22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 AĞUSTOS 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA SAGLIK Vitrektomi ameliyatlannın Türkiye'de yapılmasına öncülük eden Prof. Dr. Murat Öncel 'Gözünüzegözünüzgibibakın'ŞULE KÖKTÜRK F itrektomı ameliyatlannın Türkiye'de yapılmasında öncülük eden ve birçok uluslararası ödülü bulunan Yedi- tepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Öncel, her yıl Amenkan Retuıa Cemiyeti'nce retina konusunda dünyanın en iyi 10 doktoruna verilen "RetinaOs- carr> ödülünü ıkincı kez aldı. Ön- cel, değişik genış açılı mikroskop ve amelıyat tekniklen kullana- rak körlüğe neden olan retina de- kolmanı bir hastasının görmesi- ni sağladı. Prof. Murat Öncel, bir fotoğ- raf makinesi gıbi çalışan gözler, hastahklan ve tedavisi ile ilgili so- rulanmızı yanıtladı. - Retina dekolmanı, körhığe yol açan önemli bir hastahk değfl mi? MURAT ÖNCEL-Evet. Sınek uçuşması, şımşek çakması şıkâ- yeti, retina dekolmanı denilen ve erken dönemde tedavi edilmez- se körlük yapan hastalığın erken belirtisi olabılır, acılen kontrol yaptınlması gerekır. Erken dö- nemde basıt bir lazer tedavisi ile hastalık tedavi edılebılır, gecikır- se ciddi bir ameliyat gerekır. Yüzde 90'an başarı - Vitrektomi ameliyan nedir? ÖNCEL- tnsan vücudunda ya- pılan en hassas ve mıkrocerrahi amelıyat yöntemıdir. Tüm göz ameliyatlan içinde en komplike ameliyattır. Bu amelıyat için özel bir mikroskop, vitrektomi aleti, çapı 1 milımetreden küçük özel pensetler ve makaslar, özel la- zerlerden faydalanıyoruz. Bu ameliyatlarda yüzde 90'lara va- ran başanlar elde ediyoruz. Son yıllarda aletlerin çapı 0.5 mili- metreye kadar düştüğü içın ame- lıyatlar dıkişsiz yapılabiliyor. Ameliyat esnasında retina yüze- yınden soğan zan inceliğinde zar- lan soyduğumuzdan cerrahlann ellerinin hiç tıtrememesı gereki- yor. - Hangi göz hastalıklarında bu yöntem kullaruüyor? ÖNCEL - Retina dekolmanı dediğimız göz ıçi sinır tabakası yırtılmalannda, göz içi iltihap- lanmalannda, göz içine kaçan ya- bancı cisimlerin çıkanlmasında, çocukluk çağı ve bebeklerdeki kataraktlarda, eıken doğuma bağ- lı olarak uzun süre oksijen çadı- nnda kalan bebeklerde görülebi- len prematüre retinopatisinde (ROP), dıyabetik retınopatide uy- gulanabilen bir ameliyat yönte- midir. şeker hastalığı en önemll körlük nedenl - Nedir diyabetik retinopati? ÖNCEL - Şekerhastalığına (dı- yabete) bağlı olarak en sık görü- len göz bozukluğu retina taba- kasında oluşan hasardır. Dünya- da körlüğe yol açan hastalıklann başında dıyabetin gözde yaptığı bozukluklar gelir. Dört yıl veya daha az süren şeker hastalığı olan- larda gözün etkilenme oranı yüz- de 15 iken, 15 yıldan fazla olan- larda gözün etkilenme oranı yüz- de 90'dır. Erken tanı ve tedavi cıddi görme kaybını yüzde 60 oranında azaltır. Geç dönemde gelen ve göz içi kanaması olan hastalarda ıse vit- rektomi dediğimız ameliyat yön- lemıyle hastalan tedavi edebilı- voruz. Şeker hastalığı teşhisi kon- iluğu anda hastalar göz doktoru- na gitmeli ve mutlaka en az yıl- da bir defa retina konusunda uz- manlaşmış bir göz doktoruna mu- ayene olmalı. Sarı nokta hastahğı - Yücudun yaşlanması ile bir- tikte gözlerde de önemli sorunlar çıkryor. Bu hastahklar hangileri? ÖNCEL -55-60 yaşından son- ra dünyada en çok görme azalma- sına neden olan hastalık u yaşa bağh makula dejeneresansı"dır, halk arasında "san nokta hasta- hğı" olarak da biliniyor. Halen dünyada tam bir tedavisi yoktur, ancak erken dönemde ilerleme- 5ini durdurabiliyoruz. bunun için erken tam ve tedavisi çok önem- j. Bu hastalıkta, hastalar hiçbir zaman kör ohnaz, fakat merkezi bölgeyi göremezler, kitabın et- rafinı görür, fakat ortasuıda si- vah bir leke tarif eder, yani oku- vamaz Başlangıçta hastalarda santral görmede bozukluk. çizgi- lerde kınkhktan şikâyet ederler. Bunun ıçın karelı bır kâğıt alıp or- tasuıa bir nokta koyduktan sonra ya- kın gözlügünuzü takıp bir gözünüzü kapadıktan sonra ortadaki noktaya bakarken çızgilerde bir yamukluk veya karelerde bir düzensizlik görü- yorsanız hemen retina konusunda uzmanlaşmış bir göz doktoruna git- melismiz. - Göz tansiyonu yani glokom da yaşla ilgili sorunlardan biri, bu has- tataktan nasıl korunabiliriz? ÖNCEL - Başlangıçta hiçbir belir- ti vermeyen glokom hastahğı sinsi bir şekilde körlüğe neden olur. Hastalık daha ziyade 40 yaşının üzerinde gö- rülür. Bu yastan sonra mutlaka göz tansıyonuna baktırmalı. Hastalığın ilerlemesiyle özellikle santral gör- mede sorun yaşanır. Tam bir tedavi- si yoktur, ama sabah akşam damla te- davisiyle ilerlemeyı durdurabiliriz, yani kör olmasını önleyebihriz. Bllglsavar gözlerl vorar - Bilgisayar gözü etkiler mi? ÖNCEL - Sürekli bilgisayar kul- Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Öncel, her yıl Amerikan Retina Cemiyeti tarafından retina konusunda dünyanın en iyi 10 doktoruna verilen 'Retina Oscar' ödülünü ikinci kez aldı. lanan kişilerde gözyaşı kuruluğu da- ha sık görülüyor, çünkü bilgisayar kullananlar devamlı bilgisayara bak- tıklan içın gözlerini kırpmayı unu- turlar ve devamlı gözyaşı buharlaş- tığı için gözde kuruluk, yanma ve batma hıssi uyanır. Gözyaşı çok basit gibi görünebi- lır, fakat gözyaşı olmazsa o göz kör olur. Kuruluğu önlemek ıçın sunı gözyaşlan mevcut. Aynı zamanda göz kaslan devamlı aynı noktaya bak- tığı için uyum yapan kaslar yorulu- yor, kişilerde ağn. bulanık görme, uyum güçlüğü ve ışık hassasiyeti olu- şuyor, bız buna "bilgisayar yorgun- hığu" diyoruz. Bunun için hastalara arada sırada gözlerini kırpmalannı öneriyoruz, aşın şikâyeti olanlara ise sunı gözyaşı damlası veriyoruz. Yi- ne arada sırada etrafa bakmayı ve gözlenn hem uzağa hem de yakına adaptasyonu sağlamalarını önenyo- ruz. - Kontaktlensterin kuHanımmda ne- lere dikkat etmeliyiz? ÖNCEL - Kontakt lens mutlaka bir göz doktorunun muayenesi so- nucu almmalı, çünkü her göze kon- takt lens uygun olmayabilir. Bakı- mını çok dikkatlı yapmalı, takarken ve çıkanrken eller yıkanmalı. Geceleri yatarken lensler çıkanlmalı, çünkü kornea dokusu damarsız olduğu ıçm beslenmesi havadaki oksijen ile ol- maktadır. Giineş gözün düsmanı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Hastalıklan Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cengiz Aras, güneşteki ultroviole ışınların vücuda zarar verdiğini söyledi BERl\AN TAPAN Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Hastalıklan Anabilim Dalı Öğre- tim Üyesi Doç. Dr. Cengiz Aras, "Güneşteki ultroviole ışınlanvücu- da zarar verdiği gibi, gözde de ka- tarakta ve yaşa bağlı merkezi gör- me kaybına neden olmaktadır" de- di. Güneş ışmlannı filtre eden göz- lüklerkullanmak gerektiğini ifade eden Aras, kalitesiz güneş gözlü- ğü kullanmaktansa hiç gözlük kul- lanmamanın daha iyi olduğunu be- lirterek "UV Protective yazıh olan bir güneş gözlüğü kullanmalıyız. Camın renginden çok çerçevesinin büyükolmasına kenarlardan güneş ışığı girmemesi açısmdan dikkat etmek gerekir'' dedi. 'Güneşin kendisi bir alerji nedeni değüdir' Katarakt ameliyatlannda göze yerleştirilen sunni merceğin güneş ışınlannı tutanlannın kullanılma- sı gerektiğine dikkat çeken Aras özetle şu bilgileri verdi: "Ameüyat olacak hastalar, doktorlanna bunu sormayı unutmamaMar. Güneşin kendisi bir alerji nedeni degildir. Gözün alt veya üst gözkapaklann- da cilt kanseri çok sık görülür. Gü- neşebağh retinayanıklannada dik- kat etmek gerekir. Özeulkle güneş tutulmalannda görülen retina ya- nddannm ohışmaması için, uzun sü- re güneşe bakmamak gerekir. Ha- vuz sulannda yaşayan klamido' ve kontakt lens kuİlanıcılan için tehliketi olan 'acantomoeba' gibi bakterilere dikkat etmek gerekir. Hijyenik olmayan havuzlarda yü- zen kişilerde göz zan ve korneo il- tihabı da çok sık görülüyor. Lens- lerin güneşe karşı koruyucu etkisi >x>ktur. Lenslerin ortası açık olduğu için tehlike vardır." Güneş tutulmalannda görülen retina yamklannın oluşmaması için, uzun süre güneşe bakmamak gerektiğini anlatan Doç. Dr. Cengiz Aras, güneşteki ultroviole ışınlan vücuda ve gözlere zarar verdiğini söyledL S A Ğ L I K S O R U N L A R I M I Z A T O P L U B l R B A K I Ş Halk doktor değil kaliteli hizmet istiyor Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMtR Yanm yüzyıl önce tıp fakültesindeki hocalanmı- zın sağlıkla ilgili hazırladıklan raporlan anımsıyo- rum. Paşa unvanlı. asker kökenli. son derece üke- li bir hoca olan Prof. Tevfik Sağlam ile Ekrem Şe- rifEğeH sonralan kitaplaşan raporlannda Türki- ye'nin her şeyden önce iyi yetişmiş pratisyen he- kimlere ihtiyaç olduğunu vurguluyorlardı. Öner- dikleri açıkça ilk basamak hekimliği idı. Ama ya- zık ki Türkiye bunu hiçbir zaman gerçekleştireme- di. 1960'taki 27 Mayıs devrimini izleyerek Sağlık Bakanlığı Müsteşan olan Dr. Nusret Fişek yöne- timinde, her 7 büı kışi için bir sağlık ocağı hedef- lenmekte idi. 224 numaralı sosyahzasyon yasası çı- kanhnıştı. Büyük hekim Prof. Nusret Fişek'in o günlerde- ki coşku ve heyecanı, gözlerimin önündedır. 1979 >ıluıa kadar aşamalarla ilk basamak hekimliği hiz- meti verecek sağlık ocaklannın bütün \-urtta yay- guılaşacağına inanılıyordu. Halkevleri'ni \e Köy Enstitülen'nı yıkan karşıdevruncı polıtıkacılan- mıza egemen olan zihniyet, sağlık alanındaki sos- yalizasyonu da yıkmıştır. Yasa hâlâ geçerlıdu^, ama sağlıkta koruyucu hizmetı de hedefleyen bu güze- lim proje öngörüldüğü gibi, viirümemiş ve >-ürü- tülmemiştir Onun yerine konuhnaya çalışılan ai- le hekimliği aslında başka bir sistemdi ve sağlık ocaklannın yerini tutması söz konusu olamazdı ve olamadı. î\i yetişmiş pratisyen hekim değil, ille de ısrarla çok sayıda uzman yetiştirdik. Tıp fakülte- lerinın sayısını hızla arttırdık. 80'li yıllarda karşılaştığım üst düzey devlet adam- lanmız, örneğın TurçutOzal \ e Adnan Kahveci top- lumun ve ailelerın hep doktor istediğini bu yüzden tıp fakültelerinin sayısını arttırdıklannı söylüyor- lardı. Oysa haüon istediği doktor değil, kaliteli sağlık hizmeti idi ve hekim sayısını arttırmak el- bette bunu sağlamaya yetmezdi. Açıktu- ki yöne- ticilerimız bu gerçeği ka\Tayacak bilınce sahip de- ğildiler. Yurdumuzda pratisyen hekim hiçbir zaman yaygın bir yer edinememiş, itibar kazanamamış ve talibi ohnamıştu". Halkunız genellikle hastalandı- ğı zaman uzman doktor doçent ve profesör arayı- şı içindedir. Cst gelir gruplan; çok defa özel has- tanelere baş\aırurlar. Ötekiler; uzun ku>Tuklarda sa- atlerce beklemek üzere devlet ve sigorta hastane- leri polikliniklerine. Bu gün tıp fakültesi mezun- larının öncelikli amacı uzman ohnaknr. Bir an ön- ce uzman olmak Bu yıllarda np fakültesi sa>ısı 52'ye çıktı. Doktorenflasyonu\e işsiz doktorsayısı iyi- ce arttı. Yılda 5 bıne yaklaşan yeni mezunlann, an- cak >üzde l O'u TUS suıavonı kazanarak, asistan ve araştırma görevlisi olarak atanıyor. Geride kalan- ların ne yaptığı ve mesleklenni nasıl kullandığı üı- celenmeye değer. Buna karşın bugünkü ıktidar tıp fakültesi ve dolayısıyla doktor sayısını arttırma>ı amaçlıyor. Sağlık hizmetlerinin niçin aksadığını ır- delemeyi beceremiyor. Nasıl ve hangi düzeyde tıp eğitimı verildiği. uzmanlık eğitimınin nasıl yapıl- dığı. hangi örgütlenme modelı içın ne kadar dok- tor ve uzmana ihtiyaç olduğu. bugüne kadar doğ- ru dürüst araştınlmamıştu-. Bir kalite kontrolü de genel olarak söz konusu değildır. Kalite hiçbir za- man önemsediğimiz bir şey olmamıştır... Yurdumuzda uzman yetiştiren bazı hastaneler böyle bir eğitim verecek düzeyde midirler? O ho- calar ve öğreticiler böyle bir bilgi ve yeteneği ta- şıyorlar mı° Bunlar hemen hemen hiç sorgulanma- mıştır. Rasyonel ve ulusal bu- sağlık sistemimiz ve örgütlenmemiz de olmamıştır coskunoz « superonline.com Tiroitten habersiz yaşıyoruz Istanbul Haber Servisi- Türkiye'deki her 2-3 kişiden l 'inde hayatının bu-bölümünde ti- roit hastalığı ortaya çıkmasına karşuı insanla- nn çoğu bu hastalıktan habersiz olarak yaşa- mını sürdürüyor. Tiroit hastalıklan, depresyon, kan yağlan yüksekliği, saç dökülmesi. âdet dü- zensizliği, alerji, zayıflama, çarpıntı, kilo alma, terleme gibi çok sayıda sağlık sorununa da ne- den olmasına karşm çoğunlukla gözden kaçı- yor ve tedavi edilmıyor. GATA Haydarpaşa Hastanesi Endokrinolo- ji ve Metabolizma Hastalıklan Bölüm Başka- nı Prof. Dr Metin Özata. tiroit hastalıklan ile mücadele edenler \ e vakmlanna yön vermesi amacıyla "Tiroit Hakİanda Bilmeniz Gereken Her Şey" adlı bir kitap yazdı. Yapılan bilimsel araştırmalann ışığuıda. dünyaca kabul edilen son teşhıs ve tedavi yöntemlen göz önünde bu- lundurularak hazırlanan çahşma, önemli bir kajııak nıteliğı taşıyor. Prof. Metin Özata'nm çahşmasuıdan derle- nen bilgilere göre, tiroit bezinin az çahşması kilo alma, kolay kilo verememe, unutkanlık, kan yağlannda >-ükseklik. halsizlik, bitkınlik, eller- de ve yüzde şışlik, saç dökülmesı, depresyon ve seste kalınlaşmaya yol açarken bezin fazla çahşması durumunda çarpuıtı, terleme, sinir- lilik ve zayıflama belirtıleri görülüyor. I Guatr gelişmeden önlemek için iyotlu tuz almak gerekıyor. Özellikle gebelik ve emzir- me döneminde iyotlu tuz kullanmak bebeğin zekâ gelışimuıi sağlıyor ve onu sakatlıklardan koniNor. I Ailesinde tiroit hastalığı olanlarda. 50 yaş üzen kadınlarda, sıgara ıçenlerde. şeker hasta- lannda, tiroit bezi iltihabı olanlarda, kansızh- ğı olanlarda. hepatıt-C vırüsü taşıyanlarda ti- roit hastalıklan daha sık görülüyor. • Tiroit hormonu eksikliğinde B2. B12, B6 aluıabılır, A ve E vitamınlen alınmamalıdır. • Diyet yaptığı halde kilo veremeyenler. kı- sırhk sorunu olan veya sık düşük yapanlar, 50 yaşın üzenndekı kadınlar tıroıt tetkıki de yap- tırmalı. • Çok terleme, tiroit hastalığı işareti olabi- lır. I Şeker hastalığınız varsa >ılda bir defa ti- roit tetkiki yaptınn. Cinselyolla bulaşan hastalık sayısı artıyor Istanbul Haber Servisi - Yaz döneminin geli- şi ile birlikte seyahat eden kışi sayısı diğerme\ r - simlere oranla beliıgin derecede artarken, insan- lann farklı kışılerle ılışki kurmalan da artan olasılıklar arasına giriyor Özgür cinselliğin en önemli yan etkisi ise cinsel yolla bulaşan hastalıklar (CYBH) olarak karşımıza çıkıyor. ABD"de yılda 15 milyon in- sana bır veya bırden fazla CYBH bulaşıyor. Bu kişilerin yaklaşık üçte ikisinı 15-24 yaş arası genç- ler oluşturuyor. Anadolu Sağlık Merkezi'nden Üroloji Uzma- nı Dr. Abdurrahman Ozgür. klamidya, gono- re, sifiliz, genital herpes (uçuk), insan papillo- ma virus (HPV-tedavi edilmediğinde rahim kan- senne yol açıyor), tnkomoniazis ve pelvik inf- lamatuar hastalıklannın ilk sıralan aldığını be- lırterek "Bu hastahklara maruz kalan kişilerde tabii ki sanhkve A1DS gibi hastahklar da önem- li sağlık sorunu oluşturuyor" dedi CYBH'lerin kadınlara bulaşma olasıhgının daha fazla olduğuna. sinsi seyrettiğıne ve has- talık yapma olasılığınuı fazla olduğuna dikka- ti çeken Özgür, "CYBH kişilerde sıkhkla sessiz sejrediyor. Erkeklerde ereksi> r on problemleri ile karşımıza çıkıyor. Bunun yanında genital yara- lar, \-ajinal veya penil akuıtı. sistemik etkhe bağ- lı kızarıklık. idrarda yanma, idrar sıklığında ar- oş, kann ağnsı, kasık bölgesinde ağnh lenf be- zeleri şeklinde de beürti verebfliyor'' diye konuş- tu. Organ sarkrnalan, idrar kaçırmaya neden oluyor Istanbul Haber Servisi - Çoğunlukla vajinal doğum sııasında ortaya çıkan kann ıçi organ sark- malan kadınlarda idrar kaçırmaya yol açıyor Her 9 kadından l 'ine kâbus dolu anlar yaşatan bu sorun, egzersizler ile önlenebildiği gibi cerra- hi tedavi de gerekebiliyor. Zeynep Kâmil Eğitim ve Araştırma Hastane- si Klinık Şefi Doç. Dr. AteşKarateke. kann içi tabanı oluşturan kaslann ve bağ dokulann ha- san ile oluşanbozukluklann, uterus (rahim), id- rar torbası, rektumda sarkmalara yol açabilece- ğini belirterek "Yaş, gebelik. doğum, menopoz, kilo, ağır kaldırmak. kroniköksürükve ciddi ka- bızhk, pehik organ sarkmalanna neden olabi- len etkenlerdcndir. Bu sorun ise yaklaşık dokuz kadından birinde görülen idrar kaçırmaya yol açar1 " dedi. Karateke, vajinal doğum sayısı art- tıkça pelvik organlann sarkma riskinin 4-11 kat arttığına dikkat çekerek ileri yaşın, aşın kilo- nun, ağır kaldırmarun, kronik öksürüğün ve ka- bızlığın pelvik organ sarkmalanna neden oldu- ğunu ifade etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle