Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 EYLÜL 2005 PERŞEMBE
HABERLER
'Eğitimgeriyedoğrugitti'
Eğitimciler, Milli Eğitim Bakanlığı 'nın 2005-2006 öğretim eğitim yılında başladığı 'elyazısı'
uygulamasının öğrencileri zorlayacağını, harfyönteminin ise okumayı geciktireceğini belirtti
İLKAYATA
ANKARA - Eğitimciler, Mıllı Eği-
tim Bakanlığı'mn (MEB) yeni eğitim
öğretim yılında uygulamaya koyduğu
"etyana" ve okuma-yazmanın "harf
yöntemi" ile öğretılmesinin birbiriy-
le çelişen uyulamalar olduğunu bil-
dirdi. Prof. Dr. İbrahim Ethem Başa-
ran. her iki uygulamanın da öğrenci-
leri zorlayacağını vurgularken, Niya-
zi Altunya ise u
Harf yöntemryle oku-
ma-yazma öğretilirken el yazısuun kul-
lamlması tam bir çeüşkidir'' dedi.
Prof. Dr. Başaran, 1928'de yapılan
harf devriminden bu yana el yazısı
uygulamasına büyük ve küçük harf-
ler öğretildıkten sonra geçildiğım be-
lirtti. El yazısırnn normal harf yazısın-
dan daha zor olduğunu vurgulayan
Başaran. "Elyaası uygulamasına oku-
ma-yazma büyük ve küçük harflerle
öğretildikten sonra geçilmesi uygundur.
Bakanlığın birden bire uygulamaya
koyduğu bu yöntemlerle öğrenciler
zorlanacakve okuma-yazma öğreninıi
gecikecektir" dıye konuştu. Başka ül-
kelerde, okuma-yazmanın el yazısı ile
öğretilmesı uygulamasına rastlanma-
dığım bildiren Başaran, "Bizde niye ge-
çiyortar, anlamıyorunr dedi. Harf
yöntemiyle okuma-yazmanın da La-
tin kökenlı \e fonetik nitelikli bazı
Avrupa ülkelennde kullanıldığını kay-
deden Başaran, cümle temelli okuma-
yazma öğretimine de\ am edilmesi ge-
rektiğinı dile getirdi.
Eğitimcı Niyazı Altunya da, ikı uy-
gulamanın bırbiriyle çelıştığıne ışa-
ret ederek şu açıklamayı yaptı:
"El yaasına geçiş şart değildi. .\ma
uygulanmasında sakınca gönnüyo-
rum. Asıl sakıncalı olan. okuma-yaz-
manın harfv öntemhle öğretileceğinin
açıklanmasının yanı sıra. el yazısı kul-
lanılacak olnıası. Okuma-yazmanın
harf yöntemiyle yapüacak olnıası sa-
kıncalı bir uygulama. Önce yapıtaş-
lan öğretılsın, sonra bütüne geçelim"
deniyor. Ama bu çocukalgdamasma ay-
kındır. Büyiiklerin kavrayabileceği bir
uygulamadır. Psikolojik araşürmalar,
çocuklann öğretiminde bütünden par-
çaya gidişin asıl olduğuna işaret eder."
El yazısı kullanımımn cümle temel-
li okuma-yazma öğretiminde etkin ol-
duğunu anlatan Altunya, "Eğer harf
harföğreteceğim diyorsanız, büyükve
küçükharflerleöğretimyapdmah. Ama
elyazısıile öğreteceğim derken harf uy-
gulamasına geçmenin tutarhhiçbirya-
nı yok" dedi. Altunya, her iki yönte-
mın bir arada kullanılmasının başan-
sızlıkla sonuçlanacağım belirtti. Oku-
ma-yazmanın harfyöntemiyle öğretı-
lecek olmasının 70-80 yıl geriye git-
mek anlamına geldiğini söyleyen Al-
tunya, el yazısı uygulamasının harf
yöntemiyle uygulanacağı içın öğren-
cileri zorlayacağını ve yorulacaklan-
nı dile getirdı.
'Dünya bunu yapıyor'
MEB îlköğrehm Genel Müdüru Ser-
vet Özdemir, her ıkı uygulamanın da
2004-2005 eğitim öğretim yılında 120
pilot okulda denendiğini söylerek ye-
rimli sonuçlaralındığım savundu. Öz-
demir, iki değişıkliğe gidilmesının ne-
denıni de "Tüm dünyada okuma- yaz-
ma öğretimi böyle yapıhyor* diyerek
açıkladı. Özdemir, geçilen uygulama-
lann deneysel testlere tabi turulma
olanagının olduğunu dile getirdı.
Abant Izzet Baysal Üniversitesi Rektörü Akbıyık, AKP ile YÖK arasındaki gerginliğin sürdüğünü söyledi:
Hükiimet basla yapıyor
RUJHATAVŞAR
BOLU - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile
yaşadığı karşılama knzı ile gündeme gelen
Abant Izzet Baysal Üniversitesi Rektörü Vaşar
Akbıyık, üniversiteler ve AKP arasında baştan
beri gergınlik yaşandığını vurgulayarak "Bu
gerginliğin temel kaynağı mevcut hükümetin
seçmenlerine vaat ettiği, türban sorunu ve
ÖSS'de inıam hatip üselerine uygulanan katsa-
yının düzettileceği vaadidir. Hükümet, bu vaat-
lerini yerine getirebilmek için YÖK ve üniversi-
telere baskı yapıyor" dedi. Akbıyık' ın sorulan-
mıza yanıtlan şöyle:
- Üniversite öğrenci sayıs bu sene yeni kayıtlarla
birlikte hangi rakama ulaşacak?
YAŞAR AKBIYIK - Öğrencı sayımız 21 bını
buldu. Öğrenci sayısının gelecek yıl içınde 25
biııe ulaşacağıru düşünüyoruz.
- Üniversitenin bilimsel çalışmalan ne aşama-
da?
AKBIYIK-1999 depreminde üniversıtermzde
uluslararası yayınlann düştüğünü görüyoruz.
Birkaç yıl depremin etkileri yaşandı. Öğrenci
puanlanmız düşmüştü. Akademik yayınlara
teşvik vermeye başladık. TÜBÎTAK araştırma-
lanna göre AİBÜ proje üreten ilk 10 üniversite
arasmdadır. 2006 yüı bizim içın dönüm noktası
olacaktır.
-11 Mayıs'ta yaşanan olayfa temel atma törenine
gelirsek. Bugüne kadar neler yaşadımz?
AKBIYTK- Cmversiteye başbakan davet edıle-
cekse bu konuda
özellikle rektör-
lüğün, hatta sa-
dece rektörün
değil, üniversite-
miz senatosunun
göriişünün dik-
kate alınması
gerekirdı. Bu
dikkate alınma-
mıştır. Eğer Sa-
yın Başbakan"a,
Izzet Baysal Tıp
Fakültesi göste-
rilecek ve böyle-
ce 16 milyon do-
larlık dış kredi-
nin çıkması hız-
landınlacak ise
bunun tzzet
Baysal Vakfı ta-
rafindan yaptın-
lan ve hüküme-
tin hiçbir katkı-
sımn ohnadığı.
akademik olma-
yan ve siyasiler
tarafından propaganda aracı olarak kullamlan
temel atma töreni gibi bir davet şeklinde değil,
fakülteyi gezdirme ve tamtma şeklinde olması-
nı önerdik. Ancak bu önerimiz dikkate alınma-
dı. Biz bu oldubittjyi kabul etmediğımiz için
bazı kişi, grup ve kunımlann boy hedefı olduk.
Izzet Baysal Vakfı ile karşı karşıya getirildik.
Hükümetle ve onun bağlı olduğu yerel yöne-
timle karşı karşıya getirildik. En üzücü yam da
Bolu halkı ile kendi işi gücündeki esnafla karşı
karşıya getirilmek istendik. Adeta linç edilmek
istendim.
- Üniversftelerle ve hükümet arasında yaşanan
bu gerginliğin ne kadar süreceğini ve nasıl nok-
talanacağını düşünüyorsunuz?
AKBrYIK- Üniversitelerle hükümet arasında
baştan beri bir gerginlik yaşanmaktadır. Bu
gerginliğin temel kaynağı mevcut hükümetin
seçim öncesi, seçmenlerine vaat ettiği, türban
sorunu ve ÖSS'de imam hatip liselerine uygu-
lanan katsayının düzeltileceği vaadidir. Bu va-
adi yerine getirmek içın YÖK ve üniversitelere
yönelmeleri olduğu kanaatindeyim. Mevcut
hükümet üniversiteler üzerinde bir baskı poli-
tikası oluşturmuştur. Bu da üniversitelerde bir
rahatsızlık yaratmıştır. Yapılacak değışiklik-
lerin siyasal içeriklı değil üniversiteleri daha
ileri noktaya taşıyacak şekilde yapılması gere-
kir. Önenlen değışıklikler siyaserin üniversite
üzerinde etkısini arttıracak şekilde yapıhrsa bu
bilim çevreleri rarafindan kabul görmez.
-| 992 >ihnda tzzet Bay-
Asal Vakfı tarafindan
kurulan AİBÜ'nün
rektörü Akbıyık, ye-
ni akademikyıl önce-
sindeüniversiteninhe-
defleriveAKP iktida-
nyia yaşadığı gergin-
liideri değerlendirdl
ILKOGRETİM HAFTASI
12-13 Eylül 2005
Şanlıurfa'da 12 bin öğrenci yürüdü
•
Iköğretim Haftası kutlamalan kapsamında Şanlıurfa'da düzenlenen gençlik yürûyüşüne
12 bin öğrenci katıldı. ll Milli Eğitim Müdüriüğü'nce gerçekleştirilen yürüyüş için
öğrenciler sabah saatlerinde tarihi Balıklıgöl'de toplandılar. Türk bayraklan taşıyan
öğrenciler Haşimiye Meydanı'ndan Vilayet önüne kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında
zaman zaman mola veren öğrenciler, davul ve zurna eşliğinde halay çekti. Gençlik
yürûyüşüne, cadde boyundaki esnaf ve yurttaşlar da alkışlarla destek verdi. Tören,
Şanlıurfa Valiliği önündeki Atatürk Anra'na çelenk sunulması, saygı duruşunda
bulunulması ve Istiklal Marşı'nın okunmasının ardından sona erdi. (Fotoğraf: AA)
Deniz Gezmiş anmasına katûan 9 öğrenci ohıldan atıldı, 23 'ü uzaldaşhrıldı
Kocaeli'de ceza yağmuru
ALPERTURGIT
Kocaeli Ünrversitesı'nde (KOÜ),
Deniz Gezmiş ve arkadaşlannın
idam edilişlerinin 33. yıldönümü
nedeniyle düzenlenen anma töre-
nine katılan öğrencılerden dokuzu,
haklarında açılan soruşturma sonu-
cunda okuldan atıldı. Okul yöneti-
mi, 23 öğrenciye ise 1 ay iİe 1 yıl
arasında değışen sürelerde uzaklaş-
tırma cezası verdi.
Kocaeli Üniversitesi Umuttepe
Kampusu'nda gerçekleştirilen ba-
har şenlikleri kapsamında, 1968 öğ-
renci hareketi ve Türkiye Halk Kur-
tuluş Ordusu (THKÖ) lıderlenn-
den Deniz Gezmiş, Hüseyin tnanve
\usufAstan'ın anısına 6 Mayıs 2005
günü akşamı bir anma töreni düzen-
lendı. Törende, Gezmiş. MahirÇa-
v'an ve İbrahim Kavpakka>"anm
resımlerinın açılması üzerine, jan-
darmalar. gosteriye müdahale ettive
çok sayıda öğrenciyı gözaltma al-
dı. Jandarma yetkilileri, askerlerin
kendılerine taş atarak dırenen öğ-
rencileri etkisiz hale getirmek için
havaya ateş açtığını öne sürdü.
Ancak gü\ enlik güçlerinin kul-
landığı silahlardan çıkan kurşun-
larjandarma er LeventÇenbeti'nın
ölümüne. öğrenci Çağlavan Boza-
cı'nın ise omzundan yaralanması-
na neden oldu. Olaylann ardından
32 öğrenci ile bir jandarma erine
dava açıldı.
Yaralı öğrenci Çağlayan Bozacı.
GÜNEYDOĞUAVRUPA ÇOCUKFESTİVAÜ
Eyüboğlu öğrencileri
Atina'dan ödülle döndü
Eğitim Servisi - Eyüboğlu Eğitim Kurumlan öğrencileri,
Atina'da, 26 Ağustos-4 Eylül 2005 tarihlerınde
düzenlenen "1. Güneydoğu Avrupa Çocuk
Festivafi"nden üç birincılikle döndüler. Yunanistan Milli
Olimpiyat Komitesi tarafından "Yaşamda Şampiyon
Ohnak" sloganı ile düzenlenen festivale, sekiz ülkeden
katılan öğrenciler, yanşma ve eğlenceyi bir arada
yaşadılar. Festivalde Türkiye yi temsil eden Eyüboğlu
Eğitim Kurumlan öğrencileri, yüzme, basketbol, futbol,
voleybol. masa tenisi ve sanatsal çalışmalann yapıldığı
yanşmalarda çeşitli branşlarda üç birincilik ve bir
ikincilik elde etti. Festivalde. Yunanistan, Bulgaristan.
Romanya, Sırbıstan, Arna\Titluk, Kıbns Rum kesimi ve
Makedonya.ülkelerinden seçilen okullar yanştı.
ÜAK TOPLANDI
Ulusal bilim
politikası
oluşturulacak
• Toplantıda Türkiye'nin
belirli bir bilim politikası
olmamasına dikkat çekilerek,
bu sorunun çözülmesi için
yapılması gerekenler tartışıldı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Yükseköğretım Kıuiılu (YÖK)
Başkanı Erdoğan Teziç, Üniver-
sitelerarası Kurul (ÜAK) toplan-
tısmda rektörlerden, yeni üniver-
site açmak için knterlerin neler
olması gerektiği konusunda gö-
rüşlerini aldı. Toplantıda Türki-
ye'nin belirli bir bilim politikası
olmadığı vurgulanırken bu soru-
nun çözülmesi için yapılması ge-
rekenler tartışıldı.ÜAK, dün Do-
kuz Eylül Üniversitesi Rektörü
ve Kurul Başkanı Prof. Dr. Errün
Aha başkanlığında, Rektörler
Komitesı de YÖK Başkanı Prof.
Dr. Teziç başkanlığında YÖK bi-
nasında toplandı. Edinilen bilgi-
ye göre, Teziç. Rektörler Komi-
tesı toplantısında, hükümetin ye-
ni üniversiteler açmaya hazırlan-
dığına işaret ederek rektörlerden
yeni üniversite açmak için kriter-
lenn neler olması gerektiği ko-
nusundakı görüşlerinı sordu.
Rektörlerin büyük bölümiinün
yeni üniversite açıhnasma karşı
olmadığı, ancak yeni üniversite-
lerin sayısınm da "abarülmama-
sı gerektiği'' görüşünde olduklan
kaydedildi. Toplantıda, rektörler
kendi üniversitelerindeki bılim-
sel gelişmelerle ilgili sunumlar
yaptı. Bunun ardından toplantıda
Türkiye'nin belirlı bir bilim poli-
tikası olmamasına dikkat çekile-
rek. bu sorunun çözülmesi için
yapılması gerekenler tartışıldı.
Bu konulann rektörlerin önerile-
ri doğrultusunda pazartesi günü
yapılacak YÖK Genel Kuru-
lu'nda ele almıp ayrmtılarmm
belirleneceği kaydedildi. Genel
Kurul'dan çıkacak karar,
hükümete sunulacak.
APONBUYUKELÇI, ÇAUŞTAYA KATILDI
'Türkiye havalanmaya
hazır bir uçakgibi'
tstanbul Haber Servisi - Japonya'nın Türkiye Büyükelçisi
H. E. Tomoyuki Abe, "Türkrve elindeki dinamik işgücünü
hi eğitirse, dünyadaki en büyük potansiyeDerden biri
olacaknr" dedi. İTÜ Elektnk - Elektronık Fakültesi ile
Japonya'nm Waseda Üniversitesi işbirlığince düzenlenen
2 gün sürecek olan Bilim ve Teknoloji çalıştayı, dün
üniversitenin Maslak'taki yerleşkesinde başladı.
Etkinliğe katılan Japonya'nın Türkiye Büyükelçisi Abe,
Türkiye ve Japonya'nm modernleşme süreçlerindeki
benzerliklere dikkat çekti. Abe, Türkiye'nin son
yıllarda ekonomide kat ettiği mesafeyle uluslararası
piyasalarda ağırlığım hissettirdiğini belirterek
Türkiye piyasasına ilişkm "Her an havalanmaya hazır
bir uçak gibi"nitelemesinde bulundu.
"jandarmaya mukavemetettiği'' ıd-
diasıyla tutuklanarak bir süre ceza-
evinde kaldı. tki öğrenci hakkında
çıkanlan gıyabi tutuklama karan
ise sonradan kaldınldı.Üniversite
yönetimi de anma töreninin ardın-
dan 32 öğrenci hakkında soruştur-
ma açtı. Soruşturma sonucunda,
öğrencilerden SerdarYıkhnm,Me-
tin Kayu, Seda KumraL Sürive Ça-
tak, Nazrnı Hoplar. KuzeyBoy; Ekin
Güneş Saygıh,Tufan Baİar ve Çağ-
layan Bozacı okuldan atıldı.
Öğrenciler, okuldan atılan arka-
daşlannın, İletişim Fakültesi'nde
5ay önce düzenlenen panele katılan
ABD'lı Deniz Piyade Albayı Adrew
Nichoias Tradd'ı protesto etrikleri
için mimlendiklerüıı öne sürdü.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Eteği Zil Çalanlar
Ve Büyük Fiyaskocular
TÜPRAŞ konusunda en ilginç haberierden biri,
IMF'in özelleştirme Idaresi Başkanı Metin Kilci'yi
tebriketmesiydi.. IMF'cileretekleri zil çalarak, her-
halde Kilci'yi kucaklamış ve yanaklanndan da iki
kez öpmüşlerdir.. IMF'ye ne, diyemeyiz. Çünkü bu
kuruluş özellikle gelirlerimizle, ülkenin borçlannı
düzgün olarak ödemesiyle ilgili. TÜPRAŞ'tan ge-
lecek 4 milyar dolar onlar için bir garanti!
Sadece garanti mı? Değil tabii.. IMF'nin "gözde
ve örnek" iilkesi Türkiye'nin, 20 milyarlan aşan ca-
ri işlem açığını yamayacak önemli bir tutar!.. Her-
halde IMF'ciler, yönetilmediği takdirde, Türkiye'yi
kapıda "beWeyen knz"in biraz daha ötelenmiş ol-
masındanmemnunlar.. Böylece bir süre daha mak-
yajlı dolaşabilecekler.. TÜPRAŞ'ın, iptal edilen ilk iha-
leden beş ay kadar sonra. dört katı fıyatına satılmış
olması, Özelleştirme Idaresi'nin, Hükümet'in en
büyükfiyaskosudur..Yoksa başansı değil..
O zamanlar özelleştirme Idaresi, 1.3 milyar do-
lar karşılığında ihaleyi tamamlamış, özelleştirme Yük-
sek Kurulu onaylamış ve Hükümet de tamam de-
mişti.. 1.3 milyar dolar, petrol-ışleme-dağıtım vb'nin
stratejik bir konuma yükseldiği (ve sadece TÜP-
FİAŞ'ın kuruluş bedelinin 4 milyar dolar hesap edil-
diği) bir dönemde, Türkiye'nin servetini tam bir
utanmazlıkla peşkeş çekmekti.
Çok şükür, Petrol-lş'in "ideolojik" tutumu ve
Türkiye'yi düşünen. hukuku kılı kırk yararak cesur
davranan idari yargıçlar sayesinde, 1.3'lük ihale ip-
tal edilmişti.
• • •
TÜPRAŞ'ın şimdi dört misli fiyata satılması, ay-
nı zamanda, basında ihalenin ıptal edilmesine ver-
yansın eden bırçok kalemın de fiyaskosudur. Bun-
lardan biri, şimdi bakıyorum. eskı yazısını anımsa-
yıp, belki de "Neden 1.3 milyar dolara satılsaydı
daha iyi olurdu!" biçıminde yazı yazacağına, kalk-
mış, OYAK Holdıng'ın başkanı "eski arkadaşı"
Coşkun Ulusoy'dan hesap soruyor!
Neymiş? Coşkun Bey "ideolojik" davranarak,
TÜPRAŞ ve Erdemir gibi servetlenn "ülke için stra-
tejik değerde" olduğunu ve en azından ulusal ser-
mayede kalması gerektiğıni söylemiş! Yönelttiği
sorulara bakıyorum, yazarın "ciddi", "analitik" vb
gibi medyatik görünümü ardındakı terazisini görü-
yorum.. Susmasını bıle becerememiş!
Neoliberaiizmi "ideoloji" olarak görmeyip de baş-
kasını ideolojik davranmakla suçlamak, uluslara-
rası sermayeyı tapınak yaparak ulusal sermayeyi
yok saymak.. bir ruh hali olsa gerek.
Ama bir zamanlann bu "yükselen" ruh hali ar-
tık hızla ülkemizde de "yükselen değer" olmak-
tan çıkıyor.. Artık giderek daha az getirisi olacak..
"Yükselen değer^er giderek ülkemizde "alçalan de-
ğer"e indirgeniyor. Duyururuz.. Bence, o zaman
TÜPRAŞ'ın satılmasına karşı çıkanlara küfreden-
ler, şimdi yayazdıklannı savunsunlaryadahaksız-
lık yaptıklannı teslim etsinler.. Ayıp oluyor!..
• • •
TÜPRAŞ'ın 4 katı fiyata satılması, ihaleyi onay-
layan, aşağıdan yukan bütün kurumlar için büyük
birfiyaskodur dedik.. Ama bu sadece parasal bir
fîyasko değildir. Aynı zamanda, Türkiye'yi yöne-
tenlerin, piyasaya tapanlann "ideolojik fiyasko-
su"durda..
Bu fiyasko, aynca müthiş bir stratejik öngörüsüz-
lüğün de açıga çıkmasıdır. Ülkeyi yönetenlerin he-
men her kesiminde.. Yönetimin tek anlamı vardın
Taktik ve stratejik olabilmek! Ister şirket ister ül-
ke yönet! Ama bu bakış, hükümetin hiçbir bireyin-
de yoktur. Altına yığdığı, bugüne kadar hayatta ne-
yi başardığı bilinmeyen "yönef/c;"lerde de yoktur.
Metin Kilci istifaetmelidir! öncelikle, TÜPRAŞ'ın
ilk ihalesini onayladığı için. Ikincisi, TÜPRAŞ'ın,
milletin hazinesinin elınde bulunan yüzde 14.76'lık
kısmını, yaklaşık 446 milyon dolara, kurallara ay-
kın, şeffaf olmayarak, gizli-kapaklı, yüzde 10 iskon-
tolu, ihaleye çıkıp en yüksek fiyatı istemeyerek, bi-
rilerine peşkeş çektiği için istifa etmelidir. Şimdi bu
"değerliparça "nın fiyatı 1 milyar dolan aşıyor. Me-
tin Kilci, bence, bu tutumuyla ülkenin yararına ça-
lışmıyor.. Savcılara ihbar ediyorum..
Kapı orada, neden çıkıp gitmiyoıi Hiç mi yü-
zünde kırmızı gölgeler dolaşmıyor?
Not TÜPRAŞ Koç'a hayırlı olsun.. Cesareti ve
kararlılığı için kutlanm... Stratejik davrandığı için de..
Ülkenin bu değerli birikiminin yönetimini ve kazan-
cını şimdi Koç emanet olarak aldı!.. Satacaksa,
müşterisi ve sahibi yine bu millet olmalı. Başka
türlü düşündüklerini de sanmıyorum!
obursalifo cumhuriyet.com.tr
Ödemeyenler garibanlar
1
sınıfına
'Kayıtparası'gizli
kameraya yakalandı
tstanbul Haber Senisi - Gazi Mahallesi'nde
Ozcan Sancar adlı veli, çocuğunu kayıt ettirmek
için gittiği okulda, kendisinden kayıt parası
isteyen okul müdürünü gizli kameraya çekti.
Gizli kamera görüntüleri, kayıt parası vermeyen
öğrencilerin sürgünü andıran bir uygulamayla
ayn bir smıfta toplandığuu ortaya koydu. Milli
Eğitim Bakanlığı (MEB), her eğitim-öğretim
yıh öncesi öğrenci velilerinden "kayıt paraa"
almanın yasak olduğunu duyurmasına
rağmen, "kayıt parası'' tartışmalan devam
ediyor. Bunun son ömeği geçen günlerde
Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesf nde yaşandı.
Ozcan Sancar adlı veli oğlunu Gazi ilköğretim
Okulu"na kayıt ettirmek için okula gittiğinde
okul müdürü Cevat Şahin'in kayıt parası ısran
ile karşılaştı. CNN TÜRK televizyonunda
yayımlanan görüntülere, göre okul müdürü
Şahin, Sancar'dan ilk olarak 200 milyon
ardından da indirim yaptığını söyleyerek 150
milyon lıra talep ediyor. Sekiz aydır işsiz olan
baba Özcan Sancar bu parayı veremeyeceğini
söylediğinde ise "çocuğunuzu ivi suufa
v"azdmnam, sadece okuma yazma öğrenir, okula
öviesine gider geür" sözlen ile karşı karşıya
kalıyor. Bu arada kayıt parası vermeyen bir
grup veli, çocuklannı "garibanlar sınıfi" olarak
nitelendirdikleri sınıfa toplayan okul yönetimi
hakkında şikâyetçı olacağım açıkladı.