19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2005 CUMA HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 30 EEdirne PB 32 Samsun B 30 Adana B B 28 Mersin B Klocaelı Y 29 Trabzon Ç^anakkale PB 31 Giresun Izmir B 33 Ankara _Y 28 Dıyarbakır B 41 _B 28 Şanlıurfa B 39 B 34 Mardin B 38 l^/flanisa B 35 Eskışehir B 30 Siirt B 39 B 35 Konya B 34 Hakkâri B 34 O«nizli B 35 Sıvas B 34 Van B Zenguldak Y 24 Antalya B 35 Kars Y 30 Parçaıı bulutL Yurdunkuzeykesım- len parçalı bulutlu. Mar- mara'nın doğusu, Batı Karadenız batısı, Doğu Karadenız ıle Doğu Ana- dolu'nun kuzeydoğusu sağanak ve gök gurul- tulu sağanak yagışlı. dı- ğer yerier az bulutlu ve açık geçecek Hava sı- caklığı yurdun kuzey ke- amlennde azalacak. dı- ğer yerlerde onemlı bır değışıklık olmayacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn B Y B Y Y Y Y Y 23 19 25 25 24 24 22 24 Münih Y 25 Zürıh Berlın Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina ti Y Y B Y Y B B 2b 22 34 25 25 22 29 33 Moskova B 20 Y 25 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire B B B B B B B 38 33 37 37 32 22 34 B 40 k Çok bu'irtlu ı Yağmurlu c^'J^Kariı Sulu kar , Gok gurultulu G U N C E L CÜNEVTARCAYÜREK ^ 1 Baştarafı 1. Sayfada Buna karşılık insanlar, geniş toplum hayatında eko- nomik bir iyileşme olmadığının altını ısrarla çiziyor, özellikleçiftçi kesimi ciddi serzenişler ortaya koyuyor... Yolsuzluğun altı çiziliyor. Her ilctidann kendi zengin- lerini yarattığı kanaati, AKP döneminde de seslendi- rilryor. Hattaherdönemin uyanıklannın AKP iktidarın- d 3 da AKP'leştiği ve hedefine ula-ştığı kanaati çok ge- niş paylaşılma imkânı buluyor... Milli Eğitim Bakanı'na yönelik eleştiriler had safha- da... <3erek hükümet içi ilişkilerin, gerekse hükümet-par- lamento grubu ilişkilerin dağınık/ığı, savrukluğu fark ediliyor ve bu 'işlerin iyiye gitmediği'nin işareti olarak algılanıyor... .. .Ama başlangıçta "Bu iktidar sahat bir dönem da- ha g/cfer"kanaatindeolanlar3yıl içindegirilen 'heye- can aşınması'na bakıp 'Bu haliylenasılgider?' soru- sunu soruyorlar...) ...cümleleriyle devam etsem; başta Başbakanları, AKP merkezindeki partili olsun, p artisiz olsun hertür- derı muhalefete karşı olan kadronun hışmına uğraya- bilir, yeni davalar açabilirler. Ne çare, Başbakanı ve partidefci kadro bu zevkten yoksun kalacak: Zira hükümetin (AKP iktidarının,) 3 yılda aldığı olum- suz sonuçları uzun bir yazıylc -iktidarı destekleyen- Yeni Şafak gazetesi yazartanndan Ahmet Taşgetiren iki gün önce kamuoyuna duyurdu. • • • Tek başına bir iktidar, elbet yüıklendiği sorumlulu- ğun gereklerini yerine getirmek zorunda. Bunu yaparken ulusal sorunlan ulusal nitelikli her kurum ve kuruluşla (muhalefetle) paylaşmak, ulusu temsil eden bu çevrelerin desteğini almakla yüküm- lü değil mi? Değil! Zira bizimki her düşüncesinin, her icraatının tartışılmayacak ölçüde değerli v e gerekli olduğu ka- nısında. örneğın Kıbrıs gibi ulusal bir sorunu -o aralar ağır- lık taşıyan- MGK'yi de devre dışı bırakan politik sap- tamalarla çözeceğini sandı. Sonuç ortada. Kıbns'la Batı'dan üzerimize gelen tsunami dalga- ları yetmiyormuş gibi, Kürt sorunu gıbı bilineni ilan e- den birsloganla ortaya çıktı. Ne ki, yanıt bekleyen so- rular var: TSK'nin çabalanyla ezilen PKK terörü 2005 yılında acaba birden neden alevlendi? örgütü yeniden terö- re kim azmettirdi? PKK azgınlığı seferber olmuşken -iç ve dış bugün bilmediğimiz- hangi nedenler RTE'yi Kürt sorunu tanımıyla birden ortaya çıkmaya itti? Kürt sorunu tanımı PKK'ye öteden beri açıkladığı koşulları yeniden gündeme getirme fırsatını tanıdı. Brükşel'de PKK adına bugün açıklamalar yapılacak- mış; Öcalan dahil örgütün tüm militanlarını kapsaya- cak düzeyde "demokratikyaşama katılımyasası" çı- kanlması istenecek ve daha şimdiden medyamızda başlayan buyrun efendim istiyorsanız sulhu salah edebiyatı desteğinde "bu konularda beklediği açılım- lar yerine getirilirse önce eylemsizlik, sonra da ateş- kes" ilan edeceklermiş. PKK demokratik yaşam diyor. Bizimki demokratik Cumhuriyet ilkeleri içinde çözüm. Leyla Zanagillere katılma karan alan PKK güdümündeki DEHAP da de- mokratik Kürt hareketinden söz ediyor ve böylece: Bizdeki demokratik rejim "Dimokrasiiiidimek... Kürt sorunu dimekkk..." sonucuna ha vardık, ha varmak üzere! SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN "...Curzon'u Yokladım, Gördüm ki Uyuşurum...!" I Baştarafı Arka Sayfada ... Lord Curzon, Ingiliz Imparatoriuğu'nu, 'Roma Imparatorluğu'nun bir tekrarı sayar; kendini, bir Ro- malı' gibi görürdü. Ona göre, emperyalizm Ingiliz aris- tokrasisinin tarihsel bir zorunluluğudur. Emperyalizm Curzon için bir din gibiydi. Tann'nın Britanya Impara- toriuğu'nu, tannsal amaca bir araç olarak seçmiş ol- duğuna derinden inanıyordu.." 'Unutulan Yıllar', s. 484) LausanneKahramanı'mızın, 'birden karar veripdoğ- rudanyolunu tuttuğu' zat, gerçekte Sovyetler'le - daha doğrusu Çiçerin'le - diplomatik bir savaş veren; bundan kârlı çıkmak için de, Ismet Paşa'yı 'resmen' kullanan bir polrtikacf: hem de en canavarlarından birisi)..) Bombay Cronicle'ın haberi: 27 Temmuz 1937 fTesbit /17.... sanınm bu bahse döneceğiz, yalnız Mustafa Kemal Paşa'nın Lausanne'ı yeterli bulduğu, ona imza atanı da, 'kahraman saydığı', bunlan söylemiş bile olsa, laftan ıbaret. Bunun en önemli kanrtı. Süley- maniye, Kerkük, Musul bahsinde, Londra'nınfırıldak- larına göz yummayışı; hatta verdikleri ültimatomu, ge- rekirse savaşınz diye reddedişi gelir. Tabii, Boğazlar ve Hatay meselesi de, bunlann hemen arkasından. Daha etkıleyici, başka bir kanıt daha varmış; gazate- ci/yazar dostum NecdetSevinç'in bana verdiği, Şükrü Kaya imzalı. 20 Ağustos 1937 tarihli bir belgede; Mus- tafa Kemal Paşa, bılır misinız, eski 'Osmanlı' toprağı olan Filistin bahsinde ne demiş! "... Bombay Cronicle gazetesinin 27 Temmuz 1937 tarihli sayisında, şu başlıkla bir haber yayımlanıyor: 'Filistin'e El Sürülemez!', 'Kemal Paşa Avrupa'ya İh- tar ediyor' 'Türkler Mukaddes Topraklarda, Yaban- cı Hâkimiyetine Tahammül Etmeyeceklerdir".. "Da- hiliye Vekâleti, Matbuat Umum Müdüriüğü Arşivinde, 5476/7/1/K numarasıyla kayıtlı. bu şayân-ı dikkat bel- gede, Gazi'nin eski Osmanlı topraklan (Ortadoğu) üze- rindeki düşüncelerinin, daha önce de söyleşilerin birin- de belirttiğim üzere, hiç de Ismet Paşa'nın kokmaz bu- laşmaz' politikasına benzemediğine, açık bir kanıt!.... Bilhassa, aynı yıllarda, Fransa yla. aynı Misakı Milli çerçevesinde, Hatay meselesi yüzünden, nasıl müca- dele ettiği düşünülürse! Tekrar ediyorum, kimse bilmiyor ama Gazi'nin vefatına sadece bir yıl kalmıştır; oysa o, Türkiye Cumhuriyeti'nin dış politikasını, Batı'lı ülkele- rin kıçına takılmak şeklinde görmüyor; tam tersine, Ana- dokı'nun jeo/politik ve jeo/stratejik konumuna göre, çok daha geniş çaplı bir çözüm tasarlıyor. Unutmayın ki, ay- nı tarihlerde Ankara, eski Osmanlı topraklan üzerinde kurulmuşyeniülkelerie, bağımsızlıklannakanşmaksızın, 'Balkan Antant'nı ve Saadâbad Paktı'nı örgütlemişti. Bombay Cronicle'in 27 Temmuz 1937 tarihli habe- rine döneceğiz. Ceyhun: Sangül'e davet SPD'den Ozan Cevhun. Haber Merkezi - Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sangürün Al- man Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) Türk seçmenlere yönelik çalışmalanna davet edılmesine ılişkin açıklama yapan CHP'ye ya- nıt, eski SPD Avrupa Parlamento- su milletvekili Ozan Ceyhun'dan geldi. CHP, önceki gün SPD Merkez Basın Bürosu'ndan Achim Post'a dayanarak yaptığı açıklamada, Sa- ngül'ün SPD tarafindan değil, gi- rişim gruplan tarafindan davet edildiğini bildirmişti. Ozan Cey- hun, Sangül'ün SPD'nin Güney Hessen teşkilatı tarafindan davet edildiğini açıkladı. Ceyhun, San- gül'ün 21 Ağustos'ta Frankfurt'ta gerçekleştirilecek olan ve tüm de- taylan SPD merkezi ile birlikte Türk seçmenler için hazırlanan " YeniYerliler Gerhard Schröder İçin" başlıklı seçim toplantısına katılacağını beluiti. Sangül'ün ba- şanlı bir belediye başkanı olduğu için misafir konuşmacı olarak çağ- nldığını vurgulayan Ceyhun. da- vetin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a değil Sangül'e yapılma- sının anlamlı olduğunu vurguladı. CHP'dekiantidemokratıkişleyi- ] şin mahkemelerce sürekli kanıt- ' landığını savunan Ceyhun. "CHP böyle açıklamalar yapacağına Almanya'da Türklerin sempati- sine sahip CHP üyelerinin çaba- larına gölge etmesinler" görüşü- nü dile getirdi. Yenisistemegöre 10 yılda 4 olumsuz değerlendirme alanlann görevine son verilecek Memurlara not kıskacı FIRAT KOZOK ANKARA - Memurun değer- lendirilmesinde sicil sistemin- den "Personel Başarı Değer- lendirme" sistemine geçilme- sıni öngören Kamu Personel Ya- sa Tasansı Taslağı, memurları "not kıskacına" alacak. Tasla- ğa göre, iki kez üst üste olumsuz değerlendirme alan memurlar başka bir personel ve başan de- ğerlendirme amirinin emrine atanacak. 