Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
T AĞUSTOS 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
Tfek 0.212.512 05 05 Faks: 0,212.5
17
Yeşll
Hamza Saykan:
"Almanya'da bulunan
Sivas katliamı sanığı
Muhammed Nuh Kılıç
hakkında kırmızı
bülten çıkanlmamış.
Kırmızı bülten yoksa,
yeşil pasaport
verseydiler bari!"
- Ingittere insan haklannı
rafa kaldınyormuş...
"Ha lafta, ha rafta;
ne fark eder!"
g Kapatılan Kürtçe
3 kurslan iyi dersler
verdi!
Oğreti
I öçal:
' "Başbakan,
AB liderierine
söyledikleri
değiştiği için
tepkiliymiş. 0 kadar
gide gele onlara da
takıyyeyi öğretmiş!"
Cevaz
Sıtkı Ergüney:
"Diyanet'in pisuvar
olmayan
tuvaletlerinde kabin
kapılan kapalı
durumda iken ayakta
işemek caiz midir?"
TBMM bünyesinde kurulmuş "Demokrasi Komi-
tesi"nin başkanı AKP Çonjm Milletvekili Agah
Kafkas Bursa'daki sivil toplum kuruluşlanna bir
yazı gönderiyor ve "TBMM Başkanlığı sivil toplum
örgütleri ile olan işbiriiğini daha da ilerletmek ama-
cı ile geçtiğimiz Aralık ayından itibaren Türk De-
mokrasi Vakfı (TDV) ve merkezi Vvashington DC'de
olan National Democratic Instutute (NDI) ile ortak
bir çalışma yürütmektedir" diyerek ilgilileri 28 Tem-
muz'da Bursa ll Genel Meclisi saionunda yapıla-
cak toplantıya çağınyor.
Davetin altında "Demokrasi Komitesi" üyesi altı
AKP ve üç CHP milletvekilinin de imzası bulunu-
yor.
Toplantıya Kamu-Sen, Türk-lş 8. Bölge Temsilci-
si, DİSK Bölge Temsilcisi, Türk Eğitim-Sen Şube
Başkanlan, Türk Ocaklan, Müdafaa-i Hukuk Bursa
Şube Başkanı, Tabip Odası Başkanı, Cumhuriyet
Bursa'daKadınlan Derneği Bursa Şube Başkanı, ADD Bursa
Şube Başkanı gibi pek çok örgüt temsilcisi katılı-
yor ve söz alan herkes "Kısaca 'NDI' denilen, ABD
Demokrat Partisi'nin yan kuruluşu olarak çalışan
ve CIA üyesi olduğunu her fırsarta iftiharia söyle-
yen eski Kıbns Temsilcisi Nelson Ledsky'nin yö-
neticisi olduğu bu kuruluşun kirli ilişkilerini anlatı-
yor.
ADD Bursa Şube Başkanı Lütfü Kırayoğlu 'NDI'
tüzüğünden alıntı yaparak bu yoldan TBMM'ye ak-
tanlan yaklaşık 1.5 milyon dolariık fonun dökümü-
nü veriyor; TDV eski başkanının 'Türk ulusu yapay-
dır' açıklamasını anımsatıyor.
Ortam gerginleşiyor. AKP'Iİ Agah Kafkas "Haysi-
yeti olan bu konu hakkında suç duyurusunda bu-
lunur" diyor. Lütfü Kırayoğlu konu ile ilgili iddialan
belgeleyen bir sayfalık metni başta divandakiler ol-
mak üzere toplantıyı izleyen emniyet görevlilerine
dağıtıyor. Salon kanşıyor. TBMM'nin NDI ve TDV
ilişkileri sorgulanıyor. Bu arada yurtdışından para
aldığı bilinen örgütlerin temsilcileri salondan ses-
sizce aynlıyor. Ortam biraz yatışınca TDV Başkanı
ve AKP Izmir Milletvekili Zekeriya Akçam söz aJa-
rak Atatürk'ün de Wilson prensipleri ile ülkeyi
kurtardığını ve bir "VVilsoncu" olduğunu söylüyor.
Salon tekrar kanşıyor. Salondakiler Akçam'ın mil-
letvekili dokunulmazlığına sığınarak Atatürk'e ha-
karete yeltendiğini söylüyor; Akçam dokunulmazlı-
ğının kaldınlmasına hazır olduğunu bildiriyor. Falan
filan. Bütün bunlar olurken toplantı divanında bir
de CHP milletvekili oturuyor. Onun orada ve
CHP'lilerin "komite"de ne yaptığını açıklamak ise
Deniz Baykal adındaki "siyasi lider"e düşüyoıi
B(
Akjf Kökçe:
"Financial Times
Kıbns eki vermiş.
O da bir şey mi? Biz
daha bir kaç gün önce
imzaladığımız ekle
Kıbns'ın tamamını
verdik."
SESSİZSEDASIZ(I) Polis otomobili vatandaşa çanptı
GEÇEN Perşembe akşamüstü
Kadıköy meydanında, içinde iki genç
polisin bulunduğu 34 A 92155 plakalı
Kadıköy Emniyet Müdüriüğü'ne ait
otomobil; 60 yaşlarında bir adamın
kullandığı ve içinde aynı yaşlarda iki
kadının bulunduğu 34 SCA 87
plakalı otomobile çarpıyor.
İki otomobilde de hafrf hasar
meydana geliyor. Kazayı yapan
polisin anonsu ile birkaç dakika
içinde iki polis otomobili olay yerinde
bitiyor. Yeni polislerin gelişiyle kazayı
yapan polis; çarptığı sürücünün
ehliyet ve aıhsatını alıyor... Olay
yerindeki yurttaşlar, polise görevinin
asayişle sınııiı olduğunu trafik
konusunda yetkisi olmadığını
hatıriatınca ehliyet ve ruhsatı geri
veriyor. Bu arada beş dakika içinde
siren çalarak gelen bir ambulans,
kazayı yapan sürücü polisi, yaralı
olduğu gerekçesiyle hastaneye
kaldınyor. Daha sonra trafik ekibi
geliyor. Otomobiller yolun ortasından
kenara çekiliyor; kroki çiziliyor... Sivil
sürücü karakola götürülüyor. Olayı
baştan sona izleyen yurttaşlar
Istanbul Emniyet Müdürlüğü'nden
sonucu öğrenmek istiyor: Vatandaş,
polisi yaralamaktan mahkemeye sevk
edilmiş olabilir mi?
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku n yahoo.com
Turist gibi yaşıyoruz hayatımızı.
Tatil bizim neyimize...
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKİNCt
'Ulusal Mucizemiz'e
Özel Yasa...
Konya'daki Sdçuklu anıtla-
nndan Sahipata Külliyesinin
tarüıi çiniîerini "restoras-
yon"da (!) parçaladüar... Vakıf-
lar Genel Müdûrvekili Ahmet
Tanyoiaç iki gözü iki çeşme di-
yor ki: "Yüklenkiden uzman-
larla çafaşmasuu istemiştik; a-
ma Lşçiler çinileri söküp dolgu
malzemesi yapnıışlar..." (1
Ağustos 2005-Cumhuriyet)
Işte, 'Harih" yerine "kazan-
a" gözeten "thale YasasTyla
bir "kültür kattiamT daha...
Sakın aynı felaket, restoras-
yonu "aynı yasayla" ihale edil-
diğinde "Divriği Ulu Cami ve
OarüşşjfasTmn da başına gel-
mesin!
'Dünya mirasTmız
UNESCO'nun ünlü listesin-
de sadece "dokuz dünya mira-
sımız"la yer alıyoruz... tstan-
bul-Suriçi, Saf-
ranbotu, Boğaz-
köy,NemrutDa-
ğu Xanthos-Le-
toon,Di\TİğiUla
Camive Darüş-
şifas, Troia, Pa-
mukkakveGö-
reme-Kapadok-
ya...
"Koruma"da
yarattığımız
"güvenazfik"
yüzünden, bu
listenin "ean
kaynağr olan
"Anadota''muz-
dan, öraeğin bir Mardin'i bile
hâlâekletemedik...
Dahası, "Suriçi'nde özel ko-
ruma yönetimi" kurulamadığı
için tstanbul'un bile "listeden
çıkanlman
sı gündemde...
Dokuz varlığımız içinde
"tek" anıtsal mirasımız ise
"Divriği Ulu Cami ve Darüşşi-
fa"sı... Mengücekoğullan'ndan
Ahmed Şah'ın ünlü kansı Tu-
ran Melek tarafindan 1228-
1229'da "Ahlatn" mimarlardan
"Hürremşah"a yaptınlmış...
Tarihi değerini, "taşoyma
süskmeterTyle doruğa çıkaran
caminin "sanatsal" zenginliği,
"Türk"lerin ortaçağdaki "Ana-
dolu aydınlanması"yla yaşat-
tıklan "çajpan aşan bir usta-
hk"ın; yani "hünerliaklmveya-
ratia eBerin" ürünü.
Bu nedenle, "restorasyon"
adınayapılacak her türlümüda-
halenin, adeta "müdahak edil-
memiş" gibi gerçekleşebilece-
ği bir "özen" içinde yapılması
gerekiyor...
'thale'nin riski
îşte bu sorumluluk, büge ho-
calanmızdan Prof. Doğan Ku-
ban ile 777 yaşındaki yapının
yıpranmasıru "durdurmaya"
çalışan SıvasValfliği arasında bir
tarnşmayı yaratt.
Yıllardır bu eseri inceleyen
ve yayınlanyla tanıtan Doğan
Kuban diyor ki: "Eşsiz bir an-
tik lahit nasıl ki müzede cam fa-
nus içinde saklanryorsa, bu ca-
mi de aynen öyledir; heykei gi-
bidir. thaleyi alana değiL, uzman
taşoyma restoratörlerine ema-
net edihneüdir»"
Kültürel mirasa duyarhlığı
ile tanıdığımız Sıvas Valisi Ha-
san Canbolat da diyor ki: "Pro-
jeier, kinıe ihale edüirse edüsin,
Doğan Kuban'ın da bulundu-
ğu BüİmselDanışmaKuruhıUe
KorumaKuruluonayıohnadan
kesmleşmeyecek-." (YAPI Der-
gisiTemmuz 2005)
Bakanlar Kurulu, 4 Eylül
2003'te Sıvas'ta toplandığında;
" bu eser için ne gerekiyorsa ya-
pihnasma" karar
vermiş, ardın-
dan da UNES-
CO listesindeki
"gurununuzu"
korumak üzere
"proje ve ona-
nm işleri
w
ne 2
trilyon 300 mil-
yar TL ayrdnuş-
tı...
Valihk, bu pa-
rayıisteristemez
"DıaleYasası''na
göre kullanmak
zorunda. "Boz-
madan ooanm"
için tek çaresi de "deneüeme
kurulu" kurmak... ve bunu ya-
pıyor.
Ancak kurul "sürekli işin ba-
şmda" olamayacağı gibi, özel-
likle taşoymalarda uzmanlann
"-sadece- denetim"i yetmez;
"uygulamayT, bizzat >-apmala-
n" gerekir...
Ne var ki mevcut yasada bu-
nun güvencesinin olmadığını
"Konya'daki son katiianTda
kamthyor...
Peki, çözüm nedir?
Bu sorunun yarutı için "yapt-
labilecek her şeyiyapma" sözü-
nüverenBaşbakan'ın,bu"he>-
kelsi" yapıyı "büunsel güven-
ceye" alacak özel bir "Divriği
Yasaa"nı da uzmanlann düzen-
leyeceği şekliyle TBMM ona-
yına sunması yeterli...
Hükümet, dilediği projeyi
"engebiz'' uygulamak için, ör-
neğin Haydarpaşa'yı kendisi-
ne bağlayan "özel imar yasaa"
çıkanlabildiğinegöre, "ulusal"
ve "evrensel miras''ımızın ko-
runması için de aynı "hassaa-
yet"i göstermesi gerekmez mi?
oekinci ı cumhuriyetcom.tr
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakiayahoo.com.tr
HARBl SEMIHPOROY semihpomy@yahoo.com
HAYAT EPtK TÎYATROSU MLSTAFA BÎLGIN hayatepik@mynet.com
OKUL KITAPLARINA eîRSINI;
EVRtM TEORİSİNE HAYIR,
VREN. "ÛSTÜN
BİR ZEKANIN
YANÎ AKILU
TASAR3MIN"
ORÜNODÖR..
YANINDA
ALIRL.
OTOBÜSTEKtLER KEMAL URGENÇ k_urgenc@yahoo.com
8&lk*fr/nekr Somicu fejcn z fr kntjbr/zr h?
TAİÜHTE BUGÜN JMIMTAZAJUKAN 7 Ağustos tcwtE.mumtaz-cuikan.com
göre, bileşıkter, a^on,
yapı/mn dğfk
farklt durumlar g
IJandci, CxUtO'nur\ dâeeıttenmesi
MODBRN KIMYANINKURUCUIARINOAH
1843'PE 8U6ÜH, ÜULÜ İSVEÇÜ KİUIYACI jt)NSSACDP
BERZEllUS, 69 yAÇIUDA ÖCDÜ. MOOEBN KİMYA 8ı-
LİMİUİN KueuCOLA&MDAN BlRi OLAAJ BERZEUUS,
YOICSUL Sı/B AlLSPEhJ GEÜYOISPU. ANCAK, K/MyAYA
DAHA ÇOCUKUJĞUMCH ME&ucLiypı ve ÖĞ&E-
İ YILL/ieiNPAM SOMISA, 6EMÇ YAŞLAEPA PGO
Ğe OLMUÇTU. YOĞUN SİR ÇAUŞA44 /ÇiME
geeZELIUS, Bİ&ÇOK_ £L£M£MT KEÇFET-
, Ap&U AGlZUKJ-AG/NlN SAP-
OKSİT&UİU TJEAABL ELEMBNT
OLA/SAK 7XUfHMAS/A// SA£L4M/fT7.AY/e!.tC4,
İKİYE
/-w«#v DA y/UE BEfiZBUUStTU.
QQ Selenyum, Tbryum, MofiUde»), rifvnyum, Zırieonyum,
GÖRÜŞ
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
İnançların Gereği
Aralannda yıllardır iyi tanıdığımızTV'leringözdesi.ek-
ranlann gülü bir gazetecinin de bulunduğu türban sa-
vunuculan, bunun gereği olarak inancı gösteriyorlar. Bu
kızlanmız inançlannın gereğini yerine getiriyorlar. On-
lara karışılamaz, onlann eğitim haklan engellenemez.
lleri sürülen sav bu. Bu yazıda şu inanç sorununu ve
tartışmasını bazı ömekler vererek sürdürmek istiyo-
rum. Yarım asır önce Demokrat Parti'nin atadığı Ur-
fa'nın belediye başkanı "Onıcunu yiyenin katli vacip-
tir" diyordu. Bu onun inancı idi. Içtenlikle söylüyordu.
Yine Urfa'da, sonraki yıllarda şeriat yolunu seçen bir
çocukluk arkadaşım, birkaç yıl önce felç geçirmişti.
Onu bizim nöroloji kliniğe yatırdık. Doğaldır ki tedavi-
si ile yakından ilgilendim. Bir gün Mısır'dan, El Ez-
her'den dönen yeğeni amcasını ziyarete geldi. Benim
odama gelip elimi öptü ve amcasının hastalığı hakkın-
da bilgi edinmek istedi. Yaptığı eğrtimi sorgulayıp ko-
nuşmamızı sürdürdüğümüz sırada bu genç adam, "La-
ikliği kabul edenler dinden çıkmıştır. Onlann katli va-
ciptir, bu Allah'ın emridir" demişti. O da kuşkusuz
inancını dile getiriyordu ve sarnimi idi. Daha önce de
anlattım. Konya'da, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakülte-
si'ndeki genç öğretim üyelerinden dinlemiştim. Nöro-
loji derslerinde serebral lokalizasyonlar (beyindeki mer-
kezler) konulu derste sıra duygulann, heyecanlann be-
yindeki yerleşimine gelince, dini inançlan güçlü ço-
cuklar hocanın dersini keserek itiraz ediyorlar ve "Ho-
cam bu bizim inançlanmıza aykmdır, duygulann yeri
beyin değil, yürektir" diyoriardı. Onlar da samimiyetle
inançlannı dile getirmekte idiler. Mayo ve iç çamaşın
satışı yapan mağazaya siyah boya atanlar da inançla-
nnın dürtüsü ile hareket ediyorlar. Bu ömekleri çoğalt-
mak çok mümkün. Biliyorsunuz, başbakanımız da ya-
kınlarda ve yurtdışında olduğu bir sırada "Memleketi-
mizde dekolte aldı yürüdü" deyiverdi.
Yakınlarda Ahmet Hakan çok çarpıcı itiraflarda bu-
lundu. Bu zeki ve yetenekli genç insan ve yazar, 2 Tem-
muz 1993teki Sıvas faciası ve katliamında inancı ne-
deniyle bu katliamı hoşgörü ile en azından anlayışla
karşıladığını ıtiraf ediyor. Ama şimdi bu tutumunu yan-
lış buluyor. O zamanki inancı bunu gerektiriyordu. On-
daki bu değişiklik hemen inançlı çevrelerde tepki gö-
rüyor ve Ahmet Hakan'a gönderilen bir mektubun içe-
riği El Kaide'nin eylemlerini destekliyor ve "BizAllah'ın
adını yüceltiyoruz, sen neye karşı çıkıyorsun" diye onu
sorguluyordu.
Ben bir ülkenin onurunu, bağımsızlığını, özgürlüğü-
nü, bayrağını ve ezanını kurtarmak için milletine önder-
lik etmiş bir milli kahraman olan M. K. Atatürk'ü, bü-
tün bunlan unutarak rakı içtiği için din adına suçlayan
çok sayıda yurttaşıma rastladım. Yıne inancı yüzünden
ak saçlı hocanın elini sıkmayı reddeden yüksek eğitim-
li ve inançlı(!) gençlere de.
Ekranlann yıldızı, modem kıyafetli, ahrette her bir te-
linin yılan olup onu sokacağına inanmadığı için saçla-
nnı açıkta bırakıp savuran gazeteci hanım bunlara ne
diyor acaba? Tüm bu saydığım ve de sayamadığım i-
nanç kaynaklı davranışlan benimseyelim mi? Genç
kızlanmız türbanla yetinmeyip burka, çarşaf isterierse,
mirasta yan hisseye ve kuma olmaya razı olurlarsa
bunlan onaylayahm mı?
Bakın llhan Selçuk yazdı, yine bir inanç ömeği; bir
inanç sahibi yazar Allah'a sesleniyor, dua ediyor. "Ya
cabbarya kahharya müntakim (ıntikam alan) bizi in-
tikamına memur et."
Insanlar arası banşı, eşitliği, huzuru, özgürlüğü ara-
yan uygar kişiler olarak, bunlara, ülkemizin ortamında
yetişen bu tür inançlı kişilere bir diyeceğimiz olmaya-
cak mı? Bu kinle, bu nefretle, bu intikam duygulan ya-
ratan ve tıbbiyenin 5'inci sınıfmda bilimsel gerçeklere
karşı duran inançlar ortamında bir banş ve huzur ülke-
si yaratabilir miyiz? Ahmet Taner Kışlalı'yı saygı ile
anıyorum. 50 yıllık Milli Eğitim ihanetinin sonuçlannı be-
nimseyecek miyiz? Aydınlanmayı unutacak mıyız?
öte yandan dünyayı ateşe veren ABD Başkanı Bush
dayine inançlı bir insan olarak (Evangelist) saldın emir-
lerini göklerden aldığını söylüyor. Irak'ta günde 30,40
kişinin ölümüne yol açmak da böyle bir inançtan ileri
geliyor.
Insanlık farklı inançlar, duygular, düşünceler ve gö-
rüşlerle banş içinde ortak bir yaşam yaratamayacak
mı?
coskunozfasuperonline.com
1 2 3 4
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/Balıkesir'in
Edremit ilçe-
sine bağlı,
kaplıcasıyla
tanınmış bir
belde... Sü-
merlerin en 5
büyükkentle- 6
rinden biri. II
Yardım isten-
diğini anlatan
bir sözcük...
Doğu ve Gü-
neydoğu Anadolu'da
konar-göçerlerin kıl
çadn-lanndan oluşan
yayla yerleşmesi. 3/
Çipurabalığınınyav- 4
rusuna verilen ad... 5
Peygamberleri
Hududinlemedikle-
ri için Tann tarafın- 8
dan yok edilen ka- 9
vim. 4/Hediye, armağan, bahşiş... AntonÇehov'un
bir oyunu. 5/ Yiyecek, içecek ve erzakın saklandı-
ğı dolap ya da oda. 6/Baston... Aruz ölçüsünde kı-
sa okunması gereken bir heceyi, kahba uydurmak
içinuzatma. 7/Asker... Yunanmitolojisine göre uç-
mayıbaşaranilk insan. 8/Sermaye... Istanbul'unbir
semti. 9/Trabzon'un Akçaabat ilçesinde bir göl...
Lokmanruhu.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/Meriç Irmağı deltasında, birçok kuş türünü ba-
nndıran ve "tabiatı koruma alanı" kapsamına alı-
nan sığ göl... Osmanlılarda gece bekçisi. 2/ 21
yaşuı altındaki oyunculardan kuruhnuş spor ta-
kımlan için kullanılan sözcük... Ekinlere zararlı
bir böcek. 3/ Karahindibanm sebze olarak yenen
yapraklan... Koca. 4/ Nâzım Hikmet'in bir oyu-
nu... Yapma, etme. 5/ Eski ayakkabı. 6/ îsrail ya-
pımı bir tabanca... Belirti, iz. 7/Romanya'nınpla-
ka işareti... Ağn Dağı'na verilen bir başka ad. 8/
Eski Türklerde çocuklan koruyan tanrıça... To-
go'nun başkenti. 9/ Şeriat mahkemesi yargıcı...
Tutsak.