20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 EKİM 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Müzik yarışmaları eğitici ve sanatçıların adına düzenlenmeli BERTAN ONARAN 15 GÜZELİN ARDINDA Yarışmaların anısal boyutu on yıllarda ülkemizde yorumcu olarak emek vermiş ve öğretmenliğiyle kaç kuşak müzikçi yetiştirmiş kişilerin adına yarışmalar düzenlenmekte. Leyla Gencer Uluslararası Şan Yarışması’nı ayrı bir kategoride değerlendirirsek, bu yarışmaların şimdilik ulusal olarak önem kazanmasını beklemeliyiz. Besteci, yapıtı çalınsa da çalınmasa da yazdığı sayfalarla tarihe geçecektir. Ünlü solistler de, eğer olanak bulup çaldıklarını kayda alabilmiş ve plak üretebilmişlerse tarihe geçerler. Oysa bir ülkenin sanat yaşamını şekillendiren ve hep perde arkasında kalan emekçiler, örneğin orkestracılar ve öğretmenler, öldükten sonra unutulup gitmektedir. Bir başkemancı, yıllar boyu orkestrayı omuzlarında taşımıştır. Ekol yaratmış bir öğretmen kendini öğrencilerine adamıştır. Bu gizli kahramanlarımızın adına düzenlenen yarışmalar hem gençleri yüreklendirir hem de onların emeklerine karşı saygımızı gösterir. Nâzım’ın Havanası José Marti Küba Dostluk Derneği, Avrupa’daki bütün Küba Dostluk Derneklerinin katılacağı bir toplantı düzenledi; 6 Ekim akşamı, Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde konukları ağırlamak üzere toplanıldı. Emine Tahsin’in kısa konuşmasından sonra, Küba Halklarla Dostluk Enstitüsü Başkanı, milletvekili Sergio Corrieri de birkaç söz söyledi. Ardından, bir film izledik; Dostluk Derneği üyelerinden bir grup genç kızımız Himalaya’ya tırmanmış geçen yıl; ve giderken yanlarında bir Küba bayrağı götürmüş, onu dağın doruğuna dikmişler. İçlerinden üçü, Burçak Özoğlu Poçan, Eylem Elif Maviş, Meltem Çolak, filmden sonra, dorukta çekilmiş fotoğrafı, Küba Büyükelçisi Ernesto Gomez Abascal’ın da çağrıldığı sahnede Sergio Corrieri’ye sundular. Sonra, NHKM Sinema Topluluğu’nda çalışan Çağrı Kınıkoğlu’nun yönetiminde, Mart 2005’te JMKD’nin “Küba İle Dayanışma Haftası” için hazırlanmış “Havana Röportajı”nı izledik. Filmin kurgusunu Mustafa Temretaş, Ayhan Genç, Tümay Şahin ve Çağrı yapmışlar. ??? Adından anlaşılacağı üzere, Nâzım’ın unutulmaz şiirinden yola çıkmış; Küba’dan elde ettikleri belgesel görüntüleri şiiri görüntülerle canlandırmakta, dolayısıyla Küba Devrimi’ni en çarpıcı biçimde özetlemekte kullanmışlar. Doğrusu, son yıllarda, içeriğin, görüntünün, sesin, kurgunun bu kadar kusursuz birbirini tamamladığı belgesel görmemiştik. Fidel de içlerinde 82’nin 12’si sağ kalmıştı Fidel de içlerinde 12 kişiydiler 56’nın Kasımında Fidel de içlerinde 150 kişiydiler Aralığında 56’nın Fidel de içlerinde 500 kişiydiler Şubatında 57’nin Fidel de içlerinde 1000 oldular 5000 oldular Fidel de içlerinde Fidel de içlerinde bir milyon, yüz milyon, bütün insanlık oldular, yıktılar Batista’yı 59’un Ocağı’nda ve 50 binlik orduyu ve şekerkamışı milyonerlerini yerlisini de Yankisini de ve tütün ve kahve milyonerlerinin yerlisini de Yankisini de ve kışlaları ve önlerinde cesetler çürüyen karakolları ve eroin toptancılarını ve kumarhaneleri ve Birleşik Amerika Devletleri Büyükelçisi’ni ve Birleşik Amerika Devletleri hava, deniz ve kara kuvvetlerini ve Birleşik Amerika Devletleri dolarını ve Küba’nın havasında ağır çiçek kokularına karışık leş kokusu dağıldı yani Birleşik Amerika Devletleri kokusu. Havana’ya yaklaşıyoruz dedi hostes Palmiyeler palmiyeler diye haykırdı birisi anne anne diye haykırıyor