23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
AYFA CUMHURİYET 15 EYLÜL 2005 PERŞEMBE L4 J V l J JLJ Y. U 1A. kuttur(â cumhuriyet.com.tr "Devlet Tiyatroları'nda durum şimdiye dek kamuoyuna yansıtıldığı gibi değil' DT olayındabirbaşka görüşREFtK ERDVRAN Drv let îiyatrolan Genel Müdürü Lemi Bilgin' myenneMine Acar'ın atanınasınedenıyletartışılırken göz- den taçanbir tehlıke var: Bır kadını karşı çıkılır, kızılanbir bakan ıstıfa ettınlmek ıstenırken, o bakanın saffındakı sanat düşmanla- nnın ekmeğine yağ süıülebılır. çoban' s»fsatası Stır gazeiesınde Faruk Mangır- cı meslektaşımız 23 Ağustos 2005 günkü yazısında, "Aslında bu ope- rasyonun bir hayıriı işe vesile ola- bileteğimdiişünüyorunT buyurdu. Neymış hayıriı iş? Şuymuş "Bu operasyon devlettn sanatın içinden elini patron olarak çek- mesi için iyi bir fırsattır. De\letin ekonominin içindenacil olarak çe- kümesini savunduğumuz gibi dev- letinoperadan, baledea. tiyatrodan da çekilmesinin gereklüiğine ina- myoruz." Bır de sonusu var "Boğaz'ın kenanndaki yahla- nnda oturup gelişmiş sanat keyif- terinisiirmekisteyenierin ayağına baleyi-operayı götürmenin finans- manının Hakkâri'nia dağındaki çobanın \ergisinden karşılanma- sı ne kadar doğrudur?" Ve kesın bir yargıylanoktalanıyor yazı "Devlet acilen bu sektörlerden de elini ayağnu çekmelidir.Hem de hiç vakit kaybetmeden." Aynı mantıkla devktinkentlerde- kiünrversıtelerden. parklardakı çıçek- lerden, uzaydaki uydumu2dan daeli- ni ayağmı çekmesı savunulabilir. Dağdaki çobana hiçbirinin doğru- dan yaran yoktur. Ama söz konusu vatandaşın dagdan kurtanlıp çağı- mızın nımetlerme kavuşturulraası toplum duzeyınin yükselnlmesıne, o ıse devletm butün uygarlık alanlan gibi sanata da destek sağlamasına bağlıdır. Tehlike tek bir yazıdan kaynak- lansa üstünde durulmayabüir. Yazık kı benzeri gördşkr pek çok sayfada ve çevrede dile getınlmekte. L'st dü- zey bûrokratlar ve polıtıkacılar ara- smda da "Nedir bu Devlet Tiyat- roları'na ödediğimiz para" İıye mınldananlar çoğalıyor. Leml Bllgln Lemı Bılgın hakkında açılan so- ruşturmaları pek cıddıye alamıyo- rum. Falanyasanın filanmaddesinın feşmekân fıkrasına gore kuraldışı sayılan bir şey yapmış, bürokratık usulsüzlük kapsamına giren bır ıh- malde bulunmuş olabilir. Ama ken- disine ahlaka aykın bir kazanç sağ- layabikceğine inanmamkesmlıkle. Çünkü öyle bir msan değıl. Zarif, tokgözlü, dengeli, efendi bır sanat- çı. 0nun dönemınde Edebı Kurul üyesıydım. Atilla Koç bakan olun- cayenmeyenı atamayapabılmesı ıçın ıstıfamı yazdım. Dilekçeyı Lemı Bey'le bırhkte götürüp müsteşara verdık Bakan kabul etmeyince, ıs- rarımı "Yerinbri alacak uygun bi- rini bulmamıza kadar karannm erteleyin" dıyerek yıne Sayın Bıl- gın önledı. Her zaman yakınhk, ne- zaket \e saygı gösterdı bana. 0nun dönemınde oyunlanmbaşanyla oy- nandı. Yanı kendisınden kışısel açı- dan hiçbir hoşnutsuzluğum yok. Ama sorun kişisel değıl. Üretıci bir kurum oluşturulurken her şeyden önce onun hangi mal ya da hızmeti topluma sunacağı karar- 1- Lemi BUgin, 2- Osman W6ber, 3- Mine Acar, 4- Atilla Koç. Devlet Tiyatroları, Genel Müdürü Lemi Bilgin'in yerine Mine Acar'ın atanması nedeniyle tartışılırken gözden kaçan bir tehlike var: Bir kadına karşı çıkılir, kızılan bir bakan istifa ettirümek istenirken. o bakanın saffmdaki sanat düşmanlarının ekmeğine yağ sürülebilir. laştınlır. Atatürk'un ısteğıyle Muh- sin Ertuğrul tarafından kurulurken Devlet Tıyatrosu'nun da Tiirk sah- ne sanatını geliştırmesı, kendı üslu- bumuzunyaratılmasına ve kendıkı- şılığımizın netleşmesıne katkıdabu- lunması ongorülmüştü Kurumun geçmışınde o hedefe doğnı ılerlenmış olan dönemler de vardır, gıdışı tersıne döndürmüş olan- lar da.'Asıl tartışüması gereken ko- nu da budur Kurumun ruhu Gelmiş geçmiş DT genel müdür- lennın -bır ıstısna ıle- hepsı dostum- dur Hepsine dertanlatmayaçakştım Yönetun hayhuyu ıçınde beni gö- nülsüzce dmîeyebıldüer Ve hepsinın tepkisı özetle şu oldu - Canım, repertuvanmınyansı ya da daha fazlası yerli oyun. Senın de cfyunlannoynaruyor Dahaneistiyor- sun° Sorunun yerli oyun. yabancı oyun davası olmadığını anlatmakta güçlük çektim. Hepsinıntemel yak- laşımı da şöyleydi: - Yerh. yabancı, dram. komedi, fars. her kategorıden ıyı oyun seçi- yorum. Repertuvanm da ıyidır Herkategoriden seçtiklerinin "iyi" olduğu boşlaftı. Daha çokkendiya- kınlanndangelenöneriler\ehaurgö- nül etkıleriyk iş görüyorlardı Ama iddıalan dogru olsa bik, temel yak- laşımyanlıştv. Bunuşöyle belırtme- ye çahşıyorunr Çarşıdanıyi et, iyikarpuz. ıyi bak- lava ahp tencerede birlikte kaynat- sanız, ıyi yemek olur mu'' Önce ne yemekyapacağınıza kararveripten- cereye atacaklannızı ona göre seç- meniz gerekmez mi? Çok üzücü bir gerçek var Tiyat- ro alanında gençlenmızı yetışüren eğıtim kurumlanmız genellıkle on- larakörûkörüneyabancı hayranlığı aşıladılar. Bizden olanher şeyı ıkin- cı sınıf, dışandan alınanher şeyıbı- nncısınıfsaymarefleksi yerkştı ruh- laruıa. Gözümün önünde bir DT sınavı- na katılan yeni mezunlar, en az ta- runrmşAmerikanyazarlanrunbüe ad- larını su gibi sıraladılar da, Musa- hipzade Cebd'inve Abdülhak Ha- mit'in kim olduklanru büemedıkr. Trabzon'da stajyer sınavında sahne- ye çıkan bir delikanh "Neler yap- makistiyorsun?'' 1 sorusunu sözcü- ğü sözcügüne şöyle yanıtladı: - tyi şeyler yapmak istıyorum Ama halk yerli oyun ıstıyor Kanımca DT Genel Müdurü'nun önemli görevlerinden bın bu duygu \e düşünce ıklımmı değiştirmeye çahşmak olmalıdır. LemiBilgin dö- nemıru gerek o açıdan. gerek ahbap çavuş ılışkılenne son verilmesı ba- kımından başanlı sayamıyorum. Yaşadığım bir iki olayı kamt ve örnek dıye bir kez daha kayda geçi- rerek belırteyım nedenini Osman W6ber tstanbul Bölge Müdûrlüğu'ne ge- tınlmesinden bır gün sonra Osman W'öber bana telefonda Dinçer Sü- mer, Recep Bilginer ve TuncerCü- cenoğlu ıle arasımn iyi olmadığını söyleyerek şöyle dedi: - Benmüdürkenonlarburayaadım atamazlar. (Nıtekım, atamadılar yıllardır. Oyunlannın da önüne du\ar çekıldı îstanbul'da) Canım sıkıldı. AKMbınasmınmü- dürlere mülk olmadığını anlatayım derken sözümü kesip şu ınarulmaz lafı ettı: - Yerh oyun, yerh oyun ? Ne demek yerli oyun? Adarmna göre değışır. Mesela benım içm yerh oyun Al- man oyunudur' Öyle düşünmekte ozgur olduğunu, ancak o zaman Türkıye Cumhun- yetı'nınkültür başkentı ve \ıtnnits- tanbul'da değıl de bır Almankentın- de yönetıcilık yapması gerektiğini soykyıp kapadım telefonu. Duru- mu genel müdür vekilıne bır dikk- çeyle bıldırdım. "Wöber'i sözle uyanyoruz" diyeyazıh yanıt vere- rek olayı örtbas ettıler. Istanbul Bölge Müdürü sonuçta kurumayararlı olsaydı, başlangıçta- kıtutumu "düzeltilecekyanlış'' sa- yılabıhrdı. Amaelk tutulur, gözle go- rülür ölçüde başansız oldu. Onun dönemındeDT tstanbul'daeridı ade- ta. Sahnesukahşı hızlandı, neredey- se sıfırlandı. Projelenn çoğu somut fıyaskolarla sonuçlandı. Kabank oyuncukadrosunarolverememeçık- mazı kangrenleşti. 0 durum oyunculardan bir bölü- münün çok hoşuna gidiyordu tabii. Sahneye çıkmadan maaşlannı tıkır tıkır alırken dışandakı ışlerle de cep doldurmaktaydüar. Wöber'in iki başansı vardr. 1. Avantacı takımını hoşnut etmek. 2. Kamuoyunda şakşakçı ayarlamak. Lemı Bılgın de onunlayakın ilış- kıkr ıçındeydı. Birlikte yurtdışına gıdıyor, tiyatroyla ilgih ışler yapı- yorlardı. Amabölge müdürününba- şansızlığını Lemi Bey de kabul edı- yordu Resmı toplantılarda o konu- dakı sorulan bırkaç kez dürüstçe ya- nıtlamış, açıkça ^Başaramıyor" de- mıştı Öyleyse niçın değiştmlmedi- ğı sorusuna onun ve başrejısörünün herkesın ıçinde verdıklen yanıt ise değı^mıyordu: - Yenne getırecek adambulamıyo- ruz. Bunun kalabalık DT kadrosunda bulunup da Istanbul Bölge Müdür- lügü'nübaşanyla yûrütebıkcek pek çokkışi içın ne kadarkıncı bır özur olduğunu\-urgulamak gereksiz. Bu- gün"DT'ninonurunu koruyoruı" iddiasına katılan "müstafı" bölge müdürkri arasında da -yıne herke- sin içinde- Osman Wöber için "fe- laket" diyenler vardı. Şimdi aynıki- şinin ve onu yıllarca görevde tutan yöneticininyanındanasıl yer alabil- diklerinı sorduğumda, şöyle diyen- ler oldu: - Çoküstûme vardılar ağabey. Le- mı Bey'ın yıne geri gelmesi kesin- mış. "Protestoya katümazsan o za- manpişman olursun" diyorlar. lle- nyı düşünmek zorundayım 'Bırakınbiçimsel 'mevzuat' aynntılannı, özle ilgilikonulardabile kurallaraboş verildi' Olağan uygulama örneği...DT kuruluş yasasmın bınnci cümlesi şöyle başlar: "Bu kanunun amacı nite- likli TÜTk eserleri ile evrensel değerde- kiyabancı eserleri yüksek dûzeyde tem- süetmek..." Yalnız Sayın Lemı Bilgin' indeğil, ondan öncekiçogu genel müdürün de görev donem- lerinde göz ardı edildı o temel amaç. Bıra- kın biçûmsel "mevzuat" aynntılanm, özle ilgili konularda bik kurallara boş verıldı. Ağjrlık "hep ahbap ça\Tiş ılışkiknnde oldu. Önerüen eserkrin yasadakı amaç kıstas- lanna g bre önce Edebı Kurul'dan geçme- si, sonra bölge müdürknnce onlann ara- sından seçilerek sahnelenmesi kuraldır Ama ıstırrün arkadan geldiğı, yanıbir böl- ge müAürünün gözde oyunculannın key- fiyle falanca oyunda karar kıhp "Hazır- tağına başladım, hemen bunu geçirin" dıye Edebi Kurul'a haber saldığı da olur sık sık. Örnek: Son tartışmalarda drama- turgluk uğraşı haylı aşağüandıysa da, An- kara'da yıllardır pek gözetikn bır drama- turgvardır Yaptığı ınanıl- maz derecede kötü çevı- riler yönetımle yakın- hğı sayesınde EdebıKu- rul'dan oyçokluğuyla apar topar geçınlıp he- men sahnelenir. Geçen yılın başında başdramaturgluktan Edebı Kurul üyelenne gelenbıryazıda,bırson- rakı toplantı beklenme- den aynı zatınbır çevınsi- ne ılışkın görüşkrın faksla bıldınlmesı istendı. Çevırmenın kendı arkadaşlan tarafından venlen ikidramaturgıraporunun ıkısı de olum- suzdu. 1. "Basit bir dolantı komedisi. Ancak dolantı komedilerinin iyi kurulu olması gerekirken. oyun zaaflarla dolu- dur." 2 "Alt kültüre sahip seyircinin Ugisi- niçekebilecek olan oyunun dramatikya- pısı önemli yetersiznkler içeriyor. Metin, gişe kay- gısı taşıyan tiyatrolara hiz- met edebüir." Çeviri de felakettiyine (içm- de "fucking" karşüığı diye yan- lış biçım ve anlamda kullanılan sözcükten ötürü özür dilerım) "S..tiğimin ayaklarım bile silmemişler "..."Yûstüm bu ifa- dedeydi"... "Sokağaaşağıkoş- maya başladı"... "Bacağını si- nirli bir şekilde savurmakta".../ vb Faksmesajunda"Türktoplumukav- şaklarda binbir maddi manevi sorunla boğuşur ve kişilik erozyonu yaşarken, devletinüzin tiyatrosunun başkentte 'alt kültüre sahıp seyırcınin ilgisıni çekebile- eek, zaaflarla dolu, kötü kurulımış, basit bir dolantıkomedisi' sunmasuun sorum- luluğuna katüamam" dıyerek olumsuz oy kullandım Oyun Edebi Kurul'dan he- men geçınhp Ankara'da sahnekndı, ıçer- dığı ucuzluklara karşm alt kültürlülenn bile pek ilgisıni çekemeyıpkaldınldı. Gö- re\den alınacaklannı bıldıklen için aylar- dır tepkı tezgâhı kuran, bir ağabeyuı ce- mıyet başkanhğı gibi kozlan kullanarak "Medya>T kafaya aldık" (kendı tabirle- n) dtyen çıkarcılann başanlı ılan ettıklen dönemde böyle şeyler olağandı işte. "Uğursuz bir yüz ifadesiyle SÜRECEK AZtZ NESÎNİN OYUNU Koç: Tiyatroya yasak,yetid alanım dışında • CHP'li Baloğlu'nun. Aziz Nesin'in "Sizin Memlekette Eşek Yok mu?" adlı oyununun Bitlis'ın GüroNTnak ilçesinde yasaklanmasıyla ilgili soru önergesinı yanıtlayan Kültür ve Tu- rizm Bakanı Koç, yasaklama olaymtn bakanh- ğının yetki alanmın dışında olduğunu belirtti. ANKARA (ANK\) - Devlet Tıyatrolan Genel Müdürlüğü'ndekı atamalan ıle tartışılan ve sanatçılann kılolannı gündeme getıren Kültür ve Tunzm Bakanı Atilla Koç. Aziz Nesin'in oyununun > asaklanması konusunda suskun kaldı. Bakan Koç. Aziz Nesin'in "Sizin Memlekette Eşek Yok mu?" adlı oyununun Bitlis'ın Güroymak ilçesinde yasaklanmasının "yetki alanı dışında" olduğunu bıldırdı CHP Antalya Milletvekıh Feridun Baloğlu'nun, Aziz Nesin'in "Smn Memlekette Eşek Yok mu?" adlı oyununun Guroymak"ta yasaklanması ıle ilgili soru önergesinı, Kültür ve Tunzm Bakanı Atilla Koç yanıtladı Ozel Tiyatrolara Devlet Desteği Yönetmehğı kapsamında, ulusal kültür ve çagdaş anlayışa uygun etkınlıklenyle kültür ve sanata hizmette bulunan özel tiyatrolara destek sağlandığını kaydeden Koç, "Bakanhğım, yerli oyun yazarlarını teşvik etmek, oynanan oyunlann kalitesini yükseltmek ve bu yolla da fürk tivatrosunun gelişmesini \e tanıtılmasını desteklemek amacıyla özel tiyatrolara maddi ve.manevi destek >ermektedir" dedı "Ülkemizde kültürü geliştirmekle görevli bakanlığını/ bu olayla ilgili olarak bir soruşturma başlatmış mıdır" sorusu üzerine de Koç, yasaklama olayının bakanhğının yetki alanının dışında olduğunu söyledi Bakanlığın müdahalesi olmadr Koç, "Bitlis'in Güroymak ilçesinde sahnelenmek istendiği belirtilen tiyatro oyununun özel veya amatör bir tiyatro topluluğunca sahnelenmek istendiği düşünülmektedir. Yetki alanı dışındaki bu ola\ da bakanhğımın herhangi bir müdahalesi olmamıştır" dedı. Bakan Koç, "Sansürcü bir denetlemenin bakanlığınızca onaylanması mümkün olmadığına göre yasaklanan oyunun adı geçen ilçede sahneye konulmasına katkıda bulunacak mısınız? Belirli konulardaki özgurlükçü' olmak iddiasını sürdüren AKP iktidarının, sanat alanındaki tutucu' ta\n, bir hükümet tercihi midir" sorulannı ıse yanıtsız bıraktı. ÖTGUN ÂRUN'DAN SERT TEPKT 'Tramvay'yine yarışma dışı kaldı • Antalya Altın Portakal Film Festivali'tıe ikinci kez baş\iıran "Tramvay" fılmı. geçen yıl kataloglarda yer aldığı için yanşma dışı bıra- kıldı. Yönetmen Olgun Arun, filme karşı ay- nmcıbir ta\ır sergilendiğini savomdu. ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - Geçen yıl Antalya Altın Portakal Film Festi\ali'ne katılan. ancak teknık eksıklıklennı gerekçe göstererek yanşmadan aynlan "Tramvay" fıtoi bu yıl yenıden festn ale başvuruda bulundu Ancak film, geçen y\\ yanşma kataloglannda yer aldığı gerekçesiyle yanşma dışı bırakıldı. Gelışmeyı basından öğrenen. Tramvay'ın yönetmem Olgun Arun. tepbsıni sert dille ortaya koydu. Arun, "Bu festivalin, yaratıcılan, düzenleyicileri, danışmanlan ve jüri üyeleri arasında sanatçılar var. Tramvay'a değişen, eklenen, olmayan. uynmlandınlan maddelere dayanarak ceza vermek, bu haberi de Törk sinemasına müjde başUklı bir basın bülteni ile duyurmak. ne yazık ki sanata, hoşgörûye, iyi niyete \e en önemüsi de Türk sinema sanatina desteğe ters düşüyor. Tramvay'a karşı alınan ayrımcı tavırdan ve uygulanan haksızlıktan dolayi üzgünüm" dıye konuştu 'Yönetmellk maddelert esnetUdl' Festıval yönetmehğıne gore, yanşmaya 12'den fazla filmın katılması durumunda, ön seçıcı kurulun oluşturulması gerektiğini de anımsatan Arun, "Ancak bu yıl yönetmelik maddeleri esnetüerek 16 film kabul edildi. Yönetmeükte olmayan bir maddeye dayanarak da Tramvay yanşma dışı bırakıldı. Tramvay'ın bu şekilde cezalandırüması Türk sinema ve Altın Portakal tarihinde üzücüdür" ifadesini kullandı Geçen yıl teknik sorunlardan dolayı, filmı çekmek zorunda kaldıklannı ancakbu yü yönetmehğe uygun bır şekilde festıvale baş\"urudi bulunduklannı ıfade eden yönetmen Arun, "Başvuru sırasında bize hiçbir uyan yapılmadı. Kabul edilmediğimizi de basından du>mak hepimizi çok üzdü. Ne geçen ydki ne de bu yüki yönetmeükte festivale başvuran ve gösterime sokulmadan çekilen fılmin sonraki festivale katılamayacağına dair bir hüküm yo 1 Ancak komite her türlü değişiklik hakkı TÜRSAK ve AKSAV yönetimine aittir maddesine dayanarak, Tramvay'ı yanşma du bvraktı" dedı. Arun, Turk sinemasının ^>u kada az ürün verdiğı bır dönemde yaşanan uygulama "Emek sarf edilmiş bir sanat eserini, uluslararası ve Türk kamuoyundan uzak tutmak. sanata ve emeğe saygısızhktır. Festivalin bu yıl ilk kez aldığı uluslararasüıl niteliğine de aykıdır" sozlenyle değerlendırd
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle