25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2005 CUMA HABERLER Sokakta gördüğümüz takkeli, cüppeb, şalvarh çocuklar, Idm büir hangi gizü ve karanlık tarikatın odalannda ezilip bükülmekte, tesettüre bulanmış genç kızlanmız Kuran kurslarında, imam hatip okullannda nasıl bir dünya için ha/ırianmaktalar? BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ fkun gerisindeki karanlıkKaçak Kuran kurslan, türban ve imam hatip okullan hakkında yapılan açıklamalar, çıkanlan yönetmelikler, üniversite baskınlan AKP iktidannm düşüncesini çok net olarak ortaya koyuyor GÜLSEVTN GÜVEN YAŞER Çağdaş Eğınm I akfı Yönenm Kurulu Başkanı Büyük kurtancımız Atatürk dıyor kı, "Bir amaca yürüyen insanlar yalnız ulku görmekle yetinmemeli, muhak- kak ufkun ötesini görmeli ve bilmelL." Son gelışmeler. kaçak Kuran kurs- lan, türban ve imam hatip okullan açık- lamalan, yenı yönetmelikler. üniversi- te baskınlan, sıyasal erkın ufkun gen- sindekı düşüncelerini ve hayallerinde- ki Türkıye'yı çok net olarak ortaya koymuş bulunuyor tktıdann ilk gün- lerindekı değışım ve gelışım söylem- lennın ne denlı boş ve gerçek dışı ol- duğu, ufkun ötesınde bızlen nelenn bekledığını artık herkesın görmesı ge- rekıyor. Kuşkusuz kaderlerini bu ikti- darla bırleştırecek özellıklere sahıp olanlar ya da kısa vadeli büyük men- faatlar. büyük beklentıler düşleyenler, susmayı, görmezlıkten gelmeyı, yad- sunayı sürdüraıekte devam edecekler- dır. "Aydın din adanu yetiştirmek üze- re kurulan" ve sürekli olarak sayılan artan imam hatip okulu mezunlannm, bırer aydın dın adamı olarak toplum- da din alanında ne gibi gelişmeler sağ- ladıklan konusunda bilgilendınlme- mız gerekiyor Bugüne kadar kamuoyu- na yansıyan ıki temel kaygılan var. - Kız çocuklanmm, kadınlanmızı nasıl kapatabiliriz?.. tnsan haklan, de- mokrası söylemleri, onlan din kisve- sı altında bırtakım örtülerin, çarşafla- nn, türbanlann altına nasıl saklayabi- lınz" 1 - îmam hatip kökenli olarak üniver- siteye nasıl gırebilir, Mülkiye, hukuk fakültelen ve giderek Sılahlı Kuvvet- ler'de nasıl bır yöntemle yer alabilir, amaçlanmızı buralarda nasıl gerçekleş- tırebılınz' 1 Çağdaşlaşmış Türkiye'nin idarive hu- kuki düzenini kendidünyamızveinanç- lanmız doğrultusunda nasıl yeniden oluşturabüiriz? Uy gar dünyanın uzaya gittığı bir dö- nemde, teknolojik gelişmelerin inanıl- maz boyutlarda yeni atılımlar yaptığı günümüzde, direkt olarak bir kadına bakmadan. bir kadınla göz göze gel- meden, el sıkmadan sakınarak, Kuran kurslarında, tarikat okullannda. imam hatip okullannda bizlere belletılen bu yanlış ve batıl düşüncelerı nasıl haya- ta geçu-ebilinz? Aydın din adamı 1950'K yülardan bu yana sürekli ola- rak siyasetçiler tarafından desteklenen bu okullardan tnezun olan binlerce, on binlerce mezun gencimiz. aydın din adamı olarak acaba, dinimizde nasıl bir düşünce reformu geliştirdiler? Aydın olmanın olmazsa olmaz ko- şullanndan binsı. toplumu sosyal. kül- türel ve ekonomik gelişmelerin. tekno- lojik değışimlenn ımkânlanna kavuş- turaıak üzere yonlendirmek, çağdaş ve evTensel değerler ıçm örnek oluş- turmaktan geçiyor. tnsan ister özgür ve bflimsei eğitim- le yetişsin. isterse din alanında eğitim görsün. sonuçta aldığı eğitim onu topluma yaruriı, ülkesinin kalkın- ması için çahşan, ülkesinin değerle- rine sahip çıkan ve onlan yücehen bir varlık haline getirmelL Dın alanın- da eğitim ıse. ınsanı değerlenn da- ha da kutsallaştığı bır alan olmalı ve aydın din adamı çok yiiksek özellık- lertaşımalı. Çünkü, insandaki Tann inancı ve dın duygusu insanın kendini aşma, doğruyu, güzelı ve adaletı arama, iç- sel huzur ve güven duygusuna ulaşma, dünyaya ve ınsan yaşamına bir anlam verme dıleğınden doğmakta. Peki na- sıl oluyor da bizim çocuklanmız Kuran kurslannda. tarikat-cemaat okullann- da, imam hatip okullannda, toplumun değer ölçüleriyle bağdaşmayan, bugü- nün uygar Türk toplumunu yaratan Cumhuriyet kazanımlanna nt bir dü- şünceyapısına sahip oluyorlar? Sürek- li olarak eskiyedönmeyi eskinin kabuk tutmuş gelenek ve göreneklerini, İslam dininin doğmuş olduğu ülkenin geri kalnuş görüntü ve âdetlerini. bugünün çağdaş Türkiyesi'nin önüne getirme arzusu taşıyorlar? Yıllar önce bir Milli Eğitim Baka- nı ıle söyleşimızde. "Oğretimde Bir- Kk Yasası'na rağmen neden bu kadar çok imam hatip okullaruu destekli- yorsunuz?'" sorumu Sayın Bakan "Siz çocuklanmızın dindar olmasına kar- şı mısınız? r> dıye cevaplamıştı. Sanki diğer okullarda okuyan çocuklanmız dmsızlermış gıbi. Bugün o bakan mevcut iktidarda da milletvekıllığını koruyor. Bu manta- lite, bu iktıdarda kalma uğruna çağ- daş değerlerden ödün üstüne ödün verme zıhnıyetı, Türkıye'yi ne yazık ki yaşadığımız günlere taşıdı. Hangi eğitim ve öğretim, bir ulusun çocukla- nnı böyiesüıe farklı kutuplarda yetiş- tirebihr ve hangi ülke böylesi bir iha- nete müsaade edebitir? Sıyasal ıktidarlann cumhuriyet ay- dınlanmasını, çağdaş eğitim felsefe- sini ve ılkelenni benımsememiş olma- lan ya da çeşitli beklenti ve çıkar uğ- runa böylesıne yaşamsal bir konuda ödün vermelen, yaşadığımız günle- rin gündemini oluşturmaktadır. Ziya Gökalp'in 1910'lu yıllarda belirttiği eğitim parçalanması Osmanlı'nın yıkılışında büyük etken oldu 'Medrese eğittiği ldşiyi bozuyor' ZiyaGökalp 15 Eylül 1916 tarihinde yayımla- nan "Maarif Sorunu" başlıklı bildınsinde diyorki "LTkemiziçinen zararbinsanlar, medreseyada mek- tepteöğrenim görmüş insanlar arasından çıkmak- tadır. Medrese ve mektep, eğittiği kişüerin erdemi- ni ve kaütesini bozuyor. Bizi diğer uluslardan ay> ran bu özelliğin bir tek nedeni v-ardır. Bu da. diğer uluslann maarifi ulusal bir niteKkte olduğu halde, bizim maarifunizin. kültürümüzün kozmopolit bir halde bulunmasıdır... Bunu anlamak için Istan- bul'daki kitapçı dükkânlanna ve mekteplere dik- katii bir gözle bakmak >eteriidir... Istanbul'da 3 çeşit lditapçı vardır. Sahaflar, Be- yoğhı kitapçılan ve Babıâti Caddesi'ndeki kitapçı- lar- Sahaflardaki kültür, Arap ve Fars kültürüne, Beyoğhı Idtapçılanndaki kültür Avrupa kültürü- ne ilişkindir. Babıâü Caddesi'ndeki Tanzimat kül- türiiyse Arap, Fars ve Avrupa küMrkrinin yeter- siz çevirflerinden ahnan kopya ve takütlerden ohış- muştur. Mekteplerimiz de kitapçılara benzer ola- rak üç türdür. Medreseler, yabancı okuüar, Tanzi- mat okullarL. Sahafların kitaplan medreselerde, Beyoğhı Caddesi'nin kitaplan yabancı okullarda, Babıâli Caddesi'nin kitaplan Tanzimat okullann- da okutuhır. Buralarda yetişen softa, levanten ve Tanzimatüçlüsünün hiçbirinde de yeterti nitetikbu- lamazsuuz_" Öğretim birliği Ziya Gökalp'in daha 1910'lu yıllarda belirttiği eğitim parçalanması Osmanlı tmparatorluğu'nun yıkılışında çok büyük etken olmuştur Yeni Tür- kiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra. Atatürk ilk ış olarak eğitim öğretim bölünmüşlüğüne son ver- mek üzere Tevhıd-i Tedrisat yanı Öğretim Birliği Yasasf nı çıkarmıştır. Ancak sonrasını hepımiz bı- liyoruz Siyasetçılenn ve bırtakım genci ve bölü- cü güç odaklannın ellerınde eğıtun bırlığı tama- men bozuünuş, Cumhuriyet aydınlanmasının ka- zanımlan birer birer yitirilme yoluna girilmiştir. Eğitim kadrolan özgür ve bılimsel eğinmden uzak, tutucu görüşlerin odak noktası haline getirilmiş, dıni, tıcari amaçlan için kullanan ve saf, inançlı Müslüman halkı istismar eden tarikat ve cemaat okullan serbestçe eğitim yapar hale gelmıştır. 2003 Mart aymda tarihçi H İnalcık tstanbul'da kanldığı bir toplanüda Türkiy e'nin ağır bir kültür kimliği sorunuyaşadığmı befirterek "Değer hukum- leri. \asama tarzı, konuşma ve yazı dili. yayınla- n ve okurlan taban tabana zıt ikı ayn grup var" diyx)r. Ulusal eğitimin parçalanması ve din eksen- lı eğıtımın yaygınlaşması, yaşadığımız günlerın en temel sorunu olarak karşımızda durmaktadır. O\ sa anayBsanuzm 42. maddesi; "Eğhinı ve öğ- retim Atatürk ilkeleri ve inküaplan doğrultusun- da çağdaş biüm ve eğitim esaslanna göre devletin gözetim ve denetimi amnda yapıhr. Bu esaslara ay- kın eğitim ve öğretim yerleri açılamaz" diyx>r. Ulusal eğitinıde. anayasada yer alan kurallann geçerti olnıadığı bir eğitim süreci, çocuklanmıza uy- gulanabüir mi? Daha da önemüsi. bir ulusun ço- İktidar, yasalara ay lon olarak açılan Kuran kurslannda cgitilen ve küçük yaşlarda başlan örtülen genç kızlann türban sorununu, Türkiye'nin temel bir sorunu gibi ortaya koyabiliyor. cuklannabudenüfarkh değerler niçin. hangiamaç- lar için aşılanabinr? 20001ı yıllann Türkiyesı'nde. istatıstikler ana- yasa ve yasalann kesin hükümlerine karşın, dini eğitim veren ve etkin bır şekılde denetlenmeyen. okul, yurt. Kuran kursu artışının; mesleki okul ve ortaöğretim kurumlannuı çok üstünde olduğunu göstenyor tktıdar bütün bunlara ek olarak, kaçak Kuran kurslannı denetimsız bırakma, gözetim ve denetım görevinde MEB'yi yetkisiz bırakma gi- bi yasal düzenlemelere gınşiyor. yasalara aykın ola- rak açılan bu yerlerde eğitilen ve küçük yaşlarda başlan örtülen genç kızlann türban sorununu. Tür- kıye'nin temel bır sorunu gibi ortaya koyabiliyor. imam hatip okullan kıyafet yönetmeliğinde sade- ce fc Kuran derslerinde baş örtiilebüir" ifadesini gör- mezlikten gelerek kız öğreneılenn başlannı kapat- nrmalan, imam ve hatip olamayacaklan halde kız çocuklannın bu okullara devama zorlanması yıl- lardır çözülmeyen. adeta çözülmesi ıstenmeyen bir olgu. Düsünmeyl reddedenler Tarikat-cemaat okullannda, Kuran kurslann- da, imam hatip okullannda dini eğitim gören bu gençler, akülannı beDi bir görüş ya da inanç ile sı- nırlamıs, btınun dışında düşünmeyi reddeden. sa- dece biıilerine itaat eden bu çocuklar, hangi tür ge- leceğin habercisi olabifir? Sokakta gorduğümüz takkeh. cüppelı. şaharh çocuklar. kim bilir hangi gizli ve karanlık tankatın odalannda ezılıp bükül- mekte, tesettüre bulanmış genç kızlanmız Kuran kurslannda, imam hatip okullannda nasıl bir dün- ya için hazırlanmaktalar'1 Heplmlzln ırtancı Büyük kentlerin yoğun ve karmaşık dünyalann- da saiupsızce bıraktığımız gençlerın yaşamlannı öğrendikçe. onlan eğiten ve öğüten sıstemın far- kına vardıkça, önce dını polıtikaya alet eden sıya- setçılerin, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilılerinin, sonra da belki hepimizın utanması gerekir diye dü- şünüyorum Yıllann gen kalmışlığını ve eskiliği- ni taşıyan geleneklerin. dın motiflenyle ağırlaştı- nlmış \iiklen altında çaresiz. sessız ve uysal ol- malan istenen kadınlanmızı. kızlanmızı anlaya- bılmek. Hızlı sosyal değışimlenn neden olduğu par- çalanmalann ortasında kalan çocuklanmıza sa- hip olabılmek. Yaşanan goçter, ulusuna.ülkesine \« Ata'sma bağ- h. inançh .Anadolu insanım. büyük kentlerin acı- masız, yoz ve insani duygulardan yoksun bölgele- rine nrlaüp aüyor. tşsiznğin, ekonomikzorhıklann yaşatnğı korkular insanlann umudunu tüketirken, yaşamlan ucuzlauyor. en kutsal değerleri yıprab- yor. Aydınlanmanın erdemine %e huzuruna ulaş- mamış, din-ticaret-sıyaset üçgenınde yaşayan men- faat gruplan, bölücüler ve din sömürücüleri zaten altyapıyı hazırlamış durumdadırlar. Çaresiz. savunmasız üısanlan. genç kuşaklan çevreler, or- taçağ karanlığının bır benzen eğitımlenyle onla- nn saf. temiz duygularuıı gerçek dışı bilgılerle doldururlar Bu örgütler için en büyük düşman, Cumhunyet değerleri ve onun getırdiği aydınlanmadu". Özgür ve bağımsız düşünceyi bilemezler. Kendi kendi- ne karar verebilen, yaşam tarzını kendi şekillen- dıren uygar bir bireyi kabullenemezler. Onlar uhıs olma büıncini ve onurunu hiçbir zaman yaşama- mışlanhr. Kabuk tutmuş oğretikri ile içlerindeki kbı ve nefreti birieştirip. kafalarmda \erleşik Arap kültürü özlemi içinde Türk cocuklanna zehirieri- ni akıtmayi biürler. Bu çocuklann böylesi bir çem- berden,çağdaş değerleri tersyüz eden bu öğretiler- den kurtulması, aydınlanmaya ulaşması mümkün olabüir mi? Mücadele dert almak demek' Onlan görmezden gelmek, geleceğimizin güven- cesi olan genç kuşaklan. bu tür örgütlerin ve acı- masız bu sistemin ellenne bırakmak demek. Ger- çekler rahatsız edici olabilir. Ancak hastalıklar ve sorunlar nedenleri bilinirse tedavi edilebilirler Anıa; bütün bugerçekleri görüp,mucadekj \ekal- laşmanm olası tehhkelerini de göze almanız gere- kir. Toplumun geleceğjni ilgüendiren ulusal eğitim sorununa eğilip. bu çocuklar için mücadele edebi- Kyorsanız eğer, başınıza çok büyük dertler ahyor- sunuz demektir. Amacınız, Cumhuriyet kazanım- lannı yeniden hayata geçirmek ıse. ınanılmaz komplo teorilen, karalama kampanyalan ile kar- şılaşır, bir gönüllü kuruluş olarak, bırtakım geri- cı ve bölücü güç odaklan, sıyasal iktıdarlar ve on- lann hazır kuvvetleri eliyle büyük bir kaosa sü- rüklenmek istenirsınız. Saygın bır srvil toplum ku- ruluşu olarak toplumda jarattığınız güven duygu- sunun zedelenmemesı için gerçeği kamuoyuna aktarmak. destek almak ıstersinız ama medyamn malum tutum ve da\Tanışlaruu kıramaz. kımsele- re ulaşamazsuıız. 'İnandığınız yolda devam' Bütün bu koşuflar içinde, inandığınız ilkeler ve değerlerden hiç ödün venneden, aynı ilkeleri pay- laşan çağdaş ve aydınhk kinıselerk ve kuruluşlar- la birtîkte inandığımız yolda devam eder, binİerce gence ve çocuğa çağdaş ebe>eyn olursunuz. Bu ko- şullan yaratan dinci ve bölücü odaklara, dini pofi- tikaya alet eden siyasilere, ulusal değerlerie \<e ger- çekleıieugflenmey%n,göstermefikimzalartopiayan sözde aydınlara \e olan bitene duyarsızca bakan iş dünyasınm büyük kodamanlanna acıyarak-. Kürt Sopunu' Derken... Son günlerde, bir grup aydınımızın, Doğu'da ve Güneydoğu'da kaygılandıncı gelişmelere bakıp hareketlenmeleri, hükümeti uyarmalan yerinde idi; nitekim Başbakan da, buna olumlu bir yanıt ola- rak, Diyarbakır'a kadar gidip bir konuşma yaptı ve döndü. Bununlayetinilmedi, genış bir aydın çev- re de tartışmalara katıldı ve degişik düşünceler sergilendi. Ozetle, iyioldu... Mangal, ateş küllenmesin diye ara sıra kanlır; hiç olmazsa belleklerimizi tazelendirdik. Bu arada, "Kürt sorunu" deyimine takılıp yeni bir karşılık da arar olduk. • Bildiğimiz kadanyla, "Kürt sorunu"nu ciddi ola- rak ele alan, partilerimiz arasında ilk kez Türkiye Işçi Partisi (TİP) oldu. Kürt Demokrat Hareketi'nin aydınlan da -6O'lı yıllarda- partiye katıhnca, parti- nin gündemine böyle girdi konu. Ancak hatırlatmalı: Parti, konuya, Türkiye'nin bütününün bir parçası olarak bakıyor ve çözmek istiyordu; böylece, bir "etnik" diye değil, bütünü ilgüendiren iktisadi, sosyal ve kültürel sorunlann çö- zümünde etkisi olduğu ve olacağı düşünülüyordu. TlP'in böyle bakması doğaldı; çünkü sosyalist idi ve katılan Kürtler de sosyalist düşünceli, yani ciddi insanlardı. Ne var ki, 1971 faşizmi, "komü- nist" ve "Kürtçülük"ten partiyi kapattı; ve karan da arkadan böyle çıkageldi. Acı bir şey oldu böylece. TİP yaşasaydı, sonra olanlar olmazdı, ya da en azından böyle olmazdı; "Kürt sorunu" da, çözül- meden, bugün ham haliyle elimizde kalmazdı. Itiraf edelim: Apo ve PKK, biraz da bizim eseri- mizdir. Sonucu, yüreklerimizi tekrar sızlatmak pa- hasına da hatırlatalım: Kürt - Türk 30 bin ölü! Bu pahanın bir sonucu da var, artık kabul ede- lim: Apo'nun defteri kapanmıştır; ve kimse, yeni- den PKK'yi göreve çağırmasın! Türkiye gibi dünya koşulları da değişmiştir. Nasıl söylersek söyleyelim, diyelim "Kürt soru- nu", çözülmemişse de çözümlenecektir: Ama Tür- kiye'nin bütünlüğü içinde ve ülkenin temel sorun- lanndan biri olarak. Yorulmalarımız yine olacaktır, ama demokratik tartışmalann pahası olarak kat- Janacağız. Silahlarla değil fıkirlerle karşılaşacağız. Bir hatıriatmamız da şu: 90'larda kurulan HADEP, DEP, DEHAP, hepsi bir "etnik" partiler olarak doğ- du, ya da öyle oldular. Şimdi, Demokratik Toplum Hareketi'nin, DTH'nin kurulacağının haberlerini alı- yoruz: Dileğimiz, "etnik" bir parti olarak ortaya çık- masın ve gerçekten Türkiye'nin bütünlüğüne ses- lensin! Sözün burasında son bir hatıriatma: Demokra- simizde, bunalımlann bir kaynağı da seçim yasa- lanmız olmuştur: 1950'de, aldığı oy kadar sandal- ye kazandıran bir seçim yasamız yürüriükte bulun- saydı, Demokrat Parti'nin başı bulutlara değmez, ölçülü adımlar atardı; son seçimde, yüzde 10'luk değil 5'lik baraj olsaydı, AKP bunca afur-savurma içinde davranmazdı. • Iki anımdan da bahsedebilir miyim? 90'lı yıllann birinde, ünlü Kürt şairi Hanili Ahmet'in -yıne ünlü- Mem u Zin adlı eserinin yazılışının 300. yılı kutlanıyordu dünyada. Bundan yola çıkıp, doğ- duğu yer Ağn'da da olduğu için, Ağn Üniversite- si'neşairin adını vermekle güzel birjestyapmışola- cağımızı yazdım. Birsesçıkmadı... Birkaç yıl önce de, bir Nevruz Bayramı'nda, ha- yalimde Diyarbakır'a gitmiş ve büyük halaya ka- tılmıştım; gitmişken, Dicle Üniversitesi'ne de ge- çip Kürdoloji Enstitüsü'nün -ki hiçbir üniversrtemiz- de yoktur!- açılışına katılmıştım. Ve yazım da böy- le çıktı gazetemizde. Ankara ile Dicle Üniversitesi birbirine girmişti; kim beni davet etmişti diye. Bol bol gülüştük o günler- de... Biz Türkler gibi Kürtler de, Doğululara özgü ola- rak gururumuzun okşanmasını sever ve yapana da pek yakın oluruz. Şimdi, şu yukarıda söyledikleri- mizi -devlet olarak- bir yapınız, atmosferi birden değiştirip Kürtlerin gönüllerini fethedeceksiniz. Denemek istemez misiniz? ön kayıt tarlhleri bellrlendl Şimdideyetenek suum heyecanı Eğitim Senisi - Bazı ünrversiteler ile özel eği- tim kurumlannın yetenek sınavıyla ahnan bölüm- lerine girmek isteyen adaylan. heyecanlı günler bekliyor. Yetenek sınavı ile öğrenci alan bazı ünı- versiteler ile özel kurum- lann ön kayıt ve sınav ta- rihlen şöylc Marmara Üniversitesi: Önkayıtlar 16-27 Ağus- tos, sınavlar ise 13 Eylül- 24 Eylül tarihleri arasın- da yapılacak Ön kayıt yaptırabilmek için. ÖSS'den 185puanalmış olmak gerekiyor. Yıkhz Teknik ÜMVCT- sitesi: Ön kayıtlaı devam ediyor. Adaylann suıava girmek için ÖSS'de 160 puan almış olmalan gere- kiyor. Müjdat Gezen Sanat Merkezi: Ön kayıtlar 1-30 Eylül tarihleri arasında yapılacak. Adaylara 1 Ekim'de gjriş sınavı uygu- lanacak. Pera Sanat OkuhıÖn kayıtlar sürüyor. Yetenek sınavlan, adaylann gire- ceği bölüme göre 5 Eylül- 3 Ekim tarihleri arasuıda değişiyor. ıstanbul Üniversitesi Devlet Konservaruvan: Ön kayıtlar bugün sona eriyor. Sınav tarihleri 25- 29 Ağustos tarihlen ara- sında yapılacak. Mimar SinanGüzriSa- natlar Üniversitesi: Mi- mar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Kon- servatuvan Bölümü'nde okumak isteyen adaylar, yeterli olduklanm kanıt- layamayanlar, hazırlık 1 ve hazırlık 2. smıflanna öğrenci olarak ahnacak- lar. Istanbul Bflgi Üniver- sitesi: 2005-2006 akade- mik yılında iletişım ve fen-edebiyat fakültelerine bağh dört bölüme, özel yetenek sınavı ile öğren- ci alacak. Görsel tletişim Tasanmı. FotoğrafveM- deo. SahneveGösteriSa- natian Yönetimi ve Mü- zik Bölümleri'ne sınav içinbaşvurular devam edi- yor. Sınav tarihleri ise bö- lümlere göre farkhlık gös- teriyor. HacettepeÜniversitesi: Ön kayıtlar 24 Ağustos tarihine kadar sürecek. Iki aşamah olarak yapılacak yetenek sınavlan, 12-20 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle