25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EYLUL 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA J\_ |J J_j J. LJ m\ kultur@ cumhuriyet.com.tr 15 2004 Fransa yapımı 'Kadın Tuzağı/Immortel' kısır bir haftanm öne çıkan filmiydi Enki Bilal çizgi roman fantastiği SUNGU ÇAPAN Bu yıl geleneksel Ulusal Altın Portakal yarışmasının yanı sıra uluslararası sulara da açılan ve ya- nn sona erecek olan Antalya festi- valinin ardından sökün edecek, 19 filmlik Filmekimi. kuşkusuz sine- maseverlere festıval esintisi, renkli bir hafta vaat ediyor yine. Filmeki- mi ıçin ufaktan ufaktan heyecanla- nırken alışılmış "yeni mevsim ba- şı" coşkusundan şimdilik uzak gö- riinen piyasadaki kıytırık filmlere talim ettiğimiz bu haftayı da 2004 Fransa yapımı, Enki Bilal filmi Immortel-Kadın Tuzağı'yla genç eleştirmen kardeşlerimizin gözünü boyamış, 2003 tskoç yapımı Tutku Nehrini seyrederek geçirdik. Sınır tarumaz hayal gücünün ürü- nü çizgi romanlanyla 1970 "li yıllar- dan itibaren bütün dıinyada tanınıp geniş bir hayran kitlesi edinen, 1951 Belgrad doğumlu. Boşnak asıllı Fransız çizer Enki Bilalın Bunker Palace Hotel'le (1989) Tykho Moondan (1996) sonra yö- netmen olarak imzaladığı üçüncü filmi Immortel-Kadın Tuzağı, do- kuzııncu sanat da denen çizgi ro- mana nicedir damgasını vurmuş \e nice çizeri etkilemiş bu ütılü 'ban- de dessinee' ustasmın fantastik ev- renini beyazperdeye taşıyor. New York, 2095 Bılal'in 1980-90'lıyıllarsüresin- ce ürettiği ve onu dünya çapında ünlü bir çizgi romancıya çeviren, 3 albümlük kült eseri Nikopol Üçle- mesi'nin •Ölümsüzler Fuarı' ve Tehlikeli Kadın' adlı iki bölümü- nü harmanlayıp serbestçe uyarlaya- rak sınemaya aktardığı Immortel- Kadın Tuzağı, bizde de kimi albü- mü yayımlanmış Bilalın tüm kül- liyatına vâkıf olanlara tanıdık sim- ge, iz ve göndermelerle dolup taş- Immortel Ad Vitam / Yönetmen: Enki Bilal ' Senaryo: E. Bilal, Serge Lehman / Kamera: Pascal Gennesseaux Müzık: Goran Vejvoda Oyuncular: Thonıas Kretschmann, Linda Hardy, Charlotte Rampling, Frederic Pierrot, Thomas Pollard, Yann Collette, Corinne Jaber Fransa 2004 (Özen Fılm) önetmen Bilal'in bu kez kamerasına ve malzemesine ilk iki filminden daha egemen olduğu kesin, hatta belirgin bir sinemasal uyuma eriştiği bile söylenebilir. Çünkü filmin görselliği oldukça etkileyici. Ama yönetmen olarak Bilal'in başlıca kusuru, sinematografik zamanı ve uzamı pek dikkate almaması, renkli ancak tekdüze bir anlatıma saplanıp kalması. sa da sıradan seyirciye anlaşılmaz, kavranılmaz gelebılir. 2095'in boğuntu veren. fütürist New York'undakı üç karakter çev- resinde geçen film. son dönemde distopya genel başlığıyla kategori- ze edilen bilimkurgu-fantastik türü- nün Blade Runnerdan Beşinci Element'e kadar uzatılacak kımi başyapıtlannı da çağnştıran bir re- ferans bolluğuna gark ediyor seyir- cisini yer yer, her dakıka diken üs- tünde tutarak. Üç ana karakterin, yani Dr. Elma Tumer'in (Charlot- ta Rampling) bilimsel araştırmala- nnda kobay olarak kullanmak iste- diği, mavi saçlı, beyaz tenli, seksi mutant Jiü'ın (Linda Hardy). gök- delenlerin yan yana yükseldigi New York göğüne asılı duran, uzaylı işi, devasa bir piramıdin duvarlanndan fırlayan. öiüme yargılanmış. sade- ce 7 günü kalmış. şahin başlı bir es- ki Mısırtannsı Horus (Frederic Pi- errot) ve aykırı düşüncelerinden ötürü 30 yıl dondurularak cezalan- dınlmış. Jill'e sevişmeyi öğretirken Horus'un bedenine girdiği, isyan- kâr muhalif Nikopol'un (Thomas Kretschmann) birbirine kanşan hikâyelerine, kaşarlanmış bir poli- tikacıyla seriyal bir katilin peşin- deki, tam 'film noir' kahramanı gi- bi eskı kulağı kesik bir polısi de ka- tan Enki Bilal, kâğıt üstündeki çiz- gi roman karelerinı nerdeyse bire bir canlandınp kurgulayarak ünlü üçlemesindeki atmosferi ve etkiyi yakalamaya çabalamış film boyun- ca, ama nafile. Bir kere, olay örgü- sünde çokça rastlanan ve anlatımı genelde kanştınp çorbaya çeviren kimi atlama-sıçramalara karşın film, hep aynı düz ritimde ve ken- di âlemine dalmış bir havada seyre- diyor. Yönetmen Bilal'in bu kez ka- merasına ve malzemesine ilk iki fil- minden daha egemen olduğu kesın, hatta belirgin bir sinemasal uyuma eriştiği bile söylenebilir. Çünkü fil- mın görselliği oldukça etkileyici. Ama yöjıetmen olarak BılaF in baş- lıca kusuru, sinematografik zama- nı ve uzamı pek dikkate almaması, renkli ancak tekdüze bir anlatıma saplanıp kalması. Genelde filmin bütününden bağımsız gıbı duran her planı zevkli kompozısyonlar içenyor. Seyircinin gözü her an ya ürkütücü bir bilimkurgusal yaratı- ğa ya da gökdelenlere tepeden ba- kan, kocaman bir uzay gemisını an- dıran, dev pıramide takılıyor film- de. Normal çekimlerle. bol efektli, dijital çekimlerin çogu zaman uyumlu bir biçimde kaynaştırıldığı ve yoğun grafiksel tadıyla. başan- lı görselliğiyle ayakta duran film- den geriye kalansa, albenili biçim- ciliği, görüntüleri, makyajı, dekor- kostümleri gibi teknik marifetleri ve dijital becerisi. Perdede oldukça estetik kılınmış bu biçimci, fantas- tik çizgi roman denemesi, tüm En- ki Bilal hayranlannı heyecanlandır- maktan öteye geçemeyen, olmamış bir sinema uyarlaması sonuçta. 20 Türkyapıtı Almancada Robert Bosch Vakfı'nm 'Türkiye Kitaplığı' tasarısı basma tanıtıldı Kültür Servisi - Önceki akşam Almanya'mn Istanbul Başkonsolosluğu"nda yapılan bir toplantıda Robert Bosch Vakff nın 'Türkiye Kitaplığı' tasarısı basma tanıtıldı. Tasan kapsamında Türk yazınının 1900 lerin başlarından günümüze uzanan döneminden seçilen 20 cıltlik bir yapıt dizisi Unionsverlag Yaymevi tarafından Alman okurlara sunulacak. Toplantıda ilk konuşmayı yapan Robert Bosch Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dieter Berg, 'Alman-Türk İlişkileri' başlıklı yeni bir çalışma alanı oluşturduklannı, 'Türkiye Kitaplığı' tasansının da bu çalışmalann çekirdeğini oluşturduğunu söyledi. Daha sonra konuşan ve tasarıyı yayına hazırlayan iki uzmandan biri olan, Prof Dr Jens Peter Laut, amaçlannı "Modern Türkiye'yi ve insanlarını etkileyen süreç ve olayları okurlarımıza edebiyat aracılığıyla aktarmak istedik. Özellikle Almanya'daki iki dilli Türk asıllı yurttaşlarımıza ulaşmayı amaçbyoruz. Bu yurttaşlanmız anayurtlarındaki edebiyat zenginliğiyle gurur duymab" dıye açıkladı. Diğer uzman, Prof. Dr. Erika Glassen de tasan hakkında tamamlayıcı bılgiler \erdi. Yapıtlann seçiminde Türk ve Alman uzmanlann birlıkte çahştığı bıldırilen 'Türkiye Kitaplığı'nda 6 seçkı ve 14 roman yer alıyor. Seçkilenn biri şure, ıkısı öyküye ayrılmış. Diger üç KÜLTÜK • SANA seçki Türk edebiyatı tarihi, Türkiye tarihi ve halk edebiyatı konulannda inceleme ve denemelerden oluşuyor. Roman dizisi içinse, Halit Ziya UşaklıgiTden Murat Uyurkulak'a kadar. Türk edebiyatının degişik dönemlerini ve gelişimini gösteren 14 yapıt seçilmiş. İlk üç kltap yayımlandı 'Türkiye Kitaplığı' dizisinin ilk üç kitabı olan Leyla Erbil'in 'Tuhaf Bir Kadın' ve Ahnıet Ümit'in 'Sis ve Gece' adlı romanlan ile Tevfik Turan'ın yayına hazırladığı 'Istanbul'dan Hakkâri'ye: Hikâyelerle Bir Gezi' başlıklı öykü seçkisi eylül ayında Almanya'da yayımlandı. Robert Bosch Vakfı" nın bugüne dek gerçekleştirilen kısmına 800.000 Auro bütçe ayırdığı dizide yer alan 20 kitabm yayımlanmasının 2008 yılında tamamlanacağı da toplantıda verilen bilgiler arasındaydı. .\\W-WXmX] E K V A T O R •S A N A T G A L E R i S i HALE ERENLER Resim Sergisi 30 Eylül - 14 Ekim'05 Vali Konağı Cad. Pasaj 73 Kat 1 No:28 Nışantaşı Tel: 212.225 23 18 TÜRK EL SANATLARI VE ATÖLYE ÇALIŞMALARI EBRU • HAT • TEZHİP • MİNYATÜR • RESİM • TAKI VİTRAY • OSMANLICA • KUYUMCULUK • SERAMİK PORSELEN SÜS. KLASIK, SERBEST |SICAKj' • SERBEST FIRÇA DEKORATİF SÜSliME XWAŞ CAMAHŞAP" • KURDEIA NAK1ŞI MÜZİK ÇAUŞMALARI NEY*UD*KANUN* KEMAN'GİTAR ÖZEİ ETÜT MÜZİK KURSU ıGencİ Sanat Yöoetmem Doğan Car.ku Klasik Gitar - Flamenco Gitar Piyano - Keman • Şan Sınırlı uyıdaki konttnıanlarımız için üyıtltrmız ötnm elmtktedir. (0216)326 11 43 Koşuyolu v™ w.etutmuzık com BINBIR GECE M üz i k 1 i Ovun 2 Böl ü ın 1-8-22 Ekim Cumartesi, Saat: 20.00 Yer: Oyuncular Tıyatro Kahve lstıklal Cad. Rume'lı Han 88/4 Tel= 0212 245 13 14 TC KCLTtPB\KAMtC! BAKAMJCr\I\ KATIULAJ TIYATRO KONSER ASKA DAİR MÜMTAZ SEVİNÇ 02 EKIMPAZAR 19:30 AYŞETÜTÜNCÜ UÇLUSU»YŞE TOTÜHCO PİYANO YAHYA DAİ SOPRANO STENOR SAKSAfON , OİUZ BÜYÜKBERBO! BAS i Sl B KLAR1NET ORTAOYUNCULAR www.ortaoyuncular.com 7 Eklm'den Başlayarak Ferhan Şensoy'un KIRALIK OYUNKENEF PENCERESİNDEN DENİZ GÖREN GÜLDÜRÜ Ferhan Sensoy - Nefrin Tokyay - Rasim Öztekin Okan Bayülgen Ali Catalbas - Elif Durdu - Ebru Soyuerden - Özgü Namal Cuma - Cumartesi 20.00, Pazar 15.00 ve 18.00 KARAKEDI S/o<29 SüH CUtfltSTESi 2:00 9/16/30 EKİM PAZASaOC AZUCAR DE CUBA TOPLULUĞU <KÖBA ŞEKERİ) MÜZİK VE DANS cımv (KU8A GECESI) W Tlll IMKI »III" MW™" BAŞUYOR! NA2IM !NC0OJPİLAR1 DR ,E v_: • fflU $8, fOTOtMF OEBir»! BMS, |[ ML IISflNIUCA) *Tİl«ELU! EUU SINEMA VE HÜZİI »TÖI V EIEÎI MSIM:» B^UTOR 1 Nazım Hikmet Kültür Merkezi 2005 EN İYİ YABAMCI FİLM 0SCAR ADAY1 rıı (itkrrwtkulturmefkrzi.org Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYLER, 10 Ekim Pazartesi saat:20.00 İSTİKLAL CAD. NO14O TEL: (0 212) 251 18 65-66 FAX: (0 212) 244 43 27 İlanlanmz İçin (0212)293 89 78 perareWam@perareklam.com.tr perareklam@superonfine.com www.perareklam.com.tr GERÇEK DİKSİYON "Doğru ve Giizel Konuşma" lSpıker-Radyo-TV Devlet Sanatçısı) NEDRET SELÇUKERIe (4aylıkM.E.B. sertifikalı kurs) 400 YTL TEL : 0216 495 07 95 &e>o4üCINE MAJESTIC Nsarfas MOV1EPLEX .event KLJtTUB MERKEZ) -adıiiv 8ROADWAY BALJKESIR ŞAN OAfl" HOUSE 8L>RSA B JRC CINE3flOME BURSA MEGAPO- 43MERKEZ SAMSUN 3.AL^X^ C E C KIBRIS .»«<OSB ^E 216 3« U 81 266 246 00 96 324 221 48 06 EZ 22* 261 5^ S' CLU8 3S2 230 58 30 K 392 222 53 95 •2 K 1* 15 16 3C 11 OC - 13 30 16 00 M 30- H 0 O - 16 30 -1 "5 1345 '6 15 13 00 - 17 15 2- 3ü 11 3C - 16 15 2' 00 123: 15 30 1B30 15*5 18 15 ^ 4 51 i - 5 20 45 !3&C 21 30 1S.3C -21 M 1930-21 30 VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESl IL^KİMLİĞİ'NDEN 2005 354-142 E-K Davacı Gû\en Sıgorta AŞ \ekılı Av Selçuk Yaprak tarafından da\ahlar Kapıtal Sıgorta, Musa Yıldınm ve Hikmet Çalış alevhıne mahkememıze açılan rucu tazmınat davasının tensıp üzennden venlen gorevsızlık kararı gereğınce. Davalılardan Abdullah ve Esme'den olma, 1977 doğumlu. Ka\sen ılı Melıkgazı ılçesı Kevkubat koyii nüfusuna kayıtlı Musa Yıldı- rım'ın vapılan tum araştırmalara rağmen adresının tespıt edılemedığı. mahkememızce \erılen kararın leblığ edılemedığı anlaşıldığın- dan. Teblıgat Kanununun 28. maddesı uyann(a teblığ edılmış savılacağı ılan olunur 09 09 2005 Basın: 43401 () KEDt GOZU VECDİ SAYAR Ayrupa'nın Kültür Başkenti Türkıye'nın Avrupa macerasında zorlu bir döneme- cin eşığindeyız. Ülkemızi. ıçine kapalı bir üçüncü dün- ya ülkesi olarak görmek isteyenlertüm güçleri ile bas- tırıyor. Avrupa'nm muhafazakâr ve ırkçı politikacılan ile Türkiye'den çeşitlı kesımler bu amaç için el ele vermiş durumdalar. Kendi payıma, kısa vadede sonuç ne olur- sa olsun, Türkiye'nin Avrupa macerasının hüsranla so- nuçlanmayacağına inanıyorum. Çünkü, alman mesafe azımsanmayacak boyutlarda. Bugün, bu inancımı pe- kiştiren bırkaç olaydan söz açmak ıstiyorum. Bunlardan ılkı, fstanbul'un 2010 yılında Avrupa kül- tür başkentlerınden bın olmasını hedefleyen bir proje. Bırkaç yıldır. bir girişim grubu tarafından sürdürülen ön çalışmalar, bu yıl ıçınde oluşan danışma veyürütme ku- rullannın çalışmalan sonucu, nihaı aşamaya geldi. Tür- kiye, önümüzdekı kasım ayında Avrupa Birliğı'ne pro- jesıni sunuyor. Sonuç, önümüzdekı baharaylanndaalı- nacak. Kanımca, 2010 yılında, Almanya ve Macaris- tan'dan bırer kentle bırlikte İstanbul'un "Avrupa Kûl- tür Başkenti" olarak belırlenmemesi ıçin hiçbır neden yok. Çünkü, ıkı yüze yakın projenın yer aldığı kapsam- lı bir dosya ile çıkılacak, kararı verecek uluslararası jü- nnın karşısına. Yen gelmışken hatırlatmakta yarar var. Hâlâ geç kalmış değılsınız. Proje başvurulannızı bize ile- tebılırsınız (e-posta adresımıze veya sekretaryanın ça- lıştığı istanbul Kültür ve Sanat Vakfı'na. Istanbul, 1996 yılındaki Bırleşmiş Milletler Habitat Konferansı'ndan bu yana nice uluslararası toplantıdan yüz akıyla çıktı. En son örnek, Mımarlar Odası'nın Is- tanbul'da gerçekleştırdığı "Dünya Mımariar Konferan- sı" idı. "Avrvpa Kültür Başkenti" projesı, Habıtat'ia baş- layan sıvıl toplum-kamu sektörü ortaklığının en geliş- mış ürünü olabılir. Hazırlık aşamasında, son derece uyumlu bir bırlikteUk yaşanıyor. Nuri Çolakoğlu'nun başkanlığındakı yürütme kurulunda, Dışışlerı Bakanlı- ğı, Kültür ve Turızm Bakanlığı. Istanbul Valıliğı, istanbul Büyükşehır Beledıyesı üst düzeyde temsıl edilıyor. Si- vil toplum kuruluşları ıse gerek yürütme, gerekse danış- ma kurullannda çoğunluğu oluşturuyor. Resmı kurum- ların, eskı alışkanlıklarından kurtulup sıvıl toplumla pro- je ortaklığına girmelen. çağdaş yönetim anlayışına gi- derekyaklaştığımızı göstenyor. Habitat, mımaflıkkong- resi gıbı projelerin başarıya ulaşmasındakı en büyük et- men de bu olsa gerek. Bu projelerde elde edilen başa- n, kentsel yönetim anlayışında, sanat kurumlanmızın yö- netimınde köklü degışıklıklere gıtmenın zamanının gel- diğinı göstermiyor mu? Umuyorum ve dılıyorum kı, "iyiuygulamalar"\n, kent- lerimizı ve devlet' yönetenlere ışık tutacağı, halk adına kamu görevi yapanların, demokrası, saydamlık ve ka- tılımcılık ilkelenne sahıp çıkacağı günler o kadar uzak değildır ve bu iyi uygulamalar bırer "ıstisna" olarak kal- maz. Avrupa'nm tutucu kesımlen ne derse desın, Türkiye artık Batı uygarlığının aynlmaz bir parçası. Üstelik, ken- di kimliğını, kendı değeıiennı yıtırmeksizın yürütüyor bu mücadeleyi. Büyuk ölçüde, kültür ve sanat alanında yıl- lardır iğne ile kuyu kazarcasına uğraş veren bireylere ve kurumlara borçluyuz bu kazanımı. Bugün, dünyanın önde gelen gazetelerınde. The Wall Street Joumal'da, New York Times'ta Istanbul konulu özel dosyalar ha- zırlanıyorsa, bunun bırtesadüfdeğıl, sanat insanlanmız ve kurumlanmızca yıllardır sürdürülen özverilı çalışma- lann bir sonucu olduğunu görmezlikten gelemeyiz. Istanbul, şu günlerde bınlerce yabancı konuk ağırtı- yor. BıryandaİKSV'nın "IstanbulBienali"veeşzaman- lı sergıler, öte yanda DDF'nın "Yaya Sergileh", "Tasanm Fuan", İFSAK'ın "FotoğrafGünleri", Galata Perform'un "Görünürtük Projesı" (Bu lısteye, bugün "Film ekimi" de ekleniyor). Dünyanın önde gelen sanat eleştirmenleri, küratörler, sanatçılar. koleksiyoncular, gazeteciler, İs- tanbul'un sanatsal yaşamının zenginliğı karşısındaşaş- kına dönüyor. Bir galenden ötekıne koşuşturan yaban- cılar değil yalnızca. istanbullular da, Istanbul sokakla- nna bir başka gözle bakma olanağını yakalıyor. Kuşku- suz, çok önemli sanat yapıtlannın yanı sıra değeri ken- dinden menkul bazı sanat eserleri, çağdaş sanatçılann deyimıyle "ış"\er de var. Bu da, yaşamakta olduğumuz hızlı değışim sürecınin bir yansıması. Doğaldır... Anadolu'da da benzer bir süreç yaşıyoruz. Birkaç yıl önce hayal edılemeyecek birtablo var karşımızda: "An- talya Avrasya Fılm Festivair, "Nevşehır Kapadokya Banş Buluşması", "Hatay-Antıoch MedentyetlerBuluşması", "Batman Hasankeyf Festıvalı", "Kızıltepe Kadın Fes- tivali", "Trabzon Kültür-Sanat Festıvall". "Kars-Kafkas Kültürteri Festıvalı"... Son bir hafta ıçınde pek çok ken- timız, kültür ve sanatla haşır neşir oldu. Kimi daha iyi hazırlanmış, kımı yereüikten kurtulamamış, kımi uzman- laşmayadeger veren, kımı eskı alışkanlıklanndan henüz kurtulamamış etkınhkler... Ama, ortada bir gerçek var. Hızla değişiyoruz. Hem de olumluya doğru. vecdisayar@yahoo.com K Ü L T Ü R Ç İ Z İ K K A M İ L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle