Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 AĞOSTOS 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(g cumhuriyet.com.tr 15
Devlet Tiyatrolan'nda istifalar sürüyor. Istifa eden yöneticiler: Kuruma saygısızlık yapıldı GÜZELİN ARDINDA
'DT yasalan yok sayıldı'tlKAY" ATA
ANICARA - Kültür ve Tunzm Ba-
kanlığı* nın Lemi Bilgin' in Devlet Ti-
yatrolan (DT) Genel Müdürlüğü gö-
revinden almasının ardından başlayan
gerginluk sürüyor. DT Genel Müdür-
]iiğü yöneticileri veDT bölge müdür-
lennin Lstifasının ardından rejisörler
d e provalara başlamayacaklannı bil-
dirdi. DT Edebi Kuruİ Başkanı Prof.
E>r. Özdemir Nutku ile DT Edebı
Kurul iiyesi Tuncer Cücenoğlu da
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla
Koç'u istifaya çağırdı
Kültür ve Turizm Bakanlığı 'nın Le-
mi Bilgin 'i görevden alarak yerine
Mine Acar'ı getirmesi üzerine "ku-
rumun yasalannın yok sayıldığını"
belirten Genel Müdür Yardımcılan
Tamer Levent ve Sabri Özmener ile
Başdramaturg Firuzan Tercan, sa-
natçı temsılcısı Tuncer Yığıcı. edebi
kurul temsilcısı Erdal Küçükkö-
mürcii ve disiplin kurulu üyesi Şahin
Ergüney de ıstifalannı vermişti. Gö-
revinden istifa eden DT Genel Müdür
Yardımcısı Tamer Levent. Bılgin'm
görevden alınmasının ardından
Acar'ın görevlendınlmesının "tepe-
den inme bir karar" olduğunu \ ur-
guladı. Acar'ın genel müdürlük göre-
vini yapabilmek ıçın gerekJı yasal kri-
emi Bilgin'in Devlet Tiyatrolan Genel Müdürlüğü
görevinden alınıp, yerine Mine Acar'ın vekâleten
görevlendirilmesinin ardından Devlet Tiyatrolan
Genel Müdürlük yöneticileri ve 12 bölge müdürü istifa
etti. Karara tepki gösteren Devlet Tiyatrolan rejisörleri
de oyunların provalannı başlatmayacaklannı açıkladı.
terlere uymadığını belirten Levent,
" Yann bir gün de ışıkçıyı genel mü-
dür yaparlar" dedi. Levent, şöyle
konuştu: "Görevlendirilen arkada-
şımızın makama aday olması bile
söz konusu değil. Mine Hanım'ın
kadrosu dramaturg kadrosudur.
yani B kadrosundadır. Kadro ola-
rak bu göreve uygun değil. Tepeden
inme bir kararla göreve geldi. Ya-
sal olarak mümkün olmayan birini
genel müdürlüğe atarsanız, kurum-
da hiyerarşi ve çalışma düzenini
sağlayamazsınız. Yann öbür gün
ışıkçıyı da genel müdür yapabilir-
ler. Yani Mine Hanım'ın görevlen-
dirilmesiyle, istedikleri kişinin ata-
masını yapabilmenin yolunu açı-
yoıiar. Yani DT'de istenen kişinin
istenen göreve atanabileceği bir ya-
pı oluşruruluyor."
Bakan ellmfzdefcl
özertdlfll almaya çalışıyor
DT'nin kendine has gelenekleri ol-
duğunu da vurgulayan Levent, Kültür
Bakanlığı'nın ellerindeki özerkliği al-
maya çahştığını belirtti. Görevde kal-
ması Acar'ın atamasını kabul anlamı-
na geleceği içın istifa ettiğinı anlatan
Tamer Levent, şöyle devam etti:
"Mine Hanım'ın görevlendiril-
mesine gösterdiğimiz tepki, Mine
Hanım'a karşı gösterilmiyor. Biz
kuruma yapılan saygısızüğa tepki
gösteriyoruz. Bu, dünyada görül-
müş bir uygulama değildir. Çünkü
bu belli bir işieyiş biçimi olan bir
kurumun işleyişinin göz ardı edil-
mesi demekrir. Kurumda eğer ki-
min kim olduğu belli olmadan bir
çalışma söz konusu oiacaksa, zaten
kurumun çahşmasını yok eder.
Deviet Tiyatrolan bu batakiıklara
sürükleniyorsa benim tepki göster-
mem gerekiyordu. Devlet tiyatroya
para veriyor diye tiyatroda çalışan-
lar devletin memuru olmaz. Sanat-
çıdır o. Bu mesleğin özelliğine özen
göstermek gerek. Eğer siz sanatçı-
yı devlet bürokratı haline getirme-
ye çalışırsanız sanatçüık yok olur."
İstifasını veren diğer Genel Müdür
Yardımcısı Sabri Özmener de "Istifa-
YÖNETlM KURULUNDAN AÇIKLAMA
DETtS: Bu tür
uygulamalar
yarargetirmez
22.08.2005 günü top-
lanan Devlet Tiyatrolan
Sanatçılan Derneği Yö-
netim Kurulu (DETÎS),
Devlet Tiyatrolan 'ndakı
genel müdür değişimi ve
Tiyatro-BakanJık ihşki-
len açısmdan ortaya çı-
kan son durumu görü-
şüp kamuoyuna aşağıda-
ki açıklamamn yapılma-
sına karar vermiştir.
1- Genel Müdür Doç.
Dr. Lemi Bilgin'in gö-
re^ den alınma süreci
içerisinde basında yer
alan, ilgililerce yalan-
lanmamış gerekçeler, bi-
ze tekrar eski hastalıkJı
isteğin; devletin değil,
hükümetin tiyatrosu ol-
mamız isteğinin günde-
me getirildiğini düşün-
dürüyor.
2- Bu gerekçeler ara-
sında, idari atamalara,
bûrokratik işleyişe, re-
pertuvar oluşturmaya ve
de oyun içerikJerine ka-
nşmaya kadar uzanan ve
her biri 5441 sayıh Dev-
let Tiyatrolan Yasası'na
ters düşen ve yönetim ta-
raândan geri çevrilen
Bakanlık istekJerinin y-
eralması. yapılan genel
roüdür değişiminin sa-
natsal kaygılardan çok,
tamamen siyasi bir ter-
cih meselesi olduğu gö-
rimümünü pekiştiriyor.
?- Genel müdürlük
makamına birikimi, eği-
timi, görevi, deneyimi
ik tartışılır bir adayın
geırilişi, elbetteki Dev-
let Tiyatrosu'nun gerek
sanatçılanndan gerekse
idan kademelerdegörev
yapan sanatçı-bürokrat-
lanndan hak ettiği kar-
şılığı alacaktır.
4- Ayrıca bütün bu ge-
lışmelerin, sezon açılışı
ile çakışması Cumhuri-
yetimizin ilk sanat kuru-
mu olan Devlet Tiyatro-
lan'nın varlığına karşı
ciddi bir yıpratma gö-
rüntüsü de taşımakta.
Kurum, en çok huzura
ve düzene ihtiyaç duy-
dugu sezonun bu ilk
günlerinde ne yazık ki
kaosa sürükJenmekte.
5- Dileriz ki Bakanlık,
tüm hukuk ve sanatsal
işieyiş kurallannı zorla-
yan bu da\Tanışından en
kısa sürede vazgeçer.
Çünkü bugüne kadar ya-
pılan böyle uygulama-
lar, ne kuruma, ne tiyat-
ro sanatına ne de tiyatro-
ya susamış bu topluma
yarar getirmiştir.
6- Devlet Tiyatrola-
n'na yeni bir genel mü-
dür atanması, derneği-
mizce her platformda
söylediğüniz gibi, Dev-
let Tiyatrolan sanatçıla-
nnın katıldığı eğilim
yoklamasıyla saptana-
cak adaylar arasından
yapılmahdır. Inancımız
odur ki; geleceğin özerk
ve demokratik Devlet
Tiyatrolan özlemi ancak
bu yolla oluşturulmuş
yönetimlerce gerçekleş-
tirilebilir.
Bakan Koç, Devlet Tiyatroları'na baskı yapıldığı iddialannı reddetti. (Fotoğraf: AA)
Koç: Gereği yapıldı
Baskı yapmadığını savunan Kültür ve Turizm Bakanı,
'İstifa tek taraflı bir eylemdir. istifa edersin, biter" dedi
tstanbul Haber Servisi -
Kültür ve Turizm Bakanı
Atilla Koç, Devlet Tiyatro-
lan Genel Müdürü Lemi Bil-
gin'in görevden alınmasın-
dan sonra yaşanan istifalann
nedeninin siyasi baskı oldu-
ğu iddialanna karşı çıktı.
Bakan Koç, tstanbul Tica-
ret Odası'nda düzenlenen
"Bölge tller Toplantısı" sı-
rasında basm mensuplannın
"Bilgin'in görevden ahn-
ması ve ardından bazı yö-
neticilerin de istifa etmele-
ri" ile ilgili sorulannı yanıt-
ladı. Bilgin'in teftiş raporu
doğrultusunda görevden
alındığını kaydeden Koç,
"Teftiş raporunun içeriği
söylenmez, gereği yapıldı.
Hukuki gereği varsa, o da
yapılacakfır" diye konuştu.
İstifa kendl takdlrlerT
"Raporun içeriğini açık-
lamanın devlet memurlu-
ğunda ayıp olduğunu" sa-
vunan Koç, siyasi baskı yap-
tığı iddialannın da gerçeği
yansıtmadığını savundu.
Atilla Koç şöyle konuştu:
"Baskı yapılnuş diyorlar.
Hayatımda yapmanı. Yapı-
lan benim zamanınıda de-
ğil. Başka zamanda yapılan
baskıları biliyorum. Ben
baskı yapmam. Ben bürok-
ratlıktan gelmiş bakanım.
Hiç kimseye baskı yapılma-
mıştır. Istifanın muhatabı
da ben değilim. müsteşar-
dır. Tiyatronun nasıl çalış-
tığını biliyorum. Arkadaş-
lar istifa etmişler, kendi
takdirleridir. Benimle çalış-
mak tayinle olur. İstifa bür
iradeyle olur. İstifa tek ta-
raflı bir eylemdir, istifa
edersin, biter" dedi.
Koç, istifalann kabul edil-
diğini ve o görevlerin yerine
atamalann da yapıldığını
söyledi.
larımız kurumun yasalarının hiçe
sayılmasına gösterilen tepkilerdir"
dedi. Özmener, Lemi BiJgin'in kendi-
lerinden görevlerine devam etmesini
istediğini anJattı. Özmener, Remzi
Buharalı nın Devlet Opera ve Bale
Genel Müdürlügu'nü Meriç Sü-
men'e devrederken, Sümer'i kapıda
çiçeklerle karşıladığını anımsatarak
"Bilgin'in görevden alınmasından
sonra kimin atanacağı çok önemliy-
di. Kültür Bakanı Atilla Bey, sürek-
li bir bayanla çalışmak istediğini
söylüyordu. Rejisör ya da sanatçı
bayan arkadaşlarımızdan birini gö-
revlendirse biz de destek olurduk.
Ama B kadrosunda dramaturg ola-
rak görevli olan, daha önce reji asis-
tanlığı sınavını kazanmış ama bu
daha sonra idare mahkemesince
durdurulmuş bir kimsenin gelmesi
doğru değil. Mine Hanım'ın kadro-
su bu statü için uygun değil. Fakat
burada önemli olan Mine Hanım
değil, DT yasalarının hiçe sayılmış
olmasıdır" diye konuştu.
Acar'ın atanmasınm kabullenile-
meyecegini vurgulayan Özmener,
"İstifalanmızı tüm Türkiye'ye sun-
duk" dedı. Uygulamanın hukuksal
bir hata olduğunu da vurgulayan Öz-
mener, böyle bir ortamda görevlerini
sağlüdı bir şekılde yerine getıremeye-
ceklerini belirtti.
Genel müdürlük yöneticilerinin ya-
ni sıra DT bölge müdürlerinin tümü
de önceki gün ıstifalannı verdiler. Ay-
nı zamanda 12 bölgenın müdürlük
görevini de sürdüren DT Istanbul II
Müdürü Osman Uöber. Izmır II
Müdürü Hülya Savaş, Antalya II Mü-
dürü Selim Gürata, Bursa II Müdü-
rü Mehmet Gökçer, Trabzon II Mü-
dürü Murat Gökçer, Adana II Mü-
dürü Iskender Altın, Diyarbakır ll
Müdürü Şamil Kafkas. Van II Müdü-
rü Süleyman Atanısev, Erzurum tl
Müdürü Abdullah Indir, Konya II
Müdürü Tomris Çetinel, Sıvas II
Müdürü Nihat Fırat Demirağ, Ço-
rum II Müdürü Şükrü Şahin ıle An-
kara II Müdürü Tayfun Erarslan da
istifa ettiler. istifa eden bölge müdür-
leri, meslek etiklerinin bunu gerek-
tirdiğini belirtirken, Acar'ın ataması-
nın da DT yasalanna aykın olarak ya-
pılmasını eleştirdiler.
Rejisörler prova yapmıyor
Genel müdürlük yöneticileri ile böl-
ge müdürlerinin istifasının ardından
dün de DT rejisörleri provalara başla-
mayacaklannı açıkladı. Okuma pro-
vası başlaması gereken 7 oyundan
"\1ne Bir GülnihaF'in rejisörü Ay-
şenil Şamlıoğlu, provalan başlatma-
yacağını açıkladı. Şamlıoğlu, provala-
n başlatmanın yönetim değişikliği
sonrasında yanlış olacağım söylerken.
yeni yönetimin kendisinden oyununu
yönetmesini istemesi durumunda bu
isteğe olumsuz cevap vereceğine işa-
ret etti. Şamlıoğlu, "Yeni yönetim is-
tediğini yapsın" diye konuştu. " Yıl-
dız Olmak Kolay mı" oyununun re-
jisörü Mehmet Ege ise kadrosu belli
olan oyunlann rejisörlerinin de istifa
edeceği mesajını verdi. Ege, "Bizim
oyunları kaldırmamız gibi bir du-
rum söz konusu değil. Sadece reji-
sörlükten istifa edebiliriz" dedi.
TBMM'ye soru önergesl
CHP Antalya Milletvekili Feridun
Baloğlu da TBMM Başkanlığı'na,
Atilla Koç'un yanıtlaması için verdi-
ği soru önergesinde Lemi Bilgin'in
görevden alınma nedeninin, kurum-
daki birtakım atamalann yapılması
için genel müdüre yapılan baskılann
sonuçsuz kalmasıyla ügisi olup olma-
dığını sordu.
Devlet TiyatrolanEdebiKurulBaşkanı, Koç'unyanh bir karar verdiğini ve kurumun karmaşaya itUdiğinisavundu
Özdemir Nutku: Kültür Bakanı istifa etmeli
Özdemir Nutku.
1950 yılından bu yana, Devlet Ti-
yatrolan'm yakından izleyen ve yaşa-
mının elli beş yılını eğitmen, yazar ve
yönetmen olarak Türk tiyatrosuna ada-
mış bir tiyatro adamı olarak, Kültür ve
Turizm Bakanı Sayın Artila Koç'un
son eyleminden büyük bir dehşet duy-
duğumu belirttikten sonra, şunlan ka-
muoyunun dikkatine sunuyorum:
Sayın Bakan tarafından görevinden
aluıan genel müdür Sayın Lemi Bilgin
Devlet Tiyatrolan'nı birçok yönden
zirveye taşıyan usta bir sanatçı olduğu
kadar iyi bir tiyatro egitmeniydi. Dü-
rüst, tarafsız ve Devlet Tiyatrolan'nm
özerk konumundan hiç taviz verme-
yen, adam gibi adamdı.
1. Devlet Tiyatrolan'm şeffafbir yö-
netim anlayışıyla yönetiyordu;
2. Repertuvan, kendisi değil, koor-
Sanatçılardan tepki: Bllglsfz blrlnl atadılar
!
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla
Koç'un Devlet Tiyatrolan Genel
Müdürü Lemi Bilgin'i görevden al-
masına Adana Devlet Tiyatrosu sa-
natçılan da tepki gösterdi. Genel
müdür operasyonunun ardında, hır-
t
sızlık suçlaması nedeniyle emekliye
dinasyon toplantılannda, bölge mü-
dürleri, sanatçı temsilcileri, Edebi Ku-
rul üyeleri, idari müdürler 'batta bu
yıl üniversite temsilcUeri de dahil ol-
mak üzere' herkesın fıknnı alarak de-
mokratik bir biçimde hazırlıyordu;
3. Altı bölgede uluslararası ve ulusal
festivaller hazırlanmasına önayak ola-
rak Türk tiyatrosunun Batı'da ve Do-
aynlan eskı Genel Müdür Rahmi
Dilligil'in olduğunu ileri süren sa-
natçılar, "Eğer atama yapılacaksa,
bu konuda çok yeteneidi bölge
müdürleri ve genel müdür yar-
dımcılan vardır. Böyle olanak
varken, oniarın yerine hiç ilgisiz
birini atadılar" dediler.
ğu'da tanınmasında büyük rol oynadı;
4. Yaz aylannda, hiç tiyatro görme-
miş yerler de dahil olmak üzere, 450-
500 yöreye turneler düzenleyerek yaz
aylannda da, Devlet Tiyatrolan'nı fa-
al bir duruma getirdi;
5. Bu ülkeye yeni tiyatro binalan ka-
zandn-dı;
6. Bunlardan daha önemlisi, Dev-
let Tiyatrolan'na sadece ülke içinde
değil, yabancı ülkelerde de prestij ka-
zandırdı;
7. Onun tek kusuru, sanatçıda olma-
sı gereken erdemlerle donatıldığından,
kimsenin uşağı olmamasıydı. Yine o-
nun tek kusuru, Türkiye'nin tiyatroda-
ki lokomotifi olan Devlet Tiyatrola-
n'nın onurlu ve önemli yerini korumak
için gösterdigi insanüstü çabada gerek-
li olan taviz vermeyen tutumuydu.
Kurumlan yücelten ya da batıran,
onlarm başuıa gelen insanlardu". Bu-
gün Devlet Tiyatrolan bir karmaşanın
içine itilmiştir.
Bu baknndan, bu konuda hiçbir bil-
gisi olmayan ve bu yüzden çok yanlış
bir karar veren Kültür ve Turizm Ba-
kanı Saym Attila Koç istifa etmelidir.
Artık bu bir gerekl;^ik olmuştur.
BERTAN ONARAN
'Zeytinin Teri'
Bu yaşanmış olayı bana sevgili dostum Tom-
ris Sarfıan duyurdu. Dr. Mehmet Uhri, eşi ve
kızıyla Güney'e giderken, her bilinçli yurttaş
gibi, arabasını bakımdan geçirtmiş; bu işlemin
sonunda her şeyi yerli yerinde olması gereken
araba, Balıkesir'in Savaştepe ilçesinde su kay-
natmış. Günlerden pazar, bütün bakım-ona-
rımcı/ar kapalı, sıkıntılı koşuşturmalardan son-
ra Hüseyin Amca'yı bulmuşlar; küçük bir çan-
tayia gelmiş; önce hekim gibi, sorunu, ardın-
dan çalıştırıp arabayı dinlemiş, "Motorun so-
ğutma dizgesinde sorun yok" demiş. Derken,
"Buldumgaliba"', diye haykırmış: "Herşeyola-
ğan gözüküyor, ama yine de su kaynatıyorsa,
su eksiliyor demektir. Büyük olasılıkla kalorifer
peteği delinmiş, su kaçırıyordur. Bu durumda
döşemeler ıslak olmalı."
Gerçekten de onca uzmanın çalıştığı onarım
kuruluşunun bulamadığı sorunu böylece kısa
sürede çözmüş. Borcu sorulduğunda, araba-
nın camındaki simgeye bakıp hekim olup olma-
dığını sormuş; sonra alıp eve eşine bakmaya
götürmüş doktoru. Hanımına da yaşlanmanın
ve yaşdönümünün getirdiği olağan sıkıntılar
için ilaç yazılmış; ardından, doğal olarak çay.
Mehmet Bey, kızının bir şey kırıp dökmesi-
ne engel olmak için ardından gidince, odanın
birinin baştan başa kitap dolu olduğunu gör-
müş. Meğer Hüseyin Amca emekli öğretmen-
miş, Ege köylerinde 39 yıl çahştıktan sonra
emekli olup oraya yerleşmiş; çocuklar okuyup
büyük kente göçünce, hanımıyla baş başa kal-
mış.
"Peki Hüseyin Amca, neden buraya yerleş-
tin?
- Ben okuma yazmayı, yaşamı burada öğ-
rendim. Sizler bilmezsiniz, unutuldu gitti. Ben
Savaştepe Köy Enstitüsü'nü ilk bitirenlerde-
nim. Hasan Âli YüceJ eğitim bakanıyken ilk
Köy Enstitüsü burada açıldı. Burada öğrendim
ben yaşamı, bir şeyler öğretmenin nasıl mutlu-
luk verdiğini. Ayrılamadım buralardan.
- Peki bu onanmcılık nereden çıktı?
- Dedim ya, siz bilemezsiniz Köy Enstitüsü çı-
kışlı olmanın ne demek olduğunu: Onlarogün-
lehn sıradan okullan sanırsınız. Oysa bu okul-
larda bu toprağın çocuklanna okuma-yazma-
nın yani sıra çiftçitiği, hayvancılığı, yapı kurma-
yı, yemek yapmayı, bozulanı onarmayı, dahası
azıcık hekimlik bile öğretirterdi. Böylece bizler
yaşamı öğrendik, öğretmen olup çocuklara öğ-
rettik.
- Kısacası elinizden çok iş geliyor.
- Köy Enstitülerinde bilmeyi, öğrenmeyi, dü-
şünmeyi, soru sormayı, aklımızı kullanmayı öğ-
retiyohardı. Işte bu yüzden yaşatmadılarya..."
O arada çay hazırlanmış, ekmek, peynir, zey-
tin gelmiş önlerine. Hüseyin Amca, emekli ol-
duktan sonra zeytin yetiştirmeye başlamış. Ve
anlatmış:
"Zeytinin hikmetini bilir misin? Meyveleh ile
kamımızı doyurmuş, yağını çıkarmışız, kandil-
lerde yakıp aydınlanmışız, odunu ile ısınmışız.
Sonunda da ona benzemişiz.
- Nasıl yani?
- Insan da doğanın bir meyvesi değil mi?
(Sofradaki zeytin çanağından aldığı zeytini ışı-
ğa tuttu.) Doğduğunda zeytin tanesi gibi acı,
yeşil bir meyve insan. Çoğunu sıkıp yağını çı-
karıyor, posasından da sabun yapıyoruz. Yani
boşa harcanıyor. Birbölümünü sofralık ayınyor,
selede tuza yatınp acı suyunu atmasını, buru-
şup bu bale gelmesini sağlıyoruz. Ya da sala-
murayapıp tatlandınyor, şişirip gösterişli kılıyo-
ruz. Insanlara da böyle yapmıyor muyuz? Okul-
larda okutup okutupyaşama hazırladığımızı sa-
nıyoruz, ya şişihyorya da buruşturup atıyoruz.
- Sizin Köy Enstitülerinde aynı şey yapılmı-
yor muydu? (Hanımıyla bakışıp gülüştüler.)
- Hurma zeytini bilir misin?
- Bilmem, hiç duymadım.
- Ege 'nin kimi yörelerinde olur, Ağaç aynı
ağaçtır, ama her yıl kasım ayı sonuna doğru
denizden karaya esen yelle zeytin ağaçlanna bir
mantar bulaşır. Bu mantar zeytinin terini alıp
acısını giderir. Zeytinler dalında olgunlaşır; an-
layacağın, toplandığında, yenmeye hazırdır.
-Eee?
- Köy Enstitüleri de böyleydi. Dalında olgun-
laşan zeytin gibi, insanlan doğduklan yerde ye-
tiştirmeye, elde ettikleri bilgileri başkalanna ak-
tarmalannı sağlamayı amaçlıyordu. Insanı do-
ğup büyüdüğü ortamda olgunlaştırıyorlardı.
Yaşama hazırlıyordu. Bu yüzden, öğrendikleri-
min zekâtını vermek, zeytinin terini anımsat-
mak için buradayım doktorcum, bütün bunlar
unutulsun istemiyorum."
Sonunda, kitaplığından aldığı iki kitabı kızı-
ma armağan etti. Vedalaştık. Arkamızdan bir
tas su döküp uğurladılar bizi.
Zavallı insan kardeşlerimiz! Dünyayı asalak
ordusundan kurtaracak, yerküreye uygarlık ge-
tirecek bu okullan bile bile kapattırdılar; oysa
insanlığın beklediği TEMEL DEVRİM'di onlar.
Bakalım mamutların yanını boylamadan
yeniden kavuşabilecek miyiz?
bonaran ft yahoo/hotmail.com
Karma yaz sergisi devam ecfiyor
• Kültür Servisi - Ayşe Takı
Galerisi'ndeki Yazlık Karma
Sergi sürüyor. Haziran ayından beri açık
olan sergide resim, heykel, fotoğraf,
seramik, heykel, tapistri ile etnik
ve boncuk takılar yer alıyor. Sergiye
katılan sanatçılar; Tektaş Ağaoğlu,
Ayşe, Mehmet Ünaydın, Semra Orhan,
Arzu Imsık, Filiz Otyam, Sıtkı Olçar,
Ezel Ağaoğlu, Pınar Selimoğlu, Konca
Ülver, Gönül Kabaoğlu. 'Karma Yaz
Sergisi' eylül sonuna kadar görülebilir.
(0 216 343 21 54)
BUGÜN
• NÂZIM HİKMET KÜLTÜR
MERKEZİ'nde 21. 15 te 'Yağma Anılan:
Toplumsal Kıyım' adlı filmin gösterimi.
(0216 449 06 89)