sandım Küba bale takımı lumbuzların camlarında kocaman Kelebekler gibi çırpınıyor tümü on sekiz saatlik bir uçuştan sonra toprağa betona değil aydınlığa inip konduk aydınlığın içinde gördüm onları aydınlıkta sarmaş dolaş üç kişiydiler iki erkek bir kadın biri sakallı gençtiler hangisi ak hangisi melez hangisi kara seçemedim sakallısı ak mı kara mı melez mi seçemedim seçemedim kadın kara mıydı ak mıydı melez miydi gözleri birbirine öylesine benziyordu ki her şeyleri de öylesine gözlerindeki derilerinin renklerini birbirinden ayırt etmek olmuyor zaten bu eritip dağıtan yuğurup yaratan güneşte kanlar ve deriler birbirine karışmış türküler ve oyunlar gibi… Evet, biz de Küba’ya gittiğimizde aynı inanılmaz eritilmeyi görmüş, havalara uçmuştuk. Yaşasın yalansız, talansız bir toplum yaratıp insan kardeşlerine armağan edenler! Yaşasın bunu o şiirsel belgeselde bize yeniden tattıranlar! sbonaran@yahoo/hotmail.com S Mithat Fenmen adına bir piyano yarışması düzenlese... ÜLDEN TURALI YARIŞMASI’NIN ÖNEMİ İstanbul’daki Onay Sanat Evi’nde birincisi bu yıl piyano dalında yapılan yarışma ise bir öğrenciye adanmıştı: 14 yaşında trafik kazasında ölen Bilkent öğrencisi Özbek piyanist Malik Rasulov anısına. İki yıldır Mersin’de yapılan “Gülden Turalı Keman Yarışması”nın ve Marmaris’te önümüzdeki yıl başlayacak olan “Cahit Koparal Flüt Yarışması”nın uzun ömürlü olmasını dileriz. Bu yarışmalar, adını taşıdığı kişinin özgeçmişini de yeniden gündeme getiriyor, böylece onların çabaları genç kuşaklara örnek olarak tanıtılmış oluyor. Gülden Turalı’nın yıllarca İDSO’nun başkemancılığını yürütmesi, yirmi yıla yakın Mimar Sinan Üniversitesi’nde ders vermesi ve bugün gerek orkestralarımızda yer alan, gerek öğretmenliğe başlamış nice sanatçıyı yetiştirmiş olması gururla anılıyor. Aynı şekilde, kendini öğrencilerine adayan ve Gülşen Tatu, Günay Yetiz gibi nice ünlü flütçümüzü yetiştiren Cahit Koparal da gelecek yıl 12 Eylül’de, Marmaris’te MASAD (Marmaris Kültür ve Sanat Derneği) tarafından düzenlenecek flüt yarışmasıyla anılmış olacak. İki yıldır Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından Ebru ve Selahaddin Yünkuş öncülüğünde düzenlenen “Gülden Turalı Keman Yarışması”nda seçici kurul ülkemizin en üst düzey kemancıları ile öğretmenlerinden oluşuyor. Hiçbir derece alamasalar bile adayların bu jüri önüne çıkmış olması, onların yaşamında büyük bir olay. [email protected] YEDİ YENİ YAPIT SAHNELENECEK G İZDOB mevsimi ‘La Bohême’ ile açtı ÖNDER KÜTAHYALI 3 Ekim akşamı İZDOB, G. Puccini’nin “la Bohême”iyle 20062007 mevsimine başladı. Konuk sanatçı Şenol Talınlı, Gökhan Koç, Tevfik Rodos, Ayşe Tek ve Sevinç Sayın başlıca rolleri söylediler. Solocularla birlikte koro ve orkestra güzel bir Puccini yorumu sundu. Temsilin öbür ayrıntılarını veremiyorum; çünkü bu yazıda üzerinde durmak istediğim konu, İZDOB’nin “DramaturgiBasınHalkla İlişkiler Bürosu”nca 22 Eylül günü düzenlenen toplantıdır. Müdür ve Sanat Yönetmeni Sayın Alparslan Mater yaptığı konuşmada, yeni mevsimle ilgili olarak aşağıdaki bilgileri verdi: İZDOB, 21 Ekim 1982’de Necdet Aydın’ın oynadığı “Meddah Opera”yla ve F. Tüzün’ün “Çeşmebaşı” balesiyle perdelerini açmıştı. 2007’ye girildiğinde 25. yılını kutlamaya başlayacak. Geride kalan 24 yıl ise özenle değerlendirilecek. Sayın Mater şöyle diyor: “Bize göre bu sezondaki en önemli olay, 2007 yılının İzmir doğumlu ünlü Türk bestecimiz Ahmed Adnan Saygun’un 100. doğum yılı dolayısıyla ‘Saygun Yılı’ ilan edilmesidir. İZDOB, Saygun Yılı’nı en iyi bir şekilde kutlamayı en temel görevleri arasında saymaktadır. Bundan yola çıkarak, bu dünya çapındaki büyük bestecimizin en son yazdığı ve şimdiye değin hiçbir yerde sahnelenmemiş, seslendirilmemiş ‘Bir Kumru Masalı’ adlı balesini sahneleyeceğiz. Yani bir dünya prömiyeri olacak bu eser.” 007 SAYGUN YILI 1987’de, bestecimizin 80. doğum yılı nedeniyle İzmir’de bir “Ahmed Adnan Saygun Semineri” düzenlenmiş, İZDSO da rahmetli Hikmet Şimşek’in yönetiminde Saygun’un yapıtlarından oluşan bir dinleti vermişti. Değerli bestecimiz “Bir Kumru Masalı”nı, bu kadirbilirliğe karşı teşekkür ve armağan olarak yazdı. Yapıtı merakla bekliyoruz. Operamız yeni mevsim boyunca ve dinletiler dışında 21 değişik yapıt sahneleyecek. Bunlar arasında on opera, altı bale, bir oratoryo, bir müzikal ve üç çocuk oyunu var. Opera ve bale, dünyanın en pahalı güzelsanat dallarıdır. Kurumun parasal durumu, bu 21 yapıttan sadece 7 tanesinin yeni olmasına olanak vermektedir. Söz konusu yapıtlar şöyle sıralanıyor: G. Puccini: “la Bohême”, Cimarosa: “Gizli Evlilik”, A. Adam: “Korsan” balesi, W. A. Mozart: “Idomeneo”, A. Adnan Saygun: “Bir Kumru Masalı”, R. Strauss: “Ariadne Naxos’ta” ve “Kurbağa Prens” adlı çocuk oyunu. Bunlardan “Gizli Evlilik”, gençlere operayı tanıtmak ve sevdirmek amacıyla, piyano eşlikli olarak İzmir Konak Belediyesi’nin Selahattin Akçiçek Salonu’nda sergilenecek. İZDOB kentimizin yüz akıdır. Şimdiye değin sergilediği oyunlar, halkımızı mutlu kılmış ve ona yüksek bir sanat beğenisini aşılamıştır. Yeni mevsimin İzmirli sanatseverlere yararlı olmasını dilerim. 2 İZDOB 25 YAŞINDA IEMENS OPERA YARIŞMASI Ülkemizde iyi niyetle başlayıp parasızlık nedeniyle yarı kalmış birçok yarışma vardır. Örneğin, dört yıl önce Yıldız Üniversitesi Ferdi Ştatzer Uluslararası Piyano Yarışması düzenledi ve ancak bir kez gerçekleştirebildi. Aynı proje içinde hazırlıkları tamamlanan Lili Ştatzer Keman Yarışması ise hiçbir zaman yaşama kavuşamadı. Rahmetli Zehra Yıldız adına kurulan vakfın amaçlarından biri, yarışmalar düzenlemek, seminerler yapmak ve başarılı şan öğrencilerini yurtdışına S göndermekti. Ancak bir kez İtalya’daki seminerlere katılmak için seçme yapılabildi. Halen başarıyla devam eden Siemens Şan Yarışması, keşke bir opera sanatçımızın, örneğin Suna Korat’ın adına düzenleniyor olsa: “Suna KoratSiemens” Yarışması gibi. Çorum’da 2000 yılında başlatılan ve bir kez yapılan “Oda Müziği Yarışması” tekrar yaşama kavuşsa ve oda müziğine gönül vermiş bir sanatçımızın adını taşısa! Bu yıl yedincisi düzenlenen, Fazıl Say’ın öncülüğündeki Antalya Piyano Festivali’nde Ankara piyano okulunun yaratıcısı Kamuran Gündemir adına bir piyano yarışması düzenlense. Ya da Hacettepe Ankara Konservatuvarı, nice solistimizin öğretmeni SARAY SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞU SAYI: 2005/11 SATIŞ SATILMASINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKULÜN CİNSİ, KIYMETİ, ADEDİ, EVSAFI: TAPU KAYDI :1 Tapuda Tekirdağ ili saray ilçesi.Osmanlı köyü köy içi mevkii 1614 parselli taşınmaz tapu kayıtlarında cinsi arsa olup üzerinde ev ve samanlık bulunmaktadır, evin önünde bir dut ve iki erik ağacı bulunmaktadır.köy yerleşim alnında olup yerleşim alanının yol su ve elektrik gibi sosyal imkanlarından faydalanabilir konumdadır.yüzölçümü 1290 m2 dir.taşınınazın 1 m2 si 6 YTL olduğu hesabıyla toplam değeri 1290m2x6.YTL= 7.740,00.YTL’dir. l614 nolu parsel üzerindeki ev yığma kerpiç üzeri ahşap çatı ve Marsilya tipi kiremitle örtülü olup eski bir yapıdır.alanı 13.50x5.00=67.50 m2 dir.yıpranma bedeli düşüldükten sonra rayiç bedeli 67.50x15,00=1.012,50. YTL’dir.1614 nolu parsel üzerinde bulunan samanlık yığma biriket üzeri ahşap çatı ve Marsilya tipi kiremitle örtülüdür.basit tarzda yapılmış olup yapı sıvasızdır.alanı 10,00x5.00=50.00 m2dir.yıpranma bedeli düşüldükten sonra rayiç değeri 50.00x20.00= 1.000,00.YTL’dir.1614 parsel üzerinde bulunan dut ağacının meyve ağacı olarak değeri olmayıp kütük değeri olarak hasaplandığında yaklaşık l000 kg odun elde edilse odunun kg piyasa koşullarında 0.14 YTL olup dut ağacının değeri 1000x0.14=140,00.YTL’dir.yine iki adet erik ağacının meyve ağacı olarak taplam değeri 100.00. YTL’dir.1614 parsel nolu taşınmazın toplam değeri 9.992,00.YTL’dir.Taşınmaz 30/11/2006 tarihinde saat 10.0010.10 da satışa çıkarılacaktır. 2Saray Osmanlı köyü 1613 nolu taşınmaz tapu kaydında bahçeli ev olarak kayıtlıdır. Halihazırda 1613 parsel üzerinde herhangi bir yapı ve ağaç bulunmamakta olup zirai açıdan da herhangi bir faliyet yoktur kendi doğal haline bırakılmıştır. 1613 nolu taşınmaz köy yerleşim alanında olup yerleşim alanının yol su ve elektrik gibi sosyal imkanlarından faydalanabilir konumdadır. 1613 parsel nolu taşınmazın yüzölçümü 1190m2 taşınmazın 1 m2 si 6.YTL’dir.toplam değeri 1190x6 YTL =7.140.00.YTL’dir.taşınmaz 30/11/2006 tarihinde saat 10.1510.25 tarihinde satışa sunulacaktır. 3Saray ilçesi Osmanlı köyü üçtepeler mevkii 714 parsel nolu taşınmazın tapu kayıtlarında cinsi bağ yeri olup halihazırda bağ özelliği bulunmamaktadır.kuru tarım yapılmaktadır.toprağm tekstürel yapısı kumlu tınlı toprak yapısındadır.eğim yönünden tarımsal mekanizasyona uygundur. Yüzölçümü 1800 m2 dir 714 nolu taşınmazın bulunduğu konumunu aynı özellikteki emsallerini dikkate alarak yaptığımız piyasa araştırması ve kanaatimizce taşınmazın l m2’sinin l.5 YTL olduğu hasabıyla taşınmazın toplam arz değeri 1800 m2 x l.5 YTL=2.700,00. YTL’dir.Taşınmaz 30/11/2006 tarihinde saat 10.3010.40 ta satışa sunulacaktır. 4saray ilçesi Osmanlı köyü bağlık mevkii 1363 parsel nolu taşınmazın tapu kayıtlarında cinsi bağyeri olup halihazırda bağ özelliği bulunmayıp kuru tarım yapılan tarım arazilerindendir.toprağın tekstürel yapısı kumlu tınlı toprak yapısındadır.eğim yönünden tarımsal mekanizasyona uygundur. 1363 nolu taşınmazın yüzölçümü 1240 m2 dir. I m2 si 1.5.YTL’dir toplam değeri 1240m2xl.5.YTL=1.860,00.YTL’dir.taşınmaz 30/11/2006 tarihinde saat 10.4510.55 te satışa sunulacaktır. İMAR DURUMU :Tekirdağ ili bayındırlık ve iskan müdürlüğünden gelen 06/03/2006 tarihli yazıda 16131614714 ve 1363 parseller için alınan bir planlama kararı veya imar planı onayı bulunmadığı bildirilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI : 1 Satış 30/11/2006 günü saat 10.00 dan... 10.55 e kadar Saray İcra Müdürlüğünde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ına ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 11/12/2006. günü saray.İcra Müdürlüğünde saat aynı saatlerde ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. KDV, Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin( * ) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır.Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faiz ayrıca hükme haciz kalmaksızın dairemizde tahsil olunacak , bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. Basın: 50268 GAYRİMENKULUN AÇIK ARTTIRMA İLANI SARAY İCRA DAİRESİNDEN CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle