Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 EYLÜL 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
Jluslararası ihaleyi en yüksek teklifi vererek kazanan Türk şirketine engel üzerine engel çıkarüıyor
TurkcelTeİran'dayeniengelEkonomi Servisâ - Fintur"daki ağır-
lıklı payı ile Azerbaycan, Kazakistan,
Gürcistan ve Moldova'da 4.6 milyon,
Eurasıa'daki ağırlıkh payı ile Ukray-
na'da 1.1 milyon aboneye ulaşan Turk-
cell, en yüksek teklifi vererek ulusla-
rarası ihaleyi kazandığı Iran'daki
siyasal dengeler ve ortaklar arasında-
kı uyumsuzluklar nedeniyle engel
üzerine engelle karşüaşıyor.
AAnın Tahran mahreçli haberine
göre, trancell Yönetim Kunılu üyesi
Ibrahim Mahmudzade, devlet televiz-
yonunda yaptığı konuşmada, "Turk-
ceD'e çeşitü tarihlerde süre verdikleri-
DL, ancak TurkcelTin bu siire içinde
hiçbir şev yapmadığjıT iddia ederek
ihalede ikinci en yüksek fiyatı veren
Güney Aftika şirketi MTN ile dünden
itibaren görüşrnelere devam edecekle-
rini bıldirdi.
lddialannı daha da ileri götürerek
TurkcelFin para yatırmadıfını, ken-
dilerine garanti vermediğini ve ''pro-
jeye kaülma firsatuu kaçırdığuıı"
söyleyen Mahmudzade şöyle devam
etti: "Turkceü bugüne kadar hiçbir
bdgeviresmiolarakimzalamadı. Ama
ban konularda aramızda anlaşmalar
vanb. Bu nedenle tekrar bize kanlma-
suıı istedikve kendilerine son kez 4Ey-
lül'e kadar süre verdik Sözlü olarak
bizden iki gün daha süre istendi, bu
süreyi de verdik, ama şu ana kadarpa-
ra yabnlmadı. Maalesef Turkcell bu
• trancell Yönetim Kurulu üyelerinden Mahmutzade devlet televizyonuna yaptığı açıklamada.
"verilen sürelerde hiçbir şey yapmayan Turkcell'in bu projeye katılrna fırsatını kaçırdığı"nı öne
sürdü ve ihalede ikinci yüksek teklifi veren Güney Afrika şirketi ile görüşmelere geçildiğini iddia
etti. Bu konudaki karan sadece İran İletişim Bakanlığı'nm verebileceğini belirten Turkcell ise 21
Kasım'a kadar süreleri olduğunu ve yollanna devam edeceklerini açıkladı.
fırsau kaçırdıT
Buna karşılık Turkcell'in Tahran
Temsilciliği Basın Müşaviri Beh-
ram Hasanzade, konsorsiyumda
Turkcellın bir başka şirketle değiş-
tirilmesi karannın sadece hükümet
ile Üetişim ve Bilgi Teknolojisi Ba-
kanlığı tarafından verilebileceğini,
şu ana kadar bu yönde verilmiş bir
karar olmadığını açıkladı.
Hasanzade, "Bi/yolumuza devam
ediyoruz. Açıklamalar Mahmudza-
de'ninkişiselgörüşüdür.Biz tümyü-
kümiülüklerimizi yerine getirdik"
diye konuştu.
Turkcell başkanhğındaki konsorsi-
yum, Şubat 2004'te gerçekleştirilen
Iran'daki ikinci cep telefonu lisansı
ihalesini kazanmış, ancak meclisteki
muhafazakâr milletvekilleri Turk-
cell'in Irancell anlaşmasmdaki payı-
nı yüzde 7O'ten yüzde 49'a çekmişti.
Turkcell, konsorsiyumundaki payı-
nın düşürülmesine rağmen temmuz
ayında yeni koşullan kabul ettiğini ve
projeye katılacağını açıklamıştı. Bu
tarihten sonra Iranlı ortaklarla Turk-
cell arasında eylül ayının ilk günlerin-
de yapılan görüşmelerde hisse oran-
lan dahil, lisans ve diğer detaylar üze-
rinde anlaşma imzalandığı açıklandı.
Irancell Genel Müdür Yardımcısı ve
Turkcell Koordinatörü lrfan Ünver,
ortaklar arasındaki sorunlann büyük
oranda çözüldüğünü ve 21 Kasım'a
kadaryükümlülüklerini yerine getire-
rek çalışma izni alacaklanru belirtti.
Turkcell'in İran temsilciliğınden üç
gün önce yapılan açıklamada da Turk-
cell'in kendi payına düşen sermaye
payını ve lisans ücretini yatırdığı bil-
dirildi.
Bunlara paralel olarak Turkcell
Genel Müdürü Muzaffer Akpmar
da geçen cuma günü CeBIT Bilişim
Fuan'nda yaptığı basın toplantısın-
da, îran'daki yeni yapılanmada
Turkcell'in East Asian Consortium
B.V kanalı ile yüzde 49 paya sabip
olacağını, bunun dışında Bank Mel-
li'nin kurulacak yeni şirkete yüzde
21 payla katılacağını ve yüzde 21
hissenin 3 yıl sonra halka arz edile-
ceğini açıkladı..
TÜPRAŞ'ta satış günü
Ekonomi Senisi - TÜPRAŞ'ın yüzde
51Tik böTümünün özelleştirilmesine
ilişkin ihale bugün yapüacak. Teklif ve-
ren fırrnalar ve konsorsiyumlar da şöy-
le:» TÜPRAŞ Aqusition Cons. OGG-
Petrol Ofısi OGG, • PKN ORLEN SA
(Polonya), «Zorlu Holding, «Koç Hol-
ding-Aygaz-Opet-The Shell Company
of Turkey Ltd-Shell Oversesas Invest-
ment B.V OGG, • Indıan Oil Corp.
(Hındistan), »Calık Enerji OGG, •
OYAK, • OMV Aktiengesellschaft
(Avusturya), • ENI Refıning and Mar-
ket Division (ttalya), • Anadolu Taşuna
OGG, • MOL (Macaristan)
TÜPRAŞ'ın satışı için son hazırlıklar
yapılırken tepkiler de artıyor. Yurtsever
Cephe üyeleri, dün TÜPRAŞ'ın satışı-
na karşı Türkiye Komünist Partısi ll Or-
gütü binasının önünde başlayan yürü-
yüşü AKP Kocaeli II Binası'nın önün-
de noktaladı. AKP îl Binası'na "TÜP-
RAŞ satıhkdeğıl, AKP satılık" pankar-
tı asan protestocular, yürüyüş boyunca
"TÜPRAŞ'ı saturma, memlekedne sa-
bip çık" gibi sloganlar attı.
DÜNYA EKONOMtStNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA
ergin.yildizoglu 5 gmail.com
11 Eylül'den bu yana geçen dörtyıl,
"Yeni ABD Imparatorluğu" projesi
açısından başanlı olmadı. Bu donemi
kabaca üç başlık altında degeriendi-
rebiliriz: Terorizme karşı küresel sa-
vaş, rejim değişiklkji, "demokratfMeş-
tirme" adı altında yeni yayılmacılık/sö-
mürgecilik. büyük güçler dengesi.
'Terorizme karsı
lcüresel savaş'
Bush yönetimi, 11 Eylül'ün hemen
ertesinde oluşan diplomatik ortamı
kullanamadı. Aksine, Bush yönetimi-
nin "ya bizdensiniz ya da teröristler-
den" ültirnatomuyla başlayan süreç
ABD'yi hızla, dünya halklannın yeni
nefret nesnesi haline getirdi. Ulusla-
rarası platformlardaki ben merkezci
tutumu, ABD'yi yalnızlaştırdı.
"Terorizme karşı savaşın" teröre
son vermesi bir yana, Irak'ın işgali te-
rörist eylemlerin artarak Avrupa ülke-
lerini de etkilemesine yol açtı. Yakla-
şık 1500 gün geçti ama "terörist ba-
şı" Bin Ladin hâlâyakalanamadı. Hal-
buki ABD II. Dünya Savaşı'nda Al-
manya'yı 1243, Japonya'yı da 1365
gündeteslim olmayazorlamıştı. Sad-
dam rejirni yıkıldıktan sonra başlayan
direniş baetınlamadı, 100 binden faz-
la Iraklı ölürken ABD'nin kayıplan, sa-
vaşın malîyeti, Vıetnam savaşının ben-
zer dönernindekileri geçti. Irak'tatop-
lumsal yaşam dağılmaya. devam
ederken yeniden inşa için aynlan fon-
lardan rnilyarlarca dolar kayboldu.
Durumu sonjşturmaya kalkanlar öl-
dürüldüler (The Independent, 08/09).
Irak fıyaskosu, ABD'nin askeri ve ör-
gütset gücüne güveni sarstı, rakiple-
rini yürekJendirdi.
Güven sarsıcı başka getişmeler de
oldu. 11 Eylül Araştırma Komisyonu,
ABD istihbarat kurumlannın, saldırgan-
lann kimlîklerini önceden bildiğine iliş-
kin iddialan reddetmişti. Ağustos ayın-
da bizzat istihbarat çevrelerinden sı-
zan bilgiler, yapılan açıklamalar, Atta
dahil en az dört saidırganın kimliğini en
az 1999' dan beri bilindiğini ortaya çı-
kardı. Bunlar, 11 Eytül saldınsının, içer-
den birilerinin bilgisi dahilinde
gerçekleştiğine ilişkin "komp-
lo teorilerini", Guantanamo
ve Ebu Garib skandallan da
ABD'nin "uygartık kriterlehne" uygun
davranmadığı inancını güçlendirdi.
Katrinafelaketi ABD'nin uluslarara-
sı imajına bir darbe daha vurdu. Bush
yönetimi aynı Irak öncesinde olduğu
gibi, Katrina kasırgası öncesinde de
uyanlarakulaklannıtıkamıştı. 11 Eylül
ertesinde, milyarlarca dolar bütçeyle
kurulan olağanüstü yetkilerie donatı-
lan Iç Güvenlik Örgütü, New Orle-
ans'taki ilk sınavındatümüyte iflas et-
miş, dünya TV ekranlan, geri, yoksul
ülkelerdeki felaketleri çağnştıran re-
simlerie dolmuştu. Bunlar,
ABD yönetimindeki bozuk-
luklann nedenlerinin derin ve
yapısal olduğunu gösteriyor,
ABD'nin içi kof birsüpergüç
olduğuna ilişkin iddialan
destekliyordu. Nitekim,
Şanghay Beşlisi grubunun
üyesi Türki Cumhuriyetler,
ABD'den Afganistan sava-
şına yönelik kurduğu askeri
üsleri terk etmesini, bölge-
den çekilmesini talep etme-
ye başlamışlardı.
Bush'un toplumsal deste-
ği, dört yıl boyunca önce ya-
vaş yavaş, sonra hızla zayrf-
ladı; Nbcon un VVatergate dö-
nemi sayılmazsa, ABD tari-
hindeki en düşük düzeye in-
di. önceki hafta düzenlenen
ve ABD güvenlik çevrelerinin
elitlerini, iki partiden temsil-
cilerle, önde gelen düşünce
kuruluşlannın uzmanlannı bir
arayagetiren, "Terorizm, Gü-
venlik ve Amerika'nın Ama-
cı" başlıklı konferansta dile
getirilen sert eleştiriler (Jim
Lobe, IPS,) muhafazakâr
Wall Street Joumal'de yayım-
lanan bir başyazı (Mark
Helprin, 09/09), ABD ulusal
güvenlik çevrelerinin 11 Eylül
sonrası izlenen dış politika-
nın özellikle Irak stratejisinin
Dört Yıl Sonra 11 Eylül (I)
"çok yanlış" olduğunu düşünmeye
başladığını gösteriyordu.
Cüller soldu,
portakallar çürüdü
Bush yönetiminin, rejim değişikliği
yoluyla demokratikleştirme projesinin
sonuçlan da hiç ıç açıcı değil. ABD dört
yıl önce Afganistan'ı 10 bin askerie iş-
gal etti, "demokrasi" kurulduktan son-
ra ülkedekı asker sayısını 18 bine yük-
seltmek zorunda kaldı. Afgan hüküme-
tinin Kâbil dtşında bir varlığı yok, iktidar
savaş lortlannın elinde.
Afyon ekimi, eroin imala-
tı katlanarak artıyor. Tali-
ban güçlerinin yeniden
toparlanmaya başladığı ve saldınlannı
arttırdığı görülüyor. 2005, savaştan bu
yana en çok ABD askennin öldüğü yıl
oldu. Irak ise tam bir fıyasko. Demok-
ratikleşmek bir yana ülkede kaos ve
kanunsuzlukegemen, güçlü bir direniş
hareketi var; etnik gerginlikler artıyor.
Irak, bir iç savaşa ve parçalanmaya
doğru hızla sürükleniyor. İran yanlısı,
teokratik bir Şii devleti olasılığı artıyor.
Dışandan demokratikleştirme proje-
sinin Gürcistan (Gül devrimi) ve Ukray-
na (portakal devrimi) gibi en başanlı ve
kansız örnekleri de ge-
çen aylarda krize girdiler.
Genelde "Gül Devrimi-
ne" ve Saakaşvili yöne-
timine sempatiyle bakan
Radio Free Europe (ABD)
ve Eurasianet (Soros Fo-
undation) gibi yayın or-
ganlan bile yönetimin gi-
derek daha otoriterbir tu-
tum geliştirmekte oldu-
ğundan yakınmaya baş-
ladılar. Omeğin muhale-
fet partilerinden siyasile-
re baskı ve şiddet uygu-
lanıyon yolsuzluk, rüşvet
iddialan hızlayayılıyor. Bu
iddialan soruşturan ga-
zeteciler, TV yapımcılan
dövülüyor. RFE'nin bir
analizine göre "iktidar ve
muhalefet arasındaki di-
yalog tümüyle koptu."
("Yeni bir devrime mi gi-
diyor"- 08/08). Human
Rights VVatch'ın haziran
ayında yayımlanan bir ra-
poru da (Georgia and the
Europan Neighbourhood
Policy-15/06/5) "Gül
devrimine rağmen, iş-
kencenin devam ettiğin-
den, yargının bağımsız
olmadığından, medya-
nın baskı altında ve tek
sesii olmasından, polisin
hükümet karşıtı gösterileh aşm şiddet
kullanarakbastırmasından" yakınıyor-
du. Genel kanı, Saakaşvili yönetiminin
toplumsal desteği hızla zayıflarken ül-
kede istikrarsızlığın giderek artmakta
olduğu yönünde.
Ukrayna'ya gelince, The Econo-
mist'e göre "Portakallar çürümeye
başladı". Yeni rejimin eskisinden iyi ol-
duğunu düşünenlerin oranı nisan aytn-
da yüzde 52 iken ağustosta yüzde 35'e
gerilemiş. Geleceğe kötümser bakan-
lann oranıysa aynı dönemde, yüzde
26'dan yüzde 48'eyükselmiş. Portakal
devriminin vurucu gücü orta sınrfın, yö-
netime güveniyse aynı dönemde yüz-
de 51 'den yüzde 34'e düşmüş. (Finan-
cial Tımes, 02/09) Gerçekten de "Por-
takal devrimi" olurken işaret ettiğimiz
gibi, farklı çıkar gruplannın, alelacele
bir araya getirilmesryie oluşan "devrim
bloku", tam da beklediğimiz gibi kısa
sürede kendi iç çelişkileri (daha doğru-
su post kavgası) altında, peş peşe ge-
len yolsuzluk iddialan (ömeğin, Devlet
Başkanı Yuşçenko'nun oğlunun ani-
den Jet-set hayatı yaşamay abaşlama-
sı). istrfalar sonucu dağılmaya başladı.
Bir önceki dönemde, kamu mallannı
talan ederek servet yapmış bu kesimin
başka türtü davranması da beklene-
mezdi. Başbakan, Yulia Timoşenko,
(gaz/petrol kraliçesi) ve iç güvenlik, Sa-
vunma Bakanı Petro Poroşenko (çi-
kolata kralı) gibi oligarklann bir önceki
dönemde özelleştirilen mallan yeniden
üleşme, genel seçimlere doğru kendi
siyasi güçlerini arttırma çabalannın hü-
kümeti işlemezhale getirdiği görülüyor
(The Guardian 09/09). Sonunda Dev-
let Başkanı Yuşçenko, hükümeti gö-
revden aldı ve başbakanlığa Avrupa'yla
Bütünleşme Bakanı ve geçmış özel-
leştirmelerin miman, uluslararasıfınans
çevrelerineyakın Ribaçuk u getirdi. (Le
Monde, 08/09) "Devrimde", Yuşçen-
ko'nun sağ kolu olan Timoşenko da,
"devrim blokunu" terk edip muhalefe-
te katıldı. (The Independent, 10/09).
(Yazının II. kısmı çarşamba günü
Global Politikûltürköşesindeyayımla-
nacak)
36 Q/Q kadar vade, günde
Diğer modeller ıçin iütfe
150™*
Fotokopide
Huruş devri
fotokopi &yazıcı
BonusGard'la
bu kampanyaya özelpeşin fiyatına
Türkiye'nın
en çok saoian
tokopı makinesı
02l2 275 00 20(Pbx)
E-e- *. l i ~M bO 0 Kjnkâj M»fas ı î i : 3 ' 91 69 ANKMA B<g-j) ı ' ı l ' S t i r Iskıfcr -W- i r . " '/ Î8« . 35 MIIMÇK '/•*» i 2ı 13: -4 fc bmjcr Sf- &-.p CM) 4"^ S Oc IZM» ftça; ."32) +41 89 00
larnan Koç-5tı- 75". * w "•! 40 Kcnjk < « r * ,JZı « : -' 'A Karî^ıla l-f 23:) ~<§l '2 ıC Merrmk ^en-a» '252' 43S 0 4C MJAJ4A lrw ı32i 459 45 25 ADAPAZAR) BıİKaJ (Ifr» 2
7
8 4
trrOH<ixman 2 5 «•" ~ ANTALtA ar-atît I42> 312 11 O^ArOIN «cpc»- 2:55 2 l ; s--_BAUI',ESR>Jt5erıis6ı2-':C«":ÎB*.TMANaoS.^-ı-!8S:2400^B(TlJSTK«nDctjs3i[434)62
7
;6 2C
BURSA Bnj^a| ,224ı 253 Hk E: BOLU hçnsş ~i>M 1 ' % 33 OENIZL1 &-« H j & 2411 11 CHYARRAJUR .".fjar 412) 223 60 i'i ERZUMJf" tıura'-* 4 j ^ 234 IC İ5 BKİŞEHIR Ux, |222) 2ÎI 02 37
GAZÎANTB'«i* (341 2ır 1£ Î6KPARTA ü ^ r » '146ı 232 28 32 HATAY btendennBlg Ttara {&••" -2 ^ IZMİTi?TO 1"631 33! CCLC Gctet > - j a ( I C ) •A': 3 :' KAHRAMANMARA5-rsr (V* 2219092
KASTAT1ONU >j|ii5 3ob' 2(2 -9 3E KAfSERI Anadtf^ 3Sİ 222 50 44 KONYA Cyvfia F332 3i" SJ ;C Ots f a i t r (331' 3S2 47 15 MA1ATYA &D95 (422) 3 S 5" "t MANİSA «-J» ıXSa' i < 34 01
MERSN z E « r c r i ^141 238 İE "•> SAMSUN D « 4 »!' -"5 11 =9 SVAS Dofjs '346ı 212 30 ı", TBCIRDAĞ Çortu Atas B>.rc 78^ 65: "2 ^l TRAKON Bap ,4«ı 32 15 3 VAN CWa ı432'ı 1 5 M 2
BILGITAS
Kaptan Şofbrlerimizi
ödüllendiriyoruz.
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
12Eylül: ÖrgiiUü Çöküntü!
Bugün, 12 Eylül'ün 25. yıldönümüdür. Anayasası, ya-
salan ve kurumlanyla, karanlık, baskıcı, bunun da öte-
sinde faşizan bir yönetimi simgeleyen 12 Eylül, yaratb-
ğı haksız, hukuksuz, olumsuz ve yıkıcı sonuçlanyla et-
kilerini günümüzde de sürdürüyor. Bu yıkıcı sonuçlann
en önemlilerinden biri, örgüt yapılannda yaşanıyor.
Siyasal ve sendikal olanlar başta olmak üzere, kisi-
lerin bir araya gelmesini sağlayan örgütlerin baskı artı-
na alınması, özellikle de partilerin ve DİSK'in kapatılma-
sı, parça tesirii bomba etkisi yaptı, toplumsal örgütlen-
menin sonunu getirdi. Yaratılan şiddet ortamında, yal-
nızlaşan bireyler biri birinden kuşku duymaya başladı;
toplumsal güven duygusu yok edildi; bu gelişme, kaçı-
nılmaz olarak, örgüt yapılanna da yansıdı. Geleneksel
olarak var olan en baştaki kişiye baglı örgüt yapılanma-
lan, 12 Eylül sonrasında iyice perçinlendi. Orgütlerde,
öneri yapmanın yerini suskun kalma aldı; örgütlü sus-
kunluk ortamı da dedikoduyu, üretimsizligi ve niteliksel
gerilemeyi besler oldu. En baştaki kişiyeyakınlık, hertür-
lü örgütsel sürecin ve oluşumun birincil belirteyicisi ol-
du; örgüt içi yükselmelerde yapılabilecek katkı, yetenek
ve beceri anlamsızlaştı; varsa yoksa kişiye bağlılık öne
çıktı. örgüt içinde yönetim yanşı yapılamaz oldu; baş-
kana kaskatı ve körü körüne bağlı olmayanlara yaşam
hakkı tanmmadr, onlar dışlandı.
örgütlenmeyle ilgili kimi yasal düzenlemeleryapılma-
sına karşın, örgütsüzlük sürüyor.
Bu nedenle söylemler ve görüşler çok doğru ve hak-
lı olsa da, yalnızca bireysel çıkışlar olarak kalıyor; top-
lum tarafından benimsenmiyor muhalefet toplumsalla-
şamıyor. Muhalefetin zayıflığının düğüm noktası, top-
lumlailetişim kanallannın kesikliğinin de beslediği bu da-
ralmadır.
Ideoloji ile örgütlenme arasındaki yaşamsal bağ, 12
Eylül'ün düşünceye vurduğu faşizan darbeyle kopanl-
dı. Düşünsel düzlemdeki bunalım, örgütlenme eksiğini
besliyor ve onun tarafından besleniyor.
Kapitalizmin bir dünya düzeni olarak yalnız kalmasın-
dan doğan saldırganlığı karşısında toplumsal bir gücün,
özellikle de sınıfsal bir dayanağı olan gücün bulunma-
yışının bir sonucu olarak, var olan düzene karşı seçe-
nek oluşturulması, çok güçleşiyor. Küreselleşen ulusla-
rarası sermaye, etnik ve dinsel ilkellikleri besleyerek sö-
mürü sürecini yerel düzlemlere götürüyor. Bu ikiliyle bir-
likte geniş kitlelerin duygulan kaşınarak yaratılmaya ça-
lışılan iç çatışma ortamı, 12 Eylül anlayışını kalıcılaştın-
yor.
örgüt ve düşünceyi içeren çöküntünün çok olumsuz
sonuçlan siyasette yaşanıyor. Siyasal örgütlenmeler,
kendi içinde bin parçalı; giderek kavgalt; silik; kişiliksiz,
cinsiyeti belirsiz bir özellik taşıyor. Ne yönetimdeki par-
tinin yerine bir seçenek geliştirilmesi başanlabiliyor ne
de siyasal partilerin içinden ya da dışından yeni filizlen-
melerin önü açılabiliyor. Seçenek oluşturmaya çalışan-
lann kendileri, bu yetersizlik ve dar kadroculuk açma-
zından kurtulamıyor. örgüt içi muhalefet girişimleri de ay-
nı hastalıklan taşıyor.
özetlenen bu nesnel durum, hiç kimse için bir özür
nedeni olamaz; olrnamalıdır. Siyaset, toplumun sorun-
lannaörgütlü bir biçimde çözüm üretme aracıdır. Çözüm
üretmesi gereken, yalnız hükümet edenler değikjir. On-
lar kadar, belki onlardan da çok, muhalefet, toplumun
sorunlanna seçenek yaratmak için ya da seçenek ya-
rattığı oranda vardır. Muhalefet, neyin muhalefeti olursa
olsun, örgütlü bir biçimde eğer seçenek çözümler üret-
miyorsa başansızlığı kaçınılmazdır.
Bu durumda siyasal açılım yapılabilmesinin önkoşu-
lu, 12 Eylül ile, kesinkes hesaplaşmaya dayanan, top-
lumla bütünleşen ve değişimin evrensel devingenliğini
içeren kapsamh programlar üretmektir. Hak ve özgür-
lüklerin gelişip güçlenmesi; örgüt içi katılımcı, dayanış-
maa uygulamalann geçeriilik kazanması; hak ve huku-
kun evrensel ilkelerinin işlemesi; düşünce biritğineve hu-
kuk kurallanna dayalı güven ortamı savunulmalı ve ger-
çekleştirilmelidir. Yannın iktidara gelecek muhalefet bu
açılımlan yapanlann olacaktır.
yakupkepenek06@hotmail.com
MBKHBAfKASKURUM
CM
1 \BD Dolan
1 Avustraha Dolan
1 Dammarka Kronu
1 Euro
1 lngıltz Sıertını
1 isMçreFıangı
1 ts\eç Kronu
1 Kanaıia Dolan
1 Ku
1
. evt Dman
1 ^or\e^;KTonu
'. SudAıb.Rıyalı
lOOJaponYenı
lYenıkaılŞekelı
IİVİZ
«9 .
1 3255
10219
022062
16451
24328
10644
0!"526
11243
4 5012
021(H4
035449
119^4
«113319
10286
0.22171
1.6530
2.4455
l.(F13
0.17708
11294
4 5605
0 21216
035513
1.2054
UPHİM6
EFEKTİF
13246
10172
0 22O4-
1.6439
2.4311
1.0628
017514
1 1201
44337
021059
035183
1.1930
028653
««513339
10348
022222
1 6555
24492
10729
0r7
49
1.1337
4.6289
021265
0.35779
1.2100
0 30123
19EKİMTKADARBAŞVURULACAK
TOKIborçlularına
yüzde 20 indirim
Ekonomi Senisi - Toplu
Konut Idaresi Başkanlığı
(TOKİ). satışı gerçekleşti-
rilmiş, geri ödemeleri de-
vam eden ve tapulan hazır
durumda olan konutlar
için borç bakiyelennin de-
faten kapatılmasında 19
Eylül'den itibaren indirim
uygulaması başlatacak.
Konut alıcılan, başvuru
tarihi itibanyla hesaplana-
cak borç bakiyelerini 19
Eylül-19 Ekim tarihleri
arasında ilgili banka şube-
lerinebaş\r
urarak yüzde 20
indirimli olarak kapatabi-
lecekler. TOKİ'nin açıkla-
masına göre, Ankara-Er-
yaman 5. Etap, Samsun-
Kurupelit, Kars, Kars 2.
Etap, Bozcaada, Gökçe-
ada, Şanlıurfa, Erzincan,
Izmir-Mavişehir, Istanbul-
Ataşehir, Sinanoba, Mi-
maroba, Bizimkent, Anka-
ra-Bükent, Ümitkent,
Gebze-Mutlukent, Emlak-
kent projelerindeki konut
alıcılan, satış işlemlerine
aracıhk eden Ziraat Ban-
kası'ndan konut kredisi
kullanabüecekler. Diyar-
bakırŞübel.Etap.Hakkâ-
ri 1. Etap, Şırnak 1. Etap,
Izmit-Yahyakaptan proje-
lerindeki konut alıcılan
Vakıflar Bankası'ndan, ls-
tanbul-Halkalı 3. Etappro-
jesindeki konut abcüan is(
Halk Bankası'ndan kred
kuUanab&cekler. v