlemin dile getirilişi gibiydi. Büyük bir potansiyelin ortaya çıkışıydı. Ağırlıklı olarak laiklik sloganının atılması, Başbakan’ı da kızdırmış görünüyor. Siz bunu nasıl yorumladınız? BAYKAL Halk adeta bir doğallıkla, Başbakan’ı görünce laiklikle ilgili tehlikeyi anımsıyor. Onu hissediyor ve tepkisini ortaya koyuyor. Bu durum halkın nelerin tehlike altında olduğunu gördüğünü ortaya koymaktadır. ‘‘Çankaya laiktir laik kalacak’’ sloganı ilk kez atılıyor. Neden? Çünkü insanlar Başbakan’ın ne olursa olsun oraya çıkma hırsı içinde olduğunu düşünüyor. ‘Erdoğan neden ürküyor?’ Başbakan sık sık kendisinin de laik olduğunu söylüyor BAYKAL Öyleyse, sloganlardan neden ürküyor? Bozulmasın... Demek ki halk kendisinin benimsediği bir değeri benimsemiş oluyor. Halk tehlikeyi çok iyi algıladı ve dile getiriyor. Bu bizim için çok önemliydi. Halkın bunun ayırdına varması için Temmuz 2005’ten beri çaba harcıyoruz. Tören için muhteşem buluşma dediniz... Bundan sonra siyasette yeni şeyler konuşulacak. Süreci nasıl görüyorsunuz? BAYKAL Burada CHP’nin asıl ilgi odağı olduğunun farkındayız. Biz bunun gereğini yapacağız. Tabandaki ayrılıkların, önyargıların büyük ölçüde atıldığını görüyorum. Biz de bunun iyi bir ortak anlayışa, kaynaşmaya yönelmesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Gereğini yapacağız... Nedir gereği? BAYKAL Siyaseti daha farklı bir anlayışla götürmeye başladık. Tüm kesimlere çağrılar yaptık. Bugünkü ortak buluşmada bunun da payı var. Eskiden CHP’liler, DSP’liler birbirine bi raz yan bakardı, soğuk dururdu. Bugün o yok. Cenaze töreninde pek çok DSP’liyle konuştuk. Bugünkü noktaya bir günde gelmediğimiz gibi bundan sonra hemen bir günde oluşacak bir şey de beklememek gerekiyor. Bu anlayışı sağlamlaştırarak götürmek istiyoruz. 2007 çok önemli bir yıl. 2007, Cumhuriyetin sağlamlaştığı, yeniden dirilip silkelendiği bir yıl olacak. Bunu içi boş bir söylem olarak söylemiyorum. Sağsol bütünleşerek bunu yapacağız. Bu bir Türkiye tavrı olacak. ‘CHPDSP olayı değil’ Ecevit’e sahip çıkmayı bunun bir parçası olarak mı düşünüyorsunuz? BAYKAL Ben Ecevit’in ölüm haberini aldığımda görüşümü açıkladım. Genel başkanım dedim. Cenaze töreni için katılımın yüksek olmasını istedik. Kimi Anadolu kentlerinden DSP’lilerle birlikte gelin, dedik. Rahşan Hanım’a gittiğimde herkes olumsuz şeyler olabileceğini düşünüyordu, öyle olmadı. Bu durumda DSP’ye, sol yelpazeye karşı nasıl bir yol izleyeceksiniz? BAYKAL Olay CHP, DSP olayı değildir artık. İnsanlar kardeş olduklarını anlamışlardır. Türkiye koşulları bu buluşmayı sağlamıştır. Irmak yatağını buluyor, yatağına akıyor. DSP’lileri de ciddi bir duyarlılığın içinde görüyorum. Bugüne bir günde gelmedik. Defalarca görüşlerimizi ortaya koyduk, bunların doğruluğu anlaşıldı. AB’de, Seçim için 5. yılı beklemek israftır dedik. Onlar kazançtır dediler. Tablo ortada. AKP gidicidir. Bu görüş artık toplumun geniş kesimlerinde kabul görüyor. CENAZE YABANCI BASINDA BBC: Laik protesto ? Baştarafı 1. Sayfada Medeniyetler İttifakı toplantısına katılmak üzere İstanbul’a gelen İspanya Başbakanı Zapatero, Başbakan Erdoğan’la görüştü. İki lider görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) lerce Türk, laiklik lehinde gösteri yaptı’’ dedi ve ‘‘Türkiye laiktir, laik kalacak’’ sloganının atıldığını kaydetti. BBC, kalabalığın aynı zamanda ‘‘partisinin kökleri siyasi İslamda olan’’ Erdoğan’ı yuhaladığına dikkat çekti. BBC şöyle devam etti: ‘‘Cenaze geldiğinde yas, siyasi bir olaya ve Türkiye Cumhuriyeti ve temel aldığı laiklik ilkelerine yönelik bir destek gösterisine dönüştü. Cumhurbaşkanı ve askeri liderler alkışlandı ancak Erdoğan’ın cenaze törenine gelişine sağır eden yuh ve bağırmalar eşlik etti.’’ Avusturya Devlet Televizyonu (ORF), Ecevit’i son yolculuğuna uğurlamak için Kocatepe Camisi’nde toplanan 100 bin kişinin ‘‘cenaze törenini Başbakan Erdoğan ve hükümetini protesto etme vesilesi yaptığını’’ ileri sürdü. Ecevit’in cenaze töreni, Balkan ülkelerinde de yakından izlendi. Kosova Devlet Radyosu, Ecevit için, ‘‘Türk siyasetine yarım asır damga vuran eski Başbakan’’ tanımlaması yaptı. ‘Rahşan Hanım emanet’ Siz CHP’yi, CHP’nin sorumluluklarını öne alan bir süreç mi izleyeceksiniz? BAYKAL Bugüne gelişte, geçmişteki olumsuzluklarda bir tarafa fatura kesme niyetinde değiliz. Artık önümüze bakmalıyız. DSP’liler, sandığa gitmeyen sosyal demokratlar, merkez sağda tutsak kalanlar; artık ırmağın yatağına aktığını görüyor. Bu hızlanacak. 2007’nin her gününü değerlendireceğiz. Artık gün dayanışma, kaynaşma günü... Rahşan Hanım’ın yapması beklenen açıklamayla ilgili bir öngörünüz var mı? BAYKAL Onu bilemiyorum tabii. Görüşlerine saygımız var. Ama ben Rahşan Hanım’ı bir anlamda bize emanet olarak görüyorum. 11 Kasım’daki buluşma, bir tahmin, bir anket değil, bir gerçektir! Zapatero’dan AB desteği Dış Haberler Servisi Medeniyetler İttifakı toplantısına katılmak üzere İstanbul’a gelen ve Başbakan Tayyip Erdoğan’la görüşen İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero gelecek ay yapılacak AB Zirvesi’nde Türkiye’ye destek vereceklerini söyledi. İstanbul Beşiktaş’taki Başbakanlık Ofisi’nde yapılan görüşmenin ardından iki lider basına yaptıkları açıklama öncesinde bir işbirliği anlaşmasını imzaladılar. İki lider düzenledikleri basın toplantısında, bugün yapılacak Medeniyetler İttifakı toplantısının yanı sıra, gelecek ay yapılacak AB Zirvesi’nde Türkiye’yle ilgili durumu değerlendirdiklerini belirttiler. Gazetecilerin soruları ağırlıklı olarak Ortadoğu konusunda atılması planlanan adımlar ve Türkiye’nin AB sürecinde İspanya’nın tutumu oluşturdu. Ortadoğu’ya ilişkin olarak iki başbakan da somut bir projeden bahsetmedi ancak soruların tekrarlanması üzerine Zapatero, kendilerinin öncelikle AB bünyesinde kimi girişimleri zorlamayı planladıklarını anlattı. Başbakan bu sorun konusunda insanlığı duyarlı olmaya çağırdı. Kıbrıs sorununun AB sürecinde bir engel olarak Türkiye’nin önüne çıkarılmasının ‘‘şık olmadığını’’ belirten Erdoğan, Ankara’nın tek istediğinin KKTC’ye uygulanan izolasyonların kaldırılması olduğunu, bunun gerçekleşmesi halinde Türkiye’nin limanları da, havaalanlarını da açacağını söyledi. daha uygun düşer! Erdoğan’ın partisi görünümünde başlayan AKP kongresi öyle bitti. AKP tüzüğünün 69. maddesinde yapılan değişiklikle, genel başkan adayı olmak zorlaştırıldı. Lütfen dikkat buyurun; genel başkan olmak değil, genel başkan adayı olmak bile zorlaştırılıyor! Buna göre bir kişinin genel başkan adayı olması için üye tam sayısının en az yüzde 20’sinin imzası gerekiyor. İmzaların da noter, divan başkanlığı ya da divanın görevlendireceği kişi huzurunda atılması gerekiyor. Tüzükteki bir başka değişiklik de şu: Parti yöneticileri ve üyeler hakkında incitici beyanlarda bulunmak, grup kararlarına uymamak yasaklandı. Bu yasağı delenler, geçici ihraç cezasına çarptırılacak. ??? AKP tüzüğü zaten katı. Tüm yetkiyi genel başkana veriyor. O zaman daha da katılaştırılması neden? Öyle anlaşılıyor ki AKP’de Erdoğan’ın olası Köşk’e çıkışı öncesinde düzenlemeler yapılıyor. Yukarıdaki değişiklikler ışığında Erdoğan’ın kafasından şunların geçtiğini tahmin ediyoruz: Önümüzdeki nisan ayına kadar Türkiye’yi hiç germemek için her şeyi yaparım. Partinin içinde de çıt çıkmaması için gerekli düzenlemeleri 2. Kongre’de zaten tamamladım. Nisan 2007’de 11. Cumhurbaşkanı’nı seçme süreci başladığında parti organlarım oybirliği ile beni aday gösterir. Ben de buna uyarım! Yeni cumhurbaşkanının Meclis içinden olacağını söyleyerek zaten bu ortamı hazırladım. Benden sonrası için Abdullah Gül’le yaptığımız plan çerçevesinde AKP içini düzenleriz. Tüzük değişikliğiyle Gül’ün karşısına başka adayın çıkmamasını sağlarız. Böylece parti bölünmeden kaptan değişmiş olur. Ben Gül’ün kurduğu Bakanlar Kurulu’nda ciddi bir değişiklik yapmadım. Zaten listeyi birlikte oluşturmuştuk. Köşk’e çıktıktan sonra o da benim isteklerimi kırmaz, böylece daha güçlü ve istediğimiz her şeyi yapabileceğimiz bir dönem başlamış olur. Bu hesap tutar mı? Kesin hükümlü olmak istemeyiz ama, bizce tutmaz! Geleneksel Anadolu sözünü siyasete uyarlamak gerekirse; partideki hesap devlete uymaz! Geçmişte bunun pek çok örneğini gördük! ??? Yeniden kongreye dönersek... TBMM Başkanı Bülent Arınç AKP kongresinde yoktu. Arınç’ın, ‘‘Meclis başkanlarının tarafsız hareket etmesi gerekir, ben de bu ilkeye uyayım, partimin kongresine gitmeyeyim’’ gibi bir düşünceye sahip olacağını sanmıyoruz! İsteseydi öyle ya da böyle kongrede boy gösterirdi! Bunun yerine mesaj göndermekle yetindi. Arınç’ın AKP içindeki dengelerde izleyeceği tutum, partinin kaderini de etkileyebilir. Erdoğan, hafta içinde gazetecilerle sohbetinde partinin üst yönetiminde değişiklikler yapacağını söylemişti. Yaptı... Delege de aynen uydu! Uydu ama, Erdoğan’ın en yakınındaki kişilerin delegeden en az oyu alarak seçilmesi dikkat çekiciydi. Başbakan’ın kongre konuşmasında uzun uzun asgari ücretin nimetlerinden, ihracatın erdeminden söz etmesi, partinin çizgisiyle ilgili konulara girmemeye özen göstermesi, ayrı bir yazı konusu olacak çelişkilerle doluydu. Parti genel başkanlarının tüm ipleri ellerinde tutmak için yaptığı tüzük değişikliklerini gördükçe, liderlere hep şu yakıştırmayı yapasım gelir: Tüzüklerin efendisi! AKP kongresinde de bu gelenek bozulmadı... ankcum?cumhuriyet.com.tr AB’ye ‘cesaret’ çağrısı Zapatero da, aralık zirvesinde Türkiye’yle müzakerelerin sürdürülmesi için desteklerinin süreceğini yineledi ve Ankara’nın siyasi çabalarının göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Avrupa’yı ‘‘cesur olmaya’’ çağıran Zapatero, Türkiye’nin kritik önemini AB ülkelerinin görmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, basın toplantısının ardından BM Genel Sekreteri Kofi Annan’la da görüştü. Sendikalar tepki gösterdi TRT’de sansür kızdırdı ESRA YAZDIÇ ANKARA Kendini her daim gazeteci olarak tanıtan eski başbakan Bülent Ecevit’in cenaze törenine TRT’nin laiklik sloganlarına uyguladığı ‘‘sansür’’ damgasını vurdu. Sansür, sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra TRT çalışanlarının da sert tepkisine neden oldu. HaberSen Genel Başkanı Baki Çınar, ‘‘Halkın kurumu olan TRT, bu zihniyetle yönetilemez’’ dedi. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Başkanı Ercan İpekçi, konuyu ‘‘AKP iktidarının gereksiz tavrı’’ olarak değerlendirirken, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay da ‘‘AKP’nin bu çalışması, onun zaaflarının göstergesidir’’ diye konuştu. TRT’nin, hükümetin propaganda aracı değil, kamu yayın kurumu olduğunu vurgulayan KESK’e bağlı HaberSen Genel Başkanı Baki Çınar, törende yaşanan her türlü protestonun beğenilse de beğenilmese de haber değeri taşıdığını söyledi. ‘‘Törende görüntüleri, açıları, yayının sesini dilediğiniz gibi seçme, kısma, sansürleme hakkınız yoktur’’ diyen Çınar, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: ‘‘11 Kasım günü sadece Türkiye değil, tüm dünya medyasının da TRT yönetiminin inisiyatifine terk edildiği bu olayda, TRT yöneticilerinin sansürcü yüzü bir kez daha açıkça ortaya çıkmıştır.” Ercan İpekçi ise, ‘‘Bu basın meslek ilkelerine uymaz. Laiklik söylemleri istenildiği kadar sansürlenmek istensin, artık iktidar bu törenle kendilerine duyulan olumsuz tavrın farkında’’ diye konuştu. ‘‘Toplum tarihinde eşi benzerine çok az rastlanan bir cenaze töreni izledik’’ diyen ÇGD Başkanı Ahmet Abakay da, “ TRT’nin uyguladığı sansür iktidarın belli zaaflarının göstergesi. Kendi kendilerini kandırmaya çalışıyorlar’’ dedi. CHP’DEN BAŞBAKAN’A TEPKİ Şimşek: Erdoğan hedef saptırıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li Berhan Şimşek, ‘‘Türkiye laiktir laik kalacak’’ sloganıyla ilgili olarak ‘‘Bunu kime söylüyorsun?’’ diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’a ‘‘Bu sloganın kime söylendiğini merak etmesine gerek yok, aynaya bakması yeterli’’ yanıtını verdi. Dün yaptığı yazılı açıklamada, Erdoğan’ın hedef saptırma peşinde olduğunu vurgulayan Şimşek, şu görüşleri dile getirdi: ‘‘Bu slogan, ‘Ben İstanbul’un imamıyım, Cumhurbaşkanı’nın imam hatipli olacağı günler yakındır. Türban konusunda mahkemenin söz söyleme hakkı yok, dinin ulemasına sormak lazım. Ulema ne diyorsa o olmalıdır’ diyenlere. Bu slogan, ‘Bize göre demokrasi amaç değil, ancak bir araçtır. Hangi sisteme gitmek istiyorsanız, bu düzenlerin seçiminde bir araçtır. Türkiye, kendisine din olarak Kemalizmi almış, başka hiçbir dine hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla dikte ettirmiştir. Oysa en üst belirleyici İslamın ilkeleridir’ diyenlere.’’ Erdoğan’ın “boşuna ümitlenmemesi” gerektiğini belirten Şimşek, “Hedef saptıramaz. Bu sloganın kime söylendiğini merak etmesine de gerek yok, aynaya bakması yeterlidir’’ dedi. ‘Türkiye’nin imaj sorunu var’ Türkiye’de laiklik ve irtica tartışması olduğunu belirten bazı İtalyan milletvekilleri AKP yetkililerinin, ‘Türkiye’de laikliğin teminatı biziz’ dediklerini anlatıyorlar LEYLA TAVŞANOĞLU ROMA “AKP yetkilileri her zaman, Türkiye’de laikliğin teminatı biziz, diyorlar.” Bu sözleri burada konuştuğum kimi İtalyan milletvekillerinden duyunca şaşkınlıktan şaşkınlığa düşüyorum. Türkiye ile İtalya arasındaki ilişkilerin 150. yıldönümü nedeniyle bizim Dışişleri Bakanlığı buraya 70’in üzerinde bir heyetle çıkarma yapıyor. Heyette hükümet ve muhalefet milletvekilleri, bürokratlar, akademisyenler, işadamları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve gazeteciler var. Roma’ya geldiğimizde görüştüğümüz kimi İtalyan milletvekilleri, Türkiye’de bir laiklik ve irtica tartışması olduğunu, bunun nedenini soruyorlar. Dilimizin döndüğünce Türkiye’nin gerçeklerini anlatmaya çalışıyoruz. Bize söyledikleri aynen şöyle: “AKP’li yetkililerin İtalya’da ve AB’nin öbür ülkelerinde yaptıkları temaslarda AKP’nin Türkiye’de laikliğin teminatı olduğunu söylediklerini biliyoruz.” Bu satırların yazarı iki şapkalı. Hem gazeteci hem de Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşu Marmara Grubu Vakfı’nın üyesi. Vakıf Başkanı Dr. Akkan Suver, öbür üyeler Prof. Dr. İlter Turan ve işadamı Cafer Okray’la birlikte İtalyan Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Umberto Ranieri’yi ziyaret ediyoruz. Grubumuzda aynı komisyonun üyesi Halk Partisi milletvekili Sandra Cioffi de var. Ranieri, Marmara Grubu Vakfı temsilcilerinin ziyaretinden memnunluk duyduğunu belirterek “Keşke daha çok sivil toplum kuruluşu Türkiye’den gelip insan insana temaslar yapsa,Türkiye’nin sesini buralarda daha çok ve doğru biçimde duyursa” diyor. Sivil toplum kuruluşlarını bırakın, Türkiye’den parlamenterler ve TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı bile buralara uğramamış. Bunun kanıtı da Ranieri’nin şu sözleri: “Ne yazık ki sizin TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı’yla hiç tanışmadık.” Suver, Türkiye’nin AB yolunda ciddi biçimde ilerlemek istediğine, ancak aynı ciddiyetin AB tarafında eksik olduğu izleniminin bulunduğuna dikkat çekiyor. Ranieri durumun ayırdında olduğunu, Türkiye’nin AB yolunu mümkün olduğunca rahatlatmak için çaba gösterdiklerini belirtiyor. Milletvekili Sandra Cioffi de Türkiye ile ilişkilere önem verdiklerine ve AB’nin Türkiye’yi dışlamaması gerektiğine işaret ediyor. Bir de buraya kadar yansıyan Türkiye’nin imajı meselesi var. İtalya İletişim ve Ulaştırma Bakanı Paolo Gentiloni diyor ki: “Türkiye’nin imajının AB’ye olumsuz yansıtıldığı yakınmala rı var. Pek çok ülkenin imaj sorunu vardır. İtalya’da da bu böyle. İtalyan imajı eşek, mafya ve Sicilya’yla anılıyor. Güçlü kâğıtlarımızı oynayıp var olan imajı pozitife çevirelim. Birtakım klişeler yüzünden çatışmaya girmeyelim. Bizler de gazeteciler olarak kendi ülkelerimizin özeleştirilerini yapalım.” İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Carlo Marsini’nin görüşleri de şöyle: “Türkiye’nin imajının değiştirilmesi isteğine yardımcı olmamız lazım.” Limes adlı jeopolitik yayın organının genel yayın yönetmeni Lucio Caraciollo şunları söylüyor: “Türkiye’nin AB’ye entegrasyon yolunda duraksaması çok ciddi sorunlara yol açar. Kıbrıs konusunda ikiyüzlülük yapıldığından söz ediliyor. İkiyüzlülük varsa bunun ardından iflas gelir. İkiyüzlülükle birliktelik olmaz.” CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle