Katalog

19 AĞUSTOS 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA SAGLIK htanbul Tabip Odası, kaımı hastanelerine sözleşmeli başhekim yolunu açan yasaya tepkili ÖÖzelleştirme hazırlığıŞULE KÖKTÜRK Başhekımlere muayenehanede çalışma yasağı getirerek 10"a yakını Istanbul'da olmak üzere çoksayı- da başhekımın ıstıfa etmesine ne- den olan AKP, sözleşmeli başhe- kim çalıştınlmasının yolunu açan yasa ile kamu hastanelerinde özel ışletmelere uygun başhekim çalış- tırmayı amaçlıyor. Istanbul Tabıp Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Güray Kıhç, baş- hekımlenn ıstıfa etmesine neden olan yasanın ardındakı gerçeğin, sağlıktaki özelleştirmenin bir adı- mı olan "özel işletmeci manüğı ta- şıyan sözleşmeli başhekim çalışnr- nıa planı olduğumT söyledı. AKP. Sağlık Personelınin Tazmı- nat ve Çalışma Esaslanna Daır Ka- nun'a ekJediği "Ü sağlık müdür- lüğii ve başhekimlik görevini yürü- • 10'a yakını Istanbul'da olmak üzere çok sayıda başhekimin istifa etmesine neden olan yasanın ardındaki gerçeğin, işletme mantığı ile çalıştınlan kamu hastanelerine sözleşmeli başhekim atanmasına çalışılması olduğu belirtildi. Istanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Güray Kılıç, "Bu yasa ile kamu hastanelerinin başına işletme mantığı ile çalışan, daha ba- ğımsız, daha çabuk değiştirilebilecek başhekimler getirmek isteniyor" dedi. tenlerden mesleklerini serbest ola- rak icra etmekte olanlar, bu kanu- nun yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde serbest meslek faaliyetie- rine son vermek veya bulundukla- n görevlerden aynlmak zorunda- dırlar" şeklindeki geçici maddey- le başhekimlere muayenehane ya- sağı getirdi. Başhekimlerin tepkisini alan ya- sa, AKP'nin atadığı çok sayıda başhekimin istifa etmesine yol aç- tı, birçok başhekim ise istifa için tanınan yasal sürenin dolmasını beldıyor. Istifalan kabul etmeyen AKP yönetimi, başhekımlere isti- fa etmemeleri yönünde telkinde bulunurken onlann bu konuda ko- nuşmasını yasakladı. Istifalarla il- gili çok sayıda iddia ortaya atıhr- ken yasanın ardındaki gerçek, özel- leştirme politıkalan olarak karşı- mıza çıktı. AKP'nin. bu yasanın ardından çı- kardığı ancak Cumhurbaşkanı Ahmt Necdet Sezer tarafından başka gerekçelerle Meclise geri gönderdiği yasa, sözleşmeli sağ- lık personeline yönetici ohna yo- lunu açıyor. "Eleman Tenüninde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleş- meli Sağlık PersoneK Çalışünlma- sı"nı da ıçeren 5382 sayılı yasa. "Sözleşmeli personel, istihdam edil- diğj hizmet biriminde gereği halin- de başhekim, başhekim yardımcı- sı ve başhemşire olarakgöreviendi- rüebilir" hükmünü getinyor. KAMU HASTANELERI IŞLETMEYE DÖNMÜŞ' Istanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Güray Kıhç, "Bir- çoğu AKP taranndan atanan baş- heldm, atamalann üzerinden kısa bir süre geçtikten sonra, yasal zo- runluluk nedeniyle istifa etti. AKP'nin kendi atadığı başhekim- lerin istifa etmesine neden olması anlaşıhr değiL Ancak bemen arka- suıdan çıkanlan yasa, olayı açıkh- ğa kavuşturuyor. Yasa, başhekim- lerin sözleşmeli çahştmlabilmesi- ni öngörüyor. Zaten kamu-özel far- kı kahnadı. kamu hastaneieri işlet- nıeve dönmüş dummda. Bu yasa ile bu hastanelerin başına işletme mantığı ile çalışan, daha bağunsız, daha çabuk değiştirilebilecek baş- hekimler getirmek isteniyor" diye konuşru. Kamu hastanesınin söz- leşmeli başhekimle çahştınlması- nın kabul edılemeyeceğuıı vurgu- layan Kılıç, bu yasanın özelleştir- menin bir adımı olduğunu belirte- rek "Bu, AKP'nin yönetim anlayı- şına uygun bir şey" dedi. Avrupa'dakihabere tepkigösteren uzmanlar: Göz ameliyatında bizimleyarışamazlar 'TürkiyeAvrupaUan ileri' • Almanya'da "Türkiye'degöz ameliyatları hatalı yapılıyor" şeklinde çıkan habere tepki gösteren uzmanlar, "Ülkemizin sağlık merkezi olmasını istemeyen Avrupa, karalama kampanyaları yürütüyor" dedi. Istanbul Haber Servisi - Alman "Die VVelt" gazetesınde yayımlanan habere tep- ki gösteren Türkiye'nin göz hastalıklan uzmanlan, Türkıye'nın bir sağlık merkezi olmasını engellemek ısteyen A\Tupalı göz uzmanlannın karalama kampanyalan yü- rüttüklennı belırterek Türkıye'nın göz ame- hyatlannda en son teknoloji ve en deneyım- li kadrolar ile çalıştığuıa dikkati çekiyor- lar. Uzmanlar, Avrupa ülkeleri için "Bi- zimle yanşma şanslan yok" dedıler. Acıbadem Goz Medıkal Dırektörü Prof. Dr. Bozkurt Şener, Türkıye'nın Ahnanya ve dığer Avrupa ülkelennden çok ılende ol- duğunu belırterek, "Ahnanya bu işte zayıf, bizim 2 yılönce kuDandığıınızteknolojiyi kul- lanıyorlar. Türkiye ise dünyadaki en son teknoloji ve en deneyimli kadrolan ile bu işi yürütüyor. Avrupa'yıTürkiyeile kryaslamak bile mümkün değiL bizimle yanşma şans- lan yok. Son teknoloji olan femtosecond' isimli aletTürkrye'de 7-8tanevar_ ancakAl- manya'da 1-2 tane var onu da aktifhale ge- tiremediler''dedi. Hasta- nın tüm muayenesi ya- pıldıktan sonra, komplıkasyon çıkma olasılığının 10 bınde 1 olduğunu ıfade eden Şe- ner, "Türkiye 2006-2007'de Avrupa'nın sağhk merkezi olacak. Bunu engellemek is- teyen Avrupah göz doktorları bu tür kam- panyalar yürütüyor" dıye konuşru. Bir devlet hastanesı olan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Hastalıklan Anabilim Dalı öğretım üyesi Prof. Dr. Osman Şevki Ars- lan da, Türkiye'de dünya standartlarında amelıyat yapıldığıru belırterek şöyle ko- nuşru: "Yiırtdışından gelen hastalar en üst düzeyde hizmet ahyor. Aynı ameuyatı aynı aletle daha ucuza yapngımız için hasta bu- raya y öneliyor. Oradaki doktor hastasını kaybediyor ve kaybetmemek için karala- ma kampanyası yapryor." Beyoğlu Göz Hastanesf nden Dr. Tanıl Gürsel de, hastanın gerekli muayenesi ya- pıldıktan sonra ameliyatlarda yüzde 90'ın üzerinde başan sağlandığını belirterek "Bu ameliyatlarda hiçbir sorun yaşanmryor.Ay- nca, dünyayı takip ediyoruz. En son. tek- nolojik aİetîer kulİanıhyor" dedi. OCUKLARDAŞAŞILIK Göz hastalıklan uzmanlan, Türkiye'nin dünyadaki en son teknoloji ve en deneyimli kadrolan kullandığını söyledi. Göz ameliyatları hatalı yapılıyor FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) - Lazerle göz ameliyatlannın Türkiye, Çek Cumhuriyeti, Rusya ve Polonya gıbı ülkelerde hatalı olarak yapıldığı, bu ha- talann daha sonra düzeltilemediği belirtildi. Almanya'da yayımlanan gunlük "Die \Vett" gazetesindekı bu- haberde, Istanbul'da göz muayenesi yapılan ve burada lazerle müdahale edi- len 29 yaşında bir Hamburglu hastanın, hata nedeniyle 3 adet ek göz ameliyatı geçirdığıne ve 9 ay çalışamaz duruma düştüğune dikkat çekildı. Aynı haberde yapılan araştırmalara göre, Ahnanyadan her yıl yaklaşık 5 bin göz hastasının, lazerle ameliyat için \-urtdışına gittiği. b unlardan da 70-100 kadannın, eksik veya yanhş müdahale nedeniyle Almanya'da yenıden tedavıye aluıdığı behrtılıyor. Hamilelik dönemi önemli îstanbul Haber Servisi - Küçük yaş- larda ortaya çıkan şaşılığın gelişi- mınde hamilelik dönemi, doğum, çocuğun gelışımı srrasmda geçirdı- ğı hastalıklar, havale veya göze ait hastalıklar önemli rol oynuyor. Uz- manlar, erken teşhis durumunda şa- şılığın başanyla tedavi edilebildiği- nı belırterek, çocuklann göz şikâ- yetleri ohnasa da 3-4 yaşlarma ka- dar en az 1 kez göz muayenesinden geçmeleri gerektığini ıfade edıyor- lar. Dünya Göz Hastanesi'nden Opr. Dr. Elvan Yalçuı. her gözde 6 tane bulunan göz kaslannm birimn ya da birkaçının görevıni yapama- ması durumunda meydana gelen şaşılığm genelde çocuk yaşlarda ortaya çıktığım ifade ettı. Şaşıhğın yalancı kaymayla kanştınldığuıı ıfade eden Yalçın, "Yalancı kayma, göz kapaklanrun ve göz kürelerinin yapısı veya optik eksenlerden biri- nin düzensizîiği nedeniyle ortaya çı- kan yanüücı bir görünümdür" de- di. Şaşılığın oluşmasında "hamileü- ğin nasü geçtiği, doğumun problemli olup olnıadığu çocuğun geüşimi sı- rasuida geçirdiği hastalıklar, havale veya göze ait hastahklann risk fak- törü oluşturabildiğirıi" vurgulayan Yalçın, çocuklann hiçbir göz şikâ- yetleri ohnasa bile 3-4 yaşlanna ka- dar en az bir defa göz muayenesin- den geçmiş olmalan gerektiğini ifade etti. Şaşılığm ortaya çıkması ile beraber tedaviye başlandığında tam düzelme sağlanacağuun altını çizen Dr. Yalçm, tedavi yöntemleri ile ilgili şu bilgileri verdı: "Kırma kusunına bağh şaşıhldarda göztük, hastanm gözünde tembeüik oldu- ğunda kapama ve ortoptik, gözlük takıldığmda düzeuneyen kaymalara cerrahi tedavi gereküdir." Prof. Dr. COŞKlfN ÖZDEMİR 34 yıl önce Harvard Tıp Fakültesi'ndeki ilk günlerimde dünyanın bir numaralı nöroloğu- nun bir seminerinden sonra bir masa başı sıra- ya girip ımza attığına tanık olmuştum. Dünya- ca ünlü nöroloğun lisansıru muhafaza edebil- mesi için yılda 150 kredi puanını doldurması gerekiyordu ve o seminer bir puan getiriyor- du. Kulaklan çınlasın bizim fakülte mezunla- rından Dr. Ender Arus, Boston'daki, Spaul- ding Hospital'da benı gezdirirken "Hocam85 yaşında bir hasta ölüv'or, 6 ay hesap veremiyo- ruz" demişti. Bu yaşlı insanın ölümünde aca- ba bir ihmalkârlık var mıydı? Bu araştırılıyor- du uzun uzun, dosya imzalanıp arşive kaldınl- madan önce. Yılda birçok kez tekrarlanan me- Sağlığa toplu bir bakış zumyet sonrası kurslannda dolup taşıyordu Har\ p ard... Nörolojide yapılan bu kurslara katılanlara so- ruyordum, "Niçin geByorsunuz bu pahahya mal olan kurslara" diye.. "Malpraktisten korku- yoruz- bu übbi hatayı yapmamak için çok sa- yıda kursa kaolmak zonında kahyoruz" dı- yorlardı. Ama öte yanda eklemeliyim ki bu malprak- tis yasasının kötüye kullamldığına sık sık ta- nık oldum. Hekimler için iyı niyetliler dahil bir Demokles'in kılıcı. Onun için benzer bir yasa uygulaması ülkemizde çok sorun ve sakınca ya- ratabılir. Dünyaca ünlü bir kardiyolog olarak yetişen Dr. Hasan Garan'ın her gün 07.30-19.30 arasında çalıştığını görerek soruyordum: "Ha- san, nedir bu ağjr tempo?" Hasan bana yanıt olarak "Bayüıyorum. çalışıyorum" demiyor. "Hocam burada başka rürlü durulmaz" diye cevap \ eriyordu. Bır Harvard hocasının zama- nını, aklını, emeğini tümü ile fakültesine \e has- talanna vermesi bekleniyordu ve bunun dene- tımı yapılıyordu. Eğer bir kuşku \arsa, akade- mik üretimin değerlendirihnesi -evaluation of his academic productiviry- amaçlı bir rapor is- tenebiliyordu. Sonuç olumlu değilse o öğretim üyesinin fakülte ile ilgısi kesiliyordu. Yurdu- muzda üniversite hocalanndan böyle bır talep ve bu tür bir denetim söz konusu değildir (on- lar ancak siyasi nedenlerle gözaltına alınabilir \eya güvenlik soruşturmasına tabi olabilirler). Zaten kaliteye önem ve öncelik vermek, biz- de pek söz konusu değildir. Durum böyle olunca tıp fakültesi öğretim üyelerinin, birkaç milyara varan aylık gelirler- le yetinmeyip muayenehane açarak, özel has- tanelerde çahşarakyüksek ücretler ödeyebilecek hastalann bulunduğu ortamlarda çok daha büyük kazançlar elde etmeyi tercih etmeleri doğal bir davranış halini ahnaktadır. TÜRKİYE'NİN ACIGERÇEĞI Bebeklerin yarısının aşısı yok! MERSİN (Cumhuriyet) - Mersin'de her ıkı bebekten birinın aşı kayduıın olmadı- ğı belirtildi. Mersin Ünıversitesı Tıp Fa- kültesi Halk Sağhğı Ana Bılım Dalı Öğ- retim Üyesi Yrd. Doç. Dr Tayyar Şaş- maz, koruyucu sağlık hızmetlerinuı halk tarafından yeterince bıhnmedığrne dik- kat çekerek yurt genelinde, 12-23 ay ara- suıdakı çocuklann sadece yüzde 54'ünun aşılanrun tamamlanabildiğini vurguladı. Şaşmaz, Türkiye'de bağışıkla- ma hizmetlerinuı, Genişletilmiş Bağışık- lama Programı (GBP) çerçevesinde yü- rütüldüğünü, program kapsamında sağ- lık ocaklannda türber- küloz, dıften, boğma- ca, tetanoz, çocuk fel- ci, Hepatit B ve kıza- mık aşılannın ücretsiz olarak yapıldığıru anım- sattı. GBP'nın yaklaşık 20 yıldır sürmesine karşuı ıstenılen düzeye ulaşılamadığını ıfade eden Şaş- maz, "Ülkemiz geneUnde 12-23 ay arasın- daki çocuklann sadece yüzde 54'ünün aşılan tamamlanabilmektedir. Başka bir ifadey le her iki çocuktan birinin aşılan yapümamakta ya da eksik yapılmaktadır. Toplumsal düzey de bağışıklamanuı etkili olması için aşüama oranlaruun en az yüz- de 90-95'ler düzeyine çıkanhnası gerekir. Son 5 yıl içinde Mersin'de her üç gebeden ikisinin, her iki bebekten birisinin sağhk ocaklanna kaydedihnedigi düşünülürse, bu konunun ne kadar önemli olduğu or- taya çıkmaktadır" dedi. ÜRKTABİPLERİBİRÜĞI Yeni mezunlar 'zorunlu hizmet' dışı Istanbul Haber Servisi - Türk Tabiplen Birliği (TTB) "zorunlu hizmet" uygula- masına ilışkin yasanın henüz Cumhur- başkanı tarafından onaylanmaması nede- niyle 30 Hazıran 2005 itibanyla tıp fa- kültelennden mezun olan hekımlenn bu kapsamda yer almayacağını belırtti. TTB Merkez Konseyı, zorunlu hizmet ve yeni tıp fakültelerinin açılması konu- lanna ilışkin yaptığı değerlendırmede, 2005 itibanyla tıp fakültelerinden yakla- şık 4 bin 600 hekimin mezun olduğunu, bu hekunlerin, söz konusu yasa halen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ta- rafından onaylanmadı- ğı için zorunlu hizmet uygulaması kapsamına girmediğıni belırtti. TTB Merkez Konseyı 2. Başka- nı Metin Bakkalcı, yaklaşık 4 bin hekrm, 2 bıne yakuı uzman, bu hekimlerin aıleleri ve sağlık kunımlan- nın bütün bu süre içinde gereksız yere belirsizliklerle boğuştuklannı belirterek "Bu kadar gayri ciddi bir yaklaşım, bu kadar plansızuk, bu kadar programsızhk ohnaz" diye konuşru. Sağlık Bakanlı- ğı'nı sükûnete davet ettıklennı beluierek kullandıklan ka\Tamlan yeniden gözden geçırmelerıni isteyen Bakkalcı, "Her şe- yi eDerine yüderine bulaşuny orlar. Bu- nun sonucunda da güven ortamı zedele- niyor. Hekûnler böyie bir hükümete gü- venemezler. Dükkân açar gibi tıp fakülte- si açüamaz" diye konuşru. BEBEĞE İKİ HEMŞİRE Izmir SES'ten personel isyanı ÎZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçılen Sendikası (SES) Izmir Şubesi, Izmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanlannın, hemşu*e ve hızmetlı personel ek- siklıği nedeniyle isyan noktasına geldiğini bildırdi. Hastane önünde açıklama yapan SES tzmir Şube Başkanı Ergun Demir, kluıiklerde ortalama 5 hemşire, 3 serviste de 1 hizmetli personelin çalıştığını belir- terek yoğun nöbetler öncesi hem- şirelerin izin kullanamadıklannı söyledı. Bılımsel olarak prematü- re veya yeni doğmuş 1 bebeğe 1 hemşirenın bakması gerektiğim anımsa- tan Demır, "Hastanenin ilgüi bölümlerin- de, 20 prematüre bebeğe gündüz 5 hemşi- re, nöbette ise 2 hemşire, 25 yeni doğmuş bebeğe gündüz 7, nöbette ise 3 hemşire xe 1 personel hizmet veriyor" dedi.