Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 EYLÜL 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr
Sonuna kadar 'bağımsız' kalmayı hedefleyen VitrA, Ross Lovegrove imzasıyla Londra'da sükse yaptı
Dünyabanyolannda Türkesintisi
StarTV
bugünsatışta
I Ekooomi Servisi -
Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu (TMSF),
Star Medya Grubu
şirketlerinden Star TV'yi
bugün satışa çıkaracak.
Muhammen bedelı 155
milyon dolar olarak
belirlenen Star TV ihalesi
için, Ciner Televizyon ve
Radyo tşletmeciliği AŞ,
CGS Televizyon ve
Radyo Yayıncıhğı Tic.
AŞ, Işıl Televizyon Yay.
Tic. AŞ, Atlantik Basın
Yaym AŞ ve Etik
Yayıncıhk AŞ, idari
belgelerini teslim etti.
T0B8:ERDEMh
ıteğerini butocak
• ANKARA (ANKA)-
Türkiye Odalar ve
Borsalar Bırliği (TOBB)
Başkanı Rıfat
Hisarcıklıoğlu,
ERDEMİR konusunda
kararlı olduklannı
belirtirken oluşturulan
ortak girişim grubunun
en azından ERDEMİR'in
değerinin altmda
sanlmasına izin
vermeyeceğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, TV 8'de
yayımlanan Sağduyu
programına katıldı.
Konut atağı
söktörüzortedı
• ANKARA (AA)-
Hûkümetin 2007 yıh
sonu itibanyla 250 bine
yükselen konut hedefı,
inşaat sektörünü zorladı.
Edinilen bilgiye göre,
ihalesi yapılmış veya
inşaaü başlamış konut
sayısınm kasım sonu
itibanyla 152 bine
ulaşmasına karşın inşaat
sektöründe önemli
oranda makine, eldpman
ve inşaat malzemesi
sorunu yaşanıyor.
özellikle kule vinç
sıkıntısı had safhaya
ulaştı. Inşaatlann tûnel
kalıp sistemi ile
yapılması nedeniyle bu
kaİıplarm ve diğer inşaat
malzemelerinin yüksek
katlara taşınması için
zorunlu olan kule vinç
gerekiyor.
fetekom'daki
nakit fazlası
1 ANKARA (AA)-
felekom özelleştLrmesi
ile birlikte gündeme
gelen ve bir kanunla
karara bağlanan
Telekom'un fazla
nakdının idaresinin nasıl
yapılacağı, Devlet
Planlama Teşkilatı
(DPT), Hazine ve
Ulaşnrma BakanhğVnca
belirlenecek.
• Eczacıbaşı Topluluğu
kuruluşlanndan VitrA'nın
yeni koleksiyonu "lstanbul"un,
kuruhışun dünya pazarlanndaki
yüzde 5'lik payını daha da
yukan taşıması
hedefleniyor.
HASANERİŞ
LON-
DRA- Ecza-
cıbaşı Toplu-
luğu kuruluş-
lanndan VitrA,
LouisVrtton'dan
Guzzinı'ye, App-
le'dan Dupont'a
dünyanın en ünlü
markalan ile
çalışan
endüstriyel tasanmın dünyaca ün-
lü isimlerinden biri sayılan Ross
Lovegrove tarafından tasarlanan
100 parçahk "IstanbuT adlı ko-
leksiyonunu, Londra'daki Fashion
Week ve Yüzde 100 Design etkin-
lıkleri kapsamında tanıtö.
Çok sayıda ünlü tasanmcı, iç
mimar ve mimann kaüldığı sunu-
mun, halen dünya pazarlannda
yaklaşık yüzde 5 payı olan Vit-
rA'nın konumunu daha da yukan
çıkarması bekleniyor. VitrA Tür-
kiye'deki üretinıinin yüzde 80'inı
50 ülkeye ihraç ediyor. Yurtdışın-
da toplam 2 bin saüş noktası bu-
lunuyor. Türkiye'de yüzde 25 olan
VitrA'nın pazar payı, Almanya'da
yüzde 12, Avusturya ve Yeni Ze-
landa'da yüzde 10, îsra-
il'de yüzde 8, îngilte-
re'de yüzde 6, ABD ve
Fransa'da yüzde 3 ve
Italya'da yüzde 2. Kurulu-
şun 2002'de 170 milyon dolar
olan toplam ihracatı da 2004'te
295.3 milyon dolara tırmanmış
durumda.
Bütent Eczacıbaşı, tanıtım
öncesi düzenlenen toplantıda
yaptığı konuşmada, yeni ko-
leksiyonun tasanmını yapan
Ross Lovegrove'un Türk ban-
yo kültürünün en mükemmel
yönlerini özümsediğini ve yeni-
den yorumlayarak özgün bir ko-
leksiyon yarattığuıı belirtirken
"Ross'un diğereserleri gibi bu ko-
leksiyonun bazı bölümlerinin de
yakmda dünyanın önde gelen nıü-
zeterinde teşhir edflecek bir sanat
eseriolduğuna inanryorum" dedi.
Eczacıbaşı bu arada bir soru
üzerine, yabancı ortakhklar konu-
sundaki düşüncesini de "Vit-
rA'nın bağımsız kabnaması için
biçbirnedenyok. Gekceğuıide çok
parlakgörüyoruz" dıye cevapladı.
VitrA Pazarlama ve Sanş Mü-
dürü Berna Erbüek'ın toplantıda
verdiği bilgilere göre, markalaş-
ma yâtınmlanna ağırlık veren ve
bu amaçla tasanm alanında yü-
da 5 milyon dolann
üzerinde yatınm
yapan VıtrA,
dünyanın en bü-
yük 6 üreticisi arasın-
da. Lovegrove gibi bü-
yük imzalarla çalışmak,
VitrA'nın yerini daha yuka-
nlara çıkarabiliyor.
VitrA'nın yıllık 500 bin
adet seramik sağlık gereci ve
2 milyon metrekare seramik
kaplama kapasiteli Rusya ya-
ûnmı 2007 yıh başında dev-
reye sokulacak.
Tasanm dâhisinin dıışu
Yeniban>okoleksi\onu "İstanbuTutasariayanRoss Lo-
vegrove, bugüne kadar Sony'ye vvalkman'den Airbus'a
uçak mobflyasına, Peugeot ve Mazda'va otomobilden
Lx>uis\\ıitton'aba\ııla,Guzârd'wmutfakürünlerinden
ChaneTe parfüm şjşesine kadar pek çok üründe imzası
olan bir isim. Çabşacağı markayıtiüzlikkseçiyorve im-
zasnnarkanın değerinidahada yukançekebiliyor. Eser-
ieri, New York'taki Modern Sanat Müzesi ile Gughen-
hefanMüzesi.ParistekiPompidou Meriteri,Japonya'da-
ki Axis Merkezi ve Londra Tasanm MüzesTnde sergi-
leniyor. "VrtrA gibi bir endüstri lideri ile çalışmak be-
nim için nadir rasdanacakmükemmel bir firsat" div en
Lovegrove'm tasarladığı tepe duşu, diğer radikal tasa-
nmlar arasında en çok dikkati çekenlerden biri.
DÜNYA EKONOMlStNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA ergin.yildizoglu@gmail.com
Ocak ve nisan aylannda, "Kemeherini-
zi bağlayın inişe geçiyoruz" diye yazmış-
tım. Uçak(dünyaekonomisi) çoktan men-
ziline ulaştı, ama bir türiü inişe geçemıyor.
Sanınm yolcular uyuyordu, pilotlar da sar-
hoş.
Yolculannbirkısmıartıkuyanıyorve'TVe
oluyor, neden hâlâ inmiyoruz? Bu gidiş-
le yakıt bitecek, yere çakılacağız" diye
söyleniyor. Ya pilotlar yakıt bitmeden ön-
ce ayılmazsa?
Yolculann tedlrglnllgl
Morgan Stanley baş ekonomisti Step-
hen Roach bir süredir, dünya ekonomi-
sindeki asimetrik tehlikelere dikkat çeki-
yor, "yumuşak iniş" olasılığının giderek
azaldığını yazıyordu. Geçen hafta "Who-
se blaiming whom" (Kim kimi suçluyor,
23/09/05) başlıklı yorumunda, "Ameri-
ka'nın cari hesaplar açığının, dünyadaki
en büyük dengesizlik unsuru olduğunu"
savundu. Dünyadaki toplam cari açığın
yüzde 70'i, dünya GSMH içindeki payı
yüzde 21 olan ABD'ye ait. Japonya'nın
payıysa yalnızca yüzde 17. Cari fazla ta-
rafındaysa, yüzde 70'e ulaşmak için Çin,
Almanya dahil, 10 ülkenin fazlalannı top-
larnak gerekiyor.
ABD'de tasamjf oranlan (hane halkı ta-
sarruf oranı yüzde -0.6, Axel Merk, Asia
Tırnes, 23/09) son derecede düşük; eko-
nornik büyümesini finanse edebilmek için
dünyanın geri kalanından günde 3 milyar
dolar (geçen yıl 2 mityardı) kaynak aktar-
mak durumunda ABD'nin GSMH'si için-
de en büyük payıysa, yüzde71'letüketim
katemi oluşturuyor. öyleyse, binncisi ABD
cari açığı dengesizliğin en önemli bileşe-
niyken, ABD tüketici talebi de bu denge-
sizliğin temelini, "uçağın yakıtını" oluştu-
ruyor. Bunu söylerken ABD'ye dış dünya-
dar gelen tasarrufların bu yakıtın en
önemli bileşenı olduğunu da söylemiş olu-
yoruz. Ikistnden biri kesilirse uçağın düş-
mesi kaçınılmaz.
Geçen hafta yayımlanan Dünya Ban-
kası, Dünyada Ekonomik Durum rapo-
ru, raporvıaktaranTheEconomistdeben-
zer bir tehlikeye dikkat çektiler. Rnancial
Times'dan Martin Wolf dengesizliklerin
bir an evvel düzeltilmesı gerektiğini savu-
nuyor, yazısını "yumuşak iniş olasılığının
çok düşük olduğunu" vurgulayarak bitiri-
Bir TÜPIÜ İnemiyopuz
yordu (21/09).
Instrtute of In-
ternational Fi-
nance da G7 ülkelerine yaptığı çağnda,
benzer bir kaygıyı dile getirerek dengesiz-
liklerin giderek ciddi bir tehlike oluşturma-
ya başladığını ileri sürdü. "2006 yılında
gel'tşmekte olan ülketerin kaynak 6u/-
makta çok zorianabileceğine" (1) işaret
etti (Financial Tımes 14/09). Geçen hafta,
Plaza Anlaşması'nın 20. yıldönümünde
toplanan G7 maliye bakanlan toplantısı-
nm gündemini de, küresel dengesizlikler
ve petrol fiyatlan oluşturuyordu. Cumar-
tesi, BBC'nin VVorld Business programın-
da, Krugman'ın da katıldığı yuvariak ma-
sa tartışma-
sının da ko-
nusu küre-
sel denge-
sizliklerdi.
Prof. Brad
De-
Long'da,
ağustosta
katıldığı,
KansasCity
FED tarafın-
dan düzen-
lenen "Gre-
enspan dö-
nemi" baş-
lıklı konfe-
ranstaki iz-
lenimleriyle
ilgili bir yo-
rumda, den-
gesizliklerin
olası etkileri ve tehlike düzeyi konusunda,
yerel makro ekonomistlerie uluslararası
ekonomistler arasındaki 180 derece fark
olduğunu saptayarak yaşanan ataletin ar-
kasındaki nedenlere de ışık tutmuş olu-
yordu: Yeni bir politika/model yokluğu
söz konusu (15/09- "Küreselleşmeden
sonra çürüme" demiştik ya...). Kısacası,
Wall Street Journal da dahil dengesizlik-
lerden yakınanlann sayısı eylüldehızla art-
maya başladı.
Fırtınalar
Uçak havada dönerken pilotlar eğlen-
meye devam ededursun, yaklaşan iki fır-
tna, durumun vahametini daha da arttın-
yor.Bunlar yal-
nızca Katrina
ve Rita değil.
Institute of Intemational Economics'ten
Michael Mussa'nın, eylül ortasında ya-
yımlanan çalışmasından, dünya ekono-
misinin 2006'da yavaşlayacağı anlaşılı-
yor. Doğal fırtınalann, zaten rafıneri kapa-
sitesi yetersizlikleri yüzünden çok sıkışık
olan enerji piyasalanna ek basınç getire-
rek yavaşlamaya katkıda bulunacağı söy-
lenebilir. Diğer taraftan, bu iki fırtınanın ya-
rattığı yıkım ABD'de üretim kapasitesi
kaybına neden olarak genelde arzı daral-
tırken Bush hükümetinin daha şimdiden
yalnızca Katrina için yaklaşık 100 milyar
dolar har-
camaya(pi-
yasaya liki-
dite sürme-
ye) niyet-
lenmesi,
petrol fiyat-
lanndan
gelen enf-
lasyonist
baskılann
daha da
güçlenece-
ğini gösteri-
yor. Petrol
fiyatlann-
dakıartışve
FED'infaiz-
leriyüksett-
mesiyse,
maliyetler-
de.kâriarda
ve üretimde daraltıcı bir etki yaratıyor. Bu
dinamik de ister istemez "durgunlukta
enflasyon" (stagflasyon) tehlikesini gün-
deme getiriyor.
ABD ekonomisinin yavaşlamaya başla-
masıysa, faizler ve petrol fıyatlanndaki ar-
tış, Katrina ve Rita'yla birieşince, tüketici
güveninde temmuz ve ağustosta başla-
yan büyük gerilemeyi güçlendirecek. Yi-
ne bu aylarda, gayrimenkul piyasalannda
başlayan düşüşler tüketici talebini zayıf-
latarak dünya ekonomisinde durgunluk
eğilimini güçlendirecek. Dolayısıyla bu et-
kenler, "uçağın" inişinı hızlandıracak. Bu
ftrtmalann, rafineri kapasitelerini imhaede-
rek bir enerji krizine zemin hazıriadığı da
bir gerçek (Wall Street Journal, 24/09).
Ancak, yaklaşmakta olan bir başka fır-
tına daha var. Ev borçlan (mortgage) ve
şirket borçlan (kredıler) piyasalannda, ris-
ki azaltmaya yönelik bir enstrüman olan
"kredi türevlehnin" (mortgage ve borçlar
bir havuzda toplanıyor, havuzun parçala-
n satılıyor) hacmi 2001-24 döneminde,
her yıl ikiye katlanmış. Böylece, olağan
borçlu-alacaklı zinciri birçok yeni oyun-
cunun kartşmasıyla söz konusu dönem-
de 8.4 trilyonluk karmaşık bir nsk transfer
oyununa dönüşmüş. CNN'in aktardığına
göre önceki hafta FED görevlileri seçkın
bir Wall Street bankacı grubuyia yaptıkla-
n bir toplantıda, yatınmcı firmalann kredi
türevi kontratlannı zamanında işleme so-
kamadığından yakınıyoriarmış. Standard
and Poor's Mali Kurumlar Reyting Bölü-
mü Başkanı Tanya Azarch da, türev pi-
yasalanndaki bu hızlı büyümeden endişe-
li; piyasadaki birçok oyuncunun işlem
odalannın, tam anlamıyia bir keşmekeş
içinde olduğundan yakınıyor (CNN,
23/09).
Bumunuza yanık kokusu mu geliyor?
Bu bir şey değil, bir de Sentetik Kredi Tü-
revleri'ne (SKT) bakın. Riskleri, Wall Stre-
et Joumal'da, uzun bir ön sayfa yazısın-
da tartışılan SKT, DavRJ Li adlı Çinli bir
matematikçinin çok karmaştk bir modeli-
ne dayanryor (Mark VVhrtehouse, 12/09).
SKT, kredi türevinde, kredininriskinekar-
şı güvence satılmasına dayanıyor. Bana
ayda şu kadar para verirsen falanca kre-
dinin iflasriskinifilanca tarihe kadar üst-
lenirim (batarsa ben öderim). Bu arada
risk artarsa kontrat daha yüksek bir frya-
ta yeniden satılabiliyor... Model SKTnin
riskini, bir sektördeki finmalann topluca
batma olasılığını, piyasanın bu firmalaria
ilgili algılanna dayanarak ölçuyor. Ancak
bizzat David ü'nin vurguladığı gibi "yatı-
nmcılar, modele çok fazla gûveniyor, ço-
ğu kez inceliklerini kavramadan oynuyor,
risk azaltmadıklan haide azalttıklannı dü-
şünebiliyoriar". SKTIerin hacmi de baş
döndürücü bir hızla 2001 'de 300 milyar
dolardan 20041e 1.5 trilyon dolara yüksel-
miş. Geçen hafta tartışmalar bu yönden
de bir fırtınanın güç toplamakta olduğu-
nugösteriyordu.
Ozetle uçak dönmeye devam ediyor,
yakıt bttiyor, her yönden fırtınalar geliyor.
Zamanında inemedikçe düşme riski ar-
tyor.
36 a/a kadar vade, günde fotokopi &yazıcı
Fotokopide
kuruşdevri
l
Bonus Gard'la
bu kampanyaya öze( in fyatına
sifirfaiz
Türkıye'nin
en qok satılan
fotokopı makınesı
0212 275 00 20(Pbx)
wwwb0gjtas.com
STANBUl Meaaıyeköy i-gm * 1] V.t '0 00 I Wor*fiy Bılpel (211' 55^ 5' 00 I Poıtıf ı^ 2
V
Î"C 93 oS katdlı 3^4* 2\'M : i i îl Kadıköy iılgta, fJSj l'B 53 C* I fcjrr Ttkn-k (116, 3
A N K A M 4 J O S ( 3 I 3 4 '- 61 67 Uobtr Mm i y o (312)364 2 3S MMt* Sak (3 1: 232 44 =6 Omfr BM Gn* '; l r 5 22MIZMh3(p^ C32ı4J| 59 00 B c p o ı Kupsar fa2) MA 32 « Kon* 5er* (31) M5 43 88
K»j^ılarKr»i32''8i''2 lû MfnW Hwmak,23;'»35 .a <C ADANA ntet (322, ^59 -S 25 ADAPAZARJ B>sçıSlîM; 178 II s4 AFYON ^pöar GT!> ı 5 =C 73 ANTALYA Er-jc* 142ı 3 2 3ı 04 AYDIN KapKtar
,256' 213 15 9'» &ALK.ES» G - ı w f ! W 1*5 Ci 13 8ATMAN TJOIÜMP (4SS 2 4 0C 65 BİTLIS Tamn DoJuMn (-43-1 327 36 2C BURSA a.g.^8 ı224j 253 86 85 BOUJ H-rta ıV*. 1 ~ 50 V,
DENIZLİ Brrulet 2^8 242 7ı II DİTAR8AKIR Dogwı- ı* 12j l l i 60 83 ERZURUM B'.romjk +421 Î34 0 23 KKIŞEHİR 8*»; (222; /2ı 02 V GAZ1ANTB» l-tdı (l*2ı 2 5 V 26
İSPAKTA B l j ı r » ı246> J 2 28 !İ KATAY lıkend«nnı 3Jj *t»-t. (3261 6 3 52 2< IZMİT 5ertK ,262) 33 00 OC G«tae Serteı "2621 «r»? 3 I KAHRAMANMAKAŞ Ensan [3*4) 21. «C '2
KASTAMONU DoJ.-s Ooij 2 2 69 3S KAfîERl K-addtı O52> 222 50 " KONYA Copner 3321 3S! "i4 02 0% M»tet 332) 352 67 5 MAIATTA & O K 1422) 322 59 96 MANKA Serra. ı236ı 2 I 34 C
MERSIN J: DtMrent C24) 235 28 ^ SAMSUN Dojus G62) « 5 I <,5 SİVAS Do^jş (346) 222 X. I» TBCldDAG Çoriu Ate BOTJ SS2' 451 1 72 THABZON Sap '4t>2, 32ı 15 13 VAN Ma («32) 215 44
îl âakarngnr 2f C-5
KM-İS00 modeii için ge^erttdir
aksesuariar fiyaa dahii dejtldtr
BILGITAS
PERFORMANS
TEM
Yeni
Hitsubishi
Colt
DİZEL
1.5DI-D
95 PS
www.temsa.com.tr
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
Derinleşen Bölünme
Sermaye, pazar arar. Kapitalist üretimin gücü, ula-
şabildiği pazar büyüklüğüyle ölçülür.
Kapitalizmin ilk büyük öncüleri Ingiltere ve Fransa
tüm dünyayı pazar edinmeye çalıştı. Girişimcilerin
pazar açlığı çoğu kez devletleri savaşlara sürükledi;
Osmanlı'ya Ingiltere tarafından dayatılan 1838 Bal-
ta Limanı Anlaşması örneğinde olduğu gibi ülkeleri
serbest ticarete açma baskılan; sömürgecilik, köle
ticareti, Çin halkını zorla afyon bağımlısı yapma ça-
balan pazar arayışının sonuçlandır.
Kapitalistleşme sürecine geç başlayan Almanya,
XIX. yüzyılın ilk yansında iç pazannı büyütmek ama-
cıyla "Gümrûk Birliği" oluşturdu; ancak böylelikle
kapitalist gelişmede büyük atılım yapabildi. ABD sü-
rekli olarak iç pazannı büyüttü ve bugünlere geldi.
Ulus devlet kavramının oluşmasında tek pazar iste-
ğinin belirleyici katkısı olduğu çok açıktır.
Yarım yüzyıl önce, Avrupa Birliği, Almanya'nın bir-
leşmesi örnek alınarak "Ortak Pazar" adıyla kurul-
du; daha sonra ekonomik vesiyasal biriikolmayagi-
diyor.
• • •
Cumhuriyet'in kuruluşundan önce toplanan Izmir
Iktisat Kongresi, yalnız tüccar, çiftçi, sanayici ve iş-
çi temsilcilerini bir araya getirmekle kalmıyor; birte-
şik iç pazar oluşumunun da temellerini atıyordu. İç
güvenlikten ulaştınmaya, eğitimden yerii malı kulla-
nımına uzanan istemler, esas olarak, bu amaca yö-
nelikti.
Günümüzde, dünya tek pazar olma yolundayken
ve sokak başlannda Çin ürünleri satılabilirken, Tür-
kiye iç pazan çok olumsuz bir bölünmüşlük süreci-
ne sürüklendi ve sürükleniyor.
Yıllar öncesinden başlayarak, Müslüman kimliğini
öne çıkaran bir uygulamaya gidildi; kimi satış mağa-
zalan, dershaneler, okullar, üniversiteler, oteller ve
lokantalar yalnızca Islamcılara hizmet verir bir özel-
lik kazandı. Pek çok yörede camiler, tarikatlara göre
aynlır oldu. Son yıllarda bu eğilim, yaşamın tüm yön-
lerini kapsayan bir ivme kazandı; yalnız giyim-ku-
şam değil, kadın-erkek ilişkilerinden işyerindeki dav-
ranışlara uzanan alanlarda ayn bir yaşam tarzının bi-
çimlenmesi gündeme geliyor.
Diğer yönden, merkezi ya da yerel kamu yönetim-
lerinin satın alma ve ihale işlemleri saydam ve reka-
betçi birortamdayapılmıyorsa, Islamcı görünmenin
gerekli olduğu kanısı çokyaygındır. ömeğin, Anado-
lu'nun pek çok yöresinde lokantalar, "içkisizdir" di-
ye afışler asıyor; böyle davranmayı gerekli görüyor.
Bununla da kalınmıyon yeni ve çok daha tehlikeli
bir gelışme var. Şimdiye dek görülen, "Müslümanlar
bizden satın alın; bizim ürünümûzü kullanın; bizim
okulumuza gelin" çağnlan artık yeterii bulunmuyor.
Şimdilerde bu uygulama nitelik değiştirerek yeni bir
aşamaya taşınryor, "Laik ve cumhuriyetçi olarak bi-
linen satış yerierinden alışveriş yapmayın " isteği, üs-
tü açık ya da kapalı olarak dile getirilebiliyor. Artık,
"Bize gelin" denmiyor; "Onlara gitmeyin" denilebi-
liyor. Ayrımcılık tehlikeli biçimde tırmanıyor.
Tırmandınlan aynmcılığın bir başka boyutu da işe
almalarda yaşanıyor. Işsizliğin ağır baskısının yaşan-
dığı bir ortamda, merkezi ve yerel kamu kurum ve
kuruluşlan çalıştıracaklan kişileri, çoğu kez, yetene-
ğe, yeteriiliğe ve beceriye göre değil, dinsel duruş-
lanna göre seçiyor.
Toplumsal dokuyu parçalayacak asıl yıkıcı bölücü-
lük budur.
Hükümetin bu konuda açık bir tutum alması zo-
runludur. Töre cinayetlerınden kaçak elektrik kulla-
nımına kadar hemen her konuda çözümü camilerde
hutbe okutmada arayan Hükümet, Müslümanlar ara-
sına ticaret ya da insanlan işe almada dinsel aynm-
cılık nifakını sokmanın kötülüğü üzerine hutbe okun-
masını neden istemiyor? Başbakan, neden, insan-
lar işe alınırken dinsel öğelerin önemsenmesinin bü-
yük yanlışlığını ve "Laik kesimden alışveriş yapma-
yın" isteğinin vereceği ağır zararian; ekeceği top-
lumsal yıkım tohumlarını vurgulayan bir "Ulusa Ses-
leniş" konuşması yapmıyor?
Başbakan'ın ne yapacağı biryana, giderek derin-
leşen bu tür bölünmelere kesinlikle karşı çtkılması ge-
rekiyor.
yakupkepenek06@hotmail.com
9 ülkeden 430 firma katrtıyor
Uluslararası savunma
fiıanyann başhyor
ANKARA(Cumhuri-
yct Bürosu) - Avras-
ya'nın en büyük savun-
ma fuan IDEF 2005 ya-
nn başhyor. Fuara 9 ül-
kenin savunma bakanı
katılırken toplam 430
finna ürünlerini sergile-
yecek. Bu yıl 7'ncisi dü-
zenlenecek olan IDEF
2005 Uluslararası Sa-
vunma Sanayii Fuan,
27-30 Eylül arasında
gerçekleştinlecek. Fu-
arda katılımcı firmalar
ile sivil-asker ihtiyaç ve
tedarik makamlannın
görüşme yapmalannı
sağlamak amacıyla ofis-
ler oluşturuldu.
Fuarda, silah, mühim-
mat ve ekıpmanlan,
zırhlı araçlar, patlayıcı
maddeler, mayın savaşı
silah ve sistemleri, radar
ve iletişim sistemleri, sa-
vaş ve lojistık platform-
lan, deniz-hava araç sis-
temleriy'silahlan, asken
ve sivil uçaklar, uzay sis-
temleri ve teknolojileri,
askerin her türlü ihtiya-
cına yöneük çok sayıda
ürün sergilenecek.
Güney Kore, Azer-
baycan, Belarus, Italya,
Kongo, Mali, Moldova,
Şüi ve Umman savunma
bakanlan ile Kırgızistan,
Makedonya, Portekiz ve
Katar genelkurmay baş-
kanlarunn katılacağı fu-
ara, 50 ülkeden 430 fir-
ma ve 49 ülkeden 240
üst düzey yabancı heyet
üyesı de katılacak.
Fuann, Ankara Erya-
man'da bulunan 75. Yıl
Ankara Hipodrom Te-
sisleri'nde, Milli Savun-
ma Bakanhğı'nın hıma-
ye ve desteği ile Türk Si-
lahlı Kuvvetlerini Güç-
lendirme Vakn'nın
(TSKGV) yönetim ve
sorumluluğunda, TÜ-
YAP tarafindan organize
edihyor.