Katalog

SAYFA 4 DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Yazarımızın yazısını teknik nedenlerden dolayı yayımlayamıyoruz. CHP lideri, seçime hazırlık ve iktidar mesajları verdi: İstanbul’ da birinciyiz TÜREY KÖSE ANKARA CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ‘‘AKP’nin oylarının yüzde 20’lere indiğini, CHP’nin ise yüzde 20’leri aştığını’’ vurgularken, ‘‘Biz kamuoyu araştırması yaptırmıyoruz. Ama bazı araştırmalara göre İstanbul’da birinci partiyiz, İzmir’de açık ara öndeyiz’’ dedi. Baykal, önceki gün akşam bir grup gazeteciyle iftar yemeğinde bir araya geldi. Baykal, gazetecilerle sohbet ederken seçim süreci ve sonrasıyla ilgili çeşitli değerlendirmeler yaptı. CHP’nin 1989’dan bu yana İstanbul’da ilk kez birinci parti konumuna yükseldiğini vurgulayan Baykal, şu değerlendirmeleri yaptı: ‘‘Biz anket yaptırmıyoruz, ancak değişik kuruluşların çalışmaları bize geliyor. Başbakan, AKP’nin indiğini söylüyor, ama düşüş oranı onun söylediğinden daha yüksek. AKP’nin yüzde 20’lere indiği görülüyor. CHP yüzde 20’leri aşıyor. İstanbul’da birinci partiyiz. İzmir’de açık ara öndeyiz. Seçime yaklaştıkça, AKP’nin çözülme süreci hızlanacak. Kararsızların sayısı azalacak. CHP’ye dönük ilgi artacak.’’ Baykal, AKP’nin iktidarı süre vekili lojmanlarını kaldıracağız, dedi. Karşı çıkmadık, şimdi durum ortada. Aradan geçen dört yılda bu lojmanlar çürümeye terk edildi, kaynak israf edildi. Bizim ilk icraatımız ‘dokunma’ olacak. Dokunulmazlıkları kaldırarak, hukuksal olarak halkla milletvekili arasında ayrım olmadığını göstereceğiz. Bu, topluma güven vermek açısından son derece önemli. Halka, ‘Bunlar iyi niyetli, çalmıyorlar, çırpmıyorlar, kaynakları israf etmiyorlar, ona ? AKP’nin ülkeye büyük zabuna yedirmiyorlar’ mesajırar verdiğini söyleyen Baykal, nın verilmesi gerekiyor. Yol“Seçimden sonra dürüst, rejisuzlukla mücadele, ucu nemi restore eden bir iktidar ku reye giderse gitsin tavizsiz yürütülecek. Yolsuzluğa bularulmalı. İlk icraatımız dokuşan bizim çevremizde de olnulmazlıkların sınırlandırılsa, gereken yapılacak. Bulaması olacak’’ diye konuştu. şan bizden de olsa bacağını cart diye ayırırım.’’ Baykal, Doğu ve Güneydoğu böltidarımız döneminde hiç kimseyi dışlamayacağız, kucaklayıcı olacağız. geleri için hizmet atılımı projeleri haBozulan toplumsal dengeleri yeniden zırlayacaklarını söylerken ‘‘Bizim politikamız oy eksenli değil, kucakkuracağız’’ mesajı verdi. laşma eksenlidir. Yıllar sonra bunun ‘Bacağını cart diye ayırırım’ ne kadar doğru olduğu görülecek’’ Baykal, iktidara gelmeleri duru açıklamasını yaptı. Baykal, DYP munda öncelikle dokunulmazlıkla lideri Mehmet Ağar’ın son çıkışıyrı sınırlayacaklarına dikkat çekti ve la Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’nde bu konuda şu görüşleri dile getirdi: ‘‘oy kazanmadığını, tersine partisinin ‘‘AKP seçimden sonra popülist bir bölgedeki geleneksel tabanını, koruyaklaşımla ilk icraat olarak, millet cuları kaybettiğini’’ söyledi. since toplumda kutuplaşmalar yarattığını, kadrolaşmanın görülmemiş ölçülere ulaştığını, Cumhuriyetin kazanımlarının zarar gördüğünü kaydetti. CHP lideri, ‘‘Önümüzdeki dönem, ayrışma değil, kucaklaşma dönemi olmalı. Önümüzdeki seçim bunun için bir fırsat olacak. Seçimden sonra çalmayan, dürüst, rejimi restore eden bir iktidar kurulmalı. Bunu yapabileceğimize inanıyoruz. İk OY KARŞILIĞI PARA DAĞITILDIĞINI AÇIKLAYAN YURTTAŞ HASTANELİK AKP’li başkandan dayak BURSA (Cumhuriyet) Bursa’nın Kestel ilçesine bağlı AKP’li Barakfaki Belde Belediye Başkanı Ali Kök, yerel seçimler öncesinde eşi Duriye Kök’ün oy karşılığı para dağıttığını açıklayan Necdet Sezen’i hastanelik etti. Sezen, 5 günlük ‘‘iş göremez’’ raporu aldı. AKP’li Ali Kök’ün eşi Duriye Kök, ‘‘para karşılığı oy satın almak’’ suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Barakfaki beldesinde 28 Mart 2004’te yapılan yerel seçimlere AKP adına katılan Ali Kök’ün, eşi Duriye Kök aracılığıyla oy satın aldığı iddiaları üzerine İçişleri Bakanlığı inceleme başlattı. Müfettişlerin görüştüğü işçi İşçi Necdet Sezen. Necdet Sezen’in annesi Refika ve eşi Bahriye Sezen, Duriye Kök’ün verdiği 300 dolara karşılık AKP’ye oy verdiklerini, parayı Necdet Sezen’in harcadığını söylediler. 14 Aralık 2004’te açılan davada Duriye Kök ile Necdet Sezen, 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 5 gün ‘iş göremez’ raporu Necdet Sezen dün karşılaştığı Duriye Kök’ün, kendisine hakaret ederek yüzüne tükürdüğünü, Belediye Başkanı Ali Kök’ün de yumruklu saldırısına uğradığını anlattı. Sezen’e 5 gün ‘‘iş göremez’’ raporu verildi. Sezen, ‘‘Sağ bacağım kısa olduğu için zorluk çekiyorum. Başkan bana yumruk atınca yere yuvarlandım. Ondan davacıyım’’ dedi. Tarsus’ta Atık Tesisine Tepki Tarsus’a her gittiğimde hemşerilerim etrafımı sararlar ve kentin sorunlarını aktarmamı isterler. İşsizlik kentin en başta gelen sorunu. Tekstil sanayiindeki kriz en çok Tarsus’u vurdu. Onlarca çırçır fabrikası kapandı. Karamehmetlerin Çukurova Dokuma Fabrikası yıllardır çalışmıyor. Ova köyleri pamuktan uzaklaşırken dağ köyleri ise ürettikleri taze üzümü yok pahasına satmanın sıkıntısını yaşıyorlar. Bu arada Tarsusluların en çok tepki gösterdikleri konulardan biri Tarsus’un Kurbanlı Sağlıklı Köyü çevresine yapılması planlanan endüstriyel entegre atık yakma ve depolama tesisi. Bu tesisin yapılmak istendiği yeri biliyorum. Tarsus Çevre Koruma Kültür ve Sanat Merkezi bu konuda yayımladığı bildiride tesise itirazlarını ve tesisin durdurulmasıyla ilgili açılan davayı anlatıyor: Tesisin kurulmak istendiği Tarsus İlçesi Kurbanlı Sağlıklı Köyü mevkii, ülkemizin doğal, tarihi, kültürel ve ekonomik zenginliğe sahip seçkin yörelerinden biridir. Söz konusu bölge Berdan Çayı’nın da içinden aktığı bir ovanın ortasında yer almaktadır. Tarsus gerek antik dünyanın gerekse Anadolu’nun en eski kentlerinden biridir. Yaklaşık 7 bin yıllık geçmişi bulunan, Hititler’le Roma döneminde Kilikya’nın başkenti olan, bilim ve felsefenin önde olduğu bu kent, aynı zamanda sahip olduğu liman ve karayollarıyla da önemli bir ticaret kentidir. Adı, günümüze kadar değişmeden gelen az sayıdaki kentler arasında yer alan Tarsus’ta başta kent tarihine ışık tutan Gözlükule Höyüğü olmak üzere, 1993 yılında ortaya çıkartılan Antik Yol (Antik Şehir), Justinyen Tapınağı (Donuktaş), Kleopatra kapısı, St. Paul Kilisesi, Roma Hamamı, St. Paul Kuyusu, Justinyen Köprüsü gibi birçok tarihsel yapı bulunmaktadır. Dava konusu tesisin yapılacağı yerin hemen yanında Tarsus’tan yaklaşık 9 kilometre uzaklıkta eski Ankara Yolu üzerindeki Kurbanlı Sağlıklı Köyü’nde bulunan Roma Yolu, adından da anlaşılacağı gibi Roma dönemine ait bir yapıdır. Roma yolunun günümüze ulaşan biçimine bakıldığında ise yolun yapılış tarihinin MÖ 3. yüzyıla kadar uzandığı anlaşılmaktadır. Endüstriyel atıkların yakılarak ve depolanarak bertaraf edilmesinin çevreye ve insana vereceği zarar tüm dünyaca bilinen bilimsel bir gerçek olup atık yakma tesisleri, çevreye yayılan dioksin, furan, sülfür ve nitrojen oksitleri, kurşun ve diğer ağır metallerin ana ve pek çok bölgede de çevresel kirliliğin en büyük kaynağını oluşturmaktadır... Kalıcı Organik Kirleticiler (KOK) olarak da adlandırılan bu kimyasallar çevreden ve besinler yoluyla insan vücuduna alınır, yağ dokusunda birikir ve insan yaşamı boyunca organizmada kalarak başta hormonal bozukluklar, bağışıklık sistemi bozuklukları, üreme bozuklukları ve kanser olmak üzere çok sayıda sağlık sorununa yol açarlar. Kalıcı Organik Kirleticiler, anne sütünden bebeğe ve plasenta yoluyla fetusa da geçerek vücutta birikmeye ve etkisini göstermeye çok erken yaşlarda başlar. Çevre ve insan sağlığı üzerine zararlı etkileri anlaşılan ilk KOK’ler arasında yer alan DDT ve daha yeni kuşak pek çok kimyasalın kullanımı yasaklanmış ya da çevreye salınımları, kullanımları ve depolanmaları üzerine kısıtlamalar getirilmiştir. Uluslararası çevre yönetiminin en önemli konularından biri olarak görülen Kalıcı Organik Kirleticiler sorununun çözülmesi için 22 Mayıs 2001’de kabul edilmiş olan Stockholm Konvansiyonu, 17 Mayıs 2004’te yürürlüğe girmiştir. 151 ülke tarafından imzalanan ve 114 ülke tarafından onaylanmış bulunan Stockholm Konvansiyonu, Türkiye tarafından da imzalanmış olup henüz TBMM tarafından onaylanmadığı için yürürlüğe girmemiştir. Bu çerçevede yöneticilerimizden uluslararası düzeyde verdiğimiz taahhütlerimizi yerine getirecek bir atık politikası oluşturulmasını,Tarsus’ta yapılmak istenen atık yakma ve depolama tesisiyle ilgili olarak açılan davaların sonucu beklenmeksizin “hukuku yaratan toplumsal ihtiyaçlardır” ilkesi göz önüne alınarak projenin iptaline ve söz konusu tesisin ne Tarsus’ta ne de Türkiye’nin bir başka bölgesinde yapılmaması konusunda gereğinin yapılmasını talep ediyoruz. İşte Tarsusluların talepleri. Umarız bu tesis o alana yapılmaz… CUMHURİYET 04 CMYK