19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 TEMMUZ 2005 SALI 3 HABERLERİN DEVAMI B 28 Ed'irne B 28 Samsun 24 Kocaeli Y 28 Trabzon Y 24 Çainakkale B 28 Giresun Izrnir B §T Ankara Y 24 Y 26 Manısa B 32 Estaşehır Y 21 Ayclın B 32 Konya B 28 De nızlı B 31 Sıvas Y 23 Zonguldak Y 26 Antalya B 31 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıırt Hakkân Van B B B B B B B 29 34 35 32 34 31 27 Y 28 Yurdun kuzey ve ıç ke- sımlen parçalı çok bulut- lu. Marmara'nındoğusu, Karadenız IçEge, Goller yoresı Iç Anadolu nun kuzey ve doğusu ıle Do- ğu A/ıadolu'nun kuzeyı sağanak ve gok gurultu- lu sağanak yağışlı dığer yerier parçalı ve az bu- lutlu gececek Hava sı- caklığı kuzey, ıç ve doğu bolgelerde hıssedılır de- recede azalacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn B B B Y Y Y Y Y 25 22 25 17 20 20 23 21 Münıh Y 22 Zürıh Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y B B Y B Y B 16 28 34 19 29 26 31 31 Y 19 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflis Kahıre B A Y B B B Y B 24 41 33 36 35 36 23 34 B 32 .Açık Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu t Çok bulutlu ı Yağmurtu Kartı Gok gumftulu BANKKAPlTAL DAVASINDA KARAR Mahmut Ceylan ve Murat DemireVe hapis cezası verildi HİLAL KÖSE Bankkapital'in zarara uğratılmasına ilişkin da- vada yargılanan bankanın eski Yönetım Kurulu Başkanı Mahmut Ceylan, "nitelikli dolandırıcı- lık" ve "Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu'nun (BDDK) yaptığı uyarılara uyma- mak" suçlanndan 12 yıl 3 ay 23 gün hapıs cezası- na çarptınldı Davanın diğer sanıklanndan Yahya Murat Demirele de "dolandıncüık" suçunu ış- lediği gerekçesiyle 2 yıl 1 ay hapis cezası venldı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tara- findan el konulan Bankkapital'in usulsüz işlem- lerle zarara uğratılmasına ilişkin 31 sanığın yargı- landığı dava dün karara bağlandı. Mahkeme heye- ti, grup dışı ve gruba ait firmalara çeşitlı tarihler- de kullandınlan kredilerin sonucunda, banka kay- naklarının istıkrarlı bır şekilde bırden fazla yoğun suç işleme kastı ıçinde ve geri dönmeyeceğini bile bile kullandınlan kredilenn yasal görünümü altın- da toplam 62 trilyon 148 mılyar lirasının hâkim ortaklan tarafından zımmetine geçirildığinı kay- dettı. Bu zarann TMSF'y e devir tanhiyle bırlıkte 270 trilyon 238 mılyar liraya ulaştığını belırten mahkeme heyetı, banka zaranndan da Mahmut Ceylan'ı sorumlu tuttu. Çete suçundan beraat karan verildi Mahkeme heyetı, Ceylan'ı, "nitelikli dolandı- rıcüık suçu"ndan 10 yıl 4 ay 13 gün hapse \e 103 milyon 508 bin lıra adli para cezasına, Bankalar Kanunu"nun 22/1 maddesine muhalefet etmek su- çundan ıse 1 yıl 11 ay 10 gün hapse, 4 bın lira adli para cezasına çarptırdı. Bankanın yönetım kurulu üyelen, Ali Tayfun Kabalak ı mteliklı dolandın- cılık suçundan 9 yıl 26 gün hapse mahkûm eden mahkeme, Mehmet Eşref Taştop, Turan Ceylan, Yalçın Gündüz, Ayhan Ceylan. Sibel Sanus, Metin Aksu'yu da aynı suçtan 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırdı. Levent Uğurlu da nite- likli dolandıncılık suçundan 9 yıl 26 gün, Banka- lar Kanunu'nun 22 2 maddesine muhalefet suçun- dan 1 yıl 8 ay hapse mahkûm edildi. Yahya Murat Demirel'i de geri dönmeyeceği açıkça belli olan ve o amaçla Demirel Grubu'na tahsis edilen kredi nedeniyle dolandıncılık suçun- dan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarpüran mahkeme, Demirerın iki yıl süreyle de bankacılık yapmasını yasakladı. Sanıklann "çete" ve "hizmet nede- niyle emniyeti suiistimal" suçlanndan beraatlan- na karar veren mahkeme heyeti, yönetim kurulu üyelerinden Veli Yıldırım ve AU Çelen'in nitelik- li dolandıncılık suçlanndan aldıklan 1 yıl 15 gün hapis cezasının ertelenmesme karar verdi. 4 ay önce başlaülan çahşmalar sonucu Kocaköy ilçesinde kaliteli petrol çıkanldığı açıklandı Diyarbakır'da petrol bulunduDİYARBAKIR (AA) - Dı- yarbakır'ın Kocaköy ilçesi Özekli beldesi yakınlannda, 2 bin 325 metre derinlikte, 32 gra- viteli kaliteli petrol bulundu. Türkiye Petrolleri Anonim Ortakhğı (TPAO) Batman Böl- ge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bılgiye göre, Kocaköy ilçesi Özekli beldesi yakınla- nndaki Yeniköy-39 kuyusunda 4 ay önce başlatılan sondaj ça- lışmalan tamamlandı. Çalışma sonucunda, 2 bin 325 metrede geniş petrol yatağına ulaşıldığı bildirildi. Batman'daki kuyu- lardan çıkarılan petrolün 28 gravıteli olduğuna işaret eden yetküiler, "Yeniköy-39 kuyu- sundan çıkan petrol, 32 gra- viteli kaliteli petroldür. Kule tamamlama çalışmalarının ardından petrolün çıkarılma- sına başlanılacak" dediler. Köylüler iş bekliyor Özekli beldesinde oturan va- tandaşlar ise bölgede kuyuları bulunan Prenco ve TPAO şir- ketlerinin bugüne kadar kendi- lerine katkıda bulunmadığmı savunarak, bu nedenle petrol arama çalışmalanna ilgisiz kal- dıklarını söylediler. Belde sakinlerinden Abdur- rahman Yüdız, çevrelerinde en az 50 kuyu bulunduğunu vurgulayarak "Bu petrolün çıktığı araziler bizim. Belde- mizden en az 10 kişinin işe alınmasını beklerdik. Fakat şimdiye kadar sadece 2-3 köylümüzü işe aldılar. Dere- miz kirletildi. Hayvanlarımız o suyu içerek hastalanıyor. Çamur ve atığın biriktiği yer- lere saplanıp telef oluyorlar. Bunlar bizim zararımız. Ku- yularda işçi olarak çalışmak istiyoruz" dedi. Yıldız, ilçedeki kuyularda çalıştırılmak üzere Iskende- run'dan ve Batman'dan işçi ge- tirildiğini, oysa kendilerine de uygun yerlerde iş verihnesini beklediklerini sözlerine ekledi. Marmara ÜniversitesiTıp Fakültesi'nden mezun olmaya hak kazanan öğren- ciler diploma töreninde oldukça heyecanlıydı. (Fotoğraf: FATtH ERDOGDU) Genç doktorlar diploma aldı İstanbul Haber Servisi - Marma- ra Üniversitesi (MÜ) Tıp Fakülte- si'nin 2005 yılmda mezun olmaya hak hak kazanan 44'ü kız 101 he- kim, törenle diplomalannı aldı. Levent'teki İş Kuleleri'de düzenle- nen mezuniyet töreninde konuşan Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tol- ga Dağb, 2004 yılındaTıpta Uzman- lık Sınavı'nda (TUS) 46 tıp fakülte- si arasında 5. olduklarını belirterek bunun fakültelerinin eğitim kalitesi- ni gösterdigini kaydetti. Törende ko- nuşan YÖK üyesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan ise yeni mezun doktorlara seslenerek Anado- lu'yu tanımalannı istedi. Törende, okul birincisi Mustafa Sungur dip- lomasını rektör yarduncısı Irfan Güney'den alırken yabancı uyruklu öğrenciler de diplomalarına kavuştu. AL GÖZÜM SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK Uzundur başucu şaırlenmı ve yazarlanmı terk etmıştım. Dun ak- şam "Deli" kıtabının yazan Halil Cibran, her derde deva bir hekim olarak rüyama girdı. Meğerse ben ağlıyormuşum, anımsamıyonım, usulca gözyaşlanmı sıldi ve başla- dı en güzel hikâyelerini anlatma- ya: Nar: "Eskiden bir narın orta- sında yaşadığun sırada taneler- den birisinin şöyle dediğini işit- tim: Bir gün bir ağaç olacağun ve rüzgâr dallarımın arasında şarkı söyleyecek ve güneş yap- raklanmın üstünde dans edecek ve bütün mevsimler boyunca güçlü ve güzel olacağun." Sonra bir başkası konuşup dedi kı: "Ben de senin kadar genç ol- duğum zamanlar böyle hayaller kurardun; ama artık her şeyi öl- çüp tartabiliyorum ve bütün omutlanmın boş olduklarını an- ladım." Ve üçüncü tane konuştu: "Bize böyle güzel bir gelecek vaat e- den hiçbir işaret göremiyorum." Vebirdördüncüsü. "Fakat böy- le güzel bir gelecek yoksa haya- tımıznekörüolur!" Birbeşıncisi: "Ne olduğumuzu bilmezken niçin ne olacağız di- ye çekişiyorsunuz?" Fakat alnncısı cevapladı. "Ne isek o olmaya devam edeceğiz." Veyedıncısidedıkı "Herşeyin ne olacağını biliyorum ama bu- nu sözcüklere dökemiyorum." Sonra sekizincisi konuştu ve do- kuzuncu ve onuncusu ve sonra da- ha bırçoklan, sonra hepsi birden Delüiğe Ovgü konuşmaya başladılar ve bir sürü ses arasında hiçbır şey anlayamaz hale geldim. Ve tam o gün çekirdekleri az ve hemen hemen sessiz olan bir ayva- nın içine taşındım. Bu hıkâyeyi beğenmediğimi söyleyınce Cibran biraz bozulur gibi oldu. "Sen ki" dedi bana, "acüar yüreğini kuşartığında. oturur ağlarsın, benim sessizliği seçmem suç mu?" Verilecek ya- nıtım yoktu, kendi kendime gül- meye başladım, "Se- nin bu yaptığına bi- zim lisanda ayvayı yemek denir" dedim. Alınmadı, devam et- ti... Mezar Kazıcısr "Bir gün ölü benlik- lerimden birini gö- merken mezar kazı- cısı gelip bana, cena- ze için buraya gelen- lerin içinde yalnız senden hoşla- nıyorum" dedi. Ben de dedim kr "Bu beni çok sevindirdi ama neden benden hoşlanıyorsun?" "Çünkü" dedi. "onlar ağlaya- rak gelip ağlayarak gidiyorlar, yalnız sen gülerek gelip gülerek gidiyorsun." "Senin kaç benliğin var?" di- ye sordum Cibran'a. Biraz düşün- dü, "Saymakla bitmez" dedi "Gezdiğim, gördüğüm yerlerde, yüzlerce, binlerce insan vardı beni etkileyen, bana benliğinin bir parçasını cömertçe ikram e- den. Ama en çok, elinde küçük bir elmas parçası tutan, tuhaf bir kadına borçluyum bilgeliği- mi ve sonsuz deliliğimi. Kadunn akıl almaz bir işi vardı. elindeki elmasla gökyüzüne sürekli çel- rik atıyordu. Nedenini sordu- ğumda, 'Zamansız, haksız ölüm- ler ıçin bu çeltikler' dedi, 'gökyü- zü, sırlan ve acılan unutmaz, se- vinçlen de ama benim gücüm bu kadar, sevinçleri baş- kalanna bıraktım'." "Cibran" dedim, "iyi ki bir rüyada- yun, neredeyse bü- tün anlarhklarına inanacağım." "Ca- nın biür" dedi ve ye- niden anlatmaya baş- ladı. Bu kez anlatuk- lan şiir tonundaydı. Yenilgi: "Yenilgi, yenilgim, yalnızbğun ve ıssızlı- ğun; sen bana binlerce yergiden daha değerlisin, ve gönİüme da- ha tathsın dünyanın tüm şerefle- rinden.Yenilgi, yenilgim, kendi- mi bilişim ve isyanım; seninle anlarım hâlâ genç ve ayağı hızh olduğumu, ve solmuş defnelerin tuzağına düşmeyeceğimi.Ve sen- de yalnızbğı buldum. Ve sakınıl- manın ve hor görülmenin sevin- cini...Yenilgi, yenilgim, parlayan küıcun ve kalkanım; senin göz- lerinde okudum, taç giymenin kölelik, ve anlaşılmanın alçal- mak, ve yakalanmanın tamam- Ianmak, ve olgun bir meyve gibi düşmek ve tüketilmek olduğu- nu... Yenilgi, yenilgim, benim gö- züpek yoldaşun; sen benim şar- kdarunı, haykınşımı ve sessizli- ğüni işiteceksin, ve senden baş- ka hiç kimse kanatlann vuruşu- nu konuşmayacak benimle, ve denizlerin, ve geceleyin yanan dağlann kışkırtıcdığını; ve sen sarp ve kayabk ruhuma tek ba- şına tırmanacaksın. Yenilgi, ye- nilgim, ölümsüz yigitliğim; sen ve ben hrtınaya birlikte gülece- ğiz, ve içimizde ölen her şey için mezarlar kazacağız, ve güneşin altında istekle diJdleceğiz, ve biz tehlikeli olacağız." Yenılgıye boylesine övgü gön- derildiğine ilk kez tanık oluyor- dum. Cibran'a, "Biraz abartmı- yor musun?" dedim, "yenilgi, adı üstünde yenilgidir. Hani nere- deyse tokat atsınlar diye, yüzü- nün öteki tarafım çevireceksin." "Işte, benim sorunum bu" de- di, "sürekli yanbş algılanmak. Ben ruhumda yepyeni ırmaklar yaratan yenilgilerden söz ediyo- rum. Beni yeni umutlar için yol- lara düşmeye çağıran yenilgiden söz ediyorum. Sen ne diyor- sun?" Ansızın rüyadan uyandım. Gü- lümsedim. Bir an düşündüm, ru- humda sujoınu hiç tatmadığım ye- ni bir ınrıak var mıydı? Mutlaka vardır. isilozgenturk S lsuperonline.com VEFAT , CHP IS.Dönem Artvin Milletvekili EKREM ŞADİ ERDEM'in değerli eşi; Kenan, Aysel, Şinasi ve Nilgün ERDEM'in sevgili anneleri, Özlem KÖKSOY'un biricik anneannesi, Aslı, Selen ve Barış ERDEM'in değerli babaanneleri, Nafiz, Melahat ve Mihriban'ın sevgili ablaları AFİDE ERDEM'İ Elim bir trafik kazası sonucu kaybetmiş bulunmaktayız. Merhume'nin cenazesi 05/07/2005 (bugün) tarihinde Maltepe Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Golbaşı mezarlığında toprağa verilecektir. Allah Rahmet Eylesin. AİLESI FATtH İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKUL SATIŞ İLA.M Dosya No 2005 363 Tal Bır borçtan dola>ı rehınh bulunan ve aşagıda cıns, mıktar ve kı>Tnet- len vazılı mallar satışa çıkanlnuştır Bınncı artırma 14 0"" 2005 günu saat 12 30-12 40 arası Cem Otoparkı Kocamustafapaşa meydam-Ist ad- resınde yapılacak ve o gün kıymetlennın "« 60'ına ısteklı bulunmadığı takdırde 19 O 7 2005 günü avTu yer ve saatte 2 artırma vapılarak satıla- cağı, şu kadar ki arnrma bedelımn malın tahmın edilen bedelının % 40'ını bulması \e satış ısteyenın alacağına ruçhanı olan alacaklının top- lamından fazla olmasının ve bundan başka parava çe\'inne ve paylann paylaştırma masraflannı geçmesının şart olduğu. mertıunun satış bedelı üzennden KDV 'nın ahcı>a aıt olacagı v e satış şartnamesının ıcra dosya- sında gorulebıleceğı fazla bılgı almak ısteyenlenn yukanda yazılı dosya numarasıyla daıremıze başvurmalan ılan olunur Muhammen Kı>Tnetı Nıtelıklen(Lıra)- 12 000, Adedı- 1. Cınsı \ e Önemlı Nıtelılden 34 BM 0940 plaka no'lu PEUGEOT 2001 model kazalı araç Basın 31389 TEMPEL-1'E SONDA GÖNDERİLDİ Kuyrukluyıldıza 'derin darbe' • Güneş Sistemi'nin nasıl oluştuğuna dair ipuçlan vermesi beklenen proje kapsamında uzaya gönderilen "Deep Impact" aracının taşı- dığı sonda, Tempel-1 kuyrukluyıldızına çarptı. PASADENA (AA) - Amerikan Uzay ve Havacıhk Dairesi NASA'mn ftrlattığı "Deep Impact" uzay aracının bıraktığı sonda, Tempel-1 kuyrukluyıldızında planlanan noktaya başanyla çarptı. Güneş Sistemi'nin nasıl oluştuğuna daır ipuçlan vermesi beklenen proje kapsamında, Ocak 2005'te firlatılan Deep Impact uzay aracı, Tempel-1 kuyrukluyıldızına yaklaşarak önceki gün TSl 09.07'de sondayı gövdesinden ayırmıştı. 372 kilogram ağırlığında bir mermiye benzeyen sondanın, Dünya'dan 134 milyon kilometre uzaklıktaki Tempel-1 kuyrukluyıldızında, tam olarak belirlenen noktaya TSÎ 09.00 sulannda çarptığı belirrildi. Saatte 37 bin kilometre hızla kuyrukluyıldıza çarpan merminin yörüngesinde, son 90 dakikada 3 kez düzeltme yapıldı '333 milyon doiara mal oldu' Mermiye yerleştirilen kameranın, çarpışma anına kadar çektiği görünrüleri, Deep Impact'a göndereceği, bu görüntülerin uzay aracından Dünya'ya iletileceği bildirildi. Kuyrukluyıldızı "vuran" uzay aracının yolculuğunun, yaklaşık 333 milyon doiara mal olduğu kaydedildi. Proje sayesinde, evrenin en eski oluşumlanndan olduğu düşünülen buz çekirdekli kuyrukluyıldızlann yapısı hakkında daha fazla bilgiye ulaşılabileceği belirtiliyor. Güneş Sistemi'nin ilk evrelerine ait oluşumlar olduğu düşünülen kuyrukluyıldızdan sağlanacak derinlemesine bilgiler, astrofızik için eşsiz değerde malzeme getirebilecek. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada bilemıyoruz! Kimi kesimler de AKP'nin hukukun dışına çıka- rak yasa çıkarmasından memnun. Onlara göre, IMF'nin istediği yasalar geçsin de, nasıl geçerse geçsin. Zaten bu arkadaşlarımız Ankara'daki iş- lerin nasıl gittiğini görmek için başkente değil, İMKB'ye bakıyorlar. Orası yükselmişse iyidir, yük- selmemısse kötüdür! Sankı IMKB'nin açılımı, İstanbul Menkul Kıy- metler Borsası değil, İstanbul Meclis'i Kıymetlen- dirme Borsası! Yanndan te2i yok, İMKB etrafında biçimlenen medyadan, "Ekonominin önö açılacak, IMFileiş- ler düzelecek ama, Cumhurbaşkanı engelliyor" gi- bi bir kampanya başlarsa da şaşırmamak gerekir. • • • Sözümüz Meclis'ten hem içeri hem dışarı... Meclıs'ten geçen yasaların yanı sıra AKP'nin hü- kümet olarak attığı adımların giderek "meşruluk" ve "milli iradeyi temsil etme" tartışmalarına yol açabileceğı dikkati çekiyor. özelleştirme adı altında sunulan yabancılaştır- ma Telekom'la birlikte açıkça ortaya çıktı. Başba- kan'ın yaptığı dış gezilerle özelleştirme ihalelerin- de başarı kazananlar arasında paralelliklerin doğ- ması elbette rastlantı olabilir. Ancak "Ben ne pa- hasına olursa olsun, satarım" gibi bir mantığın da AKP'yi Meclis'e taşıyan milli irade ile ne ölçüde bağdaştığını masaya yatırmak gerekir. Zira ERDEMİR örneğinde olduğu gibi öyle ya- bancılaştırma girişimleri görülüyor ki, satılan ku- rumların limanlan, havaalanları dayabancıların eli- ne geçecek. Son dönem öne çıkan sloganla ya- pılan satışlargerçekten "vatan toprağını" satmak- la özdeşleştirilebilecek derecede kaygı verici. Meclis'i ve devlet kurumlarını devre dışı bırak- mayı göze alan AKP'nin büyük ölçüde topluma da öyle yaklaştığını görüyoaız. Başbakan'ın örneğin Yunanistan'aduyduğu saygının, Yunanistan Baş- bakanı'na duyduğu sevginin yarısını da Türkiye kurumlarına, partilerine ve toplumuna duymasını diliyoruz. • • • Meclis'ten parmak hesabıyla geçen yasalar bu iktidarın icraat anlayışını daha anlatılabilir hale ge- tiriyor. Dün, milletvekillerinin neyeoy verdiğini bil- meden parmak kaldırdığını aktarmıştık. Gazeteler- de çıkan fotoğraflar bunun doğruluğunu ortaya koyuyor. Belli ki kimi milletvekilleri uyurken, oy ve- rip vermediğini de bilmiyordur. Ne diyelim? Meclis'e gel oy ver, gerisini koyver! AKP'nin parmakla gösterilecek farklılıktaki siya- set anlayışını yine bu sözcükle tanımlamak gere- kirse... Türkiye'nin bütün ulusal, uluslararası iddialan parmaklarımızın arasından kayıp gidiyor... Türkiye'de son dönemde azgınlaşan bir terör dalgası var. Arkadaşlar parmaklannı dahi kıpırdat- mıyorlar. Sanki onların konusu değil. Buna karşın devlet kadrolarını parmaklarında oynatıyorlar. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nden Yargıtay'da- ki yeni üyeliklerin seçimine kadar parmaklamadık konu bırakmadılar... Her şeye parmaklannı o kadar pervasız soku- yorlar ki... Bu gidişle prize de sokacaklar... ankcum 5 cumhuriyet.com.tr kanaturk Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Tarihçi Erdoğan Aydın 5. Boyut'ta Soru ve görüşleriniz için 3636ya mesaj yollayabilirsiniz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle