20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
«AYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2005 PERŞEMBE 8 HABERLERlN DEVAMI TURKIYE •İstanbul iEdırne iKocaelı eÇanakkale llzmır IManisa Aydın Oenizli PB PB PB PB B B B B 29 31 29 29 34 35 37 37 Sinop B 28 Adana A 34 Samsun Y 27 Mersın A 33 Trabzon Y 26 Diyarbakır A 39 Gıresun Ankara _Y 25 Şanlıurfa A 41 B 35 Mardin A 39 Eskişehır B 30 Siirt PB 39 Konya B 32 Hakkâri Sıvas B 28 Van ^Zonguldak Y 24 Antalya A 36 Kars bulutlu Yufdun <uzey kesınlen par- çaiı bulutlu, Ota Karadenız kı- yılan, Doğu Karadenız, Doğu Anadolu iun Kuzey ve do§u- su ııe Tokat Zonguldak Bolu. Barîin ve Karabuk çevröen sağanak .e gok gututulu sa- gaia< yagışlı dığer^ederaz- bulotİL, te açık geçecek Ha- *a sıcakjtğı yurdun doğu ke- sımleonde azaJacak kuzey- bat Kesımlennde oıraz arta- cak dığer yertefde önemlı bır d l ı k olmayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y PB PB 18 18 18 24 20 20 25 22 Münih PB 21 Zürıh Beriın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB B PB Y Y PB PB 21 25 29 27 27 26 30 33 PB 25 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre PB Y PB Y PB Y Y A 2b 34 20 31 31 29 29 34 A 45 ok Çok bulutlb ı Yagmuriu Sulu kar Gok gumltulu H J U N C E L C Ü N E Y T ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada açıkladı. Bir gün geçti, geçmedi; söyledikleri ne kadar liükümetin görüşünü yansıtıyor, bu da tartışılır bir olgudur ama herhalde kendıni siyaset ve hu- kuk açısından bilge adam sayıyor olmalı ki; he- men her gün şu gazete senin, bu TV benim ko- nuşan hükümet sözcüsü Çiçek Cemil, ona bu- na, teröre yasal önlem isteyenlere, orduya, ba- sına, Demirel e laf yetiştiriyor. Bir haber TV'sinde hükümetin gündeminde bir anayasa değişikliği olup olmadığı sorusunu ya- nıtlarken, "O bir parti çalışması. Şu anda hükü- rnetin gündemine gelmesi gerekmiyor" dedi. Iki gün önce Başbakan Yardımcısı, hükümetin anayasa paketini gündeme aldığını açıklıyor. Adalet Bakanı Çiçek, Başbakan Yardımcısı'nı ya- lanlayan beyanda bulunabiliyor. Uyum mu? Işte böyle bir uyum! Bu olay son günlerin anlaşılamayan olaylar di- zisine yeni bir halka ekliyor. • • • Genelkurmay Başkanı'nın terörte mücadeleyi tek bir cümleyle açıklaması da anlaşılamayan olayların bir diğeri. _ Orgeneral Hilmi Özkök, "Kısıtlanmış yetkilere rağmen, ordu görevini özvehyle sürdürmektedir ve sürdürecektir" dedi. Ne ki, Genelkurmay Baş- kanı'nın Afganistan'dan dönen askerlere yaptığı konuşmanın basınadağıtılan metninde bu cüm- le yoktu. Konuşmanın yapılacağı saatlerde beş erimizin şehit olduğu haberi alındı; Orgeneral özkök, bu- gün derin tartışmalara yol açan bu cümleyi yazı- lı metne ekledi. O gün bugündür Orgeneral'in kısıtlanmış han- gi yetkilerden yakındığı, terörle mücadelede ye- ni hangi önlemlere gerek gördüğü tartışma ko- nusu. özkök'ün kısıtlanmış yetkiden neyi murat etti- ğini bilen yok. Mademki -isteyerek veya zorda kalarak- konuyu açtı, terörle mücadelede gerek- li gördüğü yasal düzenlemeleri de açıklaması ge- rekirdi diyenler, Ikinci Başkan Orgeneral Baş- buğ'un konuyla ilgili -daha önceki- açıklamala- rını yeterli bulmayanlar çoğunlukta. Bu da, bugün içeriği anlaşılamayan, ama gün gelecek mutlaka aydınlığa kavuşacak bir konu. Yanıt bekleyen sorular ise gündemde: AB'ye uyum sağlamak uğruna terörle mücadele yasa- lannı biçerken hükümeti Genelkurmay, yazılı, (ve- ya özkök Başbakan'la baş başa görüşmelerin- de sözlü olarak) uyardı mı? Uyarmadı ise neden- leri? Ana sıfatlı, çoluk çocuk tabiatlı -Allahlık- mu- halefetlere göre terör konulu asker- sivil kaynak- lı tartışmalar var gibi. örneğin ana muhalefet, ne Orgeneral'i ne demek istedi diye sorguluyor ne de terör mücadelesine olumlu katkı yapacak açıklamalarda bulunuyor. Sadece başkentte nö- bette bırakılan -gazetelerden konu kapıp her gün konuşan- bir grup başkanvekili özkök'ün tek cümlesine dayanarak askere destek verdiklerini söylemekle yetiniyor. Sözcü Çiçek de Orgeneral özkök'ün neyi amaçladığını anlayamadığını söylüyor; oysa, AB'ye şirin görünen uyum yasalarının üreticisi bakan olarak yasalardan terörte mücadeleyi bü- yük ölçüde engelleyen maddeleri çıkardıklannı, bu nedenle neyin murat edildiğini adı gibi biliyor da bilmezlikten geliyor. Çevir kazı yanmasın siyaseti, hükümete de ar- tık sözü geçen kurumlara da sinmiş. Ekran Bağımlısı Insanımız • Baştarafı 2. Sayfada len metroya biniyor- sun. Aman tannm! Va- gonlar ekran dolu. Pe- şini bırakmıyorlar se- nin. Metroyu işleten dinci kardeşlerin sağ olsun her vagona 5-6 ekran takmışlar, satın almayı, para harcama- yı, tüketmeyi unutma- yastn diye. Reklam iz- lememek elinde değil. Başını nereye çevirsen bir ekran. En iyisi ka- pat gözlerini, tıka ku- laklannı... Büroda bütün günün bilgisayar karşısında geçiyor. Sabahtan ak- şama sırtın ağnyor, za- manla, sen farkında ol- madan gözlerin bozu- luyor. Eve dönüş yo- lunda yine sabahki iş- kence. Yanında oturan dostunla, iş arkadaşın- la doğru dûrüst iki laf edemiyorsun. Bir ga- zete ya da bir kitap okuyup günün yorgun- luğunu atamıyorsun. Bakkala, manava. kasaba bir uğruyorsun, tam bürodan çıkarken acele 'cep'ten arayan hanımın siparişleri için. Her yerde televiz- yon açık. Esnaf, bir gö- zü ekrandaki dizide, yanşmada, maçta, al- dığın malı tartıyor, pa- ra üstü uzatıyor. Artık berberde bile karşında- ki aynanın yaru başın- da ekran var. Dört kolruğa, dört ekran, dört ayn prog- ram. Saçım kesen, se- ninle sohbet eden ber- berin bir gözüyle, bir kulağı ekranda, öteki- ler sende. Ekrana mı, yoksa aynaya mı baka- caksın, bir türlü karar veremiyorsun. Berber ikide bir kafanı düzel- tiyor. Yemek masasında hanımın dizisi. Herkes suspus. Az sonra sofra- yı toplarken eşinle bir- kaç kelime konuşabili- yor, o gün ne olmuş bit- mış öğreniyorsun. Ve artık sıra sende. Geçi- yorsun ekranın karşısı- na. Ya spor ya da siya- set var. "Hocalar" ko- nuşuyorlar da konuşu- yorlar, bol eee'li cüm- lelerle. Saatlerce kafa ütülüyorlar, can sıkı- yorlar, bir türlü kalkıp gitmiyorlar. îşgal et- mişler ekram. Gece yansuıı az ge- çe yatağa yollanırken bitkinsin. Dayak yemiş gibisin. Sen bir ekran esirisin, farkında olma- dan beyni yıkanan. Bi- rileri seni ve herkesi bağımlı yapıyor, çıkar- lan uğruna ahştınyor, uyuşturuyor. Sen ve ötekiler çoğunluğa hükmeden o azınlığın peşinde, dümen suyun- da gidiyorsunuz. Ûzgür düşünme ye- teneğini çoktan yitir- miş, robotlaşmış, kişi- sel çıkarlanm toplu- mun çıkarlanna yeğle- yenbireylersiniz... Sezer, Anafartalar Zaferi'nin banşın değerini insanlığa öğrettiğini vurguladı Tarihin döndüğü savaşANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türk ulusunun, uğ- runda binlerce şehit verilerek ka- zanılan yurt topraklanna sonsuza kadar sahip çıkacağını. Ata- türk'ün devrimleriyle aydınlattı- ğı yolda, gösterdiği büyük hedef- leri gerçekleştirme çabalanm ay- nı bilinçle sürdüreceğini kaydetti. Sezer, Anafartalar Zaferi'nin 90. yıldönümü dolayısıyla bir me- saj yayımladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi 'nden yapılan açık- lamaya göre, Sezer, Birinci Dün- ya Savaşı'nın önemlı aşamaların- dan olan Çanakkale Savaşlan'nın, sonuçlanyla tarihin akışını değiş- tirirken, banşın değerini de insan- lığa öğrettiğini ıfade etti. Türk Or- dusu'nun, 18 Mart 1915'te kaza- nılan deniz zaferinin ardından, ka- ra savaşlarında da büyük bir kah- ramanlık örneğı sergilediğini. ola- naksızlıklara karşın inancını yitir- meyerek eşine az rastlanır bir des- tan yazdığını kaydeden Sezer, dünyanın, Anafartalar'da, yaşam hakkım onuruyla elde eden Türk insanının yurt sevgisıne, bağım- sızlık ve özgürlükülküsüne tanık- lık ettiğini belirtti. Sezer şöyle de- vam etti: "Yüce Atatürk'ün üs- rün askeri dehası, liderlik ve ko- mutanlık yeteneğiyle ulaşılan bu zaferle, bağımsızlık için her türlü güçlüğe karşı konulabile- ceği, birlik ve dayanışma ruhuy- la yurdun her koşul altında sa- Minulabileceği gözler önüne se- rilmiştir. Üstün nitelikleri ve ba- şarılarıyla dünyanın övgüsünü kazanan ulusai önderimiz yüce Atatürk, Çanakkale'de,Türk ve dünya tarihinde oynayacağı ta- Conkbayın'ndaki törende 18. Zırhlı Tugay Komutanbğı'ndan askerler, savaşı canlandırdı. Anafartalar unutulmadı TURHAN NARLER ÇANAKK\LE - Anafartalar Zaferi'nin 90. yıldönümü, GeliboluYanmadasf ndaki Conkba- yın'nda düzenlenen törenle kutlandı. Birinci Dünya Savaşf nın seyrini değiştiren Çanakkale Savaşlan'nın önemli bir aşaması olan zaferin yıldönümü nedeniyle Conkbayın'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenkkonuldu, saygı dunışun- da bulunuldu ve fstiklal Marşı eşliğinde gönde- re Türk bayrağı çekildi. 2. Kolordu Komutanlı- ğı'ndan Albay Erdoğan Köşnek, törende yap- tığı konuşmada, Çanakkale Savaşlan'nın kahra- manlık destanlan yazdığnıı vurgulayarak "Mil- letimizin onurlu bir var olma mücadelesi ve- rerek oluşturduğu Çanakkale Destanı'nın müstesna bir sayfası olan Anafartalar Zafe- ri'ni kutlamanın gururunu yaşıyoruz" dedi. Törene, Çanakkale Valisi Süleyman Kam- çı, GHP Çanakkale Milletvekili Ahmet Kü- çük, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komuta- m Tuğamiral Veysel Kösele, 18. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Gürbüz Kaya, Gelibo- lu Kaymakamı Adnan Çakıroğlu. Eceabat Kaymakamı Yaşar Karadeniz, Çanakkale Belediye Başkanı Clgür Gökhan, ilçe bele- diye başkanlan, askeri ve sivil yetkililer ile kalabalık bir davetli topluluğu katıldı. rihsel rolün işaretini de vermiş- tir. Türk ulusu, uğrunda binler- ce şehit verilerek kazanılan yurt topraklanna sonsuza kadar sa- hip çıkacak, Atatürk'ün ilke ve devrimleriyle aydınlattığı yol- da, gösterdiği büyük hedefleri gerçekleştirme çabalanm aynı bilinçle sürdürecektir." Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan yayımladığı mesajda, Türk ordusunun en zor şartlar altında, kendisinden sayı ve teçhizat bakı- mından üstün işgal güçleri karşı- sında cesaretle savaşarak kahra- manlık destam yazdıklannı bil- dirdi. Erdoğan, ıstiklal mücade- lesi sonucunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin muzaffer tari- hinden ders alarak geleceğe ka- rarlılıkla yürüdüğünü belirtti. Anafartalar Zaferi'nin Çanak- kale Savaşlan'nın en önemli dö- nüm noktalanndan oldugunu ve Türk milletinin en zor şartlarda dahi bağımsızlığından taviz ver- mediğini belirten Erdoğan, Ana- fartalar kahramanı Mustafa Ke- mal Atatürk'ü ve şehitleri saygıy- la andığım kaydetti. Arınç: Destansı dersin halkalarından biri TBMM Başkanı Bülent Arınç mesajında, Türkiye'nın yakın ta- rihinın yazılmasındaki en büyük kilometre taşlanndan birini oluş- turan Çanakkale Savaşlan içeri- sinde yer alan Anafartalar Zafe- ri'nin, tarihi boyunca özgür ve ba- ğımsız olmadan var olamayacağı- na inanan bir milletin, aksini ger- çekleştirmek isteyenlere verdiği destansı ders halkalanndan biri oldugunu belirtti. Anavatan Partisi Genel Başka- nı Erkan Mumcu da Türk ulusu- nun Çanakkale'de destan yazdı- ğını \iirgulayarak "Türk ulusu, binlerce şehit vererek kazandı- ğı yurt topraklanna, dün oldu- ğu gibi bugün de sahip çıkacak inanç ve güçtedir" dedi. Kaçakçılar gümrük açılışındaI Baştarafı 1. Sayfada Başbakanlık Müsteşan Omer Dinçer'in ismini kullanmaya ça- lıştığı ortaya çıktı. Görüşmede Taşdelen, kendileriyle birlikte ha- reket eden ve "baba" dedikleri kişinin ofısine Dinçer'in geldiği- ni öne sürdü. Dinçer, konuya iliş- kin sorulanmızı basın danışmanı aracıhğıyla yamtladı. Kaçakçılık samklan Taşdelen ve Kurucu'yu tammadığmı ileten Dinçer, göre- vine başladığı günden bugüne de- ğin ne bu kişilere aıt ne de bir baş- kasına ait büroya gittiğini bildirdi. Telefon dinlemelerinin yasal yollarla yapılmadığı gerekçesiyle "teşekkül halinde kaçakçılık, resmi evrakta sahtecilik, rüşvet almak, rüşvet vermek" suçlann- dan hakknıda takipsizlik karan verilen Gümrük MüsteşarYardım- cısı Hüsnü Güler, birilerince kendisinin ateşe atıldığım söyler- ken bunlann kim oldugunu söyle- mekten kaçındı. Güler, sanıklar ile tanışmasına halen yargılanan eski Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Albayrak ve emekli bir korgeneralin aracı ol- dugunu belirterek paşaya saygı- sından dolayı görüştüğünü sa\om- du. Taşdelen'in "koluna" girerek servisi gezdiğine ilişkin dosyada yer alan anlatımın doğru olmadı- ğını sa\'unan Güler, Taşdelen'in anlattığı olayı "Gebze'deki yeni gümrük binasının açılış töreni vardı. Orada olduklannm far- kında bile değildim" sözleriyle açıkladı. Taşdelen'in Güler ile ay- nı arabayla gümrükten aynldıkla- nnı anlattığı iletişim tespit tutana- ğı dava dosyasında bulunuyor. Güler, sanıklann "suçlu hüviye- ti" ile kendisine gelmediklerini söylerken "Emniyet bize duru- mu niye bildirmemiş? Takipli olduklanna dair bilgi verilmesi gerekirdi" dedi. Güler'in, emni- yetin telefon izlemesine takıldığı anlaşılıyor. Güler, hakkındaki ta- kipsizlik karannın Kartal Ağır Çe- za Mahkemesi'nce usul ve yasa- ya uygun bulunduğunu belirtirken haklannda dava açmaya yeterli delil bulunmadığıru anlattı. Liman-Iş Genel Başkanı Raif Kılıç, olayın limanlann devletin kontrol ve denetiminden çıkanl- ması durumunda yaşanacaklann işareti oldugunu belirterek "He- sabı sorulmadıkça da kaçakçüı- lar daha da cesaretleniyor ve ye- nilerini yapıyor" dedi. Kılıç, ço- ğu özel liman ve iskelelerde, ko- ruculann masa başuıda belge im- zaladığuıı kaydederken "En bü- yük sorumluluk siyasilerindir. Olaylarda adı geçen herkes hak- kında işlenı yapümalı" diye ko- nuştu. GHP Milletvekili Izzet Çe- tin, bakanlann olaylarda "aktör" gibi görev almalanm eleştirerek "Bu iktidar yolsuzluklar konu- sunda geçmiştekilerden geri kabnıyor" dedi. Olaylara adı ka- nşan bakanlan istifaya çağıran Çetin, "Eğer 'Temiziz' diyorlar- sa, yargı sonuçlanıncaya kadar görevden affedilmelerini iste- meleri gerekir. Aksi takdirde yolsuzluğun içinde onlann adı da anüacaktır" dedi. Çetin, ka- çakçılıkla suçlananlann bakanlar- dan ricacı olduklanna işaret ede- rek "Ganimeti paylaşma anlayı- şıyla hareket ediliyor" dedi. DÖRT YILDIR SÜREN MÜCADELEYÎ KAZANDILAR Elyaf işçilerinin hukuk zaferi FARUK KIRTAY YALOVA - Yalova-lzmit Karayo- lu'nda bulunan Yalova Elyaf Fabrika- sı'ndan 2001 yılmda, işveren tarafın- dan ekonomiİc kriz gerekçe gösteri- lerek işten çıkartılan 117 işçi, 4 yıl devam eden hukuk mücadelesini /\/^ kazandı. Elyaf fabrikası işçileri XJ^ i hukuki mücadelelerinin ardından işlerine geri döndüler. 4 yıl önce işten çıkanlan 117 işçi, mücadelelerini birlikte sürdü- rebilmek amacıyla, Yalova Elyaf Mensuplan Sosyal Yardımlaşma Derneği'ni kurmuşlardı. Işçiler toplu olarak Elyaf Fabrikası'na açmış olduk- lan işe iade davalarını kazanarak önce- ki gün yeniden işe başladılar. Yalova Elyaf Mensuplan Sosyal Yar- dımlaşma Derneği Başkanı Şaban Erol. "117 arkadaşımızdan 112'si dün mahkeme karan üzerine işbaşı yaptı.Verdiğimiz mücadelenin karşı- hğını aldığımız için mutluyuz" dedi. Tekrar işe çağrıldılar Yalova Elyaf Mensuplan Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Şa- ban Erol dava süreciyle ilgili de şu bilgileri verdi: "117 arkadaşımızın / işe iade davaları,Yargıtay tarafın- dan da onaylanarak 112 arkadaşı- mızın işe iadesine karar verildi. Mahkemenin vermiş olduğu karar bu arkadaşlarımıza 4 net, 5 brüt ma- aş ödenmesi şeklindeydi. Fakat işve- ren bu parayı ödemek yerine noter kanalı ile arkadaşlarımıza tebligat göndererek tekrardan işe çağırdı." HARUN KARADENİZ'İ AISMA ETKİNLtKLERİ TOPR.^ĞA\'ER3LİŞINİN 30 Y1LINDA 68 ÖĞRENCİ KUŞAĞININ SO\XU VE YlĞtT ÖNDERİ H.\RUN K.-\R,JLDENtZ'l AŞAĞIDAKİ ETKİ>XİKLERLE ANTi'ORUZ MEZARBAŞIANMA TOPL.4NT1SI 15 Agustos 2005. Pazartesı Saat 11 00 (Karacaahmet Mezarlıgı. Kadıköv -Cskûdar Caddesı üzennde solda du\ ar dıbı tarafmda) 2 ETKtSLlK PANEL: -H.\RUN KARADENİZ VE 68 KLŞAĞI" ^çış Konuşması . SdnmezTARGAN 68'hler Bırlığı \'akfı Başkanı Oturum Başkanı . Merdan ARSL.Vv I BÖLLM Konuşmacılar Prof. Dr. Eren OMAY tTL Öğretım L\esı Mete AKALIN tMO lst. Şb Eskı Başkanı Gökalp EREN tTL'ÖB \e 68"lıler Bırhğı \akfi Eskı Başkanı II BÖLÜM Konuk Konuşmacılar Yer ve Tanh Turkıve Gazetecıler Cemı>etı (Cağaloğlu) Burhan Felek Konferans Salonu 15 Ağustos 2005. Pazartesı Saat 18 00 68'IYAŞAYAN O GÜSLERE TİMKL1K EDE.V KE\Dt\tBl KLŞAĞIN M1RASÇISISAYA\ HERKESOSL'RKOMCl'MlZDLR lletısım 0 532 281 54 54 - 0 532 325 85 90 GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada sının karışık oldugunu, kendisini Türkiye gerçek- leriyle AB arasında sıkışmış hissettiğini ortaya ko- yuyor. Gerçi Erdoğan, geçmişte olup bitenlere bak- maz, ders almaya, ders çıkarmaya önem vermez ama, kendisinden önceki başbakanların ille de Güneydoğu'ya İNşkin farklı bir şey söyleme anla- yışından kısa örnekler verelim: 1991 'de Süleyman Demirel başbakanlık koltu- ğuna oturduktan hemen sonra bölgeye gitti. Akıl- da kalan şu sözü söyledi: "Kürt realitesini tanıyoruz." 1995'te Mesut Yılmaz ikinci kez başbakanlığa oturmanın verdiği gücü AB ile de birleştirmek için mesaj yeri olarak Diyarbakır'ı seçti: "AB yolu Diyarbakır'dan geçer." 1997'de Erbakan. Anadolu mayasını ulusai kim- likte değil, dinde bulduğunu ima edip şöyle dedi: "Sen, ne mutlu Türküm diyene dersen, biri de çıkar ne mutlu Kürt'üm diyene der." Bütün bu mesajlar kendi etki çevresi içinde kal- dı. Başbakanlar, terör belasının getirdiği çareşjz- liğe teslim oldular. • • • Şimdi Erdoğan, geçmişte hiç bunlar yaşanma- mışçasına kendi kendine yeni teknikler üretmeye çalışıyor. Başta da vurguladığımız gibi gezisini tam dört kez erteledi. Bunda temel etken, Diyarbakır'a bir gidip pir gitme, büyük ses getirme, görülmemiş bir açılım yaratma duygusuydu. Atmosferi tam kıva- mında hissetmediği için gezileri erteledi. Erdoğan, Türkiye'nin bütününden ayn, salt böl- gesel bir açılım peşinde ise peşin söyleyelim ça- balarından Türkiye lehine sonuç alamaz. Her şey- den önce şunun altını çizmek gerekiyor: önce Türkiye'nin birliği, sonra Avrupa Birliği! AKP'den önceki hükümetler, yabancı temsilci- lerin Diyarbakır'ı Ankara'dan daha çok önemse- mesinden rahatsız olmuşlar, bunu değişik biçim- lerde dile getirmişlerdi. Duruma göre kimi gezile- ri erteletmişlerdi. AKP, bunun önemsiz oldugunu düşündü, koyvergitsinlerdedi. Geçenlerde Erdo- ğan şunu demek durumunda kaldı: "Kimiyabancılar neden hep Diyarbakır'a gidiyor, anlayabilmiş değilim!" Tam çetele tutmadık ama, sanırız pek çok AB temsilcisi Diyarbakır'a Erdoğan'dan çok gitmiştir! • • • Erdoğan Diyarbakır'da bugüne kadar yapılan- lan anlatacak. önceki ekonomi paketlerinin içinin boş çıktığını vurgulayacak. Bundan sonra yapıla- caklar için de en çok demokrasiden söz edecek. Türkiye'de demokrasi, demokratikleşme sorun- ları var mı? Elbette. Zira, bu kavramlar hep daha iyiyi arayan bir içeriğe sahip. Ancak bu gereksi- nimlerin bölgesel oldugunu düşünmek büyük ha- ta olur. Erdoğan'ın bu tür değerlendirmeleri dikkate ala- cağını sanmıyoruz. Kendisi deneyip görecek! Deneyim çok iyi bir okuldur ama... Çok pahalıdır! ankcumn cumhuriyet.com.tr Atatüpk'e hakaret davası • İstanbul Haber Servisi - Özgür-Der üyesi Zehra Çomaklı'nuı 2003 yılında Kadu-ga Kül- tür Merkezi'nde yaptığı bir konuşma sırasın- da, "Atatürk'e hakaret etmek" suçunu işlediği gerekçesiyle yargılanmasına devam edildi. is- tanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki duruş- mada, mahkemeye bilirkişi raporunun ulaştığı kaydedildi. Raporda, Çomaklı'nın dava konu- su konuşmayı kasten gerçekleştirerek Ata- türk'ün hatırasını hedef aldığı kaydedildi. Gözaltılara tepki gösterisi • İstanbul Haber Servisi - Taksim Meydanı'nda toplanan bir grup, Tunceli'de düzenlenen operas- yonda 17 kişinin öldürülmesi olayının tepld ey- lemlerine katılan 8 kişinin Adana'da gözaltına alınmasını protesto etti. "Saldınlar, tutuklamalar bizi yıldıramaz" yazılı pankart açan grup, "Gö- zaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz" sloganlan attı. Grup adına açıklama yapan Ersin Sepetoğlu, "Adana'da sürdürülen gözaltı operas- yonuna ve baskılara son verilsin" dedi. Regaip Kandili bugün kutlanıyor • Haber Merkezi - "Üç Aylar" olarak bilinen Re- cep, Şaban ve Ramazan aylannnı başlangıcı olan Recep ayının ilk perşembe gününü cumaya bağ- layan bu akşam, Regaip Kandili olarak kutlana- cak. Diyanet Işleri Başkanı Ali Bardakoğlu, yap- tığı yazılı açıklamada, Regaip Kandili'nin, rah- meti, bereketi ve mağfireti bol olan feyizli bir maneviyat mevsimine girmenin habercisi oldu- gunu belirterek regaibin, "elde edilmesi gereken değerler" anlamına geldiğini kaydetti. 'Suçlu af ihaleyle saülacak • BOLU (AA) - Bolu'nun Mengen ilçesinde kaçak odun taşıdığı gerekçesiyle orman muhafa- za ekiplerince yakalanan ve bir süre önce evinin önünde ormandan yeni kesilmiş kayın ve meşe ağaçlan bulunan Hakkı Ağar'a ait olan at, ihale ile satışa çıkanldı. El konulan ağaç kesim maki- nesi, işletme müdürlüğüne götürüldü. At ise Or- man Kanunu kapsamnıda ihale ile satılacağı ta- rihe kadar köy muhtanna "yediemin" olarak tes- lim edildi. At 150 YTL bedelle ihaleye çıkanldı. Satış, katılım olmaması nedeniyle ertelendi. Ankara'da deprem: 3.5 • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anka- ra'da dün gece hafif şiddette bir deprem mey- dana gedi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Ra- sathanesi, 3.5 şiddetindeki depremin merkez üssünün Mamak ilçesi oldugunu açıkladı. Dep- remin saat 24.00'te meydana geldiği bildirildi. l.Ü. öğrencı kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. K4SAN YlĞtT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle