18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 2005 CUMA HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Soruna Doğru Bakmak Açık Net Konuşmak - 4 Biliyorum, yazılar uzadı diziye dönüştü ama konu önemli ve bir türiü noktalar i'le- rin üzerine yefieştirilemiyor ve kavram kar- gaşası sürüp gidiyor. Onun için bazı yanlış algılamaları, sap- lantılan düzeltmek gerekir ki, önyargılar or- tadan kalksın, art niyetler ortaya çıksın ve açıkça konuşulsun. Her şeyden önce, terör ile Kürt sorunu birbirinden aynlmalıdır. Terör, başlangıçtaki kendi afişe gerekçe- si ne olursa olsun, o ortadan kalksa da kalkmasa da, bir süre sonra, ondan ba- ğımsız olarak varlığını sürdürür. Bunun en önemli örneği, Bask ülkesınin ETA örgütüdür. ETA örgütü, Franco diktası sırasında ku- ruldu ve bütün dünyanın sempatisini, bir ölçüde desteğini kazandı. Çünkü yirminci yüzyılın ikinci yansına da sarkmış acımasız diktaya karşı demokrasiyi savunuyordu ETA, ya da başta öyle algılanıyordu. Hatta bir zamanlar Ispanya'da pek tutu- lan bir söz vardı. Derlerdi ki, "ETA'nın kuru- cusu, büyük zulmüyle Franco olmuştur. Onun diktası olmasaydı ETA olmazdı.' • • • Peki sonra ne oldu? Franco'nun ölümünün ardından, Ispanya siyasi yelpazenin solunda olduğu gibi, sa- ğında da, egemen olan, kimsenin o güne kadar ummadığı şekilde, kralı da aktif ola- rak içine alan sağduyulu demokratik cep- heyle, diktadan demokrasiye başdöndürü- cü bir dikey geçişi başlattı. Ispanya'da genış demokratik cephenin sağduyulu davranışıyla, demokrasiye geçi- şin önünde en büyük tehlikenin eski Fran- cocular olduğu sanıldı. Oysa bunlann de- neyimli bir bölümü duruma ayak uydurma- yı yeğledi, bir kısmı araziye uydu, bir bölü- mü de cılız çıkışlannda zayıf kaldı, etkisiz- leştirildi. Ama yine de demokrasiye geçiş kolay olmadı. Bu kez demokratikleşmenin karşı- sındaki en büyük güç ETA idi. ETA, Franco'nun ölümüyle eylemlerini ONKATAFITTIRDI. Demek ki, ya örgütün diktaya karşı de- mokrasiyi savunduğu savı aldatmacaydı ya da örgüt yukanda belirttiğimiz gibi, ken- di başlangıçta ilan ettiği varlık nedeninden bağımsız olarak sürdürmekteydi eylemleri- ni. ETA, başlangıçta ıleri sürdüğü taleplerin bir bölümünün kabul edilip yaşama geçiril- mesine karşın, Ispanyol demokrasısinin karşısındaki en büyük tehdidi oluşturdu bir dönem. Bir zamanlar Franco karşısında, ETA'nın ardında saf tutmuş Basklann ülkesinde ya- pılan seçimlerde, bu kuruluşun siyasi ka- nadı Herri Battasuna üçüncü sıraya kadar düştü, halkın oylannın yüzde 25'ini alır ol- du. • • • Bu gelişmeler örgüt içinde de aynlmala- ra neden oldu. Bir zamanlar idama mah- kûm olmuş olan örgüt militanlan, uyanlan- nın dikkate alınmadığını görünce, kuruluş- tan aynldılar ve tıpkı PKK olayında da gö- rüldüğü gibi, örgüt kendi eski üyelerini in- faz etmeye başladı. Bu arada, Bask ülkesinin Ispanya'nın ekonomik bakımdan en geri bölgelerinden biri olmadığını, durumun bunun tam tersi olduğunu belirttikten sonra, 1992 yılında ziyaret ettiğim ülkede işadamlarının terör eylemlerinin, ekonomiye indirdiği darbeden yakındıklannı, iktisadi durumun bu yüzden eskiye oranla daha kötü olduğunu da söy- lediklerini eklemek isterim. Türkiye'de Kürt sorunu tartışılırken, ör- nek gösterilen bu ülkelerdeki gelişmelerin de doğru bilinmesinde yarar var. Aynca ekonomik durumu düzettmek için devlet sübvansiyonuna başvurulmasının da, fazla bir sonuç vermediğini bize bir başka örnek, Fransa-Korsika olayı göster- mektedir. Fransız hükümeti, Korsika'nın görece geri kalmış ekonomısini canlandırmak için, bölge ınsanına vergi muafiyetleri ve süb- vansiyon ımkânlan tanımıştı; üstelik, ülke- nin herhangı bir bölgesinde üretilen mal- lann adaya taşınma ücretlerini de devlet kendi üstlenmişti. Sonuçta, taşıma parası devletçe karşılanan mallar, sübvansiyon- dan önceki fıyatlanndan alıcı buldular yine. Yapılan araştırmalar da, devlet sübvan- siyonunun amaçlanan yerlere gitmeyip, mafya ile zadegân koalisyonundan oluşan ve ayrılıkçı örgüt ile iç içe yaşayanların cebine gittiğını gösterdi. örnek size bir şeyler çağrıştırmıyor mu?.. Bu arada Bask ülkesinin otonomisi biz- de örnek gösterilirken, olayın tam yansıtıl- madığını da belirtmem gerekir. Ispanyol anayasasına göre, ispanya, Özerk sekiz birimden oluşuyor. Yani Ispan- ya'da özerk olan yalnızca Bask ülkesi değil, özerkliği salt onlara tanınmış bir ay- ncalık olarak görmek de yanlış. (Sürecek) asirmenfy cumhuriyet.com.tr 33 yıl sonraherkes sanık Başbakanlıkînsan Hakları Kurulu Başkanı Doç. Dr. VahitBıçak Türfayettenüfusa göre oranıfazla olan şüpheli ve sanıksayısının giderekarttığına dikkatçekti ANKARA (AA) - Başbakanlık însan Haklan Kurulu Başkaru Doç. Dr. Va- hit Bıçak, haklan konusunda yurttaşla- rm bügilendırilmeye ihtıyaçlan olduğu- nu belirterek şüpheli ya da sanıklann başta işkence ya da kötü muamele ol- mak üzere bazı riskler altında olduğu- nu ıfade etti. Bıçak, "tşkence ve kötü muameleyi arük Türkrye'nin günde- minden tamamen çıkarabilmek için şüpheli ya da sanık haklan broşürünü haarladık'" dedi. Doç. Dr. Bıçak, şüpheli ve sanık sa- yısının, Türkiye'de nüfusla orantı yapıl- dığı zaman fazla olduğunun görülece- ğını söyledi. Türkiye'de 1986 yılında 1 milyon 79 bin 593 İtişi şüpheh ya da sa- nık iken, bu sayının 2003 yılında 2 mil- yon 109 bın 11 'e ulaştığını ifade eden Bıçak, şüpheli ya da sanık sayısının, genel üİke nüfus oranına bakıldığında da 1986'da 2.07, 2OO3'te de 2.97'ye çıktığını kaydetti. Bıçak, "Yani 2003 yıhnda, bir yıl içerisinde toplumun yüz- de 3'ü şüpheliya da sanıkoluyor. Bu ra- kam, bir yılda yüzde 3 ise, 33 yılda yüz- de 99'a ulaşryor. Bu marjinal bir sorun değiL Günlük hayaü. herkesi ilgüendi- ren bir sorun ve rakamlar çok yüksek" diye konuştu. Şüpheli ya da sanık olan insanlann, hukuk sisteminin kendileri- ne tanıdığı haklar konusunda bılgilen- dirilmesi gerektiğini kaydetti. Bıçak, hukuk sisteminin şüpheÜ ya da sanık- lara, işkenceye uğramasın ya da ifade- si yalan yanlış ahnıp, suçla ilgisiz ol- duğu halde, suçla irtibatı yapılmasuı dıye bazı haklar verdiğuıı bildirdi. Bıçak, yenı kanunu da dikkate alarak "üveüçeinsan haklan kurullannıngü- vencesinde, şüpheli ve sanık haklan" başlıklı bu- broşür hazırladıklannı söy- ledi. Broşür kapağına, anayasanın 38. maddesı olan "Suçluluğu hiikmen sa- bit ohıncaya kadar Idmse suçlu sayıla- maz" ıbaresi konuldu. Bıçak, 300 bin adet bastırdıklan bu broşürlerin 3'te 2'sini ıl ve ilçe uısan haklan kurullan- na dağıttıklarını, 3'te 1 'ıni de başkan- lıktan dağıtacaklannı söyledi. Broşürde, şüpheli ve sanıklann sahıp oldukları bazı haklar şöyle sıralandı: ^ Kimse, ışlendıği zaman yürürlük- te bulunan kanunun suç saymadığı bir fıilden dolayı şüpheli veya sanık konu- muna konulamaz. • Ceza sorumluluğu şahsidir. Şüp- heli veya sanık, yakınlannın veya dı- ğer kişilerin da\Tanışlanndan sorumlu tutulamaz. \/ Şüpheü veya sanık, suçluluğu hük- men sabit oluncaya kadar suçlu sayıla- maz. • Sanık ve şüpheliler arasında dil, din, ırk, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, si- yasal veya diğer fikir yahut düşünce- leri, felsefi ınanç, mılli veya sosyal kö- ken. doğum, ekonomik ve dığer toplum- sal konumlan yönünden aynm yapıla- maz. • Şüpheli veya sanık, din, vicdan ve vicdanı kanaat özgürlüğüne sahiptir. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Yazın gezmek yerine daha fazla okumayı tercıh ettiğımi söyleyebilirim. Bir ikı zorunlu gezı dışında bütün yazı Büyü- kada'da geçırdim. Yaz boyun- ca yazılarıma hıç ara verme- dım. Bu yaz okuduğum kitap- lar arasında anılann ve tarih ki- taplannın öne çıktığını söyleye- bilirim. Benı etkıleyen en önemli ki- tap, Mary Caroline Hoimes'ın Urfa'da Ermeni Yetimhanesı (1919-1921). Yaba Yayınlan'nın hazırladığı kitabı Vedii llmen çevirmiş. Holmes, Amenkalı bir misyoner. Fransız işgalı altın- daki Urfa'da, Ermeni tehcıri sonrası kimsesız kalan çocuk- lar ıçın kurulan yetımhanenin yöneticilığını yapıyor. O günlerin Urfa'sını, işgal al- tındaki Fransa'ya karşı yöre halkının direnişini ve de kimse- siz 1000 Ermeni çocuğunun o koşullarda yaşam savaşını an- latıyor. Bölge insanını seven, olayları tamamen objektif bir gözle anlatan bu kitaba bölge tarihi ve Kurtuluş Savaşı açı- sından bir belgesel diyebiliriz. Kendi adıma o günün Güney- doğu'sunu anlamak için önemli bilgiler edindiğimi söy- Yaz Günlerinde Kitaplar Arasında leyebilirım. Fransız işgalinın yenilgiye uğratılmasında böl- gedeki Kürt aşıretlennin tayin edici bir rol oynadığını da so- mut olarak bu kıtaptan anla- mak mümkün. • • • Okuduğum ıkıncı tarihi kitap ıse Arsen Avagyan ve GakJz F. Minassian'ın kitabı Ermeni- ler ve Ittihat Terakkı (Işbiriiğin- den Çatışmaya). Bıri Fransız, dığeri Ermeni yurttaşı olan ıki Ermeni araştırmacının iki ayrı araştırmasından oluşan, Aras Yayınlan'nın yayımladığı kitabı Türkçeye Ludmilla Denisen- ko ve Muttucan Şahan çevır- mişler. Avagyan, Ermeni parti- lerinin Ittihat ve Terakki ile olan inişli çıkışlı ilişkılennı konu edı- niyor. Minassian'ın konusu ıse Birinci Dünya Savaşı öncesın- de Ittihat ve Terakki Cemiyetı ile Ermeni Devrimci Federas- yonu arasındaki ilişkiyi ele alı- yor. Ermeni sorununun tartışıl- dığı günümüzde Sovyet kay- naklarını kullanan bu iki ciddı araştırmanın, tehcir öncesi ge- lişmelen anlamak bakımından faydalı olacağına ınanıyorum. Merakla okuduğum kitaplar arasında Talat Paşa'nın Anıla- n'nı (lletışım Yayınlan) da saya- bilirim. Ittihat ve Terakki'nın üç lıdennden bırisı olan Talat Pa- şa'nın anılarını yayına Alpay Kabacalı hazıriamış. Talat Pa- şa, Bınncı Dünya Savaşı yenıl- gisınin ardından Istanbul'u terk edip Almanya'ya kaçmıştı. Anı- lar, sürgün koşullannda kaleme alınmış. Daha çok Ermeni teh- cin üzenne hakkındaki ıddiala- ra cevap veriyor. Bu arada kendısıyle yapılmış bir söyleşı de yer alıyor. Bir Ermeni mılita- nı tarafından öldürülmesinden hemen önce yazılmış bu anıla- nn önemli bir tarihi değeri ol- duğu ınancındayım. Yarariandığım bir tarihi araş- tırma kitabı da lletışim Yayınla- n'nın Türkçeye kazandırdığı Türkiye'de Sekülarizm ve Mo- demlik. Amerikalı siyaset bilimı öğretim üyesı Andrevv Davi- son'un kıtabının çevirmenı Tuncay Birkan. Yakın Cumhu- nyet tarihimiz, laıklik, modern- leşme konusu da önemli tartış- ma konulanndan bırisı. Davi- son'un bu araştırması, Türki- ye'nın modernleşme sürecınin kılrt aşamalannı ele alıyor. Ziya Gökalp ın modernleşmedekı rolünü ıncelıyor. Türkıye'dekı laıklik ile Batı'dakı sekülarizm arasındaki benzeriık ve aynlık- lara dikkat çekıyor. • • • Bir başka anı kitabı ıse daha yakın tarihımizden. Bıriıkte ha- pıs yattığımız, 68 eylemleri dö- neminden bu yana dostluğu- muzun sürdüğü Suat Şükrü Kundakçı, Bir Ömür Bir Soh- bet başlığı altında anılannı ka- leme almış. TÜSTAV Yayınla- n'ndan çıkan bu kitap, 68 dö- nemini anlamak bakımından, o dönemın insanlarının ruh hallerini, özverilerini, emekçi- lerle olan ilişkilerini kavrayabil- mek açısından önemli bir bel- gesel niteliğinde. Yine 68'li ar- kadaşlarımızdan, iki yıl önce yitirdiğimiz Alaattin Orhan'ın Kundakçı'ya yönelttıği sorular- la ortaya çıkan kitabı bir çırpı- da okuyuverdim. Tabii bu ara- da Doktor Hikmet Kıvılcım- lı'yı tanımayanlar için kitapta onunla ilgili çok etkileyici anılar olduğunu da söyleyebilirim. O dönemin komünistleri nasıl bir özveri ve inançla mücadelele- rini sürdürüyorlardı, onu da anlayabıliriz. TKP tarihi, sendi- kal hareketin tarihi için de önemli bir kaynak niteliğindeki bu anılar, dönemı araştıranlar açısından bir başucu kitabı sa- yılabılır. Ashnda daha sızlerie paylaş- mayı düşündüğüm başka ki- taplar da vardı. Yer kalmadı. Kısaca değinip geçmek zorun- dayım. Yunan fç Savaşı'ndan bir kesıti anlatan Dimrtri Sotiri Petrula'nın 'Anan Nerede Ulan' (Pencere Yayınlan), çe- viren Panayot Abacı. Cem Mumcu'nun binbir insan ma- sallan olarak sunduğu Hassas Ruhlar Terazisi (Okuyan Us Yayınlan), Adalet Ağaoğ- lu'nun Hadi Gidelim (Alkım Yayınları), Müşerref Heki- moğlu'nun Anılar 'Bir Cumhu- riyet Kızı' (Cumhuriyet Kitapla- rı) keyifle okuduğum kitaplar arasındaydı. Yer sorunu nede- nıyle anlatamadıklanmı bir süre sonra yeniden anlatmak umuduyla. Markası ne olursa olsun eski şofbemmzi getirin, yeni tasarım hermetik şofbeni 30 YTL indirimle hem de 4 taksitle* alın. Compact Hermetik Şofben (C 275 F) • Yer kaplamayan kompakt tasartm • Dış ortam bağtantıü atık gaz baca sistemiyie tam güvenlı • Bacasız orcamtar tçın ıdeal • LCD ekran • Elektronik ateşleme sistemı • Yüksek ısıi güc • imSS'ye kadar duşük su basincında çalı$abitme • Getışmiş anza uyarı sısîem • Uzun ömürlü • LPG ve Doğal Gaz iie •CEveTSE Kampanya 31 Ağustos 2005 tanhıne kadar geçerlidir. * Pesin fiyattna 4 taksit sattş koşulları sadece yukanda beürtiten kredi kartları ile geçerlidir. 325 YETKIll SERVIS MUŞTERIİLETİŞİM MERKEZİ 0 800 211 33 33 (ucretsiz) URUN GARANTISI CD www.demirdokum.coin.tr ED OMUR BOVU SERVIS GARANTISI TURKİYE NIN HER KOŞESİNDE SERVIS Afil SUREKLİ YEDEK PARCA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle