23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
LYFA CUMHURİYET 6EYLÜL2005SAU 0 DIŞ HABERLER dishab(o cumhuriyet.com.tr KAVŞAK OZGEN ACAR Kuma, Kapatma, Kertme, Izdivaç!ı "Nikâh masas/ndan" söz edildığine göre Avrupa, Türkiye'ye "Jajma" mı, yoksa "kapatma" gözüyle rni bakıyor? Türkiye, zaten 1963'te AnKara proto- kolü ile "kuma" rolünü, günün birinde "izdivaca (evlenme)" dönüştürmeumu- duyla imzalaımıştı. Daha sonra, yeni üyelerin imzalamadıklan "gümrükbtr- liği" anlaşmasına da imza koyarak bir anlamda "imam nikâhı" ile, "imtiyazlı (ayncalıklı) ortak" konumuraazaten gır- mişti. 17 Aralık'ta alınan kanaria "evlen- me akdinin koşullannın göriışülmesi- ne 3 Ekim'de başlanması" kararlaştı- rıldı. 3 Ekim yaklaştıkça AB'nin Türkiye'ye "kapat- ma " rolünü yüktemeye ça- lıştığı gözlenıyor. AB, başta Fransa olmak üzere, Ispanya ile Porte- kiz'in üyeliğı görüşrnele- rinde bu ülkeleredeğıl kök söktürmek, görüşme ma- sasında "sadist" davranış- lar içınde olmuştu. Dolayı- sıyla. AB'nin Türkiye'ye karşı şu günlerde ızledıği siyasanın geleneksel A B sadizmine bağlanması do- ğal olabilir. Ancak Türkiye açısından bazı önemli fark- lar var. Şu anda AB, "Kıbrıs" kı- lıcı ile tehdit ettiğı Türkiye ile bıryılı aşkın bır süredır "deklarasyon (bildiri)" dü - ellosu yapıyor. 1958-6O Londra-Zünh anlaşmaları Türk ve Rumlardan oluşarı Kıbns Cumhuriyeti'ni ya- rattı. Ingiltere, Yunanistam ve Türkiye'nin "garantör (güvenceci) taraf" olduğ u bu anlaşmalara göre Kıb- ns, Türkiye ile Yunanistan' ın bdiikte üyeolmadıklan ulus- lararası kuruluşlara üye ola- mayacaktı. Ne oldu? Rurn- lar. Kıbns Cumhuriyeti'nîn içıne etmekle kalmadılar, Türkiye'nin üye olmadı^ı AB'ye üye olarak alındılar. Nerede kaldı uluslararası hukuka saygı? Kıbns'ın üyelıği kat>ul edılirken Helsınki Bildiri- si'nde bunun ileride bir so- run yapılmayacağı güven- Mehmet Ali Talat Recep Tayyip Erdoğan Abdullah Gül cesini veren AB, bugün ne yapıyor? ön- koşul olarak "Kıbns'ı tanımadan 3 Ekim'e gelme" demiyor mu? Nerede kaldı Helsinki Bildirisi ile verilen söz? Kıbns sorununun oldum olası BM şemsiyesi altında çözümlenmesi he- deflendi. Yıllar süren görüşmeler, top- lantılar, arabuluculuk. çalışmaları ile BM Genel Sekreteri Kofi Annan Rum veTürklere bir plan sundu. Plan, Türk- lerle Rumlann "federatff" bır çatı altın- da yeniden birieşmelerinı öngörüyor- du. Ada Türkleri, AKP hükümetinin yardımıyla Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taş'ın ayağını kaydıran Başbakan Meh- met Ali Talat'ın önderiiğinde uzatılan havucun peşınden gıdip plana "evef" dedıler. Havuç, Rumlann "hayır" de- mesi durumunda KKTC'nin "izolas- yonunun (yalıtlanmışlığının)" kalkma- sını, hava ve deniz limanlannın açılma- sını, yabancı yatınmlann başlamasını, turistlenn Kuzey Kıbns'a akmasını ön- görüyordu. Rumlar "hayır" demekle kalmadılar, Londra-Zürih anlaşmalan- na, Helsinki Bildirisi'ne, Annan Pla- nı'na karşın AB'ye alındılar. KKTC ta- nındı mı? Yatırımlar başladı mı? Li- manlaraçıldı mı? Buna kar- şılık ne oldu? Türkiye'den Rumlann tanınması isten- di? Türk limanlannın Rum gemilerine açılması koşu- lu getirildi? Ne biçım ulus- lararası hukuk ve adalet bu? AB, 43 yıl boyunca Türkiye'ye "gak" dedi aldı, "guk" dedi aldı. Bu sonu- ca halk ağzında "kertme" denilmez mi?. Şimdi Kıbrıs yetmiyor- muşgibi, Fransa veAlman- ya'da "Türkiye seçım mal- zemesi" yapılıyor. Hıristi- yan partileri dindar sec- menden oy alabilmek için laık, ancak halkı Müslüman olan Türkiye'nin AB üyelı- ğıne karşı yenı Papa'nın da desteği ile meydan nutuk- lan atıyoriar. Ülkelerindeki yoğun Türk seçmenlerın oylan ile kıl payı farkla ikti- dar olan toplumcu partı adaylan da Türk pazaria- rında oy avlıyorlar. Türki- ye'nin sırtındaki bu oyunla- rı Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan, haklı olarak "AB'nin thbünlere oynadı- ğı" sözleriyle yorumluyor, AB sadizminin Türkiye'yi kerte kerte 3 Ekim arrfesin- de getirdiğı bugünkü kerte ıse Türk limanlannın Rum gemılere açılması istemine ulaştı. Erdoğan bile "Veri- lecek başka birşey kalma- dı" itırafinda bulundu. Dı- şışleri Bakanı Abdullah Gül de kertılmenın acısıyla olsa gerek "Biz de arkamızı dö- ner, çeker gıdenz.'' demek zorunda kaldı. Aman Sayın Bakanımız siz siz olun, bu sadistlere arkanızı dönmeyi- niz Sayın Gül çekipgitsedeAB, 70mıl- yonluk bir "kapatmanın" peşinı bırak- mayacaktır. Erdoğan. Gül, Talat.. ni- hayet Denktaş'ın dediklerıni yeni yenı algılıyoriardır. Elbette 3 Ekim süreci ile daha "kar- maşık, daha zorlu" bir aşamaya giri- tecek. AB, "domuzdan birkıl koparmak kâr kârdır" sözünü tersine çevirmiştir. Domuz, 43 yıldır Türklerden tek tek kıl kopartmıyor mu? BM, 'Olmak ya da Olmamak!' ABD Başkanı George W. Bush, Kongre'nin karşı çıktığı dıplomat John Bolton'u, bir "aya/c oyunu" ile Birleş- miş Mılletter'e baş temsilcı atadı. ABD yasalanna göre büyükelçi adayları o göreve uygun olup olmadıklannın he- sabını verdikten sonra Kongre onaylar- sa, göreve başlarlar. Kongre, Bolton'a karşı çıktı. Başbakan Erdoğan, Cum- hurbaşkanı'nın oluru olmadan nasıl "ve- kâlet" ileyönetiyorsa, Buş da Bolton'u "geçici" olarak bu göreve getirdi. Bolton, daha göreve atanmadan "38 katlı BM binasının on katı fazladır" de- di. Bolton'un New York'ta BM'nin tam karşısındaTürkEvinin hemenyanında- kı sokak başında ABD temsilciliğinde koltuğunaoturduktan sonra, BM uygu- lamalanna ilışkin yaklaşık 750 madde- lik değışıklık önerisini BM Genel Sek- reteri'ne sundu. Bolton, Irak'ın işgali- ne karşı çıkan BM'yi ABD'nin denetimine al- mayı amaçlıyor- du. Annan, "za- rif" açıklaması \\e "BM'nin yak- laşık 190 üyesi daha olduğu unutulmasın" dedi. BM Genel Ku- rulu. önümüzde- kı hafta bu or- tamdaABD Başkanı'nın geleneksel "ev sahibi konuşması" ile bu kez "Dünya Doruğu" olarak çalışmaya başlayacak. Anımsanacağı üzere 20O0'de, BM'nin liderlerdüzeyınde "millennium (binyıl)" toplantısı yapılmıştı. Bu toplantı, o gü- nün devamı olacak. Dünya Doruğu'nda Türkiye'yi Erdo- ğan ve Gül temsil edecekler. Nevv York'ta başlayan "Dünya Pariamento Başkan- lan Toplantısı"nda Türkiye'yi TBMM Başkanı Bülent Arınç temsil ediyor. Erdoğan 15, Gül 21 Eylül'deBM Kür- süsü'nde konuşarak Türkiye'nin ulus- lararası sorunlara ilişkin gorüşlerinı açık- layacaklar. Çeşitli ülkelenn; başkan, başbakan, dışişleri bakanlan ile ikili gö- rüşmeleryapacaklar. Erdoğan'ın prog- ramında, BM dışında ABD'yle ikili iliş- kilere yönelik kamuoyu görüşme ve toplantıları da olacak. ABD'deki Yahu- di lobisi ve israil Başbakanı Ariel Şa- ron ile de görüşecek. Lobi ile Şaron'un, Erdoğan'a Pakistan ile İsrail arasında oynadığı "diplomatik çöpçatanlığa" te- şekkür etmeleri bekleniyor. Erdoğan, bın Turkıye Başbakanı, ikin- cisi Ispanya Başbakanı ile "Uygarlıklar Bırliği" grubu adına Annan'la iki kez görüşecek. Erdoğan'ın Bush ile görüş- mesi yok. Ancak, Annan'ın vereceği yemekte Bush'un Türk Başbakanı'na "Merhaba Tayyip" demesı olası. 20 Eylül'de Gul, BM Güvenlık Kuru- lu'nun 15 üyesinin dışişleri bakanına bir resmi kabul verecek. Türkiye, örgü- tün kurulmasından bu yana bir kez Gü- venlik Kurulu üyesi seçilmiş, sonraki adaylıklannda gerekli desteği sağlaya- mamıştı. Geçmişin acı deneyimlerin- den yararlanarak hazırlanan bir planla Türkiye'nin 2009-10 yıllarında Güven- lik Kuaılu adaylığına destek aranacak. Birkaç dilde hazırlanan tanıtım broşür- lerınin dağıtımı çeşitli ülkelerde sürüyor. 80 ulkenin Türkiye'ye söz verdiği anla- şılıyor. Batı Avrupa adaylan arasındaki Türkiye, Avustur- ya, Izlanda ara- smdan ikisı se- çilecek. Bilindiği üzere kurulun beşi (ABD, Rusya, Çin, Ingiltere ve Fransa) olmak üzere dönüşüm- lü olarak iki yıllı- ğına seçilen 10 üyesi daha var. 48 ülke ile kuru- lan, sayıları 200'e yaklaşan BM üyele- ri hâlâ 15 sandalye ile sınırlamaya tep- ki gösteriyorlar. Bırtepki de "daimi üye- //ğ/n"beşülkeylesınırlanmasınayöne- lik... Almanya, Japonya, Brezilya, Hin- distan gibı dört ülke kendililerinin de da- imi üye yapılmalannı istiyoriar. Beş da- imi ülkenın yanı sıra bazı ülkeler de bu- na yanaşmıyorlar. Türkiye'nin de ara- lannda bulunduğu ülkeler ise yalnızca dönüşümlu sandalye sayısının artma- sını destekliyoriar. Bolton'un BM'yi kanştıran önerileh- ne karşı Gabonlu Genel Kurul Başka- nı Jean Ping'ın başı çektiği, öteki ül- kelerin önerılerini içeren taslak da ko- misyonlarda tartışılıyor. Bu tartışmalar sonucundaya BM daha da güçlenecek ya da ABD'nin denetimine girecek. ör- güte en büyük maddi desteği sağlayan ABD, ıstekleri karşılanmazsa, geçmiş- teki gibı ödenekleri makaslama yoluna gıdebilecek. Bolton'un "On kata gerek yok" sozlerinin ardında örgüte en bü- yük maddi desteği sağlayan bu tehdit yatıyor. Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 Neredeyse tamamı tahliye edilen New Orleans'ta sulann altı ceset dolu ÖÖlüm sessizliği çöktü• New Orleans'ta Superdome Stadyumu ve kongre merkezi önceki gün tahliye edildi. Tayfim öncesi 500 binden fazla kişinin yaşadığı kent şimdi hayalet şehre döndü. Felaketin ardından ruhsal bunalıma giren 2 polis intihar etti. Dış Haberler Servisi- ABD'nın Meksika Körfezı kıyılarmı vuran Katrina kasır- gasının üzerinden bir hafta geçerken, felaketin yerle bir ettiği New Orleans kentınde tahliye çalışmalannın büyük kısmının tamamlandığı ve asayışın sağlandığı açıklandı. .\ncak yetkililerin bu açıkla- malanna karşın kentte önceki günpoksle sılahlı kışüer arasın- da çıkan çatışmada en az 5 kı- şı öldü. Kasırga \e selde yaşa- mını yıtırenlerin sayısının on binı geçebıleceğı söylenıyor. Yetkılıler feleketten en çok etkılenen New Orleans'ta tah- liye ışlemırun büyük kısmonın tamamlandığını açıkladı. Bın- lerce kışırun sığındığı Super- dome Stadyumu ve kongre mer- kezi önceki gün tahliye edildi. Tayfun öncesi 500 binden faz- la kişininyaşadığı kentşımdı ha- yalet şehre döndü. Kasırga ve selın etkısınde ka- lan Louısıana, Mıssıssıppı ve Alabama eyaletlennde yaşayan 1 mılyondan fazla kışının baş- ta Teksas olmak üzere güvenlı bölgelere nakledıldığı belirti- liyor. Ancak az da olsa bazı böl- gelelerde kurtanlmayı bekle- yen kışılerin olduğu ve yetkili- lerin e\ ev aramalaruu sürdür- düğü kaydedildi. Evlerinın \ e ış- yerlennın yağmalanacagı kay- gısıyla kentten aynlmak iste- meyenler ıse yetkılıler tarafın- dan ikna edilmeye çalışıhyor. ABD tç Güvenlık Bakanı Michael Chertotfkent sakinle- rının kendi güvenliklen. altya- pı onanm ve temizlık çalışma- lannın yapüması ıçin bölgeden aynlmalan gerektiği, aksi tak- dırde cesetlenn ortaya çıkması Superdome Stadyıunu ve kongre merkezi arök nerede\se tamamen boşakb. (Fotoğraf: AFP) Minik mucize herkes için umut ışığı Felaket kentınde önceki gün dünyaya ılk kez merhaba dıyen nunik bır bebek, yaşanan onca acıya rağmen hayatın devam ettiğini bır kez daha kanıtladı. Kasırgannı ardından selın ve daha sonra da yağmacılann geriye pek bır şey bırakmadıklan, elektrik, su ve ilaç olmayan bir hastanede dünyaya gelen prematüre bebeğin yaşama karşı verdığı mücadeleyle felaketzedeler içuı umut ışığı oldu. Yetkılıler adeta "parmak çocuk" görünümündekı bebeğin asken bır helıkopterle gü\ enli bu^ bölgedekı tamdonanımlvbir hastaneye se\k edıldığinı açüdadılar. sonrası korkunç sahnelerle kar- şılaşacaklan uyansında bulun- du. New Orleans'ta şu ana ka- dar 59 cesede ulaşıldı. Kentte kurtarma çalışmala- nna katılan bır hehkopter düş- tü. Yetkılıler helıkoptenn mü- rettebaünın kazayı küçük sıynk- larla atlattığını açıkladı. Kentın bazı bölgelenne elektnk veril- meye başlandı. Polisler işi bıraknor Kasırga ve arkasından gelen selle birlikte bölgeye hâkım olan kaos ortamı polislenn de ruh sağlığını etkıledi. Felake- tin ardından ruhsal bunalıma gi- ren 2 polis ıntıhar etti. Polisler- den bınnın, kansırun kasırga- da öldüğünü ögTendikten son- ra intihar ettiğı belirtıliyor. New Orleans'ta görev yapan 1600 polis memurundan yak- laşık 200'ünün, silahlı çatış- malar ve yağma yüzünden gö- revi bıraktığı. birçoğunun ne- den göstermeden görevıne gel- medığı kaydedılıyor. Polislenn. sel nedeniyle bu- lunduklan yerlerden aynlama- mış olabıleceklen olasılığı da göz önüne alınıyor Pohs Şefi Yardımcısı WJ. Rüe>, "Kala- bahklar, polisten \iyecek dfle- niyor. Yardım edememek en acısı. Çünkü çoğumuz birbiri- mizi ismi)1e tanıjoruz" diyor. New Orleans'ta polis, bir köprüyü onarmak üzere giden müteahhit grubunun üzerine ateş açan 8 saldırgandan en az 5'ini öldürdü. 14 kişilik müteahhit grubun- dan ölen olmadığı belirtıldı Amenkan güçlerinın Irak'ta batağa saplandığı yorumlan- nın arttığı bir dönemde mey- dana gelen Katrina kasırgası ,\BD yönetimine yönelik sert eleştırilerin daha da artmasına neden oluyor. Siyah bakan savundu Bölgeye hızlı yardım ulaştı- ramamak ve ırkçı davranmak- la suçlanan George Bush, son 4 gün içınde ıkinci kez dün fe- laket bölgesıni ziyaret ederek tepkılen azaltmaya çalıştı. Ka- binenın siyah Dışişleri Baka- nı Condoteezza Rke da kasır- ganın etkilediği bölgelerden memleketi Alabama'ya gide- rek, Bush yönetiminın felake- tin kurbanlanna yardım etme- Yardım yağıyor Katrina kasırgasının ardından zenguı ve\ a yoksul bırçok ülke, felaketzedelere yardım için harekete geçtı. Felaketzedelere yardım kampanyasına, ABD'nin müttefıklerinin yanı sıra kara hstesinin ön sıralannda ver alan ülkelerden Iran, Küba ve Venezüella'mn da katılması dikkat çekiyor. Geçen cuma felaket bölgesıne 1500' ün üzennde doktor ile 26 ton ılaç göndermeyi teklıf ettıklennı açıklayan Küba De\ let Başkanı Fidel Castro. hâlâ ABD'den yanıt alamadıklannı söyledı Bush yönetımıni felaket sonrası çabuk harekete geçmemekle suçlayan Venezüella Dev let Başkanı Hugo Chavez de 1 milyon \ anl petrol ve insani yardım göndermeyi teklif etti Yardımı kabul edeceğıni bıldıren ABD yönetimi Chavez'in eleştuilenni yanıtsız bıraktı. îran ıse bölgeye ınsani yardım gönderebıleceğını açıkladı. de, "siyah okluklan için" ya- vaş da\Tandığı ıddıalarını red- dettı. "tnsanlann sırf Afrika- h-Amerikaholduğu için acı çek- mesine Ldn ^eriküğine bir da- kika için bile inanmam nıüm- kün değfl" diyen Rıce. kasır- gaya karşı cevabın daha iyi ol- ması gerektığıni kabul etti u Fakir, yaşh, hasta insanlar bölgeden zamanında çıkanla- madı. Bunu daha ryi anlamah- \TZ ki bir daha oünasuı" dıye konuşan Rice. "Hiç kimse,özel- tikk de ABD Başkanı insanla- n ırk a>nmına da>anarakterk eünez" dedi. Bölgede 35 bin ulusal muha- fız gücü ile 15 bin aktıf asker görev yapıyor. Kısa süre ıçin- de ulusal muhafız gücünün sa- yısı 41 bıne yükseltilecek. Feci kazadan 19 yolcunun kurtulması mucize olarak değerlendirUıyor. (Fotoğraf: AFP) Endonezya'daki kaza sonucu toplam 137 kişi yaşamını yitirdi Uçak keııtiıı ortasina düştü DışHaberkrServisi- Endonezya'nın Sumatra Adası'nda. Medan-Cakarta sefenni yapan özel Mandala Havayollan'na ait yolcu uçağı. kalkışından hemen sonra Medan'dakı bir yerleşım bölgesı üzenne düştü. Kazada en az 137 kışı öldü, 19 kişi yaralandı. içınde 117 kişinin bulunduğu Boeing 737-220 tipi yolcu uçağındaki yolculardan en az 9'unun kurtulduğu bildırdi. Uçağın kalabalık bir yerleşim birimıne düşmesi yüzünden, ölenler arasmda bölge sakınlennin de bulunduğu belırtilıyor. Cesedi bulunan 137 kişiden 30'unun bölge sakını olduğu açıklandı. Yerel bır muhabır, kazadan yaklaşık 10 dakika sonra ulaştığı bölgede yanmış cesetler gördüğünü, yaklaşık 10 ev \le 5-6 aracm yandığını, uçağnı paramparça olduğunu anlattı. Evler ve araçlar da yandı Yerel televizyonlar, uçak enkazmın alevler içindeki görüntüleriyle, yerde yanan bazı evlenn ve araçlann görüntülenne yer verdi. Sumatra bölgesı yetkililen, yolcular arasında eyalet valisinın de yer aldığını bildirdi. Endonezya'nın üçüncü, Sumatra Adasf nın en büyük kenti olan Medan'a düşen yolcu uçağında 112'sı yolcu 5'i mürettebat toplam 117 kışı bulunuyordu. Uçak kalkışmdan 1 dakika sonra alevler ıçınde kalarak havaalanının 500 metre ilerisine düştü. Eyalet yönetimi sözcülennden Edi Sofyan, uçağın evlerin üzerine düştüğünü ve sonra yola çakıldığını belirterek, uçağın parçalara aynldığıru belirtti. Devlet Başkanı Ssüo Bambang Yudhoyono, bulutlu bır havada meydana geldiğı belirtilen kazayla ılgüi soruşturma açılması talimatı verdi. Endonezya'da en fazla can kaybına yol açan uçak kazası 1997 yılında olmuştu. Aırbus A-300B4 tipi yolcu uçağının Medan kenti yakırunda dağlık bir bölgeye düşmesi sonucu, uçaktakı 222 yolcu ve 12 kişilik mürettebatın tamamı hayatını kaybetmişti^ T ELAFER'DE 72 OLU Türkmenleri sindirme operasyonu Dış Haberler Senisi - ABD ordusu ve Irak Ulusal Muhafızlan'nın 4 gündür Irak'm kuzeyındekı Telafer'de sürdürdüklen operasyonlar sonucu en az 72 kişinin öldüğü belırtılıyor. Sünnı ve Türkmenlenn yoğun olarak yaşadığı Telafer'de yaşayanlann çoğu gece hava saldınlanyla da desteklenen operasyon ve çatışmalar nedeniyle kenti terk etti. Türkmen Milliyetçı Hareketi Dış tlişkiler Sorumlusu Turhan Ketene, olaylarla ilgili olarak yaptığı açıklamada, operasyonun 4 gundür sürdüğünü ve en az 72 kişınin yaşamını yitirdiğinı söyledi. Halkterk ediyor Yetkılilenn arama-tarama operasyonu yürütüldüğünü söylediğinı belirten Ketene, kentteki 9 mahalleden bazılannın tel örgülerle çevrildiğini ve boşaltildığını kaydetti. Halkın yüzde 70'inin kenti terk ettiğini dile getiren Ketene. "Hem havadan bombardıman, hem de aramalar var. Operasyon Sünnilerin agırhkta olduğu bölgelerde yogunlaşıyor. 35'e yakm ev havadan bombalanmış. Evleri basıyorlar. Bazı mahaDekrde zaman zaman küçük çaph çatışmalar da yaşanıyor" dedi. Ketene, operasyonun Türkmenleri sindirmek ve şehrin demografik yapısını değiştirmek üzere gerçekleştirildiğim savundu. Kenti terk edenlerin başta Musul olmak üzere civardakı kent ve kasabalara sığmdığı belırtilıyor. Telafer'de, dırenişçıler ile ABD ve Irak güçleri arasındaki çatışmalarda ABD ve Irak askerlerine, Şn Bedir Tugaylan'nın da destek verdiği, çatışmalann özellıkle kentin Sünni bölgelerinde yoğunlaştığı belirtiliyor. t-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle