22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EYLÜL 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET ekonomi@cumhuriyet.com.tr Jluslararası ihaleyi en yüksek teklifi vererek kazanan Türk şirketine engel üzerine engel çıkarüıyor TurkcelTeİran'dayeniengelEkonomi Servisâ - Fintur"daki ağır- lıklı payı ile Azerbaycan, Kazakistan, Gürcistan ve Moldova'da 4.6 milyon, Eurasıa'daki ağırlıkh payı ile Ukray- na'da 1.1 milyon aboneye ulaşan Turk- cell, en yüksek teklifi vererek ulusla- rarası ihaleyi kazandığı Iran'daki siyasal dengeler ve ortaklar arasında- kı uyumsuzluklar nedeniyle engel üzerine engelle karşüaşıyor. AAnın Tahran mahreçli haberine göre, trancell Yönetim Kunılu üyesi Ibrahim Mahmudzade, devlet televiz- yonunda yaptığı konuşmada, "Turk- ceD'e çeşitü tarihlerde süre verdikleri- DL, ancak TurkcelTin bu siire içinde hiçbir şev yapmadığjıT iddia ederek ihalede ikinci en yüksek fiyatı veren Güney Aftika şirketi MTN ile dünden itibaren görüşrnelere devam edecekle- rini bıldirdi. lddialannı daha da ileri götürerek TurkcelFin para yatırmadıfını, ken- dilerine garanti vermediğini ve ''pro- jeye kaülma firsatuu kaçırdığuıı" söyleyen Mahmudzade şöyle devam etti: "Turkceü bugüne kadar hiçbir bdgeviresmiolarakimzalamadı. Ama ban konularda aramızda anlaşmalar vanb. Bu nedenle tekrar bize kanlma- suıı istedikve kendilerine son kez 4Ey- lül'e kadar süre verdik Sözlü olarak bizden iki gün daha süre istendi, bu süreyi de verdik, ama şu ana kadarpa- ra yabnlmadı. Maalesef Turkcell bu • trancell Yönetim Kurulu üyelerinden Mahmutzade devlet televizyonuna yaptığı açıklamada. "verilen sürelerde hiçbir şey yapmayan Turkcell'in bu projeye katılrna fırsatını kaçırdığı"nı öne sürdü ve ihalede ikinci yüksek teklifi veren Güney Afrika şirketi ile görüşmelere geçildiğini iddia etti. Bu konudaki karan sadece İran İletişim Bakanlığı'nm verebileceğini belirten Turkcell ise 21 Kasım'a kadar süreleri olduğunu ve yollanna devam edeceklerini açıkladı. fırsau kaçırdıT Buna karşılık Turkcell'in Tahran Temsilciliği Basın Müşaviri Beh- ram Hasanzade, konsorsiyumda Turkcellın bir başka şirketle değiş- tirilmesi karannın sadece hükümet ile Üetişim ve Bilgi Teknolojisi Ba- kanlığı tarafından verilebileceğini, şu ana kadar bu yönde verilmiş bir karar olmadığını açıkladı. Hasanzade, "Bi/yolumuza devam ediyoruz. Açıklamalar Mahmudza- de'ninkişiselgörüşüdür.Biz tümyü- kümiülüklerimizi yerine getirdik" diye konuştu. Turkcell başkanhğındaki konsorsi- yum, Şubat 2004'te gerçekleştirilen Iran'daki ikinci cep telefonu lisansı ihalesini kazanmış, ancak meclisteki muhafazakâr milletvekilleri Turk- cell'in Irancell anlaşmasmdaki payı- nı yüzde 7O'ten yüzde 49'a çekmişti. Turkcell, konsorsiyumundaki payı- nın düşürülmesine rağmen temmuz ayında yeni koşullan kabul ettiğini ve projeye katılacağını açıklamıştı. Bu tarihten sonra Iranlı ortaklarla Turk- cell arasında eylül ayının ilk günlerin- de yapılan görüşmelerde hisse oran- lan dahil, lisans ve diğer detaylar üze- rinde anlaşma imzalandığı açıklandı. Irancell Genel Müdür Yardımcısı ve Turkcell Koordinatörü lrfan Ünver, ortaklar arasındaki sorunlann büyük oranda çözüldüğünü ve 21 Kasım'a kadaryükümlülüklerini yerine getire- rek çalışma izni alacaklanru belirtti. Turkcell'in İran temsilciliğınden üç gün önce yapılan açıklamada da Turk- cell'in kendi payına düşen sermaye payını ve lisans ücretini yatırdığı bil- dirildi. Bunlara paralel olarak Turkcell Genel Müdürü Muzaffer Akpmar da geçen cuma günü CeBIT Bilişim Fuan'nda yaptığı basın toplantısın- da, îran'daki yeni yapılanmada Turkcell'in East Asian Consortium B.V kanalı ile yüzde 49 paya sabip olacağını, bunun dışında Bank Mel- li'nin kurulacak yeni şirkete yüzde 21 payla katılacağını ve yüzde 21 hissenin 3 yıl sonra halka arz edile- ceğini açıkladı.. TÜPRAŞ'ta satış günü Ekonomi Senisi - TÜPRAŞ'ın yüzde 51Tik böTümünün özelleştirilmesine ilişkin ihale bugün yapüacak. Teklif ve- ren fırrnalar ve konsorsiyumlar da şöy- le:» TÜPRAŞ Aqusition Cons. OGG- Petrol Ofısi OGG, • PKN ORLEN SA (Polonya), «Zorlu Holding, «Koç Hol- ding-Aygaz-Opet-The Shell Company of Turkey Ltd-Shell Oversesas Invest- ment B.V OGG, • Indıan Oil Corp. (Hındistan), »Calık Enerji OGG, • OYAK, • OMV Aktiengesellschaft (Avusturya), • ENI Refıning and Mar- ket Division (ttalya), • Anadolu Taşuna OGG, • MOL (Macaristan) TÜPRAŞ'ın satışı için son hazırlıklar yapılırken tepkiler de artıyor. Yurtsever Cephe üyeleri, dün TÜPRAŞ'ın satışı- na karşı Türkiye Komünist Partısi ll Or- gütü binasının önünde başlayan yürü- yüşü AKP Kocaeli II Binası'nın önün- de noktaladı. AKP îl Binası'na "TÜP- RAŞ satıhkdeğıl, AKP satılık" pankar- tı asan protestocular, yürüyüş boyunca "TÜPRAŞ'ı saturma, memlekedne sa- bip çık" gibi sloganlar attı. DÜNYA EKONOMtStNE BAKIŞ / ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA ergin.yildizoglu 5 gmail.com 11 Eylül'den bu yana geçen dörtyıl, "Yeni ABD Imparatorluğu" projesi açısından başanlı olmadı. Bu donemi kabaca üç başlık altında degeriendi- rebiliriz: Terorizme karşı küresel sa- vaş, rejim değişiklkji, "demokratfMeş- tirme" adı altında yeni yayılmacılık/sö- mürgecilik. büyük güçler dengesi. 'Terorizme karsı lcüresel savaş' Bush yönetimi, 11 Eylül'ün hemen ertesinde oluşan diplomatik ortamı kullanamadı. Aksine, Bush yönetimi- nin "ya bizdensiniz ya da teröristler- den" ültirnatomuyla başlayan süreç ABD'yi hızla, dünya halklannın yeni nefret nesnesi haline getirdi. Ulusla- rarası platformlardaki ben merkezci tutumu, ABD'yi yalnızlaştırdı. "Terorizme karşı savaşın" teröre son vermesi bir yana, Irak'ın işgali te- rörist eylemlerin artarak Avrupa ülke- lerini de etkilemesine yol açtı. Yakla- şık 1500 gün geçti ama "terörist ba- şı" Bin Ladin hâlâyakalanamadı. Hal- buki ABD II. Dünya Savaşı'nda Al- manya'yı 1243, Japonya'yı da 1365 gündeteslim olmayazorlamıştı. Sad- dam rejirni yıkıldıktan sonra başlayan direniş baetınlamadı, 100 binden faz- la Iraklı ölürken ABD'nin kayıplan, sa- vaşın malîyeti, Vıetnam savaşının ben- zer dönernindekileri geçti. Irak'tatop- lumsal yaşam dağılmaya. devam ederken yeniden inşa için aynlan fon- lardan rnilyarlarca dolar kayboldu. Durumu sonjşturmaya kalkanlar öl- dürüldüler (The Independent, 08/09). Irak fıyaskosu, ABD'nin askeri ve ör- gütset gücüne güveni sarstı, rakiple- rini yürekJendirdi. Güven sarsıcı başka getişmeler de oldu. 11 Eylül Araştırma Komisyonu, ABD istihbarat kurumlannın, saldırgan- lann kimlîklerini önceden bildiğine iliş- kin iddialan reddetmişti. Ağustos ayın- da bizzat istihbarat çevrelerinden sı- zan bilgiler, yapılan açıklamalar, Atta dahil en az dört saidırganın kimliğini en az 1999' dan beri bilindiğini ortaya çı- kardı. Bunlar, 11 Eytül saldınsının, içer- den birilerinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğine ilişkin "komp- lo teorilerini", Guantanamo ve Ebu Garib skandallan da ABD'nin "uygartık kriterlehne" uygun davranmadığı inancını güçlendirdi. Katrinafelaketi ABD'nin uluslarara- sı imajına bir darbe daha vurdu. Bush yönetimi aynı Irak öncesinde olduğu gibi, Katrina kasırgası öncesinde de uyanlarakulaklannıtıkamıştı. 11 Eylül ertesinde, milyarlarca dolar bütçeyle kurulan olağanüstü yetkilerie donatı- lan Iç Güvenlik Örgütü, New Orle- ans'taki ilk sınavındatümüyte iflas et- miş, dünya TV ekranlan, geri, yoksul ülkelerdeki felaketleri çağnştıran re- simlerie dolmuştu. Bunlar, ABD yönetimindeki bozuk- luklann nedenlerinin derin ve yapısal olduğunu gösteriyor, ABD'nin içi kof birsüpergüç olduğuna ilişkin iddialan destekliyordu. Nitekim, Şanghay Beşlisi grubunun üyesi Türki Cumhuriyetler, ABD'den Afganistan sava- şına yönelik kurduğu askeri üsleri terk etmesini, bölge- den çekilmesini talep etme- ye başlamışlardı. Bush'un toplumsal deste- ği, dört yıl boyunca önce ya- vaş yavaş, sonra hızla zayrf- ladı; Nbcon un VVatergate dö- nemi sayılmazsa, ABD tari- hindeki en düşük düzeye in- di. önceki hafta düzenlenen ve ABD güvenlik çevrelerinin elitlerini, iki partiden temsil- cilerle, önde gelen düşünce kuruluşlannın uzmanlannı bir arayagetiren, "Terorizm, Gü- venlik ve Amerika'nın Ama- cı" başlıklı konferansta dile getirilen sert eleştiriler (Jim Lobe, IPS,) muhafazakâr Wall Street Joumal'de yayım- lanan bir başyazı (Mark Helprin, 09/09), ABD ulusal güvenlik çevrelerinin 11 Eylül sonrası izlenen dış politika- nın özellikle Irak stratejisinin Dört Yıl Sonra 11 Eylül (I) "çok yanlış" olduğunu düşünmeye başladığını gösteriyordu. Cüller soldu, portakallar çürüdü Bush yönetiminin, rejim değişikliği yoluyla demokratikleştirme projesinin sonuçlan da hiç ıç açıcı değil. ABD dört yıl önce Afganistan'ı 10 bin askerie iş- gal etti, "demokrasi" kurulduktan son- ra ülkedekı asker sayısını 18 bine yük- seltmek zorunda kaldı. Afgan hüküme- tinin Kâbil dtşında bir varlığı yok, iktidar savaş lortlannın elinde. Afyon ekimi, eroin imala- tı katlanarak artıyor. Tali- ban güçlerinin yeniden toparlanmaya başladığı ve saldınlannı arttırdığı görülüyor. 2005, savaştan bu yana en çok ABD askennin öldüğü yıl oldu. Irak ise tam bir fıyasko. Demok- ratikleşmek bir yana ülkede kaos ve kanunsuzlukegemen, güçlü bir direniş hareketi var; etnik gerginlikler artıyor. Irak, bir iç savaşa ve parçalanmaya doğru hızla sürükleniyor. İran yanlısı, teokratik bir Şii devleti olasılığı artıyor. Dışandan demokratikleştirme proje- sinin Gürcistan (Gül devrimi) ve Ukray- na (portakal devrimi) gibi en başanlı ve kansız örnekleri de ge- çen aylarda krize girdiler. Genelde "Gül Devrimi- ne" ve Saakaşvili yöne- timine sempatiyle bakan Radio Free Europe (ABD) ve Eurasianet (Soros Fo- undation) gibi yayın or- ganlan bile yönetimin gi- derek daha otoriterbir tu- tum geliştirmekte oldu- ğundan yakınmaya baş- ladılar. Omeğin muhale- fet partilerinden siyasile- re baskı ve şiddet uygu- lanıyon yolsuzluk, rüşvet iddialan hızlayayılıyor. Bu iddialan soruşturan ga- zeteciler, TV yapımcılan dövülüyor. RFE'nin bir analizine göre "iktidar ve muhalefet arasındaki di- yalog tümüyle koptu." ("Yeni bir devrime mi gi- diyor"- 08/08). Human Rights VVatch'ın haziran ayında yayımlanan bir ra- poru da (Georgia and the Europan Neighbourhood Policy-15/06/5) "Gül devrimine rağmen, iş- kencenin devam ettiğin- den, yargının bağımsız olmadığından, medya- nın baskı altında ve tek sesii olmasından, polisin hükümet karşıtı gösterileh aşm şiddet kullanarakbastırmasından" yakınıyor- du. Genel kanı, Saakaşvili yönetiminin toplumsal desteği hızla zayıflarken ül- kede istikrarsızlığın giderek artmakta olduğu yönünde. Ukrayna'ya gelince, The Econo- mist'e göre "Portakallar çürümeye başladı". Yeni rejimin eskisinden iyi ol- duğunu düşünenlerin oranı nisan aytn- da yüzde 52 iken ağustosta yüzde 35'e gerilemiş. Geleceğe kötümser bakan- lann oranıysa aynı dönemde, yüzde 26'dan yüzde 48'eyükselmiş. Portakal devriminin vurucu gücü orta sınrfın, yö- netime güveniyse aynı dönemde yüz- de 51 'den yüzde 34'e düşmüş. (Finan- cial Tımes, 02/09) Gerçekten de "Por- takal devrimi" olurken işaret ettiğimiz gibi, farklı çıkar gruplannın, alelacele bir araya getirilmesryie oluşan "devrim bloku", tam da beklediğimiz gibi kısa sürede kendi iç çelişkileri (daha doğru- su post kavgası) altında, peş peşe ge- len yolsuzluk iddialan (ömeğin, Devlet Başkanı Yuşçenko'nun oğlunun ani- den Jet-set hayatı yaşamay abaşlama- sı). istrfalar sonucu dağılmaya başladı. Bir önceki dönemde, kamu mallannı talan ederek servet yapmış bu kesimin başka türtü davranması da beklene- mezdi. Başbakan, Yulia Timoşenko, (gaz/petrol kraliçesi) ve iç güvenlik, Sa- vunma Bakanı Petro Poroşenko (çi- kolata kralı) gibi oligarklann bir önceki dönemde özelleştirilen mallan yeniden üleşme, genel seçimlere doğru kendi siyasi güçlerini arttırma çabalannın hü- kümeti işlemezhale getirdiği görülüyor (The Guardian 09/09). Sonunda Dev- let Başkanı Yuşçenko, hükümeti gö- revden aldı ve başbakanlığa Avrupa'yla Bütünleşme Bakanı ve geçmış özel- leştirmelerin miman, uluslararasıfınans çevrelerineyakın Ribaçuk u getirdi. (Le Monde, 08/09) "Devrimde", Yuşçen- ko'nun sağ kolu olan Timoşenko da, "devrim blokunu" terk edip muhalefe- te katıldı. (The Independent, 10/09). (Yazının II. kısmı çarşamba günü Global Politikûltürköşesindeyayımla- nacak) 36 Q/Q kadar vade, günde Diğer modeller ıçin iütfe 150™* Fotokopide Huruş devri fotokopi &yazıcı BonusGard'la bu kampanyaya özelpeşin fiyatına Türkiye'nın en çok saoian tokopı makinesı 02l2 275 00 20(Pbx) E-e- *. l i ~M bO 0 Kjnkâj M»fas ı î i : 3 ' 91 69 ANKMA B<g-j) ı ' ı l ' S t i r Iskıfcr -W- i r . " '/ Î8« . 35 MIIMÇK '/•*» i 2ı 13: -4 fc bmjcr Sf- &-.p CM) 4"^ S Oc IZM» ftça; ."32) +41 89 00 larnan Koç-5tı- 75". * w "•! 40 Kcnjk < « r * ,JZı « : -' 'A Karî^ıla l-f 23:) ~<§l '2 ıC Merrmk ^en-a» '252' 43S 0 4C MJAJ4A lrw ı32i 459 45 25 ADAPAZAR) BıİKaJ (Ifr» 2 7 8 4 trrOH<ixman 2 5 «•" ~ ANTALtA ar-atît I42> 312 11 O^ArOIN «cpc»- 2:55 2 l ; s--_BAUI',ESR>Jt5erıis6ı2-':C«":ÎB*.TMANaoS.^-ı-!8S:2400^B(TlJSTK«nDctjs3i[434)62 7 ;6 2C BURSA Bnj^a| ,224ı 253 Hk E: BOLU hçnsş ~i>M 1 ' % 33 OENIZL1 &-« H j & 2411 11 CHYARRAJUR .".fjar 412) 223 60 i'i ERZUMJf" tıura'-* 4 j ^ 234 IC İ5 BKİŞEHIR Ux, |222) 2ÎI 02 37 GAZÎANTB'«i* (341 2ır 1£ Î6KPARTA ü ^ r » '146ı 232 28 32 HATAY btendennBlg Ttara {&••" -2 ^ IZMİTi?TO 1"631 33! CCLC Gctet > - j a ( I C ) •A': 3 :' KAHRAMANMARA5-rsr (V* 2219092 KASTAT1ONU >j|ii5 3ob' 2(2 -9 3E KAfSERI Anadtf^ 3Sİ 222 50 44 KONYA Cyvfia F332 3i" SJ ;C Ots f a i t r (331' 3S2 47 15 MA1ATYA &D95 (422) 3 S 5" "t MANİSA «-J» ıXSa' i < 34 01 MERSN z E « r c r i ^141 238 İE "•> SAMSUN D « 4 »!' -"5 11 =9 SVAS Dofjs '346ı 212 30 ı", TBCIRDAĞ Çortu Atas B>.rc 78^ 65: "2 ^l TRAKON Bap ,4«ı 32 15 3 VAN CWa ı432'ı 1 5 M 2 BILGITAS Kaptan Şofbrlerimizi ödüllendiriyoruz. ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK 12Eylül: ÖrgiiUü Çöküntü! Bugün, 12 Eylül'ün 25. yıldönümüdür. Anayasası, ya- salan ve kurumlanyla, karanlık, baskıcı, bunun da öte- sinde faşizan bir yönetimi simgeleyen 12 Eylül, yaratb- ğı haksız, hukuksuz, olumsuz ve yıkıcı sonuçlanyla et- kilerini günümüzde de sürdürüyor. Bu yıkıcı sonuçlann en önemlilerinden biri, örgüt yapılannda yaşanıyor. Siyasal ve sendikal olanlar başta olmak üzere, kisi- lerin bir araya gelmesini sağlayan örgütlerin baskı artı- na alınması, özellikle de partilerin ve DİSK'in kapatılma- sı, parça tesirii bomba etkisi yaptı, toplumsal örgütlen- menin sonunu getirdi. Yaratılan şiddet ortamında, yal- nızlaşan bireyler biri birinden kuşku duymaya başladı; toplumsal güven duygusu yok edildi; bu gelişme, kaçı- nılmaz olarak, örgüt yapılanna da yansıdı. Geleneksel olarak var olan en baştaki kişiye baglı örgüt yapılanma- lan, 12 Eylül sonrasında iyice perçinlendi. Orgütlerde, öneri yapmanın yerini suskun kalma aldı; örgütlü sus- kunluk ortamı da dedikoduyu, üretimsizligi ve niteliksel gerilemeyi besler oldu. En baştaki kişiyeyakınlık, hertür- lü örgütsel sürecin ve oluşumun birincil belirteyicisi ol- du; örgüt içi yükselmelerde yapılabilecek katkı, yetenek ve beceri anlamsızlaştı; varsa yoksa kişiye bağlılık öne çıktı. örgüt içinde yönetim yanşı yapılamaz oldu; baş- kana kaskatı ve körü körüne bağlı olmayanlara yaşam hakkı tanmmadr, onlar dışlandı. örgütlenmeyle ilgili kimi yasal düzenlemeleryapılma- sına karşın, örgütsüzlük sürüyor. Bu nedenle söylemler ve görüşler çok doğru ve hak- lı olsa da, yalnızca bireysel çıkışlar olarak kalıyor; top- lum tarafından benimsenmiyor muhalefet toplumsalla- şamıyor. Muhalefetin zayıflığının düğüm noktası, top- lumlailetişim kanallannın kesikliğinin de beslediği bu da- ralmadır. Ideoloji ile örgütlenme arasındaki yaşamsal bağ, 12 Eylül'ün düşünceye vurduğu faşizan darbeyle kopanl- dı. Düşünsel düzlemdeki bunalım, örgütlenme eksiğini besliyor ve onun tarafından besleniyor. Kapitalizmin bir dünya düzeni olarak yalnız kalmasın- dan doğan saldırganlığı karşısında toplumsal bir gücün, özellikle de sınıfsal bir dayanağı olan gücün bulunma- yışının bir sonucu olarak, var olan düzene karşı seçe- nek oluşturulması, çok güçleşiyor. Küreselleşen ulusla- rarası sermaye, etnik ve dinsel ilkellikleri besleyerek sö- mürü sürecini yerel düzlemlere götürüyor. Bu ikiliyle bir- likte geniş kitlelerin duygulan kaşınarak yaratılmaya ça- lışılan iç çatışma ortamı, 12 Eylül anlayışını kalıcılaştın- yor. örgüt ve düşünceyi içeren çöküntünün çok olumsuz sonuçlan siyasette yaşanıyor. Siyasal örgütlenmeler, kendi içinde bin parçalı; giderek kavgalt; silik; kişiliksiz, cinsiyeti belirsiz bir özellik taşıyor. Ne yönetimdeki par- tinin yerine bir seçenek geliştirilmesi başanlabiliyor ne de siyasal partilerin içinden ya da dışından yeni filizlen- melerin önü açılabiliyor. Seçenek oluşturmaya çalışan- lann kendileri, bu yetersizlik ve dar kadroculuk açma- zından kurtulamıyor. örgüt içi muhalefet girişimleri de ay- nı hastalıklan taşıyor. özetlenen bu nesnel durum, hiç kimse için bir özür nedeni olamaz; olrnamalıdır. Siyaset, toplumun sorun- lannaörgütlü bir biçimde çözüm üretme aracıdır. Çözüm üretmesi gereken, yalnız hükümet edenler değikjir. On- lar kadar, belki onlardan da çok, muhalefet, toplumun sorunlanna seçenek yaratmak için ya da seçenek ya- rattığı oranda vardır. Muhalefet, neyin muhalefeti olursa olsun, örgütlü bir biçimde eğer seçenek çözümler üret- miyorsa başansızlığı kaçınılmazdır. Bu durumda siyasal açılım yapılabilmesinin önkoşu- lu, 12 Eylül ile, kesinkes hesaplaşmaya dayanan, top- lumla bütünleşen ve değişimin evrensel devingenliğini içeren kapsamh programlar üretmektir. Hak ve özgür- lüklerin gelişip güçlenmesi; örgüt içi katılımcı, dayanış- maa uygulamalann geçeriilik kazanması; hak ve huku- kun evrensel ilkelerinin işlemesi; düşünce biritğineve hu- kuk kurallanna dayalı güven ortamı savunulmalı ve ger- çekleştirilmelidir. Yannın iktidara gelecek muhalefet bu açılımlan yapanlann olacaktır. yakupkepenek06@hotmail.com MBKHBAfKASKURUM CM 1 \BD Dolan 1 Avustraha Dolan 1 Dammarka Kronu 1 Euro 1 lngıltz Sıertını 1 isMçreFıangı 1 ts\eç Kronu 1 Kanaıia Dolan 1 Ku 1 . evt Dman 1 ^or\e^;KTonu '. SudAıb.Rıyalı lOOJaponYenı lYenıkaılŞekelı IİVİZ «9 . 1 3255 10219 022062 16451 24328 10644 0!"526 11243 4 5012 021(H4 035449 119^4 «113319 10286 0.22171 1.6530 2.4455 l.(F13 0.17708 11294 4 5605 0 21216 035513 1.2054 UPHİM6 EFEKTİF 13246 10172 0 22O4- 1.6439 2.4311 1.0628 017514 1 1201 44337 021059 035183 1.1930 028653 ««513339 10348 022222 1 6555 24492 10729 0r7 49 1.1337 4.6289 021265 0.35779 1.2100 0 30123 19EKİMTKADARBAŞVURULACAK TOKIborçlularına yüzde 20 indirim Ekonomi Senisi - Toplu Konut Idaresi Başkanlığı (TOKİ). satışı gerçekleşti- rilmiş, geri ödemeleri de- vam eden ve tapulan hazır durumda olan konutlar için borç bakiyelennin de- faten kapatılmasında 19 Eylül'den itibaren indirim uygulaması başlatacak. Konut alıcılan, başvuru tarihi itibanyla hesaplana- cak borç bakiyelerini 19 Eylül-19 Ekim tarihleri arasında ilgili banka şube- lerinebaş\r urarak yüzde 20 indirimli olarak kapatabi- lecekler. TOKİ'nin açıkla- masına göre, Ankara-Er- yaman 5. Etap, Samsun- Kurupelit, Kars, Kars 2. Etap, Bozcaada, Gökçe- ada, Şanlıurfa, Erzincan, Izmir-Mavişehir, Istanbul- Ataşehir, Sinanoba, Mi- maroba, Bizimkent, Anka- ra-Bükent, Ümitkent, Gebze-Mutlukent, Emlak- kent projelerindeki konut alıcılan, satış işlemlerine aracıhk eden Ziraat Ban- kası'ndan konut kredisi kullanabüecekler. Diyar- bakırŞübel.Etap.Hakkâ- ri 1. Etap, Şırnak 1. Etap, Izmit-Yahyakaptan proje- lerindeki konut alıcılan Vakıflar Bankası'ndan, ls- tanbul-Halkalı 3. Etappro- jesindeki konut abcüan is( Halk Bankası'ndan kred kuUanab&cekler. v
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle