Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
LYFA CUMHURİYET 6EYLÜL2005SAU
0 DIŞ HABERLER dishab(o cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Kuma, Kapatma, Kertme, Izdivaç!ı
"Nikâh masas/ndan" söz edildığine
göre Avrupa, Türkiye'ye "Jajma" mı,
yoksa "kapatma" gözüyle rni bakıyor?
Türkiye, zaten 1963'te AnKara proto-
kolü ile "kuma" rolünü, günün birinde
"izdivaca (evlenme)" dönüştürmeumu-
duyla imzalaımıştı. Daha sonra, yeni
üyelerin imzalamadıklan "gümrükbtr-
liği" anlaşmasına da imza koyarak bir
anlamda "imam nikâhı" ile, "imtiyazlı
(ayncalıklı) ortak" konumuraazaten gır-
mişti. 17 Aralık'ta alınan kanaria "evlen-
me akdinin koşullannın göriışülmesi-
ne 3 Ekim'de başlanması" kararlaştı-
rıldı. 3 Ekim yaklaştıkça
AB'nin Türkiye'ye "kapat-
ma " rolünü yüktemeye ça-
lıştığı gözlenıyor.
AB, başta Fransa olmak
üzere, Ispanya ile Porte-
kiz'in üyeliğı görüşrnele-
rinde bu ülkeleredeğıl kök
söktürmek, görüşme ma-
sasında "sadist" davranış-
lar içınde olmuştu. Dolayı-
sıyla. AB'nin Türkiye'ye
karşı şu günlerde ızledıği
siyasanın geleneksel A B
sadizmine bağlanması do-
ğal olabilir. Ancak Türkiye
açısından bazı önemli fark-
lar var.
Şu anda AB, "Kıbrıs" kı-
lıcı ile tehdit ettiğı Türkiye
ile bıryılı aşkın bır süredır
"deklarasyon (bildiri)" dü -
ellosu yapıyor. 1958-6O
Londra-Zünh anlaşmaları
Türk ve Rumlardan oluşarı
Kıbns Cumhuriyeti'ni ya-
rattı. Ingiltere, Yunanistam
ve Türkiye'nin "garantör
(güvenceci) taraf" olduğ u
bu anlaşmalara göre Kıb-
ns, Türkiye ile Yunanistan' ın
bdiikte üyeolmadıklan ulus-
lararası kuruluşlara üye ola-
mayacaktı. Ne oldu? Rurn-
lar. Kıbns Cumhuriyeti'nîn
içıne etmekle kalmadılar,
Türkiye'nin üye olmadı^ı
AB'ye üye olarak alındılar.
Nerede kaldı uluslararası
hukuka saygı?
Kıbns'ın üyelıği kat>ul
edılirken Helsınki Bildiri-
si'nde bunun ileride bir so-
run yapılmayacağı güven-
Mehmet Ali Talat
Recep Tayyip Erdoğan
Abdullah Gül
cesini veren AB, bugün ne yapıyor? ön-
koşul olarak "Kıbns'ı tanımadan 3
Ekim'e gelme" demiyor mu? Nerede
kaldı Helsinki Bildirisi ile verilen söz?
Kıbns sorununun oldum olası BM
şemsiyesi altında çözümlenmesi he-
deflendi. Yıllar süren görüşmeler, top-
lantılar, arabuluculuk. çalışmaları ile
BM Genel Sekreteri Kofi Annan Rum
veTürklere bir plan sundu. Plan, Türk-
lerle Rumlann "federatff" bır çatı altın-
da yeniden birieşmelerinı öngörüyor-
du. Ada Türkleri, AKP hükümetinin
yardımıyla Cumhurbaşkanı Rauf Denk-
taş'ın ayağını kaydıran Başbakan Meh-
met Ali Talat'ın önderiiğinde uzatılan
havucun peşınden gıdip plana "evef"
dedıler. Havuç, Rumlann "hayır" de-
mesi durumunda KKTC'nin "izolas-
yonunun (yalıtlanmışlığının)" kalkma-
sını, hava ve deniz limanlannın açılma-
sını, yabancı yatınmlann başlamasını,
turistlenn Kuzey Kıbns'a akmasını ön-
görüyordu. Rumlar "hayır" demekle
kalmadılar, Londra-Zürih anlaşmalan-
na, Helsinki Bildirisi'ne, Annan Pla-
nı'na karşın AB'ye alındılar. KKTC ta-
nındı mı? Yatırımlar başladı mı? Li-
manlaraçıldı mı? Buna kar-
şılık ne oldu? Türkiye'den
Rumlann tanınması isten-
di? Türk limanlannın Rum
gemilerine açılması koşu-
lu getirildi? Ne biçım ulus-
lararası hukuk ve adalet
bu? AB, 43 yıl boyunca
Türkiye'ye "gak" dedi aldı,
"guk" dedi aldı. Bu sonu-
ca halk ağzında "kertme"
denilmez mi?.
Şimdi Kıbrıs yetmiyor-
muşgibi, Fransa veAlman-
ya'da "Türkiye seçım mal-
zemesi" yapılıyor. Hıristi-
yan partileri dindar sec-
menden oy alabilmek için
laık, ancak halkı Müslüman
olan Türkiye'nin AB üyelı-
ğıne karşı yenı Papa'nın da
desteği ile meydan nutuk-
lan atıyoriar. Ülkelerindeki
yoğun Türk seçmenlerın
oylan ile kıl payı farkla ikti-
dar olan toplumcu partı
adaylan da Türk pazaria-
rında oy avlıyorlar. Türki-
ye'nin sırtındaki bu oyunla-
rı Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan, haklı olarak
"AB'nin thbünlere oynadı-
ğı" sözleriyle yorumluyor,
AB sadizminin Türkiye'yi
kerte kerte 3 Ekim arrfesin-
de getirdiğı bugünkü kerte
ıse Türk limanlannın Rum
gemılere açılması istemine
ulaştı. Erdoğan bile "Veri-
lecek başka birşey kalma-
dı" itırafinda bulundu. Dı-
şışleri Bakanı Abdullah Gül
de kertılmenın acısıyla olsa
gerek "Biz de arkamızı dö-
ner, çeker gıdenz.'' demek zorunda
kaldı. Aman Sayın Bakanımız siz siz
olun, bu sadistlere arkanızı dönmeyi-
niz Sayın Gül çekipgitsedeAB, 70mıl-
yonluk bir "kapatmanın" peşinı bırak-
mayacaktır. Erdoğan. Gül, Talat.. ni-
hayet Denktaş'ın dediklerıni yeni yenı
algılıyoriardır.
Elbette 3 Ekim süreci ile daha "kar-
maşık, daha zorlu" bir aşamaya giri-
tecek. AB, "domuzdan birkıl koparmak
kâr kârdır" sözünü tersine çevirmiştir.
Domuz, 43 yıldır Türklerden tek tek kıl
kopartmıyor mu?
BM, 'Olmak ya da Olmamak!'
ABD Başkanı George W. Bush,
Kongre'nin karşı çıktığı dıplomat John
Bolton'u, bir "aya/c oyunu" ile Birleş-
miş Mılletter'e baş temsilcı atadı. ABD
yasalanna göre büyükelçi adayları o
göreve uygun olup olmadıklannın he-
sabını verdikten sonra Kongre onaylar-
sa, göreve başlarlar. Kongre, Bolton'a
karşı çıktı. Başbakan Erdoğan, Cum-
hurbaşkanı'nın oluru olmadan nasıl "ve-
kâlet" ileyönetiyorsa, Buş da Bolton'u
"geçici" olarak bu göreve getirdi.
Bolton, daha göreve atanmadan "38
katlı BM binasının on katı fazladır" de-
di. Bolton'un New York'ta BM'nin tam
karşısındaTürkEvinin hemenyanında-
kı sokak başında ABD temsilciliğinde
koltuğunaoturduktan sonra, BM uygu-
lamalanna ilışkin yaklaşık 750 madde-
lik değışıklık önerisini BM Genel Sek-
reteri'ne sundu. Bolton, Irak'ın işgali-
ne karşı çıkan
BM'yi ABD'nin
denetimine al-
mayı amaçlıyor-
du. Annan, "za-
rif" açıklaması
\\e "BM'nin yak-
laşık 190 üyesi
daha olduğu
unutulmasın"
dedi.
BM Genel Ku-
rulu. önümüzde-
kı hafta bu or-
tamdaABD Başkanı'nın geleneksel "ev
sahibi konuşması" ile bu kez "Dünya
Doruğu" olarak çalışmaya başlayacak.
Anımsanacağı üzere 20O0'de, BM'nin
liderlerdüzeyınde "millennium (binyıl)"
toplantısı yapılmıştı. Bu toplantı, o gü-
nün devamı olacak.
Dünya Doruğu'nda Türkiye'yi Erdo-
ğan ve Gül temsil edecekler. Nevv York'ta
başlayan "Dünya Pariamento Başkan-
lan Toplantısı"nda Türkiye'yi TBMM
Başkanı Bülent Arınç temsil ediyor.
Erdoğan 15, Gül 21 Eylül'deBM Kür-
süsü'nde konuşarak Türkiye'nin ulus-
lararası sorunlara ilişkin gorüşlerinı açık-
layacaklar. Çeşitli ülkelenn; başkan,
başbakan, dışişleri bakanlan ile ikili gö-
rüşmeleryapacaklar. Erdoğan'ın prog-
ramında, BM dışında ABD'yle ikili iliş-
kilere yönelik kamuoyu görüşme ve
toplantıları da olacak. ABD'deki Yahu-
di lobisi ve israil Başbakanı Ariel Şa-
ron ile de görüşecek. Lobi ile Şaron'un,
Erdoğan'a Pakistan ile İsrail arasında
oynadığı "diplomatik çöpçatanlığa" te-
şekkür etmeleri bekleniyor.
Erdoğan, bın Turkıye Başbakanı, ikin-
cisi Ispanya Başbakanı ile "Uygarlıklar
Bırliği" grubu adına Annan'la iki kez
görüşecek. Erdoğan'ın Bush ile görüş-
mesi yok. Ancak, Annan'ın vereceği
yemekte Bush'un Türk Başbakanı'na
"Merhaba Tayyip" demesı olası.
20 Eylül'de Gul, BM Güvenlık Kuru-
lu'nun 15 üyesinin dışişleri bakanına
bir resmi kabul verecek. Türkiye, örgü-
tün kurulmasından bu yana bir kez Gü-
venlik Kurulu üyesi seçilmiş, sonraki
adaylıklannda gerekli desteği sağlaya-
mamıştı. Geçmişin acı deneyimlerin-
den yararlanarak hazırlanan bir planla
Türkiye'nin 2009-10 yıllarında Güven-
lik Kuaılu adaylığına destek aranacak.
Birkaç dilde hazırlanan tanıtım broşür-
lerınin dağıtımı çeşitli ülkelerde sürüyor.
80 ulkenin Türkiye'ye söz verdiği anla-
şılıyor. Batı Avrupa adaylan arasındaki
Türkiye, Avustur-
ya, Izlanda ara-
smdan ikisı se-
çilecek.
Bilindiği üzere
kurulun beşi
(ABD, Rusya,
Çin, Ingiltere ve
Fransa) olmak
üzere dönüşüm-
lü olarak iki yıllı-
ğına seçilen 10
üyesi daha var.
48 ülke ile kuru-
lan, sayıları 200'e yaklaşan BM üyele-
ri hâlâ 15 sandalye ile sınırlamaya tep-
ki gösteriyorlar. Bırtepki de "daimi üye-
//ğ/n"beşülkeylesınırlanmasınayöne-
lik... Almanya, Japonya, Brezilya, Hin-
distan gibı dört ülke kendililerinin de da-
imi üye yapılmalannı istiyoriar. Beş da-
imi ülkenın yanı sıra bazı ülkeler de bu-
na yanaşmıyorlar. Türkiye'nin de ara-
lannda bulunduğu ülkeler ise yalnızca
dönüşümlu sandalye sayısının artma-
sını destekliyoriar.
Bolton'un BM'yi kanştıran önerileh-
ne karşı Gabonlu Genel Kurul Başka-
nı Jean Ping'ın başı çektiği, öteki ül-
kelerin önerılerini içeren taslak da ko-
misyonlarda tartışılıyor. Bu tartışmalar
sonucundaya BM daha da güçlenecek
ya da ABD'nin denetimine girecek. ör-
güte en büyük maddi desteği sağlayan
ABD, ıstekleri karşılanmazsa, geçmiş-
teki gibı ödenekleri makaslama yoluna
gıdebilecek. Bolton'un "On kata gerek
yok" sozlerinin ardında örgüte en bü-
yük maddi desteği sağlayan bu tehdit
yatıyor.
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
Neredeyse tamamı tahliye edilen New Orleans'ta sulann altı ceset dolu
ÖÖlüm sessizliği çöktü• New Orleans'ta
Superdome
Stadyumu ve kongre
merkezi önceki gün
tahliye edildi.
Tayfim öncesi 500
binden fazla kişinin
yaşadığı kent şimdi
hayalet şehre
döndü. Felaketin
ardından ruhsal
bunalıma giren
2 polis intihar etti.
Dış Haberler Servisi-
ABD'nın Meksika Körfezı
kıyılarmı vuran Katrina kasır-
gasının üzerinden bir hafta
geçerken, felaketin yerle bir
ettiği New Orleans kentınde
tahliye çalışmalannın büyük
kısmının tamamlandığı ve
asayışın sağlandığı açıklandı.
.\ncak yetkililerin bu açıkla-
malanna karşın kentte önceki
günpoksle sılahlı kışüer arasın-
da çıkan çatışmada en az 5 kı-
şı öldü. Kasırga \e selde yaşa-
mını yıtırenlerin sayısının on
binı geçebıleceğı söylenıyor.
Yetkılıler feleketten en çok
etkılenen New Orleans'ta tah-
liye ışlemırun büyük kısmonın
tamamlandığını açıkladı. Bın-
lerce kışırun sığındığı Super-
dome Stadyumu ve kongre mer-
kezi önceki gün tahliye edildi.
Tayfun öncesi 500 binden faz-
la kişininyaşadığı kentşımdı ha-
yalet şehre döndü.
Kasırga ve selın etkısınde ka-
lan Louısıana, Mıssıssıppı ve
Alabama eyaletlennde yaşayan
1 mılyondan fazla kışının baş-
ta Teksas olmak üzere güvenlı
bölgelere nakledıldığı belirti-
liyor. Ancak az da olsa bazı böl-
gelelerde kurtanlmayı bekle-
yen kışılerin olduğu ve yetkili-
lerin e\ ev aramalaruu sürdür-
düğü kaydedildi. Evlerinın \ e ış-
yerlennın yağmalanacagı kay-
gısıyla kentten aynlmak iste-
meyenler ıse yetkılıler tarafın-
dan ikna edilmeye çalışıhyor.
ABD tç Güvenlık Bakanı
Michael Chertotfkent sakinle-
rının kendi güvenliklen. altya-
pı onanm ve temizlık çalışma-
lannın yapüması ıçin bölgeden
aynlmalan gerektiği, aksi tak-
dırde cesetlenn ortaya çıkması
Superdome Stadyıunu ve kongre merkezi arök nerede\se tamamen boşakb. (Fotoğraf: AFP)
Minik mucize herkes için umut ışığı
Felaket kentınde önceki gün dünyaya ılk kez merhaba
dıyen nunik bır bebek, yaşanan onca acıya rağmen
hayatın devam ettiğini bır kez daha kanıtladı. Kasırgannı
ardından selın ve daha sonra da yağmacılann geriye pek
bır şey bırakmadıklan, elektrik, su ve ilaç olmayan bir
hastanede dünyaya gelen prematüre bebeğin yaşama
karşı verdığı mücadeleyle felaketzedeler içuı umut ışığı
oldu. Yetkılıler adeta "parmak çocuk" görünümündekı
bebeğin asken bır helıkopterle gü\ enli bu^ bölgedekı
tamdonanımlvbir hastaneye se\k edıldığinı açüdadılar.
sonrası korkunç sahnelerle kar-
şılaşacaklan uyansında bulun-
du. New Orleans'ta şu ana ka-
dar 59 cesede ulaşıldı.
Kentte kurtarma çalışmala-
nna katılan bır hehkopter düş-
tü. Yetkılıler helıkoptenn mü-
rettebaünın kazayı küçük sıynk-
larla atlattığını açıkladı. Kentın
bazı bölgelenne elektnk veril-
meye başlandı.
Polisler işi bıraknor
Kasırga ve arkasından gelen
selle birlikte bölgeye hâkım
olan kaos ortamı polislenn de
ruh sağlığını etkıledi. Felake-
tin ardından ruhsal bunalıma gi-
ren 2 polis ıntıhar etti. Polisler-
den bınnın, kansırun kasırga-
da öldüğünü ögTendikten son-
ra intihar ettiğı belirtıliyor.
New Orleans'ta görev yapan
1600 polis memurundan yak-
laşık 200'ünün, silahlı çatış-
malar ve yağma yüzünden gö-
revi bıraktığı. birçoğunun ne-
den göstermeden görevıne gel-
medığı kaydedılıyor.
Polislenn. sel nedeniyle bu-
lunduklan yerlerden aynlama-
mış olabıleceklen olasılığı da
göz önüne alınıyor Pohs Şefi
Yardımcısı WJ. Rüe>, "Kala-
bahklar, polisten \iyecek dfle-
niyor. Yardım edememek en
acısı. Çünkü çoğumuz birbiri-
mizi ismi)1e tanıjoruz" diyor.
New Orleans'ta polis, bir
köprüyü onarmak üzere giden
müteahhit grubunun üzerine
ateş açan 8 saldırgandan en az
5'ini öldürdü.
14 kişilik müteahhit grubun-
dan ölen olmadığı belirtıldı
Amenkan güçlerinın Irak'ta
batağa saplandığı yorumlan-
nın arttığı bir dönemde mey-
dana gelen Katrina kasırgası
,\BD yönetimine yönelik sert
eleştırilerin daha da artmasına
neden oluyor.
Siyah bakan savundu
Bölgeye hızlı yardım ulaştı-
ramamak ve ırkçı davranmak-
la suçlanan George Bush, son
4 gün içınde ıkinci kez dün fe-
laket bölgesıni ziyaret ederek
tepkılen azaltmaya çalıştı. Ka-
binenın siyah Dışişleri Baka-
nı Condoteezza Rke da kasır-
ganın etkilediği bölgelerden
memleketi Alabama'ya gide-
rek, Bush yönetiminın felake-
tin kurbanlanna yardım etme-
Yardım
yağıyor
Katrina kasırgasının
ardından zenguı ve\ a
yoksul bırçok ülke,
felaketzedelere yardım için
harekete geçtı.
Felaketzedelere yardım
kampanyasına, ABD'nin
müttefıklerinin yanı sıra
kara hstesinin ön
sıralannda ver alan
ülkelerden Iran, Küba ve
Venezüella'mn da katılması
dikkat çekiyor. Geçen cuma
felaket bölgesıne 1500' ün
üzennde doktor ile 26 ton
ılaç göndermeyi teklıf
ettıklennı açıklayan Küba
De\ let Başkanı Fidel
Castro. hâlâ ABD'den yanıt
alamadıklannı söyledı
Bush yönetımıni felaket
sonrası çabuk harekete
geçmemekle suçlayan
Venezüella Dev let Başkanı
Hugo Chavez de 1 milyon
\ anl petrol ve insani
yardım göndermeyi teklif
etti Yardımı kabul
edeceğıni bıldıren ABD
yönetimi Chavez'in
eleştuilenni yanıtsız
bıraktı. îran ıse bölgeye
ınsani yardım
gönderebıleceğını açıkladı.
de, "siyah okluklan için" ya-
vaş da\Tandığı ıddıalarını red-
dettı. "tnsanlann sırf Afrika-
h-Amerikaholduğu için acı çek-
mesine Ldn ^eriküğine bir da-
kika için bile inanmam nıüm-
kün değfl" diyen Rıce. kasır-
gaya karşı cevabın daha iyi ol-
ması gerektığıni kabul etti
u
Fakir, yaşh, hasta insanlar
bölgeden zamanında çıkanla-
madı. Bunu daha ryi anlamah-
\TZ ki bir daha oünasuı" dıye
konuşan Rice. "Hiç kimse,özel-
tikk de ABD Başkanı insanla-
n ırk a>nmına da>anarakterk
eünez" dedi.
Bölgede 35 bin ulusal muha-
fız gücü ile 15 bin aktıf asker
görev yapıyor. Kısa süre ıçin-
de ulusal muhafız gücünün sa-
yısı 41 bıne yükseltilecek.
Feci kazadan 19 yolcunun kurtulması mucize olarak değerlendirUıyor. (Fotoğraf: AFP)
Endonezya'daki kaza sonucu toplam 137 kişi yaşamını yitirdi
Uçak keııtiıı ortasina düştü
DışHaberkrServisi-
Endonezya'nın Sumatra Adası'nda.
Medan-Cakarta sefenni yapan özel
Mandala Havayollan'na ait yolcu
uçağı. kalkışından hemen sonra
Medan'dakı bir yerleşım bölgesı
üzenne düştü. Kazada en az
137 kışı öldü, 19 kişi yaralandı.
içınde 117 kişinin bulunduğu
Boeing 737-220 tipi yolcu
uçağındaki yolculardan en az
9'unun kurtulduğu bildırdi.
Uçağın kalabalık bir yerleşim
birimıne düşmesi yüzünden,
ölenler arasmda bölge sakınlennin
de bulunduğu belırtilıyor. Cesedi
bulunan 137 kişiden 30'unun bölge
sakını olduğu açıklandı. Yerel bır
muhabır, kazadan yaklaşık
10 dakika sonra ulaştığı bölgede
yanmış cesetler gördüğünü,
yaklaşık 10 ev \le 5-6 aracm
yandığını, uçağnı paramparça
olduğunu anlattı.
Evler ve araçlar da yandı
Yerel televizyonlar, uçak enkazmın
alevler içindeki görüntüleriyle,
yerde yanan bazı evlenn ve
araçlann görüntülenne yer verdi.
Sumatra bölgesı yetkililen,
yolcular arasında eyalet valisinın
de yer aldığını bildirdi.
Endonezya'nın üçüncü, Sumatra
Adasf nın en büyük kenti olan
Medan'a düşen yolcu uçağında
112'sı yolcu 5'i mürettebat toplam
117 kışı bulunuyordu. Uçak
kalkışmdan 1 dakika sonra alevler
ıçınde kalarak havaalanının
500 metre ilerisine düştü. Eyalet
yönetimi sözcülennden Edi Sofyan,
uçağın evlerin üzerine düştüğünü
ve sonra yola çakıldığını belirterek,
uçağın parçalara aynldığıru belirtti.
Devlet Başkanı Ssüo Bambang
Yudhoyono, bulutlu bır havada
meydana geldiğı belirtilen kazayla
ılgüi soruşturma açılması talimatı
verdi. Endonezya'da en fazla can
kaybına yol açan uçak kazası 1997
yılında olmuştu. Aırbus A-300B4
tipi yolcu uçağının Medan kenti
yakırunda dağlık bir bölgeye
düşmesi sonucu, uçaktakı 222
yolcu ve 12 kişilik mürettebatın
tamamı hayatını kaybetmişti^
T ELAFER'DE 72 OLU
Türkmenleri
sindirme
operasyonu
Dış Haberler Senisi - ABD ordusu ve
Irak Ulusal Muhafızlan'nın 4 gündür
Irak'm kuzeyındekı Telafer'de
sürdürdüklen operasyonlar sonucu en
az 72 kişinin öldüğü belırtılıyor. Sünnı
ve Türkmenlenn yoğun olarak yaşadığı
Telafer'de yaşayanlann çoğu gece hava
saldınlanyla da desteklenen operasyon
ve çatışmalar nedeniyle kenti terk etti.
Türkmen Milliyetçı Hareketi Dış
tlişkiler Sorumlusu Turhan Ketene,
olaylarla ilgili olarak yaptığı
açıklamada, operasyonun 4 gundür
sürdüğünü ve en az 72 kişınin yaşamını
yitirdiğinı söyledi.
Halkterk ediyor
Yetkılilenn arama-tarama operasyonu
yürütüldüğünü söylediğinı belirten
Ketene, kentteki 9 mahalleden
bazılannın tel örgülerle çevrildiğini ve
boşaltildığını kaydetti. Halkın yüzde
70'inin kenti terk ettiğini dile getiren
Ketene. "Hem havadan bombardıman,
hem de aramalar var. Operasyon
Sünnilerin agırhkta olduğu bölgelerde
yogunlaşıyor. 35'e yakm ev havadan
bombalanmış. Evleri basıyorlar. Bazı
mahaDekrde zaman zaman küçük çaph
çatışmalar da yaşanıyor" dedi. Ketene,
operasyonun Türkmenleri sindirmek ve
şehrin demografik yapısını değiştirmek
üzere gerçekleştirildiğim savundu. Kenti
terk edenlerin başta Musul olmak üzere
civardakı kent ve kasabalara sığmdığı
belırtilıyor. Telafer'de, dırenişçıler ile
ABD ve Irak güçleri arasındaki
çatışmalarda ABD ve Irak askerlerine,
Şn Bedir Tugaylan'nın da destek
verdiği, çatışmalann özellıkle kentin
Sünni bölgelerinde yoğunlaştığı
belirtiliyor. t-