20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 2006 PERŞEMBE 19 EKİM 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 10 PERŞEMBENİN GELİŞİ HAKAN AKSAY DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER ‘İhanet savaşa yol açacak’ dishab?cumhuriyet.com.tr 11 Rum Bakan Lillikas Chavez: Venezüella vazgeçmeyecek... Bolton: Daha yeni başladık ‘Hıristiyanlara kısıtlama var’ ? BERLİN (AA) Alman Katolik kiliseleri ile Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU), İslam ülkelerine radikal dinci şiddete karşı tavır almaları çağrısında bulundu. Berlin’de Almanya Başbakanı Angela Merkel’in başkanlığında bir araya gelen CDU ve Katolik kiliseleri temsilcileri, daha sonra yayımladıkları ortak basın bildirisinde, İslam ülkelerinden, inanç ve din özgürlüğünün sağlanması konusunda önlem almalarını ve şiddete karşı kesin tavır ortaya koymalarını istedi. Bildiride yer alan, Türkiye’de ‘‘Hıristiyanlara yönelik kısıtlamaların endişeyle izlendiği’’ yönündeki ifade dikkat çekti. İsrail’in, deneme aşamasındaki ‘ağır hareketsiz metal patlayıcı’ kullandığı öne sürüldü İki Türkiye eçen günlerde Koç Grubu, Moskova yakınlarında iki fabrika açtı. Televizyonları, buzdolapları, çamaşır makineleri yerinde üretilecek. Ürünlerin kalitesinden herkes emin. Bir Türk markasının Ruslara verdiği güven, insana gurur veriyor. Aslında istesek de istemesek de ait olduğumuz topluluk ve değerler sisteminden dolayı bazen gurur, bazen de utanç duyuyoruz. Moskova’da bu gurur ve utanç duyguları ile sarsıldığımda aklıma hep aynı şey geliyor: İki Türkiye var! Birbirinden neredeyse bağımsız, bambaşka iki ülke. Sanki iki farklı kültürden insanlar... Birinci Türkiye, çalışkan, dürüst, yenilikçi, dinamik... İkincisi tembel, üçkâğıtçı, gerici, uyuşuk... Laleli’ye ticarete giden Ruslara kolsuz ceketler sattıktan sonra ellerini ovuşturarak onlarla alay eden Türkler... Rus kadınlarında kendi cinsel açlığından başka bir şey görmeyen, onlarla insanca ilişki kurmaktan aciz tipler... Rusya’da yıllar geçirmesine karşın, bu ülkenin insanlarına, kültürüne ve sorunlarına ilgi göstermeyen, böcek gibi yalnızca karnını doyurup kenara bir şeyler koyarak kıytırık bir misafir hayatı yaşamakla yetinenler... Bir de gurur duyulacak Türkler var. En başta yaptığı işi hakkıyla beceren, kaliteyi başa alan, Rus toplumuna karşı duyarlı, içinde yaşadığı ülkeyle kaynaşmasını bilen insanlar ve kurumlar... Enka, Efes, Vestel, Paşabahçe, Moskova’nın alışveriş alışkanlıklarının biçimlenmesinde rol oynayan Ramstore (Migros) zinciri ve diğerleri... İşte iki Türkiye! Biri günü kurtarmaya, öteki hayatı geleceğe bağlamaya çalışıyor. Bu iki Türkiye’den hangisi daha güçlü ve hangisi daha gerçek acaba? BM’de mücadele kızıştı Dış Haberler Servisi BM Güvenlik Konseyi’nde Guatemala ve Venezüella arasında yaşanan “rekabet” sürerken Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, Güvenlik Konseyi’nin geçici üyeliği için mücadele etmeye devam edeceklerini bildirdi. Önceki gün 22 turu tamamlanan oylama sürecinde ABD’nin desteğini alan Guatemala, sürekli önde gitmesine rağmen bir türlü gerekli üçte ikilik çoğunluğu sağlayamadı. Son olarak Guatemala’nın 10277 önde kapadığı oylamanın ardından olası bir başka Latin Amerika ülkesi üzerine anlaşma arayışı için oylamalara ara verildi. Ancak Chavez, “Buradan tüm dünyaya sesleniyorum, Venezüella mücadelesini sürdürecek” dedi. Chavez, ABD’nin “şantaj, baskı dahil her türlü tehdidi” kullandığını söyledi. ABD’nin BM Büyükelçisi John Bolton ise baskı yaptıkları suçlamasını reddetti. Bolton’un George Bush ile görüşmesini bile iptal ederek Genel Kurul’da Guatemala için lobi yaptığı belirtiliyor. Bolton daha önce “uzun bir mücadeleye hazırlandığını” söylemişti. Pyongyang’dan Seul’e gözdağı Dış Haberler Servisi Kuzey Kore, yaptırımlardan yana tavır alan Güney Kore’yi ihanet içinde olmakla suçladı. Kuzey Kore’de iktidardaki Kore İşçi Partisi’nin yayın organı “Rodong Sinmun”daki makalede, “Güney Koreli yetkililer hem barıştan söz ediyor hem de ABD’nin iradesiyle Kuzey Kore’ye karşı baskı ve yaptırım isteklerine uyuyor. Gerçekte, iki ülke arasındaki ilişkileri savaşa sürükleyen bir ihanet söz konusudur” ifadesi kullanıldı. Güney Kore, 90’lı yılların sonlarında, teorik olarak hâlâ savaşta olduğu komşusu Kuzey Kore ile tarihi bir yakınlaşma sürecine girmişti. Ancak bu yakınlaşma politikası, Kuzey Kore’nin 9 Ekim’de nükleer denemede bulunduğu açıklamasından sonra tartışmaya açılmış bulunuyor. Kuzey Kore lideri Kim Jongİl, Pyongyang’ın denemeyi yapmasından sonra ilk kez önceki gece kamuoyu karşısına çıktı. Kim, “Kahrolsun Emperyalizm Birliği”nin 80. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törene katıldı. Törenin büyük bir antiemperyalist gösteriye dönüştüğü belirtiliyor. 17 Ekim 1926’da Kore devriminin lideri Kim İl Sung tarafından kurulan Kahrolsun Emperyalizm Birliği, Kore İşçi Partisi’nin öncülü sayılıyor. Gazze’de ‘pudralı’ ölüm ? Filistinli doktorlar, İsrail saldırılarının ardından hastaneye erimiş, parçalanmış Filistinlilerin cesetlerinin getirildiğini anlattılar. Bu tür ölümler ilk kez İsrail askerinin kaçırılmasından sonra ortaya çıkmış. Dış Haberler Servisi Lübnan’a yönelik saldırısında uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak misket bombaları kullanan İsrail’in, Filistin’de de henüz deneme aşamasında bulunan ve ‘‘pudra bombası’’ olarak da bilinen ‘‘ağır hareketsiz metal patlayıcı’’ kullandığı iddia edildi. İngiliz Guardian gazetesinde dün yer alan haberde, Gazze’deki doktorların, İsrail saldırılarının ardından hastaneye erimiş, kararmış ve parçalanmış Filistinlilerin cesetlerinin getirildiğini gördüğü, yaralı olanların ise iç organlarında ağır hasar saptandığı belirtildi. Hastaneye getirilen kişilerde bugüne kadar görmedikleri türden yaralara rastlayan doktorlar, çoğu zaman bunun, hastanın ölümüne neden olduğunu söyledi. hastanelere erimiş ve tanınmaz halde getirilen ceset sayısında artış yaşandığını da vurguladı. İsrail’in son 3 aydır Gazze’yi hedef alan saldırılarında en az 250 Filistinli öldü, yüzlerce kişi yaralandı. G ‘Türkiye kendi kendini veto etmiş olur’ VİYANA (AA) Resmi ziyaret için Viyana’da bulunan Kıbrıs Rum kesimi Dışişleri Bakanı Y orgo Lillikas,‘‘Türkiye Ankara Protokolü’nü uygulamazsa kendi kendisini veto etmiş olur’’ görüşünü savundu. Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik ile ortak basın toplantısı düzenleyen Lillikas, AB Komisyonu’nun 8 Kasım’da yayımlayacağı Türkiye raporunun önemli olduğuna işaret ederek ‘‘Eğer Türkiye 8 Kasım’a kadar Ankara Protokolü’nü uygulamazsa bizim veto hakkımızı kullanmamıza gerek kalmadan kendi kendisini veto etmiş olur’’ dedi. AB’nin KKTC’ye uygulanan ekonomik izolasyonu ne zaman kaldıracağının sorulması üzerine Lillikas, ‘‘Kıbrıslı Türklerin kendi kendilerini izole ettiklerini’’ iddia etti. Kızılhaç inceleme başlattı Filistinli doktorların anlattıkları, İsrail’in Gazze’de, ABD’de hâlâ deneme aşamasında bir silah olan ‘‘ağır hareketsiz metal patlayıcı’’ kullandığı iddialarını gündeme getirdi. ‘‘Pudra bombası’’ olarak da bilinen bu bombanın karbon, bakır, alüminyum ile küçük tungsten parçacıklarından oluştuğu ve küçük alanlarda büyük patlamalara neden olduğu belirtiliyor. Bu yöndeki iddiaların ilk olarak geçen hafta İtalyan RAI kanalında gündeme geldiği belirtilen haberde, kurbanlardan alınan örneklerin bir İtalyan laboratuvarında incelendiği ve ‘‘pudra bombası’’nın vücutta yarattığı etkilere benzer sonuçların tespit edildiği kaydedildi. Filistinli yetkililer konuyla ilgili soruşturma başlatırken, İsrail ordusu ‘‘ağır hareketsiz metal patlayıcı’’ kullandığına ilişkin iddiaları reddetti. Uluslararası Kızılhaç örgütü de inceleme başlattı. 11 Eylül’e alkış salondan attırdı ? AMSTERDAM (AA) Hollanda’nın Rotterdam kentindeki bir sinemada, 11 Eylül saldırılarını anlatan ‘‘Dünya Ticaret Merkezi’’ adlı filmin gösterimi sırasında, filmin bazı sahnelerini alkışlayan Fas kökenli gençlerden oluşan bir grup seyirci salondan çıkarıldı. De Telegraaf gazetesinin haberine göre, grup özellikle ikiz binalara uçakla çarpma sahnesini alkışladı. Bu sırada salona giren sinemanın güvenlik görevlileri, alkış tutan seyircileri zorla dışarı çıkardı. ‘Daha yeni başladık’ İlk gün yapılan 4 turun ardından Bolton, 2000’de ABD Başkanı’nın belirlenmesinin bile 31 gün sürdüğünü hatırlattı ve “Daha yeni başladık” diye konuştu. 1979’da benzer bir kilitlenme Küba ve Kolombiya arasında yaşanmış ve 154 turun sonunda bir uzlaşma adayı olarak Meksika’nın seçilmesi üç ayı bulmuştu. Bu defa uzlaşma adaylarının Kosta Rika, Panama ve Uruguay olması bekleniyor. Rice Japonya’ya gitti ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Kuzey Kore’ye yönelik olarak gündeme getirdiği yaptırımların uygulanması konusunda çıktığı ikna turu çerçevesinde dün Japonya’nın başkenti Tokyo’da temaslarda bulundu. Rice, yaptırımların bir an önce uygulanmasını istedi. Peron için çatıştılar Arjantin’de eski devlet başkanı Juan Domingo Peron’un Buenos Aires’te gömülü naaşının güneydeki San Vicente’ye götürülmesi sırasında Peron yanlısı rakip gruplar arasında çatışma çıktı. Peron yanlısı 40 kişilik bir grup törenin yapılacağı alana girmelerinin engellendiğini savundu. Bunun üzerine bir kişi kendi grubuna taş atan diğer gruba tabancasıyla ateş etti. Çatışmalar şiddetlenince San Vicente’deki tören ertelendi. 1974’te yaşamını yitiren Peron’un, vasiyetinde naaşının San Vicente’deki mezara gömülmesini istediği belirtiliyor. (Fotoğraf: AFP) İsrail askerleri, Batı Şeria’nın Nablus kentinde esir aldıkları El Fetih üyesi Filistinliyi, gözlerini bağlayarak götürdüler. (Fotoğraf: AP) Kurbanların bedeninde dışta büyük şarapnel parçalarına rastlamayan doktorlar, buna karşın iç organların zarar gördüğüne ve bunların üzerinde ince bir ‘‘toz tabakası’’ bulunduğuna dikkat çekti. Yaralıların vücutlarında bulunan küçük şarapnel parçalarının röntgen cihazında görülmediği, bu durumda hastaneye getirilen kişilerin çoğunun birkaç gün içinde öldüğü aktarıldı. Genellikle bu durumda hastaneye getirilen kişilerin karın çevresinde yaraları olduğu da ifade edildi. Doktorlar bu durumdaki ilk vakanın İsrail’in temmuz ayında bir askerinin kaçırılmasının ardından Gazze’ye başlattığı saldırılarla birlikte ortaya çıktığına işaret etti. Gazze’deki doktorlar bu tarihten itibaren Plassnik: İlişkiler dondurulur Plassnik de ‘‘Türkiye AB ilişkilerinin kaderinin 8 Kasım’da komisyonun vereceği ilerleme raporuna bağlı olduğunu’’ belirterek ‘‘Eğer Ankara Protokolü uygulanmazsa o zaman ilişkileri dondurma dönemi başlar. Bu çok güç bir durum olur. O zaman ilişkiler çıkmaz bir sokağa girer ve bu çıkmaz sokaktan çıkış yolu bulmak güçleşir’’ diye konuştu. Angola petrol devi, ama yoksul ? LUANDA (AA) Afrika kıtasının ikinci petrol üreticisi Angola’da halkın çoğunluğu yoksul. BM Kalkınma Programı’nın hazırladığı rapora göre, 14 milyonluk Angola nüfusunun yüzde 70’i günde 1.7 dolardan daha az gelirle yaşıyor. T UĞGENERAL DE ELEŞTİRDİ Aşkın Bedeli Rusya’nın en zengin işadamı Roman Abramoviç’in, boşanması halinde 20 milyar dolarlık servetinin yarısını eşine vermek zorunda kalacağı haberleri ayyuka çıkınca eski bir fıkra hatırlandı: Bir kadın, bir erkeği milyoner yapabilir mi? Elbette. Eğer tanıştıklarında erkek milyarder ise... Blair’e ordudan darbe üstüne darbe Dış Haberler Servisi İngiltere’de ordunun üst düzey kademesinin Tony Blair hükümetinin dış politikasına yönelik sert eleştirileri sürüyor. Genelkurmay Başkanı Richard Dannatt’ın Irak’tan kısa sürede çekilinmesi gerektiği yönündeki açıklamasına, Afganistan’da görev yapan Tuğgeneral Ed Butler’dan da destek geldi. İngiliz Guardian gazetesinde yer alan habere göre, Afganistan’ın güneyindeki İngiliz birliklerinin komutanlarından Tuğgeneral Butler, önceki gün yaptığı açıklamada, Irak savaşının Afganistan’da ilerleme sağlanmasının gecikmesine yol açtığını söyledi. Afganistan’dan yeni dönen Butler, Irak işgalinin İngiliz birliklerini Afganistan’da istikrarı çok daha kısa zamanda sağlamaktan alıkoyduğunu belirterek ‘‘Irak işgali Afganistan’ı dört yıl boyunca tehlikeli bir boşlukta bıraktı’’ dedi. Butler, Taliban yönetiminin 2002’de yıkılmasının ardından NATO birliklerini konuşlandırmakta yaşanan gecikme yüzünden şimdi İngiliz birliklerinin işinin daha zor olduğunu da kaydetti. Taliban güçlerini hedef alan operasyonlara komuta eden Butler, Afganistan’a yeterli dikkatin gösterilmemesi durumunda Taliban’ın gelecek yıllarda daha genişleyip güçlenebileceğini kaydetti. aşlık biraz aceleci, hatta yanlış bulunabilir. Elbette Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) henüz ölmedi. Dahası yakında 15 yaşını bitirecek. Üstelik de, az buz değil, tam 12 üyesi var... Sovyetler Birliği’nin dağılmasına bağlı olarak, üç Baltık ülkesi dışında kalan 12 cumhuriyetin oluşturduğu BDT, uzun bir süre “uygar bir boşanma mekanizması” veya savaşsız bir dağılma aracı idi. Ancak, örneğin, aralarındaki savaşı bitirememiş Azerbaycan ve Ermenistan’ın aynı topluluk çatısı altında bulunması, barış anlaşması yapmak için yeterli olmuyordu. BDT adı altında, biraz da Rusya’nın zoruyla bir araya getirilen 12 ülkenin yöneticileri tarafından bugüne kadar alınan 1600 kadar kararın yüzde 90’ı uygulanmadı. Daha BDT Tüzüğü bile tüm üyeler tarafından onaylanmadı. Bu tür ittifaklara soğuk bakan Türkmenistan, uzun süre önce üyeliğini tümüyle sembolik hale getirerek köşesine çekildi. Zamanla Rusya ile sorunları artan Gürcistan, Ukrayna, Azerbaycan ve Moldova, GUAM adlı, fiilen BDT karşıtı bir grup oluşturdular. Bir ara Özbekistan da bu gruba girdiyse de sonradan ABD ile yaşadığı sorunlardan dolayı saf değiştirdi. Rusya ise, yanına Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve sonradan Özbekistan’ı alarak Avrasya Ekonomik Topluluğu’na ağırlık verdi. Müttefiki Ermenistan’ı da bu ülkelere katarak Kolektif Güvenlik Anlaşması adıyla askeri bir cephe oluşturma sürecine girdi. Öyle büyük boş laflar BDT, büyük vardır ki, içinde bütün ölçüde liderir. bir ulus tutsak edilebil lerin bir araya gelerek foJerzy Lec toğraf çektirdiği, aslında herkesin kendi sorunlarını çözmeye çalıştığı, özellikle de Rusya Devlet Başkanı ile buluşma fırsatı bulduğu bir platforma dönüştü. Topluluk sembolikleşirken, üyeler arasındaki grupsal değil, ikili ilişkiler belirleyici olmaya başladı. Gün geçtikçe çekiciliğini kaybeden BDT açısından, son yaşanan RusyaGürcistan gerginliği sessiz bir darbe anlamına geliyordu. Her ne kadar Tiflis yönetiminin “hızlandırılmış Batılılaşma politikası”nın gerilimde büyük payı varsa da, Moskova’nın BDT’den bir müttefikine karşı aldığı sert önlemler öteki üyeleri ürküttü. Moldova, korkusundan Kremlin’e yaklaşmaya başladı. Kiev bile Tiflis’e açık destek vermekten kaçındı. Bununla birlikte BDT’nin Minsk’te yapacağı liderler zirvesi, tarafların isteksizliği nedeniyle ertelendi. Önceki gün yapılan BDT Dışişleri Bakanları Toplantısı’na ise 12 ülkeden yalnızca üçü bakan gönderdi: Ev sahibi Belarus, fiili lider Rusya ve topluluğun dönem başkanı Kazakistan. Astana’nın “BDT’yi radikal olarak yenileyip aktifleştirelim; istemeyen de üyelikten çıksın” yaklaşımı Rusya ve Belarus’un tepkisini kazandı. Bu iki Slav devleti arasında ise doğalgaz fiyatlarına bağlı uçurumun giderek derinleştiğini ekleyelim. Bir gün Rusya lideri Putin çıksa da, “BDT artık işlevini tamamlamıştır, lağvedilmesi gerekir” dese kim ne kaybeder? Bugün BDT başkentlerinde bu soru üzerinde düşünenler giderek çoğalıyor. [email protected] BDT Sizlere Ömür B 22 sivil öldü Ülkedeki NATO saldırılarında da 22 sivilin öldüğü bildirildi. Helmand vilayetinin güneyindeki Tacikay köyünde Taliban ile NATO arasında çıkan çatışma sırasında bir eve füze isabet etmesi sonucu, köylülere göre, aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 13 kişi öldü. Zari bölgesindeki NATO hava saldırısında 3 evin vurulduğu, 9 sivilin öldüğü kaydedildi. R AMAZANDA KAYIPLAR FIRLADI Bir günde 10 ABD askeri öldü Dış Haberler Servisi ABD ordusu önceki gün Irak’ta 10 askerinin öldüğünü açıkladı, bunların dördü yol kenarına yerleştirilmiş bir bombanın patlaması sonucu öldü. Böylece bu ay başından beri 67 askerin öldüğü, yani günde ortalama 4 ABD askerinin yaşamını yitirdiği kaydedildi. Bir ABD askeri sözcüsü, kayıplardaki bu artışın ramazan ayında yoğunlaşan saldırılarla ilişkili olduğunu söylese de ABD’nin artık bir strateji değişikliğine ihtiyacı olduğu yönündeki değerlendirmeler güç kazanıyor. ABD TÜRKİYE’YE 30 ADET F16 SATIYOR WASHINGTON (AA) ABD Kongresi, Türkiye’ye 30 adet yeni F16 Block 50 tipi savaş uçağının satılmasını onayladı. Pentagon, onay için 28 Eylül’de resmen başvurmuştu. İki haftalık resmi bekleme süresi içinde herhangi bir itiraz gelmediği için uçakların satışı, otomatikman onaylandı. Türkiye’nin, F16’larla birlikte bütün ilgili sistemleri alması durumunda, projenin bedelinin 2.9 milyar dolar olabileceği belirtildi. F16 savaş uçakları, Lockheed Martin şirketi tarafından geliştiriliyor. Alınacak uçakların üretiminde Türk savunma sanayiinin katkıda bulunması öngörülüyor. ‘İran ve Suriye de sürece katılsın’ Son günlerde tartışılan önerilerden biri de eski Dışişleri Bakanı James Baker’ın başkanlığındaki bir heyetin hazırladığı bir rapor. Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, raporla ilgili açıklamasında, istikrar getirme çabalarına İran ve Suriye’nin de katılması durumunda şiddetin birkaç ayda sona erebileceğini söyledi ve “Bu adım terör için sonun başlangıcı olur” dedi. CUMHURİYET 1011 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle