20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EKİM 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Sürpriz Hamza Saykan: ‘‘Deniz Baykal sandıktan sürpriz çıkacağını söylemiş. Demek seçimi CHP’nin kazanacağına kendisi de inanmıyor. Baksanıza ‘Kazanırsak sürpriz olur’ diyor.’’ Ya ğ m u r E k i m Kuzey Kore nükleer deneme yapmış... ‘‘Radyasyonu Bush’un başına!’’ İSTANBUL Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’a bildirilen ‘‘sıradan’’ bir olay vardı. Ve bu olaydan İstanbul Valisi Muammer Güler ile İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun da haberi vardı. Olay, 27 Temmuz’da Vaziyet’e yazı konusu olmuştu. Mecidiyeköy’de 267340 sicil numaralı trafik polisi Sami Yıldız, bir otomobili trafik kurallarının dışında keyfine göre farklı bir yöne sevk etmek istemiş; polisin bu tutumuna sürücünün yanındaki kişi itiraz etmiş ve polis memuru yolcuya kızarak otomobilin sürücüsüne hem trafik kuralını ihlal etmekten hem de ‘‘icrai rezalet çıkartmak’’tan para cezası kesmişti. Oysa sürücü, trafik polisinin keyfi uygulaması ile otomobili durdurmuş ve polisin keyfine göre yönlendirdiği istikamete saparak yoluna devam etmişti. PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Celalettin Cerrah Neyse efendim... ‘‘Vaziyet’’te yayımlanan ‘‘Polise bak’’ başlıklı bu yazı üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü, trafik polisi Sami Yıldız hakkında disiplin yönünden işlem başlatmış. Geçen gün ‘‘işlem’’in sonucu belli oldu: İstanbul Emniyet Müdürlüğü incelemiş, araştırmış, soruşturmuş, kovuşturmuş, değerlendirmiş... Ve trafik polisinin söz konusu yerdeki trafik ışıklarının arızalı olması nedeniyle trafiğin akışını değiştirdiğine, sürücünün de şerit ihlali yaptığına karar vermiş. Polis yalan söyler mi? İmar affı geliyormuş. Demek ki seçim geliyor! Papaz Reha Bavbek: ‘‘Başbakan, Almanya Başbakanı Merkel’e sorduğunu ve onların da bizden farklı bir şey yapmadıklarını öğrendiğini söylemiş. Herhalde Merkel, bizimkine Almanya’da genel müdürlüklere, daire başkanlıklarına, papazları atandığını anlatmış olmalı!’’ Bu olay gösteriyor ki evet söyleyebilir! Yine bu olay gösteriyor ki aynı zamanda ‘‘vali’’ unvanı da taşıyan sınıflar üstü polis müdürü Celalettin Cerrah’ın sevk ve idaresindeki İstanbul polisinden kimse kusura bakmasın ama her şey beklenir. Bu olay sıradan bir olaydı ve gerek Anayasa’nın gerekse İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin suçun kişiselliği ilkesini açıkça çiğneyerek hem olayla hiçbir ilgisi olmayan sürücüyü suçlamakta hem de kılıfına uydurmak için trafik polisinin ‘‘ışıklar arızalıydı’’ yalanına sığınmakta hiçbir sakınca görmediler. Aynen Fatih Çarşamba’daki tarikat camisinde yaşanan linç olayını “kafasını minbere çarpmış” gibisinden kılıfına uydurma çabası gibi. Celalettin Cerrah. İstanbul polisine vah ki vah! Frankfurt Kitap Fuarı’ndan Bir haftadır Uluslararası Kitap Fuarı nedeniyle Frankfurt’taydım. Bu kez yayın dünyasının bu en büyük etkinliğinin insanı çarpan görkeminden, katılımcı, ziyaretçi sayılarından ya da yeni yayımlanmış kitaplardan söz etmeyeceğim.Tüm bunlar her yıl yinelenen, alışılmış, bildik konular. Bir etkinlik yarım yüzyılı aşkındır sürüyorsa, kayda değer “yeniliklerden” söz etmek de güçleşiyor zaten. Ne var ki Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı bizler için, yayıncılığımız için, Türkiye için başka bir açıdan çok büyük önem taşıyor. Çünkü Türkiye 2008 yılında bu fuarın “konuk ülkesi”. Yayıncılığımız, edebiyatımız, kültürümüz iki yıl sonra bu görkemli buluşmada dünya vitrinine çıkıyor; kendimizi bu vitrinde nasıl sergileyeceğimiz, “vezir mi, yoksa rezil mi” olacağımız ise kendi elimizde. 2008 fuarı sona erdiğinde geride uzun yıllar akıllardan çıkmayacak bir görüntü bırakacağız. Kimileri için bu görüntü, “Gördünüz mü, Türkiye hep dediğimiz gibi bir ülke!”, kimileri içinse, “Demek Türkiye böyle bir ülkeymiş, yanılmışız!” anlamını taşıyacak. ??? Vitrine çıkacağımız 2008 yılı nedeniyle bu yılki fuar önem taşıyordu bizler için; Türkiye’nin “konuk ülke” olacağı ilan edildiğinden gözler üzerimizdeydi. Nedendir bilinmez, Frankfurt Kitap Fuarı’nın “resmi” muhatabı olan TC Turizm ve Kültür Bakanlığı durdu durdu, tam da bu yıl, herkesin gözünün üzerimizde olduğu 2006 fuarında bugüne kadar izlediği toparlayıcılık rolünü terk ederek yayıncılığımızı Frankfurt’a temsil etme görevini, bu görevi şimdiye kadar başarıyla sürdürmüş olan Türkiye Yayıncılar Birliği’nden alıp Basın ve Yayın Birliği’ne verdi. Dolayısıyla yayıncılığımız bu yıl Frankfurt’ta iki ayrı katılımla, iki başlı olarak temsil edildi. Uluslararası fuarın uluslararası ziyaretçileri doğal olarak bu iki başlılığa bir anlam veremediler, iki farklı sergileme alanında karşılaştıkları farklı görüntüleri kendilerince yorumlayıp yarın bir gün mutlaka yüksek sesle dillendirecekleri birtakım sonuçlara vardılar. Türk ziyaretçiler içinse göz tırmalayıcı iki başlılığın, sergilenen farklı görüntülerin nedeni herhangi bir yorum gerektirmeyecek kadar açıktı: Turizm ve Kültür Bakanlığı, fuar katılımını da “kör kör parmağım gözüne” siyasallaştırmış, temsil yetkisini kendi siyasal duruşuna yakın bir kuruluşa vermişti. Durum böyle olunca Türkiye’den kitapların sergilendiği iki farklı alandaki görüntülerin de “farklı” olması, Bakanlık standının her yıl Sultanahmet’te kurulan “dini yayınlar fuarı”ndakine benzer görüntüler sunması da doğaldı. Bakanlık standı sergilediği belirgin “İslami” görünümle yerel “resmi” çevrelerin özel ilgi odağı olmuş, son zamanlarda her kötülüğün altında “Müslüman” arayan birçok Batı ülkesinde olduğu gibi Almanya’da da polis bu standı “mercek altına” almıştır. O kadar ki, TC Turizm ve Kültür BakanlığıBasın ve Yayın Birliği ortak standı önce “kriminal polis” sonra da “Anayasayı koruma polisi” tarafından topluca “ziyaret” edilmiş, raflarda “Yahudi karşıtı kitap” aranmıştır. Polisler aradıklarını bulamayınca çekip gitmişler, geride haklı bir öfke ve burukluk kalmıştır. Burada Alman polisinin demokratik bir ülke görevlisine yakışmayan bu davranışını kesinlikle onaylamadığımı vurgularken benzer bir olayın 2008 yılında yinelenmesi durumunda ortaya çıkacak rezaletin boyutlarını düşünmekten de kendimi alamadığımı söylemek isterim. ??? Türkiye, İslam dünyasında demokrasiyle yönetilen ve laikliği anayasasında güvence altına almış olan tek ülkedir. 2008 yılında dünya vitrininde geleceğinin güvencesi olan bu yönleri öne çıkartılarak sergilenmelidir. 2006 Frankfurt Fuarı’na ilişkin bakanlık uygulaması yanlıştır; 2007 fuarı Türkiye açısından bir sonraki özel ve önemli yılın provası olacaktır. Bakanlık yanlışından dönmeli, temsil yetkisini yeniden, bünyesinde farklı düşünce ve eğilimlerdeki yayınevlerini toplamayı başarmış, uluslararası ilişkileri, deneyimleri ve saygınlığı olan, Uluslararası Yayıncılar Birliği üyesi Türkiye Yayıncılar Birliği’ne vermelidir. Amaç, bağcıyı dövmek değil de üzüm yemekse tabii. (eposta: [email protected]) SESSİZ SEDASIZ (!) Polis, AKP’nin emrinde bir teşkilat mı? KIRKLARELİ’Nİ bilirsiniz. Televizyonların hava raporlarında bile adı geçmez. Üniversite sınav sonuçlarında Türkiye birinciliği kazandığı halde yine de adı fazla öne çıkmayan bir ilimizdir. Bulgar sınırında bir şeyler olursa adı anılır. Coğrafya olarak Avrupa’dadır ve çoktan çağdaş yaşam standartlarını yakalamıştır. Sessiz, sakin ve kendi halindedir. Şimdi gelelim İslamcı iktidarın Kırklareli’ndeki partizanlığına. Seçim sonunda AKP iktidara gelince; kent merkezindeki AKP il binasının önüne bir grup polis, bir polis otomobilinin içinde 24 saat nöbet tutmaya başlıyor. Vatandaşlar, buna tepki gösteriyor. Kamuoyuna, ‘‘Efendim bu bir gezici karakol uygulamasıdır; bu bölgede kuyumcu dükkanları var’’ türünden bir açıklama yapılıyor. Geçenlerde AKP’liler il merkezi olarak kullandıkları yerden başka bir binaya taşınıyor ve aynı binayı MHP il örgütü kiralıyor. Polisi merak ediyorsanız... Gezici karakol da AKP’nin eski il merkezinin önünden kalkıp ‘‘gezinti’’ye çıkıyor! İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu herhalde polis teşkilatını kendi parti teşkilatının emrinde bir ‘‘genel müdürlük’’ sanıyor! AKP nerede polis orada! Akif Kökçe: ‘‘Şiddet olaylarına polis ‘neşter’ vuracakmış. Allah’tan falçata kullanmıyorlar!’’ Polis ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Behiç Ak tatil nedeniyle çizgilerine bir süre ara vermiştir. behicak?yahoo.com.tr AB ‘Sol’u ve Ermeni Gerçeği AB Parlamentosu’nda 625 “entel”lerimizin “Avrupa saüyeden 429’unun oylarıyla 27 ğı”yla buluşmaları nasıl açıklaeylülde onaylanan “Türkiye nabilir? Raporu”nun ilk taslağında Sorunun en gerçekçi yanıtını “Ermeni soykırımını kabul kuşkusuz “toplumbilim”cileetme koşulu” varken kimlerin rimiz verebilir. Bunu, örneğin çabasıyla çıkartıldı? Emre Kongar’dan beklerken; “Yeşiller, Libareller ve Sos biz de “bilinen” tarihsel geryalistler”in… Yani, AB’nin çekleri anımsayalım: “ilerici”leriyle “solcu”ları20. yüzyılın başlarında, Osnın… manlı’nın “sömürgeleştirildiPeki, bu “koşullu taslak”ı ği” çöküş dönemine “rastlatıkaleme alan Hollandalı Eur lan” ErmeniTürk çatışmaları; lings kim? Bir “Hıristiyan De Fransa’nın öncülüğünde emmokrat”.. Yani, AB’nin “sağ peryalistlerin Çarlık Rusyası cı”larından ve “muhafaza eliyle “Taşnak”ları silahlandırkâr”!.. masıyla başladı. Kafkasya’dan Aynı koşulun raporda “kal Akdeniz’e uzanan “Büyük Erması”nı isteyen 282 üye de ço menistan Devleti”ni kurarak, ğunlukla “Hıristiyan Demok Hazar petrollerini Batı’ya “güratlar”dan… Rapora girme venlik içinde”(!) ulaştırmayı mesini sağlayan 320 oyda ise amaçlayan bu oyunun milis yine Yeşiller, Liberaller ve Sos güçleri Taşnaklar, asla Ermeniyalistler etkililer… lerin tümü değildir; sadece “şoBitmedi… Rapora “Pon ven” ve “ırkçı” olanlarıdır… tus”lar ve “SüryaSovyet Devrini”lere de “soykımi’yle birlikte Lerım” yaptığımız “inin, silah yardımını ma”sını ekleyen kesince, “Taşnak sağcı Eurlings’in terörü” de sona eramacı neymiş? di… Kurtuluş Sa“Geçmişi netleşvaşı’ndaki Sakarya tirmek”! Bu “kıZaferimizin ardınlıf” kimlerin önerdan Azerbaycan, geleriyle engellenGürcistan ve ErmeOrtak yaşamın di? Yine “Yeşille kültürel zenginliği... nistan’daki yeni rin, Liberallerin sosyalist yönetimve Sosyalistlerin”… (Milliyet lerle TBMM Hükümeti arasın28 Eylül 2006) da 13 Ekim 1921’de imzalanan Avrupa’nın “sol kanat”ı işte “Kars Antlaşması”yla da Dobu tutumdayken, Hollanda’da ğu sınırımız kesinleşmiş oldu… 22 Kasım’daki seçimlere gireİşte bu gerçeklerle birlikte cek Türklere “Ermeni soykırı AB’deki “solcuların tutumlamını kabul etmeleri” şartı ge rı” şunu gösteriyor: Emperyatiriliyor… Üstelik, 400 bin lizmin 90 yıl önceki Ermeni Türk’ün yaşadığı ülkedeki 15 oyunlarını nasıl ki sosyalistlerbin Ermeni adına itiraz edenle le işbirliği içinde bozduysak; rin, “soykırımın parlamento AB’deki bugünkü “aynı oyun” da onaylandığı”nı anımsatma da yine sosyalistleri ve ilericileları üzerine… ri karşısında buluyor… Hollanda Parlamentosu’nda Çünkü onlar, Ermeni soykırı21 Aralık 2004’te alınan Türki mı dayatmasının aslında “taye aleyhine kararı “teklif” e rihsel bir sömürgecilik politiden de “Hıristiyan Birlik Par kası” olduğunu, ne yazık ki tisi”ydi. Yani bizdeki sağ ikti “biz”im sözde “ilericileridarın Batı’daki “karşılığı” olan miz”den çok daha bilinçli bir partilerin Hollandalısı… şekilde biliyorlar… Bu tablo da artık açıkça şunu Nitekim Fransa Cumhurbaşgösteriyor; sözde Ermeni soykı kanı Chirac’ın 30 Eylül’de Errımını Batı’nın öncelikle “din menistan’da, “Türkiye soykıcimuhafazakârları” dayatı rımı kabul etmeli” demesi de yor… İlerici ve solculardan ise Fransız sömürgeciliğinin “nisürekli “destek bulamıyor”lar… Buna karşın aynı da yet”i değil midir? Tersini söyyatma, bizde hâlâ solcu deni leseydi, o yıllardaki “Taşlen, en azından “sağcılığı red nak’lara silah desteği”ni nasıl deden” kimilerinden gizli ya da açıklayabilirdi ki? Hele Doğu Anadolu’daki “Fransız Müsaçık destek görebiliyor. “Müslüman demokrat”la temlekesi Ermeni Devleti” harımız ise Avrupa’daki “küresel yallerinin “gerekçesi”ni? Evet… Ermeni soykırımını akrabaları”yla çatışmamak “reddetmek” sadece bir “tarih için hep diplomatik söylemle savunması” değil; aynı zamanyetiniyorlar… da küresel sömürüye direnişte Toplumbilimciler açıklamalı de kararlı olup olmamanın gösPeki bu niye böyle? Soykırım tergesi… dayatmalarında AB’nin solcuları yanımızdayken, anlı şanlı ekinci?cumhuriyet.com.tr ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci?mynet.com HARBİ SEMİH POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 11 Ekim www.mumtazarikan.com BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN YALOV A İCRA MÜDÜRLÜĞÜ Dosya No : 2006 /1873 Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği,kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TAPU KAYDI: Yalova ili, Çiftlikköy ilçesi, Karçalılık Mevkii, pafta: 20/1, parsel:2843’te kayıtlı 957.00 m2 miktarlı arsa vasıflı taşınmazdır... İMAR DURUMU: Çiftlikköy Belediye Başkanlığının 02/12/2005 tarihli yazısında; taşınmazın 1/1000 Ölçekli uygulama imar planında Konut alanında Aynk nizam , TAKS: 0,40 m geçmemek şartı ile 3 kat imar durumlu olduğu bildirilmiştir. HALİHAZIR DURUMU : Taşınmazın çevresi, 2.3 m yüksekliğinde duvarla çevrilmiş olup: a) 15,00.x 23,50 m. ebatlı, 352,50 m2 alanlı tek katlı, çatısı eternit kaplı bina b)4,90m. x 10,10 m. ebatlı, 98,98 m2 alanlı iki katlı çatısı eternit kaplı bina c) 4,90m. x 7,2 m. ebatlı, 35,28 m2 alanlı tek katlı çatısı eternit kaplı bina bulunduğu görülmüştür.. Taşınmaz Yalova Kocaeli karayolunun, güney tarafında, karayoluna yaklaşık 150 m . mesafe içerisinde, ara parsel konumunda, alt yapısı mevcut olup, Belediye hizmetlerinden faydalanır bir şekilde olup, ulaşımı kolay bir mevkidedir.. DEĞERİ: Taşınmaz ve üzerindeki yapıların toplam değeri: 168.499.20 YTL olarak takdir edilmiştir. Satış şartları: 1 Satış 28/ 11 /2006 günü saat 13,00’ten , 13,10’a kadar YALOVA İCRA MÜDÜRLÜĞÜNDE; açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartiyle 08/12 / 2006 günü aynı yerde saat 13,00’te ikinci artırmaya çıkanlacaktır. Bu artırmada da tahmin edilen değerin % 40’ını ,rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, KDV ., tapu harç ve masraftan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışı iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/ 1873 ESAS sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilân olunur. (İİK M.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Bu örnek, bu yönetmelikten önce kullanılan Örn:64’e denk gelmektedir (Basın: 49182) TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLÂNI YTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü’nden 20062007 öğretim yılında almış olduğum 06022013 seri No’lu kimlik kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. NAİME SEZGİ TEKNE Ehliyet ve Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. HANDE DANE Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. MEHMET KERİM TÜRKMAY 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Büyük bir 1 yapının zengin biçimde 2 süslenmiş 3 anıtsal kapısı... Bir cetvel 4 türü. 2/ Doğu 5 Karadeniz 6 dağlarının 7 yüksek ke8 simlerinde yaygın geçici 9 kırsal yerleş1 2 3 4 5 6 7 8 9 me tipi... Argoda bi1 D E R İ ME V İ lip bilmeden her konuya atlayan kişiye 2 I R A K H A R A N A R R O K verilen ad. 3/ Bir ge 3 Z A Ş İ N A minin, başka bir ge 4 M A D İ D İ L miye ya da iskeleye 5 A N I Z A değecek biçimde ya 6 N A M İ B İ A MA Y A T A naşması... Eski dilde 7 su. 4/ Mısır firavun 8 S A N A K A S Ü larının mezarlarına 9 İ S N İ S Y A N verilen ad. 5/ Balıkesir’in Bigadiç ilçesinde bir kaplıca... İş hacmi. 6/ Lantan elementinin simgesi... Kuzeybatı Kafkasya’da yaşayan bir halk. 7/ İçyüz... Eski dilde ayak. 8/ Deyim... Çam, ardıç, ladin gibi ağaçların iğne gibi ince yaprakları. 9/ Hayvanlara vurulan damga... Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde bir şelale. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Internette, aynı amaçlı web sitelerini tek bir adreste toplayan site... Tellür elementinin simgesi. 2/ En küçük izci kuruluşu... Tatlı sularda yaşayan bir balık. 3/ Bir yolun yokuş olan bölümü... Avrupa Birliği’nin kısa yazılışı. 4/ Kakao ve bisküviyle yapılan bir tür pasta. 5/ ‘‘Eserler, yapıtlar’’ anlamında eski sözcük... Artvin’in Yusufeli ilçesinde, Türkiye’nin en yüksek rakımlı şelalesi. 6/ Bir nota... Atılgan, gözü pek. 7/ Adıl... Panama’nın plaka imi. 8/ Anlatım, ifade... Dolu, çok. 9/ Genişlik... Doğu Karadeniz’de yetişen, salatası, yemeği ve turşusu yapılan bir bitki. CUMHURİYET 17 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle