20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 EKİM 2006 CUMA 16 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Yalnız Ruhi Su’ya değil, aynı zamanda emeğe, daha güzel bir dünya umuduna kendini adamış bir insandı Sıdıka Su ‘Ölürüm ölürüm aklım sendedir’ h… Sıdıka Su… Aramızdan ayrılış haberini aldığımdan beri o iki harflik sözcüğün, “ah” sözcüğünün içinden neler geldi geçti: Anılar, sevinçler, acılar, dinmek bilmeyen coşkular, endişeler, umutlar… Bir de sert gibi görünüp de içinde hem sorgulamayı, hem de sonsuz bir duyarlığı, şefkati, dayanışmayı, insan sıcaklığını barındıran bakışlar… Kadın olmak zor zanaattır. Hele Türkiye’de kadın olmak daha da zor… Hele hele düşünen, düşüncelerini hayata geçirmeye çalışan, bu uğurda çaba veren, bu çabası nedeniyle engellenen, cezalandırılan ama bunlara karşın yine de düşüncelerinden, dünya görüşünden hiç ama hiç ödün vermeyen bir kadınsa… Kadın olmak zordur. Halkının gönlünde doruğa yerleşmiş bir “dev”in karısı olmak daha da zor... Sazıyla, sözüyle, sesiyle ama aynı zamanda yaratıcı dehasıyla bunca ünlenmiş bir erkeğin arkasında değil, önünde hiç değil, ama hep yanında, hep yanı başında, hep omuz başında olmanın ve yine de kendi kimliğini, kişiliğini korumanın, birey olarak var olabilmenin güçlüğünü düşünün… Kadın olmak zor iştir. Ah evet, çok zaman, çok emek, çok direnç tüketen bir “iştir” kadın olmak… Aş parası olmasa da, her gün sofraya bir şeyler konulacaktır, yemek yenecektir, karınlar doyacaktır; eve, çocuklara, eşe, üstlerine başlarına bakılacaktır… Ev sakinleri, kışın soğuktan, sıkıyönetimlerde tehditlerden, tehlikelerden korunacaktır… Sabahları, sokağa, okula, işe, işsizliğe uğurlarken onları, akşamları üşümesinler diye üstlerini örterken onların, sanki her şey güllük gülistanlıkmış gibi davranılacaktır… Sıdıka Su, tüm bu zorlukların üstünden gelebilmiş bir insandı. İşte içime yerleşen “ah!”ın içinden önce bunlar geçti… İki yeni dergiyle sinema ve tiyatro Kültür Servisi Bu ay iki yeni dergi, ‘Sinematürk’ ve ‘Tiyatral’ yayımlamaya başladı. Bu iki dergiyle, sinema ve tiyatro konularındaki gelişmeler ve değerlendirme yazıları yeni bir alanda okurla buluşuyor. Yapım İstanbul tarafından yayımlanan Sinematürk’ün genel yayın yönetmenliğini Burçak Evren yapıyor. Dergiyi çıkaran isimler arasında çeşili görevlerde Osman Özsoy, Özgür Şeyben, İsmail Cengiz, İbrahim Polat, Bilge Akay, Hülya Süngü var. Bu sayıda tanıtımı yapılan güncel etkinliklerden biri 1. Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali (317 Aralık). Özgür Şeyben, okurlar için 2006 2007 gösterim mevsiminin Türk filmlerini tanıtıyor. ‘Sinemamızın İlk Müslüman Türk Kadınları’ başlıklı yazıyı Burçak Evren kaleme almış. Okan Ormanlı, 1935 1950 yıllarını ‘Türk Sinemasında Geçiş Dönemi’ olarak niteliyor ve değerlendiriyor. ‘Neriman Köksal: İyinin ve Kötünün Ötesinde’ ile M. Zeynep Dadak, ‘Türk Sinemasında Kadınlık Sıkıntıları’ ile Elif Refiğ, ‘Beyoğlu’nun Yitik Sinemaları’ ile Ali Akan derginin bu sayısında yer alıyorlar. ‘Tiyatral’ın kapak konusu geçen günlerde düzenlenen, büyük yazarı 50. ölüm yıldönümünde anmak üzere yapılan ‘Brecht Günleri’. Emek Targan’ın genel koordinatörlüğünü yaptığı derginin genel yayın yönetmeni Şirin Öten. Mesut Öten, Deniz Atam, grafik tasarımıyla Ahmet Mumcu dergiyi çıkaran isimler. Prof. Dr. Hülya Nutku, ‘Epik Oyunculuk ya da Rolüne Dışarıdan Bakabilmek’, Haşmet Zeybek ‘Oniki Ölmezler’ başlıklı yazılarıyla katılıyorlar bu sayıya. Dergide Yılmaz Onay, Prof. Dr. Nurhan Tekerek köşe yazılarıyla yer alıyorlar. A KADIN OLMAK ZORDUR Bursa’da lise öğrencisiyken, Bursa Cezaevi’nde ziyarete gittiği Nâzım Hikmet’in etkisi olmasa yine de Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ne gider miydi? Bilemiyorum. Ama iyi ki gitmiş. Felsefe bölümüne girdiğinde yıl 1946’dır. İyi ki girmiş diyorum çünkü fakültenin bir de korosu vardır. Koronun şefi Ruhi Su, koroda türkü söyleyenlerden biri Sıdıka Hanım… Bir ömür boyu sürecek beraberlik, dayanışma, yoldaşlık, dostluk ve aşk, türkülerle filizlenecekti. Önceleri ikisinin de haberi yoktur ötekinin TKP’li olduğundan… Sıdıka Hanım 1942’de katılmıştır Türkiye Komünist Parti’sine. Ama günün koşullarında, baskı, yasak, gizlilik egemendir. Sonradan bir parti toplantısında karşılaştıklarında tek ortak yanlarının türkülere, müziğe aşkları değil, aynı zamanda aynı siyasal mücadelenin içinde olduklarını keşfedeceklerdi… 195152 Yılları… “Büyük Av”… komünist tevkifatı… Önce Sıdıka Hanım bir sabaha karşı evinden alınıp İstanbul Sansaryan Han’a götürüldü. Birkaç ay sonra Ruhi Su, bir tiyatrocunun ihbarı üzerine opera binasından alınıp götürüldü. (O sırada Ankara Operası’nda solistti.) Harbi ye Cezaevi’nde üç buçuk yıl kaldılar. (Füsun Akatlı’nın “Bir de Ruhi Su Geçti” kitabında, cezaevindeki ilk görüşmelerinde, Ruhi Su’nun Sansaryan Han’daki işkenceden, tanınmaz halde olduğu belirtiliyor. Ancak bu iki insanın uğradıkları haksızlıklardan asla kahramanlık payı çıkarmadıkları, bunları dillendirmedikleri vurgulanıyor.) Cezaevinde resmi haberleşme dışında “gayri resmi” haberleşme yöntemleri de vardı: Ruhi Su türkülerini kadın tutuklulara da duyurmak için daha yüksek perdeden söylerdi. (İki kadın tutuklu vardı: Sıdıka Hanım ve Sevim Belli) İki kadın, koğuştan bahçeye çıkmak için erkek koğuşunun önünden geçerken kullanılan işaret dili… Demir parmaklı pencereden pencereye yanıp sönen ışıklar… Bu ışıklı haberleşmeleri Ruhi Su, tahta kutulara, çantalara çizecek, Sıdıka Hanım bunları nakışlayıp işleyecekti… O günlerden kalan “Mahsus Mahal” türküsünde Ruhi Su’nun “Ölürüm ölürüm aklım sendedir” diye seslendiği ; “Mahsus mahal derler kaldım zindanda / Kalırım kalırım dostlar yandadır / İki elleri kızıl kandadır kanda / Ölürüm ölürüm aklım sendedir” (…) “Dirliğim düzenim dermanım canım / Solum sağ tarafım imanım dinim / Benim beyaz unum ak güvercinim / Bilirim bilirim kardeş gelen gündedir” diye seslendiği Sıdıka Hanım’dan başkası değildir. MEĞE ADANMIŞLIK Cezaevinde evlendiler. Cezaevinde aşklarını dostluklarını ve mücadelelerini büyüttüler… 1958’de tahliye oldular. O günden sonra sürgün gereği (biri Cumra’ya, öteki Ankara’ya sürgün edilmişti) ayrılıklarını saymazsak birbirlerinden hiç ayrılmadılar. Soğuk savaş yıllarında Türkiye hükümetleri , Ruhi Su’yu işsizliğe, açlığa, sessizliğe, yokluğa, hiçliğe mahkum etmeye çalıştığı, ama başaramadığı bütün o yıllar boyunca aileyi çekip çeviren Sıdıka Su’dur. Plaktan plağa, konserden konsere korolardan korolara Ruhi Su’nun sesini duymamızı sağlayan da odur. Sıdıka Su deyince, ben kendini yalnızca Ruhi Su’ya adamış bir insanı düşünmüyorum. Kendini önce emeğe adamış bir insanı; daha güzel, daha aydınlık, sömürüsü olmayan bir dünya inancına kendini adamış bir insanı düşünüyorum. Ruhi Su’nun aramızdan ayrılışından sonra (1985) kurucusu ve başkanı olduğu Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı’yla gerçekleştirdikleri, bu düşüncemi güçlendiriyor. Bugün Sıdıka Su ve Ruhi Su’ya hayatı zindan edenlerin, hayatı zindan etmeye çalışanların hiçbirinin esamesi okunmuyor. Ama Sıdıka Su ve Ruhi Su adları, eserleri, dünyayı yorumlama biçimleri, kuşaktan kuşağa geçiyor. [email protected] Faks: 0 212 257 16 50 E Hollywood’un ‘rüya takımı’ ? ANKARA (AA) Hollywood’un birbirinden ünlü 5 yıldızı, ABD Başkanı Richard Nixon ile Watergate Skandalı’nın işleneceği filmde bir araya geliyor. Brad Pitt, Sharon Stone, Gwyneth Paltrow, Meryl Streep ve Annette Bening’in başrolünü üstleneceği ‘‘Dirty Tricks’’ adlı filmin çekimlerine sonbaharda başlanması planlanıyor. Empire Dergisi’nin internet sitesinde yer alan habere göre, yönetmen Ryan Murphy, Nixon filmi için ünlülerden oluşan bir kadro kurdu. Daha önceden, Meryl Streep, Annette Bening, Gwyneth Paltrow ve Jill Clayburgh’un yer aldığı kadroya son olarak Brad Pitt, Sharon Stone ile Jim Broadbent de eklendi. Suat Taşer Ödülü Kısa Oyun Yarışması ? Kültür Servisi Değerli tiyatro sanatçısı ve tiyatro eğitimcisi Suat Taşer’in anısına, Suat Taşer’in ailesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından düzenlen “Suat Taşer Ödülü Kısa Oyun Yarışması” genç oyun yazarlarının yetiştirilmesini amaçlıyor. Dramatik yazarlık eğitimi görmekte olan öğrencilerin katılabildiği oyunların 30 dakikalık oynanma süresini aşmaması gerekiyor. Konusu serbest olan kısa oyunlar için başvuru tarihi 20 Kasım olarak belirlendi. Seçici kurulda Erhan Gökgücü (Oyun Yazarı – Yönetmen), Doç.Dr. Semih Çelenk (DEÜ Sahne Sanatları Bölümü), Yrd.Doç.Dr. Beliz Güçbilmez (AÜ DTCF Tiyatro Bölümü), Öğr.Gör. Barış Erdenk (DEÜ Sahne Sanatları Bölümü) ve Bilgetay Kaya (DEÜ Dramatik Yazarlık Anasanat Dalı Mezunu) yer alıyor. ‘Yeşil dev’ müzikal oluyor ? ANKARA (AA) Sinema dünyasının Oscar ödüllü yeşil devi ‘‘Shrek’’, müzikal olarak Broadway sahnesine gelmeye hazırlanıyor. İnternetteki ‘‘imdb’’ sitesinin haberine göre, ‘‘Shrek: The Musical’’, DreamWorks şirketinin müzikal olan ilk animasyonu olacak. Senaryosunu Jeanine Tesori ve David LindsayAbaire’ın kaleme alacağı müzikali kukla şovlarıyla tanınan Jason Moore yönetecek. Müzikalin, 2008 yılında Broadway sahnesinde olması planlanıyor. 643 bin dolarlık fotoğraf ? NEW YORK (AA) Sıra dışı tarzıyla tanınan Amerikalı fotoğraf sanatçısı Robert Mapplethorpe’un çektiği popart sanatçısı Andy Warhol’un portre fotoğrafı rekor fiyata satıldı. New York’taki Christie’s müzayede evinde yapılan açık artırmada, 200300 bin dolardan satışa sunulan fotoğraf 643 bin dolara alıcı buldu. Fotoğrafı satın alan kişinin adı açıklanmadı. CUMHURİYET 16 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle