25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 EKİM 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Uzmanlar, Başbakan’ın sağlık durumu konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğine işaret ettiler 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT ‘Rahatsızlığı gizlenemez’ YASA ÖNERİSİ Hollanda’nın Adaleti! Hollanda’nın Maastricht kentindeki mahkeme, birkaç gün önce başı sonu tutmayan bir karar verdi ve PKK terör örgütü üyesi Nedim Seven’e özgürlüğünü iade etti. Seven, 15 Türk vatandaşını öldürme gerekçesi ile “Kırmızı Bülten” ile aranıyordu ve ağustos ayının başında Belçika’dan Hollanda’ya geçerken yakalanmıştı. Örgütte “Çukurcalı Behzat” adı ile tanınan teröriste verilen görevlerin başında, PKK’li olan ama yönetime başkaldırmaya kalkışan soydaşlarını “yok etmek” geliyor. O soydaşlar, Öcalan’ın son kararından çok önce örgütün silahlarını bırakmasını isteyen grubu oluşturuyorlardı ve “Çukurcalı” ya bunları tek tek bulup yok etme görevi verilmişti. Belki de bu görevini yerine getirmek için ağustos ayı başında Belçika’dan Hollanda’ya girmek isterken yapılan bir yol denetiminde yakalanarak tutuklanınca, Avrupa’daki yanlıları sert bildiriler yayımlayarak arkadaşlarının özgürlüğünün geri verilmesi için kampanya sürdürdüler. Unakıtan’a af tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu’nda, temel ceza yasalarına uyum öngören yasa tasarısının ‘‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’’ ile ilgili maddesi tartışmalara neden oldu. CHP’li milletvekilleri, düzenlemenin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı kurtarmaya dönük olduğunu söylediler. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ramazan Özkefir de, sahte fatura düzenleme suçunun da erteleme kapsamına girebileceğini belirtti. Yasa önerisinin görüşmeleri bayram sonrasına bırakıldı. TBMM Adalet Komisyonu’nda, dün AKP’li milletvekillerinin temel ceza yasalarına uyum öngören yasa önerisinin görüşmelerine devam edildi. Önerinin ‘‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’’nı öngören maddesi tartışma yarattı. Söz konusu madde, ‘‘yargılama sonucu 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasına hükmolunan suçlarda hükmün açıklanmasının 5 yıl süreyle ertelenmesini’’ öngörüyor. CHP’li Orhan Eraslan, usul hukukuna ‘‘kamu davasının açılmasının ertelenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve uzlaşma’’ olmak üzere 3 yeni sistemin getilmek istendiğini belirterek bunun ‘‘eşraf ve tuzu kuru olanlar için ayrı, parası olmayanlar için ayrı adalet’’ getireceğine dikkat çekti. CHP’li Muharrem Kılıç, yeni düzenlemeden siyaseten ve ekonomik olarak güçlü olanlar ile mafyanın yararlanacağını söyledi. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ramazan Özkefir de hangi suçların, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kapsamına gireceğini belirtmenin olanaklı olmadığını, bunun uygulamayla ortaya çıkacağını anlattı. Özkefir, Vergi Usul Yasası’nın 359. maddesi uyarınca vergi kaçakçılığı için sahte fatura ve defter düzenleme suçuna, 3 yıla kadar hapis cezası verildiğini belirterek alt sınırdan ceza verilmesi durumunda, bu suçun da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kapsamına gireceğini söyledi. CHP’li Küçükaşık, ‘‘Bu düzenleme, Unakıtan’ı kurtarmaya yönelik’’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Doktorlar, salı günü aniden rahatsızlanan ve yaklaşık 9 saat boyunca yoğun bir tedavi gören Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın rahatsızlığının gizlenmemesi, konu hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğine işaret etti. Evinde dinlenmeye çekilen Başbakan Erdoğan’ın dün evindeki çalışma ofisine inerek rutin çalışmalarda bulunduğu öğrenildi. Erdoğan’ın kronik şeker ya da epilepsi (sara) hastası olduğu yönündeki haberlere karşın, Başbakanlık’tan hiçbir açıklama gelmemesi de dikkat çekti. Öte yandan, konunun uzmanı doktorlar, Başbakan’a ‘‘oturduğu makamı göz önünde bulundurarak’’ sağlığına daha fazla özen gös ? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın şeker ya da epilepsi (sara) hastası olduğu yönündeki haberlere karşın, Başbakanlık’tan bu konuda hiçbir açıklama yapılmaması dikkat çekti. termesi uyarısında bulundu. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, ‘‘Bir başbakan ya da devlet yetkilisinin sağlık durumu konusunda yurttaşların bilgi sahibi olması gerekir. Çünkü bu bireysel çerçeveyi aşan bir kimlik olduğu için bu konu devlet sırrı gibi gizli tutulmamalıdır’’ dedi. Başbakan’ın, oruca bağlı kan şekerinin düşmesi tanısına da değinen Gürsoy, ‘‘Bu pozisyondaki, sorumluluktaki insanların sağlıkları sadece kendi bireysel sorunu olmaktan çıkar, toplumsal bir sorun haline gelir, sağlıklarına özen gösterilmesi bir toplum talebi olmalıdır’’ diye konuştu. Buna karşın, insanların oruç tutup tutmama konusunda tamamiyle özgür olduğuna işaret eden Gürsoy, ‘‘Buna söyleyecek bir şeyimiz yok. Ancak, bir hekim olarak ağır yük altında olan insanların bu tür gerekçelerle sağlıklarını riske etmesini hekim olarak önermem’’ görüşünü dile getirdi. ‘Bence sorun daha ağır’ Endokronoloji uzmanı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlhan Yetkin de, Erdo ğan’ın sağlık sorunuyla ilgili ‘‘Ben endokronoloji uzmanı olarak yaşanan problemin düzeyinin çok daha ağır olduğunu, tek başına aç kalıp da kan şekeri düşüklüğü ile izahının doğru olmadığını düşünüyorum’’ dedi. Prof. Dr. İlhan Yetkin, üst düzey makamlarda oturan kişilerin sağlıklarına özen göstermeleri gerektiğinin altını çizerken, şunları kaydetti: ‘‘Bilimsel olarak savunduğumuz şey, insanların dengeli, düzenli iş yoğunluğunu da dikkate alarak belli zaman aralıklarıyla beslenmesi gerektiği. Sayın Başbakan’ın çok efor sarf ettiği, uykusuz kaldığı kesin, bunların da etkilemiş olma ihtimali yüksek. Bu kadar yoğun çalışanların dengeli ve yüksek kalori alması gerektiğini düşünüyorum.’’ Dil tartışması O arada Türk Adalet Bakanlığı da, hakkında kırmızı bülten çıkartılmış olan teröristle ilgili dosyayı İngilizce çevirimi ile Hollanda Adalet Bakanlığı’na gönderdi. Hollanda makamları, mahkemenin yapılacağı Maastricht’e gönderirken, dosyanın İngilizce yazılmış olmasında sakınca görmedi. Oysa, Ankara’nın izlediği usul, yönteme uygundu. Çünkü, ülkeler arasındaki bu tür yazışmalarda İngilizce ya da Fransızca kullanılıyordu. Gelin görün ki, Maastricht’teki duruşma başlar başlamaz, mahkeme başkanı, önündeki dosyanın Hollandaca yazılmamış olmasını bağışlanmaz bir sakınca olarak değerlendirmiş. Türkiye’nin zanlının iadesi talebiyle gönderdiği dosyada yer alan bilgilerin Türkçe ve İngilizce olarak mahkemeye sunulmasının, mahkemenin bu konuda vereceği karara dayanak oluşturamayacağını söylemiş. Ajansların haberlerine göre, başkanın bu çıkışı üzerine savcı, Hollanda Adalet Bakanlığı’nın yönteminin uluslararası yazışmalara uygun olduğunu hatırlatmakla yetinmemiş. Dosyanın Hollanda diline çevrilmesini sağlamak için de kısa bir süre verilmesini istemiş. Ama Hollanda adaletini, Maastricht’te temsil eden mahkeme, ”Nuh demiş, İsa dememiş”.. Nedim Seven’in 1 Ağustos’tan bu yana tutuklu olduğunu söyleyen başkan, ”sorumluluğunun” gereği olarak metinleri zamanında anadillerine çevirmeyen Hollanda Adalet Bakanlığı’na yüklenmiş. Ardından da 15 kişinin öldürülmesi suçu ile aranan teröristi serbest bırakmış! TRT çalışanına ramazan dayağı FIRAT KOZOK Tekme tokat dövülen Fatih Eroğlu’nun yüzünün çeşitli yerlerine dikiş atıldı. ANKARA TRT çalışanı, aynı zamanda HaberSen yöneticisi Fatih Eroğlu, Ankara’nın en merkezi yerlerinden biri olan Ulus’ta, sokakta sigara içtiği gerekçesiyle polisin gözü önünde 78 kişilik bir grubun saldırısına uğradı. F.E, bir işlem yaptırmak için Ulus Anafartalar Caddesi 78 Numara’daki pasajda yer alan 8. Noter’e gitti. İşlemin taraflarını beklerken sigara içmek isteyen Fatih Eroğlu ve beraberindeki bir kişi, pasajın girişine çıkarak sigara yaktı. Bu sırada pasajın içerisinden çıkan bir grup, ‘‘Sigara dumanı içeriye giriyor, burada içmeyin’’ diyerek uyarıda bulundu. Eroğlu ve arkadaşının uyarıyı dinlememesi üzerine 78 kişilik grup, Eroğlu’nun üstüne saldırdı. Eroğlu, olayı şöyle anlattı: ‘‘Yanıma gelip ‘Burada sigara içmeyin, dumanı içeriye geliyor’ dediler. Ben de, ‘Ne alakası var, duman içeriye kadar nasıl girsin, ayrıca burası kamu alanı, bana nasıl davranacağımı söyleyemezsiniz’ dedim. Bunun üzerine grup üstüme saldırdı, yere düştüm. Tekme ve yumruklarla saldırdılar, yerde sürünerek yandaki bir binaya sığındım ve kapıyı kapattım. Grup ayrılınca, Altındağ Belediyesi’ne kaçtım ve polisi aradım.’’ Polisle konuştuktan sonra belediyenin önüne gelen ekip aracına binen F.E, polisle birlikte yeniden olay yerine gitti. Ancak, polisin kendisine dayak atanların kim olduğunu göstermesini istediği sırada ikinci kez hem de polisin gözü önünde yine saldırıya uğradı. Fidye çetesinin üyeleri polis çıktı ‘Cezadan haberimiz yok’ YARGITAY’IN MÜSTEŞAR İSEN HAKKINDAKİ KARARI İstanbul Haber Servisi İstanbul’da yapılan ‘‘Kıskaç’’ operasyonunda işadamlarını kaçırarak fidye isteyen ve tamamı polislerden oluşan çete çökertildi. Büyükçekmece’de gümrük komisyoncusu Metin Bardi, kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce kaçırılarak 15 bin YTL’si gasp edildi. İstanbul polisi yaptığı teknik takip sonucu, liderliğini Uşak’ta görevli polis Öner Aktaş’ın yaptığı çeteye ulaştı. Polislerin Büyükçekmece’de Ali Şur adlı tekstilciyi de kaçırdıkları belirlendi. Yapılan operasyonda çeşitli şehirlerde görevli polisler Öner Aktaş, Murat Özdemir, Enis Ünlü, Erdem Erkuş, Ali Rıza Doğru, Uğur Öztürk, Adem Bürge ve Hüseyin İldem gözaltına alındı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un, Yargıtay’ın hapis cezasına çarptırıp 5 ay kamu görevinden alınmasını istediği müsteşarı Mustafa İsen hakkında İzmir CHP Milletvekili Canan Arıtman’a verdiği yanıtta doğruyu bildirmediği saptandı. Arıtman, Koç’un yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği önergede Müsteşar İsen hakkında açılmış davaların durumunu sordu. Kültür Bakanı Koç, müsteşar hakkında beş dava açıldığını, bazılarına “soruşturma izni verilmediğini”, 2 davanın Yargıtay’da sürdüğünü, 1 dava hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiğini bildirdi. Ancak Bakan Koç, Arıtman’ın sorusuna “Bakanlığımıza intikal etmiş bir cezası yoktur” yanıtını verdi. Ankara’nın tepkisi ne? Dört gündür, bu haberin Ankara’daki yansımasının nasıl olacağını merakla bekliyorum. Türk Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, arkasında 15 kişiyi öldürmek gibi çok ağır bir suçlama, cebinde ise kendi terör yoldaşlarından “Başkan” gibi düşünmeyenleri yok etme listesi bulunan bu adamın elini kolunu sallayarak Avrupa’da dolaşması karşısında hangi tepkiyi göstereceklerdir diye... Ne Gül’den ne Çiçek’ten ses çıkmıyor Acaba birisi, ötekine “Sen Çiçek’sin. Sen konuş” derken ötekisi “Gül’ün yanında sıradan Çiçek’e söz düşmez” diye mi düşünüyor? Yoksa her ikisi birden, 8 Kasım öncesinde AB’yi kızdırmanın âlemi var mı gerekçesi ile mi suskunluğu yeğliyorlar? Atilla Koç. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit?ekolay.net BABUNA KARDEŞLER Oktar için anne babaya hakaret İstanbul Haber Servisi Kamuoyunda ‘‘Adnan Hoca’’ olarak tanınan Adnan Oktar’ın grubundan oldukları gerekçesiyle yargılanan Oktar Babuna ve kardeşleri mahkemeye verdikleri dilekçede, geçen celse tanık olarak dinlendikleri duruşmada, ‘‘Adnan Hoca çocuklarımın beynini yıkadı, ailemizi dağıttı’’ diyen babaları Prof. Dr. Cevat Babuna ve anneleri Lütfiye Samin Babuna’yı yalanladı. Babuna kardeşler mahkemeden ‘‘bilim hırsızlığı’’ ile suçladıkları babaları ve akli dengesinin yerinde olmadığını iddia ettikleri annelerinin ifadesini dikkate almamalarını istedi. Çocuklar ve torunlar Adnan Hocacı İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 13 Ekim 2006 tarihinde yapılan duruşmada tanık olarak dinlenen Cevat Babuna ve eşi Lütfiye Samin Babuna, çocukları Oktar, Tuğba, Ceyda, Eda, Hüma ile 2 torunlarının Adnan Hoca grubuna mensup olduklarını söylemişlerdi. Babuna çifti, Adnan Hoca’nın, çocuklarının zorla beynini yıkayarak robot haline getirdiğini ve ailesini dağıttığını söylemişti. Anne ve babasının ifadelerine tepki gösteren Oktar Babuna, babasına ‘‘organ kaçakçısı’’, annesine ise ‘‘gayri ahlaki ilişkileri olduğu’’ suçlamasında bulunmuştu. Dosya No: 2006/2526 Tal. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: İstanbul İli Küçükçekmece İlçesi Safra Köyü Safra Mevkii 244 DS I a Pafta 453 ada 6 parsel 147,16 m2 miktarlı arsa taşınmazın 3/20 hissesi borçlu adına kayıtlı olup satılarak paraya çevrilecektir. İmar durumu: Küçükçekmece Belediye Başkanlığı İmar ve Planlama Müdürlüğü’nün 29/03/2005 tarih ve 2005/211703/854 sayılı imar durum yazısına göre satışa konu taşınmaz 20.09.1990/10115.06.1994/147 sayılı meclis kararlarıyla kabul edilen 1/1000 ölçekli Sefaköy Revizyon Islah İmar Planı’nda konut sahasında kalmaktadır. Evsafı: Satışa konu taşınmaz üzerinde Okal Sokak’a cepheli konumda Okal Sokak’tan 9 kapı numarası alan bodrum kat+zemin kat + 5 normal kattan oluşan B.A.K tarzda ve bitişik nizamda 2. sınıf malzeme ve işçilik kalitesi ile inşa edilmiş binadan müteşekkildir. Binanın bodrum katı yol seviyesinin takribi 2.80 mt aşağısında bina içerisinden girişli sığınak ve depo mahalleri, zemin katında yol seviyesinin 0.90 mt yukarısında yer alan bir adet dükkân, normal katlarında her katta bir daire olmak üzere 5 daire bulunmaktadır. Normal kat daireleri 103 m2 civarında girişte antrehol üzerinde üç oda, mutfak, banyoWC ile balkon mahallerinden müteşekkil, ıslak hacim zeminleri seramik, salon ve oda zeminleri PVC ve halı, duvarları sıvalı ve boyalı, banyolarında duş tertibatı, lavabo, mutfaklarında ise sabit beton tezgâh ile tezgâh altında ve üzerinde ahşap mutfak dolapları mevcut, 2 sınıf malzeme ve işçilik kalitesi ile inşa edilmiştir. Dairelerde doğrama aksamı bir dairede ahşap ve yağlıboyalı, diğer dairelerde PVC şeklinde, kat sahanlıkları seramik, basamakları mermer kaplama bina dış cephesi yol cephesinde BTB, demir doğrama dış giriş kapısı ile bina genelinde elektrik, sıhhi tesisat ikmal edilmiş olup daireler soba ısıtmalıdır. Gayrimenkulün Kıymeti: Satışa çıkarılan taşınmaza 290.000.00 YTL değer biçilmiş, borçlunun 3/20 hissesine tekabül eden 43.500.00 YTL olarak tespit edilmiştir. Satış Şartları: 1Satış 1/12/2006 günü saat 14.00’ten, 14.15’e kadar Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklar varsa alacakların mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 11/12/2006 tarihinde aynı yer ve aynı saatler arasında ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememiş ise gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verebilir. İhale pulu, KDV, tapu alım harcı ve masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, tapu satım harcı ve birikmiş vergiler resmi ihale bedelinden ödenir. 3lpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içerisinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4lhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizde tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş, münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 20062526 Tal.sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları, ayrıca İ. İ.Kanunu 127. maddesi gereğince işbu satış ilanının tapuda adresi bulunmayan ve adli tebligatı iade eden ilgililer hakkında tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. * İc.İf.K 126. ilgililerin tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 50886) KÜÇÜKÇEKMECE 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI ‘İftiracıların oyununa geldiler’ Oktar Babuna ve kardeşleri dün de mahkemeye gönderdikleri dilekçede anne ve babalarını yalanladı. Babuna kardeşler fikirlerini takdir ettikleri Adnan Oktar’ı da tanımadıklarını iddia ettiler. Kardeşler, annelerinin kendi çıkarları için insanlara iftira attıran kişilerin oyununa alet olduğunu savundular. Oktar Babuna da babasının 3 sene boyunca bir televizyon kanalında her gün gerçekleştirdiği sabah programını Adnan Oktar’ın Harun Yahya takma adıyla yazdığı kitaplardan hazırladığını ve ‘‘Bilimden İmana’’ adlı kitabını da Oktar’ın eserlerinden kopyalayarak bilim hırsızlığı yaptığını öne sürdü. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle