Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2005 CUMA
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PB 30
EEdirne PB 32 Samsun
B 30 Adana B
B 28 Mersin B
Klocaelı Y 29 Trabzon
Ç^anakkale PB 31 Giresun
Izmir B 33 Ankara
_Y 28 Dıyarbakır B 41
_B 28 Şanlıurfa B 39
B 34 Mardin B 38
l^/flanisa B 35 Eskışehir B 30 Siirt B 39
B 35 Konya B 34 Hakkâri B 34
O«nizli B 35 Sıvas B 34 Van B
Zenguldak Y 24 Antalya B 35 Kars Y 30
Parçaıı bulutL
Yurdunkuzeykesım-
len parçalı bulutlu. Mar-
mara'nın doğusu, Batı
Karadenız batısı, Doğu
Karadenız ıle Doğu Ana-
dolu'nun kuzeydoğusu
sağanak ve gök gurul-
tulu sağanak yagışlı. dı-
ğer yerier az bulutlu ve
açık geçecek Hava sı-
caklığı yurdun kuzey ke-
amlennde azalacak. dı-
ğer yerlerde onemlı bır
değışıklık olmayacak
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
Y
B
Y
Y
Y
Y
Y
23
19
25
25
24
24
22
24
Münih Y 25 Zürıh
Berlın
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
ti
Y
Y
B
Y
Y
B
B
2b
22
34
25
25
22
29
33
Moskova B 20
Y 25 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
B
B
B
B
B
B
B
38
33
37
37
32
22
34
B 40
k
Çok bu'irtlu ı Yağmurlu c^'J^Kariı Sulu kar , Gok gurultulu
G U N C E L CÜNEVTARCAYÜREK
^ 1 Baştarafı 1. Sayfada
Buna karşılık insanlar, geniş toplum hayatında eko-
nomik bir iyileşme olmadığının altını ısrarla çiziyor,
özellikleçiftçi kesimi ciddi serzenişler ortaya koyuyor...
Yolsuzluğun altı çiziliyor. Her ilctidann kendi zengin-
lerini yarattığı kanaati, AKP döneminde de seslendi-
rilryor. Hattaherdönemin uyanıklannın AKP iktidarın-
d 3 da AKP'leştiği ve hedefine ula-ştığı kanaati çok ge-
niş paylaşılma imkânı buluyor...
Milli Eğitim Bakanı'na yönelik eleştiriler had safha-
da...
<3erek hükümet içi ilişkilerin, gerekse hükümet-par-
lamento grubu ilişkilerin dağınık/ığı, savrukluğu fark
ediliyor ve bu 'işlerin iyiye gitmediği'nin işareti olarak
algılanıyor...
.. .Ama başlangıçta "Bu iktidar sahat bir dönem da-
ha g/cfer"kanaatindeolanlar3yıl içindegirilen 'heye-
can aşınması'na bakıp 'Bu haliylenasılgider?' soru-
sunu soruyorlar...)
...cümleleriyle devam etsem; başta Başbakanları,
AKP merkezindeki partili olsun, p artisiz olsun hertür-
derı muhalefete karşı olan kadronun hışmına uğraya-
bilir, yeni davalar açabilirler.
Ne çare, Başbakanı ve partidefci kadro bu zevkten
yoksun kalacak:
Zira hükümetin (AKP iktidarının,) 3 yılda aldığı olum-
suz sonuçları uzun bir yazıylc -iktidarı destekleyen-
Yeni Şafak gazetesi yazartanndan Ahmet Taşgetiren
iki gün önce kamuoyuna duyurdu.
• • •
Tek başına bir iktidar, elbet yüıklendiği sorumlulu-
ğun gereklerini yerine getirmek zorunda.
Bunu yaparken ulusal sorunlan ulusal nitelikli her
kurum ve kuruluşla (muhalefetle) paylaşmak, ulusu
temsil eden bu çevrelerin desteğini almakla yüküm-
lü değil mi?
Değil! Zira bizimki her düşüncesinin, her icraatının
tartışılmayacak ölçüde değerli v e gerekli olduğu ka-
nısında.
örneğın Kıbrıs gibi ulusal bir sorunu -o aralar ağır-
lık taşıyan- MGK'yi de devre dışı bırakan politik sap-
tamalarla çözeceğini sandı. Sonuç ortada.
Kıbns'la Batı'dan üzerimize gelen tsunami dalga-
ları yetmiyormuş gibi, Kürt sorunu gıbı bilineni ilan e-
den birsloganla ortaya çıktı. Ne ki, yanıt bekleyen so-
rular var:
TSK'nin çabalanyla ezilen PKK terörü 2005 yılında
acaba birden neden alevlendi? örgütü yeniden terö-
re kim azmettirdi? PKK azgınlığı seferber olmuşken
-iç ve dış bugün bilmediğimiz- hangi nedenler RTE'yi
Kürt sorunu tanımıyla birden ortaya çıkmaya itti?
Kürt sorunu tanımı PKK'ye öteden beri açıkladığı
koşulları yeniden gündeme getirme fırsatını tanıdı.
Brükşel'de PKK adına bugün açıklamalar yapılacak-
mış; Öcalan dahil örgütün tüm militanlarını kapsaya-
cak düzeyde "demokratikyaşama katılımyasası" çı-
kanlması istenecek ve daha şimdiden medyamızda
başlayan buyrun efendim istiyorsanız sulhu salah
edebiyatı desteğinde "bu konularda beklediği açılım-
lar yerine getirilirse önce eylemsizlik, sonra da ateş-
kes" ilan edeceklermiş.
PKK demokratik yaşam diyor. Bizimki demokratik
Cumhuriyet ilkeleri içinde çözüm. Leyla Zanagillere
katılma karan alan PKK güdümündeki DEHAP da de-
mokratik Kürt hareketinden söz ediyor ve böylece:
Bizdeki demokratik rejim "Dimokrasiiiidimek... Kürt
sorunu dimekkk..." sonucuna ha vardık, ha varmak
üzere!
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
"...Curzon'u Yokladım,
Gördüm ki Uyuşurum...!"
I Baştarafı Arka Sayfada
... Lord Curzon, Ingiliz Imparatoriuğu'nu, 'Roma
Imparatorluğu'nun bir tekrarı sayar; kendini, bir Ro-
malı' gibi görürdü. Ona göre, emperyalizm Ingiliz aris-
tokrasisinin tarihsel bir zorunluluğudur. Emperyalizm
Curzon için bir din gibiydi. Tann'nın Britanya Impara-
toriuğu'nu, tannsal amaca bir araç olarak seçmiş ol-
duğuna derinden inanıyordu.." 'Unutulan Yıllar', s. 484)
LausanneKahramanı'mızın, 'birden karar veripdoğ-
rudanyolunu tuttuğu' zat, gerçekte Sovyetler'le - daha
doğrusu Çiçerin'le - diplomatik bir savaş veren; bundan
kârlı çıkmak için de, Ismet Paşa'yı 'resmen' kullanan bir
polrtikacf: hem de en canavarlarından birisi)..)
Bombay Cronicle'ın haberi:
27 Temmuz 1937
fTesbit /17.... sanınm bu bahse döneceğiz, yalnız
Mustafa Kemal Paşa'nın Lausanne'ı yeterli bulduğu,
ona imza atanı da, 'kahraman saydığı', bunlan söylemiş
bile olsa, laftan ıbaret. Bunun en önemli kanrtı. Süley-
maniye, Kerkük, Musul bahsinde, Londra'nınfırıldak-
larına göz yummayışı; hatta verdikleri ültimatomu, ge-
rekirse savaşınz diye reddedişi gelir. Tabii, Boğazlar ve
Hatay meselesi de, bunlann hemen arkasından.
Daha etkıleyici, başka bir kanıt daha varmış; gazate-
ci/yazar dostum NecdetSevinç'in bana verdiği, Şükrü
Kaya imzalı. 20 Ağustos 1937 tarihli bir belgede; Mus-
tafa Kemal Paşa, bılır misinız, eski 'Osmanlı' toprağı
olan Filistin bahsinde ne demiş!
"... Bombay Cronicle gazetesinin 27 Temmuz 1937
tarihli sayisında, şu başlıkla bir haber yayımlanıyor:
'Filistin'e El Sürülemez!', 'Kemal Paşa Avrupa'ya İh-
tar ediyor' 'Türkler Mukaddes Topraklarda, Yaban-
cı Hâkimiyetine Tahammül Etmeyeceklerdir".. "Da-
hiliye Vekâleti, Matbuat Umum Müdüriüğü Arşivinde,
5476/7/1/K numarasıyla kayıtlı. bu şayân-ı dikkat bel-
gede, Gazi'nin eski Osmanlı topraklan (Ortadoğu) üze-
rindeki düşüncelerinin, daha önce de söyleşilerin birin-
de belirttiğim üzere, hiç de Ismet Paşa'nın kokmaz bu-
laşmaz' politikasına benzemediğine, açık bir kanıt!....
Bilhassa, aynı yıllarda, Fransa yla. aynı Misakı Milli
çerçevesinde, Hatay meselesi yüzünden, nasıl müca-
dele ettiği düşünülürse! Tekrar ediyorum, kimse bilmiyor
ama Gazi'nin vefatına sadece bir yıl kalmıştır; oysa o,
Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikasını, Batı'lı ülkele-
rin kıçına takılmak şeklinde görmüyor; tam tersine, Ana-
dokı'nun jeo/politik ve jeo/stratejik konumuna göre, çok
daha geniş çaplı bir çözüm tasarlıyor. Unutmayın ki, ay-
nı tarihlerde Ankara, eski Osmanlı topraklan üzerinde
kurulmuşyeniülkelerie, bağımsızlıklannakanşmaksızın,
'Balkan Antant'nı ve Saadâbad Paktı'nı örgütlemişti.
Bombay Cronicle'in 27 Temmuz 1937 tarihli habe-
rine döneceğiz.
Ceyhun: Sangül'e davet SPD'den
Ozan Cevhun.
Haber Merkezi - Şişli Belediye
Başkanı Mustafa Sangürün Al-
man Sosyal Demokrat Parti'nin
(SPD) Türk seçmenlere yönelik
çalışmalanna davet edılmesine
ılişkin açıklama yapan CHP'ye ya-
nıt, eski SPD Avrupa Parlamento-
su milletvekili Ozan Ceyhun'dan
geldi.
CHP, önceki gün SPD Merkez
Basın Bürosu'ndan Achim Post'a
dayanarak yaptığı açıklamada, Sa-
ngül'ün SPD tarafindan değil, gi-
rişim gruplan tarafindan davet
edildiğini bildirmişti. Ozan Cey-
hun, Sangül'ün SPD'nin Güney
Hessen teşkilatı tarafindan davet
edildiğini açıkladı. Ceyhun, San-
gül'ün 21 Ağustos'ta Frankfurt'ta
gerçekleştirilecek olan ve tüm de-
taylan SPD merkezi ile birlikte
Türk seçmenler için hazırlanan
" YeniYerliler Gerhard Schröder
İçin" başlıklı seçim toplantısına
katılacağını beluiti. Sangül'ün ba-
şanlı bir belediye başkanı olduğu
için misafir konuşmacı olarak çağ-
nldığını vurgulayan Ceyhun. da-
vetin CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'a değil Sangül'e yapılma-
sının anlamlı olduğunu vurguladı.
CHP'dekiantidemokratıkişleyi- ]
şin mahkemelerce sürekli kanıt- '
landığını savunan Ceyhun. "CHP
böyle açıklamalar yapacağına
Almanya'da Türklerin sempati-
sine sahip CHP üyelerinin çaba-
larına gölge etmesinler" görüşü-
nü dile getirdi.
Yenisistemegöre 10 yılda 4 olumsuz değerlendirme alanlann görevine son verilecek
Memurlara not kıskacı
FIRAT KOZOK
ANKARA - Memurun değer-
lendirilmesinde sicil sistemin-
den "Personel Başarı Değer-
lendirme" sistemine geçilme-
sıni öngören Kamu Personel Ya-
sa Tasansı Taslağı, memurları
"not kıskacına" alacak. Tasla-
ğa göre, iki kez üst üste olumsuz
değerlendirme alan memurlar
başka bir personel ve başan de-
ğerlendirme amirinin emrine
atanacak. 10 yıl içinde toplam
dört kez olumsuz değerlendir-
me alan memurlann görevlerine
son verilecek.
Çalışmaları tamamlanma aşa-
masına gelen Kamu Personeli
Yasa Tasansı Taslağı, memurla-
nn "iş güvenliği" konusunda
birçok sorunu da beraberinde
getirecek. Taslağa göre. her me-
mur ve sözleşmeli personele ait
bir personel ve başan değerlen-
dirme dosyası bulunacak. Per-
sonel ve başan değerlendirme
amırleri, düzenleyecekleri form-
larda, memurlann ve sözleşme-
li personelin görevlerinde başa-
nlannı, bilgilerini, yöneticilik
ehliyetleri ile temsil yetenekle-
rini, kişiliklerini, yaratıcıhklan-
nı, girişünciliklerini, çalışma di-
siplinlerini, genel ehliyet ve li-
yakatlarını değerlendirecek.
Amirler, bu çalışmayı yaparken
"adil ve tarafsız davranmak
zorunda" olacak. Taslağa göre.
memur ve sözleşmeli personel-
den, 100 tam not üzerinden ya-
pılan değerlendirme sonucu, not
ortalaması 0-59 olanlar "yeter-
siz", 60-69 olanlar "geliştiril-
mesi gerekli", 70-79 olanlar
"yeterli", 80-89 olanlar "iyi",
KESK
Kültür veTurizm Bakanüğı önünde basın açıklaması yapan KESK Ge-
nel Başkanı İsmail Hakkı Tombul. "Hükümet, memurlann talepleri-
ni dikkate almazsa ülke. ciddi eylemlere sahne olacak" dedi. (AA)
90-100 olanlar "çok iyi" kabul
edilecek.
Kamu Personel Rejimi Yasa
Taslağı'nın diğer bazı önemli
noktalan şunlar:
• Şimdiye kadar yönetmelik-
le düzenlenen memurluk için
merkezi sınav uygulaması yasa
maddesi haline gelecek. Ilk kez
memur ya da sözleşmeli perso-
nel olarak göreve alınacaklann
ülke genelinde merkezi olarak
yapılacak yazılı sınavda başan-
lı olmaları gerekecek.
^ Memurlar ve sözleşmeli
personel yazılı metin imzalaya-
rak göreve başlayacak.
^ Şu anki Devlet Memurlan
Yasası'na tabi olmayan kamu
kurum ve kuruluşlanndaki per-
sonelin tümü yasa kapsamına
alınacak. TSK personeîinin ya-
nı sıra öğretim üyeleri ile hâkım-
ler ve savcılar da yasa kapsamı-
na girecek.
• Ilk kez memurluğa girme-
ye hak kazananlar kurumlannca
aday memur olarak atanacak.
Adaylık süresi 1 yıl olacak.
• Kurumlar hizmet içi eğitim
amacıyla sosyal tesis kurama-
yacak.
'İadede'
skandal
iddiası
I Baştarafı 1. Sayfada
tan değil, "Toplantı ve
Gösteri Yasası'na muha-
lefetten" yapıldığını sa-
vundu.
Adalet Bakanlığı'ndan
dün yapılan yazılı açıkla-
mada, Kılıç'ın tutuklan-
ma isteminin reddedil-
mesine ilışkın evrakın ter-
cüme işlemlerinin halen
sürdügü, işlem sonucun-
da tamamlanan dosyanın,
ilgili ülkeye diplomatik
yoldan gönderileceği be-
lirtildi.
PirSultanAbdal Kültür
Derneği Genel Başkanı
Kazım Genç. Kılıç'ın ia-
desinin istenmesınde yeni
bir skandala imza atıldığı-
nı savundu. JCılıç'ın 7 yıl
6 ay ağır hapis ve müebbe-
ten kamu hızmetlennden
yasaklanma cezası aldığı-
nı anımsatan Genç, buna
karşın Adalet Bakanlı-
ğı'nın Kıhç'ın iadesi ıçın
Almanya'ya "Toplantı ve
Gösteri Yasası'na muha-
lefet" suçunu gösterdıği-
ni saMindu. Genç bu duru-
mun Madımak firarisinin
korunduğunun göstergesi
olduğunu ifade etti.
AKP'li Fırat, terör örgütü silah bırakırsa gereğinin yapılacağmı söyledi
'Dağdakilerle pazarlık olmaz'
EMÎNE KAPLA.N
ANKARA - AKP Genel
Başkan Yardımcısı Dengir Fı-
rat, Başbakan Tayyip Erdo-
ğan'ın Kürt sorunuyla ilgili
açıklamajanna DEHAP-De-
mokratik Toplum Hareketi
(DTH) çevrelerinden gelen ya-
nıtlan olumlu bulduklannı söy-
ledi. "Bir adım atılmışsa
öbür taraftan da bir adım
atılmıştır" diyen Fırat, "Kürt
sorununun muhatabının Ab-
dullah Öcalan olduğu ve soru-
nun ETA ve IRA örneğuıde ol-
duğu gibi çözülmesi" yönün-
deki önerilere ise "Bu öneriler
bizi bağlamaz. Her söyleneni
yapacağız diye bir şey yok"
karşılığını verdi.
Fu-at, Başbakan Tayyip Er-
doğan'ın "Kürt sorunu" tanı-
mıyla teşhisi koyduğunu, teş-
hisin de tedavinin yansı oldu-
ğunu söyledi. Erdoğan'ın me-
sajlanna karşı yapılan ateşkes
çağnlannı olumlu bulduklannı
kaydeden Fırat, DEHAP- De-
mokratik Toplum Hareketi çev-
relerinden gelen sorunun ETA
ve IRA örneğinde gibi çözül-
mesi önerilerinin ise kendileri-
ni bağlamadığını bildirdi. Fı-
rat, "Dağa çıkmış insanlarla
devlet kalkıp pazarlık yap-
maz. Eğer silahlarını bırakır-
PKKDEN ÖCALAN DAYATMASI
• Baştarafı 1. Sayfada
Kalkan ile eylem gruplannın başında bulunan
"Dr. Behoz Erdal" kod adlı Feyman Hüse-
yin'in ateşkese karşı çıktığı, KONGRA GEL'in
bu nedenle "eylemsizlik ve bekleme" karanna
yöneldiği vurgulanıyor.
KONGRA GEL Başkanı Zübeyir Aydar'ın
bugün Brüksel'de açıklayacağı kararlann büyük
bölümünde Öcalan'la ilgili koşullar yer alıyor.
Örgütün Imralı'da görüşmelere çıkmayan ve bas-
kı altında olduğımu iddıa eden Öcalan'ı "tek
muhatap" olarak Türkiye'nın karşısına dayat-
ması bekleniyor. PKK, hükümetin "Kürt soru-
nu" söyleminin içeriğini Öcalan'ı muhatap ala-
rak açmasını ve buna göre çözüm gelıştırmesi-
nı ıstiyor. KONGRA GEL, "Bir ateşkes kara-
n alınacaksa buna Öcalan karar verir" diye-
rek Türkiye'yi Imrairya kilitlemeyı hedefliyor.
Örgüt zaten uzun süredir Güneydoğu'da bu ta-
lep kapsamında, "Siyasi iradem Öcalan" baş-
lıklı bir imza kampanyası yürütüyor. KONGRA
GEL'in koşullannın arasında, Öcalan'ın üzerin-
de uygulandığı ileri sürülen tecridin kaldınlma-
sı ve Öcalan da dahil olmak üzere aynmsız ge-
nel af çıkanlması talepleri de bulunuyor. PKK.
eylemsizlik ve bekleme sürecini de Dünya Ba-
nş Günü'nün kutlandığı 1 Eylül ile 3 Ekım ta-
rihleri arasında belirleyerek Türkiye'nın tepkı
\ermesini beklemeyi amaçlıyor.
Örgütün gündeminde silah bırakma ya da mi-
litanlan geri çekme gibi bir plan bulunmuyor.
Eylemsizlik sürecinde hiçbır saldın ve çatışma-
ya girmemeyi kararlaştıran örgüt, sadece olası
bir operasyona "meşru müdafaa" iddiasıyla
silahlı yanıt vermeyi tasarlıyor.
Kandil'de alınan ve Brüksel'de gelıştınldıkten
sonra telsizlerle örgütün bütün kadrolarına ile-
tilen karann bugün açıklanmasının ardından.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dile getir-
diği "Kürt sorunu" söylemi üzerinde ciddi tar-
tışmalann gelişmesi bekleniyor.
larsa o zaman devlet gereğini
yapar" dedi.Erdoğan'ın çok
açık konuştuğunu, kimin mu-
hatap alınıp kimin alınmayaca-
ğını, ateşkesin devlet tarafin-
dan yapılmasının mümkün ol-
madığının altını çizdiğini anla-
tan Fırat, terör örgütüyle bölge
halkının kesinlikle birbirinden
ayrılması gerektiğini söyledi.
Örgütten dolayı bölge halkı-
nın suçlanmaması gerektiğini
kaydeden Fırat, "O dağa çık-
mış insanların büyük çoğun-
luğu Türk vatandaşı. Devle-
tin kalkıp bunlarla pazarlığa
girmesi mümkün değil. Bun-
lar silahlarını bırakırsa tabii
ki devlet ve toplum gereğini
neyse yapar" dedi.
Erdoğan'ın büyük bir adım
attığını, bunun da yanıtlannın
gehneye başladığını anlatan Fı-
rat, "Onlar da ateşkes yapıl-
ması, silahın susması gerekti-
ği konusunda çağrı yapmış-
lardır. Bu güzel bir gelişme-
dir. Bir adım atılmışsa öbür
taraftan da atılmıştır. Bunun
arkası da gelir sanınm" diye
konuşru. Yasal ve idari eksik-
liklerin giderilmesi gerektiğini
anlatan Fırat, temel hak ve öz-
gürlükler konusunda yasa ve
yönetmeliklerde engeller oldu-
ğunu kaydetti.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ait, iki elin parmaklarını aşan sayıda belge elimize u-
laştı. Tümü Sümerbank'ın tarihten silinmesiyle ilgili.
ÖYK; Başbakan Erdoğan, bakanlarUnakıtan, Ba-
bacan, Yıldırım ve Coşkun'dan oluşuyor. Devlet
büyüklerimiz her toplanışta devletin bir kurumunu
kapatmışlar ya da bazen bedavaya bazen de beda-
va denecek fiyata devretmişler.
Bu kurulu kutlamak gerek. Sümerbank tarihten
böyle silinir.
• • •
Belgelerden bazılarını aktaralım... 23.09.2004'te
toplanan ÖYK, Bursa Merinos Yünlü Sanayi Işletme-
si'ni giyotine, affedersiniz masaya yatırmış. Kuru-
mun kapatılmasına, personelin iş akitlerinin feshe-
dilmesine, kapatma ve ödemelere ilişkin işlemlerin
Sümer Holding tarafindan yapılmasına karar vermiş.
1 ay sonra 25.10.2004'te toplanan devret, affeder-
siniz devlet büyüklerimiz şu karan almışlar:
"Merinos Yünlü Sanayi işletmesi'nin tüm gayri-
menkullerinin bilabedel Bursa Büyükşehir Belediye
Başkanlığı'na devredilmesine..."
Kararda belediyenin Merinos'un binalannı ve ar-
salarını park, müze ve eğitim amaçlı kullanacağı da
belirtilmiş. Elbette burası, o güzelim Merinos'un ne
hale getirildiğine ilişkin bir müze işlevini çok iyi gö-
rür.
Bir başka karar Antalya Pamuklu Dokuma Sana-
yi hakkında. ÖYK, 23.9.2004'te bu kurumun da ka-
patılmasına karar vermiş. Zarar üretiyor, demiş. 119
işçinin kıdem tazminatları ve öteki alacaklan öden-
miş, kapıya kilit vurulmuş. 4 ay sonra bizim-kiler yi-
ne toplanmış. 31.1.2005'te şu karar alınmış:
"Antalya Pamuklu Dokuma Sanayii'nin tüm hisse-
lerinin Antalya Kepez Belediye Başkanlığı'na devre-
dilmesine..."
Anlaşılan, işe "kepazelik" diyemediler, Kepez'e "iyi-
lik" diyelim dediler!
Sümer Holding'in istanbul Çatalca'daki 561 met-
rekarelik taşınmazı ise ÖYK'nin 24.6.2004 sayılı ka-
rarıyla ISKl'ye 180 milyar liraya verilmiş. Demek ki
burayı "bilabedel" düşünmediler. öteki yerleri ne-
den öyle düşündüler? Bu da soru mu canım, canla-
rı nasıl isterse öyle karar verirler.
Akdeniz Pamuklu Sanayi işletmesi'nde ise daha
farklı bir uygulama görüyoruz. Işletmenin her şeyini
"ne verirlerse" yöntemiyle satmak istemişler. fhale-
ye çıkmışlar. Süreç uzun uzun işlemiş. 3 milyon 575
bin dolara ihale bitmiş. 12.4.2004'te ihale yine
ÖYK'nin 5 imzasıyla iptal edilmiş. Herhalde, "Yahu
Sümerbank ürünleri para mı eder, bunu ileride beda-
vaya biryere veririz" diye düşündüler!
• • •
Örnekleriburadakeselim... Bugünlerdetekstilde-
yince akla ilk Çin geliyor. Tekstilciler kızgın, "Ahh Çin
gene, çingene' diyorlar.
Neden? Çin, tekstilde tüm dünyayı etkileyecek
adımlar attığı için. Hoştur söylemesi, ben Çin'e git-
tim. uzman değil ama, gazeteci gözüyle atılan adım-
ları "Çin'in Uzun Yürüyüşü" başlığı altında kitaplaş-
tırdım. Bir örnek:
Şanghay'daki bir nolu ipek fabrikası devletin elin-
de. Serbest piyasaya ayak uydurulacak. Fabrikanın
yönetimi, çalışanların içindeki yönetici gruba, üreti-
min ve kalitenin arttırılması koşuluyla devrediliyor.
Fabrikayı gezdim, tıkır tıkır çalışıyordu...
Yazık oldu Sümerbank'a!
ankcum " cumhuriyet.com.tr
RTÜK'ün Küptçe taahhütnamesi
• .\NKL\RA (ANKA) - RTÜK, farklı dıl ve
lehçelerde yayın yapmak isteyen yerel ve ulusal
kanallardan taahhütname isteyecek.
Taahhütnamede, "kuruluşun farklı dil ve
lehçelerde yaptığı yayın süresince stüdyo
düzenıru, me\cut logoyu değiştirmeyeceği,
tanıtıcı ses ve işaretler dışındaki simgelere yer
vermeyeceği, gerekirse sadece Türkiye
Cumhuriyeti simgesi niteliğindeki görüntü ve
işaretleri kullanacağı" maddeleri yer alıyor.
Çocuklara yönelik programlann yapılamayacağı
kaydedilen taahhütnamede, bu dil ve lehçelerde
sadece yetişkinler için haber, ekonomi, spor ve
müzik yayını yapılacağı, aynca bu dil ve
lehçelerin öğretilmesine yönelik yayın
yapılmayacağı kabul edilecek.
'Camiler Imamsn kalmayacak'
• İZMİT (AA) - Dıyanet İşlen Başkanı
Prof. Dr. Alı Bardakoğlu, Kocaelı Vali Vekili
Necmettin Kalkan'ı makamında zıyaret etti.
Kocaelı Valı Vekili Kalkan'ın il genelinde
camilerde kadro eksikliği bulunduğunu
hatırlatması üzerine. Bardakoğlu, sorunun sadece
Kocaeli'nin değil. tüm Türkiye'nin sorunu
olduğunu söyledi. Bardakoğlu, "Türkiye'de 12
bın camiyi sorunlu bırakamayız. Geçici de olsa
sorunu vekil imam yoluyla çözeceğiz" dedi.
Anslan'dan mesaj sinyali
• A\T)TN (AA) - Didim'de, eşi Sevim Arslan ile
tatil yapan Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Aydın
Valisi Mustafa Malay'a nezaket ziyaretinde
bulundu. Arslan, gazetecilerin sorulan üzerine,
"Şu anda yargıyla ilgili söyleyecek bir şey yok. 6
Eylül'e kadar sabredin. O gün televizyonlardan da
ızleyeceksiniz. bazı mesajlar vereceğim. Yargıya
yansıyan konulan, milletimizle paylaşmak
istiyoruz. Ama 6 Eylül'e kadar sabırlı olun" dedi.
• SOFYA (AA) - İstanbul-Stuttgart seferini
yapan THY'ye ait yolcu uçağının, bir Türk
yolcunun fenalaşması üzerine Sofya Havaalanı'na
zorunlu inış yaptığı açıklandı. Kalp krizi geçirdiği
kaydedilen yolcunun hastaneye kaldınlmasının
ardından uçağın Stuttgart'a gittiği bildirildi. Bu
arada İstanbul'dan Budapeşte'ye giden Türk
havayolu şirketi Fly Air'in uçağı, 303 yolcusu ile
Budapeşte'ye acil iniş yaptı. Budapeşte
Havalimanı'ndan yapılan açıklamada, uçağın iki
motorundan birinde anza olduğu belirtildi.