10 yıl içinde toplam dört kez olumsuz değerlendir- me alan memurlann görevlerine son verilecek. Çalışmaları tamamlanma aşa- masına gelen Kamu Personeli Yasa Tasansı Taslağı, memurla- nn "iş güvenliği" konusunda birçok sorunu da beraberinde getirecek. Taslağa göre. her me- mur ve sözleşmeli personele ait bir personel ve başan değerlen- dirme dosyası bulunacak. Per- sonel ve başan değerlendirme amırleri, düzenleyecekleri form- larda, memurlann ve sözleşme- li personelin görevlerinde başa- nlannı, bilgilerini, yöneticilik ehliyetleri ile temsil yetenekle- rini, kişiliklerini, yaratıcıhklan- nı, girişünciliklerini, çalışma di- siplinlerini, genel ehliyet ve li- yakatlarını değerlendirecek. Amirler, bu çalışmayı yaparken "adil ve tarafsız davranmak zorunda" olacak. Taslağa göre. memur ve sözleşmeli personel- den, 100 tam not üzerinden ya- pılan değerlendirme sonucu, not ortalaması 0-59 olanlar "yeter- siz", 60-69 olanlar "geliştiril- mesi gerekli", 70-79 olanlar "yeterli", 80-89 olanlar "iyi", KESK Kültür veTurizm Bakanüğı önünde basın açıklaması yapan KESK Ge- nel Başkanı İsmail Hakkı Tombul. "Hükümet, memurlann talepleri- ni dikkate almazsa ülke. ciddi eylemlere sahne olacak" dedi. (AA) 90-100 olanlar "çok iyi" kabul edilecek. Kamu Personel Rejimi Yasa Taslağı'nın diğer bazı önemli noktalan şunlar: • Şimdiye kadar yönetmelik- le düzenlenen memurluk için merkezi sınav uygulaması yasa maddesi haline gelecek. Ilk kez memur ya da sözleşmeli perso- nel olarak göreve alınacaklann ülke genelinde merkezi olarak yapılacak yazılı sınavda başan- lı olmaları gerekecek. ^ Memurlar ve sözleşmeli personel yazılı metin imzalaya- rak göreve başlayacak. ^ Şu anki Devlet Memurlan Yasası'na tabi olmayan kamu kurum ve kuruluşlanndaki per- sonelin tümü yasa kapsamına alınacak. TSK personeîinin ya- nı sıra öğretim üyeleri ile hâkım- ler ve savcılar da yasa kapsamı- na girecek. • Ilk kez memurluğa girme- ye hak kazananlar kurumlannca aday memur olarak atanacak. Adaylık süresi 1 yıl olacak. • Kurumlar hizmet içi eğitim amacıyla sosyal tesis kurama- yacak. 'İadede' skandal iddiası I Baştarafı 1. Sayfada tan değil, "Toplantı ve Gösteri Yasası'na muha- lefetten" yapıldığını sa- vundu. Adalet Bakanlığı'ndan dün yapılan yazılı açıkla- mada, Kılıç'ın tutuklan- ma isteminin reddedil- mesine ilışkın evrakın ter- cüme işlemlerinin halen sürdügü, işlem sonucun- da tamamlanan dosyanın, ilgili ülkeye diplomatik yoldan gönderileceği be- lirtildi. PirSultanAbdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç. Kılıç'ın ia- desinin istenmesınde yeni bir skandala imza atıldığı- nı savundu. JCılıç'ın 7 yıl 6 ay ağır hapis ve müebbe- ten kamu hızmetlennden yasaklanma cezası aldığı- nı anımsatan Genç, buna karşın Adalet Bakanlı- ğı'nın Kıhç'ın iadesi ıçın Almanya'ya "Toplantı ve Gösteri Yasası'na muha- lefet" suçunu gösterdıği- ni saMindu. Genç bu duru- mun Madımak firarisinin korunduğunun göstergesi olduğunu ifade etti. AKP'li Fırat, terör örgütü silah bırakırsa gereğinin yapılacağmı söyledi 'Dağdakilerle pazarlık olmaz' EMÎNE KAPLA.N ANKARA - AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fı- rat, Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ın Kürt sorunuyla ilgili açıklamajanna DEHAP-De- mokratik Toplum Hareketi (DTH) çevrelerinden gelen ya- nıtlan olumlu bulduklannı söy- ledi. "Bir adım atılmışsa öbür taraftan da bir adım atılmıştır" diyen Fırat, "Kürt sorununun muhatabının Ab- dullah Öcalan olduğu ve soru- nun ETA ve IRA örneğuıde ol- duğu gibi çözülmesi" yönün- deki önerilere ise "Bu öneriler bizi bağlamaz. Her söyleneni yapacağız diye bir şey yok" karşılığını verdi. Fu-at, Başbakan Tayyip Er- doğan'ın "Kürt sorunu" tanı- mıyla teşhisi koyduğunu, teş- hisin de tedavinin yansı oldu- ğunu söyledi. Erdoğan'ın me- sajlanna karşı yapılan ateşkes çağnlannı olumlu bulduklannı kaydeden Fırat, DEHAP- De- mokratik Toplum Hareketi çev- relerinden gelen sorunun ETA ve IRA örneğinde gibi çözül- mesi önerilerinin ise kendileri- ni bağlamadığını bildirdi. Fı- rat, "Dağa çıkmış insanlarla devlet kalkıp pazarlık yap- maz. Eğer silahlarını bırakır- PKKDEN ÖCALAN DAYATMASI • Baştarafı 1. Sayfada Kalkan ile eylem gruplannın başında bulunan "Dr. Behoz Erdal" kod adlı Feyman Hüse- yin'in ateşkese karşı çıktığı, KONGRA GEL'in bu nedenle "eylemsizlik ve bekleme" karanna yöneldiği vurgulanıyor. KONGRA GEL Başkanı Zübeyir Aydar'ın bugün Brüksel'de açıklayacağı kararlann büyük bölümünde Öcalan'la ilgili koşullar yer alıyor. Örgütün Imralı'da görüşmelere çıkmayan ve bas- kı altında olduğımu iddıa eden Öcalan'ı "tek muhatap" olarak Türkiye'nın karşısına dayat- ması bekleniyor. PKK, hükümetin "Kürt soru- nu" söyleminin içeriğini Öcalan'ı muhatap ala- rak açmasını ve buna göre çözüm gelıştırmesi- nı ıstiyor. KONGRA GEL, "Bir ateşkes kara- n alınacaksa buna Öcalan karar verir" diye- rek Türkiye'yi Imrairya kilitlemeyı hedefliyor. Örgüt zaten uzun süredir Güneydoğu'da bu ta- lep kapsamında, "Siyasi iradem Öcalan" baş- lıklı bir imza kampanyası yürütüyor. KONGRA GEL'in koşullannın arasında, Öcalan'ın üzerin- de uygulandığı ileri sürülen tecridin kaldınlma- sı ve Öcalan da dahil olmak üzere aynmsız ge- nel af çıkanlması talepleri de bulunuyor. PKK. eylemsizlik ve bekleme sürecini de Dünya Ba- nş Günü'nün kutlandığı 1 Eylül ile 3 Ekım ta- rihleri arasında belirleyerek Türkiye'nın tepkı \ermesini beklemeyi amaçlıyor. Örgütün gündeminde silah bırakma ya da mi- litanlan geri çekme gibi bir plan bulunmuyor. Eylemsizlik sürecinde hiçbır saldın ve çatışma- ya girmemeyi kararlaştıran örgüt, sadece olası bir operasyona "meşru müdafaa" iddiasıyla silahlı yanıt vermeyi tasarlıyor. Kandil'de alınan ve Brüksel'de gelıştınldıkten sonra telsizlerle örgütün bütün kadrolarına ile- tilen karann bugün açıklanmasının ardından. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dile getir- diği "Kürt sorunu" söylemi üzerinde ciddi tar- tışmalann gelişmesi bekleniyor. larsa o zaman devlet gereğini yapar" dedi.Erdoğan'ın çok açık konuştuğunu, kimin mu- hatap alınıp kimin alınmayaca- ğını, ateşkesin devlet tarafin- dan yapılmasının mümkün ol- madığının altını çizdiğini anla- tan Fırat, terör örgütüyle bölge halkının kesinlikle birbirinden ayrılması gerektiğini söyledi. Örgütten dolayı bölge halkı- nın suçlanmaması gerektiğini kaydeden Fırat, "O dağa çık- mış insanların büyük çoğun- luğu Türk vatandaşı. Devle- tin kalkıp bunlarla pazarlığa girmesi mümkün değil. Bun- lar silahlarını bırakırsa tabii ki devlet ve toplum gereğini neyse yapar" dedi. Erdoğan'ın büyük bir adım attığını, bunun da yanıtlannın gehneye başladığını anlatan Fı- rat, "Onlar da ateşkes yapıl- ması, silahın susması gerekti- ği konusunda çağrı yapmış- lardır. Bu güzel bir gelişme- dir. Bir adım atılmışsa öbür taraftan da atılmıştır. Bunun arkası da gelir sanınm" diye konuşru. Yasal ve idari eksik- liklerin giderilmesi gerektiğini anlatan Fırat, temel hak ve öz- gürlükler konusunda yasa ve yönetmeliklerde engeller oldu- ğunu kaydetti. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ait, iki elin parmaklarını aşan sayıda belge elimize u- laştı. Tümü Sümerbank'ın tarihten silinmesiyle ilgili. ÖYK; Başbakan Erdoğan, bakanlarUnakıtan, Ba- bacan, Yıldırım ve Coşkun'dan oluşuyor. Devlet büyüklerimiz her toplanışta devletin bir kurumunu kapatmışlar ya da bazen bedavaya bazen de beda- va denecek fiyata devretmişler. Bu kurulu kutlamak gerek. Sümerbank tarihten böyle silinir. • • • Belgelerden bazılarını aktaralım... 23.09.2004'te toplanan ÖYK, Bursa Merinos Yünlü Sanayi Işletme- si'ni giyotine, affedersiniz masaya yatırmış. Kuru- mun kapatılmasına, personelin iş akitlerinin feshe- dilmesine, kapatma ve ödemelere ilişkin işlemlerin Sümer Holding tarafindan yapılmasına karar vermiş. 1 ay sonra 25.10.2004'te toplanan devret, affeder- siniz devlet büyüklerimiz şu karan almışlar: "Merinos Yünlü Sanayi işletmesi'nin tüm gayri- menkullerinin bilabedel Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na devredilmesine..." Kararda belediyenin Merinos'un binalannı ve ar- salarını park, müze ve eğitim amaçlı kullanacağı da belirtilmiş. Elbette burası, o güzelim Merinos'un ne hale getirildiğine ilişkin bir müze işlevini çok iyi gö- rür. Bir başka karar Antalya Pamuklu Dokuma Sana- yi hakkında. ÖYK, 23.9.2004'te bu kurumun da ka- patılmasına karar vermiş. Zarar üretiyor, demiş. 119 işçinin kıdem tazminatları ve öteki alacaklan öden- miş, kapıya kilit vurulmuş. 4 ay sonra bizim-kiler yi- ne toplanmış. 31.1.2005'te şu karar alınmış: "Antalya Pamuklu Dokuma Sanayii'nin tüm hisse- lerinin Antalya Kepez Belediye Başkanlığı'na devre- dilmesine..." Anlaşılan, işe "kepazelik" diyemediler, Kepez'e "iyi- lik" diyelim dediler! Sümer Holding'in istanbul Çatalca'daki 561 met- rekarelik taşınmazı ise ÖYK'nin 24.6.2004 sayılı ka- rarıyla ISKl'ye 180 milyar liraya verilmiş. Demek ki burayı "bilabedel" düşünmediler. öteki yerleri ne- den öyle düşündüler? Bu da soru mu canım, canla- rı nasıl isterse öyle karar verirler. Akdeniz Pamuklu Sanayi işletmesi'nde ise daha farklı bir uygulama görüyoruz. Işletmenin her şeyini "ne verirlerse" yöntemiyle satmak istemişler. fhale- ye çıkmışlar. Süreç uzun uzun işlemiş. 3 milyon 575 bin dolara ihale bitmiş. 12.4.2004'te ihale yine ÖYK'nin 5 imzasıyla iptal edilmiş. Herhalde, "Yahu Sümerbank ürünleri para mı eder, bunu ileride beda- vaya biryere veririz" diye düşündüler! • • • Örnekleriburadakeselim... Bugünlerdetekstilde- yince akla ilk Çin geliyor. Tekstilciler kızgın, "Ahh Çin gene, çingene' diyorlar. Neden? Çin, tekstilde tüm dünyayı etkileyecek adımlar attığı için. Hoştur söylemesi, ben Çin'e git- tim. uzman değil ama, gazeteci gözüyle atılan adım- ları "Çin'in Uzun Yürüyüşü" başlığı altında kitaplaş- tırdım. Bir örnek: Şanghay'daki bir nolu ipek fabrikası devletin elin- de. Serbest piyasaya ayak uydurulacak. Fabrikanın yönetimi, çalışanların içindeki yönetici gruba, üreti- min ve kalitenin arttırılması koşuluyla devrediliyor. Fabrikayı gezdim, tıkır tıkır çalışıyordu... Yazık oldu Sümerbank'a! ankcum " cumhuriyet.com.tr RTÜK'ün Küptçe taahhütnamesi • .\NKL\RA (ANKA) - RTÜK, farklı dıl ve lehçelerde yayın yapmak isteyen yerel ve ulusal kanallardan taahhütname isteyecek. Taahhütnamede, "kuruluşun farklı dil ve lehçelerde yaptığı yayın süresince stüdyo düzenıru, me\cut logoyu değiştirmeyeceği, tanıtıcı ses ve işaretler dışındaki simgelere yer vermeyeceği, gerekirse sadece Türkiye Cumhuriyeti simgesi niteliğindeki görüntü ve işaretleri kullanacağı" maddeleri yer alıyor. Çocuklara yönelik programlann yapılamayacağı kaydedilen taahhütnamede, bu dil ve lehçelerde sadece yetişkinler için haber, ekonomi, spor ve müzik yayını yapılacağı, aynca bu dil ve lehçelerin öğretilmesine yönelik yayın yapılmayacağı kabul edilecek. 'Camiler Imamsn kalmayacak' • İZMİT (AA) - Dıyanet İşlen Başkanı Prof. Dr. Alı Bardakoğlu, Kocaelı Vali Vekili Necmettin Kalkan'ı makamında zıyaret etti. Kocaelı Valı Vekili Kalkan'ın il genelinde camilerde kadro eksikliği bulunduğunu hatırlatması üzerine. Bardakoğlu, sorunun sadece Kocaeli'nin değil. tüm Türkiye'nin sorunu olduğunu söyledi. Bardakoğlu, "Türkiye'de 12 bın camiyi sorunlu bırakamayız. Geçici de olsa sorunu vekil imam yoluyla çözeceğiz" dedi. Anslan'dan mesaj sinyali • A\T)TN (AA) - Didim'de, eşi Sevim Arslan ile tatil yapan Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Aydın Valisi Mustafa Malay'a nezaket ziyaretinde bulundu. Arslan, gazetecilerin sorulan üzerine, "Şu anda yargıyla ilgili söyleyecek bir şey yok. 6 Eylül'e kadar sabredin. O gün televizyonlardan da ızleyeceksiniz. bazı mesajlar vereceğim. Yargıya yansıyan konulan, milletimizle paylaşmak istiyoruz. Ama 6 Eylül'e kadar sabırlı olun" dedi. • SOFYA (AA) - İstanbul-Stuttgart seferini yapan THY'ye ait yolcu uçağının, bir Türk yolcunun fenalaşması üzerine Sofya Havaalanı'na zorunlu inış yaptığı açıklandı. Kalp krizi geçirdiği kaydedilen yolcunun hastaneye kaldınlmasının ardından uçağın Stuttgart'a gittiği bildirildi. Bu arada İstanbul'dan Budapeşte'ye giden Türk havayolu şirketi Fly Air'in uçağı, 303 yolcusu ile Budapeşte'ye acil iniş yaptı. Budapeşte Havalimanı'ndan yapılan açıklamada, uçağın iki motorundan birinde anza olduğu belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle